Professional Documents
Culture Documents
1991 ylna girdik. 5. saymz ekonomik zorluklardan dolay gecikmeyle yaynlyoruz. Koar adm bir heyecanla, Tavr'la tamamladk bu yl. Emperyalistlerin karlar iin savaa srklenen bir lkede haksz savalara kar sanat, edebiyat... Faist yasalarn, basknn, zorun, dayatmann karsnda demokrasi mcadelesini, devrimci mcadeleyi destekleyen; uzun ve zorlu mcadeleler sonucu her trl bedeli deyerek yeni gelenekler yaratan ve kapsna kilit vurmakla mcadelesinin durdurulamayaca
na inand
mz TAYAD' 'Tutuklu ve Hkml Aileleri Yardmlama Derne
i', gzaltna alnmaya, ikenceye, tutuklanmaya ra
men demokrasi mcadelesi verenleri destekleyen sanat, edebiyat... Seslerini madencilerin sesine, yeralt tnellerinden Zonguldak sokaklarna fkran, devrimci nderlikle bir gn boraya, sele dnecek
n u
ultusuna katan sanatlar. Kol kola yryen sokaklarla, kar altnda tohum byten tarlalarla, zgcne gvenerek dmanlarn burlarn zorlayan mzraklar iin, doruklar sarsacak rzgarlar iin yaplan sanat bize umutlu bir gelecek vadediyor. "Karanlk Oda Sosyalizme Alan Yolu Aydnlatacak" adl yazmz, FOSEM'in devrimci sanat lar n dncelerine, hedeflerine aklk getirmesi asndan nemli. Adnan Ycel'in blmler halinde yaynlayaca
mz yeni, destan iiri "Atein ve Gnein ocuklar" ad yasak lkenin tarihine, toplumsal mcadelelerine iirsel klar yakacaktr. Tavr devrimci kltr cephesinin sesi, iyiye, gzele, do
ruya giden yolda bir TAVIR tartma platformu olmaldr. "Yeryz Akn Yz Oluncaya Dek" Mcadele, Ama Nasl? adl TKM-Tavr imzal yaz bu erevede de
erlendirilmelidir. 80 sonras, emperyalist kltr kitlelerin be
enisini de
itirmede, sanatsal yaklamlarn yozlatrmada nemli mesafeler katetti. Tavr, adlar unutturulan ozanlarn, edebiyatlarn emekilere ulamasnda, tantlmasnda bir kpr olacaktr. Tavr, de
iik da
tm olanaklar yaratarak gecekondulara, fabrikalara, maden ocaklar na ulayor. Okuyucularmz iirler, ykler gnderiyor. " afaksz Yaayanlar" madenci bir okurumuzun yks. "Hcreler Aydnland" tutsaklk koullaryla; sreklileen, yaygnlaan devrimci direniin yks. Birinci elden tanklk. "Gzlerdeki Sis" etin enyurt'un TAYAD yk Yarmas'nda dllendirilen bir yks. "Gzlerdeki Sis"de yaayanlar n yazd
bir yk. Grup Yorum Zonguldak'ta, Fosem Mersin'de.... "... zlenimler" balkl yazlarda kk burjuva sanatlarla devrimci sanatlar ayran zellikler grlebilir. Ekonomik nedenlerle sayfa saymz artramad
mz iin, bu saymzda yer almayan ksa oyun metinleri, nota ve ark szlerini, gelecek saylarda yaynlamaya devam edece
iz. Yeni ylda gelien, zenginleen, giderek edebiyat dnyasnda emperyalist kltre alternatif sosyalist bir odak olabilecek bir Tavr dile
iyle. Daha hzl koulan bir mcadele yl dileklerimizle... 1
Sabah gazeteyi elimize aldmzda, gnlk haberlerle balantl olarak irili ufakl bir sr fotorafla karlarz. Yolda giderken ilan panolar na, duvarlara yaptrlm tketimi zendirici reklam fotoraflar grrz. Bir kuruma kaydmz yaptrrken, bir ie girerken, bir belge kartrken istenen ba lca evraklar n iinde mutlaka vesikalk fotorafmz da yer alr. rnekleri oaltmak mmkn. Yzelli yllk gemiiyle, teknik alanda gerekleen bulularn fotoraf makinalarna ve malzemelerine yansmasyla birlikte fotoraf; yediden yetmie hepimizin yaantsnda kendisine bir yer edinmitir. Bugn, mrnde hi fotoraf grmemilerin says okyanusta damla kadardr. Btn bunlara karn, sradan birine "Fotoraf sanat zerine ne dnyorsun? Hi sanat fotoraf grdn m?" vb. sorular ynelttiimizde byk bir olaslkla alacamz yant bir ka szc gemeyecektir. Fotoraf sanatnn, snflar mcadelesinde etkin olarak kullanlmamas nn, Trkiye emeki halklarna ulatrlamamasnn en byk nedeni; fotoraf sanatlarnn byk ounluunun kk burjuva kkenli olmasdr. Fotoraf sanatnn, kk burjuva fotoraf sanatlarnn tekelinde bulunmasnn nedenlerini ekonomik temellerde aramak gerekir. Fotoraf, ekiminden izleyiciye ulatrlmasna kadar, srekli para harcanmasn gerektiren bir uratr. Fotoraf ekimi iin en azndan bir fotoraf makinas ve TAVIR
film gereklidir. Pozlanm filmin banyosunu, karta aktar lmasn da hesaplarsak, yklce bir miktar kar karmza. Zaten geim skntsndan bunalan, kurularn hesabn yapmakta olan emeki halkmz n, fotoraf alannda almalar yapmas ok zordur. Fotoraf alannda sz sahibi olan kk burjuva sanatlar, dnce ve deer yarglar n rnlerine de yanstmlardr. Sanat her zaman, snfsal bir nitelik tamtr. amzda burjuva dnya grn dile getiren sanat da snfsal karakteri gerei yozlam tr.
Fotoraf sanatnn snfsal niteliini gzard edenler, burjuva ideolojisine denk den kayglarla anlalmaz grntlerin elde edildii, estetik kayglarn n plana getii, iletilmek istenen herhangi bir mesaj olmayan rnler ortaya koymaktadrlar. Fotoraf sanatnn snfsal niteliini gzard edenler, burjuva ideolojisine denk den kayglarla anlalmaz grntlerin elde edildii, estetik kayglarn n plana getii, iletilmek istenen herhangi bir mesaj olmayan 2
rnler ortaya koymaktad rlar. "Seslendii kitlenin bilgi ve deneyimlerine hibir ey katmayan, onlar geldikleri gibi geri gnderen, kaba igdleri gcklamaktan ve ham yada ii gemi gr leri beslemekten ba ka bir tasas olmayan sanatn deeri sfrdr." diyor Bertolt Brecht. Ne yazk ki, bugn retilen sanat fotoraflar nn byk ounluu bu tanmn kapsam iinde yer almaktadr. Ayrca, e itli kurumlarn, fotoraf malzemesi reten firmalar n am olduklar fotoraf yar malar nda, konunun "n, portre, turistik yerler, vs." olarak belirlenmesi fotoraf sanatsn dar kalplar iine hapsetmekte, burjuvazinin istemlerine gre rnler ortaya koymasna neden olmaktadr. Fotoraf alan ndaki olumsuz rneklerden yola karak, lkemizde iyi rnler olmadn sylemek yanl olur. 60'l ve 70'li yllarn sonlarnda, zellikle toplumsal muhalefetin ykseldii yllarda geli en sreten etkilenen sanatlarda gnceli estetik yakla mlarla yarna ula trabilmenin kaygsn ta m lardr. Dnem dnem bireyler ya da ksa sreli ya ayan gruplar tarafndan gzel fotoraflar retilebilmi tir. Fotoraf sanatn yozla m burjuva beeni ve dnya gr nden kurtarmann yolu onu snfsal niteliiyle deerlendirmekten geer. Fotorafn gc yadsnamaz bir gerektir. Dnya fotoraf tarihinden ve lkemizdeki fotoraflardan vereceimiz arpc rnekler, bu gc kantlamaya yeterli olacaktr. Yirminci yzyln ilk yars nda, Amerika'nn birok eyaletinde zor ko ullarda al an ocuklar n fotoraflarn eken Levis Hine, TAVIR
toplumun kanayan yarasna parmak basm , bu konu zerine kamuoyu olu turulmasnda etkin bir rol oynam tr. Bylece 14 ya ndan kk ocuklarn al masn yasaklayan, 16 ya ndan kk ocuklarn da gnde 8 saatten fazla al mamasn salayan yasann karlmasna hizmet etmi tir. "Fotoraf gerein kendisinden daha etkilidir" diyor Levis Hine. Demekle kalmyor objektifini halkn sorunlarna, toplumsal eli kilere dorultarak, ya ad ortamn dei mesine de katkda bulunuyor. 1936 ylnda, spanya'da Cumhuriyeti gler fa ist Franko kuvvetlerine kar lkenin drt bir yannda sava rken, Robert Kapa elinde fotoraf makinas en n saflarda yer alyor. Cumhuriyetilerin fa izme kar verdii mcadeleyi belgeliyordu. 1954'de Fransz emperyalizminin Vietnam i galini belgelemek uruna ya amndan oluyordu. Japon emperyalizminin in'e saldrsn, ikinci payla m sava n da belgeleyen fotoraf, dnyay yerinden sarsyor "kim iin, ne iin sava " sorularnn netle mesine yardmc oluyordu. 1935'lerde Amerika'da, Dorothea Lange fotoraflar yla, gmen ailelerinin iinde bulunduklar kt ko ullar a a karyor, "gmen ana"adl fotorafnn gazetelerde yaynlanmasyla binlerce ki inin gmen kamplarna yardm etmesini ko ullarn iyile tirilmesini salyordu. Amerikan emperyalizminin, 1983 ylnda Karayipler Denizi'ndeki Granada adasnn i gali srasnda basnn adaya giri i yasaklanm t. Her ey olup bittikten sonra gazetecilerin adaya girmesine izin verilecekti. Emperyalizm Granada da insan haklarn koruma maskesi altnda yapaca katliamlar, 3
dnya kamuoyundan gizlemeyi hesaplyordu. Ne yazk ki, evdeki hesap ar ya uymad. Tesadfen adada bulunan fotoraf; Claude Urraca, Fabion, Michel Parbot ABD askerlerinin e tirdii terr, halkn yol ortasnda kur una dizilmesini belgelediler. Bylece bu fotoraflar emperyalizmin gizlemek istedii gerek yzn gn na kardlar.
mcadelesine katldnn, soykrma ve fa ist terre kar direndiinin gstergesidir. Dalarda yaklan ate ler, sokaklarda varillerin trks, zafer i aretleri, resmi ideolojiye en iyi yantlardr. Zlgt seslerini duyabilirsiniz o fotoraflarda. Silahlar n glgesinde ya amann rkntsn, ihanetin alakln ama yine de umudu, birle menin gcn grebilirsiniz. eltek facias yla birlikte topraa lkemizde toplumsal mcadeleyi belgeleyen fotoraflara baktmzda, bu gmlen maden i ilerinin ve ailelerinin fotoraflarn, resmi ideolojinin yalanlarn ya adklar dram, ektii aclar, suratlarna nasl arptn grebiliriz. madenlerdeki al ma ko ullarnn fotoraflarla yreimizde 1977 1 Mays katliamnn fotoraflar, ilkelliini, silahl at mann devrimciler arasndaki hissetmedik mi? srt meler sonucu ba lamadnn, Ya Kkarmutlu'da militan kontrgerillan n planl bir saldr s yakalama bahanesiyle, gecekondu olduunun kantdr. Kahramanmara 'ta, halkn sindirmeye ynelik basknlar. orum'da sivil fa ist etelerin nceden Polisi, bir ehit verme pahasna geri i aretledikleri evlere saldrp ocuklar, pskrttkten sonra, ellerinde sopalarla gebe kadnlar, gen, ya l kendilerinden yeni bir saldrya kar hazr bekleyen olmayan herkesi katletmeleri fotoraflarla gecekondu kadnlarn, belgeleyen belgelendi. Bu fotoraflar cunta eflerinin fotoraflar, yalvaranlarn deil, terrist, cani tr iddialarnn aksine direnenlerin kazanacan gstermiyor devrimcilerin halk fa ist terre ve mu? katliamlara kar savunduunun kant deil Btn bu rneklerden grlecei gibi midir? fotorafn gc apak ortadadr. 1 Mays'89 da M.Akif Dalc fa ist Yaplmas gereken, bu gc snflar kur unlarla ldrld. Resmi mcadelesinde hak ettii yere aklamalarda gstericilerin birbirini oturtmaktr. vurduu syleniyordu. Ertesi gn, Sadece stanbul'da gecekondu gazete fotoraflar bir trafik polisinin saysnn 500.000'e ula tn, silahn dorultup, hedef gzeterek ate ocukluunu ya ayamadan fabrikalarda, ettiini gzler nne seriyordu. Dalc'nn atlyelerde al maya ba layanlar, ellerinde ta lar polis kur unlarna kar madenlerde en ilkel ko ullarda retim lm gze alarak direndii anda yapanlar, pazar yerleri daldktan ekilen fotoraf, snf mcadelesinin sonra yere atlan sebze ve meyveleri keskinliini smrsz topluma giden toplayanlar, hakkn aramak iin sokaa yolda her eyi gslemek gerektiinin dklenleri, genel grev hazrl yapan ak bir belgesidir. i ileri, YK zincirini krmak iin boykota Silopi, Nusaybin, Cizre fotoraflar K....... 'da halk n, yurtseverlerin TAVIR giden niversite rencilerini d nrsek, fotoraf sanat snn objektifini nereye dorultmas 4
gerektiini daha iyi kavrayabiliriz. Bylesi bir srete bireysel, ie dnk, yalnz estetik kayglarla fotoraf ekenler kendilerini sorgulamaldrlar. Salt, sanat yapma adna ekilen fotoraflarn, burjuvaziye hizmet edecei akldan kar lmamaldr. Fotoraf sanat s ann tan olmaldr. Bu tanklk sanatnn toplumsal elikileri belgelemesiyle, fotoraf diliyle mcadelenin tarihini yazmasyla mmkndr. Bir grev yerini, oradaki cokuyu, dayan may gsteren bir fotoraf greve ktnda, yalnz kalmann endiesini tayan dier iilere moral kayna olabilir. Zonguldak'da 48 bin madencinin ala, yoksullua, kt al ma koullarna kar greve kmalar, halk n grevcileri desteklemesi, dier ocaklar harekete geirebilir. Fotoraf; dayan mann, rgtlenmenin gerekliini kavratabilir. Devrimci fotoraf sanat s, belgesel fotoraf al malar na ynelmelidir. Toplumsal geli meyi (sosyal, kltrel, ekonomik), toplumsal mcadeleyi fotoraf sanatnn g c y le belgelemelidir. Belgesel fotoraflarn yan sra kurgu fotoraflar da toplumsal mcadeleye katlmaldr. Negatiflerin uygun bir ekilde btnle tirilmesiyle ya da karanlk oda tekniinden ve k-glge oyunlarndan, mmkn oldu unca yararlanarak oluturulacak kurgu fotoraflar, izleyiciye bir mesaj iletebilecei gibi, estetik gzelliiyle de uzun sre hafzalardan silinmeyecektir. Ele alnan soruna zm getirmek iin bir admdr fotoraf. Sylediklerimizden fotorafn sadece ieriine nem verilmesi gerektii anlalmamaldr. Sadece ierie nem veren yaklam kaba saptamac lktr, bundan kanmak TAVIR
gerekir. Fotorafta z ve biim eit arlkta olmaldr. Estetik deeri olmayan bir fotoraf ierii ne denli nemli olursa olsun ksa srede unutulur. Sanat objektifine hakim olmal, grsel elemanlar deerlendirebilmen, teknik olanaklar ve sanatsal yeteneklerini yaptna aktarabilmelidir. Biimde halk n anlayaca bir dil oluturulmaldr. Belge fotoraflar bir makalenin, bir romann, bir haber yazsnn aktaramad gereklii olduu gibi verebilir. Bu g sanatnn dnya gryle dorudan ilintilidir. Fotoraf bir eitim, propaganda arac olarak da nemli bir ileve sahiptir. Bunun en gzel rnei FOSEM'in "Haksz Sava lara Hay r" adl dia gsterisidir. Bu al ma binlerce emekiye gsterilmi , haks z savalara kar emeki halkmzn tepkisini eyleme dkmesine, emperyalist savaa kar komitelerde rgtlenmesine yard mc olmu tur. Kk burjuva fotoraflar elitist yaklamlarn, rnlerini, izleyiciye ulatrrken de srdrmekte, sergi salonlarnn ve sanat galerilerinin d na kmamaktadrlar. Dolaysyla rnlerini izleyenlerin says bir ka yz aamamaktadr. Oysa fotoraf, emeki halka ula tr lmaldr. Gecekondu mahalleleri, fabrikalar, iyerleri, hastaneler, okullar, sokaklar hatta pazar yerleri doal bir sergi salonu olarak deerlendirilmelidir. Bunun yolu rgtl sanat olmaktan geer. Fotoraf emeki y nlarn daha iyi yaama, hak arama mcadelesine, demokrasi mcadelesine, yeni bir toplum yeni bir dnya kurmak iin iktidar mcadelesine katlacaksa, fotoraf sanats da rgtl olmaldr. Fotoraf sanat, karanlk odann karanlndan yaylan bir a dnmelidir. Smrsz topluma giden yolu aydnlatmaldr. 5
R
i
Adnan YCEL
-1 -
Atein ve gnein topraklarnda Adem'den nce de akard o nehirler Adem'in arkasnda yryen erler Btn olanlar ok sonradan grdler Atein ocuklar olmazdan nce
ama'n ocuklarydlar Bir alnteri pierdi ocaklarnda Bir de yreklerinde dostluklar Gelip iki nehrin arasnda durdular Her birine bir tutam sa Bir de kurban sundular Halklar denizine doru akan Iktan bir nehir oldular Nehirlerden biri topra dlleyen Dieri dalar delip yol edendi Ve
ama gkyznde bir grkemdi ki nehrin ortak yreinde kutsal ki nehrin ortak dilinde erdemdi Da yoktu ki klsn ycesine Aa ve yaprak dilinden Yantlar verilsin tanrnn sesine
TAVIR
Medya'nn atalar dndler Seslerini koyup rzgrn yelesine Tm halklara haber verdiler
afak ncesi bir ulu trende Gnl gnle btnletiler Yapma dalar diktiler yeryzne Adna "zigurrat" dediler ki nehrin arasndaki tm halklar Bir azdan ayn sz sylediler Ve her trende tanra Ninsun'u
ama'a haberci gnderdiler Nerden bilsin ki Medya'nn atalar Yapma dalar gerek daa benzemez plak dalarda kular sevimez Kuytularnda iekler glmez Yamalarnda aalar filizlenmez Nerden bilirlerdi ki Alt ulusun ortak tanr s Yapma dalarn sesine yant vermez Zigurrat daa benzesin diye
ama fkelenip n kesmesin Ninsun alayp zlmesin diye Grkemli narlar diktiler birine En byk olan Babil'dekine Gr amlar Ate renkli narlar diktiler Adem'in arkasnda yryen erler Btn bunlar sonradan grdler Ve yapma daa Babil'in asma bahesi dediler O gnden sonra Medya'nm atalar
ama'n sesine ses verdiler Bin kudm Bin zil alp sabahlara dek Ninsun'un gzyan dindirdiler Ve Medya'nn en bilge megine Szlerin en kutsaln sylettiler TAVIR 7
Ah Medya atein ve gnein sesi Alt halk nehrinin mitolojik denizi Ka kez kuruyup yeniden aladn Baka nehirlere karp, kendini aradn skit oldun Hitit oldun Iuva'da zgr gezen ylk atlarn Sava arabalarna ilk sen kotun Babil'in asma bahelerini Urartu'nun da kalelerini kurdun Ve Asur'da bakaldrp zulme syan atein diliyle tarihe koydun Yzyllar suyundan bir damladr senin Aclar destanndan bir msradr senin Sevinlerin-aklarn ve hznlerinle Atlarn-oyunlarn ve trklerinle Sen ki byk bir halklar denizisin Drt bin yl sonra bile
ama Hl yurtsuz dilinde "em"dir senin Ah o gzellikleri yok eden dinler nsanln ocukluk ana Zulmn klcn sokan cinler Tanr adna halklar kullatran Ve krallar tanrlatran kinler Yeryzn snr snr Gkyzn yldz yldz bldler Her kraln tanrlama treninde Blk blk insan yediler ki nehrin arasnda Ay' karartp gnei sndrdler Ve bir sabah Babil'in asma bahesinde Tanra Ninsun'u karanla gmdler ki nehrin arasnda tm nehirlere Ayr ayr bir din verdiler Ve Medya nehrine "zerdt" dediler Bir de "avesta" adl tabletlerde "Gatha" denilen kurallar gnderdiler Gne yerine atei gsterdiler
TAVIR
ki nehrin aras Batan sona bir yangndr artk Nerden bilsin ki Medya'nn atalar Ninsun frlayp karanlklardan Binmi dalgalarn kpkl bana Bir elinde gkyz Bir elinde deniz km bin yllk Yunan yolculuuna Bin ylda nice tanralar dourmu Gkyzndeki yldzlardan Asterte Denizdeki kpklerden Afrodit olmu Fenike'den Troya'ya tm kylar
ama'n snmeyen yla yourmu Bin yl sonra eski Yunan'da Dalgalardan frlayp Thetis olmu ki nehirden ve
ama'tan uzak Bir nice tanrya nektar sunmu Ve Aripel kylarnda ykselen Olimposlarda kavumu zigurratna Yani gerek dalarn O ulalmaz tanrsal doruklarnda ki nehrin havada birleen sesine Yerden sesler ykseldi bir gece yilik ve ktlk ad na Tabletlerden okunan bir sylence Zerdt bir hrmz rahibiydi Mazda reformcusu bilge bir kii Ve Medya'nn en kutsal megiydi yilikle ktln sonsuz savanda yiliin ateten sihirli sesiydi Dnce iyi dnlsn Sz iyi sylensin iyi yaplsn derdi Sonra geldii gibi bir karanlktan Bir baka karanla doru giderdi Ve her gidiinden sonra Karanlk yrtlsn diye ardndan Gnee doru bir ate ykselirdi. (Srecek) TAVIR 9
TAVIR
10
RLER
Soner KAYNAR
TELL DUVAKLIM
Sevdamzdr ad Telli duvaklm, Al utanlarna Kalem tutmaz, Dil yetmez de deil Ahdimizi kolla Mahir yreklerde. Ki salarnda, Haykran bir militandr gece. Gzlerinde, Direnen bir anadr gndoumlar. Tenin budayms Kra topraklarda yeti en Onurumuzdur sevdiceim. TAVIR 11
R
etin BOA
TAVIR
12
devrimci sanatlarla anlatld. Ve bu direni rnleri, devrimci mcadelenin geliimiyle orantl olarak daha geni kesimlere ula maya balad. "Yeryz Akn Yz Oluncaya Dek" bu direni rnlerinden biridir.
