You are on page 1of 97

TARİHİ BELGELER VE ULUSLAR ARASI

HUKUK KURALLARI IŞIĞINDA

ERMEN‹ SORUNU

Avukat
Hayrettin KÜÇÜKSOY

-1-
SUNUŞ

Türkiye’de son y›llarda yoğunlaşan bir tart›şmaya katk›


olmas› aç›s›ndan Ermeni sorununa yeni bir bak›ş denemesi
say›lacak bu çal›şma, art›k anonimleşen tarih bilgilerinin su-
numundan başlayarak hukuki bir perspektife varma amac›n-
dad›r. Yazar›n›n uluslararas› hukuka vâk›f bir hukukçu olma-
s› dolay›s›yla, bu çal›şman›n farkl› bir aç›l›m sağlayacağ› ka-
naatindeyiz.

Faydal› olmas› ve yeni ufuklar açmas› dileklerimizle...

İsteme Adresi
Hayrettin KÜÇÜKSOY
Necatibey Caddesi No: 33/12
K›z›lay / ANKARA
Tel (0312) 232 17 87

Kapak Tasar›m›
R›ht›m Ajans-Yay›nevi
(0312) 418 16 23

Bask›
An›l Matbaa ve Ciltevi
Dikmen Caddesi No: 244/P-13-14
Dikmen - ANKARA
Tel: (0312) 482 75 45 - Fax: (0312) 482 11 45

-2- -3-
TAKDİM
Türkiye gündemini özellikle son birkaç y›ld›r ciddi bir şe-
kilde işgal eden sözde Ermeni Soyk›r›m› meselesi, üzerinde
ciddiyetle durulmas› gereken bir konu olarak Türk siyasal ve
fikir hayat›n›n önünde durmaktad›r.

Türkiye’nin, tezlerini uluslararas› arenada savunma ko-


nusuna gereken önemi göstermemesi, geçtiğimiz birkaç y›l-
da ciddi bir sorun olarak karş›m›za ç›kt›. Türkiye, doğrular›n›
bilim çevreleri, Bat› medyas› ve yine Bat› kamuoyu nezdinde
güçlü bir ses olarak savunamad›. Ne yaz›k ki modern iletişim
Bu çal›şmay›, 1. Dünya Savaş› y›llar›nda Ermeni sald›r›lar›nda teknolojileri ile destekleyemediğimiz tezlerimiz, az say›da ya-
hayatlar›n› kaybeden tüm şehitlerimizin aziz ruhlar›na banc› bilim adam› taraf›ndan kabul gördü. Bunda, bahsi ge-
ithaf ediyorum. çen bilim çevrelerinin, bilimsel gerçeğe olan hassasiyetleri
temel faktördü.

Özellikle 2002 y›l›ndan itibaren başlayan ciddi propa-


ganda atağ›m›z göz önüne bulundurulduğunda, çok mesafe
al›nd›ğ› görülecektir. Bunda, özgüveni tam, d›ş politikada et-
kin ve etken olmay› amaçlayan güçlü siyasi iradenin elbette
pay› büyüktür. Bu tarihlerden itibaren konu, Türk siyasetçile-
ri aç›s›ndan bir tabu olmaktan ç›km›ş, hakl›l›ğ›ndan emin
olan bir üslup geliştirilmiştir.

Yeni dönemde Türkiye, art›k sorunlar›n›n üstesinden


gelecek ve bu sorunlara çözüm üretecek bir yap›ya kavuş-
maya başlam›şt›r. Son dönemdeki atak politikam›z, birçok
konuyu olduğu gibi, Ermeni sorununu da fazla uzun olmayan
bir zamanda çözüme kavuşturacakt›r.

Hukukçu ciddiyeti ile tan›d›ğ›m›z Say›n Hayrettin Küçük-


soy’un çal›şmas›n›n farkl› bir aç›l›m sağlayacağ›n› düşünmek-

-4- -5-
teyim. Say›n Küçüksoy’un, avukat kimliğinin yan›na araşt›r-
mac› kimliğini de eklemesi ile düşünce hayat›m›za katk›lar›n›n
artacağ› inanc›nday›m. Yazar›, çal›şmas›ndan dolay› tebrik
eder, kitab›n halk›m›za yeni ufuklar açmas›n› dilerim.

Nevzat Pakdil ÖNSÖZ


Adalet ve Kalk›nma Partisi Kahramanmaraş Milletvekili
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Bu çal›şman›n ana çerçevesini, Osmaniye’de vermiş ol-
duğum seri konferanslar oluşturmuştur. Konferanslara başlar-
ken, amac›m halk›m›z›n, millet ve devlet olarak neredeyse
yüzy›la yaklaşan bir süredir devam eden bir sorun hakk›nda
yeterli bilgi donam›na sahip olmad›klar› düşüncesiydi. Duygu-
sal reflekslerden öte belgelere dayal›, bilimsel veriler ile des-
teklenmiş düşünceleri paylaşarak halk›m›z›n inanc› ve yarg›-
s›n› bilimsel verilerle desteklemekti. Bu düşünceler beni, za-
manla bir kitap haz›rlama gereği noktas›na kadar getirdi.

Bu konudaki haz›rl›klar›m›z› sizlerle paylaşmam›za ze-


min haz›rlayan ve bir anlamda kitab›n haz›rlanmas› fikrinin
de oluşmas›n› sağlayan, Eğitim Bir-Sen ve Memur-Sen Sen-
dikalar›yla, kat›l›mlar› ve destekleriyle bizleri yaln›z b›rakma-
yan güzide Osmaniye halk›na ve İlimiz yöneticilerine şükran-
lar›m› özellikle belirtmek isterim.

Çal›şmam›za güncel konulara değinerek ve genel yo-


rumlarda bulunarak başlad›k. Tarihi süreci vererek, o tarihle-
rin bir fotoğraf›n› çekmeyi amaçlad›k. Ermeni Diasporas›n›n
çal›şmalar›na yer vererek, sözde “soyk›r›m” iddialar›n›n nas›l
bu kadar yayg›nl›k kazand›ğ›n›n anlaş›lmas› ve görülmesini
istedik. Sorunun uluslararas› hukuk çerçevesinde oturduğu
yeri tespit, varacağ›m›z nokta idi. Zira düğüm burada çözülü-
yordu.

Bu konuya ›ş›k tutmak amac›yla bu güne kadar değişik


çal›şmalar ortaya koyan ve elinizdeki eserin oluşmas›na doğ-
rudan veya dolayl› katk›da bulunan tüm araşt›rmac›, tarihçi

-6- -7-
ve diğer bilim adamlar›na, özellikle, çal›şmam›z›n kitap ola-
rak şekillenmesine büyük katk›s› bulunan Murat Erol karde-
şime şahs›m ve milletim ad›na teşekkür ederim.

Avukat
Hayrettin KÜÇÜKSOY İÇİNDEKİLER
Mart 2007

SUNUŞ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .3
TAKDİM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .5
ÖNSÖZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .7

I.BÖLÜM: ERMENİ SORUNUNA HUKUKİ BAKIŞ GEREĞİ,


TEZLER VE ANTİTEZLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .13
A. ERMENİ SORUNUNUN ÖZÜ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .15
B.HUKUKİ YAKLAŞIMIN GEREKLİLİĞİ . . . . . . . . . . . . . . .16
C.KONUNUN ÖNEMİ VE FARKLI YAKLAŞIMLAR . . . . . . . .19
D.TÜRKİYELİ AYDINLARIN FARKLI TEZLERİ . . . . . . . . . .21

II.BÖLÜM: TARİHİ SÜREÇ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .29


A.ERMENİ TARİHİNE KISA BİR BAKIŞ . . . . . . . . . . . . . . .29
B.TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .31
C. ERMENİLERİN İLK BAĞIMSIZLIK HAREKETLERİ . . . . .33
D.OSMANLI DEVLETİ’NİN SAVAŞ YILLARI VE ERMENİLER .34
E- SAVAŞ DÖNEMLERİNDE VE OSMANLILAR’IN ZOR
DURUMU KARŞISINDA ERMENİLERİN HAL VE TAVIRLARI: . . .35
F.ERMENİ İSYAN ve KATLİAMLARI . . . . . . . . . . . . . . . . . .37
F.1.ERMENİLERİN AZERBAYCAN’DA YAPTIĞI KATLİAMLAR . .42
H. GENEL OLARAK OSMANLI-ERMENİ
SORUNUNUN SÜRECİ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .44
a.Rus Etkisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .44

-8- -9-
b.Anadolu’da Cirit Atan Emperyalizmin Güçlü Silahlar›: e. Tehcirin Durdurulmas› Ve Ermenilerin Geri Dönüşleri . .82
Misyonerler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .47 f. Osmanl› Devleti Soruşturmadan Kaçt› M›? . . . . . . . . . . .84
J. ATATÜRK’E GÖRE ERMENİ SORUNU . . . . . . . . . . . . . .52 g.Yabanc›lar›n İncelemeleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .85

III. BÖLÜM: OSMANLI ERMENİ İLİŞKİLERİ VE SOYKIRIM OLARAK IV. BÖLÜM: DİASPORANIN OLUŞMASI, İDDİALAR
NİTELENEN TEHCİR HAREKETİNİN GERÇEK NEDEN VE
BOYUTLARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .54 VE CEVAPLAR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .89

A.TEHCİR NEDİR? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .54 A.DİASPORA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .89


a. ABD’ye Ermeni Göçleri Ve Ermeni Diasporas›n›n Oluşmas› . . .90
B.NÜFUS TARTIŞMALARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .55
b. Amerika’da Ermeni Lobisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .93
a.Yer Değiştirmeye Tabi Tutulan Ermeni Nüfusu . . . . . . . .56
c. Amerika’da Ermeni Lobisinin Boyutlar› Ve Etkileri . . . . .96
b.Savaş Öncesinde Ermeni Nüfusu Hakk›nda Değerlendirmeler .57
d. Diasporan›n Amac› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .97
c.Osmanl› Devleti Resmi Belgelerine Göre Ermeni Nüfusu 58
e. İlk Lobi Faaliyetleri, Ermeni Tasar›s›n›n ABD Senatosu’na
d. Yer Değiştirmeye Tabi Tutulmayan Ermeniler . . . . . . . .60 Taş›nmas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .98
C. TEHCİR UYGULAMASI SIRASINDA MEYDANA GELEN . . f. Ermeni Lobisi’nin Kongre Çal›şmalar› . . . . . . . . . . . . .105
ÖLÜMLERİN “SOYKIRIM” OLARAK NİTELENDİRİLİP g. Ermeni Diasporas›n›n Çal›şma Program› . . . . . . . . . . .108
NİTELENDİRİLEMEYECEĞİ SORUNU . . . . . . . . . . . . . . . .62
B. ERMENİ TERÖR ÖRGÜTÜ ASALA . . . . . . . . . . . . . . . .109
a.Osmanl›’y› Tehcire Zorlayan Sebep Ve Şartlar . . . . . . . .63 C.SOYKIRIM İDDİALARINA KARŞI BİLİM
b. Yer Değiştirme Kanunu Ve Uygulamas› . . . . . . . . . . . .64 ADAMLARININ TAVRI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .111
c.Yer Değiştirme (Tehcir) Kanunu . . . . . . . . . . . . . . . . . . .67 a. ABD’de Toplu Bildiri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .111
d. Yer Değiştirme S›ras›ndaki Uygulamalar . . . . . . . . . . . .68 b. Ermeni İddialar› Hakk›nda Yabanc›lar›n
e.Yer Değiştirme S›ras›nda Yap›lan Harcamalar . . . . . . . .69 Yapt›ğ› İncelemeler Ve Ulaş›lan Sonuçlar› . . . . . . . . . . .116
g.Ermenilerin Yerleştirildikleri Bölgeler Ve Kay›plar . . . . . .70 c. Prof. Dr. Norman Stone’un Tezleri . . . . . . . . . . . . . . . .118
h.Ermeni Kafilelerine Yap›lan Sald›r›lar ve Devletin Önlemleri .73 D. GÜNCEL ALANDA ERMENİ SORUNU . . . . . . . . . . . . .123
i.Göç Ettirilen Ermenilerin Geri Getirilmesi . . . . . . . . . . . . .73
V. ULUSLARARASI HUKUK METİNLERİNE GÖRE SOYKIRIM,
D. TEHCİR SIRASINDAKİ CAN KAYIPLARI DEVLET
ERMENİ SORUNU VE DEĞERLENDİRMELER . . . . . . . . . .129
ELİYLE Mİ OLUŞTU? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .74
A. ULUSLARARASI HUKUKTAKİ SUÇ KATEGORİLERİ . .129
a.Meydana Gelen Ölümlerden Devletin Sorumluluğu . . . . .75 a. Soyk›r›m Yasağ› Sözleşmesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .130
b.Ermenilerin Verdiği Kay›plar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .76 b. İnsanl›ğa Karş› Suçlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .131
c. Hayatlar›n› Kaybeden Ermenilerin Say›s› . . . . . . . . . . . .77 c. Soyk›r›m . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .135
d. Talat Paşa’ya Atfedilen Telgraf . . . . . . . . . . . . . . . . . . .78 d. Savaş Suçlar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .141

-10- -11-
B. ULUSLARARASI TEAMÜL VE SUÇLULARIN
CEZALANDIRILMASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .142
C. ERMENİLERİN SOYKIRIM SÖZLEŞMESİ
KARŞISINDAKİ DURUMU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .143
I.BÖLÜM: GİRİŞ
a. Ermeni Sorununun Hukuki Zemini . . . . . . . . . . . . . . . .144
b. Sözleşmeye Kadarki Hukuk Süreç . . . . . . . . . . . . . . .144
ERMENİ SORUNUNA HUKUKİ BAKIŞ GEREĞİ,
c. B.M. Genel Kurulu 96 (1) Say›l› Karar› . . . . . . . . . . . .146 TEZLER VE ANTİTEZLER
d. Kas›t Unsuru . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .148 Modern hukuk aç›s›ndan bak›ld›ğ›nda Türklerin uluslara-
e. Saik Unsuru . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .149 ras› hukukta yeterli bir birikim ortaya koyduğunu söylemek zor
bir yarg› olacakt›r. Türkiye’nin tarihsel birikimini modernleşme
f. “K›smen Veya Tamamen” Yok Etmek . . . . . . . . . . . . .150 süreciyle yenileyememesi, modern hukuk ve modern diploma-
g.Osmanl›-Ermeni Diyalogunda Yaklaş›m . . . . . . . . . . . .151 si kurallar› bağlam›nda tecrübe eksikliği ve az da olsa bilgi ye-
h.Ermeni Tehciri İnsanl›ğa Karş› Suç Mudur . . . . . . . . . .154 tersizliği eklendiğinde Türkiye’nin sorunlardan kurtulamayan
gündeminin s›rr› çözülür.
D. 1948 TARİHLİ BM SOYKIRIM SÖZLEŞMESİ
AÇISINDAN ERMENİ İDDİALARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . .158 Son y›llarda siyasal aç›dan kazan›lan istikrar, d›ş politika-
da da kendini göstermeye başlam›şt›r. Tek parti iktidar› ve bu-
E. SON DÖNEMDE SOYKIRIM DAVALARI . . . . . . . . . . . .160 na eklenen güçlü irade Türkiye’yi hem d›ş politikada hem iç
F. ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ . . . . . . . . . . . . . .165 politikada kararl› ad›mlar atar hale getirmiştir. AB yolunda, sü-
F-1. Roma Statüsü . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .166 recin en h›zl› ve kararl› ad›mlar› at›l›rken birçok reform gerçek-
leştirilmiştir. Yeni bin y›lda Türkiye için şans say›labilecek bu
G. ERMENİ SOYKIRIMI VAR MIDIR ? . . . . . . . . . . . . . . . .167 dönemde yine Türkiye’nin kronik sorunlar› bir bir tekrar günde-
H.TARİH BOYUNCA SOYKIRIM ÖRNEKLERİ . . . . . . . . . .168 me taş›nmaya başland›. D›ş politikada, K›br›s sorunu ve Er-
İ.ERMENİLERİN TOPRAK İDDİALARININ ULUSLARARASI meni sorunu; iç politikada ise asker-sivil gerginliği oluşturma
ve etnik-mezhep ayr›l›klar› ortaya ç›karma çabalar›n›n yan›n-
AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ . . . . . . . . . . . . . . . . .174 da, iç hukuka ilişkin sorunlar›n (TCK 301. madde gibi) ulusla-
J. ANLAŞMALARA GÖRE ERMENİ SORUNU . . . . . . . . . .176 raras› tart›şma konusu haline getirilmesi gibi bir dizi gündem-
a.SEVR ANLAŞMASI HÂLÂ GEÇERLİ MİDİR? . . . . . . .176 le uğraşmak zorunda kald›k.
b.Gümrü Anlaşmas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .180 Ermeni sorunu son y›llarda Türkiye’nin, Avrupa Birliği
c.Kars Anlaşmas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .180 (AB) sürecinin h›zlanmas› ile karş›m›za ç›kan kronik bir tarih-
sel sorun olarak gündemde yerini yine ald›. Türkiye’de etkin
d.Moskova Antlaşmas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .181 hukuk akl›n›n harekete geçememesi, tarihçilerin duygusall›k-
e.Lozan Anlaşmas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .181 tan ar›nmayan tezleri, genel olarak hem toplumun hem siya-
SONUÇ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .183 set arenas›n›n propaganda gücünün yetersiz oluşu, Türki-
ye’nin uluslararas› sahada sesinin c›l›zlaşmas›na neden ol-
EK-Osmanl› Döneminde Ermeni Terörü Kronolojisi . . . . . . . .185 muştur. D›ş politikada her geçen gün yaln›zlaşan bir Türki-
ye’ye karş›l›k, her geçen gün güçlenen Türkiye karş›t› blok,
Türkiye’nin tüm toplumsal ve siyasal hareketlilik kabiliyetini
ablukaya alm›şt›r.

-12- -13-
Ermeni sorununun bir siyasi koz olarak 90 küsur y›ld›r Ermeniler’in durumunu daha net bir şekilde yorumlamak
Türkiye’nin ayağ›na bağ olmaya devam etmesi, asl›nda bu so- için, Osmanl›’n›n Ermeniler’e ve diğer dini ve etnik unsurlara
runun Türkiye’nin gündeminden tamamen düşürülmesi gerek- yönelik olarak izlediği politikaya da bakmak gerekir. Anadolu
liliğini de işaret etmektedir. Türkiye’nin bir 90 y›l daha bu gün- coğrafyas›nda bir H›ristiyan mezhebi olan Süryanilik, farkl› bir
demle boğuşmamas› için sağduyulu fikir adamlar›n›n ciddi din olan Yezidilik gibi inan›şlar her zaman oldu ve günümüzde
tezler ortaya koymas› ve bununla da yetinmeyip bu tezleri de hala bu inan›şlar varl›klar›n› korumaktad›rlar.
uluslararas› platforma taş›mas› gerekmektedir.
Tarih bizlere gerçeği gösterecek aynad›r. Ancak bir bilim
Ermeni sorunu, 2007’nin daha ilk aylar›nda, hazin bir şe- olan tarihin nas›l ayna olmaktan ç›kacağ›, nas›l siyasal bir
kilde gündeme tekrar geldi. Ermeni kökenli Türkiye vatandaş› malzeme şekline dönüşeceği, son y›llardaki tart›şmalarda iyi-
Hrant Dink’e düzenlenen suikast, asl›nda Türkiye üzerinde oy- ce gün yüzüne ç›kt›. Düz mant›kla düşünüldüğünde tarih, geç-
nanan oyunu da gösterecek derece bir netlik taş›yordu. mişte olan› ortaya ç›karmak, olan› yazmak, tarihi vak›alar›
Ermeni Diasporas›na karş›, amans›z bir mücadele içeri- kayda geçmek olmas› gerekir. Ancak, tarih biliminin asl›nda
sinde olan Dink kendisiyle yap›lan bir röportajda diaspora hak- ne kadar güçlü bir silaha dönüşebileceğini, Türkiye kamuoyu,
k›nda şöyle diyordu: “Türkleri 1915’te b›rakt›klar› gibi ya da son y›llarda net bir şekilde görmüştür. Tarih bilimi, olaylara ba-
varl›k vergisinde b›rakt›klar› gibi, 6-7 Eylül’de b›rakt›klar› gibi k›ş aç›s›na göre şekil veren bir mekanizma işlevi görerek, si-
hat›rl›yorlar. Onlar için Türk böyle bir kavram: Gaddar, adam yasetle aras›ndaki s›k› bağ› ortaya koymuştur.
olmaz, kötü. Biz Türkiye’deki Ermenilerden fark› bu. Biz Türk- Çal›şmam›z›n s›n›rlar› içerisinde kalmak üzere, öncelikle
lerle beraber yaş›yoruz.”1 Türkiye’de Türklerle yaşamaktan “Ermeni sorunu”na dair verileri bir kez daha hat›rlatmak ama-
her şekil ve ortamda memnuniyetini dile getiren Dink’e karş› c›yla, farkl› bak›ş aç›lar›n› da ele alarak, tarihsel süreci ortaya
gerçekleştirilen suikast, asl›nda, Türkiye üzerindeki hesaplar› koyacağ›z. Bu anlamda öz şekilde Ermeni tarihi, Osmanl›-Er-
ele verir cinste bir örnek olarak haf›zalar›m›zda yerini ald›. İti- meni ilişkileri, Ermeni Mezalimi, Soyk›r›m iddialar›n›n daya-
dali elden b›rakmayan, duygusall›ğ›n› da gizlemeyen Dink, naklar›, diasporan›n çal›şmalar›, Ermeni terörü, bilim adamla-
Anadolu’da kalan, Türkler’e s›ğ›nan Ermenilerin, hikayelerinin r›n›n farkl› yaklaş›mlar› ve son olarak günümüzdeki durum öz
bir buçuk milyon rakam›n›n tehlikeye düşüp düşmeyeceği olarak ele alacağ›z. As›l çal›şma konumuz uluslararas› huku-
hakk›ndaki soruya da şu şekilde cevap veriyordu: “Sert Erme- kun ›ş›ğ›nda Ermeni sorunu olacak. Bu bağlamda uluslararas›
ni tarihçilerin kayg›lar›ndan biri bu. Bizzat bana bir tarihçi, hukuk metinleri, kavramlar, soyk›r›m kavram›n›n tan›m› ve
kar›şt›rmay›n o işleri, bizim bir buçuk milyon rakam›m›za şartlar›, soyk›r›m örnekleri, son aşamada ise bu tan›mlar ›ş›-
halel getirir, dedi. Yani ‘bir buçuk milyonunu biz öldü kabul ğ›nda bir soyk›r›m›n mevcut olup olmad›ğ› tart›şacağ›z. Bura-
ediyoruz’ diyor. Oysa ölmediler. Ölmeyenler çok var. Ve be- da özellikle hukuki yaklaş›m›n önemine öz olarak değinerek
nim için o kalanlar inan›lmaz derecede önemli. Öldü, kaybol- ilerleyen bölümlerde konuyu somut veriler ›ş›ğ›n tart›şmaya
du sand›klar›m›z içerisinden bir kişinin izini dahi bulmak benim açacağ›z.
için bin tane parlamento karar›ndan çok daha önemlidir. O dö-
nemde ölmeyen, Müslüman ailelere dağ›t›lan, kaç›r›lan, al›- A. ERMENİ SORUNUNUN ÖZÜ
nan, korunan çocuk say›s›n›n evet 300 bin olduğu söyleniyor.” Türkiye Cumhuriyeti ve onun selefi durumundaki Osman-
Matematiğin her şeyi çözmediğini gösterir ifadeler bunlar. İd- l› Devleti ile Ermeni Topluluğu aras›nda meydana gelen olay-
dia edilen rakamlara karş›l›k ciddi bir Ermeni yazar›, yaşad›ğ› lar üzerine çok konuşuldu, çok yaz›ld›. Bu gün itibar›yla konu
ve şahit olduğu gerçeği dile getiriyor. üzerinde 30.000 üzerinde kitap, makale v.b yay›n yap›ld›ğ›
tespit edilebilmiştir. Konuşan ve yazanlar ise çoğu Ermeni ol-
1 Konuşan: Nuriye Akman, Zaman Gazetesi, 17.10.2005
mak üzere bat›l› bilim adamlar› ve siyasetçilerdir.

-14- -15-
90 küsur y›l önce cereyan etmiş olaylar›n anlaş›lmas› için tedir. Ermeni sorunu, tarafsal aç›dan bak›ld›ğ›nda Ermenistan
tarihi çal›şmalar olmazsa olmaz niteliktedir. Ancak uluslarara- devleti, Türkiye Ermenileri ve Diaspora aras›nda tart›ş›l›p çö-
s› hukuk alan›nda eğitim ve tecrübesi yoksa, tarihçi bu olayla- züme kavuşturulmas› gereken bir konu iken; Diaspora Erme-
r›n soyk›r›m olup olmad›ğ› konusunda yarg›da bulunamaz. nileri’nin çabalar› ve çeşitli devletlerinin müdahalesi ile sorun
Görülen o ki, tarihçiler başta olmak üzere, bu konu üzerinde genişlemiş ve Türkiye’nin uluslararas› arenada her şeyiyle tar-
çal›şan sosyolog ve siyaset bilimci gibi akademisyenlerle dü- t›ş›ld›ğ› bir boyuta taş›nm›şt›r. Tart›şmalar soyk›r›m iddialar›n›
şünürler, önemli say›da ölümle sonuçlanan olaylar› soyk›r›m aşarak, çeşitli devletlerin Türkiye’yi dengeleme entrüman› ha-
olarak nitelemek eğilimindedirler. Oysa soyk›r›m›n, uluslarara- line gelmiştir. Uluslararas› yarg›lama erkine sahip kurumlar›n,
s› bir suç olarak, ancak hukukçular taraf›ndan değerlendiril- bu siyasal enformasyon dalgas› içerisinde, sağl›kl› bir karar
mesi mümkün. vermesi de zor görülmektedir. 2
Konuya ilişkin hukuki çal›şmalar yok denecek kadar az- Ermeniler’in ortaya att›ğ› iddialara bak›ld›ğ›nda tüm iddi-
d›r. Bu durumun çeşitli nedenleri var. Biz zaten modern huku- alar, Dört T Plan› üzerinde yürütülmektedir. “Dört T” plan› şu
ka fazla ilgi duyan bir toplum say›lmay›z. Ermeniler ise hukuki dört kavrama dayanmaktad›r: Tan›t›m, Tan›nma, Tazminat
değerlendirmelerin, soyk›r›m iddialar›n› zay›flatacağ› endişesi ve Toprak. Yani, sözde Ermeni sorunu tüm dünyada, kesif
ile olaylar› trajik hale getirmek ve soyk›r›m suçlamas›n› kolay- propaganda ile “tan›t›lacak”, sözde iddialar dünya kamuoyun-
ca yapabilmek için subjetif tarihi yaklaş›m› yeğlemişlerdir. ca kabul edilip Türkiye taraf›ndan “tan›nacak”, sözde soyk›-
r›mdan dolay› Türkiye’den “tazminat” al›nacak ve “Büyük Er-
Osmanl› devleti ile Ermeniler aras›nda geçenler her ne menistan” rüyas›n› gerçekleştirmek için gerekli olan “toprak”
kadar, tarihi vak›alar olsa da bu vak›alara bağl› olarak ileri sü- Türkiye’den kopar›lacak!
rülen iddialar ve bu iddialar sonunda ortaya konulan talepler,
siyasi ve hukuki nitelik taş›d›ğ›ndan, konunun hukuk bağla- İddialar›n en temelinde, Osmanl› Devletinin Ermeni Teba-
m›nda ele al›nmas› ve bir sonuca ulaş›lmas›, ülkemizin bu aya karş› bilinçli bir şekilde soyk›r›m uygulad›ğ› iddias› bulun-
yönde tezlerinin oluşturulmas›, son derece önem arz eden bir duğundan, öncelikle bu iddian›n hangi dayanağa göre ileri sü-
konudur. Üstelik konunun gündeme geldiği, iddialar›n ileri sü- rüldüğüne bakmam›z gerekmektedir.
rüldüğü, kabul gördüğü veya reddedildiği alan da tamamen 1648 y›l›nda genel kabul gören Westphalia Devletler Sis-
uluslararas› arenad›r. temine göre, devletlerin, az›nl›klar da dahil olmak üzere, ken-
B. HUKUKİ YAKLAŞIMIN GEREKLİLİĞİ di vatandaşlar›na istediği muameleyi uygulayabilmesi onun en
temel hükümranl›k hakk› idi. 1839 Tanzimat Ferman› ile az›n-
Soyk›r›m tart›şmalar›nda objektifliğin olmad›ğ› bir gerçek- l›klar Osmanl›n›n iç sorunu olmaktan ç›km›ş, uluslararas› top-
tir. Özellikle de hukuki yaklaş›m›n yetersizliği ortadad›r. Erme- luluğun ilgi alan› haline gelmiştir. Ancak gerek Osmanl› döne-
ni Diasporas›n›n (Türkiyeli Ermenileri için pek de geçerli olma- minde ve gerekse daha sonra soyk›r›m kavram› bir müessese
yacak) fanatizmi ve lobi becerisi, olaylar› tarihin ve uluslarara- olarak uluslararas› hukuk sistemine girmemiştir. Hatta 2. Dün-
s› hukuk alan›n›n bir tart›şma konusu olmaktan ç›karm›şt›r. Di- ya Savaş› y›llar›nda dahi uluslararas› hiçbir belgede “soyk›-
aspora, sözde soyk›r›m iddialar›n›n dayanaklar›n›n ortadan r›m” kavram› ve tan›m› yer almamaktad›r.
kalkacağ› endişesiyle, konunun hukuki aç›dan değerlendiril-
mesi yolundan özellikle kaç›nmaktad›r. Türkiye’nin uluslarara- İkinci Dünya savaş› y›llar›nda Almanlar›n Yahudilere uy-
s› konjonktürde karş›s›na ç›kan bir tak›m hesaplar bu tart›ş- gulad›ğ› kitlesel yok etme olaylar›ndan sonra, bilhassa Yahu-
man›n k›s›r bir döngü halini almas›na sebep olmaktad›r. di hukukçu bilim adamlar› bu konu üzerinde çal›şm›şlar ve
D›ş politik dengeler, Türkiye’nin köşeye s›k›şm›ş ve iç po- 2 Son Verilen Bosna Hersek Kararı Bunun En Açık Göstergesidir.
litik gündemle boğulmuş olmas› stratejisi üzerine yürütülmek-

-16- -17-
1946 y›l› Aral›k ay›nda sona eren Uluslararas› Nürnberg mah- nedenle Ermenilerle bar›şmak ilişkilerimizin geleceği aç›s›n-
kemesinde Alman soyk›r›mc›lar› mahkum ettirmeyi başarm›ş- dan da önemli.3 Irkç›l›k olmadan soyk›r›m olmaz. Türk tarihin-
lard›r. de ›rkç›l›k yoktur.4
Kişilerin cezaland›r›lmas›n›n ard›ndan, Alman hükümeti- C. KONUNUN ÖNEMİ VE FARKLI YAKLAŞIMLAR
nin y›llara yayg›n olarak yüklü miktarda tazminat ödemesi de
bu mahkemenin kararlar› aras›ndad›r. Günümüze gelinceye Ermeni sorunu konusunda Türkiye kamuoyu özellikle en-
kadar Almanlar›n Yahudilere ödediği tazminat›n miktar› 50 telektüel alanda parçal› bir görünüm sergilemektedir. Türk en-
milyar dolara ulaşm›şt›r. 2030 y›l›na gelindiğinde bu rakam›n telektüelleri kendi aralar›nda k›yas›ya bir tart›şmaya ve adeta
85 milyar dolar olacağ› hesaplanmaktad›r. Almanlar bunun d›- bir yar›şmaya girmiştir. Bu tart›şmalar elbette iyidir. Ancak, bir
ş›nda Avrupa’da işgal ve yağma ettikleri ülkelere de yüklü mik- yere var›lam›yorsa, kat› devletçilik ile “devletten intikam” alma
tarda tazminat ödemeye devam etmektedirler. Asl›nda Yahu- telaş›n›n aras›na s›k›şan bu tart›şma, gündeme somut ve cid-
dilere karş› işlenen suçlar da bir soyk›r›m olarak değil, ancak di bir katk› koymaktan uzak kalmaktad›r.
savaş s›ras›nda insanl›ğa karş› işlenen suçlar olarak nitelendi- Tart›şmalar›n cereyan ediş şekli ve tart›şmac›lar›n üslubu,
rilmiş ve karara bağlanm›şt›r. elbette bu neticesizliğin temel sebeplerindendir. Türkiye kamu-
İşte Birleşmiş Milletlerin, Uluslararas› Nurnberg Mahke- oyunun her ciddi konuda çözümden çok çözümsüzlükle karş›-
mesinin sona erdiği 1946 y›l› Aral›k ay›ndan sonraki ilk toplan- laşma nedenlerini sorgulamam›z gerekiyor. Hukuk dünyas›, si-
t›s›nda, soyk›r›m› yasaklayan bir sözleşme taslağ› haz›rlan- yasetçiler ve akademik çevreler, bu sorunun çözümünde bir t›-
mas› yönündeki ilke karar› ile soyk›r›m kelimesi uluslararas› kan›kl›k içerisindedir. Ayr›ca bu unsurlar, sadece birbirlerine
düzeyde ifade edilir olmuştur. Ancak bu arada, Genel Kurul aslan kesilmekte de mahirdirler. Oysa bilim ad›na, hukuk ad›-
soyk›r›mdan ne anlad›ğ›n› da aç›klam›şt›r. na ciddi tezler ortaya koyan isim oldukça azd›r bizde.

Soyk›r›ma tabi tutulan gruplar, ›rki, dini, milli ve etnik Oysa bu unsurlar›n işbirliğine ne kadar da çok ihtiyac›m›z
gruplar olarak say›lm›şt›r. Böylece tüm insan gruplar›n›n soy- bulunmaktad›r. Zira mesele bilimle, hukukla da art›k s›n›rl› kal-
k›r›ma uğrayabilecekleri kabul edilmiştir. Soyk›r›m, bir grubun mamakta; bunlar› destekleyecek güçlü bir siyasi irade ve tez-
tümünün olduğu gibi, bir k›sm›n›n yok edilmesini de kapsam›ş- lerimizin anlaş›lmas›na yard›mc› olacak ciddi bir enformasyon
t›r. Karar›n belki de en önemli yan›, soyk›r›m›n devletler huku- atağ› da gerekmektedir.
kuna göre bir suç say›lmas›yd›. Bu suç, ülke içinde işlenmiş ol- Soyk›r›m iddialar›n›n Türkiye’nin durumunu zorlaşt›rd›ğ›n›
sa bile, devletin iç işidir, hükümranl›k hakk›d›r şeklinde değer- tekrar belirtmeye gerek yok. Oysa dünya üzerinde soyk›r›m
lendirilemeyecek, bunu yapanlar uluslararas› takipten kurtula- gerçekleştirmiş birçok ülke var. Bunlar içerisinde Almanya ha-
mayacaklard›. Yine soyk›r›m suçunu işleyenlerin, özel veya ricindekilere karş› dünya üzerinde güçlü bir yapt›r›m bloğu
kamu memuru ya da devlet adam› olmas›na bak›lmadan ce- oluşturulmam›şt›r. Sözde soyk›r›m iddias›, Türkiye’nin hareket
zaland›r›lmas› kabul edildi. Nürnberg ilkelerine göre, soyk›r›m, alan›n› daralt›rken, gerçek soyk›r›mc›lar ise hala hukuktan ve
savaşan ülkenin işgal ettiği yerlerde işlenebileceği gibi, o ülke- demokrasiden bahsetmektedirler.
nin kendi s›n›rlan içinde de işlenebiliyordu.
II. Dünya Savaş› boyunca Naziler, milyonlarca insan› kat-
Hemen belirtilirse, 1915-16 olaylar› bir trajediydi. Soyk›- letmişlerdir. 1939-1945 y›llar› aras›ndaki dönemde, 5-6 milyon
r›m olsayd› ac›lar artmazd›, trajedi olmas› ac›lar› hafifletmez. Yahudi, 3 milyondan fazla Sovyet savaş tutsağ›, birer milyon-
Ermeniler yenilen taraf oldu. Bu nedenle can, mal ve ‘toprak’
kay›plar› bizden çok daha fazla. Galip taraf olarak Türkler’in 3 Gündüz Aktan, ‘Soykırım’ Sorununun Çözümü (3), 20 Mayıs 2002, Radikal
Ermeniler’in ac›lar›n› anlamalar› gerekir. İçimizde her zaman 4 Gündüz Aktan Soykırım Kavramının Siyasallaştırılması, 12 Şubat 2000, Radikal
bir Ermeni az›nl›k, s›n›r›m›zda da bir Ermenistan olacak. Bu

-18- -19-
dan fazla Polonya ve Yugoslavya sivil halk›, 200.000 civar›n- kaçan Irak halk› da kurtuluşu Türkiye’de görmüştür. Türk insa-
da Çingene ve 70.000 özürlü insan›n can›na k›y›lm›şt›r. Soy- n› s›n›rl› imkanlar›na rağmen tarihin her döneminde ekmeğini
k›r›m budur. paylaşmay› bilmiş ve mazlum halklara kucak açm›şt›r. Türk in-
san›n›n, Osmanl›n›n ve Türkiye Cumhuriyeti’nin diğer milletle-
Osmanl› yönetimini soyk›r›mla suçlayanlar›n göremedik- re ve devletlere örnek olacak gayet temiz bir sicili vard›r.
leri, görmek istemedikleri baz› gerçekleri tekrar hat›rlatmak
gerekir: 1469 y›l›nda İspanya ve Portekiz’den Musevi ve Müs- Konu soyk›r›m sözleşmesi aç›s›ndan değerlendirildiğin-
lümanlar, 1680 y›l›nda Macar Kral› Tökeli İmre ve adamlar›, de, tarihteki baz› olaylara değinmeden geçilemeyecektir. Soy-
1711 y›l›nda Rakoczi Ferençh ve adamlar›, 1849 y›l›nda La- k›r›m gibi vahim bir insanl›k suçunun işlenebilmesi için o mille-
yoş Kosuth ve 2000 kişilik Macar grubu, İsveç Kral› Şarl ve tin tarihinde bu suça yatk›nl›k olmas› gerekir. Suçlu tipolojisi
1500-2000 kişilik adamlar›; 1841 ve 1856 y›llar›nda Polonya’l› aç›s›ndan bak›ld›ğ›ndan bir milletin karakteri de bu tür donele-
Prens Chartorski, 135 bin kişilik ordusuyla Ekim 1917’de Rus ri ele verir yap›dad›r. Bir şah›s için suça yatk›nl›k nas›l bir özel-
komutan Vrangel ve hatta Troçki, ölümden soyk›r›m›ndan kur- lik ise, toplumlar için de öyledir. Türk tarihi incelendiğinde soy-
tulmak için nereye s›ğ›nd›lar? Tabii ki tarihin belki de farkl›l›k- k›r›ma ve asimilasyona rastlanamaz. Aksine farkl› etnik ve di-
lara en hoşgörülü davranan devletine, yani Osmanl›’ya. ni yap›lar en fazla Türkler’in yönetiminde kimliklerini muhafa-
za etmişler, inan›ş ve yaşay›şlar›n› sürdürmüşlerdir.
1915’teki yer değiştirme uygulamas›n› sözde “Ermeni
soyk›r›m›” olarak ilan edenler, 1930’lu y›llardan itibaren Polon- D. TÜRKİYELİ AYDINLARIN FARKLI TEZLERİ
ya ve Almanya kökenli Musevilerin Türkiye’ye s›ğ›nd›klar›n› Birkaç y›l öncesinde gündemi adeta esir eden “Ermeni
nas›l unuturlar? Sözde Ermeni soyk›r›m›n›n üzerinden henüz Konferans›” Türk ayd›nlar›n aras›nda ayr›şmay› netleştiren bir
20-25 y›l gibi k›sa bir süre geçmiş iken, soyk›r›m yapt›ğ› iddia olayd›. Asl›nda çoğu tarihçi bile olmayan ama tart›şmadan da
edilen bir milleti kurtar›c› olarak görenler, neden Türkiye’yi ter- geri kalamayan isimlerin öne sürdükleri tezler, sosyal bilimci,
cih etmişlerdir? Bu sorular›n cevaplar› da, Türk devlet gelene- sosyolog gibi s›fatlar› taş›maktad›rlar. Ancak, tarihçilerin ko-
ğinin adil, insani, hoşgörülü, birleştirici, töre ve inançlara say- nuşmad›ğ› ortamda liberaller ve eski marksistler konuyu insan
g›l› karakterinde sakl›d›r. haklar›, demokrasi bağlam›ndan ele alarak farkl› bir noktaya
Ayr›ca; bugünkü insan haklar› normlar›n› kapsayan 1478 taş›m›şlard›r. Örneğin ünlü Türk tarihçisi Enver Ziya Karal’›n
tarihli Ferman›’yla hükümran olduğu topraklarda yaşayan tüm öne sürdüğü belge ve tezlerin uydurma olduğunu öne süren
insanlara sahip olduklar› değerleri yaşama, yaşatma ve yeni Akçam5, bunlar›n doğrusunu da öne sürememektedir; Akçam,
nesillere aktarma imkân› veren Osmanl› Padişah› Fatih’ten yine İlber Ortayl› ile olduğunu söylediği kişisel konuşmalar›n›
yaklaş›k 550 y›l sonra Balkanlardaki soyk›r›m ve asimilasyon- tart›şman›n içerisine boca ediyordu. Yani böyle bir tart›şma,
lar hat›rlanmal›d›r. Bu ferman ile dili, dini, kilisesi, okulu vs. gü- yine kendine özgü bir şekilde gerçekleşti. Var olan› tespit ta-
vence alt›na al›nan Balkan milletleri; homojen toplumlar oluş- rihçinin işidir, ancak olan›n ne olduğunu tan›mlamak ise hu-
turma ad›na 21. Yüzy›la girildiği bir dönemde, Boşnaklar›, Ar- kukçunun işi. Bahsi geçen konferansta soyk›r›ma ilişkin as›l
navut as›ll› Müslümanlar›, Makedonlar› ve Bulgaristan Türkle- bilgi birikiminin bulunduğu hukuk alan›nda kimse tebliğ sun-
rini yurtlar›ndan söküp atm›şlard›r. mam›ş. Oysa filozoflar›n önemli bir k›sm› kendilerine hukukun
yol gösterdiğini, örneğin insanl›ğa karş› suçla soyk›r›m aras›n-
Bugün Türkiye’yi soyk›r›m ile suçlayanlar, aylarca süren daki çok önemli fark›, hukukun belirlediğini söylüyor (Thomas
katliamlar› görmezlikten gelmiş, ›rz›na geçilen her yaştaki ka- W. Simon, s. 72).6
d›n›n feryad›na kulaklar›n› t›kam›şlard›r. Son dönemde Türki-
ye’ye s›ğ›nanlar sadece Balkan halklar› olmam›şt›r; Bat›l› kim- 5 Taner Akçam, İki Yanıt, 22.02.2001, Bianet.Org
yasal silah üreticilerinden sağlad›ğ› “hardal gaz›” ile soyk›r›ma 6 Gündüz Aktan, Soykırım Yeni Gelişmeler (1), 01 Kasım 2005 - Radikal
kalk›şan Irak eski Devlet Başkan› Saddam Hüseyin’in elinden