iir, 12 Eyll ncesinde ve sonrasnda, eitli alanlardaki mcadele ve direniin olumlu ve ozan tarafndan olumsuz olarak nitelenen ynlerini, iir btnsellii iinde vermeye alan bir destan iirdir ve genel hava olarak olumludur. Pasifizmi, kaknl, ylgnl mahkum etmekte, direnii ve direnenleri, y lgnlara kar net bir ekilde olumlamakta ve savunmaktadr. "Direni , inan, kavga, bilin" birbirinden ayrlmaz bir ekilde iie girmitir iirde. Olduka etkileyici bir anlatm olan iirde imge sknts ekilmemekte, hatta bu imgeler bazen olduka vurucu gc olan bir nitelie de brnebilmektedir.
air dncelerini aktarrken biimde sla dmemekte, kimi zaman soru sorarak, kimi zaman destans anlatmlarla, tavrn net bir ekilde anlatmaktadr. Bu ise iirin skcln engellemekte, akc, yaln ve etkili anlatmyla da iir dikkat ekmektedir.
iirin dili genel olarak olumlanabilir.
iir dilinde olmas gereken iki ana lt; emeki halkn anlayabilmesi ve emeki halkn dilini y e tk in le tir me , zenginletirmede ilevli olmas ve devrimci sanat diline hizmet edebilmesi, iirde vardr. Ancak baz blmlerde bu durum yok oluyor, bir anlalmazlk ve mulaklk seziliyor. Bu blmlerin, genellikle ozan n ierikte kafasnn kark olduu ve devrimcilere utanga bir slupla eletiri getirdii yerler olduunu gryoruz. Ancak demin de belirttiimiz gibi, bu blmler azdr ve
iire hakim olan dil yaps, anlalabilir, net ve gln dikenini gslemekten kamayan bir niteliktedir.
iir, genel olarak devrimcileri anlatmaktadr. Bu anlatmda devrim-kardevrim atmas temel alnmtr ve bu olumlu bir yndr. ze ve biime ilikin bu zellik nemlidir. Yurtsever bir ozann ya da proletaryadan yana saf tutan rnler verme iddiasnda olan bir ozann bu konudaki samimiyetinin bir lt de iirinin eksenidir. Bu eksene snf atmas oturtulmamsa, yaldzl radikal sylemler, ajitatif ynler, insanlarn "u kadar devrimci", "bu kadar yiit" olduundan bahsetmek fazla anlam tamayacaktr. Sanat rnlerinde temel snfsal elikinin, o lkenin koullarna yansmas n planda olmak zorundadr. A. Ycel iirinin eksenine snf atmasn alm, halkn anlayabilecei bir dille, kendini de iine katt, devrimcilerden yana saf tutmu, onlarn direncini, inancn, bilincini olumlam ve bu kavgann sreceini vurgulamtr. Bu ynyle olumlanabilen ozan, iirin iinde bu olumluluklar fazlasyla glgeleyebilecek yanllara da ska dmtr. Bunlar iirin biraz daha somut deerlendirilmesiyle gstermeye alalm: I. Blmde ozan, devrimci mcadeleyle tanmasn anlatr. Bu srecin genel hatlarn ksaca izer. Ozan, devrimci mcadeleyle "uurumlarda d ir en en gllerin" trenlerle yaklmad 12 Mart ncesinde tanm ve bu "deprem ana (12 Mart) girmitir. leride neler olduunu greceimiz "yaral tutkular"la (ki bunlar ozana gre devrimci mcadele tarafndan hala alamamtr) ama yarnlara olan ak ile, ballk ve kavga ile deprem anda da ayaktadr 14
TAVIR
Bu blmde ozan zde letirme teknii kullanm tr. Devrimci mcadeleyi kendisini rnek alarak anlatmaya almtr. Blm, hemen her blm sonunda tekrarlanan; kavgann, yeryz akn yz oluncaya dek srecei mesajyla bitiyor. II. Blmde, ozan; diyalektik materyalist bir bak yakalad toplumlar tarihini baarl ve gzel bir dille anlatyor. Bu blmde olumlu bir yn daha kendisini gsteriyor. iirin btnnde, hem imgesel-kapal ve hem imgesel-ak ama iirsel bir yap oluturan dizeler burada daha anlalr klnarak ak dizeler ne kyor. III. Blm direni ve direnite lenlerin destan na somut bir giri te balyor. Ancak ozann bireysel siyasi kimliinin ne kt, "serden geti yaral tutkularnn" ald blm silahl mcadeleye kar ka dnyor. Devrimciler aceleci, acemi ilan ediliyor, mcadele hedefsizmi imaj braklyor: "Yoksul bir kr d myd bu Ceylansz bir av partisi mi yoksa" Ya da "Kra topraklara sulak m denildi Ate bcekleri yldz m bilindi" dizeleriyle devrimciler ate bcei, onlar karan genlik hareketi ise kra, gsteriliyor. "Btn sesler ihanet tonunda sanki Btn gzler ihbar kukusunda" diyerek ozan sbjektif kayg ve gvensizliklerinden baka bir ey anlatamamakta. "yrrd, korkusuz ve yarnsz" "Hayr Hibir zaman gstermiyordu saatler" TAVIR
dizeleriyle ozan, y lgnlk ve karamsarln silahl mcadeleye maletmitir. Gorki'nin dedii gibi "btn dnlerde nianl, btn gmmelerde l" olan kk burjuvazinin yaygn bir psikolojik tepkisidir ozan nki. A. Ycel deil, davadr kt ve sulu olan!... Balardaki yarna ballk ve inan kalmamtr artk. Ama A. Ycel gene de devrimcilere sz sylememektedir: "Ne sevgi susuzu korkusuzluadr szmz Ne bilin yoksulu kahramanla Ey her soruda bin imek akt Her yzde bin kelebek bakl doa Bu sesleniimiz yalnz sana" dizeleriyle devrimciler; korkusuz, kahraman ama sevgi susuzu ve bilin yoksulu olarak niteleniyor. Buna ramen btn su doadadr. Ozan, doann evrimini hzlandrmay na hayflanmaktadr. Ama ozan bu blmn sonuna doru "Bir filizlik fidan deil Bir umutsuz gman deil Bir doutur bu afak diliyle" diyerek mcadelenin sreceini vurguluyor. "Bir rmak olup sonsuz yrme/bir olup yrdke byme" dizeleriyle de (ayn blmdeki) "yrrd korkusuz ve yarnsz" dizesine kar kyor adeta. Ozan tam bir elikiler yumana dnyor. IV. Blmde ozan yine zdeletirme tekniiyle kavgaya olan balla (byk ak) deindikten sonra, 12 Mart ve 12 Eyll srelerinin soyut bir betimlemesini yaparken, silahl mcadeleye getirdii eletirileri geri ekmeden, oportnizm ve reformizmle farkn koymaya alyor. "Bildiklerindeki mavi lklara" hayr diyen ozan: 15
"Yitip giden pembe ocukluumuz Yine zamansz bym bir kand" dizeleriyle, genlii, bilinsizce, ocukluk hlyalar yla zamansz silahlanmasn gndeme getiriyor. "Ve yalnz ve zamansz" bir mcadele sonucu gidenlerin ard ndan, "Hayr Ege'de ttn deildi hi kimse ukurova'da pamuk Konya'da buday deildi alayan Ucu krk bir kalemdi yalnzca Bir de yaklan kitap Ve baklanan defterdi baran" denilerek, darbeyi yiyenlerin yalnzca aydnlar ve renciler olduu kyller ve iilerle ba kurulamad iin onlarn alayp, barmad anlatlyor. Oysa devrimciler halktan bu kadar kopuk olmad gibi, " kalemin ucu"nu kran cuntan n, Ege'nin ttnne, ukurova'nn pamuuna ve Konya'nn budayna hi bir ey yapmad ozann da katlmayaca bir anlam kabilir. V. Blm, "yanlg iinde olan" halka ve devrimcilere seslenitir. "Koynumuza rlplak giren" 12 Mart ve 12 Eyll srelerinden ders karlmaldr. Bu blmde reformist anlaylara kar ihtilalci bir tavr belirlerken, devrimci mcadeleye de (kara almaya kadar) varan eletiriler yadrlmaya devam ediliyor. "Ama aslsz Ama iirsiz Ama kitapszdk nce airleri kovduk aramzdan Akmz bile anlatamadk sevdiimize Sonra bilim adamlarn kovduk Sonra eitimcileri TAVIR
Ve daha niceleri daha niceleri Velhasl hi bir gzellii Bir trl katmadk gzelliimize Bir at gzl myd bu Bir bakar krlk m yoksa Ki yaamn tmn kucaklamadan Varmak istedik o sonsuz yaama" Ozan, iirin bandan beri kulland bir imgeyle (aksz) devrimcileri inansz olarak ilan ettii gibi (kitapsz) diyerek de devrimci teori eksiklii gibi pek haddine d meyen (ve anlalan bilmedii konularda) eletiriler de getiriyor. Devrimcilerin inantan ve teoriden yoksun olduunu syleyen ozan, bu mcadelenin bugne kadar srmesini nasl aklayacaktr acaba? Bir de devrimcilerin kovduklarndan bahsediyor A. Ycel. Meer devrimci mcadeleye katlmak isteyen ne ok aydn, eitimci, air, bilimadam varm da, bunlar devrimciler engellemi , katlanlar da kovmu ! A. Ycel devrimcileri "at gzl" ile bakmakla "bakar kr"lkle sularken kendisini unutuyor herhalde. Devrimciler bunlarn bir tekini bile brakn kovmay, onlar devrime kazandrmak iin olanaklar sunup, aba gstermedi mi? Kald ki, A. Ycel, iirin daha nceki blmlerinde, kk burjuva reformistlerle ayrmay onaylayan bir anlatma girmitir. Bu da, ozann bir i eliki olarak kendisini gsteriyor. Bizim lkemizdeki aydnlarn byk bir ounluunun, s ra kklerinde silahl mcadeleye hakaretler yadran, devletin silah kullanmasna ses karmayan "anti-terr"istler olduu da bilinen bir gerektir. Bu lkenin aydn ve sanatlar Latin Amerika'nnkilere ne yazk ki benzememektedir. Silah ve iiri
16
yanba nda len ka sanat gsterebilir Adnan Ycel bize? Byle gzellikler olup da, bizim iimize katmadmz var mdr? A. Ycel, karamsar ve hayal krklna uram bir hava da iziyor iirinde. "Nice yllar gemiti aradan Her an bir baka deprem Bir baka krm iinde Drt bir yana haberler salnarak ld denildii halde inanlmayarak Ve gittike silahlaan trklerde Dalara gne dodurulmayarak Nice yllar Her an kutsal bir lk iinde" ve "Uruna can verdiimiz canlar Bir trl anlayamadlar" "Bir eyler vard hep yarm kalan Ve dlerle bir trl badamayan" A. Ycel'in hangi dlere kapldn bilemeyiz ama o, bu dleri devrimci harekete maletmeye alarak hata yapyor, hayalinde yaratt silahl mcadeleyi ele tiriyor. Silahl mcadelenin 71 sonras gelien potansiyelini, halk n durumunu, devrimci hareketin danklndan yararlanan reformizmin, nasl ve hangi sloganlarla geni anti-faist potansiyeli potasnda eritmeye al tn anlayamam tr. lkemizde silahl mcadelenin ilevini kavrayamamtr. VI., VII., VIII., blmlerde 12 Eyll sreci ve mcadelesi, faizmin zulm, katliamlar, zellikle cezaevlerindeki ve ikencelerdeki direniler n plana kartlarak somutlatrlmaya allyor. TAVIR
Bu blmler y lgnlk ve direni at malar yla doludur. Mcadele kaknl ve ylgnlk yadsnyor; direniin cokusu, ycelii, gelecei iire yediriliyor. 12 Eyll sonrasnn pasifikasyonylgnlk ortamnda ozan, kk burjuva unsurlarn ruh halini ok gzel bir imgelemeyle yanstyor; "Ylldzlar metal metal dm yere Her yerde sessizlik kaynayor Kafalar susmu omuzlar konuuyor" Devrimci mcadeleye aran seslere kar, ka ve suskunluk ancak bu kadar gzel anlatlabilinirdi. Bu blmlerde ozan yine yer yer yanlglara dse de genel olarak olumlu mesajlar veriyor. IX. Blm, 12 Eyll sonras devrimci mcadelenin cezaevleri cephesindeki destandr. "Yekpare mermer dediler adlarna ki her yerleri amurla svanm Donmu sanki stlerinde sesler Trkler bir slkta yarm kalm" Mermer simgesinin, bireysel yiitlii, salaml, sertlii, kusursuz ve korkusuzluu ifade eden anlam yannda, onlarn dondurulmas, zce ifadesi olan inanca balln braklarak, isimlerin h e y k e lle tir ilme s in e kalklmasn ozan eletiriyor. Ama silahl mcadeleye kar klarnda, yani lm orucu ehitlerini kendi btnl iinde ele almamakla ozan da ayn eyi yapmyor mu? "Tepeden trnaa maviydi herey Kara-kapkara kirli bir mavi Hele damatlklar ve gelinlikler Renklere zulm bulat bir anda Yekpare mermer dediler onlara 17
Nasl da severlerdi oysa maviyi Gkyz gibi sonsuz Denizler gibi kusursuz olunca" Bu kmede Tek Tip Elbisenin (TTE) insanlar tek tipletirmede bir zulm arac olarak kullanlmas ve alnan kar tavr sergilenir. Ozan, "Yekpare mermer dediler adnza" dizesindeki mermer simgesine kar karken, lm Orucu ehitlerinin misyonuna daha uygun imge kullanm tr. "Bazen kylarda lk la Bazen doruklarda sessiz Karanln siliniiydiler oysa Sessizliin tkeniiydiler Ve yaamn anlam kazand her anda Doann birden bire seriliiydiler" "Ey bugnden yarnlar grenler Yekpare mermer dediler adnza Yekpare mermer Kavgann kuraklnda denizleirken Akn sularnda sonsuzlarken dediler Gecenin karnnda gndzleirken lm Orularnda iirleirken dediler Ve kurakln yetmibeinci gnnde Bir filizde baheleirken Baheler dolusu iekleirken dediler Ne bir saray stunundaydnz olsa Ne de bir tanr bandaydnz Gnlerin do uunda Sularn akndaydnz hep Bir kitabn cokuyla okunuunda Bir iirin krankrana yazlndaydnz Ve alkta bir ekmei paylamann Oul bal mutluluundaydnz
Enginleri savunan yoktu sanki Nehirleri duyan yoktu baka Talarla syletiniz her sabah Yarlp sulara yol verdi kayalar Yapraklara sordunuz kendinizi Aalarla syletiniz Drt mevsim iekle yklendi dallar Ve slak beton plaklnda Karanfiller topladnz topraktan Her korkuda dirildi vurulanlar Ama onlar O sevdalar yollarda koyup kaanlar Bir trl anlayamadlar Aclarda yoktular nk yanmzda Sevinlerde yoktular Kurun scakln yaarken yreiniz Onlar buz tadnda bir souktular Bir o kadar da korkak. Sevgiden yoksun ve dalkavuktular Yekpare mermer dediler adnza Ki koca bir tarihti szleriniz Der ki imdi her okunuunda Dikileceiz karsna bu gecenin Dalarla-ormanlarla dikileceiz Ve asla ekilmeyeceiz Sularla birlikte ykseleceiz yle yalansz-yle iten Bitinceye dek yryeceiz Ama hibir zaman bitmeyeceiz Belki paralanm bir gece yars Belki de eyrek kala nazl bir sabaha
TAVIR
18
mcadelesinde yerli yerine oturtulma abasyla sryor. 12 Eyll sonras, devrimci mcadele iin bitti diyenlere en iyi yant yine direni vermitir. "Bitti" teorisini retenler, solun sa yorumcular ndan sosyal demokratlara, umutsuz aydnlardan burjuva fraksiyonlar na kadar hep ylgnlk ektiler. "Demokrasi"nin gelecei gnlerin beklentisiyle yan gelip yatanlara yan t yine mcadele vermi tir. "Ey herey bitti diyenler Korkunun sofrasnda ylgnlk yiyenler Ne krlarda direnen iekler Ne kentlerde devleen fkeler Henz elveda demediler Bitmedi daha sryor o kavga Ve srecek Yeryz akn yz oluncaya dek" Tarihsel snrlar iinde grd ilevler, cevap verdii ihtiyalarla iire ilerici bir misyon da ta maktadr. Bu nedenle olumlu ve olumsuz ynlerini ayrp, bir tarafn yadsrken, dier tarafna sahip kmalyz. Ozann, zellikle dzen snrlar dnda bir mcadele izgisini savunmas, lkemizde oka grlen "aydn entellektelizmi ve sekterizmi"ni kendisiyle elikiye d me pahasna, yer yer amas, egemen snflar karsnda devrimci mcadeleyi kendince zaafl ve eksik ynleriyle btn olarak savunmas, onun sahip klmas gereken ilerici ynn olu turur. "Yeryz Akn Yz Oluncaya Dek" en genelde 12 Eyll yenilgisi koullarnda, ylgnla kar direnmenin, kaknla kar kavgann, inanszla kar inancn savunulmas yla, direni te ehit denerin, eksik de olsa, y c e li in in ve anlamnn vurgulanmasyla poplizme dmeyen dzeyli, etkileyici, anlalabilir sylemiyle deer kazanyor.