-20- -21-
Tart›şmada ismi s›kça gündeme gelen yazar Taner Ak- yüzünü de gösterir cinstedir. “Ermeni nüfusun yar›ya yak›n›
çam Agos gazetesinde ve diğer yay›nlarda tezini savunan soyk›r›mdan kurtulmuştur. Bunlar›n çoğu da Türkler-Kürtler-
isimlerin baş›nda geldi. Akçam’a göre Ermeniler “Türk, Kürt, Araplar-Çerkezler vb. yani Müslümanlar taraf›ndan kurtar›l-
Çerkez vb. ay›r›m› genellikle çok önemli değildir ve hepsini m›şt›r. (...) Ermeniler aras›nda bu hikayeler pek aç›ktan anla-
Türk olarak adland›r›rlar.”7 Yine Akçam’›n belirttiği ilginç nok- t›lmaz. Çünkü onlarda bu hikayeleri anlatt›klar›nda “Türk” ima-
talardan biri de şöyledir: “1915’lerde de bugün de, Müslüman j›ndaki suçlay›c› öğenin azalacağ›n› düşünürler.”
ve Türk kavramlar›n›n özdeş olarak kullan›ld›ğ› çok durum söz
Yine Ahmet İnsel’in tezlerine de bakarsak. Ona göre, “Er-
konusudur. Bu nedenle, soyk›r›m s›ras›nda öldürmelerin daha
meniler, ›rk olarak, özcü biçimde “iç düşman” olarak alg›lanm›-
çok Kürtlerin yaşad›ğ› bölgede gündeme gelmesi, konvoylara
yorlard›. Bu nedenle, din değiştirenlerin, Müslüman ailelerin
doğrudan sald›rarak Ermenileri öldürenlerin çoğunlukla Kürt
yanlar›na ald›klar› çocuklar›n, Müslüman erkeklerin zevceliğe
sivil halk olmas› bir ayr›nt› gibi durur ve bunlar da Türk olarak
ald›klar› kad›nlar›n bir bölümü fiziki olarak bu coğrafyadan ka-
tan›mlan›rlar.”8 Bunlardan hareketle Akçam, “Ermeni topluluk-
z›nmaktan kurtuldular. Fazla göz önünde olan İstanbul ve İz-
lar› taraf›ndan kullan›lan Türk kavram›n›n sembolik bir kavram
mir Ermenileri de.”10 İnsel’e göre bir yağma yaşanm›şt›r böl-
olduğunu söylemek yanl›ş olmayacağ›n›” belirtir. Yine Türk-
gede. “Misak› Milli s›n›rlar› içinde Müslüman olmayan ahalinin
ler’deki rahats›zl›klar›n baş›nda bu özdeşleştirmenin geldiğini
yok edilmesi, hakim milletin önde gelenlerinin önemli bir bölü-
belirten Akçam “Ermenilerin, bu tür bir genel, soyut bir Türk
münün yağmadaş k›l›narak, “millî birlik ve beraberliğin” harc›-
kavram›ndan hareket ederek, her şeyi bu “Türk” kavram› ile
n›n bu ortakl›kla güçlendirilmesini sağlad›. El konulan mallar›n
aç›klamalar›, Türkler aras›nda ciddi bir ters tepkiye neden olu-
bir k›sm›, Balkan savaşlar›yla yerinden yurdundan olmuş Müs-
yor ve onlar› ciddi bir savunma mekanizmas› içine itiyor.”9 di-
lümanlara dağ›t›ld›. Bir bölümü yerli eşraf aras›nda paylaş›ld›
yerek asl›nda önemli bir tespitte de bulunur.
veya bütçe d›ş› kaynak olarak kullan›ld›.”11 Yine İnsel net bir
Akçam bir ön kabul olarak soyk›r›ma imada bulunarak gü- şekilde hem de sert bir üslupla yarg›s›n› da ileri sürmekten ge-
nümüz Türkleri’nin “Talat, Enver, Bahaettin Şakir veya Doktor ri durmaz; “Ermeni tehciri, Talat Paşa başta olmak üzere, İtti-
Naz›m’›n suçsuz olduklar›n› savunurken, kendilerinin suçsuz- hat ve Terakki sorumlular›n›n iddia ettiği gibi, “vicdans›z ve ka-
luğunu savunuyor gibi” bir tavra girdiklerini ve “Bugün yaşayan raktersiz insanlar›n elinde bir facia şeklini alm›ş olan, esas ola-
bir Türk’ün, geçmişte bu suçlar› işlemiş olanlarla aras›na me- rak askeri bir önlem” değildir. Ne eli silah tutacak yaştakilerle
safe koymuyor olmas›, onlarla kendisini özdeşleştirmesi, Er- veya silahl› mücadeleye kar›şm›ş Ermenilerle ne de Rus cep-
menilerin Türk kavram›n› kullan›ş tarz›n› güçlendiren başka bir hesinin geri hatlar›n›n temizlenmesiyle s›n›rl› olmayan, kad›n,
faktör olmaktad›r.” gibi yine önemli bir tespitte bulunur. Ak- yaşl› ve çocuklar›n hepsini kapsayan toplu bir yok etme girişi-
çam, İttihat ve Terakki Partisi’nin politikalar›n›n bir sonucu ola- midir.”12 Bu görüşleri ile soyk›r›m olduğunu düşünen blokta
rak ele ald›ğ› “cinayet”i bugünkü Türkler’in kabul etmemesinin yerini alan Ahmet İnsel bunu kabulün gerekçesi olarak öne
yolu olarak araya konulacak mesafe ile ilişkilendirir. Akçam
asl›nda tespitlerinde “geçmişte ne olduysa oldu, ki soyk›r›m ol- 10 Ahmet İnsel, Ermeni Sorunu Ve İç Düşman Kategorisi,. “İmparatorluğun Son Döne-
du; ama bugünün insanlar›n› bağlayan bir durum değil” gibi bir minde Osmanlı Ermenileri” Konferansında Sunulan Tebliğin Özeti., 29.05.2005. Radi-
yaklaş›mla peşin yarg›s›n› da ortaya koymaktad›r. Ancak Ak- kal2 Gazetesi
çam bir noktaya da dikkati çeker ki asl›nda bu işin önemli bir 11 Ahmet İnsel, Ermeni Sorunu Ve İç Düşman Kategorisi,. “İmparatorluğun Son Döne-
minde Osmanlı Ermenileri” Konferansında Sunulan Tebliğin Özeti., 29.05.2005. Radi-
7 Taner Akçam, Başka “Türkler” De Vardı (I), 07/08/2004, Agos kal2 Gazetesi
8 Taner Akçam, Başka “Türkler” De Vardı (I), 07/08/2004, Agos 12 Ahmet İnsel, Ermeni Sorunu Ve İç Düşman Kategorisi,. “İmparatorluğun Son Döne-
9 Taner Akçam, Başka “Türkler” De Vardı (I), 07/08/2004, Agos minde Osmanlı Ermenileri” Konferansında Sunulan Tebliğin Özeti., 29.05.2005. Radi-
kal2 Gazetesi

-22- -23-
sürdüğü fikir de ilginçtir, “Ermeni sorunuyla, bunun bu toprak- ki: “Ermeni kafileler uzaklaş›nca harekete geçin ve öldürün.”15
larda yaşanm›ş olan dramlarla hem bütünlük arz eden hem de Bu şekilde gerçek üzerinde oynamak elbette belgesiz şekilde
bunlar› aşan yönleriyle Türkiye toplumunun yüzleşmesi, sade- oluyor.
ce bir vicdan muhasebesinin gereği değildir. Bu, ayn› zaman-
da, Türkiye Cumhuriyeti içinde rejimin efendilerinin sürekli ola- Halil Berktay ise “Türkiye Cumhuriyeti resmi ideolojisi
rak ve çok büyük bir rahatl›kla iç düşmanlar tespit ederek, geçtiğimiz y›llarda, esas olarak da ellilerden, altm›şlardan baş-
bunlara karş› toplu mobilizasyon yöntemiyle kendi hükümran layarak bu 1915-16 olay›n› -ad›na ne dersek diyelim- kapsam-
konumlar›n› üretmek kolayl›ğ›na neden sahip olduklar› soru- l› bir şekilde reddetti. Bir önemli husus var. Bu reddediş ve bu-
sunu tarihsel derinliği içinde ayd›nlatmam›z› sağlayacakt›r.”13 nun unsurlar› olarak anlatt›ğ› kültürel fragmanlar çok büyük öl-
çüde içe dönüktü ve içe dönük olmaya devam etmektedir. Me-
Tart›şmada yine ismi s›kça gündeme gelen Murat Belge sele daima şu olmuştur: Kendi kamuoyumuzu ikna edelim ve
ise “Benim konuyla ilgim insanidir. Tabii konunun hukuki ve si- buna al›şt›ral›m.”16 diyordu.
yasi uzant›lar› var. Bu uzant›lar beni hiç ilgilendirmiyor diye-
mem. Ben tragedyan›n tek yanl› olmad›ğ›n› da biliyorum. Ya- Ermenistan Başbakan› Andranik Markaryan ise kartlar›n›
ni sadece Türkler Ermeni öldürmediler. F›rsat bulduklar› yerde aç›k bir şekilde ortaya koyuyordu: “Bunu iki taraf›n tarihçileri-
Ermeniler de Türk öldürdüler. Bu iki öldürme orans›zd›r. Biri nin tart›şmas›, mant›ğa yak›n gelmiyor. Biz soyk›r›m oldu mu
sonuçta ülkenin sahibidir. Devlet oradad›r, organizasyon ora- olmad› m› bunu tart›şmayacağ›z. Biz soyk›r›m nas›l tan›nacak,
dad›r, silah oradad›r. Öbürü çeteci, asi olarak örgütlenip, silah- tan›nma şekillerini konuşacağ›z. 1 milyon insan m› 1.5 milyon
lanabildiği ölçüde bir şeyler yapm›şt›r. Daha çok imkan bulsa- insan m› öldü bunu tart›şacağ›z. Olup olmad›ğ› tart›şma konu-
lar, daha çok da öldürürlerdi Türkleri. Yani ‘Ermeniler daha su değil. Soyk›r›m iddialar›n›n kabulünü diplomatik ve ekono-
müşfiktiler, onun için az öldürdüler’ diye bir şey de söylemiyo- mik ilişki için başat bir sorun olarak ortaya koymuyoruz. İddi-
rum. İmkanlar› bu kadard›.” Diyordu kendisiyle yap›lan bir ko- alar bizim için ana şart değildir ancak çözümlenmesi gerek-
nuşmada.14 Belge “soyk›r›m” yerine “k›y›m” kelimesini kullan- mektedir. ”17
d›ğ›n›n da alt›n› özellikle çiziyordu. Belge’ye göre çözüm hay- Diasporan›n önce gelen isimlerinden Amerikan Ermeni
li kolay: “Bütün dünya “yapt›n›z, itiraf edin” derken, “Evet yap- Asamblesi Direktörü Anthony Barsamyan de soyk›r›m› tart›ş›l-
t›k” dediğiniz zaman durum normale döner. Yavaş yavaş bu maz olarak görüyor: “Ermeni Asamblesi’nin görüşü şöyle:
bask›dan kurtulursunuz.” Çözümün bu kadar olduğunu düşün- Soyk›r›m›n sonuçlar›na hükümetler karar verecek. Türkiye
mek trajikomik bir durum ortaya ç›kar›yor. Ancak Murat Bel- soyk›r›m› tan›d›ktan sonra bir araya gelip, bu tan›man›n so-
ge’nin “Diasporan›n art›k soyk›r›m terminolojisinden vazgeç- nuçlar›n›n ne olacağ›na karar vermek tamamen Türk ve Erme-
mesi gerektiğini” belirten düşüncesi daha çok çözüm getirecek ni hükümetlerine kalacak. Ermeni soyk›r›m› konusu asl›nda
bir tez gibi duruyor. çok basit bir konu. Bir gerçek var, o da Ermeni soyk›r›m›n›n
Vahan Dadrian’a göre “Ermeni meselesinde iki tür belge yaşanm›ş olmas›. S›n›rlar›n aç›lmas›, Türkiye-Ermenistan iliş-
var. Bir resmi belge, ‘Dahiliye Vekaleti’nden geliyor. “Koruyun, kileri, Türkiye’nin Dağl›k Karabağ konusunda Ermenistan ile
ekmek verin” diye. Bir de gizli belge var, gayr›resmi. Partiden ilişkileri gibi çok daha karmaş›k konular da var. Bütün bu me-
geliyor ki, partinin hiçbir hükümet taraf› yoktur. O zaman diyor seleler hükümetler aras›nda tart›ş›lmal›. Ermeni Asamblesi te-
mel olarak soyk›r›m›n Türk Hükümeti’nce tan›nmas› ile ilgileni-
13 Ahmet İnsel, Ermeni Sorunu Ve İç Düşman Kategorisi,. “İmparatorluğun Son Döne-
minde Osmanlı Ermenileri” Konferansında Sunulan Tebliğin Özeti., 29.05.2005. Radi- 15 Hazırlayan: Cem Fakir, Ermeni Sorunu, Ntv-Msnbc
kal2 Gazetesi 16 Hazırlayan: Cem Fakir, Ermeni Sorunu, Ntv-Msnbc
14 Konuşan: Nuriye Akman, Zaman Gazetesi, 02.10.2005 17 Hazırlayan: Cem Fakir, Ermeni Sorunu, Ntv-Msnbc

-24- -25-
yor. Soyk›r›m›n tan›nmas›n›n ard›ndan ne geleceği konusun- Tarihçi Justin McCarthy ise şu şekilde görüşlerini ifade
da her Ermeni’nin farkl› bir görüşü vard›r. Ama bence bu ko- ediyordu: “Türkiye’nin yapt›ğ› en büyük yanl›ş, bu konu hak-
nuyu ele almas› gereken Türk ve Ermeni hükümetleridir.”18 k›nda hiç konuşmamak oldu. Türkiye İkinci Dünya Savaş›
sonras›nda her şeyi konuşmaya, bütün arşivlerini açmaya, Er-
Avrupa Ermeni Federasyonu Başkan› Lourent Leylekyan meni meselesini tart›şmaya başlamal›yd›. Bunun yerine Türk
şunlar› söylüyordu: “Bu soyk›r›m reddedildiği sürece, sorun si- diplomatlar›n›n öldürülmesine kadar beklediler ve o zaman da
yasi boyutta kalacakt›r. Tan›nd›ğ› anda tarihsel bir mesele ol- bütün her şeyin üzerinden çok uzun zaman geçmiş, çok vakit
maktan ç›kacakt›r. Kabul edilmesinin ard›ndan her şey olabi- kaybedilmişti. Bu zaman da Türkiye’nin aleyhine işlemiş ve bir
lir. Politik görüşmelere, güç dengelerine ve günün atmosferine önyarg› oluşmuştu Türklere karş›. Ermeni milliyetçileri bu ön-
bağl›. Ama ilk tamir ahlaki aç›dan olmal›. Sonra s›n›rlar, finan- yarg›y› kulland›lar ve Türkler de hiçbir şey yapmayarak sustu-
sal boyut konuşulur.”19 lar. (...) Evet, Türkler Ermenileri öldürmüştü, bu doğru ama Er-
Bu tezlere ve görüşlere karş›l›k Türk taraf›n›n dayan- meniler de birçok Türk’ü öldürmüştü. Bu bir katliam, etnik bir
d›ğ› tezler ise öz olarak şu şekildedir: temizleme değildi, savaş koşullar›nda yaşanm›ş bir şeydi. Hü-
kümetlerin yan› s›ra halklar da savaşm›şt› ve bu savaşta yüz
Tart›şmalarda önemli gerçekleri dile getiren Şükrü Elek- binlerce insan ölmüştü. Bu şekilde olay› anlad›m. Bu araşt›r-
dağ’a göre, “Ermeniler başlang›çta Avrupa’da ve Amerika’da may› burada yaşad›ğ›m ya da Türkleri sevdiğim için yapma-
kimliklerini bir süre muhafaza ettiler. O ülke halklar›yla kay- m›şt›m. Bulduğum gerçekler beni bu sonuca götürmüştü. Ra-
naşt›lar ancak asimile olma gibi bir durumla karş›laş›lmad›. kamlar vard› ve bunlar doğru söylüyorlard›.”21
Fakat daha sonra bir asimilasyon başlad›. Tabiat›yla böyle bir
dönemde Ermeni milliyetçileri ve bilhassa Kilise bunun geliş- Türk Tarih Kurumu Başkan› Yusuf Halaçoğlu ise farkl› bir
mesini ve Ermenilerin kimliklerini kaybetmelerini istemediler. aç›dan yaklaş›yordu tart›şmaya: “Gözünüzde Türkiye harita-
(...) O bak›mdan kimliklerini kaybetmemek için bunlar› Türk s›n› canland›r›n. Çanakkale’de savaş›yor ordunun bir tanesi,
düşmanl›ğ› etraf›nda toplad›lar. Yani bugün bakt›ğ›n›z zaman ikincisi Kafkasya’da savaş›yor. Bir ordunuz da Suriye’de sava-
diasporadaki Ermenilerin kimlikleri Türk düşmanl›ğ›yla özdeş- ş›yor. Bir çizgi çekin bu savaş olan alanlara. Deniz yollar› bili-
yorsunuz kapal›. Rus donanmas› Karadeniz’i tutmuş. İtilaf
leşmiştir. (...) Ermeni katliam›ndan ölen Türk say›s›n›n 517 bin
devletleri donanmas› da Akdeniz’i tutmuş, herhangi bir şekilde
olduğu söyleniyor. Tabii Ermeni rakamlar›n›n ne olduğu konu-
denizden ikmal şans›n›z yok. Şimdi bir çizgi çekin İstan-
sunda ise değişik rakamlar var. Bunlar 300 bin rakam›n› ileri
bul’dan Kafkasya’ya, Kafkasya’dan Suriye’ye, Suriye’den Ça-
sürüyorlar, Tarihçi McCarthy 600 bin rakam›n› ileri sürüyor. nakkale’ye. Bu üçgen içersinde kimler var; işte Ermeni nüfusu
Türk Tarih Kurumu’nun ileri sürdüğü rakamlar bunlar›n daha var. 24 Nisan öncesinde Patrik başta olmak üzere bütün ileri
alt›nda. (...) Bugün de Ermenilerin Türkiye’ye karş› kullan›ld›- gelenler ikaz ediliyor. Bak›n bu tür hareketler yapt›ğ›n›z takdir-
ğ›n› gözlemlemekteyiz. Şimdi baz› Bat›l› devletler bunu Türki- de sert tedbirler uygulanacakt›r diye. Bu da var elimizdeki bel-
ye’ye karş› bir koz olarak kullanmak istemekte belli ödünler al- gelerde. Bu ikazda bulunulduğunu Amerikan belgelerinde de
mak için Türkiye’den. Baz›lar› ise Türkiye’nin d›ş politikas›n› görüyoruz, Konsolosluk raporlar›nda... Ama olmad›ğ› için
yönlendirmek ve AB yolunda Türkiye’nin önünü kesmek için 1800 Ermeni’nin tutukland›ğ›n› görüyoruz. Bak›n yine 24 Ni-
kullanmaktad›rlar.”20 Şükrü Elekdağ konuyu, tart›şman›n var- san, sürgün karar›n›n al›nd›ğ› tarih değil. (...) Siz bir devletsi-
d›ğ› noktay› çok net bir şekilde ifade ediyordu. niz, ne yapars›n›z? Telgraf telleriniz kesiliyor, ikmal yollar›n›z
sabotaja uğruyor. Ve düşmanla işbirliği yapm›şlar, Frans›zlar-
18 Hazırlayan: Cem Fakir, Ermeni Sorunu, Ntv-Msnbc la işbirliği yapm›şlar. 1914-1918 aras› Frans›z belgelerine ba-
19 Hazırlayan: Cem Fakir, Ermeni Sorunu, Ntv-Msnbc
20 Hazırlayan: Cem Fakir, Ermeni Sorunu, Ntv-Msnbc 21 Hazırlayan: Cem Fakir, Ermeni Sorunu, Ntv-Msnbc

-26- -27-
k›n. Fransa için ölen Ermenilerin listeleri var. Hatta Paris’te
an›tlar› var ve orada isimler yaz›l›. Ermeniler o çizdiğimiz çizgi
vard› ya, Kafkasya’dan Suriye’ye, çektiğimiz çizginin d›ş›nda
bir yere naklediliyor. Musul-Zor bölgesine nakletmiş. Osmanl›
devleti diyor ki; nakil s›ras›nda bunlar›n bütün yiyecekleri kar-
ş›lanacakt›r. Gittikleri yerlerde nüfus kay›tlar› tutulacakt›r. Siz II.BÖLÜM: TARİHİ SÜREÇ
yok etmek istediğiniz bir topluluğun nüfus kayd›n› tutar m›s›- A. ERMENİ TARİHİNE KISA BİR BAKIŞ
n›z? (...) 6500 veya 8500 kişi bu şekilde fiilen katledilmiş bir
rakam var. Belgelerde bu görülüyor. Şimdi söyleyeceğim şey Ansiklopedik kaynaklarda, Erivan, Gökçegöl, Nahc›van,
şu; Kafkasya s›n›r›na gidenler haricinde Osmanl› topraklar›n- Rumiye gölü kuzeyi ve Mako bölgesine, yukar› memleket an-
da ölenlerin say›s›n› toplasan›z demin söyledim öldürülenlerle lam›na gelen Armenia, bu yörelerde yaşayan halka ise Erme-
birlikte, 60 bin hadi 70 bin olsun, 30 bin de üzerine koysan›z ni denildiği yer almaktad›r. Ermeni tarihçilerin bir bölümüne
100 bin yapar. Ama konsolos raporlar›na göre Kafkasya’da göre, M.Ö. 6. yüzy›lda kuzey Suriye ve Kilikya bölgesinde ya-
as›l açl›k ve hastal›ktan ölümler meydana gelmiş. 30 bin kişi- şayan Hititlerden olduklar›n›; bir diğer k›sm› ise Nuh’un oğul-
nin bu bölgede 200 bin kişinin de Tiflis bölgesinde öldüğü be- lar›ndan Hayk’a dayand›klar›n› söylemektedirler. Bunun ya-
lirtiliyor. Dolay›s›yla yani 300 bin civar›nda hastal›ktan ve aç- n›nda, Ermenistan denilen coğrafyada yerleşen ve bugün Er-
l›ktan bir Ermeni ölümü olduğunu tahmin ediyorum.”22 meni diye adland›r›lan toplumun, bölgenin kesin olarak nere-
sinde yaşad›klar›, say›lar› ve ayn› yörede ikamet eden diğer
Soyk›r›m olduğunu iddia edenler ve “soyk›r›m yoktur” di-
halklara k›yasla nüfus oranlar› bilinmemektedir. Ermeni tarih-
yenlerin görüşleri bu şekilde gündemde yer ald›.
çileri bile kökenleri konusunda fikir birliği içinde değildir. Kimi
tarihçilere göre Ermeniler Frik Oymaklar›ndan biridir..23 Baz›
Ermeni yazarlar› ise ilginç bir şekilde eserlerinde kendilerinin
Türk olduklar›n› belirtmişlerdir.
Ermeniler birçok devletin hakimiyeti alt›nda yüzy›llarca
yaşam›şlard›r. Tarihsel olarak bak›ld›ğ›nda, Ermenilerin s›ra-
s›yla, Pers, Makedon, Selefkit, Roma, Part, Sasani, Bizans,
Arap ve Türklerin hakimiyeti alt›nda yaşad›klar› görülür. Erme-
ni derebeyliklerinin bir çoğu, bölgeye hakim olan ve Ermenile-
ri kendi saflar›na çekerek kullanmak isteyen devletler taraf›n-
dan kurdurulmuştur. Görüldüğü gibi Ermeniler hiçbir dönemde
kendi adlar›na bağ›ms›z bir devlet kurabilmiş değildirler.
956 y›l›na kadar Ermeniler Araplar’›n himayesinde rahat
bir şekilde yaşam›şlard›r. 956 y›l›nda Bizansl›lar›n, Müslüman-
lara karş› sald›rmas› ve sonunda Tarsus’ta mağlup olarak
Amasya’ya kadar çekilmeleri üzerine, Ermeniler’in de duruma
kar›şarak Bizans ordusunun emrine otuz bin asker vermesi

23 İsmet Binark, Asılsız Ermeni İddiaları Ve Ermenilerin Türklere Yaptıkları Mezalim,


22 Hazırlayan: Cem Fakir, Ermeni Sorunu, Ntv-Msnbc
Ato Yayını, 2001, S.9

-28- -29-
Ermeniler’in zarar›na olmuştur. Ancak, 958’de de Araplar Fatih Sultan Mehmet 1461 y›l›nda Ortodoks kilisesinin
mağlup olmuştur. Bizansl›lar Ermenileri de yan›na alarak bu patrikhane düzeyinde yap›lanmas›na izin vererek onlara bir
defa Türkler’e karş› koymak isterler, fakat başar›l› olamazlar. imtiyaz tan›m›şt›r. Ermenilerin bir k›sm› Protestan mezhebine
Sivas’a gelen Ermeni kafilesi, güya Türk istilas›ndan kurtul- bir k›sm› ise Ortodoks mezhebine mensuptur. Mezhepleri do-
muştur. Fakat Bizansl›lar Ortodoks olduklar›ndan bu Katolikle- lay›s›yla Avrupa ve Amerika devletlerinden değişik muamele-
ri İstanbul’un boyunduruğu alt›nda çok zor bir hayata mecbur ler gördükleri olmuştur.25 Oysa Osmanl› idaresinde Ermeniler,
b›rakm›şlard›r. Türkler İstanbul’u fethedene kadar bu mezhep kendi dillerini de tam bir serbestlikle konuşmaya devam ettiler.
ayr›l›ğ›n›n Ermeniler’e işkencesi sürüp gitmiştir. Ermeniler ha- Osmanl› yönetimi, diğer cemaatlere uygulad›ğ› politikay› onla-
kiki din serbestliğini Türklerde görmüşlerdir. ra da uygulayarak Ermenice’yi ve Ermeni adlar›n›n kullan›lma-
s›n› serbest b›rakt›.
Alparslan 6 Haziran 1064’de Ani Kalesini de ele geçirir.
1071’de Malazgirt meydan muhaberesini kazan›r ve Boğazlar B.TÜRK-ERMENİ İLİŞKİLERİ
yolu aç›lm›ş olur. Hazar denizi ve Kafkas Dağlar›ndan Toros Osmanl› idaresinde Ermeniler, büyük bir hoşgörüden de
Dağlar›’na kadar Türk egemenliği kurulur. Bu arada, Bizans yararlanarak, adeta alt›n çağlar›n› yaşam›şlard›r. Askerlikten
taraf›ndan Kilikya’ya yerleştirilen Ermeniler, Haçl› seferleri ve k›smen de vergiden muaf tutulan Ermeniler, ticaret, zanaat
başlay›nca Müslümanlar› yok etmede Haçl›lar›n en büyük yar- ve tar›m ile idari mekanizmalarda önemli görevlere yükselme
d›mc›s› olurlar. Kudüs seferlerinde Haçl› Ordusuna yollar f›rsat›n› elde etmişlerdir.Osmanl› Devleti’nin çal›şan, liyakatli,
açan, köprüler kuran hep Ermeni ustalard›r. Ermeniler, Haçl›- dürüst ve üretken her tebas›na sağlad›ğ› imkanlardan gayr-i
lardan alt›n ve başka hediyeler alarak büyük servet sahibi ol- müslimler içinde en çok faydalananlar Ermeniler olmuştur. As-
muşlard›r. Her seferde İslam aleminden yapt›klar› yağmalar› kerlikten, k›smen de vergiden muaf tutulurken, ticarette, zana-
bugünkü yurtlar›na taş›m›şlard›r. 1140’l› y›llarda Bizansl›lar atta, çiftçilikte ve idari işlerde yükselme f›rsat›n› elde etmişler
Adana ovas›na inip Kilikya’y› istila eder. Toparlanan Ermeniler ve devlete bağl›, milletle kaynaşm›ş ve anlaşm›ş olduklar›n-
M›s›rl› bir komutan taraf›ndan esir al›narak M›s›ra gönderilir. dan dolay› “millet-i sad›ka” olarak kabul edilmişlerdir.26 19.
Bu şekilde, k›sa süre önce kurulan Ermeni baronluğu da tari- yüzy›l›n son çeyreğine kadar Osmanl›lar›n bir Ermeni sorunu
he kar›ş›r. olmad›ğ› gibi, Ermeni halk›n›n da Türk yöneticileriyle hallede-
Ermenileri Bizans’›n zulüm idaresinden kurtaran ve onla- medikleri bir mesele mevcut değildi. Tarih boyunca Romal›lar,
ra insanca yaşama hakk›n› bahşeden, Selçuklu Türkleri ol- Persler ve Bizansl›lar taraf›ndan Anadolu’nun bir yerinden di-
muştur. Osmanl› idaresinde Ermeniler dini görevlerini tam bir ğerine sürülen, savaşlara itilen ve çoğu kez üçüncü s›n›f va-
hürriyet içinde yerine getirirlerken, kendi din adamlar›n› da yi- tandaş muamelesi gören Ermeniler, Türklerin Anadolu’ya gi-
ne kendilerinin tayin etmelerine izin verilmiştir. Osmanl› idare- rişlerinden sonra; Türklerin adil, insani, hoşgörülü, birleştirici
sinde Ermeniler, Türk insan›n›n hoşgörüsünden de yararlana- töre ve inanc›ndan yararlanm›şlard›r. Bu ilişkilerin gelişme ve
rak, adeta alt›n çağlar›n› yaşam›şlard›r. Askerlikten ve k›smen doruğa ulaşma çağ› olan 19. Yüzy›l sonlar›na kadar süren de-
de vergiden muaf tutulan Ermeniler, ticaret, zanaat ve tar›m ile vir, “Ermenilerin alt›n çağ›” olmuştur.
idari mekanizmalarda önemli görevlere yükselme f›rsat›n› elde İstanbul Ermeni Patrikliği’nin kuruluşu tarihte eşine zor
etmişlerdir.24 Devletin çeşitli kademelerinde görev yapan Er- rastlan›r ilginçlikte bir olayd›r: Fatih Sultan Mehmet’in İstan-
meniler, Osmanl› devletince kendilerine tan›nan bu hoşgörüye
karş›l›k verdikleri hizmetten dolay› “millet-i sad›ka” olarak ad- 25 İsmet Binark, Asılsız Ermeni İddiaları Ve Ermenilerin Türklere Yaptıkları Mezalim,
land›r›lm›şlard›r. Ato Yayını, 2001, S.15
26 İsmet Binark, Asılsız Ermeni İddiaları Ve Ermenilerin Türklere Yaptıkları Mezalim,
24 İhsan Sakarya, Belgelerle Ermeni Sorunu, 1992, S23. Ato Yayını, 2001, S.15

-30- -31-
bul’u fethinden sekiz y›l sonra, 1461’de Bat› Anadolu’daki Er- Ancak Osmanl› Devleti’nin zay›flamaya başlad›ğ› dönem-
meni piskoposluğunu, ç›kard›ğ› bir fermanla İstanbul Patrikli- lerde, baz› devletlerin vaatlerine kanan Ermeniler, on binlerce
ği’ne dönüştürmesi, Fatih’in ve Osmanl› Sultanlar›n›n gelecek Türk ve Ermeni’nin ölümüyle sonuçlanan isyan ve katliamlara
vizyonu ve diğer dinlere gösterdiği hoşgörünün çok aç›k bir ör- başlam›şlard›r ve bin y›l refah içinde yaşad›klar› ülkeyi parça-
neğidir. Tarihte bir dine mensup bir hükümdar›n, başka bir di- lamaya çal›şm›şlard›r.
nin üyeleri için ruhani riyaset makam› tesis etmesi, ne Fa-
tih’ten önce, ne de sonra görülmüştür. C. ERMENİLERİN İLK BAĞIMSIZLIK HAREKETLERİ

1835 y›l›nda İstanbul’a gelen Prusyal› Mareşal Moltke’in Ermenistan’›n kuruluşundan önce hiçbir yerde ciddi bir
şu tarihi yorumlar›n› hat›rlatmakta fayda görüyoruz: “Türkler, Ermeni topluluğu vücut bulamam›şt›r. Büyük devletler Osman-
Müslüman ve H›ristiyan olmak üzere ikiye ayr›l›r. H›ristiyan l› İmparatorluğunu dağ›tman›n planlar›n› yaparken Ermenileri
olan Türkler’e Ermeni denmektedir.” Yüzy›llarca iç içe yaşa- kullanmay› düşünmüşler ve bunu başarm›şlard›r. 1630 İstan-
m›ş iki unsurdan bahsediyoruz. Yine Ermeni seyyah Smeon bul Frans›z papazlar› Ermenilere ‘Eğer Ortodoks olursan›z
şöyle diyordu: “Türkler Ermenileri çok sevmekte ve onlar› di- Fransa’n›n her türlü himayesine kavuşursunuz’ diyerek onlar›
ğer unsurlardan ay›rarak, ‘gavur’ tabirini onlara kullanmamak- aldatm›şlard›r. Ermeniler Ortodoksluğu kabul etmişlerdir. Da-
tad›rlar. Onlara ‘milleti sad›ka’ ismi verilmektedir. Oysa Bizans ha sonralar› 1723’de Ermeniler tekrar Osmanl›lar›n hakimiye-
döneminde İstanbul’da sadece 80 hane Ermeni nüfusu bulu- tine girmiştir.
nurdu, Ermenilerin kente yerleşmesi bir yana, ticaret için dahi Ruslar kendi idarelerindeki Ermenilere tatt›rmad›klar› is-
şehre girmelerine izin verilmezdi.” tiklali Türkiye Ermenileri’ne vermek için gayret sarf etmişlerdir.
Bu yorumu da bir tarafa kaydettikten sonra somut rakam- Ruslar, Ermenileri Ortodoks yapmaya zorlam›ş, olmayanlar›
lar› da vermekte fayda var: Osmanl› Devleti bünyesinde görev hapse atm›ş yada Sibirya’ya sürmüş ve dini kurumlar›n› kapat-
yapan 1 Maliye bakan›, 3 PTT bakan›, 1 D›şişleri bakan›, 3 m›şt›r. Ermeni dili ve Ermenice yay›nlar yasaklanm›şt›r. Rus-
Hazine müsteşar› Ermeni’dir. Bunun d›ş›nda da vali, kayma- lar, Osmanl›larla savaşa karar verdiklerinde, Ermeniler’i aldat-
kam, büyükelçi, genel müdürlük gibi çok önemli görevlerde man›n türlü yollar›n› denemişlerdir. Hatta, 1877 harbinde Kaf-
bulunmuşlard›r. Yine ilginç bir bilgi de, Osmanl› Devleti’nin kas Ordusu başkomutan›n› Ermeniler’den seçmişlerdir.
meseleleri üzerinde Türkçe ve yabanc› dillerde eserler yazan 1880’de Türkiye’de ilk Ermeni komitesi kurulmuştur.
Ermeniler’in olmas›d›r. Eğer Ermeniler’e karş› etnik temizlik Ermenilerin iki seçenekleri vard›: Ya her Osmanl› vatan-
düşünülseydi 1915’ten on y›l, on beş y›l öncesinde bu tür du- daş› gibi eşit haklarla kardeşçe yaşayacaklar yada bağ›ms›z-
rumlar yaşan›r m›yd›? l›k aray›şlar›na girişeceklerdi. İkinci yolu seçen Ermeniler Av-
Osmanl› hoşgörüsü içerisinde Ermeniler’in ne kadar güç- rupa’n›n yard›m›n› arkalar›na alacaklar›n› zannederek, 1880
lü bir hale geldiğini gösteren diğer bir konu da, Ermeniler’e ve- y›l›nda gizlice iki y›l çal›şt›ktan sonra Erzurum da silahl› sald›-
rilene yay›nc›l›k imkanlar›d›r. Türk matbaas›n›n kurulmas›n- r›ya geçmeye karar vermişlerdir. Bu arada Avrupa bas›n› da
dan 160 y›l kadar önce Venedik’te matbaac›l›k eğitimi görmüş Türkiye eziciliği hakk›nda yay›nlar›na devam etmekte, kilise
olan Sivasl› Apkar ad›ndaki bir papaza 1567’de İstanbul’da bir propagandalar› Ermenilere dünya cennetini vadediyordu. Er-
Ermeni matbaas› açmas› için izin verildi. İstanbul’dan başka meni krall›ğ› kurulursa zengin vilayetler, mallar vs. onlar›n ola-
İzmir (1759), Van (1859), Muş (1869), Sivas (1871) gibi taşra cakt›r. Avrupa’dan gizlice sokulan bombalar, dinamitler, silah-
şehirlerinde de yeni Ermeni matbaalar› faaliyete geçmiştir. lar kiliselerde saklanacak, eğitime al›nacak ve Türk halk› yok
1908’de bütün ülkede Ermeni matbaas› say›s› 38’e ulaşm›şt›r. edilecek gibi s›ralanan hedefler belirlemişlerdi. Sağduyu sahi-
Nitekim 1910 y›l›nda İstanbul’da Ermenice 5 gazete ve 7 der- bi yaşl› Ermeniler bunun imkans›z olduğunu söylüyorlard›.
gi ç›kar›lmaktayd›. Ayaklanmalar›n en önemlisi 1895’de olmuştur. Her ayaklan-

-32- -33-
mada Türk köyleri, mallar› yağma edilmiş, halk öldürülmüştür. 1917 y›l›nda Rusya’da iç kar›ş›kl›klar başlad›. Ekim
Çar hükümeti Boğazlara hakim olma plan›n›n bir aşamas› ola- 1917’de Bolşevikler devrimle yönetime el koydu. Y›l boyunca
rak, alt› doğu ilini Ermenistan bölgesi olarak ilan etti. I. Dünya Rus birlikleri işgal ettikleri topraklardan çekildiler. 18 Aral›k
Savaş›’nda Ermeniler ordumuza ve halk›m›za silahla sald›r›r- 1917’de Ruslarla Erzincan Mütarekesi yap›ld›. Mütarekeden
ken siyasetçileri de dil uzatm›şlard›r. Bunlarla eş zamanl› ola- sonra Rus kuvvetleri Doğu Anadolu’yu tamamen terk etti.
rak, Avrupa devletleri, Osmanl› Devletini paylaşmay› düşün- 1917 k›ş›, hem Türkler hem de Ruslar için güç şartlarda geç-
mektedir. ti. Soğuk ve hastal›klar sebebiyle iki tarafta ağ›r kay›plar ver-
di. Daha sonra 3 Mart 1918’de Brest Litovsk Anlaşmas› yap›-
1914’de İngiltere, Fransa, Rusya, Almanya savaş›rken larak Kars, Ardahan ve Batum’un Osmanl› İmparatorluğu’na
Osmanl›’da seferberlik ilan edilince, Ermeni reisleri toplanarak
b›rak›lmas› karara bağland›. Rus birliklerinin geri çekilmesi
şubelere şifreli talimatlar verirler. Talimatta; “Ruslar huduttan
üzerine, savaş s›ras›nda kurulmuş bulunan Ermeni taburlar›
ilerler Osmanl› çekilirse her taraf birden ayaklanacak, Osman-
Türk halk›na sald›rd›. 3. Ordu Ermeni çeteleriyle savaşmak
l› ateş aras›nda b›rak›lacak, devlete ait binalar y›k›lacakt›r.
Eğer Osmanl› Ordusu ilerlerse Ruslara yard›m edilecektir.” zorunda kald›. Ermeni kuvvetleri bozguna uğrat›larak Nisan
denmektedir. Ermeniler ayaklanmalar›n› sürdürürler. Bu arada 1918 sonuna kadar, Kars, Ardahan, Batum kurtar›ld› ve Güm-
Ermeniler kendileri için zararl› gördükleri Türk devlet görevlile- rü’ye girildi.
rini suikast düzenleyerek öldürmekteydiler. Birinci Dünya sa- Bu sürecin öncesinde, Ermeniler’in Osmanl›’ya karş› izle-
vaş›nda Rus ordular› Kafkas hudutlar›n› geçerek Erzurum, dikleri politikaya, belirledikleri tavr› da mercek alt›na almakta
Bingöl, Van, Bitlis vilayetlerini işgal ederken Rus Ordusunda yarar vard›r.
15.000’den fazla Ermeni vard›. Ermeniler kurduklar› komiteler-
le terör ve propaganda faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. E. SAVAŞ DÖNEMLERİNDE VE OSMANLILAR’IN ZOR
DURUMU KARŞISINDA ERMENİLERİN HAL VE TAVIRLARI:
D.OSMANLI DEVLETİ’NİN SAVAŞ YILLARI VE ERME-
NİLER Berlin Antlaşmas›’n›n imzalanmas›n› izleyen dönemde
Ermeni sorunu iki yönde gelişmiştir. Bunlardan ilki, Bat›l› dev-
Öncelikle Osmanl›’n›n içinde bulunduğu durumu ele ver- letlerin Osmanl› İmparatorluğu üzerindeki bask› ve müdahale-
mesi aç›s›ndan Osmanl›’n›n kaç cephede savaşt›ğ›n› belirle- leri; ikincisi ise, Anadolu, Suriye ve Rumeli’de yaşayan Erme-
mekte fayda vard›r. 1877 (93): Osmanl› Rus Harbi, 1911-13: nilerin Anadolu’nun çeşitli yerlerinde, özellikle Doğu Anadolu
Trablusgarp Savaş›, 1912-1913: Balkan Savaş›, 1914-1916: ve Kilikya’da, yeralt›nda örgütlenmeleri ve silahlanmalar›d›r.
Süveyş Kanal› Savaş›, 1914: Sar›kam›ş Osmanl›-Rus Harbi,
1916: Arap İsyan›, 1915-1916: Çanakkale Savaş›, 1915-17: İlk k›şk›rtmalar Rusya’dan gelmeye başlam›ş, Ruslar’›n
Galiçya Cephesi, 1914-18: Irak Cephesi, 1915-17: Makedon- bu tutumu İngiliz ve Frans›zlar› Ermenilerle daha çok ilgilen-
ya Cephesi, 1916: Yemen İsyan›. I. Dünya Savaş› ise bunla- meye sevk etmiştir. Doğu Anadolu’daki İngiliz Konsoloslukla-
r›n çoğunu kapsayan bir savaşt›r. Bu savaşlar›n fazlal›ğ› bize r›’n›n say›s› h›zla artm›ş, ayr›ca bölgeye çok say›da Protestan
gösteriyor ki, Osmanl›’dan art›k sağl›kl› bir idari irade ortaya misyonerler gönderilmiştir. Bu k›şk›rtmalar sonucunda Doğu
koymas› mümkün görünmemektedir. Anadolu’da 1880’den itibaren çeşitli Ermeni komiteleri kurul-
maya başlam›şt›r. Ancak, yerel düzeyde kalan bu komiteler,
Doğu Cephesinde, yaşanan durum ise şudur: 1915 y›l› Osmanl› yönetiminden şikayeti olmayan, bar›ş ve refah içinde
bahar›nda Ermenilerle birleşerek güçlenen Rus birliklerinin ta- yaşayan Ermeni halk›n›n ilgisini çekmediğinden başar›l› ola-
arruzu başar›l› oldu. Ruslar, Van ve Malazgirt’i ald›lar. 22 mam›şt›r.
Temmuzda başlayan karş› taarruzla, Van ve Malazgirt 25/26
Temmuz 1915’te kurtar›ld›. Diğer bölgelerde de çetin bir mü- Osmanl› Ermenilerini içeride kurulan komiteler yoluyla
cadeleye girişti Türk ordusu. devlete karş› harekete geçirmek mümkün olmay›nca, bu kez

-34- -35-
Rus Ermenilerine Osmanl› topraklar› d›ş›nda komiteler kurdu- Ermeniler, Avrupal› devletlerin ve Amerika’n›n desteğinde
rulmas› yoluna gidilmiştir. Böylece 1887’de Cenevre’de sosya- Anadolu’da bir Ermenistan kurmak istiyordu. Fakat haz›rlanan
list eğilimli, ›l›ml› militan H›nçak, 1890’da ise Tiflis’te aş›r›, te- çeşitli raporlara göre Anadolu’da bir Ermenistan kurmak müm-
rör, isyan, mücadele ve bağ›ms›zl›k yanl›s› Taşnak Komiteleri kün değildi. Çünkü nüfuslar› az ve topraklar› yoktu. Toprak an-
ortaya ç›km›şt›r. Bu komitelere, “Anadolu topraklar›n›n ve Os- cak iyi bir askeri kuvvetle elde edilebilirdi. Oysa Ermenilerin
manl› Ermenilerinin kurtar›lmas›” hedef olarak gösterilmiştir. kuvvetleri de yoktu. Bu askeri yard›m› daha önce Rusya, İngil-
tere ve Fransa’n›n yapmad›ğ› gibi Amerika’n›n da yapmas›
İstanbul’da örgütlenen ve Avrupa devletlerinin dikkatleri- mümkün değildi.
ni Ermeni meselesine çekerek Osmanl› Ermenilerini k›şk›rt-
may› hedefleyen H›nçaklar’›n başlatt›ğ› ayaklanma girişimleri- Birinci Dünya. Savaş› s›ras›nda isyan ederek Türk ordu-
ni, aralar›nda siyasi mücadele başlayan Taşnaklar’›n ayaklan- sunu arkadan vurmalar› sebebiyle 10 Nisan 1915’te Maraş’tan
mas› izlemiştir. Bu ayaklanma girişimlerinin ortak özellikleri; tehcir edilen Ermenilerin 22 Ekim 1918 tarihinden itibaren şeh-
Osmanl› ülkesine d›şar›dan gelen komitelerce planlanm›ş ve re geri dönmelerine Meclis-i Vükelaca karar verildi. Demiryolu
yönlendirilmiş olmalar› ile örgütlenme faaliyetlerinde Anado- ile dönen mültecilerin ulaş›m› ücretsiz yap›ld›. Kendilerine
lu’ya yay›lan misyonerlerin büyük katk›s›n›n bulunmas›d›r. sağlanan kolayl›klardan yararlanan çok say›da Ermeni k›sa
sürede Maraş’a geri döndü. Ermeniler gittikleri yerlerde, Kilik-
93 Harbinden sonra Kars ve Artvin, Rusya’n›n işgali alt›- ya (Çukurova) ve Urfa’da birer Ermenistan devleti kuracakla-
na girmişti. Harbiye Naz›r› ve Başkumandan Vekili Enver Pa- r›n› ve bu iki Ermeni hükümeti aras›nda Müslümanlar› s›k›şt›-
şa, Türklerin yoğun olarak yaşad›ğ› bu bölgeyi Ruslardan ge- racaklar›n› söyleyerek buralarda yaşayan Müslümanlardan
ri almak, Almanlar›n Doğu Avrupa’daki Rus cephesindeki ha- çok zulüm gördükleri propagandas›n› yapt›lar.
reketlerini hafifletmek, Ruslara karş› en az›ndan bir muhare-
beyi kazanm›ş olmak, Kafkasya ve diğer Türk illerine yaklaş- Özellikle Maraş’ta yaşanan olaylar, Ermeniler’i özellikle
mak gibi amaçlarla, Kafkas Cephesinde taarruza karar verdi. kimlerin ayaklanmaya teşvik ettiğini göstermektedir. Frans›z-
Bu savaş sonunda Kafkasya’n›n fethi ile Hindistan’a ulaş›lma- lar’›n o tarihler de yapm›ş olduğu isyana teşvik, sonuçta Fran-
s› da amaçlan›yordu. Ancak daha düşmanla karş›laş›lmadan s›zlar’a değil, Ermeniler için büyük sonuçlar doğurdu. Frans›z-
Sar›kam›ş’ta on binlerce askerimiz soğuk ve tifodan şehit ol- lar işgalci olduklar› topraklardan çekildiler, Ermeniler ise arka-
muştur. Savaşa kat›lan Kolordunun baş›nda İsmail Hakk› Bey lar›nda Rusya ve Fransa olmadan güçsüzleşti ve sonuçta teh-
cir ile bulunduklar› yerlerden ayr›lmak zorunda kald›lar.
vard› ve hiçbir savaş tecrübesi yoktu. Kendisi de ayn› savaşta
şehit olmuştur. Savaş, 1 Kas›m 1914 te başlam›şt›. Bu sava- F. ERMENİ İSYAN ve KATLİAMLARI
ş›n kaybedilmesi ile zaten Doğu illeri bütünüyle savunmas›z
kalm›şt›r. Bitlis, Muş, Van, Hakkari, Erzurum, Trabzon, Kars, İlk ciddi Ermeni isyan› 1890’lar›n baş›nda Erzurum’da
gerçekleşmiştir. Bunu, yine ayn› dönemde meydana gelen
Sivas, Erzincan illeri doğrudan Rusya’n›n işgali alt›na girmiş-
Kumkap› gösterisi, 1892-93’te Kayseri, Yozgat, Çorum ve
tir. Bu bölgede öteden beri isyan ve katliam hareketi gerçek-
Merzifon olaylar›, 1894’te Sasun isyan›, Bab›ali gösterisi ve
leştiren Ermeniler, iyice haddi aşm›ş ve sald›r›lar›n› art›rm›ş-
Zeytun isyan›, 1896’da Van isyan› ve Osmanl› Bankas›’n›n iş-
lard›r.
gali, 1903’te ikinci Sasun isyan›, 1905’te Sultan Abdülhamid’e
Ermeniler’e s›ras›yla, Anadolu’da “Kara Haç”, “Armena- suikast girişimi ve nihayet 1909’da gerçekleşen Adana isyan›
kan” ve “Vatan Koruyucular›”, Cenevre’de “H›nçak”, Tiflis’te izlemiştir. 1914’de Zeytun’da 100, 1915 Van olaylar›nda 3.000
“Taşnak” komiteleri kurdurulmuştur. Bu komitelere hedef ola- ve 1914-1915 Muş olaylar›nda 20.000 Türk, Ermeni mezalimi
rak Doğu Anadolu topraklar›, amaç olarak ise Osmanl› Erme- sonucu hayatlar›n› kaybetmiştir. Ermeni isyan ve katliamlar›
nileri’nin birliği gösterilmiştir. s›ras›nda katledilen Türklerin say›s› belgelere göre

-36- -37-
517.955’dir. Olay tarihi ve yeri belli olup da say› tespiti yap›la- 1914-2-21 Kars, Ardahan 30.000
mayanlarla birlikte bu rakam 2 milyona ulaşmaktad›r. Talat 1916-5-8 Pasinler 2.000
Paşa’n›n an›lar› olduğu belirtilen eserde27 de cinayetleri, bu 1916-5-8 Tercan 563
rakamlara ulaşt›racak kini ve nefreti görmek mümkündür. 1916-5-8 Van Tatvan 1.600
İsyanlar›n Osmanl› kuvvetlerince bast›r›lmas›, dünya ka- 1915-5-9 Bitlis 40.000
muoyuna propaganda maksatl› olarak “Müslümanlar H›risti- 1916-5-8 Bitlis 10.000
yanlar› katlediyor” mesaj›yla yans›t›lm›ş ve Ermeni sorunu gi- 1915-5-9 Bitlis 123
derek uluslararas› bir sorun niteliği kazanm›şt›r. Nitekim, dö- 1915 Van 44
neme ait İngiliz ve Rus diplomatik temsilciliklerinin raporlar›, 1916-5-22 Van 1.000
“Ermeni ihtilalcilerin hedefinin kar›ş›kl›klar ç›kararak Osmanl›- 1916-5-22 Van Köprüköy 200
lar›n karş›l›k vermesini ve böylece yabanc› ülkelerin duruma 1916-5-22 Van 15.000
müdahalesini sağlamak” olduğunu kaydetmektedir. Öte yan- 1916-5-22 Van 8
dan sömürgeci devletlerin diplomatik temsilcilikleri Anadolu’ya 1916-5-22 Van 8.000
dağ›lm›ş H›ristiyan misyonerler ile birlikte Ermeni propaganda- 1916-5-22 Van 80.000
s›n›n Bat› kamuoyuna iletilmesinde ve benimsetilmesinde bü- 1916-5-22 Van 15.000
yük rol oynam›şlard›r. 1916-5-23 Of 5
Ermeniler, Türk halk›na en büyük zarar›, Birinci Dünya 1916-5-23 Trabzon 2086
Savaş› s›ras›nda giriştikleri katliamlarla vermiştir. Bu dönem- 1916-5-23 Van 300
de Ermeniler, Ruslar hesab›na casusluk yapm›ş, seferberlik 1916-5-11 Van 44.233
gereği yap›lan askere alma çağr›s›na uymaks›z›n askerden 1916-5-11 Malazgirt 20.000
kaçm›ş, askere gelip silah alt›na al›nanlar ise silahlar› ile bir- 1916-6-11 Bitlis 12
likte Rus ordusu saflar›na geçerek, “vatana ihanet” suçunu 1916-4-1 Van Reşadiye 15
topluca işlemişlerdir. Daha seferberliğin başlang›c›nda, Türk 1916-6 Van Abbasağa 14
birliklerine karş› sald›r›ya geçen Ermeni çeteleri, Türk köyleri- 1916-6 Edremid Vastan 15.000
ne bask›nlar düzenlemek suretiyle sivil halka büyük zarar ver- 1915-4 Bitlis 29
mişlerdir. Örneğin Van’›n Zeve köyünün bütün halk›, kad›n, 1915-4 Muradiye 10.000
çocuk ve yaşl› demeden, Ermeniler taraf›ndan öldürülmüştür. 1915-5 Van 20.000
1915-2 Haskay 200
1906-1922 Y›llar› aras›nda Anadolu’da ve Kafkaslar’da Er-
1915-2 Dutak 3
meniler taraf›ndan katledilen Türk Müslüman nüfusun dökümü:
1915-4 Van 120
1915 Van 150
1915-5 Bitlis 16.000
1916-5 Muş 500
1916-5-25 Bayezid 14.000
l 915 Muş 800
l 915-8 Müküs 126
27 Talat Paşa’nın Anıları, Haz: Alpay Kabacalı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, l 915-6-7 Müküs Sehan 121
2006, S77 Vd. l 915-7 Muş Akçan 19

-38- -39-
l 915 Bitlis Hizan 113 1920-1-22 Antep 1
l 915 Van 5200 1919-9 Ünye 12
1916-8-14 Bitlis 311 1920-2-28 Pozant› 40
1916-6-6 Şatak Serir 45 1920-2-10 Ç›ld›r 100
1916-6-6 Şatak 1150 1920-3-9 Zaruşat 400
1916-1-15 Terme 9 1920-2-2 Şuregel 1350
1919-1-25 Kars 9 1338-3 Maraş 4
1919-1-21 Kilis 2 1920-3-22 Şuregel Zaruşat 2000
1919-2-26 Adana Pozant› 4 1920-3-9 Zaruşat 120
1919-5-18 Osmaniye 1 1920-3-16 Kağ›zman 720
1919-6-13 Pasinler 3 1920-4-6 Gümrü 500
1919-6-3 Iğd›r 8 1920-4-28 Kars 2
1919-7-7 Kars Göle 9 1920-5-5 Kars 1774
1919-7-9 Kağ›zman 6 1920-5-22 Kars 10
1919-7-9 Kurudere 8 1920-7-2 Kars- Erzurum 408
1919-7-8 Mescidli 4 1920-7-2 Zengibasar 1500
1919-7-8 Gülyantepe 10 1920-7-27 Erzurum 69
1919-7-11 Mescidli 20 1920-2-1 Zaruşat 2150
1919-7-19 Bulakl› 2 1920-5 Kars-Erzurum 27
1919-7-24 Kars Kağ›zman 9 1920-8 Oltu 650
1919-7 Sar›kam›ş 803 1920-8 Kars-Erzurum 18
1919-7 Sar›kam›ş 695 1920-10-15 Bayburt 1387
1919/8 Muhtelif Köyler 2502 1920-10-20 Göle 100
1919-7-5 Kağ›zman 4 1920-10-17 Pasinler 9287
1919 Tiknis Ağadeve 5 1920-10-18 Tortum 3700
1919-7-19 Pasinler 2 1920-10-19 Erzurum 8439
1919 Nahç›van 4000 1920-10-26 Kars civar› 10693
1919-7 Kurudere 8 1920-10-?8 Aşkale 889
1919-7-4 Akçakale 180 1919-1-6 Zaruşat 86
1919 Sar›kam›ş 9 1920-12-1 Kosor 69
1919-8-15 Erzurum 153 1920-12-3 Göle 508
1919-8-15 Erzurum 426 1920-12-4 Kosor 122
1919-9 Allahüekber 3 1920-12-4 Kars Zeytun 28
1919-9-14 Sar›kam›ş 2 1920-12-4 Sar›kam›ş 1975
1919-11-11 Maraş 2 1920-12-6 Göle 194
1919-11 Adana 4 1920-12-7 Kars Digor 14620
1919-11-16 Uluk›şla 7 1920-12-14 Sar›kam›ş 5337
1919-12-7 Adana 4 1920 Göle 600

-40- -41-
1920 Kars 3945 yerlerinden ç›kararak, eşyalar›n› yağma ile, kendilerini göçe
1920 Haramivartan 138 mecbur etmişlerdir. 23-24 May›s 1920 gecesi 300’den fazla
1920 Nahç›van 64408 Ermeni süvarisi, Uluhanl›’n›n 5 km. kuzeyinde Cebeçal› köyü-
1920-11-29 Zarc›şat 1026 nü sararak, eli silah tutan Müslümanlar› bir araya toplayarak
1921-2 Zenibasar 18 bunlar›n hepsini süngüden geçirmişlerdir. 27 Haziran 1920
1920 Nahç›van 5307 gecesi yine Erivan’da Hac› Bayram ve Haberbeyli köylerine
bask›n yapan Ermeniler, ahalinin mallar› ile eşyas›n› hep yağ-
1920-2 Kars civar› 561
malam›ş, birçoğunu öldürmüş; k›rg›ndan kurtulan az bir k›sm›
1920-12 Erivan 192 da, Aras ›rmağ›ndan güneye geçerken, Ermenilerin bask›n›
1921 Karakilise 6000 üzerine boğulmuşlard›r. Azerbaycan ve başka yerlere gitmek
1921-11-21 Pasinler 53 üzere, Erivan’daki Azerbaycan Elçisi’nin verdiği pasaportu ta-
1921-11-21 Erzurum 1215 ş›yarak Erivan yanlar›ndan trenle Gence’ye giden 500 Müslü-
1918 H›n›s 870 man, Gümrü yak›n›nda vagonlardan indirilerek öldürülmüştür.
1918 Tercan 580 6 Nisan 1920’de Ermeniler, Zengezor, Ordubad, Vedi bölgele-
1921 Nahç›van 12 rindeki İslam köylerine, türlü askeri s›n›flardan kurulu nizami
1921 Bayburt 580 birliklerle sald›rarak, zulüm ve vahşiliğin en iğrenç biçimlerini,
1921 Arpaçay 148 insanl›ğ›n› nefret edeceği alçakl›klar› yapm›şlard›r. Erivan
şehrine çok yak›n olan Haçaparak köyündeki Müslüman halka
Ermeniler, 16 Nisan 1920 gecesi sald›rarak, halk› toptan öl-
TESPİTİ YAPILABİLEN TOPLAM ÖLÜ SAYISI :517.955’tir.28 dürmeye girişmişlerdir.
Bu rakamlara çeşitli yerlerdeki köy, ev, değişik bask›nlar, Ermenilerin Azerilere yönelik zulümleri, I. Dünya Savaş›
yol kesmeler, diğer bağ›ms›z olaylar eklendiğinde –ki bu olay- y›llar›ndaki katliamlarla s›n›rl› kalmam›ş, SSCB döneminde ve
lar da az›msanmayacak çokluktad›r- bunlarla birlikte katledilen bu devletin dağ›lmas›n›n ard›ndan kurulan Ermenistan Cum-
Türk nüfusu 2 milyona ulaşmaktad›r. huriyeti döneminde de devam etmiştir. Doç. Dr. Yasin Aslan30,
F. 1.ERMENİLERİN AZERBAYCAN’DA YAPTIĞI KAT- “Ermenistan Tarihi Yol Ayr›m›nda” isimli kitab›nda bu konuda
LİAMLAR önemli belgeler ortaya koymaktad›r.
Ermenilerin Türklere yönelik katliamlar› Anadolu’yla s›n›r- H. GENEL OLARAK OSMANLI-ERMENİ SORUNUNUN
l› kalmam›ş, Kafkaslar’da ve Azerbaycan topraklar›nda da sür- SÜRECİ
müştür. Bu konudaki bilgi ve belgeleri, Prof. Dr. Fahrettin M. Ermeni Patriği Nerses 1876 y›l›nda Vatandaşl›k Meclisi
K›rz›oğlu’ndan naklediyoruz29: “1919 Ağustosunda, Nahç›van Şuras›’na sunduğu mektubunda, “Şayet günümüze kadar Er-
ve Şerür çevresindeki 45 köye Ermeniler asker birlikleri ile hü-
meni milleti, millet olarak korunduysa ve inanc›n›, kilisesini, di-
cum etmişler ve demiryolu boyuna yak›n köyleri, z›rhl› vagon-
lini, tarihi ve kültürel değerlerini koruyorsa, tüm bunlar Türk
lardan ateş alt›na alm›şlard›r.
hükümetinin Ermeni milletine gösterdiği koruma, yard›m ve
May›s 1920 sonralar›na Doğru Ermeniler, Erivan’da Ulu- hay›rseverlik sayesindedir. Kader, Ermenileri Türklere bağla-
hanl› yan›ndaki Karadağl› adl› İslam köyünün ahalisini zorla m›şt›r. Bundan dolay› Ermeniler, devletin savaş ve ağ›r s›nav
günlerinde buna kay›ts›zca davranamaz. Aksine her zaman
28 Devlet Arşivleri olduklar› gibi ona yard›m etmek zorundad›rlar. Vatan›n› seven
29 Kırzıoğlu, Prof. Dr. M. Fahrettin, Kars İli Ve Çevresinde Ermeni Mezalimi (1918-
1920), Köksav Yayınları, Ankara 1999. 30 Aslan, Doç. Dr. Yasin, Ermenistan Tarihi Yol Ayrımında, Ankara 1997.

-42- -43-
Ermeni, devlete yard›m ederek, Ermeni milletinin hizmet ve surlar›ndan biri de, Rusya’ya göre, Osmanl› H›ristiyanlar›n›n
yard›m›n›n en iyisini görecektir.” demektedir. hamisi olmakt›r. Bu ise, Ruslar› Ortodoks Rumlar›n yan› s›ra
Gregoryen Ermenilerle de ilgilenmeye sevk etmekteydi.
Ayn› şekilde Anadolu’nun Türk idaresine girmesinden
sonra burada yaşayan Ermeniler, kendi dillerini de tam bir ser- Osmanl› H›ristiyanlar›n›n hamisi olmaya niyetlenen yaln›z
bestlikle konuşmaya devam ettiler. Osmanl› yönetimi, diğer Rusya değildir. İngiltere ve Fransa da Osmanl› Ermenilerini
cemaatlere uygulad›ğ› politikay› onlara da uygulayarak Erme- Protestanl›k ve Katolikliğe kazand›rmak amac›ndad›rlar. Bun-
nice’yi ve Ermeni adlar›n›n kullan›lmas›n› serbest b›rakt›. da başar›l› olmalar› üzerine 1830’da İstanbul’da Ermeni Kato-
lik Kilisesi, 1847de de Protestan Kilisesi kurulmuştur. Ancak
a. Rus Etkisi
ne bu gelişmeler olup biterken, ne de 1856’da Islahat Ferma-
Ruslar, Osmanl› İmparatorluğu topraklar›n› kendilerine n› ilân edilirken bir “Ermeni Sorunu” söz konusu değildi.
doğal genişleme alan› olarak görmüş ve buradaki Ermenilerle
iş birliği yaparak bu hedefine ulaşacağ›n› hesaplam›şt›r. Bu Toplumsal düzenin Bat› modelinde yeniden örgütlenmesi
kapsamda, ticari mal sevkiyatlar› s›ras›nda değişik yöntemler anlam›na gelen Islahat Ferman› Müslümanlarla gayrîmüslim-
kullanarak Ermenileri silahland›rm›ş ve onlardan silahl› çeteler leri ayn› statüye getiriyor ve gayrimüslimlere tan›nm›ş bulunan
oluşturmuştur. Ermeniler de Ruslar›n bu amac›na hizmet et- ayr›cal›k ve ruhani muafiyetlere de bu nedenle son veriyordu.
meyi kendi ç›karlar›na uygun gördükleri için Ruslarla her ko- Bu Ferman üzerine Ermeni Patrikhanesince haz›rlanan Etme-
nuda aç›k işbirliği yapm›şlard›r. 1877 Osmanl› Rus Harbi ve ni Milleti Nizamnamesi Osmanl› Hükümetine sunulmuş ve 29
bilhassa 1914 Sar›kam›ş Harbi sonras›nda işgal edilen Os- Mart 1862’de onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Nizamname ile
manl› Vilayetlerinde Ermeniler etnik temizlik yapm›şlard›r. Ermeni toplumunun içişlerini görüşmek üzere 140 üyelik bir
1915 y›l›nda Amerika’da yay›mlanan Ermeni gazetesinde, meclis kurulmuş, bunun 20 üyesinin İstanbul kilisesi mensup-
Van’da 1500 Türk kald›ğ› müjdelenmiştir. lar›ndan, 80 üyesinin İstanbul’daki kilise cemaatlerinden ve 40
üyesinin taşradan seçilmesi öngörülmüştü. Islahat Ferman›
Ermeniler, Türk Birliklerine erzak ve silah sevkiyat› yap›l- Rusya’n›n yan› s›ra, İngiltere ve Fransa’ya da Ermenilerle da-
mas›n› engellemişlerdir. Osmanl› ordusunda çarp›şan Ermeni- ha çok ilgilenmeye sevk etmiş, bu ise Rusya’y› Ermenilerle il-
ler, kendileriyle ayn› siperde yatan Osmanl› askerini arkadan gisini yoğunlaşt›rmaya yöneltmiştir. Ermeniler’in o zaman için
vurmuştur. Sar›kam›ş harbinin kaybedilmesinde Ermenilerin anlamad›klar›, bu ilginin alt›nda bu devletlerin Ermenilere duy-
rolü çok büyüktür. Seferberlik nedeniyle eli silah tutan tüm er- duklar› sempati değil, kendi emperyalist ç›karlar›n›n yatt›ğ›-
kekler savaşta olduğu için, köylerde kalan, zay›f ve korumas›z d›r. Bunun neden böyle olduğunu görmek için dünyada o dö-
durumdaki on binlerce kad›n, çocuk ve ihtiyar› katletmişler, in- nemde mevcut güç ilişkilerine ve nüfuz mücadelesine bakmak
sanlar›n namuslar›na musallat olmuşlard›r. ABD de yay›mla- lâz›md›r. “Ermeni Sorunu”nun 1877-78 Osmanl›-Rus Savaş›
nan Ermeni Gazetelerinde 50.000 Ermeni’nin Rus kuvvetleri- ve Osmanl›lar›n bu savaş› kaybetmeleri sonucu meydana ge-
ne kat›lmak için haz›r olduğu bildirilmektedir. Ermeni İsyan ve len gelişmeler üzerine ç›kmas› bunun belirgin kan›t›d›r.
katliamlar› nedeniyle Çanakkale cephesinde görev yapan 3.
Ordu, Kaz›m Karabekir Komutas›nda Doğu Cephesine kayd›- Savaş sona ererken, İstanbul Ermeni Patriği Nerses Var-
r›lm›ş ve isyan bu şekilde bast›r›labilmiştir. Çarl›k Rusyas›, bu jabedyan Eçmiyazin Katogikosluğu arac›l›ğ›yla, Rus Çar›ndan
dönemde dünya güç dengesinde giderek daha önemli bir dev- Rusya’n›n Doğu Anadolu’da işgal ettiği topraklar› Osmanl›lara
let olarak ortaya ç›kmaktad›r. Bu emperyalist güç, komşu ol- geri vermemesini istemiş, bununla da yetinmeyerek savaş so-
duğu Osmanl› Devleti topraklar›n› bir tür doğal gelişme alan› nunda Ayastefanos’daki Rus karargâh›na gidip, Grandük Ni-
olarak kabul etmekte olup Osmanl›lar›n üzerinden güneye ve kola ile görüşmüş ve Doğu Anadolu’nun Ruslar taraf›ndan il-
güneybat›ya yay›lmak peşindeydi. Nitekim, Yunanistan’›n Os- hâk›n›, bu olmazsa bölgeye Bulgaristan’a olduğu gibi özerklik
manl›lardan ayr›larak bağ›ms›z olmas› büyük ölçüde Rus- verilmesini, bu da mümkün değilse, bölgede Ermeniler lehine
ya’n›n bu politikas› sonucudur. Bu politikan›n başta gelen un- ›slahat yap›lmas›n› ve bu ›slahat tamamlanana kadar Rus or-

-44- -45-
dusunun geri çekilmemesini talep etmiştir. Patriğin son talebi b. Anadolu’da Cirit Atan Emperyalizmin Güçlü Silah-
Ruslarca kabul edilmiş ve Ayastefanos Anlaşmas›na 16. Mad- lar›: Misyonerler
de olarak girmiştir.31 Patrik Varjabedyan’›n Osmanl› vatanda-
Ermeni kaynaklar›na bak›ld›ğ›nda da Ermenileri ayaklan-
ş› olduğunu hat›rlatmaya san›r›z gerek yok.
maya sevkeden unsurlar›n emperyalist devletler ile bunlar›n
Doğu Anadolu’daki Rus işgali Rusya’ya Osmanl› Ermeni- güçlü silahlara sahip misyonerler olduğu görülür. Ermeni Pat-
leri üzerindeki etkisini artt›rma olanağ› sağlam›ş ve Rus ordu- riği Horen Aş›kyan “Ermeni Tarihi” adl› eserinde şunlar› yaz-
sundaki Ermeni subaylar Osmanl› Ermenilerini devlet aleyhine m›şt›r: “Türkiye’nin çeşitli yerlerine dağ›lm›ş çok say›da Pro-
k›şk›rtmaya çal›şm›ş ve Ermenilere “Balkanlardaki H›ristiyan- testan misyoner, İngiltere lehine propaganda yapmakta, Er-
lar gibi “Osmanl›lardan ayr›larak kendi muhtar devletleri kura- menilerin İngiltere sayesinde muhtariyete kavuşacaklar›n› ile-
bileceklerini” telkin etmişlerdir. ri sürmektedirler. Kurduklar› okullar gizli tasar›lar›n yuvas›d›r.”
Ermeni din adam› Hrant Vartabed’e göre de “Osmanl› ülkesin-
Berlin Konferans›na İstanbul Ermeni Patrikhanesinden de Protestan topluluklar kurulmas› ve bunlar›n İngiltere ve
de bir heyet kat›lm›ş ve isteklerini kabul ettiremeyen bu heyet ABD taraf›ndan himaye edilmesi uygarl›k iddias›ndaki Bat›l›
İstanbul’a “mücadele ve ayaklanmaya girişilmedikçe hiç bir güçlerin en kutsal duygu olan din duygusunu bile sömürmek-
şey elde edilemeyeceği” yarg›s›yla dönmüştür.32 Ayastefanos ten kaç›nmad›klar›n› göstermektedir.” Vartabed, Eçmiyazin
Anlaşmas› ile eline geçirdiği büyük f›rsat› Berlin Konferans› ile Katogikos’u ve V. Kevork’u da Çarl›k Rusya’s›na alet olmak ve
kaybeden, ayr›ca Bat›’ da Yunanistan ve Bulgaristan’› İngiliz Anadolu Ermenilerine ihanet etmekle suçlam›şt›r.33
nüfuzuna terk etmek zorunda kalan Rusya, Doğu Anadolu’yu
doğrudan ilhak etmeyi amaçlayan bir politika izlemeye başla- Bir başka teşhis İstanbul’daki Frans›z Büyükelçisi Paul
m›ş, bu politikas›nda yine Ermenileri kullanmay› denemiştir. Cambon’a aittir. Cambon 1894’de Paris’e gönderdiği bir rapor-
da şöyle demektedir: “Gladstone, gayri memnun Ermenileri
1880’de İngiltere’de Gladstone Hükûmeti’nin iktidara gel- örgütlemiş, disiplin alt›na alm›ş, onlara destek vaadinde bu-
mesi bu mücadeleyi daha da yoğunlaşt›rm›şt›r. İngiltere art›k lunmuştur. Bundan sonra propaganda komitesi ilham›n› ald›ğ›
Rusya’ya karş› Osmanl› Devletinin toprak bütünlüğünü koru- Londra’ya yerleşmiştir.”
mak politikas›n› terk etmiş ve Osmanl› İmparatorluğunu par-
çalay›p kendisine dost küçük devletler kurmay› ve bunlar› Jean-Paul Ganier şunlar› söylemektedir: “Millet-i Sad›ka
Rusya’ya karş› tampon olarak kullanmay› öngören bir politika- diye adland›r›lan Ermeniler, Ruslar ve Protestan misyonerler-
y› benimsemiştir. İngiltere’ye göre bu tampon devletçiklerden ce tahrik edilmiş ve Berlin Konferans›na sanki zulüm görmüş
biri de Ermenistan olacakt›r. bir halkm›ş gibi başvurmuşlard›r.” Edgar Granville, “Rus tah-
rikinden önce Osmanl› ülkesinde hiç bir Ermeni hareketi olma-
Bu yeni politikan›n ilk sonuçlar› İngiliz bas›n›nda Doğu d›ğ›; Çar himayesinde bir Ermenistan gibi hayaller yüzünden
Anadolu’dan Ermenistan diye söz edilmesi, Doğu Anado- masum insanlar›n ac› çektiklerini” kaydetmiş ve “as›l büyük
lu’nun en ücra köşelerinde bile İngiliz Konsolosluklar› aç›lma- canilerin Çarlar olduklar›n›”, “Ermeni hareketlerinin Doğu Ana-
s›, bölgedeki Protestan misyonerlerin say›s›n›n h›zla artmas› dolu’nun Rusya’ya ilhak›n› amaçlad›ğ›n›” vurgulam›şt›r. Erme-
ve Londra’da bir İngiliz-Ermeni Komitesinin kurulmas›yla gö- ni yazar Kaprielian “Ermeni Krizi ve Yeniden Doğuş” adl› kita-
rülmüştür. Rusya ve İngiltere’nin Ermenileri kendi emellerine b›nda “ihtilâl vaad ve telkinlerini Ruslara borçlu olduklar›n›” if-
nas›l alet ettikleri çok say›da Ermeni ve yabanc› kaynak tara- tiharla belirtmiştir. Taşnak yay›n organ› Hairenik, 8 Haziran
f›ndan da belgelenmiştir. 1918 tarihli say›s›nda şu itirafta bulunmaktad›r: “Türkiye’deki
31 Esat Uras; Tarihte Ermeniler Ve Ermeni Meselesi, S212-215
33 Schemsi Kara (Reşit Saffet Atabinen); Les Turcs et le Question d’Arménie, 1918,
32 Esat Uras; Tarihte Ermeniler Ve Ermeni Meselesi, S250-251
s20-21

-46- -47-
Ermeniler aras›nda ihtilâlci ruhun uyanmas› Rus k›şk›rtmalar› Ermeni yazarlar›n da aç›kça kaydettikleri gibi amaç Ana-
sonucudur. Rusya (...) s›n›r halklar›nda her türlü merkezkaç dolu’da isyanlar ç›karmak, yöntem ise terördür. Ermeni komi-
eğilimi teşvik etmiştir.” teleri bu programlar›n› uygulamaya koymak için zaman kay-
betmemişler ve çeşitli ayaklanma girişimlerinde bulunmuşlar-
Ermeni propagandas›n›n bugünkü öncülerinden Louise
d›r. Ayaklanma teşebbüsleri önce H›nçaklardan gelmiş, daha
Nalbandian H›nçak Komitesi için şöyle demektedir: “(Ermeni)
sonra Taşnaklar da bu yolu izlemişlerdir. Bütün ayaklanma gi-
Halk›n(›n) duygular›n› harekete geçirmek için tahrik ve teröre
rişimlerinin ortak özelliği bunlar›n Osmanl› ülkesine d›şar›dan
ihtiyaç vard›r. Halk, düşmanlar›na karş› k›şk›rt›lacak ve ayn›
gelen komitecilerle planlanm›ş ve gerçekleştirilmiş olmas›d›r.
düşman›n misilleme faaliyetlerinden yararlan›lacakt›. Terör,
halk› korumak ve H›nçak program›na güven duymas›n› sağla- Bütün bu isyan ve olaylar Ermeni Komitelerince “Ermeni-
mak için bir yöntem olarak kullan›lacakt›. Parti (komite), Os- lerin Türklerce katledilmesi” olarak tan›t›lm›ş ve Bat› ülkeleri-
manl› Hükümetini terörize etmeyi amaçlam›şt›. Bu suretle reji- ne, H›ristiyan kamuoylar›na bu şekilde yans›t›larak büyük bir
min prestiji azalt›lacak ve tam anlam›yla dağ›lmas› için çaba gürültü kopar›lm›şt›r. Bu amaçla hiçbir yalandan kaç›n›lma-
harcanacakt›. Terörist taktiklerin tek odak noktas› hükümet ol- m›ş, olaylar tahrif edilmiştir. Anadolu’nun en ücra köşelerine
mayacakt›. H›nçaklar, o s›rada hükümet hesab›na çal›şan en kadar dağ›lm›ş H›ristiyan misyonerler ile büyük devletlerin
tehlikeli Ermeni ve Türkleri öldürmek istiyor ve bütün casus ve Konsolosluklar› ve İstanbul’daki Büyükelçilikler, bu propagan-
muhbirleri yok etmeye çal›ş›yorlard›. Parti (komite), bütün bu dan›n bat› kamuoyuna iletilmesinde ve benimsetilmesinde bü-
yük bir rol oynam›şt›r. Buna Bat› bas›n›n bu yoldaki yay›nlar›
terörist faaliyetlerde bulunabilmek üzere kendisine özgü bir
da eklenince, H›ristiyan kamuoylar› Ermenilerin gerçeklerle
kuruluş meydana getirecekti.”34 hiçbir ilgisi bulunmayan mesajlar›n› benimsemeye başlam›ş-
K.S. Papazian ise Taşnak Komitesi hakk›nda şunlar› yaz- lard›r. Esasen, kendi devletlerinin politikalar› da bu mesajlar›n
maktad›r: “Komitenin program› isyan yoluyla Türkiye Ermenis- benimsenmesini gerektirmekteydi. Üstelik, Bat›’ya göre bu
tan’›na siyasî ve ekonomik özgürlük sağlamakt›... Komitenin “H›ristiyanlarla Müslümanlar aras›ndaki bir çat›şmayd› ve vah-
1892 y›l›nda yap›lan Genel Kurulunda kararlaşt›r›lan progra- şi Müslümanlar masum H›ristiyanlar› katletmekteydi.” Öyle
m›n 8. metodu Hükümet yöneticilerini ve hainleri terörize et- ise, yap›lacak iş Müslümanlara karş› H›ristiyan Ermenileri des-
mek, 11. metodu ise Hükümet kuruluşlar›n› tahrip etmek ve teklemek ve himaye etmekti. İstanbul’daki Ermeni Patriği da-
yağmalamakt›.”35 Taşnak kurucular›ndan ve ideologlar›ndan ha 6 Aral›k 1876’da İngiliz Büyükelçisi Elliot’a “eğer Avru-
pa’n›n bu işe müdahalesi dikkatinin çekilmesi için ihtilâl isyan
Dr. Jean Loris-Melikoff, “Komitenin ç›karlar›n›n Ermeni toplu-
ç›karmak lâz›msa, bunu yapman›n hiç de zor olmad›ğ›n›” söy-
munun ç›karlar›ndan önde geldiğini ve amaçlar›n›n gerçekleş- lemiştir.37
mesi uğruna zengin Ermenilerden terör yoluyla para topland›-
ğ›n›” kabul etmektedir.36 İstanbul’daki İngiliz Büyükelçisi Currie 28 Mart 1394’de
İngiliz D›şişlerine şu raporu göndermiştir: “Erzurum’daki ihtilâl-
Bu gerçekler karş›s›nda, Ermeni sorununun ard›nda em- cilerin hedefi kar›ş›kl›klar ç›kararak Osmanl›lar›n karş›l›k ver-
peryalizmin Osmanl› İmparatorluğunu parçalama ve paylaş- mesini temin etmek ve böylece yabanc› ülkelerin duruma mü-
ma politikalar›n›n yatt›ğ›n› söylemek güç olmayacakt›r. dahale etmesini sağlamakt›r.”38 Erzurum’daki İngiliz Konsolo-
su Graves 28 Ocak 1895’de İstanbul’daki İngiliz Büyükelçiliği-
34 Nalbandıan, Luase; Armenian Revolutionary Movement University Of California
Press, 1963, s.110-111 37 Loris-Melikoff, Dr. Jean; La Revolution Russe Et Les Nouvelles Repobliques Trans-
35 Papazıan K.S., Patriotism Perverted, Boston, Baikar Press 1934; s14-15 caucasiennes, Paris 1920, s81
36 İngiliz Dışişleri Arşivi, F.O. 424/46, Sayfa 205-206, No.336 38 İngiliz Mavi Kitabı, No.6(1894), s57.

-48- -49-
ne yollad›ğ› mesajda, “Komitelerin amaçlar›n›n genel bir mem- 2. Ermeni kamuoyunda milliyetçilik, kurtuluş ve bağ›ms›z-
nuniyetsizlik yaratarak Türk Hükümeti ve halk›n›n hayali ac›la- l›k fikirlerinin gelişmesi,
r›na, dolay›s›yla durumu düzeltme gereğine çekmek” olduğu- 3. Bu fikirlerin Bat› hükümetlerince desteklenmesi ve Er-
nu bildirmiştir.39 meni din adamlar›n›n telkin ve çabalar›yla yay›nlanmas›.”43
Yine Graves, New York Herald Muhabiri Sydney Whit- Mayewski, Aral›k 1912 tarihli bir başka raporunda, “Taş-
man’›n “eğer bu memlekete hiç bir Ermeni komitecisi gelme- nak komitesinin Ermenilerle Müslümanlar› birbirine düşürerek
miş olsayd› ve Ermenileri isyana k›şk›rtmasayd›lar, bu çarp›ş- durumu kar›şt›rmaya ve Rus müdahalesine zemin haz›rlama-
malar olur muydu?” şeklindeki sorusuna şu yan›t› vermiştir: ya çal›şt›ğ›n›” vurgulam›şt›r.44 Nihayet, Taşnak ideologu Va-
“Tabîî ki hay›r; sanmam ki bir tek Ermeni öldürülmüş olsun.”40 randian “Avrupa’n›n müdahalesini sağlamak istediklerini” itiraf
Van’daki İngiliz Muavin Konsolosu Williams 4 Mart 1896 tarih- etmiş 45, Papazian’da “isyanlar›n amac›n›n Avrupa devletleri-
li yaz›s›nda “Taşnak ve H›nçaklar›n kendi vatandaşlar›n› terö- nin Osmanl› Devletinin içişlerine kar›şmalar›n› sağlamak oldu-
rize ettiklerini, aş›r›l›k ve ç›lg›nl›klar›yla Müslüman halk› k›şk›rt- ğunu’ yazm›şt›r.46
t›klar›n›,reformlar›n uygulanmas› için girişilen tüm çabalar› fel-
ce uğratt›klar›n› ve bütün Anadolu’da olup bitenlerden Ermeni Gerek Ermeni yazar ve komitecilerin, gerek Ermenileri
komitelerinin cinayetlerinin sorumlu olduğunu” belirtmiştir.41 destekleyen İngiliz ve Rus diplomatlar›n›n ifadelerinden de
Adana’daki İngiliz Başkonsolosu Doughty Wily 1909’daki bir aç›kça görüldüğü üzere, Ermeni ayaklanmas›n›n nedeni ne
raporunda “Ermenilerin yabanc› müdahaleyi sağlamaya çal›ş- sefalet, ne ›slahat, ne de bask›ya tâbi tutulduklar› iddias›d›r.
t›klar›n›” yazm›şt›r.42 Bitlis ve Van’da Rus Başkonsolosluğu Ayaklanman›n nedeni Bat›l›lar ile Rusya’n›n Ermeni komitele-
yapan General Mayewski 1912 tarihli bir raporunda şunlar› ri ve kilisesi ile işbirliği halinde Osmanl› İmparatorluğunu par-
kaydetmiştir: “1895 ve 1896 y›llar›nda Ermeni komiteleri Er- çalamak istemeleridir. Osmanl›lar ise bu isyanlar karş›s›nda,
menilerle yerel halk aras›nda öyle bir kuşku yayd›lar ki, bu böl- her devletin yapacağ›n› yapm›şlar ve isyanlar› bast›rmak için
gelerde herhangi bir reformun yürütülmesi imkans›z hale gel- asilerin üzerine kuvvet göndermişlerdir. İsyanlar, Ermeni hal-
mişti. Ermeni din adamlar› hemen hemen hiçbir dini eğitim k›n›n çoğunluğunun komitelerin faaliyetini benimsememesi
gayreti içinde değillerdi. Buna karş›l›k, milliyetçilik fikirlerini nedeniyle k›sa sürede bast›r›labilmiştir. Ancak, yukar›da da
yaymak için çok çal›şt›lar. Bu tür düşünceler esrarengiz ma- değinildiği gibi. Her isyan›n bast›r›lmas› yeni bir “katliam” ola-
nast›rlar›n duvarlar› içinde gelişti ve dini görevlerin yerini H›ris- rak sunulmuştur.
tiyanlar›n Müslümanlara olan düşmanl›ğ› ald›. 1895 ve1896 Ruslar’›n as›l amac› Rus D›şişleri Bakan› Lebonof Ros-
y›llar›nda Asya Türkiye’sinin pek çok vilâyetinde ç›kan ayak- towski’nin ünlü deyimiyle “Ermenisiz bir Ermenistan”d›. Bu de-
lanmalar›n sebebi ne Ermeni köylülerin büyük sefaleti, ne de yimin, son y›llarda, baz› Ermeni yazarlarca Osmanl› Yönetimi-
maruz bulunduklar› bask› idi. Zira bu köylüler komşular›ndan ne atfedilmeye çal›ş›ld›ğ› görülmektedir. Bu husus da Ermeni
çok daha zengin ve müreffehtiler: propagandas›n›n karakteri hakk›nda belirgin bir fikir verebil-
mektedir. Rusya’n›n Ermenilere yapt›ğ› bask› ve zulüm gerek
Ermenilerin ayaklanmas› şu üç sebepten ileri geliyordu: Ermeni, gerek yabanc› yazarlarca ayr›nt›lar›yla anlat›lm›şt›r.
1. Bunlar›n siyasi konularda bilinen tekâmülleri,
43 General Mayewski; Statistigue Des Provinces De Van Et De Bitlis. s11-13
39 İngiliz Mavi Kitabı, No.6(1894), s222-223 44 Schemsi, Kara; A.G.E. s11
40 Esat Uras; A.G.E., s426 45 Varandıan, Mikayel; History Of The Dashnagtzoutune, Paris 1932, s302; Papazian,
41 İngiliz Mavi Kitabı, No.8 (1896), s108. K.S. Age. s19.
42 Schemsı, Kara; A.G.E., s11. 46 Papazıan, K.S.; A.G.E., s19.

-50- -51-
Biz şu iki örnek yeterli işlev görecektir. Ermeni tarihçi Vartan- “Devlet ve milletimizin parçalanmas› ve Ermeni ve Yunan
yan Ermeni Harekât›n›n Tarihi adl› kitab›nda şunlar› yazmak- esaretine düşülmesi söz konusudur. Alt› yüz elli sene efendi-
tad›r: “Osmanl› Ermenisi Çarl›k Rusyas› Ermenisine göre ge- lik eden bir milletin köle mevkiine düşmesi kolay bir hadise de-
lenek, din, edebiyat ve dil itibariyle tamamen serbestti.” Edgar ğildir. (6 Temmuz 1919)” Osmanl›’n›n ve Türkler’in içinde bu-
Granville de “Rus mezalimine karş› Ermenilerin tek s›ğ›nağ›- lunduğu zor durum bundan daha güzel tespit edilemezdi.
n›n Osmanl› Devleti olduğunu” kaydetmektedir.
“Osmanl› tebaas›ndan olan Ermeni unsurlar›, gördükleri
J. ATATÜRK’E GÖRE ERMENİ SORUNU teşvik ve yard›m›n neticesiyle de, milli namusumuzu yaralaya-
Mustafa Kemal Atatürk, kendisinin s›cak cephede olduğu cak taşk›nl›klardan başlayarak, nihayet hazin ve kanl› safhala-
y›llarda derecesi yükselen Ermeni sorunu hakk›nda ilginç yo- ra girinceye kadar küstahane tecavüzlere koyuldular.” Ermeni-
rum ve tespitlerde bulunmaktad›r. Bu yorumlar› asl›nda tarih- lerin kan oran› artan eylemlerini Atatürk net bir şekilde ortaya
sel kaynaklardan say›labilecek “şahitler” kategorisinde değer- koyuyor.
lendirmek de mümkün. Atatürk’ün görüşleri şu şekildedir: “Vatan›n parçalanmas› söz konusu ve karar olarak, Doğu
“Rum, Ermeni gibi unsurlardan ayr› ayr› oluşan bir tak›m Vilayetleri’mizde “Ermenistan”, Adana ve Kozan havalisinde
çeteler, adi h›rs›zl›kla, ara s›ra da öldürmelerle meşgul olmuş- “Kilikya” ad› ile yine Ermenistan; bu milletin, esarete, kölelik
lar, Rum ve Ermeni sürgünü esnas›nda bu unsurlardan ortaya payesine indirilmesi ve nihayet bu devletin tarih sayfas›n› ka-
ç›kan baz› çeteler ise siyasi bir hüviyet kazanm›şt›r. Ruslar›n patarak ebediyet mezar›na defnetmek gibi, insaniyet ve me-
istilas› başlay›nca, memleket içinde kar›ş›kl›k meydana getir- deniyetle ve hele milliyet esaslar›yla bağdaşmayan emeller
mek için bunlar, Ruslar taraf›ndan da teşvik ve denizden de kabul ve onay yeri bulmuş ve görülüyor ki, tatbikat devresi de
desteklenmişlerdir. (22 May›s 1919)” Atatürk tehcire tabi tutu- başlam›şt›r.” Ermeniler’in nihai amac›n›n devlet olduğunu ve
lan Ermeniler d›ş›nda bir tak›m Ermeniler’in de çeteleşme yo- bunun Osmanl› topraklar›nda kurulacağ› aç›k şekilde ifadelen-
lunu seçtiğine dikkati çekiyor. Bu çetelere verilen Rus desteği dirilmiştir.
de önemlidir.
“Ermenilere hiçbir kötü kast›m›z yoktur. Bilakis onlar›n her
“Ermenilere vilayetlerimizi peşkeş çekmeleri de (...) ihti- türlü tabiiyet haklar›na tamamen riayetkar›z. Bunun aksi ola-
mal bulunuyor. Böyle bir vaziyette İngiliz birliklerinin Ermenile- rak yay›nlar, düzmeceden ve İngilizlerin aldatmacas›ndan iba-
re öncülük edeceği çok muhtemeldir. (...) böyle bir hali biz rettir. Ermeni facialar›n›n hala mevcut eserlerinin gösterilmesi
düşmanl›k olarak görmeye ve saymaya, meşru topraklar›m›z› uygun olur. (21 Eylül 1919)” Türkler’in Ermeniler’e bak›ş›n›
ve milli bağ›ms›zl›ğ›m›z› kurtarmak için mecburuz... (30 May›s gösteren önemli bir cümle. Türkler, Ermeniler’e karş› her han-
1919)” Bu cümlelerden art›k Ermeniler’in işgale başlad›klar›n› gi bir öfke ve kin duygusu taş›m›yor, aksine yüzy›llarca bera-
anl›yoruz. ber yaşayan bu iki halktan birinin diğerine nas›l bu kadar kin
“Rum ve Ermeni komitac›lar›yla, bunlar›n ileri gelenleri, besleyebileceğini anlat›yor.
devaml› şekilde temasta bulunduklar› İngiliz subaylar› ile baz› “1. Şimdiye dek yap›lan sald›r›lar›n tümü aşağ›daki gibi
Amerikan memurlar›ndan çok yüz buluyorlar. (5 Haziran özetlenebilir:
1919)” Ermeni komitac›lara İngiliz ve Amerikan desteği belli
oluyor. A. Frans›z ve İngiliz görevlileri ile Ermeni komitelerinin ve
oralarda bulunan Ermeni topluluğunun aç›ktan aç›ğa Müslü-
“İngiliz subaylar› taraf›ndan sevk ve idare edilen alt› bin manlar›n haklar›na sald›rmalar›.
kişi olduklar› tahmin edilen Ermeni kuvvetinin Nahcivan ve ha-
valisini işgal ettikleri ... (11 Haziran 1919)” En aşikar destek B. Osmanl› topraklar›n›n değişik yerlerinde oturan Erme-
ifadesi bu. İngiliz kontrolünde işgal harekat› sürdüğünü de nilerin buralara göçlerinin kolaylaşt›r›lmas› ve burada say›lar›-
göstermektedir. n›n art›r›lmas›.