TAVIR
19
YK
HCRELER AYDINLANDI...
Ahmet GN Betonun zerinden kvrlm, iliklerine dek ileyen soua ve vcudunu saran morluklarn acsna karn uyuma sava veriyordu. Bylesi anlarda ne kadar uykusuz olsada uyuyabilmek, adeta vcudun beyne kar verdii bir meydan muharebesini andrrd. Sinop'ta uzun yllar sren hcre yaantsn hatrlad. Her dakika, her saat soua, karanla, yalnzla/zaman zaman ellerinde kalaslarla kendisini ziyaret eden gardiyanlara kar, tek bana direnmiti. Sabreden kazanrd. Sonunda direnciyle; dman, souu ve karanl dize getirmi, nerdeyse fareler bile ona pek ilimez olmutu. "Sinop'a" nasl girmise yle km t: Ba dik ve onurlu... O kazanm t. imdi baka bir cezaevindeydi. "Sinop gnleri tekrarlanyor" diye dnd. Sinop kadar rutubetli deildi bu bodrum kat.... Ne varki, gardiyanlar Sinop'u aratmayacak kadar gz dnm ve saldngand. On yldan fazla bir sredir cezaevlerinde "gn yz grml yok" misali yatyordu. Sabrnn, yllarca snanan direniiliini, duymayan bilmeyen kalmamt. Dosyasn her gittii yerde krmz kalemle konulmu iaretler sslerdi. Bu iaretler onun yenilmezliini anlatyor, yllardr nasl bask ve ikence yapldn belgeliyordu. Buz gibi karanlk hcreleri boylamasna ilikin emirler, bol ldakt avizelerin ssledii lojmanlarda miskince pinekleyen brokratlardan gelirdi. Ne geri adm attrabildiler ona, ne de uramaktan, ikence yapmaktan vazgetiler. Aclarla geen yllar, o gle yzne sis perdesi indirmemiti. Falaka altnda ikencecinin suratna tkrrken, onca ac iinde bile glmeyi bilir, bu gle yz ikencecileri lgna evirirdi. Her yeni gittii yerde olduu gibi, burada da, "baaramayacaks nz!" diye haykrmt. "Sen elebasn, savc bey yle diyor" dedi, mazgala yaklaan gardiyan... TAVIR 20
"Hesabn greceiz, daraacn zleteceiz sana... Beni asn, bunlarn elinden kurtarn diye Meclis'e dileke yazacaksn, Savc beyin dizlerine kapanacaksn...." Kvrld yerden doruldu. Mazgaln yanna doru ilerleyip kendisine laf atan gardiyana yakla t. Yzne k vuruyordu imdi. Yz gz i mi , surat tannmayacak durumdayd. Ama yine glyordu i te... Gzlerinin iindeki parlty kimse skp atamazd. O, mazgala yakla nca, st perdeden atp tutan gardiyan iki adm geri ekildi. Aslnda onca dayaktan sonra ayaa kalkabileceini tahmin edememi ti. Gardiyan yan dnd, yzn gstermek istemiyordu. O, "tandm seni" dedi, "gel kama, senin o ok gvendiin-savclarna yalvarma frsat bile vermeyeceiz" balyoz gibiydi sesi. Koridorda yanklanan sesi, dier hcrelerdeki arkada larna her zaman gven verirdi. O susmadysa i ler yolundadr, hi susmayacana gre i ler her zaman yolunda olacaktr... Tutsaklarn tehdit dolu sesleri tecrit hcrelerinin sraland koridoru nlatrken cezaevinin hemen yanndaki lojmanda bir kadn ekine ekine kocasna yakla p omuzlarn ovmaya ba lad.Kocasnn patlamaya hazr bir volkan gibi olduunu hissetmi ti. Yllardr byle grmemi ti onu. Telefonun ba na oturuyor, bekliyor, bekliyordu. Bir fkeye bouluyor, bir donukla yordu. Kadn, ocuklar babalarn bu durumda grmesinler diye erkenden yatrm t. Savc ise karsnn davran laryla ilgilenmiyor, gitgide aleyhine dnen olaylar yeniden deerlendirmeye al yordu. Kimdi bu nsanlar? Yllardr/"kendilerini kaybetmi " insanlar ynetmeye al m , hepsini kolaylkla "adam etmeyi" ba arm t. Takdirnameler alm t bakanlktan, ba arlarndan kaynaklanan iyi bir prestiji vard. Otoriter olarak tannrd. Hangi cezaevine gitmi se oray st liman etmi ti. Ama imdi durum farkl grnyordu. Sabah hcredekilerin durumunu sormu , gardiyanlar srtkan bir yz ifadesiyle hcrelerde savc hakknda sylenenleri aktrm t. Savc mesaj alm t, ama personelin kar snda kk d mek istemedi. nce h mla bir a a, bir yukar gidip gelmi , "arada bir ziyaret edin onu" demi ve eklemi ti; "tuz ve ekerlerini kesin. Bakalm bunca sopann zerine ne kadar dayanabilecekler". Okkal bir kfr savurduktan sonra da personelin yanndan uzakla m t. Kadn, kocasnn bu buza kesmi korkulu yz ifadesini yllar nce bir kez daha grm olduunu hatrlad. Daha gentiler ve kocas bir ta ra cezaevinin savcsyd. Cinayet suundan hkml bir mahkumun fazlaca sorun karmas zerine hcreye atlmasn emretmi ve epeyce hrpalatm t. Gen adam nuh demi peygamber dememi ti, kar snda eilmemi ti. Savc adamn inadn krmay , ki iliini yok etmeyi bir kez kafasna koyduu iin daha dei ik yntemler denemeye ba lam t. Bir gn zaten kuru ekmekten ba ka yiyecek TAVIR 21
verdirmedii mahkumun suyunun da kesilmesini emretmi ve ne olmusa ondan sonra olmutu.Savc "greceiz serseri!" diyordu, "delikanllnn snr nereye kadar?"Ne varki gen adamn delikanllnn snr lme kadar uzanyordu. Bir sabah buz gibi katlam cesedini buldular hcresinde. Tabii ki, olay hemen rtbas edildi. Fakat len mahkumun cenazesini almaya gelen kardei, bir frsatn bulunca tabancasn ektii gibi savcy kurun yamuruna tutmutu. Savcy hemen hastaneye yetitirmiler lmden zor dndrmlerdi. Taburcu olduktan sonra da korku peini brakmamt. Kendisini yaralayan gen yakalanncaya kadar adeta canl bir cenaze gibi, kukulu baklarla dolanp durmutu ortalkta. "Ne felaketti" dedi kadn."Allah bize yle gnler gstermesin. Cezaevinde ilerin yolunda gitmediini, kocasnn mahkumlar karsnda yenildiini anlamakta zorluk ekmiyordu. imdi durum daha da vahimdi. nk bu kez kt muameleye urayan bir mahkumun akrabalar kmayacakt karsna. Hcredekilerin hepsi "terrist" ti, darda arkadalar, rgtleri vard, stelik 12 Eyll de kklerini kazyamamt. Kadn, kocasnn yaptklarm yanma brakmazlar" diye dndn anlyordu. Ne bir soru soruyor, ne de bir ey sylyordu. Sadece onu yat trmaya al yordu. Savc ikidebir telefon ediyordu cezaevine. Birbirinden tutarsz emirler veriyor, personeli oradan oraya koturuyordu. Gardiyanlar kh aa inip hcrelerinden kardklar tutsaklar dvyor, kh tutsaklarn zerine souk su dkp "yalayn, susuzluunuz geer"diye histerik lklar atyorlard. Her defasnda da sloganlar bir tokat gibi patlyordu suratlarnda, serseme dnyordu hepsi. Yarallar, ayaa kalkamayacak durumda olanlar vard... Ama hastaneye gtrlmedikleri gibi pepee atlan dayaklar yaralarnn iyilemesine, kabuk balamasna frsat vermiyordu. Duvarlarda koyu krmz, kahverengiye alan lekeler olumutu. Bu lekeler direni mesaj olacak ve duvarlardaki kanl mesaj alanlar teslim olmay aklna dahi getirmeyeceklerdi. Duvarlara ilenen bu krmz iaretler, ekilen ac lar n belgesi olacakt. Gnn yorgunluuyla sessizlie gmlen hcrelerde, uzaklardan gelen kap grltleri ve grevli gardiyann soukta memek iin bir ileri bir geri yrmesinden kan ritmik ayak sesleri dnda t kmyordu. Hcrelerde zaferle biten gnn yorgunluunu alt eden dzenli ve huzurlu soluk allar duyuluyordu. Eriilmez gibi grnen hereyi, ryalarda da olsa koar adm yakalamak olana domutu. Pis ve yar slak bir yatakta yatt halde gzel bir rya grmeye balad. Mazgal sessizce ap, ieriyi szen gardiyan, onun dinginlik iinde glmseyiini aknlkla izlerken, "bunca eye ramen hala nasl byle uyuyabiliyorlar" dedi, TAVIR 22
iinden. Direni baladndan beri huzur iinde uyuyamayan gardiyann mazgal kapatrken kard metalik ses bile ryay blemedi. Ryasnda on yl ncesindeydi, sanki.... Genti. Salar neredeyse alnn kapatyordu. Yirmi yan dinamizmiyle frlad yatandan, nemli ii olduu gnler daha saatin zili almadan uyanrd. Sigara imek iin alelacele bir eyler attrd, evdekileri uyandrmadan sessizce kt kapdan, yar aydnlk sokaklara dalp hzla gzden kayboldu. Yollar, akam yaan yamurun izlerini tayordu. Kaldrmlarda yer yer su birikintileri olumutu. Paalarna amur sramasn diye kaldrma kt. Esen rzgar sarya alan kumral salarn datyordu. Ne kadar da severdi sonbahar aylarnda sabah rzgarlarn. ylesine serin serin eser, skntlarn nne katp gtrr, rahatlatrd iini. Bekledii araba tam saatinde yanat kaldrma. Arkadalarnn iaretinden ilerin yolunda gittiini anlad. Koltuun kenarna yerlemesiyle arabann kalkmas bir oldu. Cam yarya kadar aralad. "Hazr dursun" dedi kendi kendine... n koltuun zerinde duran antay ald, fermuarn at... Uygun bir yerde durdular. Bekleyeceklerdi. Apartmann girii rahata grlebiliyordu. Az sonra makam ofr arabayla gelecek, zili alacakt. Nitekim herey bekledikleri gibi oldu.
ofr ok disiplinliydi dorusu, dakika sektirmemiti... Makam otomobili hareket etti. Arada bir mesafe brakarak peine dtler. Aray fazla amamas iin arkadan uyard. Makam otomobili ana caddeye kmt, yakn takipteydiler, nerdeyse tampon tampona. Sapakta yol tkand. Krmz a rastlamlard. ndeki ara durdu. Arac sollayp tam yanna yanatlar. ndeki arabalar hareket edene kadar bekledi. Camdan uzand... Cam krklar sald etrafa... Lastiklerden hafif bir lk koptu. Sabah uyandnda saatin ka olduunu anlayamad. Operasyon srasnda saati kaybolmutu. Kolu uyumutu. Ayaa kalkt. Arlarn unutmaya alarak ar ar egzersiz yapmaya koyuldu. Gndz nbetini devralan gardiyann at radyoda Karadeniz trkleri duyuluyordu. Hay gzn seveyim senin radyo gibi... Egzersizi horon figrlerine benzemeye balamt. Pek beceremedi ama... Trkler bitti. Saat 9.00'u vuruyordu. Kulan mazgala yanatrd. Haberler balamt. lk haberde dikkat kesildi. Spiker tane tane okuduka, duyduklarna inanamyordu. Hal ryada olduunu sand. Yan hcrelerden gelen sevin dolu haykrlarla kendine gelebildi. Gardiyan radyoyu kapatarak, koar adm nbet yerini terkediyordu. Gardiyann arkasndan bard; "Savc beye selam syle, ulalmaz insan yoktur. Kendine dikkat etsin!" Hcrelerdeki tutsaklar sevin saanana tutulmulard. Tek balarna deillermi, sanki elele tutumular gibi halaya durmulard. Kimsenin yarasna, acsna aldrd yoktu... TAVIR 23
MZK
Osmanl dneminde saray kltr kokumuluun aresini ithal kltrde bulmaya alt. Bu uygulama ve bak alar cumhuriyet dneminde de srd. Asl gelitirilmesi gerekenin saray mzii ya da ithal mzik deil de, halkn yzyllardan beri demokratik deerleriyle biimlendirdii halk mzii olmas gerektii grlmedi. "Trklk"le tannan Ziya Gkalp bile, sorunu o gnk aydnlara gre ok daha iyi koyabilmitir. Ziya Gkalp yle diyor: "Geleneksel sanat mzii Bizans'tan alnan Dou mziidir. Yeni Trk Mziinin yaratlmas iin, halk ezgilerinin derlenip oksesli teknikle i lenmesi gerekir".
HALK MZNE DARBE Halk mziine darbe vuran resmi ideoloji, gelimeye ak trkleri tozlu raflarda brakm, ierii boaltarak gericiletirmeye zen gstermitir. Halk mziinin cokulu, isyanc, dzene ba kaldran ynleri hep trplenmitir. Szlerin yansra mzikler de deformasyona uramtr. Bir dnem, halk mzii radyoda sanat mzii sazlaryla alnm, orada kullanlan "koma" sesler (ara sesler) ve sslemeler kulaklara altrlm, olumsuzluklar halk mziinin genel tavrym gibi yer etmitir.Yakn zamandaki arabesk ve benzeri eler de, halk mziini dier yoz mziklerle aynlatrmtr. "Otantik" sylemek kaygs da halk mziini statikletiren dier bir olaydr. Otantik sylemek bir solist asndan asla mmkn deildir. Otantik syleme biimine yaklamak iin ancak derleme yaptnz kaynak insan getirip syletmek gerekir. Bu ekilde trkler, "bozulmamak" ad na tek tip bir yorumlama biimiyle sylendii ve alnd iin gelitirilememitir. eitli mzik kurumlar nn "memurlar " (rne in, TRT, Konservatuar vb.) zamanla halk mziinin iini de boaltp, resmi (egemen) ideolojinin istedii mzii yaparak burjuvaziye hizmet ettiler yllarca. Halk mziinin olumlu ynleri bu insanlar tarafndan da sahiplenileme-dii gibi, yozlatrld da... Baka bir deyile, mziimizde okseslilie gitmesi gereken sre yerine, kopu yaand. okseslilii yaratamamann gerekesi de okseslilii yapmayanlar tarafndan "Halk mziinde okseslilik yoktur" klfyla savunuldu. 25
Yeni gelien burjuvazi feodal kltr sahiplenemedi, giderek emperyalizme baml hale gelmesi elikilerinin zmn darda aramasna yol at.
Yeni gelien burjuvazi feodal kltr sahiplenemedi, giderek emperyalizme baml hale gelmesi elikilerinin zmn darda aramasna yol at. Yani, yanbanda duran binlerce yllk kltr mirasm gelitirmek, ulusal bir potada eriterek evrensele ulatrmak onun ii deildi. O dnemde Trk Mzii yasakland, balamalar frnlarda yakld. Halk mzii konusundaki altyap almalar "denemecilikten" teye gtrlemedi. Mzikte gelime adna, yeni mzisyenler yurtdna yolland. TAVIR
HALK MZNDE OK SESLLK Halk mziinde elbetteki sistemle mi bir armoni teknii yoktur. Dou toplumlar na has makamsal aray , armonik aray a gre daha ar basm tr. Halk mziinde ilkel ama kendiliinden geli en armonik olaylar yle sralanabilir: 1. Halk mziindeki tezeneli alglarda (balama, cura, tar, vb.) ayn anda vurularak elde edilen okseslilik (rnein balama dzeninde) 2. Yayl alglarda yay , ayn anda birden fazla tele srterek alma teknii (rnein kemene) 3. Tezeneli, yayl ve nefesli alglarda dem tutma (rnein Trakya zurnas, balama a lar vb..) 4. ifte ve tulumdaki ift yapnn kazandrd iki seslilik. 5. Tek alg olmasna kar n, kavalla yaplan ve halk n "kaval horlatyor" diye adland rd iki ve sesli alma ustalk ve teknii. 6. Uzun ve krk havalarn bazlarnn syleni lerinde szl blm sylenirken, sazlarn ayn "ayaktan" ba ka bir ezgi almalar. 7. Ege ve Seymen trklerindeki "kanon" syleyi biimleri. Baz trkler orijinal okseslidir. rnekler: haliyle
Bu rnekler, halk mziinde gnmze gre yetersiz de olsa, okseslilik yaps nn olduunu gsteriyor.
ADA HALK MZN N GEL M Ba tan beri aktarmaya al tmz tkank srecin nn amak gerekiyordu. Brakalm trkleri okseslendirmeyi, trkleri dinleyen kesim giderek azalyordu. Trklerin tortula m , geri bir syleyi ve al biimiyle sylenmesiyle, geli en insan n duygularnn yakalanmas da mmkn deildi. Bu noktada Ruhi Su'nun al malar gndeme geldi. Ruhi Su otantiinin ierisinden ada a, evrensele uzanan yolda, halk mziinin iindeki canl, dinamik ynleri ortaya kard. Ruhi Su trkleri ada bir yorumla, olumsuz etkilerden ar ndrarak sylyordu. Oturttuu bu doru syleyi halk mzii asndan bir dnm noktas oldu; yeni slubu, bu trklerin oksesli olarak sylenmesi veya alnmas olanan salyordu. Halk mziini hareket noktas olarak kabul eden insanlara geni bir bak as sunuyordu bu al malar. Baz sanat lar ise okseslilik sorununu akademik dzeylerde kavradlar. rnein "Trk Be leri" adyla anlan mzikiler, tamamyla Bat temelinde d np hareket ettikleri iin kitleler tarafndan benimsenemediler. Onlar iin geli me sadece biim dzeyinde ifade ediliyordu. Ruhi Su, "Trk Be leri"ne gre ok farkl bir 26
1. Tunceli'nin Pertek ilesinden derlenen "Vardm Dostun Bahesine". 2. Kavalla alnan "All Durna Halay" 3. Ege'den "Bir Kz le Bir Gelin" (Semah) rnekler oaltlabilir... TAVIR
rotadayd . O, biimi gelenekselin iine sktrmad. Biim ynyle onu gelenekselin iinden ekip kard. Tek sesli anlatm tarznn, bugnn gerekliini yanstan sanatn gcn ifade etmede yetmeyeceini grd. okseslilik yolunda yerel ve otantii devrimci deerlerle evrensele ulatrd.
gelitirmeyi de denemeliyiz. Yani aletlerin, tnlar n bozmadan, daha verimli enstrmanlar yapmal, anlatm gcn ve alm kolayln gelitirmeliyiz. Gerektiinde Bat alglar n da tamamlayc bir ge olarak orkestrasyonda kullanabilmeliyiz. Bu konuda yaklammz gereksiz yere Bat enstrmanlarn ne ne karmak, ne de banazla derek kullanmamak olmamaldr. Eer szl mzik yapyorsak, iirleri, bulacak olduumuz yeni mzik motiflerinin zerine ta rken, yaptmz mzikle kendi zenginliklerimizi ne lde ortaya karabildiimiz ve sonuta nas l bir harmanlamaya gittiimiz noktasnda sorgulayc olmaly z. Yabanclama yaanyorsa, rnlerimizi tekrar batan ele almalyz. Yaadmz sreci yeterli dzeyde aktarabilecek, yetkin, sanat deeri olan iirler ya da anlatmlar yaratmalyz. Ezgileri armonilerken geleneksel mziimizin olumsuz zelliklerinden syrlabilmeliyiz (koma, g rtlak yapma, yre tavrn belirleyici klma vb). Ezgileri ar ve scak bir syleyi le geni kitlelere ulatrabilmemiz. Var olan trk formlarn daha da gelitirerek, uzun sreli zgn mzikal almalar yaratabilmeliyiz. al malar mz kitlelere gtreceimizden "kitle beenmezse beenmesin, ben dilediimi retirim" diyemeyiz. Bu anlay "elitizme" hizmet eder. Temelinde kitleleri kmseme ve kendi al malar n abartma duygusu 27
OKSESLLK NEDEN GEREKLD R? NEREYE KADAR-NASIL B R OKSESLLK? okseslilik, halkmza mcadeleye zg ok zengin ve karma k yaam ifade etmenin en uygun biimidir. Tek seslilik tm bunlar anlatmada yetersiz kalmaktadr. Burada yap lmas gereken, bata da belirttiimiz gibi, halk mzii iinde kendiliinden bir biimde yer alan yresel armonik olaylar gelitirebilmektir. Fakat bu armoni eklini, kendi enstrmanlar mzla yorumlamaya, hatta enstrmanlarda teknik olarak zenginlik katabilme zelliklerini de zorlamaya almaly z. Balama, kaval, kemane, kemene, cura, tulum, zurna, mey, tar, davul ve daha bir ok enstrman n bugne kadar alm a sndan klasiklemi bir ok deerini gelitirip kullanmalyz. Kendi motif ve formlarmz korumal ve gelitirmeliyiz. Konular ne kadar serbest tarzda ele alsak da bunlarn, ncelikle kendi formlarmzla anlatlmasna, bizim aletlerimize ncelik verilmesine olanak tanmalyz. Enstrmanlarmzn teknik yapsn TAVIR
yatmaktadr. Kitlenin pe inden giderek bir ba ka hataya, poplizme d ebiliriz. Poplizmin kitleleri geli tirmek, onlara bir eyler vermek kaygs yoktur. Kitle beenisinin esiri olmu lardr. Bugn hal tek balama ile yola kan bir ok insann d t hata budur. (Hl "deyi lerde" srar etme, halkn inan n smrme anlay da bunun iindedir) Bu iki trden al malar da oksesliliin geli mesine hizmet edemez.
okseslilik konusunu teknik, ierik ve slup asndan, ulusal mziin biimlendirilmesi abalaryla, diyalektik bir btnlk ierisinde kavramak ve yeni mzii (ada Halk Mzii) olu turmak olarak grmeliyiz. ada Fakat Halk unu Mzii belirtelim tek ki, ba na
okseslilikle ifade edilemez. Geleneksel Halk Mzii ne kadar orkestra dzeniyle sunulsa da, ne kadar geni ve salkl derlemeler yaplsa da, akademik yan ok geli mi boyutta da olsa, gncel olan
Hereyden nce halkmza seslenmeliyiz. Onlarla balarmz gelitirmeliyiz. Bunun yolu, onlardan kopmadan, retimlerimizle sadece bir adm nde olmaktr. okseslendirme anlay mz bu olmaldr.
Her eyden nce halk mza seslenmeliyiz. Onlarla balarmz geli tirmeliyiz. Bunun yolu, onlardan kopmadan, retimlerimizle sadece bir adm nde olmaktr. okseslendirme anlay mz bu olmaldr. nsanlarda bir beeni dzeyi yaratmak ba ka trl mmkn deildir. Aksi durum (yani kitleleri dikkate almama) onlar geli tirmedii gibi, zamanla gerekliklerini de yadsma noktasna gtrecektir bizi.
kendine demektir.
konu
edinemiyorsa,
sreci
ada Halk Mzii doru bir dnya gr yle bak la ifade edilmelidir. ve ve Ya amn bir dinamiklerini yanl yetersiz
irdeleyen
gereklikler
kar snda edilgen kalan mzik anlatm ada Halk Mzii olamaz. Bu anlamda de, baz sanatlarmz, hizmet
btnyle doru bir perspektifle rnler veremedilerse eden belli okseslilie al malar yapm lardr:
Yavuz Top'un biim ynyle geli tirdii oksesli trk denemeleri, Adil Arslan'n "Dou Bat Divan" adl al mas, Fuat Saka'nn Livaneli'nin "E kiya") alnabilir. Yeni mziin yaratlmas konusunda al malarmzn, belli bir yol kattettiini, sanatlara deneysel bir birikim saladn d nyoruz. zgn ilk bu denemeleri, al malar rneklemeler Zlf iine (zellikle
TAVIR
28
Bugnlerde "Kara Kitap" adl bir kurugrlt dolayor ortalkta. Kara Kitap Orhan Pamuk'un son, roman 9 ayda 7 basm yapt, 20 binin zerinde satt. Bu roman iin edebiyat dergilerinde, gazete sayfalarnda kyasya bir tartma yrtlyor: Edebiyatn doruuna (Nokta, Doruktakiler 90) oturtulan Orhan Pamuk'ta zaman zaman katlyor bu tartmalara. Etrafnda bu kadar grlt koparlan romann emeki ynlar asndan hi bir deeri yok. Yazar, proletaryann davasnn yabancs dr. Hi bir gn devrimcilerin dostu olmamtr, Khnemi dzenden yanad r, onun parasdr. Orhan Pamuk aklna ne gelmise onu yazm. "Birbirine aykr olan paracklar ak olmayan balarla birbirine balayarak yaln kat gereklie kar km , gramer kurallarn hie sayarak dille oynam, dili yrtm" (1) Bu, yeni denenen bir biim deil, Burjuvazinin sanat anlamszlatrmak, toplumsal hayata ve mcadeleye yabanclatrmak iin deneye geldii eski bir biim. Yazar, toplumsal ve siyasal mcadeleye amur atmasa, o eski anlamsz olduu bilinen savlar yeni cilasyla ortaya srmese, bu yazy yazma gerei duymayacaktm. Hereyi izleyen bir "gz" her eyi gizli gizli dzenleyen bir "el", "askeri darbenin" sis perdesinin srd yllarda asl olanla taklit olan arasnda ki belirsizlii kefediyor. 4 yl uraarak "Trke yanllar rekoru"(2) krd Kara TAVIR
Kitap' yazyor, Romann anahtar kiisi kendisini terk eden kar sn aramaktad r. Bu yk birbirinden ok farkl yklerle i ie gemi tir. Yazar romannda bir gazetecinin yaam ve ke yazlaryla, toplumsal ve siyasal olaylara, gelimelere ilikin dncelerini aklyor. Ama ekilmez bir danklk ve anlalmaz bir kukuyla evini terk eden kadnn ve aabeyi, Milliyet Gazetesi ke yazarnn ldrlmesiyle ana yk noktalanyor. "Yaz sonu bir askeri darbe" (s. 416) olur. "Politika denen irkefin amuruna batmam ihtiyatl yurtseverlerden kurulu yeni hkmet gemi te kalm siyasal cinayetlerin sulularn tek tek bulacan (s.416)" aklar. Belki de "sradan okurlar bunun grnen anlamnn tuhafln dnrken, harflerin esrar ndan haberli olanlar bu cmlenin bekledikleri tebli olduunu hemen anlayacaklar ve ellerindeki ifrelerle kendilerini yeni yepyeni bir hayata ve yolculua karacak servene atlacaklar (s.296)" "... Ellerinde ceza fileri oradan oraya koan belediye memurlar nn baklar aras nda eskiden Boazii denen bu boluun amurunda kurulmaya balayacak yeni mahallelerden sz ediyorum: Gecekondulardan, sala, bar, pavyon ve elence yerlerinden, atl karncal lunaparklardan, kumarhanelerden, camilerden, dervi tekkeleri ve Marksist fraksiyon yuvalarndan ve kapka Plastik atlyeleriyle, naylon orap imalathanelerinden... "(s.21) 29
Ne kadar zorlama bir umut(4). Yazarn bilinci aresiz bir hastala yakalanm . Ruhsal skntlar n, umutsuzluunu anlatyor. Elbette "inanlmaz ustalkla birbirinin zerine konmu grntlerden olu an tarifsiz gzellikte bir stanbul izerken", "gerekten tanmlanmas g (3)" tatlar da alyordu Ali Sirmen gibi. Orhan Pamuk emeki ynlarn kapitalizmin boyunduruundan kurtulmalar nn hayal olduunu d nyor. Burjuva mlkiyetine dayal toplumsal sisteme kar yrtlen mcadeleyi kmsyor. Btn bu edebi hafiflik, bu esrarl yakla m, dil iinde kvran , btn bu, safsata, bu tutarszlk dnyann dei tirilemeyeceini kantlamaya al yor. Yazar mistik bir havayla oktan yok olmu yerleri aryor, koku mu bir tortunun iinde dnp duruyor. Ki isel hayatn, ruhsal dalgalanmalarn, saplantlarn, bilin kaymalarnn yceltilmesi hayata hkmedip onu yeniden kurmay hedefleyenler iin ne kadar da ekilmez. Hem de toplumsal mcadelenin iradi bir ivme kazand dnemde. ".... dergilerde (sosyalist bas n kastediliyor) okuduklar adlarn ve kahramanlarn ou hayali olduu gibi, bu adlarn dzenledii kimi gsteriler, toplantlar, gizli genel kurullar, yeralt parti kongreleri, banka soygunlar da hi gereklememi ti, "(s.72) Hayat Orhan Pamuk'a "nesnel ve gsteri siz" olgular sunarak kar kyor, "... Bektailerin nc gelileri" dedi Saim, "Cumhuriyetten elli yl sonra oldu. Bu sefer Nakibendilik tarikatyla deil, Marksizm, Leninizm kisvesiyle..., tarikatta da, siyasi rgtte de yaplan, yazlan, yaanan her ey birbirinin tpa tp aynsyd... (77).... bu siyasi rgte katlan genler Bektai olduklar n TAVIR
bilmiyorlard, hayr btn bu iin orta kademe parti yneticileriyle Arnavutluk'ta ki baz Bektai eyhleri arasnda yaplm gizli bir anlamayla dzenlendiinden byk bir ounluun, belki de be kiiden baka hi kimsenin haberi yoktu. "(s.78) Herkesin grmek istedii eyi gstermesi bilinen bir gerektir. Ya da olaylar dnya gr ne gre arptr, dei tirmeye al r; olmasn istedii biimde hayal eder. nsann bunlar yazabilmesi iin beynini satmas yetmez, bilincini de yitirmesi gerekir. Byle bir irkef iinde yzmeyi naslda beceriyor, bbrleniyorlar, "Gerek bir edebiyat doyumu"(5)ya yorlar? Orhan Pamuk vb. sosyalizmin byk bir darbe yediini ve bir daha dorulmamak zere yklp gittiini d nebilir! Ama proletarya her eyin bittiinin d nld anda bile tutu turabilir dnyay, inat, umutlu ve sevinli bir ate le yakalayabilir Orhan Pamuk gibilerinin stndeki g, kaydrabilir ayaklarnn altndan topra. lkemizde hayat ciddi bir k a sahne oluyor. Gecekondular, maden ocaklar, fabrikalar, niversiteler glerini topluyor, dalgalan yor. Devrimci mcadele yetkinle iyor, ulusal mcadele gleniyor. Kara Kitap' bir ba yapt olarak lanse edenler anlamszl, koku mu luu hayatn geli en, glenen ak nn kar sna karanlar bu roman gibi tarihin sayfalarnda unutulacak, ryeceklerdir. Onlar kalc olamaz. Hayat mcadele edenlerin ellerinde yeniden ekillenecek. DPNOTLAR: 1) Nokta Dergisi 2) Tahsin Ycel 3) Ali Sirmen 4) V.l. Lenin, Sanat ve Ede'biyat 5) Fsun Akatl, Gsteri. 30
YK
GZLERDEK SS
etin ENYURT
Sayamayaca kadar ok, polis ylmt sokan giriine.Tabancalaryla, otomatik silahlaryla bulunduu yere. Hatta btn sokaa hedefli hedefsiz mermi yadryorlard. Sokaa girmeye tereddt ettiklerini farketti. "
imdi caddeler onlarn, sokaklar bizim; korkacaklar elbet..." Silahnn namlusunu, kap kylarna saklanarak kendisine yaklamaya alan iki polise evirdi, tetie asld; bir ....iki.... kez arka arkaya ateledi, sustu. Mekanizma geride kalmt. Heyecannn, geriliminin btn doal ritmi alt st oldu. fkeyle kabzay paralamak isteiyle doldu: "Allah kahretsin...Gene dikti mermiyi" Polisler durumu anlamadan saklanacak bir yer bulmalyd. Geriye ekiliyordu, sokan ilerine doru sessiz ve koar admlarla... Polislerin aralarna dalmasyla atmann baladn, arkadalarnn caddenin br tarafndaki sokaa, kendisinin de bu tarafa girmek zorunda kaldn farketti.