-52- -53-
C. Yabanc› üniformas› ile Ermeni birliklerinin buralara “sürgün”, bir “deportation” (s›n›r d›ş›na sürülmek) anlam› taş›-
gönderilmesi ve buradakilerle birleştirilmesi. maz. Bununla birlikte; “Tehcir Kanunu” diye adland›r›lan kanu-
nun ad› da asl›nda “Savaş zaman›nda hükümet uygulamalar›-
D. İslam halk›n az zamanda ekonomik ve başka bask›lar-
la yok edilmesi ve öldürülmesi ve göçe zorlanmas›. na karş› gelenler için askeri taraf›ndan uygulanacak önlemler
hakk›na geçici kanun”dur. Bu kanuna dayan›larak gerçekleşti-
E. Aralar›na aşamal› olarak sokulan bölücülükle İslam rilen yer değiştirme uygulamas›n›n anlat›m›nda kullan›lan
halk›n›n yabanc› koruyuculuğunu istemek zorunda b›rak›lma- “tenkil (nakletme)” tabiri de bat› dillerinde “sürgün” anlam›na
s›. (22 Eylül 1919)” gelen “deportation”, “exile” (yurdundan sürülme) veya “prosc-
“Adana’da 1170, Toprakkale-Islahiye şimendifer hatt› ription” gibi terimlere karş›l›k değildir.
üzerinde 270, Osmaniye-Adana üzerinde 200, Katma’da 300, Yer değiştirme uygulamas›, isyan ç›karan, düşmanla iş-
Kilis’te 600, Antep’te 1200, Maraş’ta 1200 kadar Frans›z sö- birliği yapan ve Ermeni komitac›lar›na yatakl›k eden diğer vilâ-
mürge ve Ermeni askeri olmak üzere işgal kuvvetleri bulundu- yetlerdeki Ermenileri de kapsayacak şekilde genişletilmiştir.
ğu anlaş›lm›şt›r. (24 Ocak 1920)” Maraş’ta, Frans›zlar, Erme- Başlang›çta Katolik ve Protestan Ermeniler uygulaman›n d›-
niler, Müslümanlar› katliam etmektedirler. İnsanl›k aleminden ş›nda b›rak›ld›klar› halde, daha sonra bunlardan zararl› faali-
bu katliama nihayet verilmesini. (25 Ocak 1920) Maraş’ta, yetleri görülenler de göç ettirilmişlerdir.
Frans›z ve Ermeniler taraf›ndan Müslümanlar›n katliam›, in-
sanl›ğ› dehşete düşürecek şekilde devam ediyor. (29 Ocak Gerçekleştirildiği 1915’ten günümüze kadar yer değiştir-
1920) me uygulamas› hakk›nda çok şey yaz›l›p çizilmiştir. Ermeni-
ler, uydurma belgelerin arkas›na gizlenerek, dünya kamuoyu-
“Hiçbir yerde Ermeni k›tali (k›r›m›) yap›lmakta değildir. nu uzun süre kand›rmay› başarm›şlard›r. Başlang›çta üç yüz
Maraş hadisesinden bahsedilmek murat ediliyorsa, orada binlerden başlay›p, üç milyonlara kadar varan rakamlarla ifa-
Frans›z askerleriyle beraber milletimize taarruz eden Ermeni- de edilen Ermeni katliâm› efsanelerinin hiçbir dayanağ› bu-
ler katledilmiş olmay›p, bilakis Frans›z askeri kendilerini terk lunmamaktad›r. Nitekim İstanbul’un işgal edildiği dönemde
edip çekildikten sonra İslamlar taraf›ndan himaye ve şefkate İngilizler ve Frans›zlar, Osmanl› arşivini yeterince araşt›rma-
mazhar olmuşlard›r. Milletimiz sebepsiz hiçbir yerde hiçbir ya-
lar›na rağmen soyk›r›m› imâ edecek tek bir belgeye dahi rast-
banc› unsura mütecaviz değildir. (22 Şubat 1920)” Bir uydur-
lamam›şlard›r.
ma Ermeni k›r›m› meselesi ve tüm dünyay› aldatmak için ya-
rat›lan bu kin ve h›rs ürünü propagandalar›n niteliği hakk›nda B. NÜFUS TARTIŞMALARI
uygarl›k ve insanl›k dünyas›n›n bir kere daha ayd›nlat›lmas› ve
bu suretle haks›zl›ğa uğram›ş Türk ulusunun iğrenç ve alçak- a. Yer Değiştirmeye Tabi Tutulan Ermeni Nüfusu
ça bir suçlamadan ar›nd›r›lmas›. (7 Mart 1920) Soyk›r›m iddi- Yer değiştirme uygulamas› s›ras›nda çeşitli yollardan göç
as›na net bir cevapt›r bu ifadeler. ettirilen Ermenilerin ayr›ld›klar› ve vard›klar› yerlerdeki say›la-
III.BÖLÜM: OSMANLI ERMENİ İLİŞKİLERİ VE SOYKI- r› devaml› şekilde kontrol edilmiştir. 9 Haziran 1915’ten 8 Şu-
RIM OLARAK NİTELENEN TEHCİR HAREKETİNİN GER- bat 1916 tarihine kadar Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden yeni
ÇEK NEDEN VE BOYUTLARI yerleşim bölgelerine taş›nan ve yerlerinde b›rak›lan Ermeni

A. TEHCİR NEDİR? 47 Halaçoğlu, Prof. Dr. Yusuf; Ermeni Tehcirine Dair Gerçekler (1915), TTK Yayını, An-
kara 2001, s. 76
Tehcir, Arapça as›ll› bir kelime olup, sözlük anlam› olarak
48 Halaçoğlu, Prof. Dr. Yusuf; Ermeni Tehcirine Dair Gerçekler (1915), TTK Yayını, An-
“bir yerden başka bir yere göç ettirmek, yer değiştirmek, hicret
kara 2001.
ettirmek” ve “zorla göç ettirme” anlamlar›n› taş›r; ancak bir

-54- -55-
nüfusun ne kadar olduğu47, Osmanl› Arşivi’nin ilgili tasniflerin- Diğer taraftan Göçmen ve Aşiretleri Yerleştirme Müdürü
deki belgelerden şu şekilde derlenmiştir:48 Şükrü Bey’in 18 Ekim 1915 tarihinde Halep’ten gönderdiği
Bölge Sevk Edilen Kalan telgrafta, Halep’e sevk edilen Ermenilerin tahminen 100.000
civar›nda olduğu bildirilmektedir.49
Adana 14.000 15-16.000
Ankara (Merkez) 21.236 733 Bu arada Musul ve Zor çevresine gönderilmek üzere 18
Ayd›n 250 - Eylül 1915 tarihi itibariyle Diyarbak›r’da 120.000, 28 Eylül
Birecik 1.200 - 1915 tarihi itibariyle de Cizre’de 136.084 Ermeni nüfusun top-
Diyarbak›r 20.000 - land›ğ› kay›tlardan anlaş›lmaktad›r.50 Şükrü Bey’in 3 Kas›m
1915 tarihinde Nizip’ten çektiği bir şifre telgrafta ise, taş›man›n
Dörtyol 9.000 -
gayet düzenli bir şekilde devam ettiği ifade edilmektedir.51
Erzurum 5.500 -
Eskişehir 7.000 - Yukar›da verilen listede yer değiştiren nüfus içinde yer
Giresun 328 - al›p da henüz taş›nmam›ş olduğu belirtilen kalan nüfustan
Görele 250 - Adana’dakiler, daha sonra yeni yerleşim bölgelerine taş›nm›ş-
Halep 26.064 - lard›r.52 Buna göre sevk edilen nüfus toplam 438.758, Ha-
lep’tekilerle birlikte iskan sahas›na varan nüfus ise tahmini ra-
Haymana 60 - kam olarak 382.148’dir.
İzmir 256 -
İzmit 58.000 - b.Savaş Öncesinde Ermeni Nüfusu Hakk›nda Değer-
Kal’ac›k 257 - lendirmeler53
Karahisar› sahib 5.769 2.222 Ermeni komitac›lar ve bugünkü destekçileri taraf›ndan,
Kayseri 45.036 4.911 günümüzde en çok istismar edilen konu Ermeni nüfusunun
Keskin 1.169 - tehcir öncesi ve sonras›ndaki durumudur. Savaş döneminde
K›rşehir 747 - tutulan kay›tlar, resmi rakamlar, kilise kay›tlar›, yabanc› mis-
Konya 1.900 - yonlar›n raporlar›nda yer alan nüfus bilgileri ve diğer belgele-
Kütahya 1.400 - re rağmen sürekli olarak o günkü gerçek nüfusun asgari üç ka-
t› bir rakam gösterilerek soyk›r›m iddialar›na dayanak aran-
Mamuretülaziz 51.000 4.000 maktad›r. Verilen rakamlardan baz›lar›, dünya genelinde bu-
Maraş 8.845 - gün yaşayan toplam Ermeni nüfusunu bile birkaç kat aşmak-
Nall›han 479 - tad›r. Bu nedenle, nüfus bilgilerini veren ciddi kaynaklar karş›-
Ordu 36 - laşt›rmal› olarak müteakip maddelerde değerlendirilmiştir. Os-
Perşembe 390 - manl› Devletinde yaşayan Ermenilerin nüfusuna ilişkin çok de-
Sivas 136.084 6.055
Sungurlu 576 - 49 DH. EUM. 2. Şube, Nr.68/80 (Ek-XXVIII).
Sürmene 290 - 50 DH. EUM. 2. Şube, Nr.68/71 (Ek-XXIX); 2. Şube, Nr.68/84.
Tirebolu 45 - 51 DH. EUM. 2. Şube, Nr.68/101.
Trabzon 3.400 - 52 Haleb’e Gelenlerin 100 Bin Civarında Olduğu Bildirilmesine Karşılık (Bkz. DH.
Ulubey 30 - EUM. 2. Şube, Nr.68/80) Buraya Gelen Nüfus 100.000 Olarak Alınmıştır.
Yozgat 10.916 - 53 Halaçoğlu, Prof. Dr. Yusuf; Ermeni Tehcirine Dair Gerçekler (1915), Ttk Yayını, An-
TOPLAM 422.758 32.766 kara 2001.

-56- -57-
ğişik iddialar mevcuttur. Bunlar› aşağ›daki şekilde aç›klayabi- c.Osmanl› Devleti Resmi Belgelerine Göre Ermeni
liriz: Nüfusu
Ermeniler ve Diğer Yabanc› Kaynaklara Göre Osmanl› Yabanc›lar Osmanl› belgelerini görmezden gelmeye ça-
Devleti’nde Ermeni Nüfusu: l›şmaktad›r. Ancak, bu konudaki en güvenilir rakamlar›n resmi
1917 İngiliz Salnamesine göre; 1.056.000 belgelerde olduğu kesindir. Son zamanlarda olduğu gibi tehcir
öncesi Ermeni nüfusun olduğundan 4, hatta 5 kat fazla göste-
Patrik Ormanyan’a göre; 1.579.000 rildiği olmuştur. Örneğin 1878 Berlin Kongresi’nde Bağ›ms›z
Kevork Aslan’›n “Ermenistan ve Ermeniler isimli kitab›nda Ermenistan isteyen Ermeniler, Doğu Anadolu illerinde
Anadolu’da 920.000, 3.000.000 Ermeni olduğunu savunmuşlar ancak Berlin Anlaş-
Kilikya (Adana, Sis, Maraş Bölgesi) 180.000,Osmanl›lar›n mas›nda H›ristiyanlardan vergi al›nmas› hükme bağlan›nca,
diğer bölgelerinde 700.000, olmak üzere toplam 1.800.000 bu say›y› Osmanl› Hükümetinin belirlediği say›n›n alt›na indir-
mişlerdir.
Alman Papas Johannes Lepsius’a göre; 1.600.000
Osmanl› Devletinde İstatistik Genel Müdürlüğü 1892 y›-
Cuinet’e göre; 1.045.018 l›nda kurulmuştur. Genel Müdürlük görevini 1892 y›l›nda Nuri
Frans›z Sar› Kitab›na göre; 1.475.011 Bey, 1892-1897 y›llar› aras›nda Fethi FRANCO adl› bir Muse-
vi, 1897-1903 y›llar› aras›nda M›g›rd›ç ŞINABYAN isimli bir
Basmac›yan’a göre: 2.280.000
Ermeni, 1903-1908 y›llar› aras›nda Robert isimli bir Amerikal›,
Patrik Nerses Varjabedyan’a göre; 1.150.000 1908-1914 y›llar› aras›nda Mehmet BEHİÇ Bey yapm›şt›r. Gö-
Ermeni Patrikhanesi’nin rakamlar›n› esas alan Marcel Le- rüldüğü gibi Ermeni meselesini siyasi alana taş›yan önemli
art’a göre 2,560,000 olaylar›n cereyan ettiği dönemde, Osmanl› nüfus bilgileri ya-
banc›lar›n kontrolü alt›ndad›r. Buradan hareketle, bugüne ka-
Ermeni tarihçi Basmaciyan’a göre 2,380,000 dar aksi bir belge ve kanaat olmad›ğ›na göre Osmanl› nüfus
Paris Bar›ş Konferans›’na kat›lan Ermeni Heyetine göre bilgilerine itibar edilmesi gerekmektedir.
2,250,000
1893 Nüfus say›m›na göre Ermeni nüfusu 1.001.465’tir.
Ermeni tarihçi Kevork Aslan’a göre 1,800,000
1906 Nüfus say›m›na göre Ermeni nüfusu 1.120.748’dir.
Frans›z San Kitab›na göre 1,555,000
1914 Nüfus istatistiğine göre Ermeni nüfusu 1.221.850’dir. 54
Encyclopedia Britannica’ya göre 1,500,000
Her üç grup veri kaynağ› değerlendirildiğinde, gerek Os-
Ludovic de Constenson’a göre 1,400,000 manl›, gerek Ermeni ve yabanc› istatistikler, I. Dünya Savaş›
H.F.B. Lynch’e göre 1,345,000 döneminde yaşayan Ermenilerin nüfusunun 1.250.000 civa-
r›nda olduğunu ortaya koymaktad›r.
Revue de Paris’e göre 1,300,000
1893 Osmanl› istatistikkrine göre 1,001,465 Bunlar›n Yekün Teşkil Ettiği İller Ve Dağ›l›m› İse Şu Şe-
kildedir:
1906 Osmanl› istatistiklerine göre 1,120,748
54 Halaçoğlu, Prof. Dr. Yusuf; Ermeni Tehcirine Dair Gerçekler (1915), Ttk Yayını, An-
1. Dünya Savaş›’ndan hemen önceki Osmanl› istatistikle-
rine göre 1,295,000 kara 2001

-58- -59-
Vilayetin İsmi Toplam Nüfus Ermeni Nüfus ettirilenler ise, araşt›r›larak o s›rada bulunduklar› şehirlere yer-
Erzurum 645,702 134,967 leştirilmişlerdir.61 Fakat, göç d›ş› tutulanlardan, zararl› eylem-
Bitlis 398,625 131,390 leri görülenler; ister Katolik, ister Protestan olsun yeni yerleşim
Van 430,000 80,798 bölgelerine sevk edilmişlerdir.62
Elaziz 578,814 69,718
Diyarbak›r 471 ,462 79,129 15 Ağustos 1915’de illere gönderilen şifre telgrafla, Os-
Sivas 1,086,015 170,433 manl› ordusunda subay ve sağl›k s›n›flar›nda hizmet gören Er-
Adana 403,539 97,450 meniler ve aileleri bulunduklar› yerlerde b›rak›larak göç ettiril-
Trabzon 1,047,700 47,200 memişlerdir.63 Bunun yan› s›ra, merkezdeki ve taşradaki Os-
Toplamda, 811.085 kişidir. Bu iller Ermenilerin nüfus ba- manl› Bankas› şubelerinde, reji idaresinde ve baz› konsolos-
k›m›ndan en iddial› olduklar› yerlerdir. luklarda çal›şan Ermeniler de hükümete bağl› kald›klar› ve iyi
halleri görüldükleri sürece tehcire tabi tutulmam›şlard›r.64
d. Yer Değiştirmeye Tabi Tutulmayan Ermeniler55
Ayr›ca, yetim çocuklar ve dul kad›nlar da göç ettirilmeye-
Yer değiştirme karar› bütün Ermenilere uygulanmam›şt›r. rek, yetimhanelerde ve köylerde koruma alt›na al›nm›şlar ve
Başlang›çta baz› bölgelerde (Urfa’da Germiş ve Birecik, Erzu- kendilerine maddi yard›mda bulunulmuştur.65 Yer değiştirme
rum, Ayd›n, Trabzon, Edirne, Canik, Çanakkale, Adapazar›, s›ras›nda yetim kalan çocuklar da Sivas’a gönderilerek orada-
Halep, Bolu, Kastamonu, Tekirdağ, Konya ve Karahisar-› sa- ki yetimhanelere yerleştirilmişlerdir.66 Korunmaya muhtaç Er-
hip) yaşayan Ermenilerin bir bölümü göç d›ş›nda b›rak›lm›şlar-
meni aileler hakk›nda 30 Nisan 1916’da genel bir emir yay›n-
d›r.56 Fakat, daha sonra bunlar›n da çeşitli şiddet olaylar›na
kar›şt›klar› görülünce büyük bir k›sm› göç ettirilmişlerdir.57 lanm›şt›r.
Hasta ve âmâlar yer değiştirmeye tabi tutulmad›klar› gibi, Ka- Bununla, erkekleri göç ettirilen veya askerde bulunan
tolik ve Protestan mezhebinden olanlar, asker ve aileleriyle, kimsesiz ve velisiz aileler, Ermeni ve yabanc› bulunmayan köy
memurlar, tüccarlar, baz› amele ve ustalar da göç ettirilme- ve kasabalara yerleştirilmiş, g›da ihtiyaçlar› Göçmen Ödene-
mişlerdir. Nitekim illere gönderilen telgraflarda, hasta, âmâ, ği’nden verilmiştir. 12 yaş›na kadar olan çocuklar, bölgelerin-
sakat ve yaşl›lar›n sevk edilmemeleri ve şehir merkezlerine
yerleştirilmeleri istenmiştir.58 deki yetimhanelerin yeterli olmad›ğ› yerlerde, zengin müslü-
man ailelerin yan›na verilerek yetişmeleri ve eğitimleri sağlan-
2 Ağustos 1915 ve 15 Ağustos 1915 tarihinde ilgili illere m›şt›r. Hali vakti yerinde olmayan müslüman ailelerine Göç-
gönderilen telgraflarla Katolik ve Protestan mezhebinde bulu- men Ödeneği’nden çocuklar›n g›da masraf› olarak 30 kuruş
nan Ermenilerin göç ettirilmemesi ve bulunduklar› şehirlere
yerleştirilerek nüfus say›lar›n›n bildirilmesi emredilmiştir.59 Bu 61 Bu Hususta 13 Eylül 1331/26 Eylül 1915’de Sivas (Şifre Kalemi., Nr. 56/176), Ma-
gibiler, il içinde şehirlere yerleştirilmişlerdir.60 Yanl›şl›kla göç
muretülaziz Ve Diyarbekir Vilayetlerine (Şifre Kalemi., Nr. 56/172); 1 Teşrinisâni
1331/14 Kasım 1915’de Konya (Şifre Kalemi., Nr. 58/2) Ve Ankara Vilayetlerine (Şifre
55 Halaçoğlu, Prof. Dr. Yusuf; Ermeni Tehcirine Dair Gerçekler (1915), Ttk Yayını, An- Kalemi., Nr. 58/159) Telgrafla Emirler Gönderilmiştir.
kara 2001. 62 Ağustos 1331/2 Eylül 1915 Tarihinde Adana Vilayetine Bu Yolda Bir Telgraf Gönde-
56 Şifre Kalemi., Nr. 54-A/155; Nr. 56/114; Nr. 56/225; Nr. 56/226; Nr. 57/89; Nr. rilmiştir (Şifre Kalemi., Nr. 55-A/23).
57/177; Nr. 59/218. 63 Şifre Kalemi., Nr. 55/18.
57 Şifre Kalemi., Nr. 54-A/271; Nr. 54-A/272 (22 Temmuz 1331/4 Ağustos 1915). 64 Şifre Kalemi., Nr. 56/36 (3 Eylül 1331/16 Eylül 1915); Nr. 56/243 (17 Eylül 1331/30
58 Şifre Kalemi., Nr. 56/27; Nr. 67/186. Eylül 1915); Nr. 56/360 (28 Eylül 1331/11 Ekim 1915).
59 Şifre Kalemi., Nr. 54-A/251; Nr. 55/20. 65 Şifre Kalemi., Nr. 54/411; Nr. 54/450; Nr. 54-A/325.
60 Şifre Kalemi., Nr. 56/112 (6 Eylül 1331/19 Eylül 1915, Konya Vilayetine). 66 Şifre Kalemi., Nr. 61/ 18-20.

-60- -61-
ödenmiştir. Genç ve dul kad›nlar›n kendi r›zalar›yla, müslü- kalm›şlard›r. Bu yaln›zl›klar› s›ras›nda da oradaki nüfusa akla
man erkeklerle evlenmelerine izin verilmiştir.67 gelmedik zulümler uygulam›şlard›r.
C. TEHCİR UYGULAMASI SIRASINDA MEYDANA GE- a.Osmanl›’y› Tehcire Zorlayan Sebep Ve Şartlar
LEN ÖLÜMLERİN “SOYKIRIM” OLARAK NİTELENDİRİLİP 1880 y›l›nda Ermeni H›ncak Komitesi, Erzurum, Van, Ela-
NİTELENDİRİLEMEYECEĞİ SORUNU ziz, Diyarbak›r, Bitlis ve Sivas› kapsayan bölgede hayali bir Er-
Osmanl› devletinden ayr›lan diğer unsurlar›n hepsi, Os- menistan devleti kurduğunu aç›klam›şt›. Bu günün idari taksi-
manl› idaresi alt›na girmeden önce de bir devlet yap›s›na sa- mat›na göre, Erzincan, Ağr›, Muş Siirt, Hakkari, Bingöl, Malat-
hip olmakla kendi bağ›ms›zl›k mücadelelerini vermişler ve bu ya, Amasya, Tokat, Giresun, Ordu, Trabzon da bu hayali Er-
konudaki kay›plar›na da raz› olmuşlard›r. meni devletinin s›n›rlar› içerisine almaktad›r. Ruslar›n tam da
bu illeri işgal ederek Ermeni çetelerine tesliminin tesadüfi ol-
Balkan savaşlar›, yemen isyan› gibi hareketler s›ras›nda mad›ğ›n› böylece görmüş oluyoruz. ABD de yay›mlanan
yine birçok insan›n hayat›n› kaybettiği bilinen gerçeklerdendir. Gochnak adl› Ermeni gazetesi, 24 May›s 1915 tarihli nüsha-
Tarihi kay›tlara göre Balkan savaş›nda, 1.450.000 Türk, Arna- s›nda, Vanda sadece 1.500 Türk kald›ğ›n› müjdelemekteydi.
vut ve Pomak Müslüman› ölmüştür. 410.000 kişi de sald›rgan Çar 2. Nikola Ermeni devrimci komitesine bir telgraf çekerek,
ordular›n önünden kaçarak Anadolu’ya sürgün gelmişlerdir. Ruslara hizmetlerinden dolay› teşekkür etmiş ve Ermenilerin
1877 Osmanl› Rus Harbinde gelenlerle birlikte bu say› kurtuluşunun ancak, Anadolu’da, Osmanl›dan bağ›ms›z bir Er-
1.400.000 e ulaşm›şt›r. Araplar, Yunanl›lar, Bulgarlar, S›rplar, meni devleti kurulmas›yla sağlanabileceğini ifade etmiştir.
Arnavutlar, Macarlar vel has›l hiçbir millet, bağ›ms›zl›k müca-
delesi s›ras›ndaki kay›plar› ne olursa olsun soy k›r›m yap›ld›ğ› Bu şartlarda Osmanl› devletinin cepheyi güvenceye al-
yönünde bir iddia ortaya atmam›şlard›r. Bu mücadeleler, Mil- maktan başka bir seçeneği bulunmad›ğ›ndan, o yöne gitmeye
letler Cemiyeti’nin benimsediği Wilson Prensiplerinin bir sonu- mecbur kalm›şt›r.
cu ve Emperyalist ülkelerin menfaatlerinin gereği idi. Mesela Bağ›ms›zl›k mücadelelerinde galip gelemeyince, bu defa
basit bir örnek vermek gerekirse, Eğer Ermeniler ayaklanma- kendilerinin iç az›nl›k olduklar›n› ve soyk›r›ma uğrad›klar›n› id-
lar›nda başar›l› olup, doğu Anadolu’da bir devlet kurmay› ba- dia etmekle kamu oyu oluşturma gayreti içerisine girmişlerdir.
şarsalard›, İngilizler Irakta kal›c› olacaklard›. Yine petrol yatak- Bu propaganda faaliyetleri sonunda, hem milliyetçi duygular›-
lar›na hakim olma düşüncesi de bu k›şk›rtmalar› tetiklemiştir. n›n diri tutulmas› sağlanmakta, hem de olas› bir kargaşada id-
dia ettikleri topraklar›n kendilerine bihakk›n verilmesini sağla-
Ayn› mücadeleyi Ermeniler de başka milletlerin desteğiy- may› amaçlamaktad›rlar. Bundan hiçbir zaman b›kmayacakla-
le başlatm›şlar, ancak daha sonra yaln›z b›rak›ld›klar› için mu- r›ndan emin olabilirsiniz. Yukar›da izah olunduğu üzere, bir
vaffak olamam›şlard›r. Diğerlerinden farkl› olarak Ermenilerin olay›n soyk›r›m olarak nitelendirilebilmesi için, hedef toplulu-
hareketini ayaklanma olarak isimlendirmek gerekecektir. Zira ğun ortadan kald›r›lmas› amac›yla, bilinçli, programl› ve örgüt-
bağ›ms›zl›k mücadelesi olarak adland›rmak için gereken ko- lü bir hareketin ortaya konulmas› gerekir. Öncelikle belirtmek
şullar yoktur. Çünkü Rusya’da gerçekleştirilen Bolşevik ihtilali gerekirse, Osmanl› Devletinin münhas›ran Ermenilerden kur-
sonras›nda Rus ordusu doğudan çekilince Ermeniler yaln›z tulmak, onlar› tümden yok etmek gibi bir amac› hiçbir zaman
olmam›şt›r. Öncelikle Soyk›r›m Yasağ› sözleşmesine göre, bir
67 Bu Emir Adana, Erzurum, Edirne, Halep, Hüdavendigâr, Sivas, Diyarbekir, Mamu- grubun siyasi bir amac›n›n bulunmas›, onun etnik veya dini te-
retülaziz, Konya, Kastamonu, Trabzon Vilayetleriyle, İzmit, Canik, Eskişehir, Karahi- mele dayal› bir topluluk olmas› vasf›n› sona erdirmektedir. Ay-
sar-I Sahib, Maraş, Urfa, Kayseri, Niğde Mutasarrıflıklarına (Şifre Kalemi., Nr. 63/147) r›ca bir grup siyasi amaç etraf›nda, bir de siyasi mücadeleye
Ve 17 Mayıs 1332/30 Mayıs 1916’da Da Ankara Vilayetine (Şifre Kalemi., Nr. 64/162) girmesi durumunda art›k ona karş› yap›lan işlemler zaten soy-
Gönderilmiştir.
k›r›m olmamakta, olsa olsa savaş suçu say›labilmektedir.

-62- -63-
Ermenilere karş› Osmanl› İmparatorluğu döneminde, ge- Osmanl› hükümetinin bu gayretleri belgeleriyle sabittir.
rek devlet idaresi ve gerekse ayd›nlar taraf›ndan olgunlaşt›r›- Fakat daha savaş başlamadan önce her türlü isyan haz›rl›ğ›-
lan, ermeni nefreti düşüncesi hiçbir zaman olmam›şt›r. Tam na girişmiş olan Ermeniler, savaş başlar başlamaz toplu bir is-
aksine birçok Ermeni Bakanl›k düzeyine kadar yükselmiş, pa- yana yönelmemişlerdir. Ermenilerin eylemleri, Osmanl› ordu-
dişahlar›n özel iltifat›na lay›k olmuşlard›r. Mesela Almanya’da, lar› cephede savaş›rken, “Ermeni bağ›ms›zl›ğ› için, müttefik
Yahudilere karş› soyk›r›m uygulanmadan önce, Hitler ve say›- davas›na hizmet gayesiyle” haz›rlanan plâna uygun yürütül-
s›z Alman yazar taraf›ndan, üstün Alman ›rk›ndan bahsedile- müştür. Ancak, Ermeni çetelerinin cephe gerisindeki faaliyet-
rek Yahudiler aşağ›lanmakta, onlara karş› nefret tohumlar› lerinin, devletler hukukuna göre “h›yanet” say›ld›ğ› gerçeği
at›lmaktad›r. Avrupa’da tarih boyunca, Hz. İsa’y› öldürmüş ol- göz ard› edilmiştir.
malar› nedeniyle Yahudilerin lanetli bir kavim olduklar› öne sü-
rülmekte, sel, deprem gibi her doğal afet sonras›nda Yahudi- Ermeni isyanlar› özellikle Doğu Anadolu’dan başlayarak
ler sald›r› hedefi olmuşlard›r. diğer bölgelere yay›lm›şt›r. Erzurum ve çevresinde Rus işgali-
nin genişlemesiyle Ermeniler, bir Alman generalinin ifadesiyle,
Osmanl›da ise Anti-Ermenizm hiçbir zaman olmam›şt›r. “Bu bölgedeki Müslüman halk› silip süpürmeye başlam›ş-
Hatta Osmanl› Devleti, o kadar hassas davranm›şt›r ki, İstan- lar”d›r.
bul dahil birçok bat› ilindeki Ermenilere dokunmam›ş, onlar›n
yerlerini değiştirtmemiştir. Yine Protestan ve Katolik Ermenile- Ermeni çetelerinin bu tür zulüm ve eylemleri sürerken, gü-
rin de yerleri değişmemiş, onlar tehcir uygulamas›na kat›lma- venlik kuvvetleri taraf›ndan Ermenilerin yaşad›klar› bölgelerde
m›şlard›r. Sadece, Rusya ile dindaş durumdaki Ortodoks ve yap›lan aramalarda pek çok silâh ve cephane ele geçirilmiştir.
Grogeryan Ermenileri bu uygulaman›n kapsam›na dahil edil- Art›k devletin varl›ğ›n› ağ›r bir şekilde tehdit eden bu duruma,
miştir. Bunun sebebi de doğu cephesinin güvenceye al›nma- biraz daha hoşgörü gösterildiğinde, devletin telafisi mümkün
s›ndan başka bir şey değildir. olmayan sonuçlara sürükleneceğini göstermekteydi.
Bu olaylar zinciri ve doğurduğu şartlar tehcir karar›n›n se- Osmanl› devletinin savaşa girmesinden ve özellikle Kaf-
beplerini aç›kça ortaya koymaktad›r. Yani tehcir karar› asla, kas Cephesindeki bozgundan sonra, Ermenilerin Müslüman
Ermenileri toptan ortadan kald›rma amac›na yönelik uygulama halka karş› bask›lar›, askerden firarlar›, asker ve jandarmaya
değildir. Bu yönüyle tehcir karar›n› ermeni soy k›r›m› olarak ni- sald›r›lar›, silahl› ve mühimmatla yakalanmalar›, Frans›zca,
telendirmenin uluslararas› hukukla bağdaş›r bir taraf› bulun- Rusça ve Ermenice şifreli yaz›şmalar›n ele geçirilmesi gibi ge-
mamaktad›r. lişmeler, ülke çap›nda bir kar›ş›kl›k ç›karacaklar›n› gösteren
en önemli kan›tlar olmuştur.
b. Yer Değiştirme Kanunu Ve Uygulamas›
Osmanl› hükümeti, isyan ve katliamlara karş› güvenlik
Ermeni isyanlar› ve katliamlar› karş›s›nda Osmanl› Hükü- tedbirleri almakla beraber, “Yer Değiştirme Kanunu”ndan ön-
meti, öncelikle bölgesel tedbirlere başvurmuş ve olaylar› ye- ce de, bu tedbirlerin yeterli olmad›ğ› durumlarda Ermenileri
rinde bast›rmay› ve savunma durumunda kalmay› tercih et- başka yerlere yerleştirme yoluna gitmiştir. Ancak bu uygula-
miştir. Ermenilerin silahlar›yla firarlar›na, dini liderlerinin isyan- man›n genelleştirilmesi fikrini doğuran olay, Van Ermenilerinin
lardaki büyük rollerine rağmen, Hükümet bu isyanlar› münferit isyan› olmuştur. Çevredeki Ermenilerin, Osmanl› devletinin
baz› teşebbüsler şeklinde kabul etmeyi uygun bulmuştur. Ay- savaşa girdiği tarihlerde Van’da topland›klar› ve silahlanarak
n› zamanda başta Ermeni Patriği ve Ermeni milletvekilleri ol- Ruslar›n iyice yaklaşmas›n› bekledikleri resmi belgelere yan-
mak üzere, komitelere ve Ermeni cemaatinin önde gelenlerine s›m›şt›r.
yeni kar›ş›kl›klar ç›kmas› durumunda “ülke savunmas›n› sağ-
lamak amac›yla sert önlemler almak zorunda kal›nacağ›” an- Ermenilerin başlatt›klar› isyanlar, -katliamlar ve tahriplerin
lat›lm›şt›r. d›ş›nda- Ruslar›n bir ay içinde Van, Malazgirt ve Bitlis’i işgali

-64- -65-
ile sonuçlanm›şt›r. Van örneği, Türk ordusunun daima arka- c.Yer Değiştirme (Tehcir) Kanunu
dan vurulacağ›n› ve ihanete uğrayacağ›n› göstermiştir. Bu du-
Osmanl› hükümeti, yer değiştirme uygulamas›n› o günün
rumda hükümet, ülkenin çeşitli bölgelerinde yaşayan baz› Erme-
şartlar›nda bir kanuna dayand›rm›şt›r. Keyfi bir uygulama de-
nilerin, “yer değiştirmelerine” karar vermek zorunda kalm›şt›r. ğildir. Dört maddelik kanun, “savaş halinde devlet yönetimi-
İtilaf Devletleri ve Rusya ile birlik olan Ermenilerin başlat- ne karş› gelenler için askeri birliklerce al›nacak tedbirleri”
t›klar› isyan ve katliamlar, savaş›n kaderini etkileyecek nokta- içermektedir. Kanunun ç›k›ş süreci şöyledir: İçişleri Bakanl›ğ›
ya ulaş›nca, Başkomutan Vekili Enver Paşa duruma bir çare isyanc› Ermenilere karş› tutuklama gibi baz› önlemleri al›rken,
bulmak amac›yla, 2 May›s 1915’te İçişleri Bakan› Talat Pa- 24 May›s 1915’te ortak bir bildiri yay›nlayan Rusya, Fransa ve
şa’ya bir yaz› göndererek, “Van bölgesindeki isyanlar›n› sür- İngiltere hükümetleri, bir aydan beri, “Ermenistan” diye adlan-
dürmek için daima toplu ve haz›r bir halde bulunan Ermenile- d›rd›klar› Doğu ve Güney-Doğu Anadolu’da Ermenilerin öldü-
rin, isyan ç›karamayacak şekilde dağ›t›lmalar› gerektiğini” bil- rüldüklerini ileri sürmüşler ve olaylardan Osmanl› hükümetini
dirmiştir. sorumlu tutacaklar›n› aç›klam›şlard›r.

Bunun üzerine Talat Paşa, 23 May›s 1915’te, 4. Ordu Ko- Konunun bu şekilde uluslararas› bir boyut kazanmas›
mutanl›ğ›na bir şifre göndererek, “Erzurum, Van ve Bitlis vilâ- üzerine Talat Paşa, yer değiştirme uygulamas› hakk›nda ha-
yetlerinden ç›kar›lan Ermenilerin, Musul vilâyetinin Güney k›s- z›rlad›ğ› bir yaz›y› 26 May›s 1915 günü Başvekalet’e (Başba-
m›, Zor sancağ› ve Merkez hariç olmak üzere Urfa sancağ›na; kanl›ğa) göndermiştir. Yaz›da, Ermenilerin isyan ve katliamla-
r›na dikkat çekildikten sonra, savaş bölgelerindeki Ermenilerin
Adana, Halep, Maraş civar›ndan ç›kar›lan Ermenilerinse Suri-
başka bölgelere nakline karar verildiği anlat›lm›şt›r. Bu durum,
ye vilâyetinin Doğu k›sm› ile Halep vilâyetinin Doğu ve Güney-
Başbakanl›k taraf›ndan derhal Meclis gündemine getirilmiştir.
doğusu’na sevk ve iskân edilmelerini” istemiştir. Sevk işlemle-
rini takip etmek üzere Adana, Halep ve Maraş bölgesine mül- Başbakanl›k, devletin güvenliği için başlat›lan yer değiş-
kiye müfettişleri tayin edilmiştir. tirme uygulamas›n›n yerinde olduğunu belirtilerek, bunun bir
usul ve kurala bağlanmas›n›n zorunluluğunu dile getirmiştir.
Yer değiştirmeyi zorunlu k›lan; Birinci Dünya Savaş›’nda Meclis, ayn› tarihte uygulamay› kabul eden bir karar alm›şt›r.
ele geçirdikleri yerlerin kendilerine verileceği ve bağ›ms›z bir Böylece 27 May›s 1915’te Meclis’ten ç›kan “Yer Değiştirme
Ermenistan kurulacağ› gibi hayallere kanan Ermenilerin, va- Kanunu”, 1 Haziran 1915 günü dönemin Resmi Gazetesi Tak-
tandaş› bulunduklar› Osmanl› devletini arkadan vurmalar› ve vim-i Vekâyi’de yay›mlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanunun;
isyanlar›d›r. Kafkas ve İran cephelerinin güvenlik hatt›n› oluş-
turan bölgelerdeki Ermenilerin yerlerinin değiştirilmesi, onlar› 1. maddesinde “Devlet güçlerine ve kurulu düzene
imha etmek değil, devlet güvenliğini sağlamak, onlar› korumak karş› muhalefet, silahla tecavüz ve mukavemet görülürse
amac›n› gütmüştür ve dünyan›n en başar›l› yer değiştirme uy- şiddetle karş› konulmas› ve imha edilmesi”,
gulamas›d›r. 2. maddesinde “Silahl› güçlere yönelik casusluk ve
Yer değiştirme uygulamas› nedense bu gözle görülmek ihanetleri tespit edilen köy ve kasabalar›n başka bölgele-
istenmemekte, Ermenistan ve Ermeni diasporas› Osmanl› re yerleştirilmesi”,
aleyhine olumsuz, yalan ve iftiralarla dolu propagandalar yap- 3. maddesinde kanunun yürürlüğe giriş tarihi ve
maktad›r. Halbuki, tarihi gerçek şudur: yer değiştirme karar› ile
Osmanl› Devleti, Ermenileri yok olmaktan kurtarm›ş ve eşine 4. maddesinde de kanunun uygulamas›ndan sorumlu
olanlar belirtilmektedir.
az rastlan›r bir şekilde korumuştur. Bugün Ermeni milleti varl›-
ğ›n› devam ettiriyorsa, bu Osmanl›lar›n iyi niyeti ve başar›s› Görüldüğü üzere kanun; tamamen devleti ve kamu düze-
sayesindedir. nini korumaya yönelik, şiddete karş› bir yetki kanunudur. En

-66- -67-
önemli özelliği ise; “kanun metninde herhangi bir etnik grup, götürecekler veya bunlar sonra kendilerine ulaşt›r›lacak, taş›n-
zümrenin zikredilmemiş veya ima edilmemiş” olmas›d›r. Ka- maz mallar› ise aç›k att›rma ile sat›lacak ve bedelleri kendile-
nun kapsam›na giren Müslüman, Rum ve Ermeni as›ll› Os- rine ödenecektir. Bu esaslar içinde göç ettirilen Ermeni kafile-
manl› vatandaşlar› yerlerinden başka yerlere sevk edilerek gö- leri, yerleştirilecekleri yerlere gönderilmek üzere, yol kavşakla-
çe tabi tutulmuştur. Başbakanl›k taraf›ndan 30 May›s 1915’te r› üzerinde bulunan Konya, Diyarbak›r, Cizre, Birecik ve Halep
İçişleri, Harbiye ve Maliye Nezâretlerine (Bakanl›klar›na) gön- gibi belirli merkezlerde toplanm›şlard›r.
derilen bir yaz›da, göçün nas›l uygulanacağ› ayr›nt›l› şekilde
anlat›lm›ş ve şöyle denilmiştir:68 “Göç ettirilenler, kendilerine Kafilelerin sevk edildikleri güzergâhlar, göçmenlerin zor-
tahsis edilen bölgelere can ve mal emniyetleri sağlanarak ra- luklarla karş›laşmamalar› ve güvenlikleri için mümkün olduğu
hat bir şekilde nakledileceklerdir. Yeni evlerine yerleşene ka- kadar kendilerine yak›n yollardan seçilmiştir. Güzergâhlar›n
dar iaşeleri Göçmen Ödeneği’nden karş›lanacakt›r; eski malî seçiminde tren yollar› ve “şahtur” denilen nehir kay›klar›n›n
durumlar›na uygun olarak kendilerine emlâk ve arazî verile- bulunduğu yerler tercih edilmiştir.
cektir; muhtaç olanlar için hükümet taraf›ndan konut inşa edi- Bir yandan Birinci Dünya Savaş›’n›n sürmesine rağmen,
lecek; çiftçi ve ziraat erbab›na tohumluk, alet ve edevat temin yer değiştirmenin düzenli bir şekilde yürümesi ve kafilelerin
edilecektir; geride b›rakt›klar› taş›n›r mallar›, kendilerine ulaş- herhangi bir zarara uğramamas› için azami dikkat gösterilmiş-
t›r›lacak; taş›nmaz mallar› tespit edilecek ve k›ymetleri belir- tir. Nitekim, Amerika’n›n Mersin Konsolosu Edward Natan, 30
lendikten sonra, paralar› kendilerine ödenecektir; göçmenlerin Ağustos 1915’te Büyükelçi Morgenthau’ya gönderdiği rapor-
ihtisaslar› d›ş›nda kalan zeytinlik, dutluk, bağ ve portakall›klar- da, “Tarsus’tan Adana’ya kadar bütün hat güzergâh›n›n Erme-
la, dükkân, han, fabrika ve depo gibi gelir getiren yerleri aç›k nilerle dolu olduğunu; kalabal›k yüzünden birtak›m s›k›nt›lar›n
artt›rma ile sat›lacak veya kiraya verilecek ve bedelleri sahip- olmas›na rağmen Hükümetin bu işi son derece intizaml› bir şe-
lerine ödenmek üzere mal sand›klar›nca emanete kaydedile-
kilde idare ettiğini; şiddete ve düzensizliğe yer vermediğini;
cektir; bütün bu konular özel komisyonlarca yürütülecek ve bu
göçmenlere yeteri kadar bilet sağlad›ğ›n›; muhtaç olanlara
hususta ayr›nt›l› bir tâlimatnâme haz›rlanacakt›r.”
yard›mda bulunduğunu” belirtmiştir.69
d. Yer Değiştirme S›ras›ndaki Uygulamalar
Eğer Osmanl› hükümeti bir grup insan› yok etme maksa-
Kanuna göre haz›rlanan uygulama emri ile yer değiştir- d›yla bu uygulamaya girişmiş olsa idi, göç edenlere yolda sağ-
menin nas›l yap›lacağ› tüm ayr›nt›lar› ile belli kurallara bağlan- lanacak imkanlar›, kafilelerin eşk›ya bask›nlar›na karş› korun-
m›şt›r. Bu emirde; menkul ve gayri menkullerin nas›l teslim al›- mas›n›, hastalara yard›m yap›lmas›n›, çocuklar›n korunmas›-
nacağ›, araziler ve üzerindeki mahsulün durumu, bunlar›n n›, geride b›rakt›klar› menkul ve gayrimenkullerin kay›t alt›nda
kayda al›nmas›, göç edenlere s›cak ve etli yemek verilmesi gi- tutulmas›n›, etli yemek verilmesine ilişkin kararlar› uygulama-
bi konulara dahi yer verilmiştir. Uygulama emrinde, menkul ve ya geçirmezdi. İşte bu nedenlerle, yer değiştirme, Ermenileri
gayrimenkulun yok edilmesi ya da insanlar›n öldürülmesi yö- yok etmek değil, devlet güvenliğini sağlamak, onlar› korumak
nünde herhangi bir işaret olmad›ğ› gibi; tam tersine uygulama- amac›n› gütmüştür.
da hata yapanlar›n idam cezas›na kadar uzanan ağ›r cezalar-
la cezaland›r›lacağ› belirtilmektedir. e.Yer Değiştirme S›ras›nda Yap›lan Harcamalar
Yukar›da verilen uygulama emrinden anlaş›ld›ğ› gibi, yer- Yer Değiştirme Kanunu ile yerleri değiştirilen Müslüman,
leri değiştirilenler taş›nabilir mal ve eşyalar›n› beraberlerinde Rum ve Ermeniler ile Anadolu’ya yönelen göç hareketlerine
ilişkin ihtiyaçlar› karş›lamak amac›yla, Göçmen Genel Müdür-
68 Halaçoğlu, Prof. Dr. Yusuf, Ermeni Tehciri Ve Gerçekler (1914-1918), Ttk Yayını,
Ankara 2001, S. S. 70 (Şfr., Nr. 54/315 (Ek-III) 69 Halaçoğlu, Prof. Dr. Yusuf, A.G.E., s70