imdi kolay bir avd. Yakalanabileceini biliyordu, hzlanmalyd. Mekanizmay yerine oturtmutu; geriye doru alaca karanla bir iki el daha ate etti. Her zaman kadnlarn, kzlarn kap nlerinde oturup dedikodu yapt, ocuklarn bin bir trl maskaralkla oyun oynad sokak bombotu imdi. ocuk seslerinin yerini silah sesleri almt. Mermilerin ou havaya, krlemesine yak lyordu. "Burada yakalanrsam helal olsun bana..." Yakalanmak?...Yakalanmak bir anlamda sa ele gemek demekti. Oysa ldrmek istiyor olabilirlerdi. Sanki biri, torbasndaki irili ufakl, eski yeni, eit eit renkteki kutular gelii gzel ortala yayp, sonra parman aralarndan geirerek yle bir dzeltmi kargack burgack, bir labirent gibiydi sokaklar... Hayatnn byk bir blmn geirdii bu yrenin sokaklarn, btn kmazlarn, dar ara geitlerini, girdisini ktsn avucunun ii gibi bilirdi. Umulmadk yerlerden, geitler bulurdu. ki adm nndeki ara sokaa hzla dald. Kkken oyunlarda ya da mahalle kavgalarnda bu kmaz soka ska kullanr, soka kesen duvarn nndeki bidonlarn zerine karak baheye atlar, oradan arka sokaa geerdi.. Artk aras nlar ki bulsunlar... kmaza girdikten bir sre sonra bidonlarn yerinde olmadn farketti. O an bir tela kaplad iini. Karanlkta yrrken anszn bir bolua der gibi birey. TAVIR 31
Rahatlama srecinin birden bire gerilime dnmesi...Duvar amas mmkn deildi, artk bir kapand buras. evresine soruturan gzlerle bakarken dilerinin arasndan, duyulur duyulmaz bir sesle "aksilik" diye sylendi. Silah sesleri eski younluunu kaybetmiti, dzensiz aralklarla ve tek tek atlyordu. Polisler sokaa yaylmt. Bazlar kmazn bandayd. Uzaktan, polislerin bartlarn duyuyordu. Bir dolu kfr. "Ne ok kfrl konuuyorlar" Bir ksm kendisineydi kfrlerin, o da karlk verdi barmadan. Bann epey zerinden bir mermi havay yaran bir sesle gelip geti. lk defa bu sesi bu kadar net alglyordu. Merminin havada slk almas bu olsa gerek diye dnd. Sa tarafta, mutfak blmleri sokaa bakan binann ilk kat yar yarya topraa gmlyd. Oraya yneldi. lk katn pencere demirlerine basarak kendini yukarya, ak olan mutfak penceresine doru ekti, zorland, tekrar denedi. Baard. Evin iinde skntl bir hava vard. Kadn bir yandan sinirli bir ekilde pencere kenarndaki kzn ekitirip odann dier kesine itiyor, bir yandan da baryordu: "Krolasca!
u pencerenin nnde durma demiyor muyum sana! Kr bir kurun rastlasn da l! O zaman sende kurtulursun, ben de!" Gen kz istemeye istemeye odadan kp dierine geerken: " yi iyi, evin iinde de kar artk. Yok orda durma urda dur. Sana kalsa dolabn iine gireceiz." Etine dolgun, yapl, 45-50 yalarnda olan kadn zerine geirdii kolsuz hrkasnn alt dmesini srekli zp ilikliyordu, sylenmeye balad: "Baa klmaz. Bunlarla baa klmaz. Dili nah bir kar olmu. Mektepde ders yerine bunlar retiyorlar zaar. Pencerede olursa ne olurmu. Aada a bekliyor da imar edecek. Babas olacak herife dedimde dinletemedim. Liseye miseye gndermeyelim diye. Otursun evde oturduu gibi. Neymi, okuyup bilmem ne olacakm . Tabii kendisi..." Arada iyice seyrekleen silah sesleri yeniden balaynca duruyor, dinliyor, arkas kesilince sylenmeye devam ediyordu: "Tabii kendisi Almanya'larda kimbilir neler yapyor. Grd yok, ettii yok. By de ald yanna, burada da brakmad. Benim burada iki ocuun peine komaktan bu yata salar ma ak indi." Kz dayanamad: "Anne! Yeter artk, gene balama" Sesini iyice ykselterek kzna dnd: "Gene balama deil mi? Gene balama. Baka bir laf bilmezsin zaten.Hemen. bulur buluturur yaktrrsn. Karnda ha anan varm, ha bir ocuk. Ben bilmezmiyim sanyorsun? Gizli gizli bireyler getirip oku, ben grmyorum ha, Anan aptal yerine koy deil mi? Taksimlere, maksimlere git anan duymasn..." Parman slatp kapya srd: TAVIR 32
"
uraya yazyoruum. Haberin olsun; sokakta yere tkr o saat bana yetiir. Sen bu mahalleyi bilmez misin? Elin deyse adn oruspuya kar. Orospuya knca da bir daha mrbillah dzeltemezsin." Silah sesleri durmutu, sokaktan gelen kouturma ve anlalmaz seslere de kulak vermedi. Deminden beri ana kz arasndaki ekimeyi, sandalyenin arkalna oturarak sessizce dinleyen dier ocua; " n oradan aa! Sandalyenin bana tavuk gibi tnemek de nereden kt!" diye azarlamas izledi. Ondan da hrsn aldktan sonra sylenmeyi kesti. Mutfaa yneldi. Kapdan ieri admn atar atmaz azndan bir lk ykseldi. Karsnda elinde silah Sedat vard. Sedat'n, parman sus iareti eklinde azna gtrmesiyle O'da otomatik bir kumanda mekanizmas gibi iki elini kendiliinden azna gtrd, kapatt. lk ne bitti ne de tamamlanabildi, tastamam yarda kesildi. Onun iki eli aznda, gzleri alabildiine alm heykel gibi duruu Sedat'ta bir komiklik hissi uyandrd. Kolundan tutup, salondaki kanepeye doru gtrrken: "Korkma, polis kovalad mecburen buraya girdim. Meraklanma birey olmaz" diye sakinletirmeye alt. Kadn aknlk ve korkuyla: "
imdi sen..." dedi, yutkundu, "...deminden beri polislerle atan sen misin?" "Evet" "Bir sr polis senin peinden cayr cayr kurun atarak, buraya, kadar geldiler yle mi?" "Hay allah. Elbet geldiler, geldiler ama buraya girdiimi grmediler. zimi kaybettiler." "Bizim evin etrafnda deiller mi?" "Buradalar, danklar herhalde." Kadn inler gibi: "Ya Rabbim, nedir bu bama gelenler. Niye benim bama gelir?" Sedat: "Ne gelmi ki bana! Mahallenin genlerinden biri evine misafir gelmi. Beni ne tanrlar." "Misafirin elinde silah peinde bir yn polis mi olurmu olum. Hem de kap dururken pencereden giriyorsun.
u silahnda gzmn nnden ek, bana fenalk geliyor." Sedat silahn beline yeletirdikten sonra dnd, kadnn elini tuttu: "Niye korkuyorsun Hacer ana? Hergn byle eyler oluyor. Hem sen bunca senedir kadn bana yalnz, hrly hrsz evin eteine yaklatrmamsn, hi kimseden korkun olmam, azna ne gelmise sylemi etmisin, imdi uncack olaydan, dardaki tane polisten korkuyorsun." Hacer kadn hrkasndaki mendil irisi bezi karp kzna uzatt: "
unu slat getir kzm, her yanm ter bast" dedikten sonra Sedat'a dnd: " yi gzel de oul. Ben yalnz bama bir kadnm, polislerle kim baa km ki, ben becereyim. Allah gstermesin, imdi tfeklerini evirip evin her bir penceTAVIR 33
resine kurun skarlarsa ben ne yaparm, ne ederim? Kapy krar eve girerler de hepimizi gtrrlerse ne yaparz?Seni beni gtrrler bu iki sabinin, bunlarn hali nice olur? Bizi kim arar, kim sorar? Elin olunu ald eve, oluk ocuunu orta yerde perian koydu demezler mi? Babalar Almanya'dan gelip, beni ldrmez mi?" Sedat pencereye doru yrd, perdenin kenarndan sokaa bir gz att, polisler hal uzaklamamlard. Birka kar evin penceresindeki bir adamla konuuyor, dierleri eller tetikte sa solu aratryordu. Soka boydan boya arnlyorlard. Kulak kabartt. kmaz tarafndan da seemedii baz sesler duyuyordu. Sokaa tekrar yle bir gz attnda, bir iki jandarma komandosu grd. Demek jandarma da olaya mdahale etmi ti. Ar hareketlerle geri dnd. Endieli hali yznden belli oluyordu. Hacer kadn, her eyi, her kapy denemi, geri de zm bulamam; dnp dolap hep ayn yere, hep ona gelmite, btn areler, btn umutlar ondaym, azn ap syleyecei be kelimeye kalm gibi gzlerini ondan ayrmyor, her hareketini, yzn, gzn, ellerini, admlarn izliyor; ille gzlerini yakalyor, nefes aln ta oradan hissediyordu. Sedat bu kelepeli baklardan kurtulmak istiyor, abalyor, bir trl beceremiyordu. Hangisiyle? Dardakilerle mi yoksa, buradaki Hacer kadnn baklaryla m atmak daha zordu? Yrd, Hacer kadnn yanna oturdu, dizinin birini yukar ekti, elleri salarna gitti ylece bir an durdu: "Peki Hacer ana, polisler birazdan ekilirler, ekilrnezlerse geverler, o zaman karm." Hacer kadnn nce baklar olmazland, sonra sze dkld: "Sende bilirsin, bunlar imdi, karda kta umutsuz hastala yakalanm a kurtlara benzerler, gitmezler... gitmezler oul." "Buraya kazk akacak deiller ya, elbet ekip giderler." "Hi giderler mi? imdi her tan altn, her kuytuyu, keyi buca ararlar." Sedat yerinden kalkt; biraz nceki sakin hali kaybolmutu. Sesinden belliydi sinirli olduu. "Ne yani, dar m kaym?imdi dar kmak, yakalanmak yahut lmek demek. yle mi olsun?" Hacer kadn diklendi: "O nasl sz, azndan yel alsn. Allah yazdysa bozsun. Ne yiit genler vuruldu gitti. O elleri krlascalar, her bir dal, her bir gz, kolu, kanad, bir bir ryp dklesiceler, o baba yiitleri vurdular da hi acmadlar, biraz olsun vicdanlar szlamad. Seni de vururlar..." Sesi bir yokutan aa iner gibi gittike alald, yumuad. Dzle kprtsz bir bolua salnr gibi devam etti: "Neden yaparsnz? Niye byle kendinizi helak edersiniz? Kendinize, ananza, bize acmyor musunuz? Bu koca devlet nasl yklr, tmen tmen ordular, blk blk polis, koca koca toplar, uaklar nasl durdurursunuz, neyle kar koyarsnz? uncac k gen nasl becerir?" Sedat, kapnn eiinde durmutu. Hacer kadna kar kinsiz bir fke dalgas kabaryordu iinde, ykseliyor, birden nasl oluyorsa bitiyor, yok oluyordu. Yerini TAVIR 34
katksz sevgi, katksz merhamet duygusu alyor; arkasndan biri, sonra br, hep birbiri ardna dizilmi ini klarn durulmasn bekliyordu. fkesi, her gn sorulan ve her gn yant verilen bu sorularn imdi, bu atele barutun yanyana olduu anda, bu karmaada sorulmasmdand. Oysa Hacer kadnn sorup sormad da belli deildi. Bkkn bir tavrla kestirip att: "Byle bir zamanda neler diyorsun be Hacer ana. Sras m imdi?" O srada kk Orhan annesinin yanna koarak geldi, kocaman alm gzlerle annesinin eteini eki tirerek: "Anne kz... anne kz! Kapnn nnde bir dolu polis toplanm, byk byk tfekleri var." Hacer kadn bir taraftan olunu gsne bastrrken, dier eliyle deminden beri elinde sallandrp durduu slak bezle kh yzn siliyor, kh serinlik versin diye sallyordu: "Demedim mi ben gelirler diye? Allahm, imdi ne yaparm ben? Kapy krarlar, hepimizi gtrrler, o zalmlarm ikencesine nasl dayanrz?
imdi kime ne derim ben? Evim, ocam perian oldu. Kime ne yaptm, nedir benim bu kara talihim?" Sedat dayanamad, patlad: "Yeter be! Nedir bu sosyete karlar gibi alayp szlanma? Bende seni Osmanl bilirdim, u haline bak! ocuklarndan da m utanmyorsun? Sanki dnya yklyor!" Hacer kadn bezgin bir ifade ile: "Ben sana birey dermiyim Sedat olum, ben sana birey dermiyim... Benimki kara talihime, u kara yazma." Gen kz dayanamad. Sonunda sze kart: "Ana, Sedat aabey hakl. Brak kalsn. Daha dn, biz deilmiydik, o genler olmasa kurtular bizi kye tekrar g ettirecekti diyen. Bugn evimize bile rahat girip kyorsak onlarn sayesinde. ki ay nceyi dn... Evine admn atar atmaz peinde bir sr, nmz kesmeler, laf atmalar, dndke geceleri kbus gryorum hal. Almanya'dan gelen paramza bile ortak olmulard, u bilezikleri hal yerine koyamadk. O zaman, o genler buraya da bir gelse diye Sedat aabeye az m yalvardk, az m dua ettik?
imdi onlar dara dnce de, bana birey olmasn diye onu ortada m brakacaz?" Hacer kadn akn... kznn da Sedat'tan yana tavr almasyla, tm umudu krlm gibi saa sola bakmaya balad. Elini koyacak, gzn karacak yer aramaya balad. Bir an, evden kp gideyim ne halleri varsa grsnler diye dnd." Ama nereye gidecek, ne yapacakt.Sonra, sonra ne olacakt? Olabileceklerden korktu ve bu dnceyi de hemen kafasndan savuturdu. Sonra yine, yzyllarn beyninde kuaktan kuaa aktarlarak oraklatrd duygu ve dnceler ile, aniden toparland . Sat'y azarlad: "O desi eneni kapatsana sen!" "Aman aman ne halin varsa gr. Hi bireye laf ettirmezsin zaten." Bu srada Sedat darya bir gz att, sonra saa sola bakt. Bir sre d kapnn nndeki grltleri dinledi, salona dnd. TAVIR 35
Eski yerine gelince durdu, d ncelere dald... "Senin, onlar iin hayatn ortaya koyduunu bildikleri halde insan nasl bu hallere d ebiliyordu? Hayr bu unutmak deildi. Evet gerek krlk bu olmalyd. nsanlar hal, yzyllarn zerindeki sisleri younla trd bir pencereden bakyorlard dnyaya. Ve grdklerine inanamyor, gvenemiyordu. Her devrimcinin lm o pencereden bir sis bulutunu alp kaldryordu. Evet, Hacer analarn yaptna bencillik, korkaklk da dense demek ki pencerelerindeki sisleri datmak iin devrimcilerin daha ok im ekleri kskandrmalar gerekiyordu..." Sedat, Hacer anaya bakt, o da d ncelere dalm t. Yeniden gzgze geldiler, ikisi de yumu am , sakinle mi ti. Sedat glmseyerek gitmekten yana kararn vermi olduunu anlatmaya al yordu."Demek ki Hacer analarn uyanmas iin Hacer anaya yenilmek gerekiyormu ."Arka pencereden kp gidecekti. Fakat Hacer kadnn da bak larndaki anlam dei mi ; kslan, klen gzlerin yerini, cam gibi duru bak lar alm t. O'da "kal, seni saklayacam" diyecekti. Bir sre yle bak tlar... Kesin ilk sz syleyen son sz sylemi olacak, onun dedii yaplacakt. Hacer ana bir kez daha Sedat'n "kalmam, gizlenmem gerek"demesini, kendisinin de onaylamasn bekliyordu. Sedat'a doru, yenilmi bir dm att. Tam bu srada Sedat "hemen kyorum Hacer ana" dedi. Hacer anann yz allak bullak oldu. Ne "kal", ne "git" diyebildi. Sedat: "Hadi bir ar af karn." Hacer ana: "Ne diyeyim olum. Elimden ne gelir. Sen daha iyi bilirsin!" Karanlk giderek biraz daha arla rken, d ardan hal ayak sesleri, geliyordu. Sat dier sokaa kan dar geidi pencereyi aarak kontrol etti, grnrde bir ey yoktu ve bu tarafta sessizlik hakimdi. Sedat yoku u hesap ederek, a a doru inerim diye d nd. Polisler, byk olaslkla yukar tarafta olurlar dedi kendi kendine. Silahn belinden kard, emniyet durumunu ve aznda mermi olup olmadn kontrol ettikten sonra, kemer tokas nn altna soktu. ar afn bu tarafn Hacer kadnla Sat sk skya tuttular; Sedat, ksk sesle "ho a kaln," "dikkatli olun" dedikten sonra a a sarkt ve atlad. Hacer kadn pencereden Sedat' izlemeye al yordu; bir sre sonra gzden yitirmesine ramen pencereden ayrlamad, sanki sessizlii bekliyordu. Sat dolaba yaslanm ylece duruyor, yalnzca anasna bakyordu. Birden tek bir el silah sesi duyuldu, kulaklar irade d bir al kanlkla arkasndan pe pe e gelecek bir ka el at daha bekledi. Ancak otomatik silahlarn kulaklar sar eden cay rts doldurdu ortal. Hacer kadn ve Sat birden kendilerini karanla vurdular. Kur unlarn geldii yne, Hacer kadn nde, Sat arkada seirttiler. Meydana alan, dolmu larn kalkt sokan ba na. Sedat boylu boyunca yatyordu. Hacer kadn karanl delen bir lk kopard ve Sedat'n zerine kapand. Sat bir sre kaskat kesilmi gibi ylece bakt. Sonra Sedat'n maske olarak da kulland ka kolunu alarak oradan h zla uzakla t...
TAVIR
36
YK
Heyacanlyd. Kalbi yerinden frlayacak gibi atyordu. Elindeki kadn bir nn bir arkasn eviriyor, okuyor, okuyor, tekrar okuyordu. Sknt, merak karm bir tedirginlik iindeydi. Onu endieyle izleyen dedesi, babas, anas ve kardeleri de meraklanmt iyice. " gn iinde, hem de gn iinde yle mi?" diye sylendi. "Ne yaparm ben, Nazl'ma nasl sylerim bunu" Aklndan geenleri kimsenin farketmediini sanyordu. Yal dedesi bile duymutu oysa. Hayrola evladm neyin var? Nazl'ya da ne oldu, ne bu derdin? diye bastonuyla drttnde kendine gelebildi. "Askerlik" dedi. "Askere aryorlar. Hem de gn iinde birliimde olmalymm." Merakl gzler stndeyken bir frlayta televizyonun dmesine bast. Kapalyd. Radyoya kotu. Skc bir arkdan baka birey yok. Onu da dinleyemezdi. Aradn bulamamann kzgnlyla geri dnd. Gazete gzne iliti. "Ekonomimiz Sava Kaldrr." Sanki kendi savaacakm gibi diye dnd. "Off" diye frlatp att gazeteyi. Ellerini akaklarna dayad. aresiz, kararsz bir haldeydi. Dedesi; Evladm, gel hele yle otur. Ne olmu askerlik slsn gelmise. Bundan byk ey mi olur? Aslan gibi delikanl olduunu gsterir. Kocaman adam olmusun demektir bu. O ana kadar yapmad biimde dedesine yksek sesle; "duymuyor musun"-zor duyduu aklna geldi, ama azndan kmt birkere. "Hep sava sava deyip duruyorlar. Savaa gireceiz, asker gndereceiz diyorlar. Bize ne sanki El Sabah'tan, Saddam'dan. Kendi ilerini kendileri halletsinler. lmek istemiyorum. Daha yeni nianlandm Nazl'yla. Ben yaamak istiyorum. Bir yuvam olsun istiyorum." Dede; Evladm sakin ol. Onlarda olur. Ben de askerlik yaptm, baban da yapt. Askerlik ibadettir. Bir saatlik nbet bir yllk ibadete bedeldir olum. Savam. Ne olmu? Bak ben Kore'de savatm da bir ey mi oldu? Yayorum ite. Girmiyordu. Kafasna hi bir ey girmiyordu. Kimseler dindiremezdi iindeki frtnay. "Nazl'mdan baka" dedi sessizce. Ve kendini evden dar att. arkasndan gelen "evladm, olum, abi" seslerini duymadan. Soluu Nazl'nn alt fabrikann nnde ald. Bereket ki len yemei TAVIR 37
tatilindeydiler. Avludayd Nazl. Ona doru yrrken bir hzn kaplad iini . "Birtanem" diye d nd. "Ben senden nasl ayr lr m." Terdirginliini belli etmek istemedi. Sakin sakin anlatt askere ardklar n, gn iinde gitmek zorunda olduunu... " stersen" dedi; "leden sonra izin al gezelim, konu alm. Gidip de dnmemek var" "Sus" dedi Nazl. "Neler diyorsun sen? Ben sensiz ne yaparm? Tamam izin alaym. Ama aklndan kar bunlar. Seni bekleyeceim biliyorsun, bilmelisin." Hzla yrd. zin alabilmi ti zor bela. Gzlerinde prl prl bir sevin kt kapdan. Gezdiler, dola tlar elele, sarma dola . Bkmayasya, doyas ya konu tular. Hayaller, beklentiler...Ah! Bir sen, bir ev, bir de araba. Vay be! Hayalleri doruktayd . Havann karardn farketmediler bile. Nazl'sn evine brak rken, s k sk mektup yazacana, bir an bile habersiz brakmayacana sz verdi. Bekleme sz ald. Bilinmeze giden yolda ad mlarn atmakta zorlanyordu dizleri. "Sa dnebilecek miyim? Bir daha birbirimizi grebilecek miyiz?" Ku kulu, kapkara d ncelerle durmadan yrd. Bir hafta olmu tu asker olal. Askerlik sohbetlerinde acemilere bir-iki ay sonra silah verdiklerini duyard hep. kinci haftasnda zimmetlenmi ti silahlar. Ve bu, bir kurt, kemiren bir kurt olmu tu beyninde. "Bu kadar abuk mu gnderecekler sava a" sorular yiyip bitiriyordu sanki iini. Nazl btn gzelliiyle canland gznde. Kaleme, ka da sar ld aceleyle. 14 Aralk Erzurum Nazl'm, sevgilim, senin yannda olsam, elini avucumda tutsam, btn skntlar mn geeceini biliyorum. ok uzaktasn, dnyann br ucunda! Ellerim tfeimin buz gibi kabzasn tutuyor, scac k ellerinin yerine. Senin ...... Dnyann br ucunda olduunu bildii halde hemen cevap bekliyordu. ldrtan bir sabrs zlkla. "Bir hafta geti hal yant yok" diye d nd ve tekrar yazmaya koyuldu. Bu kez bir eyleri farkettirmek isteiyle. Bilirse daha abuk yazar d ncesiyle. 19 Aralk Erzurum Nazl'm biliyorum bekleyeceksin.Biliyorsun yazacam dedim ve yazdm. Cevap alamadm Kafamn iinde ye illiklerin bittiiini hissediyorum. lk bir rzgar esiyor iimde. Souk (-24) lapa lapa kar yayor. Buzla an toplanma alan nn stne. Senin sevdiinin de stne. Donuyorum. imde senin scakln, d arda kar n souu delirtiyor beni. Komutan mz iki saat nutuk att, elindeki denekle haritadan bir yerleri gsterirken. Biraz dikkat ettim, Trkiye haritas deildi tek ba na, "Ortadou" dedi komutan "Ve dnyann gznn stnde oldu u Trkiye. Bakn u stratejik konuma bakn. Avrupa ile Asya arasnda bir kpr, Ortadou'nun bir anahtar. Bu anahtar elinde tutan satratejik bir jandarma karakolu gibi." , Bunlar niye anlatyorum diye a racaks n. Bak, daha bitmedi. "Sava " dedi yksek sesle komutan. "Sava a hazr olun. Vatana yak r, Trk askerine yak r mehmetikler olun. Her an tetikte bulunun." Anlayamad m. Kimse de anlayamad . Niye sava ? lkemize mi girmi ti TAVIR 38
dman?Kimse bilmiyordu. Soramazd da. Nazl'm bana cevap yaz. Her an savaa gtrebilirler. Senin...... Dnyann br ucuna ka gnde giderdi mektup, bilmiyordu, bekliyordu drt gzle. Ve sarlyordu kalem kada. 23 Aralk Erzurum Sevgilim, Nazl'm geen mektubumda yazmtm. ki saat boyu nutuk dinlerken donduumu, eridiimi. Tir tir titriyorum hummal gibi, Erzurum hastanesinin kouunda imdi. Kbus mu, hayal mi, rya m, olduunu bilmediim aclar iinde k vranyorum. imde badem aalar iek ayor. Kanm, sevin, hzn ve zlemle dolu, bir mzik ritminde atyor damarlarmda. Senin adn Nazl'm, senin adn denizin stnde uan bir mart gibi iime szlyor. Bir iir dnyasnda mym? Dudaklarmda bir ark geziniyor. Hi bitmesin istiyorum! Alarm sirenleri... Alarm lklr. "Sava" diyorum iimden. te lanet olas sava. nsan savaa giderken nefret mi eder hep? Savalar da kemikten ve sinirden oluan gvdelerinin iinde bir ruh tamazlar m? Sava korkun bir ey Nazl'm, korkun bir ey. nsan yz, yerini goril maskesine brakr. Beyni, kllarla kapl kan torbasdr artk. " leri!" "Hepsini geberteceiz!" Bu lklar insan sesi deildir artk. Dnmeye bile frsat vermiyor, " leri, gebertin" lklar. Hcum emri veriliyor. ocuunu emziren bir kadn dikiliyor nme. Dur yeter der gibi. tiverdim, yklp dtn grdm ve yrdm. Arkamdan gelen "lanet melun" szyle alaldm, utandm hissettim iliklerimde.
alvarl, ok gen bir delikanl. Benim yamda ya da yakn. Belki benim gibi bir de Nazl's vardr. Banda kareli siyah beyaz puusunun altndan iri ri gzleri grnyor. Gs gslerim. Onu yere devirmek iin urayorum. Krk gibi inen iki gsten gelen sesten baka ses yok. Bir de atrdayan kemik sesleri . Tfeim dm omuzumdan. Delikanl uzanmaya alrken birden bir lk koyverdi. Dizlerimin zldn hissettim ayaklarmn dibine yuvarlandnda. e karan biri vard. Seemedim kim olduunu. Donmuum adeta. Omuzuma dokunan elin sahibinin "grdn m tam zamannda gerekeni yaptm. Biraz gecikseydim cehennemi boylayacaktn. te byle. Yaamak iin ldreceksin." deyiiyle eilip gsn dinledim. Oh, lmemiti, yayordu. Ama ar yaral ve baygnd. Seni ldrmek isteyen, buna mecbur olan bir adamn gvdesinin soluunu, azndan akan salyalar, seninkine karan korkusunu, yalnzca ondan nce davranma amacyla iinde byyen hrs hissetmek kadar rktc birey yok. Kin beslemeden, srf korkudan ldrmek kadar byk bir alaklk olduunu dnemiyorum. ldrmek deil, tutsak almak artk hedefim. yaral esir alnm ve banda bekleme grevi bana veriliyor. Sanki iimden geenleri okumular, beni denemek istiyorlarm gibi. Vermeye altm, srt antamdan kardm yiyecekleri reddeden gen yaral; Grtlak grtlaa boutun benimle. Ne iin var topraklarmzda? Ne istiyorsun benden, demez mi? Dilim damam birbirine dolayor, kldke kldm hissediyorum. Zoraki; Ben mi ? Ne isteyebilirim ki? Seni ne grdm, ne de tanrm. Ya sen? Senin TAVIR 39
bana bir gcn m var ki, bou tun benimle? ldrmek istedin? Yoo. Deyip ekledi hemen. yleyse, yleyse neden biribirimizi ldrmeye kalktk? Korkma biz tutsaklar ldrmeyiz. Deyiverdim kendi adma. Sanki duymu tu birileri bunu. Bir manga askerle geldi avu . "Hizaya Ge! Ni an Al! Ateee !" de yere yld. Cesetler zerime yklenmi tonlarca yk gibiydi. Ya bir de bana yaptrsalard bu i i. Ne yapardm? "Beni de ldrn, dayanamyorum!" diye haykrp tfeimi mi atardm. Yooo, asla bunu yapamazdm, boyun eerdim. Nazl'm boyun eerdim. Seni grmek, bir kere daha kollarmda skmak iin ya amak isterdim. Alaklk olduunu bile bile Nazl'm, bile bile. Utanyorum. Her yanmz sis kaplyor. Bir ey seilmiyor. Gkyz ile dalar birbirine kar m . Lapa lapa kar yayor. imdeki ate alev alev. Kar, souk, alk.Kargalar ve gece. Karda nbet, devriye. Titriyorum. Sava , hep sava . Okuldan bir arkada m dikiliyor nme btn heybetiyle. Ne kadar da zlemi im. Hi dei memi . Yoo topallyor mu ne? Yine o ate li konu masyla barp, aryor. "An gzlerinizi moloz ynlar. Sava ! Kimin iin, niin, hi d ndnz m? Petrol eyhleri iin, kan emiciler iin, Amerikan dolarlar iin. Kime kar sava yor sunuz? Yoksul Ortadou halklarna kar , kendi halknza kar , kendi emekine, yoksuluna kar . Sizde zerre kadar beyin yok mu? Mezbahaya gtrlen koyun srs msnz? Hain misiniz? kuru a satn m aldlar sizi?" Eziliyorum, bir bcek gibi hissediyorum kendimi. imden "ne yapabilirim ki" dediimi duydu sanki. "A n iti, gelin bize katln! Yoksul insanlar ldrmeyin! O kadar oklar ki bitiremezsiniz. Kendinizi ldrtmeye yemin mi ettiniz, pisi pisi ne? Bakn onlarca, yzlerce, binlerce, milyonlarcayz." Aman tanrm o ne? Yerden mantar gibi insan bitiyor. Kadn, erkei, ocuu, delikanls, ihtiyar. Ya l bir kadn baryor, elleri havada. "Henz ge kalmadnz, derin uykudan uyann artk! Evlatlarm bize gelin. Gelin de lmszlk suyunu iin!" diye baryor olanca gcyle. Neyim ben? Neden, kimin iin sava yorum? lkeyi kurtarmak iin mi? Ya buras, buras benim lkem mi? Hayr! Grev, vatan, asker kaakl szckleri anlamszca, ruhumu zincire vurmu , bunca acyla bu szcklerin hi ilgisi yokken. Siyah beyaz kareli ba rtl, yoksulluk akan insanlarn arasndan sesler ykseliyor. "Karde ler! Gelin karde olalm. Halklar karde e ya asn! Haksz yere sava mayalm." Tanrm, yreim daha fazla dayanmayacak. Ya atlayp yerinden frlayacak ya da beni oraya gtrecek. Karanlklar denizinde bouluyorum. Birden kendimi kadnl, erkekli halkn arasnda gryorum. Sen de varsn ilerinde. lahi bir sarho luk kaplyor her yanm. Dalgasz berrak bir denizde yryoruz sanki seninle elele. Kolum beline dolanm ken birden gller arasnda, elma, portakal ykl aalarn arasnda yryoruz. Nereye gittiimizi sorduumda "Cennet" diyorsun Nazl'm, "cennete sava n olmad, halklar n karde e ya ad cennete." Ate im d t. Gzlerimi atm. Geliyorum Nazl'm. O cennete gitmek iin bekle beni... Senin ...... TAVIR 40
27. Antalya Altn Portakal Film Festivali'ne "Karlar Kouu" adl filmle katlan Halit Refi, Yusuf Kurenli ile "En yi Ynetmen" dln payla t. Karlar Kouu "En yi Film" dalnda Altn Portakal alrken, ba kadn oyuncusu Hlya Koyiit'e de "En yi Kadn Oyuncu" dln kazand rd. Bunun yan nda "En yi Yardmc Kadn/ Erkek Oyuncu" dllerini de yine ayn filmdeki rolleriyle Ayegl nsal ve Tuncer Necmiolu aldlar. Bylece "Karlar Kouu" filmi festivalden toplam be dl alm oldu. Filmin ynetmeni Halit Refi'in festival ncesi ve sonrasnda yapt aklamalar, bizi byle bir yaz yazmaya zorlad. Bu yzden ncelikle Refi'in neler sylediine ve bunlarn neden bylesi bir zorunluluk dourduuna bakalm. Festival sonular belli olduktan sonra Cumhuriyet Gazetesi'nin Refi ile yapt rportajda, "Talihsiz" denebilecek aklamalarla karlayoruz. Refi,"yar malar sanat haysiyetine aykr " bulduu halde "... kabullenmek zorunda" kaldn sylyor. Ama kendini yar mann havasna kaptrmadan da edemiyor. Yusuf Kurenli'nin filmi "Karartma Geceleri"yle yle bir rekabete giriyor ki, Antalya'da sanki stanbul'un rvan yaanyormu havas oluuyor. Bilindii gibi 9. Uluslararas stanbul Film Festivali'nde "Karartma Geceleri", "En yi Trk Filmi" seilmiti. Konuyla ilgili TAVIR
olarak Kurenli'nin 2 Ekim Sal gnl Gne Gazetesi'nde kan szlerini aynen aktaryoruz:"... As l arpc olan, Refi'in kazanmas na ramen tatmin olmamas . Bu noktada sanyorum tm tepkisi Karartma Geceleri'ne dnk. En yi Ynetmenlii benimle bl mesi O'nun iin ne ifade ediyor bilemiyorum. Ama herhalde kendisi, rvan yeterince alamam olarak gryor. Sanr m O'na gre, Antalya'da Karartma Gecelerinin esamesi okunmamalyd. Be dl alm bir filmin yaratcs olarak bu tatminsizlik bana ok tuhaf geliyor. Sanki bu 30 yllk birikimin deil de, 300 y llk gerilimin ifadesi." Ayrca "sanat haysiyeti"nden szeden birinin "bir punduna getirip Kemal Tahir ile R fat Ilgaz' karlatrmas ve Ilgaz' nek
aban'n yazar olarak nitelendirmesi" ne kadar haysiyet dkn olduunu kantlyor. Rfat Ilgaz gibi saygn bir sanaty yaratt " nek
aban" tiplemesi ile alaya alarak dzeysizliini gsteriyor Refi. Acaba sadakatla bal olduu Kemal Tahir'in, Mayk Hammer romanlarna yapt katklardan byle sz edebilir mi? Bilindii gibi Mayk Hammer ok tutunca, Kemal Tahir de bu diziye ek olarak tane roman yazm tr. Refi, Cumhuriyet Gazetesi'ndeki ayn rportajda, "Karartma Geceleri"ni 12 Eyll'e gndermelerde bulunmakla sulayp, "bunu gerekilik anlay na uygun" bulmad n sylyor. Oysa 41
Refi, bunlarla yetinmeyip daha da ileri gidiyor ve 12 Eyll ncesindeki devrimci mcadeleye, devrimci iddet eylemlerine de dil uzatyor. kendi Kemal Tahir hayranlnn hangi boyutlara ula tn gremiyor. "Karlar Kou u"nu yaparken 1940'l y llar anlatmak yerine, Kemal Tahir'e ihanet pahasna "Kemal Tahir'i anlatabilmek" istiyorsa, Kemal Tahir feti izminin gzlerini kr ettiini sylemekten ba ka bir ey kalmyor, geriye. Bir yandan "herhangi bir fikir ve gaye uruna gerekleri dei tirmemek nemli" derken, te yandan gerekleri ne yazk ki, kendi sbjektif amalar uruna dei tirip, Kemal Tahir'i dilediince kullanabiliyor. rne in, Kemal Tahir'in ya arken yaymlamay d nmedii hatta, bitirmedii Kar lar Kou u adl romann, Refi alp kendi kafasna gre tamamlyor ve Karlar Kou u'nu ekiyor. "O yllarda 12 Eyll dneminde olduu gibi, i kence n planda de il" saptamas, gerekilik anlay nn, "Sansaryan Han" gremeyecek kadar s olduunu kantlyor. Sansaryan Han' m dediniz? Oras kutsal bir mabettir. Oraya gidenlere i kence yaplmam (!), trnaklar sklmemi tir(!) Bu saptama zerine kendisine, "40'larda i kence yok mu? rnein me hur Sansaryan Han' ne yapacaz?" sorusu yneltiliyor. Alnan cevap, stadn ayn zamanda usta bir demagog olduunu da gsteriyor: "O yllarda en tehlikeli insan Nazm Hikmet. Okuyun, parmana dokunmam lar. Filmini seyredenler 'Hapishane pansiyon gibi bir yermi ' diyorlar. O zamanlar yleymi . Bir nevi srgn daha ok." TAVIR
Refi, bunlarla yetinmeyip daha da ileri gidiyor ve 12 Eyll ncesindeki devrimci mcadeleye, devrimci iddet eylemlerine de dil uzatyor: "12 Eyll den sonra durum farkl. Adam ldrlyor, devlete kar rgtl faaliyet var. Yani insanlar yazdklar iin deil, bomba attklar iin i kence gryorlar." (Gne Gazetesi) Yine Cumhuriyet'teki rportajnda "12 Eyll dneminde insanlar iir, roman yazd iin, devletin resmi gr ne aykr d t iin i kence grmyor, ok ba ka meseleler var. Devlete kar rgtl, d ardan kaynaklanan terr hareketleri, iddet olaylar var" diyor. Refi'e bakarsan z, " kencenin hukuki bir yol olup olmad tart lr. Ama meseleyi kar trmamak lazm" (!) nk, "meseleyi kar trrsak" altndan devletin i kenceci yz kabilir. Bunlarn yansra "Avrupa kaplarnn kapanmamas iin i kencenin Trk kltrnn bir paras olduu temas srarla i lenmekteyken, byle bir iddiaya mesnet te kil edecek al may gerekten kendi in anlar m erevesinde yanl bir ey olarak grmekteyim" diyor. Beyefendinin bir sorunu da, "Kol krlr, yen iinde kalr" ilkesine uyulmamas . Yoksa "Avrupa kaplar " yzmze kapan r. O'na, i kence sonrasnda kangren olmu bir kol grp grmediini, o dayan lmaz kokuyu duyup duymad n sormak gerekiyor. "Yar malar sanat haysiyetine aykr bulduu" halde, "... kabullenmek zorunda kald " iin H. Refi bir "NAMUS ANITI"dr. nk, "zorunda kaldklar iin" her bir eylerini satla karanlardan ayrm yoktur. Sosyoekonomik yaps "zorunda kalmad na" ili kin baz ipular vermekteyse de "O kadar kusur, kad kznda da olur" deyip, stad fazla zmemeliyiz!.. 42