-68- -69-
lüğü kurulmuş, bu kurum taraf›ndan göçmenlerin, yerleştirme, k›sm› ile Zor ve Urfa sancağ›na; Adana, Halep, Maraş civar›n-
geçim ve diğer sorunlar› çözülmeye çal›ş›lm›şt›r. dan ç›kar›lan Ermeniler ise Suriye’nin doğu k›sm› ile Halep’in
doğu ve güneydoğusuna yerleştirilmişlerdir.
Uygulamaya ait belgelerde hangi il ve ilçelerde hastane
kurulduğu, Ermeni çocuklar›ndan yetim kalanlar için hangi bi- Yeni yerleşim bölgelerinin Bağdat demiryoluna en az 25
nan›n ayr›ld›ğ›na kadar detayl› bilgiler verilmektedir. Yer değiş- km. uzakl›kta kurulmas›na, Ermeni nüfusunun yöredeki Müs-
tirmeye tabi göçmenlerin, sevk, yerleştirme ve geçimlerinin lüman nüfusun yüzde 10’unu geçmemesine ve köylerin 50 ha-
sağlanmas› için 1915 y›l›nda 25 milyon, 1916 y›l› sonuna kadar neden fazla olmamas›na dikkat edilmiştir.
ise 230 milyon kuruş harcand›ğ› belgelerden anlaş›lmaktad›r.70
Sevk edilenlerden 382.148’i ise yeni yerleşim bölgelerine
Göç esnas›nda oluşturulan kafilelere, vas›ta veya binek sağ salim ulaşm›şt›r. Görüldüğü gibi, göç ettirilenlerle yeni yer-
hayvan› sağlanm›ş, kad›n, yaşl› ve çocuklarla, hastalara özel leşim bölgelerine varanlar aras›nda 56.610 kişilik bir fark bu-
ilgi gösterilmiştir. Dönemin İçişleri Bakanl›ğ›nca yay›nlanan lunmaktad›r. Bu fark, belgelerden elde edilen bilgiye göre, şu
yönetmeliğin 2. maddesinde, “nakledilen Ermenilerin taş›nabi- şekilde ortaya ç›km›şt›r: 500 kişi Erzurum-Erzincan aras›nda;
lecek bütün mallar›n› ve hayvanlar›n› birlikte götürebilecekle- 2.000 kişi Urfa Halep aras›ndaki Meskene’de; 2.000 kişi Mar-
ri”, 3. maddesinde ise, “yerleştirilecekleri yerlere sevk edilen din civar›nda eşk›ya ve Arap aşiretlerinin sald›r›s› sonucu kat-
Ermenilerin yolculuk s›ras›nda canlar›n›n korunmas›, yiyecek- ledilmiş, ayr›ca bir o kadar, yani yaklaş›k 5.000 ve belki de bi-
lerinin temini ve istirahatlar›n›n, geçtikleri yerlerde bulunan yö- raz daha fazla kişi de Dersim bölgesinden geçen kafilelere ya-
netim makamlar›na ait olduğu; bu konuda meydana gelecek p›lan sald›r›lar sonucu öldürülmüştür. Bu kay›p miktar›, Erme-
gevşeklik ve ilgisizlikten s›ras›yla bütün memurlar›n sorumlu nilere karş›, hiçbir şekilde katliam yap›lmad›ğ›n› göstermekte-
olduğu” ayr›nt›l› bir şekilde aç›klanm›şt›r. dir. Katliam›n olmad›ğ› yerde ise soyk›r›mdan hiç söz edile-
Deniz yoluyla göç edenlerin o dönemde salg›n bulunan mez.71
s›tma hastal›ğ›na karş› korunabilmeleri için kinin dağ›t›lm›ş, 1918 y›l›nda, Ermeni Delegasyonu Başkan› olan Boghos
hastalar için sivil hastaneler yan›nda askeri hastanelerden de Nubar Paşa’n›n Fransa D›şişleri Bakanl›ğ› Yüksek Yetkili Ba-
yararlanma imkan› getirilmiştir. Göçmenlerden ailelerini yitir- kan› Monsieur Gout’a gönderdiği raporda: Kafkasya’da
miş olan kimsesiz çocuklar yetimhanelere veya göç edilen 250.000, İran’da 40.000, Suriye-Filistin’de 80.000, Musul-
yerlerdeki ailelere yerleştirilmiş ve bunlar›n geçimleri sağlana- Bağdad’da 20.000 olmak üzere 390.000 kişinin Türkiye’den
rak meslek sahibi olmalar› için eğitim imkan› sağlanm›şt›r. sürgün edildiğini, asl›nda sürgünlerin toplam say›s›n›n 600-
Osmanl› hükümeti, yer değiştirme uygulamas› için ciddi 700 bin kişiye ulaşt›ğ›n› ve bunlardan ayr› olarak çöllerde şu-
harcamalar yaparken, bir yandan da göçe tabi tutulan Ermeni- raya buraya dağ›lm›ş sürgünleri kapsamad›ğ›n› bildiriyor.72
lerin devlete ve şah›slara olan borçlar›n› ya ertelemiş ya da ta- Boghos Nubar Paşa’n›n verdiği rakamlardan 290 bin kişi-
mamen silmiştir. Bu arada Amerika’dan Ermeni göçmenlere nin yer değiştirme uygulamas› d›ş›nda Osmanl› topraklar›n›
verilmek üzere gönderilen bir miktar para da Amerikan misyo- terk edenler olduğu anlaş›l›yor. Dolay›s›yla göç ettirilenlerin
nerleri ve konsoloslar› taraf›ndan Hükümetin bilgisi dahilinde toplam say›s› olarak verilen 600-700 bin kişiden 290 bin kişi
Ermenilere dağ›t›lm›şt›r. ç›kar›lacak olursa, yer değiştirmeye tabi tutulan nüfusun 400
g.Ermenilerin Yerleştirildikleri Bölgeler Ve Kay›plar bin civar›nda olduğunu gösteriyor ki, bu da Ermeni delegasyo-
Yer değiştirme uygulamas› çerçevesinde; Erzurum, Van 71 Halaçoğlu, Prof. Dr. Yusuf, A.G.E., s77
ve Bitlis vilâyetlerinden ç›kar›lan Ermeniler, Musul’un güney 72 Archives Des Affaires Etrangéres De France, Série Levant, 1918-1928, Sous Série
Arménie, Vol. 2, Folio 47’den Naklen Bkz. Bilal ªİmºİr, Les Departén De Melte Et Les
70 Yıldırım, Dr. Hüsamettin, Ermeni İddiaları Ve Gerçekler, Ankara, 2000, s35 Allégations Armeniennes, Ankara 1998, P. 49.

-70- -71-
nu başkan›n›n, yer değiştirmenin gerçekleştirilmesi sonras›na, kurtulmak isteseydi; bunu asimilasyon yoluyla veya savaş› ge-
yani 1918 y›l›na ait verdiği say›larla, Osmanl› belgelerinde ve- rekçe göstererek halledebilirdi. Oysa Ermeniler, imparatorluk
rilen rakamlar aras›nda büyük ölçüde uygunluk görünmekte içerisinde Türklerden bile rahat bir yaşam sürmüşlerdir. Belir-
ve Ermenilerin iddia edildiğinin aksine sağ salim iskan yerleri- tildiği gibi, Birinci Dünya Savaş›’nda ele geçirdikleri yerlerin
ne vard›klar›n› ve dolay›s›yla soyk›r›m iddialar›n›n ne kadar kendilerine verileceği ve bağ›ms›z bir Ermenistan kurulacağ›
dayanaks›z olduğu ortaya ç›kmaktad›r. gibi hayallere kanan Ermeniler, vatandaş› bulunduklar› Os-
manl› devletini arkadan vurmaya başlay›nca, yer değiştirme
Bu konuyla ilgili yabanc› ve özellikle de Ermeni kaynakla- uygulamas› zorunlu hale gelmiştir. Ermenilerin yerlerinin de-
r›nda şu bilgiler yer almaktad›r: Noradungian Gabrial’in Lozan ğiştirilmesi, onlar› imha etmek değil, devlet güvenliğini sağla-
Konferans› Tali Komisyonu’na sunduğu rapora göre; Kafkas- mak, onlar› korumak amac›n› gütmüştür ve dünyan›n en başa-
ya’ya 345 bin, Suriye’ye 140 bin, Yunanistan ve Ege Adalar›- r›l› yer değiştirme uygulamas›d›r.
na 120 bin, Bulgaristan’a 40 bin, İran’a 50 bin olmak üzere
toplam 695 bin Ermeni 1. Dünya Savaş› döneminde ülke d›ş›- h. Ermeni Kafilelerine Yap›lan Sald›r›lar ve Devletin
na gitmiştir. Önlemleri
Ermeni ileri gelenlerinden Hatisov, (daha sonra Ermenis- Ermenilerin yeni yerleşim bölgelerine nakilleri s›ras›nda
tan Cumhurbaşkan› olmuştur), Trabzon Konferans›’na (14 baz› kafilelere, özellikle Halep-Zor aras›nda bölge hakl› tara-
Mart-14 Nisan 1918) kat›lan Hüseyin Rauf Bey’e gönderdiği f›ndan sald›r›lar düzenlenmiştir. 8 Ocak 1916 tarihli bir telgraf-
mesajda, Kafkasya’da Osmanl› memleketinden kaçan 400 bin tan anlaş›ld›ğ›na göre; Halep’e bir saat mesafeden Meske-
Ermeni’nin bulunduğunu bildirmiştir.73 ne’ye kadar olan yollarda Arap eşk›yas›n›n gasp için yapt›ğ›
sald›r›lar sonucu pek çok Ermeni’nin öldürüldüğü; Diyarba-
Ermeni Prof. Dr. Richard Hovannisian, Ermeni nüfus in- k›r’dan Zor’a ve Suruç’tan Menbiç yoluyla Halep’e nakledilen
celemelerini ortaya koyduğu eserinde; Suriye d›ş›ndaki Arap Ermenilerden 2.000 kadar›n›n yine Arap aşiretlerinin sald›r›la-
ülkelerinden; Lübnan’a 50 bin, Ürdün’e 10 bin, M›s›r’a 40 bin, r›na maruz kalarak soyulduklar› anlaş›lm›şt›r. Diyarbak›r böl-
Irak’a 25 bin, Fransa ve Amerika’ya 35 bin Ermeni’nin göç et- gesinde çeteler ve eşk›ya taraf›ndan 2.000’e yak›n kişinin öl-
tiğini belirtmektedir.74 dürüldüğü; Erzurum-Erzincan aras›nda 500 kişilik başka bir
Ermeniler ve yabanc›lar›n verdiği bu rakamlardan hare- kafilenin de baz› aşiretlerin sald›r›s› sonucu öldürüldüğü anla-
ketle; göç ettirme d›ş›nda çok say›da Ermeni’nin Türkiye’den ş›lmaktad›r.
kendi iradesiyle ayr›ld›ğ›n› göstermektedir. Ayr›lanlara genel Osmanl› hükümeti, bir yandan cephelerde düşmanla sa-
bakt›ğ›m›zda; Kafkasya’ya 345 bin, Suriye’ye 140 bin, Yuna- vaş›rken bir yandan da kafilelerin emniyetlerini sağlamak için
nistan ve Ege Adalar›na 120 bin, Bulgaristan’a 40 bin. İran’a olağanüstü gayret sarf etmiştir. Ermeni kafilelerinin sevki s›ra-
50 bin, Lübnan’a 50 bin, Ürdün’e 10 bin, M›s›r’a 40 bin, lrak’a s›nda ihmali veya yolsuzluğu görülen görevlileri tespit etmek
25 bin, Fransa, ABD, Avusturya vd. 35 bin olmak üzere, top- üzere inceleme heyetleri kurulmuş ve göç bölgelerine gönde-
lam 855.000 Ermeni’nin gittiği anlaş›lmaktad›r. rilmiştir. Bu heyetler, suçu sabit görülenleri Divan-› Harp’e
O halde Ermenilerin iddia ettiği gibi bir Ermeni soyk›r›m› sevk etmiştir. İhmali bulunan görevliler işten el çektirilirken, bir
veya 2-3 milyon Ermeni’nin yok edilmesi mümkün değildir. Bu- k›sm› da ağ›r cezalara çarpt›r›lm›şt›r.
nun da ötesinde eğer Osmanl› devleti Ermeni tebaas›ndan i.Göç Ettirilen Ermenilerin Geri Getirilmesi

73 Akdes, Nimet Kurat; Türkiye Ve Rusya, Ankara, 1990, s471


Ermenilerin yeni yerleşim bölgelerine gönderilmeleri 8
Şubat 1916’da durdurulmuştur. Birinci Dünya Savaş›’n›n bit-
74 Hovannisian, Richard, The Ebb And Flow Of The Armenian Minortiy İn The Arab mesinin ard›ndan yer değiştirmeye tabi tutulan Ermenilerden
Middle East, Middle East Journal, Vol. 28 No. 1 Winter 1974, s20 isteyenlerin eski yerlerine dönebilmeleri için bir kararname ç›-

-72- -73-
kar›lm›şt›r. İçişleri Bakan› Mustafa Paşa’n›n 4 Ocak 1919’da Kuracaklar› köyde 50 haneden fazla ermeni evi olmayacak.
Başbakanl›ğa gönderdiği yaz›da, dönmek isteyen Ermenilerin
eski yerlerine nakledilmeleri konusunda ilgili yerlere tâlimat Seyahat ve nakil suretiyle yer değiştirme yap›lamayacak.
verildiği ve gereken tedbirlerin al›nd›ğ› ayr›nt›l› bir şekilde be- Ermenilerin her türlü can ve mal emniyeti sağlanacakt›r.
lirtilmiştir.75
a.Meydana Gelen Ölümlerden Devletin Sorumluluğu
D. TEHCİR SIRASINDAKİ CAN KAYIPLARI DEVLET
ELİYLE Mİ OLUŞTU? Çeşitli yazarlar, değişik belgelere dayanarak iddialarda
bulunmaktad›rlar.
Tehcir olay›yla ilgili olarak ortaya at›lan iddialardan birisi
de resmi kay›tlarda Ermenilerin tehciri konusunda alt birimlere Andonion Belgeleri: Ermeni Yazar Andonion76, 1. Dün-
telgrafla talimat verilirken, ayr›ca gönderilen şifreli telgraflarla, ya Savaş› y›llar›nda Osmanl› Ordusunda sansür memuru ola-
bu insanlara soyk›r›m uygulanmas› yönünde gizli emirler veril- rak çal›şan Naim Bey adl› bir şahs›n kendisine, Ermenilerin
diği, bu k›y›m›n uygulanmas›nda teşkilat› mahsusa denilen anlat›mlar›n›n bulunduğu el yazmas› notlar ve soyk›r›m› emre-
özel harekat birliğinin de görev ald›ğ› iddias›d›r. Ayr›ca, bu se- den baz› şifreli telgraflar verdiğini iddia ederek bunlar› kitapla-
beplere bağl› olarak baz› devlet erkan›n›n bizzat Osmanl› yö- r›nda yay›nlam›şt›r. Bu belgelerin sahteliği bu gün art›k geniş
netimi taraf›ndan şiddetle cezaland›r›ld›ğ› iddias› da karş›lan- bir çevre taraf›ndan kabul edilmektedir. İmzalarda, tarihlerde,
mas› gereken bir iddiad›r. yetkililerin isimlerinde, kullan›lan kağ›tta, şifreleme usullerin-
de, yaz› üslubunda birçok çelişkiler bulunmaktad›r. Ayr›ca çok
Harbiye Naz›r› Enver Paşa, Talat Paşaya 2 May›s 1915’te gizli emirlerin telgrafla gönderilmesi al›ş›k bir usul değildir. Bu
bir yaz› göndererek önlem al›nmas›n› istemiştir. “Van Gölü et- telgraflar›n 1915-1916 dan 1919 a kadar imha edilmeden sak-
raf›nda ve Van Valiliğince bilinen belirli yerlerdeki Ermeniler is- lanmas› da aklen mümkün olmayan bir durumdur. Bu belgeler,
yanlar›n› sürdürebilmek için daime toplu ve haz›r bir biçimde İngilizler taraf›ndan delil olarak kabul edilmemiştir. Oysa bu
beklemektedirler. Toplu halde bulunan Ermenilerin Buralardan delil, gerçekten varsa eğer, delillerin en zay›f› kabul edilmeli-
ç›kar›larak, isyan yuvalar›n›n dağ›t›lmas› gerektiği düşünce- dir. Tarihi kaynaklar içinde şahitlerin sölyedikleri elbette önem-
sindeyim. Bunun için ya bu Ermenileri, Ruslar›n perişan bir şe- lidir, ancak bu diğer delillerin önüne geçmemelidir.
kilde s›n›rlar›m›zdan içeriye sürdüğü Müslümanlara karş›l›k ol-
mak üzere Rusya’ya sürmek veya bu Ermenileri aileleriyle bir- Teşkilat Mahsusan›n Rolü: Ermeniler tehcir s›ras›ndaki
likte Anadolu içine dağ›tmak gerektiği kan›s›nday›m.” Diye öldürme olaylar›n› devlet ad›na kuytu yerlerde mevzilenen
telgraf çeken Talat Paşa henüz Meclis’ten karar ç›kmadan, 9 Teşkilat› Mahsusa adl› istihbarat örgütünün işlediğini iddia et-
may›s 1915 tarihinde Van Bitlis Valilerine Tehcir Uygulamas›- mektedirler. Teşkilat› Mahsusa adl› örgüt üzerine tek akade-
n›n başlat›lmas› konusunda talimat vermiştir. Bu konuda ge- mik çal›şma Flips Stoddart isimli bir alman taraf›ndan yap›l-
rekli Yasa ise 2 Haziran 1915’te ç›km›şt›r. Buna göre; m›şt›r. Ona göre teşkilat› mahsusa tehcirde hiçbir görev alma-
m›şt›r. Bu konudaki diğer bir iddia da Eşref Kuşcubaş› iddiala-
Erzurum Van ve Bitlis’ten ç›kan Ermeniler Musul’un Gü-
r›d›r. Oysa Eşref Kuşçubaş›, Yemen’de yakaland›ktan sonra
ney k›sm› ile Halep ve Zor sancağ›na, Anada Halep ve Maraş
İngilizler taraf›ndan y›llarca esir kamplar›nda tutulmuş, asla
civar›ndan ç›kar›lan Ermeniler de Suriye ve Halep Vilayetinin
böyle bir ifadesi kay›tlara geçmemiştir. İngilizlerin elinde böy-
farkl› yerlerine nakledileceklerdir.
le bir ifade olsayd›, kendi kurduklar› mahkemede bunu kulla-
Ermenilerin gönderildikleri yerdeki nüfus oran› %10 u n›rlard›.
geçmeyecek.
76 Andonian, Aram; Documents Officels Concernants Les Massacres Armeniens, Paris
75 Halaçoğlu, Prof. Dr. Yusuf, A.G.E., s82 1920. Imprimerie Turabian

-74- -75-
1918’de Kurulan Askeri Mahkeme: 6 noktada kurulan Bu bilgiler ›ş›ğ›nda toplam 9-10 bin kişinin yer değiştirme
bu mahkemelerde siyasi hesaplaşma amac›yla ve Paris Bar›ş uygulamas› s›ras›nda katledildiği tespit edilmektedir. Ayr›ca
Konferans› toplant›lar› öncesi bir imaj tazelemek için baz› Türk yollarda açl›ktan da ölümler olduğu belgelerden anlaş›lmakta-
yetkililerinin cezaland›r›lmas›na karar verilmiştir. 12 san›k yar- d›r. 79 Bunun d›ş›nda tifo, dizanteri gibi hastal›klar ve iklim ko-
g›land›. Bunlardan Talat, Enver ve Cemal Paşalar›n da içinde şullar› sebebiyle de yaklaş›k 25-30 bin kişinin öldüğü tahmin
bulunduğu 7 san›k ülkeden kaçt›klar› için g›yaplar›nda yarg›- edilmektedir ki, bu şekilde 40 bine yak›n kişi yollarda kaybedil-
miştir. 80
lanm›şlard›r. Talat, Enver ve Cemal Paşalar g›yaplar›nda ida-
ma mahkum edilmişlerdir. Kalan 10-16 bin kişinin ise bir k›sm›, yola ç›kar›lm›ş ol-
makla birlikte, henüz iskan mahalline varmadan tehcirin dur-
O tarihte mahkemeyi izleyen gözlemciler, mahkemelerce durulmas› sebebiyle, bulunduklar› vilayetlerde al›konulmuştur.
yap›lan uygulamalar›n adaleti gerçekleştirmek için değil, siya- Mesela 26 Nisan 1916’da Konya iline, ilde henüz yollarda olan
si hesaplaşma ve d›şar›ya karş› şirin gözükme amac›n› taş›d›- Ermenilerin sevk edilmeyerek il dahilinde iskan edilmeleri için
ğ›n› ifade etmişlerdir. Bu mahkemelerin verdiği kararlar, 1920 yaz› gönderilmiştir. 81 Öte yandan yer değiştirme kapsam›nda
de kurulan İngiliz mahkemeleri taraf›ndan delil olarak kabul bulunan Ermenilerden bir bölümünün Rusya’ya, Bat› ülkeleri-
edilmemiştir. ne ve Amerika’ya kaç›r›ld›klar› da tahmin edilmektedir.82
b.Ermenilerin Verdiği Kay›plar77 c. Hayatlar›n› Kaybeden Ermenilerin Say›s›
Yer değiştirme uygulamas› s›ras›nda yeni yerleşim bölge- Ermeni iddialar›na göre, 1915 yer değiştirme uygulamas›
lerine sevk edilen nüfus toplam 438.758, Halep’tekilerle birlik- s›ras›nda 1.5 milyon Ermeni “soyk›r›m”a tabi tutulmuştur. Er-
meniler bu olaylarda önce 600 bin, sonra 800 bin Ermeni’nin
te iskan sahas›na varan nüfus ise 382.148’dir. Görüldüğü gibi,
öldüğünü ileri sürmüşler, bu say› daha sonra sürekli olarak ar-
ikisi aras›nda 56.610 kişilik bir fark bulunmaktad›r. t›r›lm›ş ve 1,5 milyona var›lm›şt›r. Bu aç›k art›rman›n devam
Göç ettirilenlerle, yeni yerleşim bölgelerine varanlar ara- etmesine ve Ermeni çevrelerinin yar›n, öbür gün ölü say›n› 2,
s›ndaki bu 56.610 kişilik fark, belgelerden elde edilen bilgiye hatta 3 milyona ç›karmalar›na da şaşmamak gerekecektir. Bu
göre, şu şekilde ortaya ç›km›şt›r: 500 kişi Erzurum-Erzincan aç›k artt›rmaya ne yaz›k ki ciddiyetleriyle tan›nan baz› yay›n
organlar› da kat›lmaktad›r. Örneğin Encyclopedia Britanni-
aras›nda; 2.000 kişi Urfa Halep aras›ndaki Meskene’de; 2.000
ca’n›n 1918 bask›s›nda ölen Ermenilerin say›s› 600 bin olarak
kişi Mardin civar›nda eşk›ya ve Arap aşiretlerinin sald›r›s› so- kay›tl› iken, bu say› 1968 bask›s›nda 1,5 milyon olarak belirtil-
nucu katledilmiş, ayr›ca bir o kadar, yani yaklaş›k 5.000 ve miştir. Gerçek Ermeni kayb› nedir? Bunu kesin olarak tespit
belki de biraz daha fazla kişi de Dersim bölgesinden geçen ka- etmeye elbette imkân yoktur. Ancak, ortada esas olarak al›na-
filelere yap›lan sald›r›lar sonucu öldürülmüştür.78 bilecek temel bir veri vard›r, bu da Osmanl› Devletinde o dö-
nemdeki Ermeni nüfusudur. Kalan 10-16 bin kişinin bir k›sm›,
77 Halaçoğlu, Prof. Dr. Yusuf; Ermeni Tehcirine Dair Gerçekler (1915), Ttk Yayını, An- yola ç›kar›lm›ş olmakla birlikte, henüz iskan bölgesine varma-
kara 2001 dan yer değiştirmenin durdurulmas› sebebiyle, bulunduklar› vi-
78 Mesela Trabzon, Erzurum, Sivas, Diyarbakır, Elazığ, Bitlis İlleriyle Maraş Ve Canik layetlerde al›konulmuştur. Mesela 26 Nisan 1916’da Konya ili-
Mutasarrıflarına 26 Temmuz 1915 Tarihli Şifre Telgrafta, Savaş Başlanıcından Beri Has-
talık Ve İsyan Sebebiyle Ne Kadar Ermeni’nin Öldüğünün Bildirilmesi İstenmiştir (Şfr., 79 Şfr., Nr.57/110.
Nr. 54-A/112). Ayrıca Ereğli Ve Musul’da Ermeni Göçmenler Arasında Tifüs, Dizanteri, 80 Bkz. DH. EUM. 2. Şube, Nr.68/81; Ayr. Bkz. Şfr., Nr. 57/51.
Sıtma Gibi Bulaşıcı Hastalıkların Yaygın Olarak Görüldüğü Anlaşılmaktadır (Konya İli-
81 Şfr., Nr. 63/119.
ne 8 Temmuz 1915 Tarihli Telgraf, Şfr., Nr.57/337; Zor Mutasarrıflığına 3 Şubat 1916,
Şfr., Nr.60/219). 82 Halaçoğlu, Prof. Dr. Yusuf, A.G.E., s77

-76- -77-
ne, ilde henüz yollarda olan Ermenilerin sevk edilmeyerek il nilerin katledilmesini emrettiği iddia edilen telgraflard›r. Oysa,
dahilinde iskan edilmeleri için yaz› gönderilmiştir.83 Öte yan- yer değiştirme karar› ve uygulamas› s›ras›nda; Ermeniler hak-
dan yer değiştirme kapsam›nda bulunan Ermenilerden bir bö- k›nda al›nan tedbirlerin onlar› yok etme amac›n› taş›mad›ğ›
lümünün Rusya’ya, Bat› ülkelerine ve Amerika’ya kaç›r›ld›kla- Talat Paşa taraf›ndan her f›rsatta dile getirilmiştir. Nitekim 29
r› da tahmin edilmektedir. Ağustos 1915 tarihinde Hüdavendigâr, Ankara, Konya, İzmit,
Adana, Maraş, Urfa, Halep, Zor, Sivas, Kütahya, Karesi, Niğ-
Nitekim belgelerde, Osmanl› ordusunda silah alt›nda bu- de, Mamuretülaziz, Diyarbekir, Karahisar-› Sahib, Erzurum ve
lunan Ermenilerden 50.000’inin Rus ordusuna kat›ld›ğ›, yine Kayseri vali ve mutasarr›flar›na (Mutasarr›f: Osmanl› yönetim
Türklerle savaşmak üzere 50.000 Ermeni’nin de Amerikan or- yap›s›nda bir sancağ›n en büyük idare amiri) gönderilen bir şif-
dusunda üç-dört y›ld›r eğitim gördüğü gibi kay›tlar yer almak- re telgrafta yer değiştirme uygulamas›n›n gayesi şu şekilde
tad›r. Gerçekten de, Amerika’da yaşayan bir Ermeni’nin Ela- aç›klanmaktad›r87: “Ermenilerin bulunduklar› yerlerden ç›kar›-
z›ğ’da dava vekili olan Murad Muradyan’a yazd›ğ› mektupta larak belirlenen bölgelere sevklerinden hükümetçe takip edi-
bu türden bilgiler bulunmaktad›r.84 len gaye, bu unsurun hükümet aleyhine faaliyetlerde bulun-
Mektupta, bir k›s›m Ermeni’nin Rusya’ya ve Amerika’ya malar›n› ve bir Ermenistan Hükümeti kurmalar› hakk›ndaki mil-
kaç›r›ld›klar› ve Amerika’da eğitilen 50.000 askerin Kafkas- lî emellerini takip edemeyecek bir hale getirilmelerini sağla-
ya’ya hareket etmekte olduğu aç›kça ifade edilmektedir. Bütün mak içindir. Bu kimselerin yok edilmesi söz konusu olmad›ğ›
bu belgelerden de anlaş›lacağ› gibi, Osmanl› tebaas› pek çok gibi, sevkiyat esnas›nda kafilelerin güvenliği sağlanmal› ve
Ermeni, harpten önce ve harp içinde Amerika ve Rusya başta Göçmen Ödeneği’nden harcama yap›larak yeme-içmelerine
olmak üzere çeşitli ülkeler dağ›lm›şlard›r. Mesela ticaret mak- ilişkin her türlü önlem al›nmal›d›r.
sad›yla Amerika’da bulunan Artin Hotomyan adl› bir Erme- Yerlerinden ç›kar›l›p, sevkedilmekte olanlardan başka,
ni’nin 19 Ocak 1915’te Emniyet Genel Müdürlüğü’ne gönder- yerlerinde kalan Ermeniler bundan sonra yerlerinden ç›kar›l-
diği bir mektupta çeşitli yollarla binlerce Ermeni’nin Amerika’ya mamal›d›r. Daha önce de bildirildiği gibi asker aileleriyle ihti-
kaç›r›ld›ğ› ve bunlar›n aç ve perişan bir halde yaşad›klar› ifa- yaç nispetinde sanatkâr, Protestan ve Katolik Ermenilerin
de edilmektedir.85 sevk edilmemesi hükümetçe kesin olarak kararlaşt›r›lm›şt›r.
Bu bilgiler, Anadolu ve Rumeli’nin çeşitli bölgelerinden Ermeni kafilelerine sald›r›da bulunanlara veya bu gibi sald›r›-
yer değiştirmeye tabi tutulan Ermenilerin say›lar› ile, yeni is- lara önayak olan jandarma ve memurlar hakk›nda şiddetli ka-
kan merkezlerine ulaşanlar›n say›lar›n›n birbirini tuttuğunu nunî önlem al›nmal› ve bu gibiler derhal görevlerinden el çek-
göstermekte ve dolay›s›yla sevk ve iskan s›ras›nda herhangi tirilerek Divan-› Harp’lere teslim edilmelidir. Bu gibi olaylar›n
bir katliam olay›n›n olmad›ğ›n› ortaya koymaktad›r. tekrar›ndan vilâyet ve sancaklar sorumlu tutulacaklard›r.”
d. Talat Paşa’ya Atfedilen Telgraf86 27 May›s 1915’te Ankara’ya gönderilen gizli şifrede; “Er-
meniler hakk›nda hükümetçe al›nan önlemler, s›rf memleketin
Yer değiştirme uygulamas› hakk›ndaki Ermeni iddialar›- huzur ve düzenini sağlamak ve korumak mecburiyetine da-
n›n en önemlilerinden biri de Talat Paşa’ya atfedilen ve Erme- yanmaktad›r. Ermeni unsuruna karş› Hükümetin yok etmeye
yönelik bir siyaset izlemediğinin göstergesi, şimdilik tarafs›z
83 Şfr., Nr. 63/119. bir durumda kald›klar› görülen Katolik ve Protestanlara dokun-
84 DH. EUM. 2. Şube, Nr.2f/14. mam›ş olmas›d›r.” denilmektedir.88
85 Bkz. DH. EUM. 2. Şube, Nr.2f/94.
86 Halaçoğlu, Prof. Dr. Yusuf-; Ermeni Tehcirine Dair Gerçekler (1915), Ttk Yayını, An- 87 DH. EUM. 2. Şube, 68/80.
kara 2001. 88 DH. EUM. 2. Şube, 68/71; 2. Şube 68/84 (Bk. Belge 192, 200).

-78- -79-
Öte yandan Ermenilerden zararl› kimselerle komite baş- ton’da ise “Büyük Suç, Son Ermeni Katliam› ve Talat Paşa,
kanlar›n›n sürülmeleri konusunda Hükümetin yay›nlad›ğ› bildi- İmzal› Orijinalleriyle Resmi Telgraflar” ad› ile yay›nlanm›şt›r.
rinin, baz› yerlerde yanl›ş anlaş›ld›ğ› görülmektedir. Buna bağ- Kitapta yer alan ve Talat Paşa’ya atfedilen telgraflar; bir soy-
l› olarak pek çok yerde, yakalanan Ermeni çeteler, faaliyetleri- k›r›m suçlusu yaratmak amac›yla üretilmiş sahte belgelerdir.
ni daha rahat sürdürebilecekleri yerlere sevk edilmiştir. Bunun Şinasi Orel ve Süreyya Yuca taraf›ndan bu belgeler üzerinde
üzerine Talat Paşa 1 Haziran 1915’de bütün vilâyetlere bir ge- yap›lan inceleme sonucunda; “belgelerin al›nd›ğ› söylenen
nelge daha yay›nlayarak bu gibi Ermenilerin bulunduklar› yer- Naim Bey isimli şahs›n Halep İskan Dairesi’nde hiçbir zaman
lerden al›narak kar›ş›kl›k ç›karamayacaklar› yerlere yerleştiril- çal›şmad›ğ›, belgelerin otantik ve kullan›lan kağ›tlar›n Osman-
melerini ve sürgün işleminin sadece bozguncu ve isyanc› Er- l› Devletinin yaz›şmalarda kulland›ğ› kağ›t türünde olmad›kla-
menilere uygulanmas›n› bildirmiştir.89 Ayr›ca, Mamuretülaziz r›, orijinal nüshalar›n›n Başbakanl›k Arşivindeki İçişleri Bakan-
vilâyetine gönderilen 13 Haziran 1915 tarihli şifrede de, Divân- l›ğ› belgeleri aras›nda bulunmad›ğ›, sahte belgelerde yer alan
› Harp’e verilmiş Ermenilerden başka, göçe tabi tutulmas› ge- kay›t numaralar›nda ç›k›ş adresi olarak gösterilen daire kay›t-
reken Ermenilerin bu konudaki özel bildiriye uygun olarak vilâ- lar›nda bu evraklara rastlanmad›ğ›, Hicri ve Miladi tarihlerde
yetin uygun yerlerinde bulundurulmas› ve bunlar›n Musul’a hata yap›ld›ğ›, imzalar›n gerçekleriyle uyuşmad›ğ›, Osmanl›ca
gönderilmelerine şimdilik gerek olmad›ğ› bildirilmiştir.90
yaz›m kurallar›nda rastlan›lmayacak hatalara yer verildiği” gi-
14 Haziran 1915’de Erzurum, Diyarbekir, Mamuretülaziz bi çok say›da somut delillere rastlan›lm›şt›r.
ve Bitlis vilâyetlerine gönderilen şifrede ise, yerleri değiştirilen
Ermenilerin yollarda hayatlar›n›n korunmas› gerektiği belirtil- Ayr›ca, “kitapta kullan›lan belgelerin orijinallerinin Manc-
dikten sonra; göç s›ras›nda firara yeltenenler ve korunmalar›n- hester’deki Ermeni Bürosunda olduğu” söylenmesine rağmen,
dan sorumlu olanlara karş› sald›r›da bulunanlar›n yola getiril- bugüne kadar dünya kamuoyunun bilgisinden ve incelemesin-
mesinin doğal olduğu; ancak, buna hiçbir şekilde halk›n kar›ş- den ›srarla kaç›r›lmas› ve “doğruluğunun Osmanl› döneminde-
t›r›lmamas› ve Ermenilerle müslümanlar aras›nda öldürmeye ki Halep Ermeni Birliği’nin raporuna dayand›r›lmas›” gibi du-
yol açacak ve ayn› zamanda d›şar›ya karş› da pek çirkin görü- rumlar Ermenilerin sözde soyk›r›m maksatl› iddialar›n›n ne öl-
necek olaylar›n ç›kmas›na kesinlikle f›rsat verilmemesi isten- çüde gerçek d›ş› olduğunu göstermesi aç›s›ndan önemlidir.
miştir. K›sacas›, meşhur “Talat Paşa Telgraflar›” Andonian ve
Sözde Ermeni soyk›r›m› iddiac›lar›n›n sözünü ettikleri çevresi taraf›ndan uydurulmuş aldatmacadan başka bir şey de-
telgrafa gelince91: Aram Andonian adl› bir Ermeni, 1920 y›l›n- ğildir. Talat Paşan›n Ermenilerin katledilmesini emrettiği ileri
da Londra’da yay›nlad›ğ› “Naim Bey’in an›lar› / Ermenilerin sürülen telgraf›yla ayn› tarihlerde gönderdiği başka gizli telgraf-
Tehcir ve Katliam›na İlişkin Resmi Türk Belgeleri” isimli kita- lar da vard›r. Bu telgraflar tehcir s›ras›nda suç işleyecek görev-
b›nda konuya temas etmiştir. Söz konusu kitap daha sonra lilerin cezaland›r›lmas›na ilişkindir. Bir yandan Ermenilerin “kat-
Paris’te “Ermeni Katliam›na İlişkin Resmi Belgeler” ve Bos- li” istenirken, diğer yandan da bu “katliam›” yapacak görevlile-
rin cezaland›r›lmalar› talimat›n›n verilmesinin izah› yoktur.
89 DH. EUM. 2. Şube, 68/101 (Bk. Belge 217).
Son dönemde gazetelere yans›yan bir haber ile bu konu-
90 Yer Değiştirme Uygulamasına Tabi Tutulan Nüfus İçerisinde Yer Alan Halep’deki
yu tamamlayal›m. Sadrazam Talat Paşa, eşi Hayriye Talat
26.064 Ermeni Nüfusu, Göç Ettirilenler İçerisine Dahil Edilmemiştir. Çünkü Yeni Yer- Han›m’›n torunu Ayşegül Bafral›’n›n bugüne dek özenle sakla-
leşim Bölgesine Varanlar, Anadolu’dan Gönderilenlerden Oluşmaktadır. Öte Yandan
Haleb’e Gelenlerin Yüz Bin Civarında Olduğu Bildirilmesine Karşılık (Bk. DH. EUM.
d›ğ› 10x15 cm ebad›ndaki defterde, 1915 sonras›ndaki nüfus
2. Şube, 68/80) Buraya Gelen Nüfus 100.000 Olarak Alınmıştır. hareketlerini ve istatistikleri dikkatle kaydetmiştir.92
91 Orel, Şinasi, Yuca Süreyya, Ermenilerce Talat Paşa’ya Atfedilen Telgrafların Gerçek
Yüzü, Türk Tarihi Kurumu Yayını, Ankara 1983 92 Çeşitli Gazeteler

-80- -81-
Talat Paşa’n›n Tehcir Listesi Osmanl› Hükümeti görülen idarî ve askerî gereksinim
Vilayet ve sancaklar›n adlar› Nakledilen Nüfus üzerine 15 Mart 1916 tarihinden itibaren vilâyetlere ve sancak-
Ankara Vilayeti 47.224 lara gönderdiği genel bir emirle, Ermeni göçünün durduruldu-
Erzurum 128.657 ğunu ve bundan böyle hiçbir gerekçeyle yer değiştirme yap›l-
mayacağ›n› bildirilmiştir.96 Yer değiştirmenin tamamlanmas›n-
Adana 46.031 dan sonra, Ermenilerin çoğunlukla Suriye vilâyeti dahilinde
Bitlis 109.251 yerleştirilmeleri sebebiyle, İstanbul’daki Ermeni Patrikhanesi
Halep 34.451 10 Ağustos 1916’da kapat›larak Kudüs’e nakledilmiştir. Sis ve
Hüdavendigar (Bursa) 66.413 Akdamar Katogikosluklar› da birleştirilerek Kudüs’e kald›r›l-
Diyarbak›r 61.002 m›şt›r.97 Yeni kurulan patrikhanenin baş›na da Sis Katogikos’u
Sivas 141.592 Sahak Efendi getirilmiştir.98
Trabzon 34.500 I. Dünya Savaş›’n›n sona ermesinin ard›ndan Osmanl›
Elaz›ğ 74.206 Hükümeti yer değiştirmeye tabi tutulan Ermenilerden isteyen-
İzmit Sancağ› 26.374 lerin tekrar eski yerlerine iade edilmeleri için bir kararname ç›-
Karesi (Bal›kesir) Sancağ› 8.290 karm›şt›r. 4 Ocak 1919’da İçişleri Bakan› Mustafa Paşa’n›n
Karahisar (Afyon) Sancağ› 7.327 Başbakanl›ğa gönderdiği yaz›da, Ermenilerden dönmek iste-
yenlerin eski yerlerine nakledilmeleri konusunda ilgili yerlere
Kayseri Sancağ› 47.617
emir verildiği ve gereken önlemlerin al›nd›ğ› belirtilmektedir.99
Maraş Sancağ› 27.101
Niğde Sancağ› 5.101 Hükümetin haz›rlad›ğ› 31 Aral›k 1918 tarihli dönüş karar-
Konya 4.381 namesi şöyledir:
Toplam: 924.158 Sadece geri dönmek arzusunda bulunanlar göç ettirile-
cek, bunun d›ş›nda kimseye dokunulmayacak. Yerlerine iade
edileceklerin, yollarda perişan olmamalar› ve dönüş mahalle-
e. Tehcirin Durdurulmas› Ve Ermenilerin Geri Dönüş-
rinde konut ve geçim s›k›nt›s› çekmelerinin önlenmesi için ge-
leri93
rekli önlemler al›nacak; gidecekleri bölgelerin idarecileriyle ir-
Yer değiştirme s›ras›nda gerek iklim şartlar›, gerekse tibat kurulup bu konudaki önlemler sağland›ktan sonra göç ve
meydana gelen y›ğ›lmalar yüzünden zaman zaman göçün geri dönüş işlemlerine başlanacakt›r. Bu şartlar dahilinde dö-
durdurulduğu olmuştur. 25 Kas›m 1915’ten itibaren vilâyetlere necek olanlara ev ve arazileri teslim edilecektir. Yerlerine da-
gönderilen emirlerle, k›ş mevsimi dolay›s›yla göç geçici olarak ha önce göçmen yerleştirilmiş olanlar›n evleri tahliye edilecek.
durdurulmuştur.94 21 Şubat 1916’da bu emir, Ermeni yer de- Aç›kta kimse kalmamas› için geçici olarak birkaç aile bir arada
ğiştirmesine son verilmesi şeklinde bütün vilâyetlere ulaşt›r›l- yerleştirilebilecek.
m›şt›r. Ancak, bunun zararl› kimseleri kapsamayacağ›, komi-
talarla ilgisi olanlar›n derhal toplat›larak Zor sancağ›na gönde- 96 Şifre Kalemi., Nr. 62/21.
rilmeleri gerektiği belirtilmiştir.95 97 Ermeni Patrikhanesi İçin 1916’da Yapılan Yeni Nizamnâme Hakkında Bk. Y. H. Ba-
yur, Türk İnkılâbı Tarihi, III/3, s57-59.
93 Halaçoğlu, Prof. Dr. Yusuf; Ermeni Tehcirine Dair Gerçekler (1915), Ttk Yayını, An- 98 Şifre Kalemi., Nr. 66/202; Nr. 66/220; Nr. 63/136.
kara 2001. 99 Ba, Beo, Nr. 341055. Dahiliye Nezareti’nin Bu Yazısı, Sadaret Tarafından 26 Kânun-
94 Şifre Kalemi., Nr. 57/273; Nr. 58/124; Nr. 58/161; Nr. 59/123; Nr. 60/190.
U Evvel 1334 (8 Ocak 1919) Tarihinde, İlgili Olması Sebebiyle Adliye Ve Mezahib Ne-
95 Şifre Kalemi., Nr. 61/72. zareti’ne de Havale Edilmiştir.

-82- -83-
Kilise ve okul gibi binalar ile gelir getiren yerler, ait oldu- Bu konu, Osmanl› Devleti’nin icra etmiş olduğu işlemler-
ğu cemaate geri verilecek. de uluslararas› hukuk çerçevesinde yanl›ş bir şeyin bulunma-
d›ğ›n› gösteren, kendisine olan özgüvenin önemli bir göster-
Yetim çocuklar, istenildiği takdirde kimlikleri dikkatlice be- gesidir. Adeta, gerçek faillerin ve tasvirlerin ortaya ç›kar›lmas›
lirlenerek velilerine veya cemaatlerine iade olunacak. Din de- istenmemiştir. Eğer bu komisyon kurulsa idi, bugün Türk mil-
ğiştirmiş olanlar arzu ederlerse eski dinlerine dönebilecekler. letine yöneltilen as›ls›z ithamlar gerçek muhatab›n› bulacak,
Din değiştirmiş olan Ermeni kad›nlardan, bir müslümanla evli ayr›ca Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik bu as›ls›z iddialar da o
bulunanlar eski dinlerine dönme konusunda serbest b›rak›la- gün tarihin derinliklerine gömülebilecekti.
caklar. Eski dinlerine döndükleri takdirde kocas›yla aralar›nda-
Osmanl› Devleti’nin girişimleri bununla da bitmemiş ve
ki nikâh bağ› kendiliğinden bozulmuş olacakt›r. Eski dinine
Osmanl› Hükümeti 7 Mart 1920 tarihli telgraf›101 ile İtilaf Dev-
dönmek istemeyen ve kocas›ndan ayr›lmaya raz› olmayanla- letleri ve Amiral Bristol’dan konunun araşt›r›lmas›n›, gerçekle-
ra ait sorunlar ise mahkemelerce halledilecektir. Ermeni mal- rin tespit edilerek dünya ve Türk Kamuoyunun ayd›nlat›lmas›-
lar›ndan, henüz kimsenin kullan›m›nda bulunmayanlar, kendi- n› talep etmiştir. Bu başvuruda “...uydurma Ermeni katli mese-
lerine teslim edilecek; hazineye devredilenlerin iadesi de, mal lesinin uluslararas› bir komisyon oluşturularak yerinde süratle
memurlar›n›n onay› ile karara bağlanacak. Bu konuda ayr›ca tetkik edilmeli ve kas›t ve ihtiras ürünü propagandalar›n ayd›n-
aç›klay›c› tutanaklar haz›rlanacak. Göçmenlere sat›lan mülk- lat›larak Türk milletinin kötü ve adi töhmetten aklanmas› için...”
lerin sahipleri döndükçe, peyderpey bunlara teslim edilecek. yard›m istenmiştir. Ayn› tarihlerde, tüm gazetelerde de aç›k
Bu konuda 4. madde aynen uygulanacak. Göçmenler, ellerin- duyuru şeklinde yay›mlanm›şt›r. Ayr›ca ikinci Dünya Sava-
de bulunan ve eski sahiplerine iade edilecek olan ev ve dük- ş›’n›n sonlar›na doğru Ahmet Refik başkanl›ğ›nda bir grup ya-
kânlarda tamirat ve ilâveler yapm›şlarsa ve arazi ve zeytinlik- banc› gazeteci mahallinde inceleme yap›lmak üzere Doğu
lerde ekim yapm›şlarsa, her iki taraf›n da hukuku gözetilecek. Anadolu’ya gönderilmiştir.102
Ermenilerden muhtaç olanlar›n dönüşlerinde göç ve geçim Bunlar da gösteriyor ki Osmanl› Devleti herhangi bir kas›t
masraflar›, Harbiye Ödeneği’nden karş›lanacak. Şimdiye ka- ve ihmal olduğu kanaatinde değildir ve soruşturma yap›lmas›
dar ne miktar sevkiyat yap›ld›ğ› ve bundan sonra her ay›n on taraftar›d›r.
beşinci ve son günlerinde nerelere ne kadar sevkiyat olduğu
bildirilecek. Osmanl› s›n›rlar› d›ş›na ç›k›p da geri dönmek iste- g.Yabanc›lar›n İncelemeleri
yen Ermeniler, yeni bir emre kadar kabul edilmeyecek. Yuka- Bu konuda ilk inceleme, Birinci Dünya Savaş›’n›n bitimin-
r›da aç›klanan kararnamedeki hükümler, Ermenilerin yan› s›ra den hemen sonra İstanbul’un işgali s›ras›nda İngilizler taraf›n-
Rum göçmenler için de geçerliydi. dan yap›lm›şt›r. Savaş suçu işledikleri gerekçesiyle tutuklanan
143 Türk’ü mahkum ettirebilmek için, savaştan galip gelmele-
F. Osmanl› Devleti Soruşturmadan Kaçt› M›? rinin üstünlüğünü de kullanarak yapt›klar› incelemelerde soy-
Osmanl› Devleti, 26 Mart 1919 tarihinde, Birinci Dünya k›r›m›n varl›ğ›na yönelik bir bilgi ve belgeye ulaşamam›şlard›r.
Savaş›’nda taraf olmam›ş olan İspanya İsviçre, Danimarka, Sonraki y›llarda soyk›r›ma yönelik uydurmalar durmam›ş,
İsveç ve Norveç’e gönderdiği notalarla bu ülkelerden, ikişer sahte bilgi ve belgelerle kamuoyu oluşturulmaya çal›ş›lm›ş,
hukukçu gönderilmesini istemiştir. Bu girişim, İngilizlerin mü- baz› ülkelerin siyasileri de bu oyuna alet edilmiştir.
dahalesi üzerine sonuçsuz kalm›ş, komisyonun kurulmas› ve
dolay›s›yla konunun soruşturmas› engellenmiştir.100 101 Ataşe Arşivi Dolap No. 169. Göz No. 3 Kls. 23 Dos. No. 1336/13-1 Fih. 32-1.2.3
102 Daha Geniş Bilgi İçin Bkz. Ahmet Refik, Kafkas Yollarında, Öncü Kitap, Ankara
100 Başbakanlık Osmanlı Arşivi Hr. Mij. 43/ 17 1992.

-84- -85-
1985’te ABD Temsilciler Meclisi’nin sözde Ermeni soyk›- varsay›mlara dayal› böylesine bir karar, dürüst tarihsel araşt›r-
r›m›na yönelik bir karar alma çal›şmas› üzerine, 69 bilim ada- maya zarar verecek ve Amerikan yasama sürecinin güvenirli-
m›n›n 19 May›s 1985’te Temsilciler Meclisi’ne sunduklar› ra- liğini sarsacakt›r.”
por, son derece önemlidir. Raporda özetle şöyle denilmiştir103:
“14. yüzy›ldan 1922’ye kadar, günümüzde Türkiye olarak, da- Yer değiştirmenin yap›ld›ğ› bölgelerde bulunan yabanc›
ha doğrusu ‘Türkiye Cumhuriyeti’ olarak adland›r›lan bölge, gözlemciler, savaş içinde olmas›na rağmen Osmanl› Hüküme-
çok dinli, çok uluslu bir devlet olan Osmanl› İmparatorluğunun ti’nin bu işi büyük bir titizlikle ve iyi bir şekilde yürüttüğünü yaz-
bir parças›yd›. Nas›l Habsburg İmparatorluğunu günümüz d›klar› halde, Bat› bas›n› olaylar› sapt›rarak vermeyi tercih et-
Avusturya Cumhuriyeti ile eş saymak yanl›şsa, Osmanl› İmpa- miştir. Nitekim Amerika’n›n Mersin’deki konsolosu Edward Na-
ratorluğunu, Türkiye Cumhuriyeti ile bir tutmak da yanl›şt›r. tan, yer değiştirmenin son derece düzen içinde yap›ld›ğ›n› ra-
Türk, Osmanl› araşt›rmalar› ve Ortadoğu üzerine uzmanlaş- porunda belirttiği halde,104 İstanbul’daki büyükelçi Morgantau
m›ş, aşağ›da imzalar› bulunan Amerikal› akademisyenler, olaylar› tamamen ters şekilde ülkesine bildirmiş ve Amerikan
ABD Temsilciler Meclisi’nin 192 say›l› karar›nda kullan›lan di- bas›n› da bunlar› Türkler aleyhine kullanm›şt›r.
lin birçok aç›dan yan›lt›c› ve yanl›ş olduğu görüşündedirler. Gazetelerde ç›kan iddialara göre Morgantau, Osmanl›
Çekincelerimiz ‘Türkiye’ ve ‘soyk›r›m’ sözcüklerinin kullan›l- Hükümeti’ne rüşvetler vererek baz› Ermenileri sat›n alarak
mas› konusunda odaklanmakta olup aşağ›daki şekilde özetle- Amerika’ya göndermiş; ayr›ca İstanbul’daki İngiliz, Rus ve
nebilir: Frans›z vatandaşlar›n› da kurtarm›şt›r. Gazetelerde ç›kan bü-
Günümüz Türkiye Cumhuriyetinin 1923 y›l›nda kurulma- tün bu yalan ve yanl›ş bilgileri, Amerika’da bulunan bir Türk
s›yla sonuçlanan Türk Devrimiyle 1922’de tarih sahnesinden vatandaş› 14 Eylül 1915 tarihinde Osmanl› Hükümeti’ne rapor
silinmiş olan Osmanl› İmparatorluğu, şu anda Güneydoğu Av- etmiştir.105
rupa, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da bulunan ve sadece bir ta- Bununla beraber Ermenilerin katledildikleri iddias›n›n Av-
nesinin Türkiye Cumhuriyeti olduğu 25’ten fazla devletin top- rupa’da yay›lmas›nda Morgenthau’›n yan› s›ra106 büyük çapta
raklar›n› ve halklar›n› bünyesinde bar›nd›ran bir devletti. Tür- bilgileri yine Morgenthau’dan alan Lord James Bryce107 ve Al-
kiye Cumhuriyeti, Osmanl› zaman›nda gerçekleşen hiçbir man Protestan papaz› Johannes Lepsius’tur.108 Ayr›ca Wel-
olaydan sorumlu tutulamaz. ‘Soyk›r›m’ suçlamas›na gelince; lington House üyesi Arnold Toynbee de,109 Morgenthau’nun
bu aç›klamay› imzalayanlar›n hiçbiri Ermenilerin çektikleri ac›- sağlad›ğ› bilgilerden en çok yararlananlardan biri olmuştu.
lar›n boyutlar›n› küçümseme amac›n› taş›mamaktad›r. Ayn› Amerika’da 1907-1913 y›llar› aras›nda İngiliz büyük elçiliği ya-
şekilde söz konusu bölgedeki Müslüman halk›n da ac›lar›n›n pan İskoç as›ll› James Bryce’in kaleme ald›ğ› kitap, İngiliz D›-
farkl› şekilde değerlendirilemeyeceği görüşündeyiz. (...) Ancak
sald›rgan ve masum olan› ay›rt edebilmek ve olaylar›n neden-
104 Bkz. Belge 664.
lerini belirleyebilmek için tarihçilerin ulaşmalar› gereken daha
birçok belge ve bulgular vard›r. Temsilciler Meclisinin 192 sa- 105 Bkz. Belge 665
y›l› karar›ndaki gibi ithamlar› kaç›n›lmaz olarak Türk halk› hak- 106 Bkz. Heath W. Lowry, Büyükelçi Morgenthau’nun Öyküsü’nün Perde Arkası, İstan-
k›nda adaletsiz yarg›lara var›lmas›na ve belki de tarihçilerin bu bul 1991.
trajik olaylar› anlamakta kaydetmeye başlad›klar› gelişmeye 107 Great Britain, The Treatment Of Armenians İn The Ottoman Empire: Documents
zarar verilmesine yol açacakt›r. Kongre bu karar› kabul eder- Presented To Viscount Grey Of Fallodon, Secretary Of State For Foreign Affairs, Lon-
se, tarihsel sorunun hangi yan›n›n doğru olduğuna yasa yolu don 1916.
ile karar vermeye çal›şm›ş olacakt›r. Tarihsel olarak şüpheli 108 Le Rapport Secret Du Dr. Johannes Lepsius Sur Les Massacres D’armenie, Paris
1918.
103 Feıgl, Erich-, A Myth Of Terror: Armenian Extremism: Its Causes And Its Histori- 109 Armenian Atrocities: Murder Of Nation, London 1915 Ve The Murderous Tyranny
cal Context, Edition Zeitgeschichte-Freilassing, Austria. Of The Turk, London 1917.

-86- -87-
şişleri Bakanl›ğ› Savaş Propaganda Bürosu’nun yönlendirme- Osmanl› Hükümeti, D›şişleri Bakanl›ğ› Müsteşar› imzas›y-
siyle Türkiye aleyhine yürütülecek propagandada kullan›lmak la 4 Ocak 1917 tarihinde İngiliz iddialar›n› tekzîb etmiştir.115
üzere Arnold Toynbee taraf›ndan yay›nlanm›şt›r.110 Tekzîb yaz›s›nda, Osmanl› ülkesinde yaşayan Ermeni nüfusu-
nun hiçbir zaman bir milyona bile ulaşmad›ğ›, bu miktar›n sa-
Bu şah›slar›n eserleri, bundan sonraki Ermeni soyk›r›m
iddialar›yla kaleme al›nan eserlere de kaynak teşkil etmiştir. vaştan önceki göçler dolay›s›yla daha da azald›ğ› ifade edile-
Özellikle Morgenthau’nun raporlar›n›n, kendisinin yan›nda ka- rek iddialar yalanlanm›şt›r. Ayn› vesikada, Times gazetesinde
tip olarak bulunan Agop S. Andonian ile hukuk dan›şman› ve ç›kan bir haberde, Ermenilerin katledilmesinden Almanlar›n da
tercüman› olan Arshag K. Schmavonian ad›ndaki Türk Erme- sorumlu tutulduğu hat›rlat›lm›şt›r.
nileri taraf›ndan kaleme al›nd›ğ› biliniyor.111 Keza kitab›n› ya- IV.BÖLÜM: DİASPORANIN OLUŞMASI, İDDİALAR VE
zanlar da yince Arshag K. Schmavonian ile bilhassa gazeteci CEVAPLAR
Burton J. Hendrick ve Amerika D›şişleri Bakan› Robert Lan-
sing’di. Morgenthau’nun raporlar›yla uyuşmayan bu eserin ya- A.DİASPORA
z›lma sebebi Heath W. Lowry taraf›ndan kaleme al›nan “Büyü- Diaspora, sözlük anlam› olarak, fiziken var olmasa bile,
kelçi Morgenthau’nun Öyküsü’nün Perde Arkas›” adl› kitapta anavatan›na bağl›l›k gösteren, yaşad›ğ› toplumun dini, dili, ›r-
aç›k ve geniş bir biçimde anlat›lmaktad›r. Burada temel hede- k› ne olursa olsun kendi içinde kapan›k olan az›nl›klara verilen
fin “Amerikan halk›n›, savaş›n zaferle sonuçlanmas› gereğine isimdir. Günümüzde ise Ermenilerin soyk›r›ma uğrad›klar› id-
inand›rmak amac›” olduğu vurgulanm›şt›r.112 dias›n›n savunulmas› ve kabul ettirilmesi amac›yla oluşturulan
İran’da bulunan İngiliz konsoloslar›n›n raporlar› çerçeve- bir platform bir fikir kulübüdür. Bunun alt›nda ayr›ca yüzlerce
sinde 1.000.000 Ermeni’nin öldürüldüğü gibi iddialar, İngiliz örgüt ve binlerce faal bilim adam› bulunmaktad›r. Faaliyetleri-
Parlamentosu’nda tart›ş›lm›ş ve Türk Hükümeti’nin protesto nin temeli 1890 y›llar›na kadar uzanmaktad›r. Köken olarak
edilmesi karar› al›nm›şt›r. Ayr›ca, İngiltere’de Ermeni olaylar› daha da eskilere gitmektedir.
hakk›nda yay›nlanan “Mavi Kitap”ta Osmanl› ülkesinde bulun- Ermeni Diasporas›n›n oluşumunda Ermeni-Amerika ilişki-
duğu iddia edilen 1.800.000 Ermeni’den üçte birinin katledildi-
lerinin çok önemli bir pay› bulunmaktad›r. Ermeniler ve Ameri-
ğine dair haberler ç›km›şt›r.113
ka incelemesi yap›lacağ› zaman at›lacak ilk ad›m ise, Türk-
Bu kötü niyetli yay›nlara karş›l›k, say›lar› az da olsa baz› Amerikan ilişkileri tarihinin iyi bir şekilde irdelenmesi olacakt›r.
tarafs›z Bat›l› bas›n-yay›n organlar› da olaylar›n kasten sapt›- 7 May›s 1830 y›l›nda Türkiye ile Amerika aras›nda ilk ticaret
r›ld›ğ›n› yazm›şlard›r. Nitekim Stokholm’de yay›nlanan bir ga- anlaşmas› yap›ld›. 27 Ekim 1827 y›l›nda Navarin’de Osmanl›
zetede “Ermeniler’in sakin olduklar› Vilâyat-› Osmaniyye’de k›- donanmas›n›n ortak Avrupa donanmas› taraf›ndan yak›lmas›
tal” başl›ğ› ile ç›kan makalede, bu gibi iddialar›n gülünçlüğü ve Osmanl› Devleti’ni bir taraftan Avrupa d›ş›ndan bir müttefik
böyle as›ls›z haberlerin ç›kar›l›ş›n›n sebepleri aç›klanm›şt›r.114 aramaya sevk ederken, bir taraftan da kaybettiği donanmas›-
n› ivedi bir şekilde d›ş yard›mla inşa zarureti ile karş› karş›ya
110 Justin Mccarthy, “I. Dünya Savaşı’nda İngiliz Propagandası Ve Bryce Raporu”, Os- b›rakm›şt›. İşte tam bu esnada yaklaş›k 45 y›ld›r Osmanl› ile
manlı, Yeni Türkiye, Ankara 1999, Iı, 140. bağlant› kurmaya çal›şan Amerika’n›n bu çabalar›na cevap
111 Lowry, Heath W.; American observes Anatolia ca. 1920: The Bristol Papers. ..., Bo- vererek, Amerika ile “Seyrisefain ve İcray› Ticarete Dair” bir
ğaziçi Ü., 1984, S. 8-17. “Muahede-i Hümayun” imzalanm›şt›r. 7 May›s 1830 Anlaşma-
112 Lowry, Heath W.; American observes Anatolia ca. 1920: The Bristol Papers. ..., Bo- s›yla “en çok gözetilen ülke” statüsü ile Amerika, Türkiye’de
ğaziçi Ü., 1984, S. 6 kapitülasyon haklar›ndan en çok yararlanan ülkelerden daha
113 DH. EUM. 2. Şube, Dosya 1, Belge 23 (Bk. Belge 668).
114 DH. EUM. 2. Şube, Dosya 1, Belge 76 (Bk. Belge 669). 115 DH. EUM. 2. Şube, Dosya 1, Belge 23 (Bk. Belge 668).

-88- -89-
az haklara sahip olmayacaklar demekti ki. Anlaşman›n görü- Amerika’dan Türkiye’ye ilk gelenler tacirler ve misyoner-
len maddelerinin d›ş›nda, Amerikan›n, Osmanl› Donanmas›- lerdi. Türkiye’den Amerika’ya ilk olarak giden Ermeniler de bu
n›n yeniden kurulmas›na maddi katk› sağlayacağ› yönünde tacir ve misyonerlerin kay›r›p kollad›klar› kimseler oldu. Türki-
gizli bir maddesi daha vard›. Ancak bu madde ABD senatosu ye’den Ermeni göçünü ilk olarak misyonerler başlatt›. Bu mis-
taraf›ndan kabul edilmediğinden, metinden tamamen ç›kar›l- yonerler, Ermeni çocuklar›na verdikleri eğitim-öğretimle Erme-
m›şt›r.116 ni çocuklar› aras›nda Amerika özlemi yaratt›lar ve Yeni Dün-
ya’y› gidip görme arzusunu kamç›lad›lar. Böylece misyonerle-
a. ABD’ye Ermeni Göçleri Ve Ermeni Diasporas›n›n
rin eğitiminden geçen her Ermeni çocuğu birer Amerikan hay-
Oluşmas› ran› olup ç›k›yordu.121
Ermeniler, 1915 Tehciri sonucunda Dünyan›n çeşitli ülke- Misyonerler 1840’lardan başlayarak Amerika’ya Ermeni
lerine dağ›ld›klar›n› ve böylelikle bir Ermeni diasporas›n›n öğrencileri göndermeye başlad›lar. Genellikle teolojik tahsili
oluştuğunu iddia ederler. “Ancak tarihi kaynaklar incelendiğin- için gönderiliyorlard›. Bir süre sonra öteki Amerikan yüksek
de, bu iddian›n, sözde “Ermeni Davas›”n› desteklemek amac› okullar›na Yale, Princeton gibi Amerikan Üniversitelerine de
ile ortaya at›ld›ğ› görülmektedir.”117 Erdal İlter, Ermeni diaspo- Ermeni öğrencileri yerleştirmeye başlad›lar. 1890 y›l›nda öğre-
ras›n›n oluşmas›nda, Ermeni göçlerinin sebeplerini dört grup- nim için Amerika’ya gidip oraya yerleşen Ermeni gençlerinin
ta toplar: “1. Ermeniler’in paraya (ticarete) ve servete düşkün- say›s› 70 kadard›. Bunlar, Amerika’da 1800’ler boyunca göç
lükleri, 2. Ermeniler’deki maceraperestlik ruhu, 3. H›ristiyan- eden Ermenilerin eğitimli kanad›n› oluşturan Diaspora’n›n çe-
l›k’taki mezhep kavgalar›, Ermeniler’in Ortodokslar taraf›ndan kirdeğini oluşturdular.
hor görülmeleri ve dinî bask›lar, 4. Ermeniler’in tarih boyunca
metbûlar›na karş› ihanet içinde bulunmalar›.”118 Say›lar› az olmas›na rağmen yüksek öğrenim görmüş,
genç ve dinamik kişilerdi. Ayn› zamanda koyu birer Türk düş-
XII. yüzy›lda yaşam›ş olan Urfal› Mateos, Vekayinâme- man› olarak yetiştirilmişlerdi. Misyonerlerin yetiştirdiği bu eği-
si‘nde: “Ermeni milletinin Grek milletinin yüzünden çektiği ›zd›- timli Ermeni gençleri, Amerika’da Türk düşmanl›ğ›n› yaymak
raplar› kim birer-birer tasvir edebilecektir?” der ve Bizans’›n bak›m›ndan say›lar›na oranla büyük rol oynad›lar. Bunlar
Ermenileri Şark’tan ç›kararak kendi memleketlerinde ikâmet Amerika’ya yerleşen ilk Ermeni grubuydu. Amerika’ya yerle-
etmeye mecbur ettiğini yazar.119 W. Heyd’de ilk Haçl›lar’›n As- şen ikinci Ermeni grubu, yeni yetişme küçük tüccar tak›m›yd›.
ya’ya gelmelerinden önce, Bizans’›n gittikçe artan tehdidi yü- Bunlar da Amerikan tüccar ve misyonerlerinin vas›tas›yla git-
zünden Ermenilerin milliyetlerini yitirmemek için F›rat’›n yuka- mişlerdi. Ancak birinci gruba k›yasla daha az eğitimliydiler, ki-
r› k›sm›ndakilerin göç ettiklerine işaret eder.120 mileri birkaç y›l misyoner okullar›nda okumuşlar kimileri de
Genel olarak Ermeni diasporas›n›n oluşumunda 1915 y›- misyonerlerin yan›nda uşak, postac› gibi ayak hizmetinde ça-
l›n› göstermek son derece yanl›ş ve kas›tl› olacakt›r. Amerika l›şm›şlard›. En önemli özellikleri, inan›lmaz bir Türk düşmanl›-
da ki diaspora için de Ayn› şeyler söylenebilir. Çünkü ABD de ğ› içerisinde bulunmalar›d›r. Hatta Türk düşmanl›ğ›n› veya Er-
Ermeni diasporas›n›n oluşum tarihi XIX. yüzy›lla başlar. meni propagandas›n›, ticari reklâm arac› olarak kullanm›şlar-
d›. Öyle ki bu düşmanl›k babadan oğula, ondan toruna aktar›l-
116 Kocabaşoğlu, Kendi Belgeleriyle...., S. 10.
m›ş ve Ermeni işadam›n›n ikinci bir karakteri olup ç›km›şt›r. Bu
tarihlerde filizlenen düşmanl›k, eksilmeden bugüne kadar de-
117 İlter, Ermeni Kilisesi Ve Terör, Ankara, 1999, S. 72.
vam etmiştir. Bu Ermeniler, ilişkileri olsun olmas›n; Amerikan
118 İlter, Ermeni Kilisesi..., S. 72. gazetelerine, Amerikan Senatosuna, Amerikan Cumhurbaş-
119 İlter, Ermeni Kilisesi..., S. 73.
120 İlter, Emeni Kilisesi..., S. 74. 121 Şimşir, “Ermeni Propagandasının...”, S. 103.

-90- -91-
kanl›ğ›na mektuplar, telgraflar yollam›şlar ve bunu bir yerde tiler. 1915’ten sonraki y›llarda ABD’ye yaklaş›k 25 bin Ermeni
etnik bir karakter yap›s› şekline sokmuşlard›r.122 geldi.... 1916’ya gelindiğinde, çoğunluğu Manhattan’da olmak
Öğrenciler, küçük tüccar derken 1890’lara doğru esnaf, üzere New York’ta yaklaş›k 16.000 Ermeni bulunuyordu.”125 di-
zanaatkâr ve köylü Ermeni göçü başlam›şt›r. Bu göçler o ka- ye yazmaktad›r. 1924’te yaklaş›k 100 bin Ermeni Türkiye ve
dar yoğunlaşmaya başlam›şt›r ki, gerek Amerika gerekse Os- Sovyetler Birliği’nden ABD’ye doğru yola ç›km›şt›r. Manuel
manl› Devleti buna karş› ç›kmaya başlam›şlard›r. Amerika Sarkisyanz “Transcaucasian Armenia” isimli eserinde;1939’lar-
sağl›k bak›m›ndan s›k› kontrolden geçirmeden göçmen almak da “...Yaklaş›k 100.000 Ermeni’nin İran’da, 175.000’inin Suriye
istemiyordu. Osmanl› ise, baz› yörelerde nüfusunun azalmas›- ve Lübnan’da, 75.000’inin Fransa’da ve 200.000 Ermeni’nin de
n› istemiyordu. Bu k›s›tlamalar gelince bu defa Amerika’ya ka- ABD de yaşad›ğ›n›”126 belirtmiştir. 1970’lerin ortalar›nda
çak Ermeni göçmeni götürülmek üzere Ermeni simsarlar› türe- ABD’deki Ermeni cemaatinin say›s› 350-400 bin civar›nda ol-
di. Gerek Amerika’n›n gerekse Osmanl›’n›n k›s›tlamalar›na muştur. Bunlar›n % 45’i New England ve Orta Atlantik eyaletin-
rağmen 1890-1900 y›llar› aras›nda yaklaş›k 12.000 kadar Er- de, % 15’i Michigan, İllinois, Ohio ve Wisconsin’de, % 25’i de
meni’nin Amerika’ya göç ettiği görülmüştür. R. Mirak’a göre California’da yaşamaktad›r. Bugün ABD’de sadece Boston’da
1869-1890 aras›nda 1401, 1890-1895 y›llar› aras›nda 5.500 50.000 Ermeni yaşamaktad›r. Ermenilerin ABD’deki genel sa-
Ermeni Amerika’ya göç etmişti. Agos gazetesi bu göç olay›n- y›s› ise bugün yaklaş›k 800.000 civar›ndad›r.
dan bahsederken: “...Ermeniler, Protestan misyonerlerinin öv-
güyle bahsettiği “F›rsatlar ülkesi”ne ilgi duymaya başlad›lar. b. Amerika’da Ermeni Lobisi
Amerika’ya ilk göç eden Ermeniler eğitimlerini sürdürme 7 May›s 1830 Anlaşmas›n›n üçüncü, maddesi bir anlam-
ve geçimlerini sağlama konular›nda daha iyi f›rsatlara sahip da Türkiye Ermenileri ile Amerikal›lar› bundan böyle y›llar sü-
olma amac›yla yola ç›kt›. O dönemde pek çok Ermeni göçme- recek bir yak›nlaşma sürecinin içine sokacakt›.
ninin amac› yeteri kadar para kazan›p geri dönmek ve aileleri-
nin yaşamlar›n› düzeltmekti. Buralara giden Ermeniler bir da- Anlaşman›n üçüncü maddesine göre, Amerikan tüccar›
ha geriye dönmediler. Amerika’daki Ermeni göçmenlerin say›- Türkiye’de her milletten simsar kullanabilecek ve Osmanl› ma-
s› ise giderek artmaya başlad›”123 diye yazmaktad›r. Ameri- kamlar›nca buna kar›ş›lmayacakt›.127 Türkiye Ermeni’sinin işin
ka’ya Ermeni göçleri 1901 y›l›ndan sonra da devam edecek, içine kar›şt›ğ› noktada bu iş olmuştur. Çünkü, Türkiye’de bu
özellikle g.ç s›n›rlamalar›n›n gevşetildiği dönem olan İkinci dönemlerde simsar denince akla Rumlar ve Ermeniler geliyor-
Meşrutiyet döneminde Ermenilerin topluca Amerika’ya göç et- du. Bu dönemde Türkler, simsarl›k ve ticaret gibi işlerle uğraş-
tikleri görülmüştür. m›yorlard›. Türkler daha çok; asker, çiftçi, kamu görevlisiyken,
1908 y›l›nda 3.300, 1910 y›l›nda 5.500 ve 1913 y›l›nda Rumlar; denizci ve tüccard›. Ermeniler ise esnaf, zanaatkâr,
9355 Ermeni Amerika’ya göç etmiştir. Öyle ki Birinci Dünya Sa- banker, tüccar ve simsard›. Bu yüzden olsa gerek, Amerikal›-
vaş› öncesinde Amerika’daki Ermeni kolonisinin nüfusu lar anlaşmay› yaparken simsar kullanacaklar›n› hükme bağla-
50.000’i aşm›şt›.124 Agos gazetesi “Birinci Dünya Savaş› döne- makla yetinmişler ve simsarlar›n “her milletten ve dinden” ola-
minde yaşanan tehcirin ard›ndan Ermeniler kendilerini kabul bileceğini de hükme bağlam›şlard›r. 128
eden her ülkede yeni bir yaşam kurman›n mücadelesine giriş-
125 Agos Gazetesi. (Yavi, Türkler Ermeniler, S. 390.)
122 Şimşir, “Ermeni Propagandasının...”, S. 103, 104. 126 Manuel Sarkisyanz, A Modern History Of Transcaucasian Armenia, Germany, 1975,
123 Agos Gazetesi.(Naklen; Ersal Yavi, 1856-1923 Emperyalizim Kıskacında Türkler S. 310.
Ermeniler Kürtler, İzmir, 2001, S. 389.) 127 Şimşir, “Ermeni Propagandasının...”, S. 82.
124 Şimşir, “Ermeni Propagandasının”, S. 105. 128 Şimşir, “Ermeni Propagandasının....”, S.81.

-92- -93-
Türk-Amerikan ticaretinin özelliği de çok say›da arac› si”ni ortaya ç›karm›şt›r. Sadece 1830 y›l›nda 30 Amerikan gemi-
simsar kullanmay› gerektiriyordu. Amerikan gemisinin İzmir li- si İzmir liman›na giriş yapm›şt›r.132
man›na boşaltacağ› kahve, şeker, baharat, boya gibi mallar›
oradan al›p ta Harput’taki, Erzurum’daki, Van’daki Ermeni bak- Amerika’n›n d›şa yönelik misyoner örgütü, “American Bo-
kal›na kadar ulaşt›racak uzun yolda bir dizi toptanc›, perakende- ard of Commisioners for Foreign Mission” (ABCFM) adl› mis-
ci, arac›, komisyoncu, simsar çal›şt›rmak gerekiyordu. Anadolu yoner örgütün 1810 y›l›nda Boston’da kurmas› ve bu örgütün
içlerinde Amerikal› henüz yoktu, ama Ermeni boldu. K›y›lar›nda 1819 y›l›nda Türkiye’yi program›na almas›133, 1820’lerden iti-
bu işleri Rum simsarlar yapabiliyorlard›. baren de ilk misyonerlerini Anadolu’ya göndermesi, bunun ya-
n›nda Amerikan Proteston Kilisesi’nin kendisine hedef kitle
Anadolu içlerine uzan›nca iş, Ermenilerin tekelinde kal›yor- olarak Türkiye Ermenilerini seçmesi ve bu yönde Anadolu’da
du. Amerikan mallar›n›n çeşitli yurt köşelerinden toplan›p İzmir’de Ermeniler üzerinde faaliyet göstermesi, Türkiye’de ve Ameri-
Amerikan gemisine yüklenmesine kadar da çok say›da Ermeni ka’da siyasi Ermeni hareket inin de filizlenmesini gerçekleştir-
simsarlar kullanmak gerekiyordu.129 Rumlar genelde Bat› Anado- miştir. Bir yerde iddia edilebilir ki, Türkiye’ye Ermeni sorunu-
lu Bölgesi’ndeki mallar› toparlay›p Amerikan tüccarlar›na ulaşt›ra- nun tohumlar›n› “American Board of Commisioners for Fore-
biliyorlard›. Rumlar›n Anadolu içlerine kadar yetişme imkân› Er- ign Missions” adl› misyoner kuruluşuyla ABD 1820’li y›llarda
meniler kadar değildi. Ermeniler Anadolu içlerine kadar ulaşabil- atm›şt›r. Gerçekten de “ABCFM” “Türkiye’de o kadar muaz-
me imkân›na sahiptiler. Bu durumda Türkiye Ermenilerine geniş zam çal›şm›şt› ki, 1893 y›l›na kadar Türkiye’de 624 okul, 436
bir iş alan› açt›. Amerika ile Türkiye aras›ndaki ticaret hacminin ibadethane açm›şlard›r. 134
genişlemesine paralel olarak, Amerika ile iş yapan Türkiye Erme-
nilerinin say›s› da giderek artt›. 130 Amerikan kanad› alt›nda Tür- Amerika’dan Türkiye’ye ilk gelenler tacirler ve misyoner-
kiye’de hat›r› say›l›r bir zengin Ermeni zümresi ortaya ç›kt›. Hatta lerdi. Türkiye’den Amerika’ya ilk olarak giden Ermeniler de bu
bu Ermeniler, Amerikan tüccar›na ortak olmağa Amerikan tücca- tacir ve misyonerlerin kay›r›p kollad›klar› kimseler oldu. Türki-
r›ndan fazla pay almaya başlad›lar. İşte bu dönemde İstanbul ve ye’den Ermeni göçünü ilk olarak misyonerler başlatt›. Bu mis-
Anadolu Ermenileri, yavaş yavaş Amerikan vatandaşl›ğ›na geçti- yonerler, Ermeni çocuklar›na verdikleri eğitim-öğretimle Erme-
ler. XIX. yüzy›l ortalar›na doğru İstanbul, İzmir gibi ticaret merkez- ni çocuklar› aras›nda Amerika özlemi yaratt›lar ve Yeni Dün-
lerinde 100-200 kişilik birer Amerikan kolonisi oluştu. ya’y› gidip görme arzusunu kamç›lad›lar. Böylece misyonerle-
Bu koloninin içinde birer ikişer Amerikan vatandaşl›ğ›na rin eğitiminden geçen her Ermeni çocuğu birer Amerikan hay-
geçmiş Ermeniler de görülmeye başland›. Amerikan misyonerle- ran› olup ç›k›yordu. 1890-1895 y›llar› aras›nda 5.500 Ermeni
ri ve Amerikan Proteston kilisesinin faaliyetleri, Amerika’daki Amerika’ya göç etmişti. 1908 y›l›nda 3.300, 1910 y›l›nda 5.500
Türk düşman› Ermeni Propagandas›’n›n da esas noktas›n› teşkil ve 1913 y›l›nda 9355 Ermeni Amerika’ya göç etmiştir. Öyle ki
etmiştir. İlk Amerikan tüccarlar›n›n Boston’dan gelmesi, özellikle Birinci Dünya Savaş› öncesinde Amerika’daki Ermeni kolonisi-
Boston-İzmir limanlar›n› sürekli kullanmalar› ve Türkiye’de sim-
sar olarak Türkiye Ermenilerini bu işin içerisine sokmalar›yla ge- 133 Abcfm, Calvinci Geleneği Temsil Eden, Xvı. Yüzyıl Sonları İle Xvıı. Yüzyılda İngil-
rek İzmir’de131 gerekse Boston’da büyük bir “Ermeni Burjuvazi- tere Ve Amerika’nın Doğusunda Filizlenen Puritan Akımını Belli Başlı Üç Temsilcisin-
den Birisi Olan Congregationalist’lerce 1810 Yılında Boston’da Kurulmuştur. (Bu Ko-
129 Bilal N. Şimşir, “Ermeni Propagandasının Amerika Boyutu Üzerine”, Tarih Boyun- nuda Daha Ayrıntılı Bilgi İçin Bkz. Kocabaşoğlu, Kendi Belgeleriyle..)
134 Bkz. Hidayet Vahapoğlu, Osmanlı’dan Günümüze Azınlık Ve Yabancı Okullar, An-
ca Türklerin Ermeni Toplumu İle İlişkileri Sempozyumu (8-12 Ekim 1984, Erzurum),
Ankara,1985, S. 80 kara, 1997, S.109- 110- 111; Necmettin Tozlu, Kültür Ve Eğitim Tarihimizde Yabancı
130 Kocabaşoğlu, Kendi Belgeleriyle....., S. 9. Okullar, Ankara, 1991;Necdet Sevinç, Ajan Okulları, İstanbul, 1975; Erol Kırşehirlioğ-
lu, Türkiye’de Misyoner Faaliyetleri, İstanbul, 1963; Nevzat Üstün, Türkiye’de Ameri-
131 Şimşir, “Ermeni Propagandasının....”, S. 80.
ka, İstanbul, 1969; Uygur Kocabaşoğlu, Kendi Belgeleriyle Anadolu’daki Amerika, İs-
132 Kocabaşoğlu , Kendi Belgeleriyle....., S.11.,” tanbul, 1989; vd.