ZGRLK ILII
ebnem ALAR
Her yerde, her eyde; ekonomide, kltrde, mcadele politikada bir eden APARTHET vah ete kar llerini, (rklk)... Byk
direniyor. Aydnlarmz filmi ya l gzlerle izlerken 12 Eyll gnlerinde kendi tavrlarn d nebilmi ler midir acaba? Gazeteci aydnlarna, Donald'n gazeteci tavr ve lkemiz
Afrikallar
tutsaklarn, kahramanlarn, yenilgi ve kavgalarn omuzlarna alm yryorlar, sonu bilinen bir gelecee doru. Filmin jeneriinden itibaren ba layan deklan r ve daktilo sesi adeta filmin ana ritmini olu turan bir e, bir gazetecilik esi olarak kullanlyor. Bu yanyla filme bir "gazetecilik filmi"de denilebilir. Film Biko'nun lmnden sonra gazetecinin serveni anmsad ve Biko'yla (Fla bek-geriye ya adklarn dn )
yazarlarna
rnek olmaldr. Gney Afrika'da ok sk ya anan trajediyi, Getto'larn yklp yaklmasn, yoksulluu, basky ve bunun sonucu inat bir fkeyi, Sveto'nun bir direni mevzii olu unu gryoruz. renci hareketinin mcadeleye kitleleri katmada ynlendirme, ne denli etkili
olduunu da gryoruz. (Steve Biko'da bu hareketin-SASO/Gney Afrika renci Birliilk kurucular arasnda yer almaktadr) Steve Biko'nun ba kanln yapt G. Afrika renci Birlii SASO, tm beyazlar ayn kefeye koyuyor. Filmde gazeteci Donald'n Biko'yla yapt gece gezintisinde, "btn beyazlar ayn kefeye koyamazsn" dedii ve bir ba ka siyahn "evinde ka i hizmetisi al tryorsun?" diye kar lk verdii sahnede olduu gibi. Gerekte Biko liberallerle ili ki kurulmasn, onlarla ay iilmesini dahi, "emperyalist bir zevk" 43
sahnelerle devam ediyor. Liberal Bantu'lar n tanklk kar la yor, hesapla maya bir "beyaz" gazeteci n yarglarndan syrlp Biko araclyla (siyahlar n) Baskyla, gzaltna kadar dnyasna tehditle, Bu Irk alnyor. gtryor. ediyor.
gerek onu kendisiyle, hatta dzenle ayrmna kar kyor. Kaybedecei pek ok eyin farknda olup bu bedeli ve lm dahi gze alarak, ana, insanla olan sorumluluunun bilincinde fa izme ve rkla kar TAVIR
olarak yorumluyor. (Oysa filmdeki Biko liberal Donald'la iki bile iiyor). Steve Biko 1972'de: "Karalarn bugne dek yapt en byk yanl , rk ayrmclna kar olan herkesi mttefik olarak kabul etmektir. Uzun sre kara halk, bir tek beyaz hkmeti fkesinin hedefi olarak grm , tm egemen gcn zerine gitmemi tir. Karalarn kulland tm politik szlk bir bakma liberallerin mirasdr" diyor. Steve Biko, kendi deyimiyle "kendini beyazlarn grmeyen toplumunda kara asknt olarak insanlar" yaratma
"askeri ynaa", "sebebsiz lmlere", "i kenceye" kar direnen, protesto gsterileri, yry ler dzenleyen bir halk... Panzerlerin zerilerine yrd, hedef gzetilmeksizin ate at, kur un yamuruna kar zlgt sesleri ve sloganlarla yryen, coplanan, yerlerde srklenen, dvlen, gzaltna alnan (tpk G. Afrika'l karde leri gibi, Bantu'lar gibi) insanlar hatrlyorsunuz. Filmin finalindeki ara yazlarda fa ist Gney Afrika ynetiminin lm d t"... resmi aklamalar yla "10. kattan nedenleri gibi. Bu
mcadelesinde nemli bir yere sahip. Filmdeki alternatif klinikler, halkevi gibi kltrel ve sosyal olgular bunun ifadesi. Filmin ba ndaki ykm sahnelerinde kamera hareketleri ve kullanlan renkli filtreler o denli etkileyici ve ba arl ki ya anan gerei yanba nzda hissediyorsunuz. Di e di , kur una ta , panzerlere ve dozerlere barikat durulan direni leri. Ykm sonras yanan
sralanyor: "ntahar", "doal nedenler", aklamalarn Christopher Vanvyk'n(1). u dizeleriyle ak mas rastlant deil; "Tutukevinde 9. kattan dt kendini ast ykanrken bir sabun parasna basp kayd kendini ast ykanrken kendini ast ..." Bu a klamalar n, bu dizelerin
barakalarn arasnda dola an insanlar, ocuklarn arayan kadnlar ve her eye ramen yeniden yaplan evler. Biko'nun bir fotoraf ykntlar arasndan karlp tekrar direnen bir umut olarak yklm bir evin pencere kenarna aslyor. Yine ykm sahnesinde, ykmdan sonra ba layan ve insan yreinden yakalayan mzik, grntlerle birlikte o denli etkileyici ve arpc ki; kimlii, dili yok saylan K... halknn Lice mcadelesini ve Cizre'de
d nyorsunuz.
TAVIR
45
GREV ZLENMLER
Grup YORUM
Maden iileri yllardr omuzlarnda tadklar yk atarak yryorlar yeryzne. "Gemileri yaktk, dn yok" diyorlar, kazma krek ellerinde. Yabanc lar n eitilmi kpeklerini bile sokmaya kyamad kr kuyularda adeta elleriyle kaz yorlard yerin dibini. Kendi ocuklar titrerken souktan, "yrekleriyle s tyorlard baka evleri". En ar ii yapyorlar ama en dk creti alyorlard. Yoksuldular. Atlar. Buna ramen kadnlar her vardiyada yeniden lme gnderiyordu kocalar n. te bu yzden yryorlar, bu yzden fkeli, kararl bak lar. Maden iileri ayakta, hergn do al mitingler yaplyor. " iyiz, hakly z, kazanacaz" diyen ses genel grevin habercisidir. "Ocaklarda retim yar ya dt, jeolojik yap , ileri teknoloji getirmeye uygun deil. Ocaklar kapatabiliriz. stiyorsanz size devredelim diyorlar. Maden ocaklarndan Zonguldak sokaklarna yay lan o mthi uultu "elbette ocaklar ynetebiliriz. reten biziz, yneten de biz olacaz" diyenlerin kprtsdr. Bundan korktuklar iin tehdit ediyorlar. OHS, Fosem, Grup Yorum ve Tavr emekileri maden iilerine destek vermek amac yla Zonguldak'a gittiler. Oyunlarla, trklerle, gsterilerle grevcilerle birlikte oldular. Zonguldak'la birlikte yrdler. 3 ARALIK PAZARTES Sabahn erken saatleri... Her kebanda bir panzer olmasa normal TAVIR
yaam sryor sanlr. Dkkanlar n camnda grevi destekleyen dvizler asl. Zonguldak bir btn, ii, esnaf, madenci aileleri kararl bir dayan ma iinde. Sabah, Maden sendikas bakan
emsi Denizer ile grtk. Maden iilerini desteklemek amac yla geldiimizi syledik. Ancak sendika ilgisiz. ilerin destee ihtiyac yok, dardan gelen destek her zaman provakasyona yol aabilir diye dnyorlar. "Al silahn, fkeni kuda gel, kavga seni aryor (ar/ Grup Yorum) deyiimizden olsa gerek. Her szn arasnda siyaset yapmyoruz" diyenler kendilerini gvenceye aldklar n dnyorlar belki de. "Gel ki afaklar tutusun. Gel ki geceler atlasn, bizim olsun almterimiz" diyenler potansiyel sulu olarak kabul edilmiyor mu zaten. Sendika bakan krsdeki konumasn bitiriyor. Grup Yorum trkler sylyor kitlelerin iinde. Gruplara ayrlyoruz, grevcilerin evlerine konuk oluyoruz. 4 ARALIK SALI 5 ARALIK AR AMBA Miting yeri bir gn nceden belli. Biz de Kozlu blgesinde ocaklar nndeki alanda toplanan iilerle birlikteyiz. Kadnlar elerinin yannda. ocuklar nn ellerini tutmular, kucaklarnda ocuklar... Kadnlar da h nl, kararl. Toplanma alannda trkler sylyoruz.. Grev ateinin trklerini, cokunun trklerini... Kozlu'dan Zonguldak'a 46
kadar kadnlar nde yryor. Biz i i kortejinin iindeyiz. Mitinge katlmayanlar pencerelerden alk lyorlar. Sendika binas nnde toplanyoruz. Trkler sylyoruz, i iler halaya duruyor, "i i sanat omuz omuza" diye sloganlar atyorlar. Zonguldak barosu da i ilerle birlikte. Bu dayan maya pencerelerden bo tencereleri nlatan kad nlar da katlyorlar. Ya l bir kadn pazar torbalarn bir taya balam , bo bir czdan asm ucuna "antalar bo , antalar bo " diye haykryor. Kck ocuklarn boynuna "sava deil,
akn akn katlyor korteje, trenden inen ya l bir kadn pcklerle selamlyor i ileri. Cuma, sabah bir i i madenci kyafetleri ile al ma biimi ve ko ullarn anlatan bir gsteri sunuyor. OHS "Sava a Hay r" ve "Grev" adl oyunlaryla katlyor bu gsteriye. 8 ARALIK CUMARTES Kozlu'dan yryoruz Zonguldak'a doru Kadnlar yryor, ocuklar yryor. Kadnlar bo tencereleri vura vura yryor. ocuklar yryor, kitap iin, defter iin, ocuklar yryor ekmek
ekmek istiyoruz" yazl yaftalar aslm . Emperyalist sava kar t sloganlar inletiyor meydanlar. Bir yel esiyor, filizlenen bir frtna "glyz, haklyz, kazanacaz." ar amba gecesi Karadon blgesindeyiz. Fosem bir kahvede grevcilere dialar gsteriyor Grup Yorum'un mzii e liinde. zlmez blgesi ubesine gidiyoruz. 6 ARALIK PEREMBE 7 ARALIK CUMA Karadon blgesinde toplanyoruz. Yoldan geen-otobslerden inen i iler TAVIR
ocaklara
gmlen
9 ARALIK PAZAR Maden i ileri, i kyafetleri ile baretleriyle gelmi ler, yanlarnda e leri. Biz de sazmz, gitarmz... trklerle yola kyoruz. zmit'e mitinge gidiyoruz. Devrimci Genlik, Devrimci Kadnlar... zmit sokaklarnda hakllmz gsteriyoruz, inancmz haykryoruz. Mitingin sonunda ayrlyoruz madencilerden, kavgalarn yreimizde ta yarak, kavgamz bilincimizde i leyerek" tekrar gelin" diyorlar. Grup Yorum 18 Aralk'tan sonra yine Zonguldak'ta... 47
MERSN ZLENMLER
Sadun CAN Azmzda Kkarmutlu'da tek gz bir konduda piirilip "hele karn nz doyurun, ekime sonra devam edersiniz" denilerek bizimle paylalan yemein tad, cierlerimizde yerin 410 metre altndaki Zonguldak madenlerinin kmr tozu, lkemizin en byk limanlarndan birine sahip Mersin'e geliyoruz. Amacmz; Emperyalist savalardan grntleri ieren ve ara konumalarla zenginletirerek hazrladmz "Haksz Savalara Hayr" adl dia gsterimizi L KAT
( Liman ileri Sendikas) Mersin ubesinde liman iilerine, dier sendika ubelerine, derneklere ( HD), parti binalarna (HEP) ve hatta kylere kadar ulatrp, "haksz sava" kart bir kamuoyu oluturmak. Ayn zamanda, liman iilerinin alma koullarn belgeleyen video ve dia ekimleri de yapabilmek. Gurbeti liman iileriyle, tarm iileriyle scak bir emek ehri Mersin. Yerli" gmenler, srgnler ehri. Salt bu yzden ikircikli insanlar ehri.. Likat-l ubesindeki onarm nedeniyle, bitiikteki Petrol ubesinin yolunu tutuyoruz. Toplant salonu, gsterimizi gerekletirebilmek iin gerekli koullara fazlasyla sahip. Her ne kadar, stanbul'da onlarca iyerinde, hastane ve fabrikalarda sunduumuz gsteriye tepkileri kabaca biliyor da olsak iimizde bir merak var. Ne de olsa buras, stanbul'dan yzlerce kilometre uzakta bir ehir. Salona giriyoruz. i temsilcileri, iiler yerlerini almlar, bizi bekliyorlar. Herkes merakl gzlerle bizi izliyor. Baz iiler kendi aralarnda konuuyor: "Taa, stanbul'dan kp gelmiler. Film gstereceklermi." Gsteri baladnda, konumalar kesiliyor. Salona tam bir sessizlik hakim oluyor. Nasrl parmaklar arasna kvrla kvrla tten sigara dumanlar arasnda, zleri dolu dolu olan iileri TAVIR seiyoruz. Tam bu srada "Sen. Makina bandaki..." diye balayp "eer hayr demezseniz" diye biten yazl metni okumaya balyoruz. Grnt, mzik, efekt ve metin bileimi istenen atmosferi yaratyor. Dolu dolu gzlerin yerini, fkeyle ve nefretle bakan gzler alyor. Gsteriden sonra, haksz savalarn emekiler zerinde ne gibi sonular yaratacan, sava blgesi olan Mersin ve Adana'da yaayan halklar n karlaacaklar ykm konuuyoruz. Ayrlacamz srada yanmza gelen bir ka ii, yllardr, bu tr etkinlikler izleyemediklerini, hatta tarttmz konular bile konuamadklarn dile getirip teekkr ediyor. 22 Ekim 1990 Limandaki iilerin alma koullarn belgelemek zere, Likat-l ube bakanyla birlikte, sabah erkenden limana hareket ediyoruz. Gn simenderlerin (yk boaltmay ve yklemeyi ynlendiren kimse) tehlike iaretleriyle devasa vin kancalarnda salna salna inen sapanlarla, iilerin bedenlerine, yreklerine ileyen yasl bir trkyle balyor. Kapda grevli gmrk memurlarnn soran baklarna aldrmadan, limanda ii temsilcisi bir arkadala buluuyoruz. Limana giri k lar, gmrk muhafaza memurlar tarafndan, (gmrk blgesi olduundan) kontrol ediliyor. zellikle fotoraf makinas vb. ara gerelerle girmeye izin verilmiyor. Ancak sendika ubesinin 1 Mays'ta hayata geirdii kararl direni (birok ynden baarl bir toplu szlemeyi de beraberinde getirmi) bu yasayumuatm. Bylece sendika yetkilileri limana, istedikleri ekilde girebiliyor. Liman blgesi, usuz bucaksz bir labirenti andryor. Fotoraf makinas elimizde, ii temsilcisi klavuzumuzla birlikte dolayoruz: Liman devasa 48
vinlerin kancalarnda gemi ambarlarna inip kan e it e it balyalar, uvallar ve sandklarla dolu. Paketleme, ykleme yerlerinde ko turan i iler, yanmzdan vzr vzr geen ykleme aralar bizi al k olmadmz bir duyguya* bouyor. Liman emekileri kamyonlarn, trlar n zerinde, yannda, evresinde, tehlikeyle koyun koyuna al yor. Vin sesleri, gemi ddkleri, her trden mekanik sese kar an insan sesleriyle koca bir canavar andryor Mersin Liman. Yirmi adm temizde devrilmi bir ykleme aracnn etrafna toplanan i ileri grnce, ynmz oraya eviriyoruz. Bir ka dakika nce bir kaza olmu . Ykleme arac nn ofr yaral olarak hastaneye kald rlm . Benzeri kazalarn hergn olduunu sylyor i iler. Mersin Liman nda i ilerin al ma ko ullar kt, i gvenliinden yoksunlar. Sk s k i kazas ve can kayplarnn ya and bir yer Mersin Liman. ekimler tamamlandktan sonra, dia gsterimizi gerekle tirmek zere, "yuvarlak" denilen ay ocana geliyoruz. iler hazrlanmamza yardmc oluyor, vardiya dei imi ncesi... i tulumlar iindeki i iler er be er gelip tahta sralarn zerine oturuyor. Grltl akala malar, merakl sorular kaplyor ortal. H nca hn dolan ay oca salonunda yakla k 300 ki i var. Pencerelere rt gerdiimiz iin zaten karanlk olan salonda, sigara dumanlarnn da yardmyla gz gz grmez oluyor. Arada bir kap nn aralanmasyla szan k bir bak gibi karanl kesiyor. Grltl bir bomba efektiyle birlikte herkes susuyor. Gzler dialar yansttmz panoda kilitleniyor. Halepe grntleri ekrana yansyor. n sralarda bir i i gzlerinden parldyarak ak p, enesine dayad elinin parmaklar arasnda kaybolan gzya larna aldrmadan br elindeki sigarasn derin derin iine ekiyor. TAVIR
Gsteri bittiinde co kulu bir alk kaplyor ortal. 23-24-25 Ekim 1990 Yol-l ubesi, liman i ilerinin yemekhanesindeyiz. kinci kez arldmz Kristal- ubesinde ve HD ubesinde yaptmz dia gsterileri ayn younlukta, ayn co kuyla devam ediyor. 26 Ekim 1990 Yeniden limana gidiyoruz. Liman i ilerinin al ma ko ullarn belgeleyen video ekimleri yap yoruz.. 27 Ekim 1990 Halkn Emek Partisi il binasndayz. Kar mzda ya amlar kan, gzya ve srgnlerle dolu, yrekleri yasl, toprak kokan elleriyle ve illede k rmz giyen kadnlar , k zlar , erkekleri ve ocuklaryla, Halepeli l bir ocuun grntsne i geiren bir halk, K.......... halk var. Bir k ede ak ba rtl, ba n duvara dayam ve dalp gitmi ya l bir ana. Yannda ya l bir baba, kurak toprak gibi atlak aln ndan akan terleri siliyor. br k ede ya l bir adam, kaln pos by klar arasndan fledii sigara dumann, eliyle savurup d nceli gzlerle grntlerin ak na dalyor. Bir kz ocuu, arada bir yannda oturan anas na bir eyler sorup yeniden grntlere dnyor. Gsteri sona erdiinde gsterinin bittiini dahi farkedemiyorlar. Gsteriden sonra Kozanl kyne gidiyoruz. Ayn ilgi ve tepkileri Kozanl kynde de gryoruz. 28 Ekim 1990 Adana Halkevi Osmaniye SHP le Binas ve Osmaniye'ye bal Krmkl kynde yaptmz gsteriler olduka co kulu bir potansiyeli a a karyor. On yldr tepki ve d ncelerini ifade edemeyen bu insanlar hareketlendiriyor, canlandr yor... Ellerimizde i i ellerinin dost s cakl stanbul'a doru yola koyuluyoruz.