-94- -95-
nin nüfusu 50.000’i aşm›şt›. 1915’ten sonraki y›llarda ABD’ye Ermeni tarihçilerinden Levon Maraşl›yan bu göbekten
yaklaş›k 25 bin Ermeni geldi. 1916’ya gelindiğinde, çoğunluğu bağl› oluşluktaki ABD politikas›n› şöyle özetler. “Doğu Soru-
Manhattan’da olmak üzere sadece New York’ta yaklaş›k nu’nun çözümünde Washington politika oluşturucular›n temel
16.000 Ermeni bulunuyordu. 1924’te yaklaş›k 100 bin Ermeni dürtüleri, aç›k kap› ilkesinin yaşama geçirilmesi ve Amerikal›
Türkiye ve Sovyetler Birliği’nden ABD’ye doğru yola ç›km›şt›r. kapitalistlerin eski Osmanl› topraklar›ndaki özel ekonomik ay-
r›cal›klar›n korunmas›yd›...”136
1970’lerin ortalar›nda ABD’deki Ermeni cemaatinin say›s›
350-400 bin civar›nda olmuştur. Bunlar›n % 45’i New England Bu güne kadar ABD’nin Ermeni tasar›s›n› kabul etmeme-
ve Orta Atlantik eyaletinde, % 15’i Michigan, İllinois, Ohio ve sinin tek nedeni güçler dengesi itibar›yla halen Türkiye’ye ihti-
Wisconsin’de, % 25’i de California’da yaşamaktad›r. Bugün yaç duymas›ndand›r. Avrupa’da ve Amerika’da yüzlerce örgüt
ABD’de sadece Boston’da 50.000 Ermeni yaşamaktad›r. Er- ermeni soyk›r›m iddias›n›n uluslararas› alanda kabul edilmesi
menilerin ABD’deki genel say›s› ise bugün yaklaş›k 800.000 amac›yla hummal› bir çal›şma yapmaktad›rlar.
civar›ndad›r. d. Diasporan›n Amac›
c. Amerika’da Ermeni Lobisinin Boyutlar› Ve Etkileri Diasporan›n amac› k›saca ‘DÖRT T’ PLANI olarak özet-
Amerikan politikas›nda 1970’lerden itibaren varl›ğ›n› his- lenebilecek bir husustur. İşin ucunu insanlar›n can›na kastet-
settirmeye başlayan Ermeni Lobisi’nin kökleri yaklaş›k bir as›r meye kadar götüren Ermeni terörünün amac›, sözde Ermeni
öncesine uzanmaktad›r. Örneğin 1887’de Cenevre’de kurulan soyk›r›m› iddialar›n› ve Ermenilerin taleplerini dünya kamu-
H›nçak Komitesi, faaliyet alan› olarak tamamen Türkiye üzeri- oyuna duyurmakt›r. Nihai hedef ise, “Büyük Ermenistan” rü-
yas›d›r.
ne yoğunlaşm›şt›r. Hedefi; Osmanl› Devleti’ndeki Ermenileri
isyana teşvik ederek bağ›ms›z bir sosyalist Ermenistan devle- Büyük Ermenistan’a giden yolda at›lmas› gereken en
ti kurmakt›135. 1908 y›l›nda İstanbul’da kurulan Ramgavar önemli ad›m, sözde iddialar konusunda kamuoyu oluşturmak
Partisi’nde de H›nçak Partisi’ne eğilimli faaliyetler yürütülmüş- ve Türkiye’ye yönelik emelleri gerçekleştirmektir.Bunun için
tür. Ayn› amaçlarla kurulan Taşnak Komitesi ile birlikte 1890’l› uygulamaya konan ve “Dört T” şeklinde adland›r›labilecek
y›llarda ABD’de kurulan H›nçak Komitesi, h›zl› bir şekilde giz- olan plan şu dört kavrama dayanmaktad›r: Tan›t›m, Tan›nma,
li hücreler oluşturarak bazen gizli bazen de aç›ktan propagan- Tazminat ve Toprak... Yani, sözde Ermeni sorunu tüm dün-
daya başlam›şt›r. Amerika’da 1903’te 36, 1907’de 48 ve yada terör yoluyla “tan›t›lacak”, sözde iddialar dünya kamu-
1914’te 77 Taşnak Komitesi kurulmuştur. oyunca kabul edilip Türkiyece “tan›nacak”, sözde soyk›r›m-
dan dolay› Türkiye’den “tazminat” al›nacak ve “Büyük Erme-
1897-1923 aras›nda ABD’de, Ermeni H›nçak ve Taşnak nistan” rüyas›n› gerçekleştirmek için gerekli olan “toprak”
Komitelerinin kurmuş olduğu tam tarihli olarak tespit ettiğimiz Türkiye’den kopar›lacakt›r!
12 kuruluşun yan› s›ra bunlara bağl› çeşitli bürolarla 100’ün
üzerinde örgüt faaliyet göstermiştir. İkinci Dünya Savaş›nda Nazi Almanyas›n›n Yahudilere
uygulad›ğ› soyk›r›m nedeniyle ödemek zorunda kald›klar› taz-
Genel olarak 1887’den günümüze ABD’deki Ermeni kuru- minat tutar› 50 milyar dolar› aşm›şt›r. 2030 y›l›na kadar bu ra-
luşlar›n›n say›s› kiliseler hariç 1046’n›n üzerindedir. Buna 182 kam›n 85 milyar dolar olmas› beklenmektedir. İşte bu rakam›n
Ermeni kilisesini eklediğimizde say› 1228’e ulaş›r. Bu kuruluş- büyüklüğü Ermeni diasporas›n›n iştah›n› kabartmaktad›r. Bu
lara şubeleri de eklenirse rakam daha da büyük olacakt›r.
136 Levon Maraşlıyan, Ermeni Sorunu Ve Türk-Amerikan İlişkileri, 1919-1923, İstan-
135 Erdal İlter, Ermeni Propagandasının Kaynakları, Ankara, 1994, S.13.
bul, 2000, S.12

-96- -97-
tazminat taleplerinin kabul edilmesinin ard›ndan da toprak ta- nü ABD Başkan›’na göndermişlerdir. Mektupta “Asya’da yeni
leplerinin geleceğinde hiçbir kuşku yoktur. fanatik patlamay› ve binlerce H›ristiyan’›n utanmazca katledil-
melerini! dehşetle ve pek derin bir üzüntüyle öğrendik” demiş-
e. İlk Lobi Faaliyetleri, Ermeni Tasar›s›n›n ABD Sena- lerdir.137
tosu’na Taş›nmas›
7 May›s günü California eyaletinin Fresno kentinde bir
Bu komiteler Amerika’daki Ermeni göçmenlerinden para protesto mitingi yap›lm›ş ve bir karar al›nm›şt›r. Karar metni
toplam›ş, toplant›lar, aç›k hava mitingleri düzenlemişlerdir. Belediye Başkan› Chester Howell imzas›yla Beyaz Saray’a
1890’l› y›llarda Avrupa ve Türkiye Ermenileri aras›nda olduğu gönderiliyor. “Yirminci Yüzy›l Uygarl›ğ›n›n yüzkaras› bu vahşet
gibi Amerika göçmenleri aras›nda H›nçak ve Taşnak örgütleri- ve barbarl›k!” Protesto edildikten sonra, ABD başkan›na çağ-
nin etkin olarak çal›şmalar yapt›klar› görülmüştür. Bu örgütler r›da bulunuluyor. 11 May›s’ta benzer bir karar Beyaz Saray’a
k›sa sürede teşkilatlanmalar›n› genişletmişlerdir. iletiliyor. 1905 y›l›nda İllinois’te kurulmuş olan “Ermenistan’›n
Amerikan Dostlar›” (American Friends of Armenis) adl› dernek
H›nçaklarda, 1500 kadar eğitilmiş “fedai” toplam›şlard›. 10 May›s 1909 y›l›nda düzenlediği mitingden ald›ğ› karar› gön-
ABD’de ilk çekirdek Ermeni lobiciliği böylece başlam›şt›r diye- dermiştir. 15 May›s’ta New York çevresinde yaşayan Ermeni-
biliriz. Zira, 3 Aral›k 1894’te Louisiana Senatör. Newton Blanc- ler 8 May›s 1909’da düzenlemiş olduklar› miting karar›n›, Mi-
hard, Ermeni meselesini, Türkiye’de Bitlis ayaklanmas›ndan ting Başkan› A. Agrazian imzas›yla Başkan William Taft ‘a
az sonra bir karar tasar›s› ile Amerikan Senatosu’na taş›m›ş- sunmuşlard›r. New Jersey eyaletinde, Amerikan Kil iseler Top-
t›r. Bu tasar›y› 9 Aral›k 1895 Ermeni tasar›s›, onu da ABD se- luluğu Ulusal Konseyi’ne (National Council of Congragational
natosu D›şişleri Komisyonu’nun 22 Ocak 1896 karar› takip Churches) bağl› çeşitli dini kuruluşlar, 14 May›s günü toplana-
rak, Ermeni sorunuyla ilgili temennilerini ABD Başkan›’na ilet-
eder. ABD’de bu tasar›lar bu tarihle son bulmam›şt›r.
mek üzere dört kişilik komite seçmişler ve Başkan Taft’a gön-
Bunlar› bugünkü lobicilik çal›şmalar›na temel teşkil ede- dermişlerdir.
cek olan yöntemlerin uygulanmaya başlamas› takip etmiştir. 17 May›s’ta California eyaletinin Sacramento kenti Erme-
1909 Adana olaylar› sonras›nda, Amerika’da Ermeni Propa- nilerinin mektubu, Virjinya eyaletinin Richmond Ermenileri Be-
gandas› patlam›şt›r. 27 Nisan 1909 günü Boston’un üç protes- lediye Başkan› eliyle 50’ye yak›n kişinin imzalad›ğ› karar› ABD
tan Ermeni kilisesi ad›na, M. Bagdararian ve S. S. Yenovkian Başkan›’na iletmişlerdir. 18 Haziran 1909 günü, Amerikan
adl› iki papaz, ABD Cumhurbaşkan› William Taft’a telgraf çek- Protestan Ermenileri Birliği (The Armenian Evangelical Allian-
mişlerdir. Bu telgrafta “Türkiye’deki çaresiz Ermenilerin k›l›ç- ce of America) ad›na, M.G.Papazian, H.G.Benneyan ve
tan geçirilmelerine! Son verilmesi için, insanl›k, H›ristiyanl›k ve H.M.Dadorian imzalar›yla ABD Başkan›na mektup bombard›-
Amerikan Uygarl›ğ› ad›na” çağr›da bulunuyorlard›. 30 Nisan man› devam etmiştir. Gerek Beyaz Saray’a, Kongre’ye gerek-
1909 günü Arthur E. Smith ad›ndaki bir Amerikan çiftçisi, Baş- se D›şişleri Bakanl›ğ›’na yağd›r›lan bu gibi mektuplar, telgraf-
lar ve miting kararlar›n›n ard› arkas› kesilmemiştir ve y›l bo-
kan Taft’a bir mektup göndermiş, bunu Boston’dan 1 May›s’ta,
yunca bu kampanyalar sürüp gitmiştir.138
B. M. Cocmrigian (Gümükçiyan) adl› bir Ermeni’nin Başkan
Taft’a üç sayfal›k mektubu izlemiştir. Mektup diplomasisi bun- Bugün Ermenilerin “Ulusal Arşivler yaklaş›k 30.000 sayfa-
larla kalmam›ş 5 May›s’ta yine Boston’dan Beyaz Saray’a l›k sözde Ermeni Soyk›r›m›’n› kan›tlar belgelerle doludur” de-
Mred R.Borton isimli bir Amerikal›n›n mektubu takip etmiştir.
Ayn› şekilde on iki milyon H›ristiyan’› temsil ettiği söylenen 137 Mektupla Senatoyu Ve ABD Başkanını Etkileme Yöntemi Günümüzde Ermeni Lo-
Methodist Episcopal kilisesi piskoposlar› Bat› Virginya’da bir bisi’nin Yanı Sıra Hemen Hemen Bütün Lobi Gruplarının Uyguladıkları Bir Yöntemdir.
138 Şimşir, “Ermeni Propagandasının...”, S.105-123
toplant› yapm›şlar ve uzunca bir karar alarak bunu 6 May›s gü-

-98- -99-
dikleri belgeler hemen hemen bu tür mektup, telgraf ve miting hatta günümüze kadar Yunanl›lar ve Ermeniler belli başl›
kararlar› gibi şeylerden oluşmuştur. Amerikan misyonerlerinin Amerikan üniversitelerinde vak›f ve kürsüler kurmuşlard›r.
Anadolu’daki faaliyetlerinin bir ürünüdür. Bütün bu faaliyetler o
Üniversiteler bünyesindeki Orta Doğu Enstitülerinin yöne-
dönemde bir yandan bas›n arac›l›ğ›yla Amerikan kamuoyunu ticiliklerini ele geçirmişler, bunun sonucu olarak Türk tarihini,
baştan başa ve derinden etkilerken, öte yandan ABD yöneti- Amerikal› öğrencilere Yunan ve Ermeni as›ll› kişiler taraf›ndan
mini de adeta bombard›mana tutmuştur. Amaç, ABD yönetimi- öğretilmesi gibi son derece garip, garip olduğu kadar da üzü-
ni bu işe yönlendirmek ve Türkiye’ye müdahaleye itmektir. cü bir durum ortaya ç›km›şt›r. Böylece bir taraftan Amerikan
Bugünkü gelişmelerden farks›z olarak, kimileri diplomatik halk›na bu tür yanl›ş propagandalarla kötü Türk imaj› verilirken
bask› ister kimileri askeri bask›y› savunur. Hatta, ABD’nin Av- bir taraftan da an›lan bu gruplar›n etkisiyle birçok üniversite
rupa’yla el ele verip Anadolu topraklar›n› paylaşmas›n› ve Tür- Türkiye hakk›nda zehir kusan yuvalar haline getirilmiş, bunun-
kiye’yi haritadan silmesini isteyenler dahi görülmüştür.139 la da bitmemiş Türk tarihini çarp›tan yüzlerce cilt kitap, kütüp-
ABD’deki Türk düşman› bu ilk lobi faaliyetleri ABD senatosu- hane raflar›na bu şekilde konmuştur. 1930’lardan 1950’lere
na 9 Şubat 1916 karar›, 11 May›s 1920 karar› olarak sunul- ABD’deki Ermeni faaliyetleri bu tabloyu çizerken 1950’li y›lla-
muştur. Senatoya yönelik Ermeni propagandas›n›n 55 y›ll›k r›n Türkiye’si Amerikan vitrininde bambaşka bir görüntüye bü-
suskunluk döneminden sonra 9 Nisan 1975’te tekrar Temsilci- rünmüştür. Çok partili rejime geçiş, Türkiye’nin Bütün Orta Do-
ler Meclisi’ne getirilmiştir.140 Bunu 12 Eylül 1984’te Temsilciler ğu Bölgesi’nde tam serbestlik içinde genel bir seçim gerçek-
Meclisi’ne sunduklar› karar takip etmiştir.141 Suskunluk döne- leştirmiş olmas›, aç›k piyasa ekonomisi yolunda baz› ad›mlar
mi diye nitelendirdiğimiz bu dönemde ABD’nin hemen her ye- atmas›, nihayet Türk askerinin Kore’de kahramanl›k menk›be-
rinde iyice pişen, olgunlaşan bir Ermeni kurumsallaşmas› ol- leri yaratmas›, 1950’li y›llarda Amerika’da Türkiye’nin görüntü-
muştur. sünün çok berraklaşmas›na yol açm›şt›r.144

1923-1965 aras› Ermeni Propagandas› pasif diye nitelen- 1947’de aç›klanan Truman doktrini çerçevesinde verilme-
ye başlanan Amerikan yard›m›ndan sonra Türkiye ve Amerika
diremeyeceğimiz bir dönem geçirmiştir. Zira, bu tarihler ara-
genelde s›k› ve samimi ilişkilere sahip olmuşlard›r. Amerikan
s›nda okullar ve kiliseler hariç ABD’nin çeşitli eyaletlerinde 34
yöneticilerinin Türkiye’ye yönelmesi elbette ki sebepsiz değil-
kuruluş ve bunlara bağl› yüzlerce büro kurarak Türk düşman-
dir. Bu ilişkileri ittifaka götüren başl›ca neden; ABD’nin Orta
l›ğ›na devam etmişlerdir.142 1923-1965 dönemini ABD Ermeni Doğudaki ç›karlar› ve SSCB’yi çevreleme politikas› aç›s›ndan
Lobisi’nin veya daha geniş bir anlamda ABD’de “Türk Düş- Türkiye’nin taş›d›ğ› stratejik önemdir.145
manl›ğ› Propagandas›”n›n Amerikan halk›na telkin edildiği y›l-
lar olarak değerlendire biliriz.143 Zira, 1930’lardan 1960’lara 1923-1965 aras› ABD’deki Ermeni faaliyetlerinin suskun-
luğundaki faktörlerden birisi de, Türkiye’nin NATO sürecine gi-
139 Şimşir, “Ermeni Propagandasının...”, S. 123. rişinde Amerika’n›n müttefiki olarak Türkiye’yi bölgedeki öne-
140 9 Nisan 1975’teki Görüşmelerde 24 Nisan 1975 Tarihini “İnsanın İnsana Zulmetme- mine istinaden kendisine çekmek istemesi, Ayn› şekilde Rus-
sini Anma Günü” İlân Eden Karar Çıkmıştır.
ya’n›n da Türkiye’yi Varşova Pakt›’nda görmek istemesi se-
141 www.armenian-genocide.org/affirmation/affirmintro.htm, s.1-5. naryolar› düşünülebilir. Rusya’ya karş› ABD’nin bu oyunu ka-
142 ABD’nin Herhangi Bir Eyaletinde Kurulan Bir Ermeni Kuruluşunun, Çeşitli Şehir-
zanmas›, Kore’deki Türk jesti bu süre içinde Ermeni suskunlu-
ğunu zorunlu k›lm›şt›r. Hatta daha gerilere gidilirse, 1929’dan
lerde Ve Kasabalarda Onlarca Şubesi Açılmıştır: Örneğin ANC, Washington D.C.Nin
ABD Ve Kanada’da 60’dan Fazla Şubesi Vardır, Ancwr’nin Sadece Los Angeles’de 14
144 Emekli Washington D.C. Büyükelçimiz Sayın Şükrü Elekdağ’la yapılan bir müla-
şubesi vardır)
143 Bu yıllar arasında dünyanın çeşitli yerlerinde Türkiye aleyhtarı Ermeni faaliyetleri kattan.
145 Nasuh Uslu, Türk Amerikan İlişkileri, Ankara, 2000, S. 17.
devam etmiştir.

-100- -101-
itibaren patlak veren Dünya ekonomik buhran› etkilerini, dalga diler. Bir süre Doğu-Bat› ilişkilerinde bir yumuşama izlendi. İş-
dalga yeryüzünün her köşesine ulaşt›rm›şt›r. te tam bu ortamda, Türkiye’deki haşhaş ekimi konusu Ameri-
O kadar ki bu ekonomik sars›nt›lar, Dünyan›n siyasal at- kan Kongresi’nde ele al›nd›.146 Nixon yönetimin Amerika’da
mosferini de etkilemiş ve siyasal buhranlar›n ard› ard›na pat- çok geniş boyutlar kazanm›ş olan uyuşturucu salg›n›n›n, nere-
lak vermesine ve II . Dünya Savaş›’na kadar gidilmesine se- deyse tek suçlusu olarak Türkiye’yi görmesi ve ülkemizde af-
bep olmuştur. II. Dünya Savaş›’ndan ABD’nin “Global Power” yon ekimine tamamen son verilmesi için bask› yapmas›, hatta
olarak ç›kmas›, bunun tabi bir sonucu olarak da Türkiye’nin Kongre’de konunun bu ortamda ele al›nmas› Türkiye üzerine
Amerika’n›n global stratejisi içinde yer almaya başlamas› ve olumsuz etkiler b›rakm›şt›r.
1952 NATO serüveni ile Türk-Amerikan doğal yak›nlaşma sü- Muhalefet in sözcüsü olan önemli bir senatör sonradan
reci, 1964’lere K›br›s krizine kadar devam edecektir. İşte böy- Demokratlar›n Başkan aday› olan Senator Mondale-Senato-
lesi bir süreçte de, söyleyebiliriz ki, bu olaylar zinciri ABD’de da, Türkiye’nin afyon ekimine son vermemesi halinde, bu ül-
Türkiye aleyhtar› Ermeni faaliyetlerine f›rsat b›rakmam›şt›r.
keye silah ambargosu uygulanmas› ve askeri yard›m›n kesil-
1965 y›l› Ermeni propagandalar› için görünürde yeni bir mesini öngörüyordu. Mondale’e göre, esasen yumuşama dö-
başlang›ç y›l› olmuştur. Asl›nda 1965’ten günümüze uzanan neminde Türkiye, Amerika aç›s›ndan stratejik önemini kaybet-
bu dönemi de iki bölümde görebiliriz. Birinci bölüm; sözde Er- mişti. ABD’nin Orta Doğudaki ç›karlar›n›n korunmas›na gelin-
meni Soyk›r›m›n›n 50. Y›ldönümü kutlamalar›n›n yap›ld›ğ› ta- ce; İran ve Suudi Arabistan vas›tas›yla sağlayabiliyordu! Ni-
rih 1965 y›l› ki bunu 1985’e kadar uzatmak mümkün. İkinci bö- xon yönetiminin Amerika’daki uyuşturucu salg›n›n›n suçunu
lümü de 1985 y›l›ndan bugüne uzanan dönemdir. Türkiye’ye yüklemesi ve kongrede Türkiye’yi itham edici tart›ş-
Asl›nda 1965-1985 aras› dönemi de, Ermeni propagan- malar›n hararetle sürmesi, Türkiye’nin Amerika’daki manzara-
das› faaliyetleri olarak iki bölümde incelemek mümkündür. Zi- s›n› öylesine buland›rm›şt›r ki, New York’taki bir gazete, Ame-
ra 1965 y›l›n›, 50. Y›l kutlamalar› bahanesiyle Ermeni hareket- rikan Hava kuvvetlerinin Türkiye’deki afyon tarlalar›n› bomba-
lenmesinin yeniden ateşlendiği ve ABD başta olmak üzere lamas› önerisinde bulunacak kadar ileri gitmiştir.
Dünyan›n çeşitli yerlerinde Türkiye karş›t› Ermeni propagan-
das›n›n başlang›ç y›l› olarak görebiliriz. Bu çizgiyi 1973’e ka- Bütün bunlar›n karş›s›nda 1973 y›l› sonunda, dönemin
dar taş›d›ğ›m›zda 1965-1985 Ermeni hareketlerinin ikinci bo- Başbakan› Ecevit, Nixon yönetiminin, afyon ekiminin Türki-
yutuna gelmiş oluruz. Çünkü, 1973 y›l› ABD’de Santra Barba- ye’de yasaklanmas› konusundaki bask›lar›na boyun eğmedi.
ra cinayetiyle yeni bir görünüm kazan›r. 1973’ten 1985’e kadar 1974’teTürkiye, Enosis’i önlemek ve soydaşlar›n›n hayat›n›
süren terör boyutuyla, Ermeni hareketleri faaliyet alanlar›nda emniyete almak için K›br›s’a müdahale ettiği zaman da bu
çeşitlilik göstermeye başlam›şt›r. 1965-1985 çizgisi, içerisinde bask›lar devam etmekteydi. Bu arada geçici Irmak Hükümeti
yeniden filizlenmeyi başlatacak, bunu yaparken olay› şiddet s›ras›nda Amerikan Kongresi, K›br›s’a müdahalemiz dolay›-
boyutuyla sürdürmenin yan›nda özellikle 1970’lerden itibaren s›yla Türkiye’ye silah ambargosu uygulama karar› ald›. Ancak
Ermeni Lobi hareketini de faaliyete sokacakt›r. öyle ki Ameri- Demirel Hükümeti, buna mukabelede gecikmedi. Temmuz
kan politikas›nda en güçlü lobi olan Yahudi Lobisi’ni takip 1975’te Türkiye’deki ortak askeri tesislerin faaliyetini durdur-
eden Rum Lobisinden sonra en az Rum Lobisi kadar etkili bir du. Bu gelişmeler Türk-Amerikan ilişkilerini kopma noktas›na
şekilde kendisini göstermeye başlam›şt›r. getirdi. İşte, Amerika’da Türkiye’ye düşman etnik lobilerin fa-
Soğuk savaş döneminin h›z›n›n kesildiği y›llar olarak nite- aliyetlerini canland›rmalar› ve etkinlik kazanmalar›, 1970’li y›l-
lendirebileceğimiz 1970’li y›llar›n baş›nda, Başkan Nixon ile
146 Bu Konu İçin Bkz. Uslu, Türk Amerikan ...., S. 223-251.
Kissinger, Amerika-Sovyetler Birliği yak›nlaşmas› gerçekleştir-

-102- -103-
lar›n başlar›ndan itibaren oluşan bu ortamda gelişmiştir. Rum toplum ile daha çabuk ilişki kurmalar›n› ki bu da Ermenilerin
ve Ermeni lobilerinin tekrar ede geldiği bir müttefikine silah Amerika’daki yapt›r›m güçlerini kuvvetlendirmiştir.
ambargosu koydurabilmeleri gerçekten özellikle Rum Lobisi f. Ermeni Lobisi’nin Kongre Çal›şmalar›
için büyük bir başar› olmuştur.147 Ermeni radikallere ve Ame-
rika’daki ortam› uygun bularak Türkiye aleyhine çal›şmalar›na Ermeni Lobisi Kongre’de genel olarak üç tema üzerinde
etkinlik kazand›ran Ermeni kuruluşlar›na destek sağlad›lar.148 çal›şmaktad›r. Birincisi; Sözde Soyk›r›m› Amerikan Senato-
su’ndan ç›karmak.150 İkincisi; ABD’nin Ermenistan’a insani
1973 Santa-Barbara cinayeti ile 1985’lere kadar süren Er- yard›m programlar›, teknik yard›m ve kalk›nma yard›m›n› sağ-
meni terörü ile paralel olarak siyasi arenada özellikle ABD po- lamak151 ve üçüncü olarak ta; Azerbaycan’a ve Türkiye’ye mü-
litikas›nda palazlanan Ermeni lobisi etkin bir şekilde kendisini eyyideler uygulanmas›.152
göstermeye başlam›şt›r. 1965’ten 2000’e kadar ABD’de Erme-
ni kuruluşlar›nda gözle görülür bir art›ş gerçekleşmiştir. Bu dö- Ermeni Lobisi öncelikle sözde Soyk›r›m› ABD senatosun-
nemde ABD’nin çeşitli eyaletlerinde yüzlerce örgüt kurulmuş- dan ç›kararak ad›m ad›m diğer ülkelerin parlamentolar›ndan
tur. Ayr›ca her bir örgütün çeşitli şehirlerde, kasabalarda şube- da ç›kmas›n› sağlamaya çal›şmaktad›r. Sözde Soyk›r›m husu-
leri aç›ld›ğ› da hesaba kat›l›rsa rakam oldukça büyüktür. Ge- sunda Ermeni Lobisi; a) Türk Devleti’ne “1915’de 1,5 milyon
nel olarak 1887’den günümüze ABD’deki Ermeni kuruluşlar›- Ermeni’nin soyk›r›m sonucu öldürüldüğü” iddialar›n› kabul et-
n›n say›s› kiliseler hariç 451046’n›n üzerindedir. Buna 182 Er- tirmek. b) Türk Devleti’ne özür diletmek ve tazminat ödetmek.
meni kilisesini eklediğimizde say› 1228’e ulaş›r. Bu kuruluşla- c) Doğu Anadolu’da “Ermeni topraklar›!” veya “Bat› Ermenis-
ra şubeleri de eklenirse rakam daha da büyük olacakt›r. tan!” diye iddia ettikleri bölümün kendilerine verilmesini sağla-
mak ve buralarda bağ›ms›z bir Ermenistan devleti kurmak.
Bu kuruluşlar›n hemen hepsinin amac›; ABD ve Dünyan›n
diğer yerlerindeki Ermeni kimliğini, kültürel, tarihi vs. olarak Bütün bu iddialar› kabul ettirmek için Ermeni Lobisi Dün-
koruman›n yan›nda Türk düşmanl›ğ› yapmakt›r. yan›n diğer yerlerinde, ABD’de ve özellikle de 1985 y›l›ndan
beri ABD parlamentosunda hummal› bir çal›şma içerisindedir-
Amerika’daki Ermenilerin nüfusu hakk›nda değişik tahmin-
ler. Parlamentodaki Ermeni Lobisi staflar› diye nitelendirebile-
ler yap›lm›şt›r. 1990’l› y›llardaki resmi kay›tlara göre 700.000
ceğimiz senatörlere her y›l Şubat, Mart ve özellikle 24 Nisan
civar›ndad›r. Bu gün 800.000 ile 1.000.000 civar›nda olduğu
öncesi ve 24 Nisan günlerinde sözde soyk›r›m› anma toplan-
tahmin edilmektedir.149 Nüfuslar› ve Kongre’de temsilleri bak›-
t›lar› ad› alt›nda konuşmalar yapt›rmaktad›rlar.
m›ndan pek göz doldurucu bir say›da olmasalar da, Türkiye’ye
yönelik Amerikan politikas›n› çarp›tma imkan›na sahip oldukla- Ermeni Lobisi, Senato’da veya Temsilciler Meclisi’nde ko-
r› görüldüğünde, ABD politikas›nda dikkate değer bir Ermeni nuşturacaklar› senatörleri konuşmalar›ndan yaklaş›k bir hafta
bask› grubu gücünün varl›ğ› görülür. Bunda çeşitli faktörler et- öncesinden motive etmeye başlarlar. Örneğin 24 Nisan
kendir. Her şeyden önce ABD’deki gerçekten dikkate değer or- 1990’da Senatoda Senatör LEVİN konuşmas›n›n bir yerinde
ganizasyonlar›, bunlar›n koordine faaliyetleri, önemli rol oynar. “Bay Başkan geçen Cumartesi ve Pazar Michigan’da Ermeni
Yine Ermenilerin Bat›l›lara daha yak›n olmas› yani gerek dinsel Soyk›r›m›n›n kutlamalar›nda bulunmakla şereflendirildim. Cu-
bak›mdan gerekse kültürel bak›mdan, ayr›ca bir as›r› aşan bir martesi akşam› “Greater Detroit, Anma Komitesi” taraf›ndan
süre Amerikan toplumu içerisinde bu kültürle yetişmeleri, bu organize edilen etkileyici bir toplant›ya kat›ld›m. Bu toplant›lar-
da tarihin görgü tan›klar› olan Ermeni Soyk›r›m›n›n hayatta ka-
147 Elekdağ ile yapılan bir mülakattan.
148 Elekdağ İle yapılan mülakattan. 150 Ermeni Lobisi’nin Bu Çalışması İçin Bkz. U.S. Congressional Record (1985-2000).
149 Agos Gazetesi, 1,5 Milyon Olduğunu Yazmaktadır. (Naklen;Yavi,Türkler Ermeni- 151 U.S. Congressional Record (1985-2000).
ler...., S. 385.) 152 U.S. Congressional Record (1992-2000), Zaman Gazetesi, 13 Mayıs 2000.

-104- -105-
lanlar›yla olman›n tecrübesini paylaşt›m. Önceden de yapt›- ABD’nin bölgede liderliğinin eksikliği en fazla Dağl›k Karabağ
ğ›m gibi bu insanlarla tan›şt›m, onlar›n yüz ifadelerini gördüm, bölgesinde hissedilmiştir.
onlarla konuştum ve korkunç gerçeği işittim” demektedir.153
Yine benzer bir konuşmay›, 22 Nisan 1998’de Temsilciler Bush yönetiminin Transkafkasya bölgesine yönelik son
Meclisi’nde Senatör Mc. GOVERN yap›yor. Senatör Mc. GO- politikas›n› yeniden değerlendirmesi gerekir. Ermenistan ve
VERN 60 kişilik bir grupla tan›şt›ğ›n›, bunlar›n tehcir dönemini Dağl›k Karabağ bulunduğu coğrafya yüzünden büyük bir poli-
yaşad›klar›n› ve bu kişilerden 14’ü ile tan›şt›ğ›n› ve konuştuğu- tik risk ile yüz yüze kalacakt›r, bu kolayca tahmin edilebilir. De-
nu söyler.154 nize ç›k›ş yollar› yoktur ve her taraf› durağan olmayan potan-
siyel düşmanlarla çevrilmiştir. Ermenistan’›n güçlü ve güvenli
Ermeni Lobisi’nin ABD Parlamentosu Senatörleri üzerin- olmas›n› anlamada ABD’nin hayati ç›kar› vard›r” diyerek,
deki çal›şma taktiklerinden birisi de, Senatörleri s›k s›k Erme- ABD’nin Ermenistan politikas›n› özetlemeye çal›ş›r.156
nistan’a k›sa gezilere götürmeleridir. Burada incelemelerde
bulunan bu senatörler gözlemlerini gerek Temsilciler Mecli- Son 10 y›ll›k süreçte bu gibi konuşmalar senatörler tara-
si’nde gerekse Senato’da dile getirmektedirler. Ocak 1990 y›- f›ndan sözde “Armenian Genocide” toplant›lar›nda ›srarla vur-
l›nda Senatör PELL’i dönemin Sovyet Ermenistan’›na götür- gulanm›şt›r. Gerçekte bu görüşmelerin ismi her ne kadar söz-
müşler, incelemelerde bulunmas›n› sağlam›şlar, Senatör de “Armenian Genocide” toplant›lar› olsa da tamamen bu
PELL’de 24 Nisan 1990’da Senato’da; bölgeye gittiğini ve Er- amac›ndan ç›km›şt›r. Bu çal›şmalar›yla Ermeni Lobisi zaman
meni mültecileriyle konuştuğunu ve onlar›n (güya) ne kadar zaman istediği birçok karar›, özellikle Ermenistan’a yard›m ka-
ac›lar içerisinde olduklar›n›, kendisinin yak›ndan gördüğünü, rarlar›n›n ç›kar›lmas›nda etkili olmuştur. Örneğin 1995 y›l›nda
anlatm›şt›r.155 Senatör PORTER’›n çal›şmalar› sonucu insanl›k yard›m› ola-
ABD Temsilciler Meclisi’nde veya Senato’daki sözde “Ar- rak 85 milyon dolar Ermenistan’a yard›m yap›lm›ş, ayr›ca bu-
menian Genocide” görüşmeleri tamam›yla “Ermenistan’a Yar- na ilave olarak da ayn› y›l 30 milyon dolar gelişim yard›m› ya-
d›m” propagandalar›n›n yap›ld›ğ› bir görüntü içermektedir. p›lm›şt›r.157
Kürsüye ç›kan her senatör, o y›l sözde Soyk›r›m›n kaç›nc› y›l› Ermeni Lobisi’nin bütün bu organize çal›şmalar›na rağ-
ise, O’nu kutlad›ktan sonra, “Ermenistan’a her ne pahas›na men Türkiye üzerinde fazla etkili olamamas›nda bu lobinin ça-
olursa olsun mutlaka maddi, manevi yard›mda bulunmal›y›z” l›şma eksikliği değil, ABD’nin bölge üzerindeki ç›karlar› üstün
diye temennilerini dile getirmektedirler. Bu temenniler dile ge- gelmektedir. Zira, Amerikan yönetiminin, Türkiye gibi çok
tirilirken ABD ç›karlar›yla özdeşleştirilerek Ermenistan’a yard›- önemli bir stratejik müttefikini, bugüne değin Rusya’ya yak›n
m›n ABD ç›karlar›na hizmet edeceği hemen hemen bütün ko- politikalar› ile dikkat çeken Ermenistan yüzünden kendisine
nuşmalarda vurgulan›r. küstürmek gibi bir lüksü yoktur. Türk-Amerikan ilişkileri, Kore
California Senatörlerinden LEVİNE, “Geçmişi hat›rlamak Savaş›’ndan Çöl F›rt›nas›’na kadar uzanan bir çizgide ve Bü-
önemli olduğu gibi, geleceğe doğru bakmak da hayatidir. Sov- tün Soğuk Savaş y›llar› boyunca karş›l›kl› ç›kar esas›na da-
yetler Birliği’nin parçalanmas› ve bağ›ms›z bir Ermenistan’›n yanm›ş son derece güçlü ilişkilerdir. Ayr›ca Türkiye, ABD’nin
yeniden doğmas› ABD ve Ermenistan aras›nda güçlü ilişkileri NATO’daki güçlü bir müttefiki olarak stratejik aç›dan çok
inşa etmenin yegane f›rsat›n› sunar. Ayr›ca bu durum Trans- önemli bir ülkedir. Türkiye’nin Avrasya enerji hatlar› aç›s›ndan
kafkasya bölgesinde ABD için liderlik f›rsat›n› sunar. Fakat son derece önemli bir konumda bulunmas›, Amerika’n›n uzak
Bush yönetimi bu f›rsat› ele geçirmede başar›s›z oldu. pazarlara girmesinde Türkiye’yi kendisine stratejik ortak ola-

153 U.S. Congressional Record, Senate, April 24. 1990, S. S 4921 156 U.S. Congressional Record, House Of Representatives, April 28. 1992, S. H2691.
154 U.S. Congressional Record, House Of Representatives, April 22. 1998, S. H2219. 157 U.S. Congressional Records, House Of Representatives, April 24. 1996 (Senatör
155 U.S. Congressional Record, April 24. 1990, S. S4850. Pallone’nin Konuşması), S. H3776.

-106- -107-
rak görmesi, bunlar›n yan› s›ra Balkanlar ve Doğu Akdeniz’in n›t›m, Tan›nma, Tazminat ve Toprak. Buna göre, sözde Er-
güvenlik ve istikrar› aç›s›ndan hem Amerika’n›n yak›n ortağ› meni Sorunu tüm dünyada ilk olarak terör yoluyla ilerleyen sü-
hem de stratejik önemde olmas›, ABD’yi Türkiye ile ilgili alaca- reçte de lobicilik ile “Tan›t›lacak”, sözde iddialar dünya kamu-
ğ› kararlarda temkinli olmaya zorlamaktad›r. T›pk› 1830’lu y›l- oyunca kabul edilip Türkiye taraf›ndan “Tan›nacak”, sözde
larda olduğu gibi Amerikan tüccar›n›n bölge üzerindeki ç›kar- soyk›r›mdan dolay› Türkiye’den “Tazminat” al›nacak ve “Bü-
lar› da bugün hala tazeliğini korumaktad›r. Zira Amerikan tek- yük Ermenistan” rüyas›n› gerçekleştirmek için gerekli olan
noloji, iletişim enerji ve savunma sanayi firmalar›n›n büyük kâr Anadolu içlerindeki “Toprak” Türkiye’den kopar›lacakt›r ve bü-
beklentileri vard›r. yük Ermenistan aşama aşama gerçekleşmiş olacakt›r.
Türk-Amerikan ilişkilerinde yukar›da özetlemeye çal›şt›ğ›- İddialar şu şekilde gündeme taş›nm›şt›r:
m›z iyi niyet temennilerinden sonra şunun da çok iyi bir şekil-
1. Türkler, Ermenistan’› işgal ederek Ermeniler’in toprak-
de değerlendirilmesi gerekir. Bugün ABD’de 800.000 civar›n-
lar›n› ellerinden alm›şlard›r.
da Ermeni yaşamaktad›r. Bu kitle her ne kadar 2,5 milyon nü-
fuslu Ermenistan Cumhuriyeti nüfusundan az olsa da bu nü- 2. Türkler, 1877-78 savaş›ndan itibaren Ermenileri sis-
fustan çok daha etkin bir durumdad›r. ABD’nin hemen her temli olarak katliama tabi tutmuşlard›r.
eyaletinde hatta en ücra köşelerine kadar yerleşmiş, kurum-
sallaşm›ş, maddi yönden son derece iyi bir konumda bulunan, 3. Türkler, 1915 y›l›ndan itibaren Ermenileri plânl› şekilde
bilinçli, ne yapt›ğ›n› çok iyi bilen bir kitle, ABD Ermeni Diaspo- soyk›r›ma tabi tutmuşlard›r.
ras› vard›r. Ermeni meselesinde siyasi olarak etkin rol oyna- 4. Talat Paşa’n›n, Ermenilerin soyk›r›ma tabi tutulmas›
yan, bu konuda s›k› çal›şmalar yürüten 182 kilisesiyle birlikte konusunda gizli emirleri vard›r.
say›s› çeşitli kuruluşlar›yla 1228’i bulan (şubeleri hariç) Erme-
ni kuruluşlar› ABD’de Türkiye aleyhtar› faaliyet yürütmektedir. 5. Soyk›r›mda hayatlar›n› kaybeden Ermenilerin say›s›
Özellikle Ermeni Çal›şmalar› ve Araşt›rma Merkezleri (Arme- 1,5 milyondur.
nian Studies and Research Centers) koordine bir şekilde ça- Ermeni Diasporas›n›n Gücü: Sadece ABD’de 21 Gün-
l›şmalar yapmaktad›rlar. Bunlara ilave olarak ABD’nin çeşitli lük Gazete, 17 Periyodik Dergi, 188 Bülten, 25 Radyo Kanal›,
eyaletlerinde ç›kan say›s› 21’i bulan günlük ve haftal›k gazete- 10 Tv Kanal› Ve Programlar›, Üniversiteler Ve Değişik Kuru-
leri, 17 tane Ermeni Çal›şmalar› Peryodikleri, 188 adet bülten, luşlar.
newsletters ve Journal’leriyle, 25 radyo, 10 TV programlar›yla
Türkiye aleyhine kamuoyu oluşturma gayreti içerisindedirler. B. ERMENİ TERÖR ÖRGÜTÜ ASALA
Almanya’n›n ödemiş olduğu tazminatlar›n cazibeli rakam- Yeni dönemde terörü özendiren, geliştiren, haz›rlayan,
lar› karş›s›nda büyülenen Ermeni Lobisi bu amaçlar›n› gerçek- daha geniş alanlara yay›lmas›n›, ve hedeflerinin çeşitlenmesi-
leştirdikten sonra s›ra Taşnak ve H›nçak Komitelerinin prog- ni sağlayan; terör tim ve gruplar› oluşturan, yeni örgütlenme
ramlar›n› oluşturan toprak talepleri aşamas›na gelecektir. Mer- çabalar›na destek, temas ve ilişkiler ortam› haz›rlayanlar, Taş-
kezi ABD’de olan Ermeni Lobisi sadece 1228 kuruluşuyla nak ve H›nçak terör örgütleridir. Bunlar›n yan›nda isminden en
amaçlar› için, faaliyetleri yürütürken, asl›nda tüm bu anlat›lan- çok söz ettiren ve Ermeni terörü ile eş anlamda kullan›lan “Er-
lar bir kez daha gösteriyor ki Türkiye’nin çok büyük bir lobi ve menistan’›n Kurtuluşu İçin Ermeni Gizli Ordusu” örgüt ad›n›n
propaganda eksiği vard›r. k›salt›lm›ş şekli olan ASALA’d›r.158 Geleneksel terör örgütleri
içlerinden ç›kard›klar› terör tim ve gruplar›yla, ASALA ise terö-
g. Ermeni Diasporas›n›n Çal›şma Program›
Ermeni diasporas›n›n çal›şma şekli “Dört T” Şeklinde ad- 158 Orhan Koloğlu. Ermeni Terör Örgütü Asala Hangi Şartlarda, Nasıl Ortaya Çıktı? Po-
land›r›labilecek olan plan şu dört kavrama dayanmaktad›r: Ta- püler Tarih / Nisan 2001. Sayfa 68-72

-108- -109-
rün en ac›mas›z ve insanl›k d›ş› uygulamalar›yla yeni dönemin Burgaz/Bulgaristan 09.09.1982 Bora SÜELKAN İdari Ataşe
terör yarat›c›lar› olmuşlard›r. ASALA da manevi ve psikolojik Cenevre/İsviçre 09.06.1981 M. Savaş YERGÜZ Sekreter
desteği, temas ve ilişkiler ortam›n› H›nçaklardan alm›şt›r. Er- Lahey/Hollanda 12.10.1979 Ahmet BENLER B.Elçi Oğlu
meni terör örgütleri, d›ş dünyan›n tepkileri üzerine 1980’li y›l- Lizbon/Portekiz 07.06.1982 Erkut AKBAY İdari Ataşe
larda taktik değiştirerek, PKK terör örgütü ile işbirliğine girmiş- Lizbon/Portekiz 07.06.1982 Nadide AKBAY İdari Ataşe
lerdir. 1984 y›l›nda bölücü terör örgütü PKK sahneye itilmiş ve
Lizbon/Portekiz 27.07.1983 Cahide MIHÇIOĞLU Müsteşar Eşi
Asala-Ermeni terörü geri plana çekilmiştir.
Los Angeles/ABD 28.01.1982 Kemal ARIKAN Başkonsolos
1970’li y›llarda Ermeni terörü incelendiğinde de ilk özelli- Madrid/İspanya 02.06.1978 Necla KUNERALP B.Elçi Eşi
ğinin d›şa bağ›ml›l›k olduğu rahatça görülebilir. Bunun ilk ne- Madrid/İspanya 02.06.1978 Beşir BALCIOĞLU Emekli B.Elçi
deni zay›fl›k ve diğer ülkelerin desteğine muhtaç durumda ol-
Ottawa/Kanada 27.08.1982 Atilla ALTIKAT Askeri Ataşe
maksa ikinci en önemli nedeni de uluslararas› alanda cereyan
eden güç politikalar› ve rekabettir. Türk diplomatlar›na dönük Paris/Fransa 24.10.1975 İsmail EREZ Büyükelçi
Ermeni terörünün Türk - Yunan ve Türkiye - Suriye ilişkilerin- Paris/Fransa 24.10.1975 Talip YENER Şoför
deki krizlere paralel olarak h›z kazanmas› bu sav›n kan›tlar›n- Paris/Fransa 22.12.1979 Y›lmaz ÇOLPAN Turizm Müşaviri
dand›r. Yine Soğuk Savaş ortam›n›n bir sonucu olarak Paris/Fransa 04.03.1981 Tecelli ARI Din Görevlisi
SSCB’nin sol Ermeni fraksiyonlar›na verdiği destek de bu bağ- Paris/Fransa 04.03.1981 Reşat MORALİ Çal›şma Ataşesi
lamda değerlendirilmelidir. 159Sonuç olarak Ermeni kilisesi, ra- Paris/Fransa 24.09.1981 Cemal ÖZEN Güvenlik Ataşesi
dikal gruplar ve örgütler eliyle kimliklerini Türk karş›tl›ğ› üzerin-
Santa Barbara/ABD 27.01.1973 Mehmet BAYDAR Başkonsolos
de şekillendiren Ermeni gençleri belki de hiç görmedikleri bir
ülkeye ve insanlar›na karş› nefretle doldular ve uluslararas› or- Santa Barbara/ABD 27.01.1973 Bahad›r DEMİR Konsolos
tamdaki yönlendirmelerin de etkisiyle teröre yöneldiler. Sydney/Avustralya 17.12.1980 Şank ARIYAK Başkonsolos
Sydney/Avustralya 17.12.1980 Engin SEVER Güvenlik Ataşesi
ERMENİLER TARAFINAN ŞEHİT EDİLEN KAMU GÖ-
Tahran/İran 28.04.1984 Iş›k YÖNDER Sekreter Eşi
REVLİLERİ VE YAKINLARI
Vatikan 09.06.1977 Tahar CARIM Büyükelçi
OLAY YERİ SIRALAMASINA GÖRE ŞEHİTLER160 Viyana/Avusturya 22.10.1975 Dâniş TUNALIGÎL Büyükelçi
Olay Yeri Olay Tarihi Şehidin Ad›-Soyad› Unvan› Viyana/Avusturya 20.06.1984 Erdoğan ÖZEN Çal›şma Ataşesi
Atina/Yunanistan 31.07.1980 Galip ÖZMEN İdari Ataşe Viyana/Avusturya 19.11.1984 Enver ERGUN Uluslararas› Memur
Atina/Yunanistan 31.07.1980 Neslihan ÖZMEN Ataşe k›z›
Atina/Yunanistan 07.10.1991 Çetin GÖRGÜ Bas›n Ataşesi
C. SOYKIRIM İDDİALARINA KARŞI BİLİM ADAMLA-
RININ TAVRI
Atina/Yunanistan 04.07.1994 Halûk SİPAHİOĞLU Müsteşar
Bağdat/Irak 11.12.1993 Çağlar YÜCEL İdari ataşe a. ABD’de Toplu Bildiri
Belgrat/Yugoslavya 09.03.1983 Galip BALKAR Büyükelçi Türkiye d›ş›nda birçok bilim adam› ve yazar belki çoğu
Beyrut/Lübnan 16.02.1976 Oktar CİRİT Başkâtip kez propagandan›n etkisinde kalarak bir “Ermeni soyk›r›-
Boston/ABD 04.05.1982 Orhan GÜNDÜZ F.Başkonsolos m›”ndan bahsedebiliyorlar.161 Ancak Tarihi, tarih biliminin öl-
Brüksel/Belçika 14.07.1983 Dursan AKSOY İdari Ataşe çüleri ve ilkeleri doğrultusunda alg›layan bilim adamlar› ise,
1925 y›l›ndan bugüne kadar konuyla ilgili bilgi ve belgelerin
159 Doç. Dr. İhsan Bal, Ermeni Terörü Ve Dış Bağlantıları, Usak; Ermeni Araştırmaları
1. Türkiye Kongresi’nde Sunduğu Bildirisinin Özetidir 161 Örneğin “Şiddetin Uzun Yüzyılı” Adlı Çalışmasında John Keane. (Bkz Dost Yayın-
160 Şimşir, Bilal N., Şehit Diplomatlarımız, 1973-1994, İki Cilt, (Ankara: Bilgi Yayınevi, 2001). ları, 1998, S.125)