49
OKURLARIMIZDAN RLER
Devrim DEMR
KAVGAYA SELAM
Onurlu bir yaam iin Umut biledim yreimde Lokma lokma ekmek iin Nasr biledim ellerimde Ellerim toprak Yreim toprak Tohum ekip Harman hasat, ekin biledim Yoruldum, kemikletim Talana gn biledim Kinimi sabrma vurup Oul verdim can verdim
ahland yllarca bilenen fkem Kopardm zincirlerimi
ahland sabrla yorulan fke Vurup gsne zulmn Geirip penesine gzlerine Kr karanlnda bomak iin ahland Artk aklanmalyd tarih Zulmn daraalar Silahlar, armhlar Tutuup kor ateinde Yanmalyd cayr cayr nk artk dalardan Alaca karanlklar yaran Kzl umutlar ldyor Artk umut Pamuk tarlalarnda Irgat katarlarnda nsan pazarlarnda, fabrikalarda Silah tutuyor ellerim Kurun skp dalarda Doluuyorum alanlara Tarihi yeniden yazacam Kzl karanfillerle bezeyip Nazl bir gelin gibi, Dnler yapacam TAVIR 50
OKURLARIMIZDAN RLER
Tarkan KAYNAR
ANADOLU'YA DAR...
Topraklar bilir misin Kra Anadolu yzlerine benzer. Ellerdir yce olan, o topra i leyen, Gel gr ki, yllar var lal olmu diller. Sevdalar eller gibidir, kapkara ve yce, Bir o kadar da suskun, dillere yakn. Nice kller kzlendi bin yllardr nice, korkman gayri o ellerden, yakalan, dokun. Gne bir ba ka doar tepenin berisinden, Irmak bir ba ka akar Anadolu'da, nsan bir ayr byk unutulmalarda, gle ve dimdik olur canlar sevdalarda.
KARAELMAS EHTLERNE
Yenieltek, duman ttmez bir ocak. nsanlarn suskun, fkeli kalm , ocuklarn yavan, salkmsaak. Karaelmas, kurbann olaym ekmek kaps, bebelerin yarn, umutlarn umudu seni ya atanlarn can sana kald yetimlik mi olacakt tevekkln sonu. Bin yllar sonra yerini alacak iine gmdn maden i ileri ocuklarmz kmr diye yakacak yarna m kald bebelerinin kini Deler geer topra, gn gelir baretler, Karaelmas dirilir bacaklar stne Yrr stne stne karanln Dirilir bir bahar sabah aydnlnda gne in
TAVIR
51
OKURLARIMIZDAN YKLER
Recep BRAHMOLU
AFAKSIZ YA AYANLAR
afak skyordu. Her sabah olduu gibi, deniz kysndan balayarak dalarla kucaklaan tepelerin ardndan doan gne, gkyzn kzl bir rtye dntrmt. Gn nda yemyeil olan kuytular karanlkt. Rzgar estike bir bayrak gibi dalgalanan, mee aalarnn yapraklar yer yer kzla alyordu. Mavi sularna bakarken dlere daldm deniz, imen yerine krmz topran hakim olduu bir ova gibi uzayp gidiyordu. Sahile vuran dalgalar, krmz giysileriyle karanlk tepelere doru koan onbinlerce, yzbinlerce insandlar sanki. Dnceler iinde dalgalar, gkyzn seyrederken, akaklarmdan aaya tm vcuduma yaylan bir czrtyla rperdim. Tylerim diken diken oldu. Taa aalarda, sahildeki demiryolunda Karabk'e giden kmr treninin ddk sesiydi duyduum. Dncelerimden syrldm. Komumuz Kara Hseyin'in i kazasnda ldn bir akam zeri renmitik. Karadon'da "motorcu"... Gelik'ten Karadon'a kmr ekerken motor yoldan kp kanala dm. Arkadan gelen kmr arabalar da birbirine girip st ste ylnca karmakark olmu ocan ii. O karklk srasnda be tonluk kmr arabasyla yandaki bademirinin arasna skp, parampara olmu Kara Hseyin, kurtaramam cann. Kara Hseyin'in lm beni ok etkiledi. Gnlerce uyku tutmad gzlerimi. Ne kadar kolay; bir i kazas... ve herey sona eriyor. Aklm almyor bir trl. Beynim duracak sanyorum dnrken. Ocaktaki iinin dndaki tm zamann harcayarak yapt yeni evinde birgn bile oluk ocuuyla oturamadan, gen yata ld Kara Hseyin. Ev yapt yamacn aasndaki dzlkte, Hatice ninenin evinin yanndaki emenin zerine oturur seyrederdim. Evini yapt yer kayalkt. Temeli kazdka nne koca koca kayalar kyordu Kara Hseyin'in. Yannda yardmc olarak alan kyn genlerinden biriyle birlikte, kayalara biraz byke bir murla delik ayordu. Yardmc tokmakla murca vururken, Kara Hseyin'de murcu delinecek uygun yerlere konduruyordu. Sonra at deliklere madenden ard dinamitlerden doldurup, stne de sar amur sktryordu. Be alt tane "Berec" piline dier ular deliklerde olan uzun teller balyor, uzaktaki kayalarn arkasna iyice sindikten sonra var gc ile baryordu: Lam var! Lam vaaaar!.. Bir iki dakika bekledikten sonra, bir ucu pillerin n ksmna bal olan tellerin dier ucunu pillerin arka tarafna dedirdii an ortalk "Gm!" diye inliyordu. Sonra ortal bir toz bulutlu saryor, havada ta paralar uuuyordu. Bazen bu talar komularn evinin zerine dyor, bir iki kiremit kryordu. O zamanlar en ok houma giden grnt buydu. atsna ta den evlerden birisi de Fatma teyzenin eviydi. Ona kyde Koca Fatma derlerdi. Fatma Teyze kendi halinde, erkeksi tavrlar olan bir kadnd. Gnde belki de iki paket "Bafra" sigaras ierdi. Havada uan talardan biri onun TAVIR 52
evinin stne dnce Fatma Teyze hemen evin kapsndan dar frlar, bir elini beline koyup dier elini de Kara Hseyin'e sallayarak barrd: Ulan Kara Hseyin yetti artk! Ulan bu kanc ta ha? Korkma, bir eycik olmaz evine be Fatma abla... Bir ey olmazm. Ulan kendine ev yapaym derken bizimkisini bamza ykacan. Fatma teyze bardka Kara Hseyin hep glerdi. Sonrada alayl bir sesle: Hele bir yklsn da yeniden yaparz. Bu kez Fatma teyze kzar, artk dudana kadar bitmi Bafra sigarasnn kkn hiddetle yere savurup sylenirdi: Delinin syledii sze bak! Ulan ben sana hazr evimi yktrr mym, sen kendine ev yapacan diye? Bir sre sonra Kara Hseyin Fatma teyzeye seslenirdi: Gel hadi gel. Bak Zeynep bize mis gibi ay demlemi. urda yeil imene yaylp birer ay ielim. Fatma teyze oflaya puflaya kard Kara Hseyin'in yanna. imene serilen rtnn stne kurulurlar Zeynep ablann doldurduu, mis gibi ay yudumlarken sohbete balarlard. Bu arada Kara Hseyin, Fatma teyzeye bir Bafra sigaras uzatr, o sigarasn yakp bir nefes ekince bir paket "Bafra" sigaras da cebine koyard. Bylece atya bir ta daha dnceye kadar Fatma teyzenin gnln alp almaya devam ederdi. Onlar izlemek en byk zevklerden biriydi benim iin. Uzun ve yorucu almalar sonucu evin inaatn bitirdi Kara Hseyin. Artk geriye yalnzca boya, badana ii ile birlikte evin tuvalet ve banyosundaki kk tamir ileri kalmt. Bu ileri bitirip de oluk ocuk evinde oturmak nasip olmad Kara Hseyin'e. Birgn birinci vardiya iilerini getiren akam banliy treniyle lm haberi geldi kye. Kara haberin geldii gnden beri ii treninin ddk sesi bir burgu gibi yreime iliyor. Trenin ddnn her t Kara Hseyin'in lm haberini veriyor sanki. Gzlerim dolu dolu oluyor, alamamak iini kendimi zor tutuyorum. lmne en ok zlp alayanlardan birisi de Fatma Teyze oldu. Herkesin kat yrekli birisi olarak bildii koca Fatma yas tutuyordu: Ben sensiz ne yaparm Karaolan? Kiminle dertleirim? Biraz nefes alp yeniden balyor, kmr ocaklarna demediini brakmyordu: Bu kanc aldn can, kanc yktn yuva, daha yetmedi mi? Her tepenin eteinde a bir canavar gibi bekliyorsun. Daha doymadn m kr olasca ocak. Kara Hseyin'in kars Zeynep abla da eski evin tahta merdivenine oturmu, be yandaki olu kucanda, alyordu. Srekli ayn sz sylyordu: Bizi brakp nereye gidiyon Hseyin'im? Yeni evinde bir tas orba imeden nereye gidiyon Hseyin'im? Zeynep ablann o yank sesi, o gn bu gndr kulamda yanklanp durur. Maden ocaklarnda yaanan her lml i kazasnda, Kara Hseyin'ler, gen yata kucanda ocuuyla dul kalan Zeynep ablalar, yetim kalan madenci ocuklar ve onlarn yaad acy kendi yreinde yaayan, can alc ocaklara lanet okuyan Fatma Teyzeler gelir aklma. fkeyle skarm yumruklarm. Bitecek bilirim, maden iilerinin haklarn almak, alma koullarn dzeltmek iin tek bir beden olduklar gn, btn bu ac lar, atlar. TAVIR 53
HABERLER
YTRDKLERMZ
YANN S RTSOS LD "Ayn gece, tutukladlar Aleko'yu. Kimseyi ele vermedi Aleko. gn gece asl kald. Kimseyi ele vermedi. Bir militan gibi ld Aleko. Gerek bir yolda gibi ld. Son an nda haykrd: "Binlerce y ldz var iimizde bizim. ldremez sizinki onlar ." (ev. . nce) Ritsos, kinci Payla m Sava srasnda, fa ist Alman i galine kar Yunan Direnme Hareketi'ni desteklemi tir. Albaylar cuntas dneminde de tutuklanmay gze alarak yurdunu terketmemi tir. Cunta eflerine, politikayla ilgilenmenin airlerin en byk grevi olduunu sylemi tir. Uluslararas basklar sonucu pasaport alabilmi olmasna kar n cuntay protesto etmek iin yurtd na kmam tr. nemli eserleri aras nda: "Umarsz Penelope, Tan klklar, Ta lar, Yinelemeler, Parmaklklar, Boyun Emeyen lke, Graganda'y sayabiliriz. KER M KORCAN LD Lin, Tatar Ramazan, damlklar, Ter Adamlar , Dimitrof Geiyor adl kitaplar yla tandmz yazar Kerim Korcan 9 Kasm'da ld. Kerim Korcan 1938 ve 1957 yllar nda tutuklanm ve toplam 12 yl cezaevinde yatm tr.
KKARMUTLU HALKININ SERGS Konut satn alamayacak, kira deyemeyecek durumdaki dar gelirli insanlar 1985-86 yllarnda Kkarmutlu'ya yerle meye ba lam lard. Hayat pahall, yoksulluk insanlar salksz, derme atma, altyaps olmayan gecekondular yapmaya yneltmi tir. Defalarca y kma uramalarna kar n, gecekondular n says bugn 1000'e ula m tr. Kkarmutlulu'lar varlarn yoklarn ortaya koyup yaptklar tek gz evlerinin y klp yok olmasna gz yumamazlard . Tm gecekondu ya ayanlar glerini birle tirip rgtlendiler. Yk mlara direni le cevap verdiler. Biraraya gelip yol, su, elektrik vb. sorunlar imkanlar lsnde zmeye al yorlar. Kkarmutlu halk OKM'de fotoraflaryla, el rnleriyle, vb. al malaryla ya am biimlerini sergiliyorlar.
DZELTME: Tavr say 4, sayfa 6 : "alt mays halaylarnda duydu" yerine "alt mays balaylarnda duydu", "bu kanl dn" yerine "bitecek bu kanl dn". Tavr say 4, sayfa 20 : ".... halk ne eylerse iyi eyler" mantyla hareket ettiini gzlemliyoruz. yerine ".... etmediini gzlemliyoruz."
TAVIR
56
TARAFSIZ AYDINLAR
1 Tarafsz aydnlar yurdumun sorguya ekilecek gnn birinde en basit insanlar tarafndan halkmzn. Soracaklar onlara ne yaptlar diye a
r a
r lrken uluslar, tatl bir ate gibi ufack, bir bana. Kimse sormayacak onlara giysilerini, uzun
le uykularn yemek sonrasnda, bilmek istemeyecek kimse anlamsz u
ralarn, hilik konusunda grlerini, nasl para kazandklarn felsefe yaparak. Sorguya ekilmeyecekler yunan mitolojisi konusunda nasl i
rendikleri konusunda kendi kendilerinden, korkuyla lrken ilerinde bireyler. Sormayacaklar nasl vardklarn do
rulara yalann glgesinde. OTTO RENE CASTLLO Trkesi: lk TAMER D N, ubat '86 Yiyip bitirecek sizi bir sessizlik kuzgunu. Yre
inizi kemirecek zavalll
nz Susup kalacaksnz kendi utancnzla. 3 Tarafsz aydnlar gzel yurdumun. cevap veremeyeceksiniz. onlar iin alanlar, gelip soracaklar: "Ne yapt nz ac ekerken yoksullar iin ilerinde sevgi ve yaam snp giderken?" 2 O gn basit insanlar, tarafsz aydnlarn kitaplarnda, iirlerinde yer almayanlar, her gn ekmek getirenler onlara st getirenler, rek ve yumurta getirenler, giysilerini dikenler, arabalarn srenler, kpeklerine, bahelerine bakanlar,