-110- -111-
orijinallerine ulaşm›ş, canl› şahitleri dinlemiş, olay yerlerinde ‘Soyk›r›m’ suçlamas›na gelince, bu aç›klamay› imzala-
bizzat gözlemde bulunmuş kişilerdir. Bunlar, 1925’ten beri Os- yanlar›n hiçbiri Ermenilerin çektikleri ac›lar›n boyutlar›n› kü-
manl› arşivlerinin yabanc› araşt›rmac›lara aç›k olduğunu bilen çümseme amac›n› taş›mamaktad›r. Ayn› şekilde söz konusu
ve belgelere bizzat ulaşan bilim adamlar›d›r. Dolay›s›yla kana- bölgedeki Müslüman halk›n da ac›lar›n›n farkl› şekilde değer-
atleri hakk›ndaki yorumu veya karş› görüşü, ancak onlar kadar lendirilemeyeceği görüşündeyiz. Şu ana kadar ortaya konan
konuyu derinlemesine bilenler yapabilecektir. Bu nedenle kay›tlar, toplumlararas› bir iç savas›n, (Müslüman ve H›ristiyan
Amerikal› 69 bilim adam›n›n konuyla ilgili olarak Temsilciler gruplar aras›ndaki) Birinci Dünya Savaş› s›ras›ndaki bulaş›c›
Meclisi üyelerine sunduğu bir bildiri son derece önemlidir. Söz hastal›klar, k›tl›k ve Anadolu ve çevresindeki alanlardaki katli-
konusu bildiride şöyle denilmiştir162: ABD Temsilciler Meclisi amlar ve ac›lar ile daha da karmaş›k bir hale geldiğine işaret
Üyelerinin Dikkatine! Türk, Osmanl› araşt›rmalar› ve Ortado- etmektedir.
ğu üzerine uzmanlaşm›ş, aşağ›da imzalar› bulunan Amerikal› Gerçekten de söz konusu y›llar boyunca, bölgede, geçen
akademisyenler, ABD Temsilciler Meclisi’nin 192 say›l› kara- on y›lda Lübnan’da yaşanan trajediden çok farkl› olmayan bir
r›nda kullan›lan dilin birçok aç›dan yan›lt›c› ve/veya yanl›ş ol- sürekli savaş durumu yaşanm›şt›r Hem Müslüman hem de H›-
duğu görüşündedirler. ‘İnsanl›k d›ş› Davran›şlar› Anma Milli ristiyan nüfus aras›ndaki kay›plar büyük rakamlardad›r. Ancak
Günü’ kavram›na tam olarak destek vermemize karş›n, söz sald›rgan ve masum olan› ay›rt edebilmek, çok say›da H›risti-
konusu metinde dikkat çekilen aşağ›daki k›sm› kabul edilemez yan kadar Müslüman›n da içinde bulunduğu Doğu Anadolu
buluyoruz:... Türkiye’de 1915 ve1923 y›llar› aras›nda gerçek- halk›n›n hayat›n› kaybetmesiyle sonuçlanan olaylar›n neden-
leştirilen soyk›r›m›n kurbanlar› olan 1,5 milyon Ermeni kökenli lerini belirleyebilmek için tarihçilerin ulaşmalar› gereken daha
insan...” Çekincelerimiz ‘Türkiye’ ve ‘soyk›r›m’ sözcüklerinin birçok belge ve bulgular vard›r.
kullan›lmas› konusunda odaklanmakta olup aşağ›daki şekilde
özetlenebilir: Tarihi devlet adamlar› ve politikac›lar yapar, bilim adam-
lar› ise yazar. Bu sürecin işlemesi için bilim adamlar›na, geç-
14. yüzy›ldan 1922’ye kadar, günümüzde Türkiye olarak, mişteki devlet adamlar› ve politikac›lar›n yaz›l› kay›tlar›na ula-
daha doğrusu ‘Türkiye Cumhuriyeti’ olarak adland›r›lan alan, şabilme şans› verilmelidir Şimdiye kadar, konuyla ilgili olan
çok dinli, çok uluslu bir devlet olan Osmanl› İmparatorluğunun Sovyetler Birliği, Suriye, Bulgaristan ve Türkiye’nin arşivlerinin
bir parças›yd›. Nas›l Habsburg İmparatorluğunu günümüz büyük k›sm› tarihçilere kapal› tutulmuştur. Bu arşivlere ulaş›-
Avusturya Cumhuriyeti ile eş saymak yanl›şsa, Osmanl› İmpa- l›ncaya kadar Temsilciler Meclisinin 192 say›l› karar› kapsa-
ratorluğunu, Türkiye Cumhuriyeti ile bir tutmak da yanl›şt›r. m›ndaki Osmanl› İmparatorluğunun 1915-1923 y›llar› aras›n-
Günümüz Türkiye Cumhuriyetinin 1923 y›l›nda kurulma- daki tarihi tam olarak bilinemez.
s›yla sonuçlanan Türk Devrimiyle 1922’de tarih sahnesinden Biz ABD Kongresinin bu ve bununla ilgili konularda tarih
silinmiş olan Osmanl› İmparatorluğu, şu anda Güneydoğu Av- arşivlerinin tam olarak aç›lmas›n› teşvik etmesi ve tarihsel
rupa, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da bulunan ve sadece bir ta- olaylar hakk›nda, tam ayd›nl›ğa kavuşturulmadan ithamlarda
nesinin Türkiye Cumhuriyeti olduğu 25’ten fazla devletin top- bulunmamas› gerektiğine inan›yoruz. Temsilciler Meclisinin
raklar›n› ve halklar›n› bünyesinde bar›nd›ran bir devletti. Tür- 192 say›l› karar›ndaki gibi ithamlar kaç›n›lmaz olarak Türkiye
kiye Cumhuriyeti, Osmanl› zaman›nda gerçekleşen hiçbir halk› hakk›nda adaletsiz yarg›lara var›lmas›na ve belki de ta-
olaydan sorumlu tutulamaz. Ancak kararda ‘Türkiye’ ad›n› kul- rihçilerin bu trajik olaylar› anlamakta kaydetmeye başlad›klar›
lanarak karar› yazanlar 1915 ve 1923 y›llar› aras›ndaki ‘soyk›- gelişmeye zarar verilmesine yol açacakt›r.
r›m’›n sorumluluğunu Türkiye’ye yüklemek istemişlerdir.
Yukar›daki yorumlar›n da gösterdiği gibi, Osmanl›-Erme-
162 Yıldırım, Dr. Hüsamettin; Ermeni İddiaları Ve Gerçekler, Ankara 2000, S. 38
nileri’nin tarihi tarihçiler aras›nda s›kça tart›ş›lan bir konundur
ve tarihçilerin bir çoğu da 192 say›l› karardaki ifadelere kat›l-

-112- -113-
mamaktad›r. Kongre bu karar› kabul ederse, tarihsel sorunun te Üniversitesi, Prof. Tibor Halasi-Kuv: Türk Araşt›rmalar›,
hangi yan›n›n doğru olduğuna yasa yolu ile karar vermeye ça- Culombia Profesör, Ord. Prof. J. C. Hurewitz: Orta-Doğu
l›şm›ş olacakt›r Tarihsel olarak şüpheli varsay›mlara dayal› Enstitüsü eski Direktörü, Colombia Üniversitesi, Prof. Avg-
böylesine bir karar, sadece dürüst tarihsel araşt›rmaya zarar dorlevy: Tarih, Brandens Üniversitesi, Prof. Bernard Lewis:
verir ve Amerikan yasama sürecinin güvenirliliğini sarsar. Yak›n Doğu Tarihi, Princeton Universitesi, Doç. Justin
19 May›s 1985 McCarthy: Tarih, Louisville Üniversitesi: Prof. Jon Mandavil-
le: Ortadoğu Tarihi, Portlant State Üniversitesi, Prof. Michael
BİLDİRİYE İMZA KOYANLAR: Meeker: Antropoloji, California Üniversitesi, Doç. James
Kelly: Türkçe, Utah Üniversitesi, Yard›mc› Prof. Kerim Bey:
Prof. Dr. R›faat Abou-El-Haj: Tarih, California State Üni-
Southeastem Üniversitesi, Prof. Metin Kunt: Osmanl› Tarihi,
versitesi, Doç. Sarah Moment Atis: Türk Dili ve Edebiyat›,
Wisconsin Ünivertesi, Doç. Darl Barb›r: Tarih, Siena Yükse- New York, Doç. William Ochsenwald: Tarih, Virginia Poly-
kokulu (New York), İlhan BAŞGÖZ: Ural-Altay Çal›şmalar› technic Enstitüsü, Doç. Robert Olson: Tarih, Kentucky Üni-
Bölümü Türk Araşt›rmalar› Program› Direktörü, İndiana Üni- versitesi, Doç. William Peachy: Yahudi ve Yak›n Doğu Dille-
versitesi, Prof. Daniel G. Hates: Antropoloji, New York Şehir ri & Edebiyatlar›, Ohio State Üniversitesi, Doç. Donald Qu-
Üniversitesi, Prof. Ülkü Bates: Sanat tarihi, New York Şehir ataert: Tarih, Hauston Üniversitesi, Prof. Howard Reed: Ta-
Üniversitesi, Prof. Gustav Bayerle: Ural-Altay Çal›şmalar›, rih, Connecticut Üniversitesi, Prof. Dank Wart Rustow: Siya-
Indiana Üniversitesi, Prof. Andreas G. E. Bodroglifetti: Türk set Bilimi, New York Şehir Üniversitesi, Doç. Ezel Kural
ve İran Dilleri, California Üniversitesi, Doç. Kathleen Burril: Shaw: Tarih, California Üniversitesi, Prof. John Masson
Türk Araşt›rmalar›, Columbia Üniversitesi, Prof. Alan Fisher: Simth, JR: Tarih, California Berkely Universitesi, Dr. Svat So-
Tarih, Michigan Üniversitesi, Prof. Timothy Childs: Eğitmen, ucek: Türkolog, New York, Dr. Philip Soddard: Ortadoğu
Johns Hopkins Üniversitesi, Prof. Shafiga Daulet: Siyaset Bi- Ens. Direktörü, Washington, D.C., Prof. Frank Tachau: Siya-
limi, Connecticut Üniversitesi, Prof. Roderic Davison: Tarih, set Bilimi, Chicago, Illinois Üniversitesi, Robert Staab: Orta-
Gorge Washington Üniversitesi, Ord. Prof. Walter Denny: doğu Merkezi Direktör Yard›mc›s›, Utah Üniversitesi, Prof.
Sanat Tarihi & Yak›n Doğu Araşt›rmalar›, Massachussets Üni- Rhoads Murphey: Ortadoğu Dilleri, Kültürleri ve Tarihi, Co-
versitesi, Dr. Alan Duben: Antropolog, Araşt›rmac›, New lumbia Üniversitesi, Doç. June Starr: Antropoloji, Suny Stony
York, Doç. Ellen Ervin: Türkçe Araşt›rmalar, New York Üni- Brook, Prof. James Stewart-Robinson: Türk Araşt›rmalar›,
versitesi, Prof. Caesar Farah: İslam & Ortadoğu Tarihi Min- Michigan Üniversitesi, Prof. Thomas Naff: Tarih, Ortadoğu
nesota Üniversitesi, Prof. Carter Findley: Tarih, Ohio State Araşt›rmalar› Enstitüsü Direktörü, Pennsylvania Üniversitesi,
Üniversitesi, Prof. Micf›ael Finefrock: Tarih, Charleston Yük- Doç. John Woods: Ortadoğu Tarihi, Chicago Üniversitesi,
sekokulu, Doç. William Hickman: Türkçe, California Berkeley Prof. Pierre Oberling: Tarih, New York Şehir Üniversitesi,
Üniversitesi, E. Doç. Frederick Latimer: Tarih, Utah Üniver- Doç. Madeline Z›lf›: Tarih, Maryland Üniversitesi, Prof. Metin
sitesi, Prof. John Hymes: Tarih, Glenville State Yüksekoku- Tamkoç: Uluslararas› Hukuk, Texas Tech. Üniversitesi, Prof.
lu, Dr. Heath W. Lowry: Türk Araş. Ens., Inc. Washington Stanford Shaw: Tarih, California Üniversitesi, Dr. Elaine
D.C., Prof. Halil İnalc›k: Osmanl› Tarihi, Amerikan Sanat & Simth: Türk Tarihi, Emekli D›şişleri Görevlisi, Doç. David
Bilim Akademisi Üyesi, Chicago Üniversitesi, Doç. Ralph Ja- Thomas: Tarih, Rhode Island Yüksekokulu, Doç. Grace M.
eckel: Türkçe California Üniversitesi, Doç. Ronald Jennings: Simth: Tarih, California Berkely Üniversitesi, Doç. Margaret
Tarih & Asya Araşt›rmalar› Illinois Üniversitesi, Doç. Cornell L. Venzke: Tarih, Dickinson Yüksekokulu (Pennsylvania), E.
Fleischer: Tarih, Washington Üniversitesi, Prof. Peter Gol- Prof. Donald Webster: Türk Tarihi, Prof. Walter Weiker: Si-
den: Tarih, Rutgers Üniversitesi, Prof. Tom Goodrich: Tarih, yaset Bilimi, Rutgers Üniversitesi, Prof. Warren S. Walker:
Indiana Üniversitesi, Dr. Andrew Could: Osmanl› Tarihi Ari- İngilizce, Türkçe Sözlü Hikayeler Arşivi Direktörü, Texas
zona Flagstaff, Prof. William Griswold: Tarih, Colorado Sta- Tech. Üniversitesi.

-114- -115-
Bat› Avrupa devletleriyle, Rusya destekli Ermeni iddialar› tedir: “Malta’da tutuklu bulunan Türkler aleyhine delil olarak
ve Ermenilerin ileri sürdükleri belgelerin doğruluk durumunu kullan›labilecek hiçbir şey olmad›ğ›n› bildirmekten üzüntü du-
tart›şmak üzere Türkiye taraf›ndan değişik zamanlarda çağr›- yuyorum... Yeterli delil oluşturabilecek belgeler hiçbir vakit
lar yap›lm›şt›r. Bu çağr›lar, hem doğrudan Ermeni bilim adam- mevcut olmam›şt›r. Söz konusu raporlar, hiçbir şiddetle, Türk-
lar›na hem de Ermenilerin propagandas›n› üstlenen şah›slara ler hakk›nda Majesteleri Hükümeti’nin halen elinde bulunan
yap›lm›şt›r. Ancak bunlar›n önemli bir bölümünün gerekçe bilgilerin takviyesinde yararl› olabilecek delilleri bile ihtiva eder
göstermeden toplant›ya kat›lmad›klar› bilinmektedir. Bunun görünmemektedir.”163
son örneği 1990 y›l›nda toplanan XI. Türk Tarih Kongresi’nde 29 Temmuz 1921’de Kral›n Londra’daki Hukuk Dan›ş-
yaşanm›şt›r. manlar›; İngiliz D›şişleri listesindeki kişilere karş› yöneltilen
XI. Türk Tarih Kongresinde ilk defa olarak bir “Ermeni suçlamalar›n yar› siyasi bir mahiyet taş›d›ğ›na ve bu nedenle
Seksiyonu” programlanm›ş ve bu seksiyondaki tart›şmalara haklar›nda savaş suçlusu olarak tutuklanan Türklerden ayr› iş-
“Ermeni Davas› Savunucusu” yabanc› tarihçiler de davet edil- lem yap›lmas› gerektiğine karar vermişlerdir.
diği halde, her biri çeşitli mazeretler ileri sürerek, bu bilimsel Ayr›ca, “Şimdiye kadar hiçbir şahitten, tutuklular hakk›nda
tart›şmalara kat›lmaktan kaç›nm›şlard›r. yap›lan suçlamalar›n doğru olduğunu kan›tlayan bir ifade al›n-
5-9 Eylül 1990 tarihleri aras›nda Ankara’da düzenlenen m›ş değildir. Esasen, herhangi bir şahit bulunup bulunamaya-
XI. Türk Tarih Kongresi’ne Ermeni sorunuyla ilgili olarak davet cağ› da belli değildir; zira Ermenistan gibi uzak ve ulaş›lmas›
edilen 26 yabanc› bilim adam›ndan sadece 10 bilim adam› zor bir ülkede ve özellikle bu kadar uzun bir zaman geçtikten
toplant›ya kat›ld›. sonra şahit bulunmas›n›n ne ölçüde zor olduğunu belirtmek
dahi gereksizdir”164 ifadeleri de Kral›n İngiliz Hükümeti’nin
b. Ermeni İddialar› Hakk›nda Yabanc›lar›n Yapt›ğ› İn- Londra’daki Hukuk Dan›şmanlar›na aittir.
celemeler Ve Ulaş›lan Sonuçlar
Sonuç olarak; Malta’daki tutuklular, kendilerine hiçbir suç-
Birinci Dünya Savaş›n›n hemen sonras›nda, itilaf devlet- lama dahi yöneltilmeden ve duruşma yap›lmaks›z›n 1922’de
leri ordular›n›n İstanbul ve diğer bölgeleri işgal etmelerinin ar- serbest b›rak›lm›şlard›r.
d›ndan, yüzlerce siyasi ve askeri lider ile Osmanl› ayd›n› “sa-
vaş suçlusu” olduklar› iddias› ile İngilizler taraf›ndan Malta Bu zaman süresince İngiliz bas›n›nda Osmanl› Hüküme-
Adas›’na gönderilerek hapsedilmiştir. Malta’da tutuklu bulunan tini sözde soyk›r›m ile suçlayan ve bu konuyu ispatlamaya yel-
kişiler hakk›nda suç kan›tlar›n›n bulunabilmesi için Osmanl› tenen baz› belgeler yay›nlanm›şt›r. Söz konusu belgelerin Ge-
arşivlerinde geniş çapl› araşt›rmalar yap›lm›şt›r. neral Allenby komutas›ndaki İngiliz İşgal Kuvvetleri taraf›ndan
Suriye’deki Osmanl› Devlet Dairelerinde ortaya ç›kar›ld›ğ› id-
Araşt›rmalar sonucunda, ne zaman›n İstanbul Hükümeti, dia edilmiştir. Ancak, İngiliz D›şişleri Bakanl›ğ› taraf›ndan son-
ne de Malta’daki tutuklular hakk›ndaki suçlamalar› ispat ede- radan yap›lan soruşturmalar, İngiliz bas›n›na verilen bu belge-
bilecek nitelikte hiçbir kan›t mahkemeye sunulmam›şt›r. İngiliz lerin İngiliz ordusu taraf›ndan ele geçirilen belgeler olmay›p,
Hükümeti çaresizlik içinde kendi arşivlerinde ve ABD Hüküme- Paris’teki Milliyetçi Ermeni Delegasyonu taraf›ndan müttefik
tinin Washington’daki arşivlerindeki raporlar üzerinde de araş- delegasyonlara yaz›lan uydurma belgeler olduğu anlaş›lm›şt›r.
t›rmalar yapm›ş, ancak yine hiçbir sonuca ulaşamam›şt›r.
163 Yıldırım, Dr. Hüsamettin; Ermeni İddiaları Ve Gerçekler, Ankara 2000, S. 38
Nitekim, ABD arşiv raporlar› aras›nda bulunan ve Was-
(Pro.Fo. 13 Temmuz 1921, 371 / 6504 / E.8519)
hington’daki İngiliz Büyükelçisi R.C Cra›g›e taraf›ndan Lord
164 Aynı Eser, S. 38, Foreign Office, 29 Temmuz 1921. 371 / 6504 / E.8745
Curzon’a 13 Temmuz 1921’de çekilen mesajda şöyle demek-

-116- -117-
c. Prof. Dr. Norman Stone’un Tezleri niyle Deutsche Bank’› silkeledi ve 17 milyon dolar toplad›; da-
ha sonra ayn› şeyi bir Frans›z sigorta şirketiyle denemeye ça-
Uluslararas› alanda tan›nm›ş sayg›n tarihçi Prof. Nor- l›şt›lar. Tümüyle emin olabiliriz ki, Türkiye’nin “soyk›r›m› tan›-
man Stone, İngiltere eski Başbakan› Margaret Thatcher’a mas›” durumunda mali iddialar da peşi s›ra gelecektir.
uzun süre d›ş politika dan›şmanl›ğ› yapm›ş bir bilim ada-
m›d›r. Tarih çal›şmalar› büyük bir ilgi ile izlenen Prof. Sto- Türkler soyk›r›m yapmad›
ne, alan›nda önemli ödüllerden biri olan Wolfson Ödülü
sahibi. Prof. Stone, şu anda Koç Üniversitesi Öğretim Ancak Türkiye, bunu kabul etmeyi reddederse, tamamen
Üyesi olarak görev yapmaktad›r. Aşağ›da Stone’un öne iyi bir zeminde kalacakt›r. Söylenmesi gereken ilk şey, “soyk›-
sürdüğü görüşlerini aynen al›nt›lamakta yarar görüyoruz: r›m” işi hiçbir zaman kan›tlanmad›. Gösterilen en iyi kan›tlar
dolayl› düzeyde ve İngilizler, İstanbul’u işgali s›ras›nda hiçbir
“Diaspora Ermenileri, “tarihçilerin” soyk›r›m davas›n› ka- zaman direkt bir kan›t ya da belge bulamad›. İngilizler, Türkle-
bul ettiğini söylüyor. Ortada, diasporan›n çizgisini onaylayan re karş› kan›t bulmak amac›yla önde gelen baz› Türkleri Mal-
“soyk›r›m uzmanlar› birliği” olarak nitelendirilen saçma bir ör- ta’da tutsak etti; ancak hiçbir şey bulamad›lar. İngilizler, Ame-
güt var; ancak bunlar kim ve ne tür ehliyetlere sahipler? Ruan- rikal›lara bir şey bilip bilmediklerini sorduklar›nda ald›klar› ce-
da, Bosna ve hatta Auschwitz hakk›nda bir şeyler biliyor olmak vap sadece ‘hay›r’d›. Sonuç, olduğu iddia edilen “soyk›r›m›n”
onlara 1915’teki Anadolu’yu tart›şma salahiyeti vermez. hiçbir zaman doğru düzgün bir mahkeme sürecine konu olma-
mas›d›r. İngilizler, Türk esirleri b›rakt› (adi bir biçimde onlar›n
‘Ermeni soyk›r›m› emperyalist bir komplo.’ Marksist bir Malta’dan ülkelerine dönebilmeleri için gerekli yol paras›n›
üslup içinde böyle dile getirmişti. Doğu Perinçek ve bunu İs- ödemeyi de reddetti). Bu olay›n vuku bulmas›n›n ard›ndaki ne-
viçre’de söylemeyi tercih etmişti. İsviçre, 1915 y›l›nda Osman- deninin milliyetçi Türklerin İngiliz yetkililerini rehin tuttuğu yö-
l› Ermenilerinin soyk›r›mdan geçtiğini inkar eden herhangi biri- nünde karş› iddialar da mevcut; ancak gerçek şu ki, kanun
ne hapis cezas› öngören bir yasay› kabul etmişti ve Perinçek adamlar› aç›k bir biçimde tutsaklar›n› yarg›lamak için ellerinde
s›rf buna karş› ç›kt› diye polis taraf›ndan sorguya çekilmişti. yeterli kan›t›n bulunmad›ğ›n› söyledi.
Ne yaz›k ki diğer ülkelerde de benzer olaylar cereyan ediyor
ve şimdi de Frans›z parlamentosu İsviçre’den daha sert bir Diaspora Ermenileri, “tarihçilerin” soyk›r›m davas›n› kabul
yasay› onaylam›ş durumda: Bir y›l hapis ve ağ›r para cezas›. ettiğini söylüyor. Ortada, diasporan›n çizgisini onaylayan “soy-
Bu saçma, gülünç ve de rezilce bir iş - tarihin karalanmas› ve k›r›m uzmanlar› birliği” olarak nitelendirilen saçma bir örgüt
ondan geri kalmayan popülist politikalar. Asl›nda, mali aç›dan var; ancak bunlar kim ve ne tür ehliyetlere sahipler? Ruanda,
da çok kirli bir iş. Zira hepimiz biliyoruz ki, Ermeniler için yasal Bosna ve hatta Auschwitz hakk›nda bir şeyler biliyor olmak
sistem işleyebilir: mahkeme davalar›n›n sonunda kârlar›n pay- onlara 1915’teki Anadolu’yu tart›şma salahiyeti vermez, ayr›ca
laş›m› karş›l›ğ›nda hukukçular hiçbir şey yapmama konusun- Osmanl› uzmanlar› hiçbir şekilde “soyk›r›ma” ikna olmam›şlar-
da anlaşacakt›r. Mahkeme davalar› her zaman çok pahal›d›r d›r. Asl›nda, diaspora çizgisini hiçbir zaman kabul etmeyen
ve bu nedenle bankalar, şirketler ya da hastaneler için, her- ayr› bir tarihçiler “tak›m›” bulunmaktad›r. Fransa’da Selanik ta-
hangi bir sorumluluk kabul etmeden ödeme yapma anlaşmas› rihçisi ve müthiş bir bilgin olan Gilles Veinstein, L’Histoire’de
yapmak daha kolayd›r; çünkü davayla uğraşmak absürd bir bi- 1993 y›l›nda yay›nlanan o ünlü makaledeki kan›t› yeniden in-
çimde pahal› olacakt›r ve -Amerikan jüri sistemi prosedüründe celedi. O zaman da Ermeni diasporas› hop oturup hop kalk›-
olduğu gibi, sonucun ne getireceği kestirilemez. Ne ironiktir ki yordu ve Veinstein, tarafs›zca, takdire şayan bir şekilde soyk›-
h›rs›zl›k yapmak istediği evin çat›s›ndan düşen ve feci şekilde r›m iddialar› ve aksi argümanlar› özetledi. Gerçek şu ki, orta-
yaralanan h›rs›z, ev sahibini mahkemeye veriyor: Sonuç, uğ- da bir “soyk›r›m” kan›t› yok, bir bak›ma Ermenilerin imha edil-
rad›ğ› kaza dolay›s›yla kendisine ödenen zarar miktar› bir mil- diğini gösteren hiçbir belge ortaya ç›kmad›. Ancak düzmece
yon dolar! California’da Ermenilerin soyundan gelen diaspora bir kan›t var. 1920 y›l›nda, Andonian isimli bir gazeteci taraf›n-
üyelerinin s›n›f eylemleri de, 1915 tarihine giden iddialar nede- dan İngilizlere verilen baz› belgeler var. Andonian, bu belge-

-118- -119-
lerin kendisine Naim ismindeki bir Osmanl› yetkilisi taraf›ndan düğü ya da öldüğü. Osmanl›, bir ›rk› imha etmeye mi niyetlen-
verildiğini iddia ediyordu. Belgeler, İngilizce ve Frans›zca ola- di ya da sadece çok berbat geçen bir s›n›r d›ş› m› vard›?
rak bir kitapta yay›nland› ve eğer bunlar› itibari değere al›rsa-
n›z etkileyicidirler: Burada valilere Ermenileri katletmelerini Bu hususa gelince uzmanlar bölünüyor. Yolunda gitme-
söyleyen bir Talat Paşa vard›r, tabii yetimhanelerdeki çocukla- yen bir s›n›r d›ş› pek çok ehliyetli tarihçinin hükmü-Bernard Le-
r›n katledilmeleri unutulmayacakt›r; ancak her şey gizli tutula- wis, Heath Lowry, Justin McCarthy, Yusuf Hallaçoğlu. Eski al-
cakt›r. fabeyi ve geçmişi bilen diğer tarihçiler bunun önceden tasarla-
nan bir imha kampanyas› olduğuna inan›yor ve bu tarihçilerin
Ermeniler düzmece dokümanlar› öne sürüyor baz›lar› Türk (Mete Tunçay, Selim Deringil gibi). Kitab› savaş
Ancak dokümanlar›n düzmece olduğu çok aşikard›r -ta- suçlar› yarg›lamalar›na dayanan bir Türk tarihçi Taner Akçam,
rihler ve imzalarda basit hatalar yap›lm›şt›r. 1920 y›l›nda, yeni İngiliz işgalinin ilk dönemlerinde katliamlar olduğunu yaz›yor
Ermeni Cumhuriyeti dağ›l›yordu. Kaz›m Karabekir, Kars’a (he- ve soyk›r›m tezini kabul ediyor (her ne kadar sürecin Nazi Al-
men hiç direniş olmadan düştü) ilerliyordu ve Türk milliyetçile- manyas›’nda Nazilere karş› yap›lanla karş›laşt›r›lamayacağ›-
ri Moskova ile işbirliği yap›yordu (asl›nda ortada bir pazarl›k na vurgu yapsa da). Uzmanlar›n bu görüş ayr›l›ğ› düşünüldü-
vard›: Türkiye Azerbaycan’› terk edecek, Rusya da Anadolu ğünde, Frans›z ya da başka bir parlamentonun cevabin›n ne
Ermenistan’›n›). Ermeniler çaresizce Trabzon’a asker ç›karan olduğuna dair hüküm vermesi aç›kça kepazeliktir.
İngilizlerin müdahale etmesine ve kendilerini korumalar›na Ancak dahas› kötüdür çünkü Ermeni diasporas› aş›r› de-
muhtaçt›. recede intikamc›. Örneğin, Gilles Veinstein tarafs›z makalesi-
Bununla birlikte, İngiliz’in (ve daha fazla Frans›z) Küçük ne ödül olarak bir iftira kampanyas› ile karş› karş›ya kald›. Ve-
Asya’da yeteri kadar problemi zaten vard› ve esas mutluluk instein, seminerler vermeleri için ülkedeki en iyi uzmanlar› se-
yeni Türkiye’ye yerleşmekti. Önde gelen Ermeni “soyk›r›mc›s›” çen College de France için aday olmuştu. Ancak, Ermeni di-
V. Dadrian hâlâ tutkulu bir biçimde bu belgelerin doğruluğunu asporas› ona karş› bir kampanya başlatt›, her nedense özellik-
savunuyor; ancak bu çabalar onun uzmanl›ğ›na fazla bir itibar le matematikçiler aras›nda. Ekonomi profesörlerinden birine,
sağlamamaktad›r: Örneğin, belgelerin yaz›l› olduğu kağ›d›n bir bütün olarak Frans›z tarihçilerin Veinstein’i desteklediği ve
Halep’teki bir Frans›z okulundan geldiği yönündeki iddiaya soyk›r›m tezini sevmedikleri söylenince onun çevab›, “Onlar›n
karş›n Dadrian, o dönemde kağ›t s›k›nt›s› olduğu yan›t›n› veri- tümü Osmanl›c›” oldu, sanki bu onlar› ehliyetsiz k›l›yormuş gi-
yor (Tabii, yönetimdeki Osmanl› valisi Fans›z bir okul müdürü- bi. Gerçek şu ki Ermeni diasporas› bu iddialar›n› doğru düzgün
ne kendilerinin okul kağ›d›n› kullan›p kullanamayacağ›n› sor- bir mahkeme sürecine taş›mad›. Bunun yerine, Veinstein gibi
muştu? Hiç ihtimal dahilinde değil.) Naim-Andonian belgeleri adamlar› susturmaya çal›ş›yorlar. İki y›l önce bir Amerikan ya-
kazara bir mahkemede test edilmedi. İngilizler onlar› kullan- y›n›nda olağanüstü bir olay vard›. Massachusetts Üniversite-
may› reddetti ve bir Alman mahkemesi ise onlar› bir kenara si’nde bir profesör olan, çok iyi bilinen bir tarihçi ve modern Al-
sallad›. Sonra ortadan yok oldular-tüm “soyk›r›m” kan›t›n›n bu man tarihi üzerine birkaç kitab› bulunan Gunther Lewy, Alman
belgelerden ibaret olduğu göz önünde bulundurulursa kaybol- dokümanlar› çerçevesinde Ermeni katliamlar› üzerine bir kitap
mamalar›n› beklersiniz değil mi? Aksi halde, bir İngiliz mahke- yazd›. Kitap özellikle değerliydi; çünkü Dadrian’›n, Alman ka-
mesinin “ikincil kan›t” karar›yla kalakal›rs›n›z -bir tan›k, başka n›t›n› nas›l da eğip büktüğünü gösteriyordu. Lewy, her zaman-
bir tan›ğ›n başkas›na söylediği bir şeye tan›kl›k ediyor. Böyle- ki yay›nc›s›na, Oxford University Press (New York) bu kitab›
si bir şey kan›t say›lmaz. Son üç y›ld›r Ermeni tarihçiler aç›k önerdi. Bir komisyon taraf›ndan haz›rlanan rapor Lewy’nin çok
bir biçimde iki düzine ülkede neler bulunduğunu araşt›rmak büyük yanl›şlar yapt›ğ›n› iddia etti: Ne yanl›ş olmamas› için uğ-
için dilencilik ediyor -örneğin Danimarka arşivinde. İçerikleri raşt›lar ne de herhangi birinin kolayca girişebileceği gibi küçük
ise bizim daha önce bildiklerimiz-savaş s›ras›na Anadolu’nun değişikliklere gittiler. Lewy’nin kitab›n›n metni “Türk inkarc›la-
birçok bölümünden göç ettirilen çok say›da Ermeni’nin öldürül- r›n›n konuşmalar›” damgas› vurularak reddedildi. Lewy, bir

-120- -121-
başka yay›nevi buldu, University of Utah Press. Ve karş›na ne na işaret etmek benim için çok kolay olurdu -asl›nda sadece
ç›ksa beğenirsiniz, ABD’de k›demli bir Ermeni tarihçisi Richard Veinstein’in makalesini de okuyabilirim (ya da o dönemin ön-
Hovannisian (California Üniversitesi), yay›n› basan üniersiteyi de gelen ismi Alman General Bronsart von Schellendorf’un
Başkan Bush’a şikayet eden bir protesto yaz›s› kaleme ald›. makalesini). Frans›z hükümeti muhtemelen bir süre için beni
Fransa’da gerçeği hayk›rmaya haz›r›m cezaevine koymak için yeteri kadar s›y›rm›ş olacakt›r (asl›nda
bu suçu, çok say›da Afrikal›n›n köle ticaretine dahil edildiğine
Bu arada akl›ma gelmişken, Hovannisian’›n Bağ›ms›z Er- işaret etmek olan ve baz› kölelerin bu ticaretin kendilerini yam-
menistan Tarihi isimli eserinin son iki cildi iyi kaleme al›nm›ş yaml›ktan koruduğu için götürülmeye gönüllü olduğunu yazd›-
ve tarafs›z -baz› aç›lardan klasik bir tarihi yaz› bile denebilir ğ› için cezaland›r›lan sayg›n bir Frans›z tarihçiye de yap›lm›ş-
(daha önce yaz›lan iki cilt ayn› s›n›fta değildi). t›). Ancak birisinin ç›k›p da, parlamentonun yetkisinin saçma
Şimdi, ortada yanl›ş olan bir şey var. Doğru olduğuna ina- bir şekilde suistimal edilmesine ve neredeyse yüz y›l önce ve
n›yorsan, o zaman kan›t›n bizzat kendisinin konuşmas›na izin iki bin kilometre uzaktaki ve dilini bugün sadece çok az say›-
vereceksin ve muhalefetle karş›laş›rsan şu ya da bu şekilde da insan›n konuşabildiği bir ülkedeki bir olay hakk›nda tarihçi-
argüman›n kazanmas›n› umut edeceksin. Karş› sesleri sustur- lere ne söylemeleri gerektiğini dikte eden bir parlamentoya
ma çabalar›, konferanslar› boykot etmeler, Justin McCarthy’e karş› bir duruş benimsemesi gerekmektedir.”
yap›ld›ğ› gibi, kabaday›l›k etmek ya da yabanc› politikac›lar› D. GÜNCEL ALANDA ERMENİ SORUNU
manipüle etmek -bunlar›n tümü Ermenilerin kendilerinin dava-
lar›n›n çok güçlü bir konumda olmaktan uzak olduğunu bildik- AB süreci ile birlikte sözde soyk›r›m iddialar› yoğunlaş-
lerini gösterir. Her halükarda, bu lalettayin şey Ermenistan için m›şt›r. Bugün bu say› 16 ülkeye ç›km›ş, ABD de ise 25 eyalet
bir yarar sağlamaz. Türkiye’nin doğusuna ve Kars’a giderse- meclisinde sözde soyk›r›m tan›nm›şt›r. Sözde Ermeni Soyk›r›-
niz, s›n›rdan karş›daki Ermenistan’a bir bak›n. Ülke çok fakir m›n› meclislerinde kanunlaşt›ran ülkeler. Fransa, İtalya, Rus-
ve Türkiye ile ticaret başlamazsa öyle kalmaya devam ede- ya, Kanada, Yunanistan, Arjantin, Slovakya, Avustralya, İs-
cek. Tek endüstri, Moskova ve Bağ›ms›z Cumhuriyetlerin ver- veç, Güney K›br›s, Uruguay, İsviçre, Belçika, Polonya.
diği vizeler sayesindedir (ya da Türkiye’de yaşayan 100 bin
eski Sovyet Ermeni’sidir). Ermenistan, diaspora paras›n›n s›r- Kas›m/1992’de, bir Ermenistan hükümet heyeti Türki-
t›ndan geçiniyor (ve Amerikan fast food yerlerinin yayg›nlaş- ye’ye gelmiştir. Türkiye, iki ülke aras›nda ilişkilerin gelişebil-
mas› şimdi halk›n daha fazla obez olmas› anlam›na geliyor). mesi için 4 şart iler sürmüştür:
Sovyet döneminde Ermenistan’›n nüfusu 3 milyona yaklaş›- Ermenistan, Türkiye ile Ermenistan aras›ndaki mevcut s›-
yordu. Daha sonra bağ›ms›z oldular ve Karabağ savaş› patlak n›rlar› tan›mal›d›r;
verdi. Nüfus gittikçe azal›yor ve şu an bir buçuk milyonun üze-
rinde değil. Absürd olansa bağ›ms›zl›ğ›n Ermenilerin, 1915’te Ermenistan, 1915’teki soyk›r›m›n uluslararas› kamuoyun-
yok olduğunu varsayd›klar› nüfustan iki kat fazlas›n› kaybet- da tan›nmas›na yönelik kampanyas›n› durdurmal›d›r;
mesine neden olduğudur. Diğer bir deyişle, tüm samimiyetim- Ermenistan, Türkiye’nin içişlerine kar›şmamal›d›r; (Bura-
le söylüyorum ki bu saçma işin özünde bir hastal›k var. da özellikle Ermenistan’›n PKK’ya yapt›ğ› yard›m göz önünde
Türkiye ne yapmal›? Eğer Frans›z yasas› onaylan›rsa, o bulundurulmuştur)
zaman Türkler eyleme geçmek için haz›r olmal› aksi takdirde Ermenistan, Azerbaycan’›n istediği şartlarda Dağl›k Kara-
tazminat için devasa rakamlar ödeme riski ile karş› karş›ya ka- bağ’da ateşkesi kabul etmelidir.
lacakt›r. Örgütlenmek gerekmektedir. Ben gönüllü olarak
Fransa’da s›k›nt› ç›karabilirim: Halka aç›k bir konferans ver- Bugün, maksatl› olarak gündemde tutulmaya çal›ş›lan
mek ve tüm “Ermeni soyk›r›m›” tezi içinde neyin yanl›ş olduğu- sözde Ermeni sorununun ne derece mesnetsiz olduğunu ve

-122- -123-
ne tür ç›kar kayg›lar› ile ortaya at›ld›ğ›n› daha iyi anlayabilmek Koçaryan gibilere en güzel cevab› şüphesiz, Türkiye’de ya-
için iddialar›n ve Türk-Ermeni ilişkilerinin tarihsel gelişimini in- şayan Ermeni cemaati vermektedir. 7 Ekim 2000 tarihinde ya-
celemek gerekmektedir. y›nlanan Ceviz Kabuğu adl› TV program›nda konuşan Kandilli
Ermeni Kilisesi Başkan› Dikran Kevorkan soyk›r›m iddialar› ve
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin dağ›lmas›ndan yer değiştirme uygulamas› hakk›nda şunlar› söylemektedir:
sonra, 23 Eylül 1991’de bağ›ms›zl›ğ›n› ilan eden Ermenistan
Cumhuriyeti, Türkiye’ye yönelik “sözde soyk›r›m” iddialar›n› bir “Soyk›r›m ve tehcir (bir yerden al›p başka bir yere götür-
devlet politikas› haline getirmiştir. Ermeniler, zulme ve haks›z- mek) farkl› anlamlara gelir. Emperyalistlerin oyunlar›, Ermeni
l›ğa uğram›ş bir toplum imaj› yaratarak, başta ABD ve Fransa idarecilerin apolitik düş öncüleri (medya, kiliseler, din adamla-
olmak üzere belli başl› devletleri ve uluslararas› kuruluşlar›, r›) bütün bu olaylara sebep olmuştur. Patrik ruhani bir liderdir,
Ermeni davas› lehine çekmeye çal›şmaktad›rlar. siyasi konularda patrikten görüş alma gibi bir yanl›ş yap›l›yor.
Emperyalist güçler ASALA ve PKK’n›n arkas›nda olmasayd›
Soyk›r›m iddialar›n›n kabulü ve tesciline bağl› olarak, Tür- onlar ne yapabilirlerdi? Yer değiştirme meselesinde Alman-
kiye’den yüklü bir tazminat almak ve son aşamada ise Türki- ya’n›n İstanbul’a bask›s› vard›. Burada Almanya’n›n, yerleşik
ye s›n›rlar› içerisinde bulunduğunu iddia ettikleri sözde Erme- düzeni sarsmak ve Bağdat demiryolu mevzusunda ekonomik
ni topraklar›n›n, “Bat› Ermenistan”›n iadesini sağlayarak Bü- menfaatlerini sağlama almak amac› vard›.” 165
yük Ermenistan’› kurmak yönünde bir siyaset izlemektedirler. Kevorkan’›n “asimilasyon” iddialar› hakk›ndaki görüşleri
Nitekim Ermenistan Parlamentosu’nca 23 Ağustos ise şöyledir:
1990’da kabul edilen bildiride; “Ermenistan Cumhuriyeti, Os- “Bugün dünya üzerindeki Ermenilerin en rahatl›kla, en
manl› Türkiyesi ve Bat› Ermenistan’da gerçekleştirilen 1915 güçlü şekilde kendi kimliklerini muhafaza ettikleri ülke Türki-
soyk›r›m›n›n uluslararas› kabul görmesi çabas›n› destekler” ye’dir. Yurtd›ş›ndaki, Diasporadaki Ermeni, ismini değiştirerek
maddesine yer verilmiştir. mücadeleye giriyor. Çünkü oralarda, bir kültür ağ›rl›ğ›yla, o in-
sanlar›n kültürünü eritmek var. Bugün Türkiye’nin aleyhine ko-
Sözde soyk›r›m›n tan›nmas›n› hedefleyen girişimler, bir- nuşulan Diasporadaki Ermeniler çok iyi biliyorlar ki, Ameri-
çok ülkede yoğunlaşm›ş, bu ülkelerde ard› ard›na soyk›r›m ka’n›n belli kiliselerinde kurban ayinleri Pazar günleri İngilizce
an›tlar› dikilmiş, hatta baz› ülkelerin okullar›nda “sözde soyk›- yap›l›yor, Ermeniler ana lisanlar›n› kaybediyorlar.
r›m” ders olarak okutulmaya başlanm›şt›r.
Bunu söylediğin zaman kötü kişi oluyorsun. Biz onun için
Türk-Ermeni ilişkileri Ter-Petrosyan yönetiminde nispeten Türkiye’deki Ermeni vatandaşlar olarak üzüntümüzü dile geti-
›l›ml› bir havada geçmiştir. Ancak Nisan 1998’de Taşnaksut- riyoruz. Ne için? Atatürk’ün emanet ettiği Kuvay-i Milliye ruhu-
yun örgütünün gizli lideri Koçaryan’›n cumhurbaşkan› olmas›y- na bir haks›zl›k yap›lmaktad›r. Bütün bunlar d›şar›dakilerin
la birlikte aş›r› milliyetçi hareketler serbest b›rak›lm›ş ve Erme- oyunudur. PKK, ASALA, bu kararname, bütün bunlar d›şar›-
nistan, Türkiye ile ilişkilerinde sertlik yanl›s› bir politika izleme- dakilerin oyunu. Biz Türkiye’deki vatandaşlar olarak bir hak-
ye başlam›şt›r. Koçaryan, yapm›ş olduğu resmi bir aç›klama- s›zl›k yap›ld›ğ›n› düşünüyoruz. Ermeniler eğer ak›ll›ysa maşa
da; “soyk›r›m› hiçbir zaman unutmayacaklar›n›, dünyaya bu olarak kullan›lmas›nlar.”166
trajediyi hat›rlatmak durumunda olduklar›n›, soyk›r›m›n ceza- Türkiye Ermeni Patriği II. Mesrob ise, 22 May›s 1999’da
s›z kald›ğ›n›, uluslararas› tan›ma ve k›naman›n lay›k olduğu İstanbul Hilton Oteli’nde düzenlenen bir resepsiyonda yapt›ğ›
şekilde gerçekleşmediğini” ifade etmiş, Birleşmiş Milletler Ge-
nel Kurulu’nun 53. oturumunda da bilinen iddialar›n› tekrarla- 165 Kanal 6 Televizyon, Ceviz Kabuğu Programı, 7 Ekim 2000
yarak, Ermenistan’›n Türkiye ve Azerbaycan taraf›ndan ablu- 166 Kanal 6 Televizyon, Aynı Program
ka alt›na al›nd›ğ› savunmuştur.

-124- -125-
konuşmada, sözde Ermeni iddialar›n›n pek çoğunu çürüten şu Bunlar “Bağ›ms›zl›k Bildirgesi”, “Bağ›ms›zl›k Karar›” ve
mesajlar› vermiştir: 1995 y›l›nda kabul edilen “Ermeni Anayasas›”d›r. Ermenistan
Sovyet sosyalist Cumhuriyeti Yüksek Sovyeti’nin 23 Ağustos
“İstanbul Ermeni Patrikliği’nin kuruluşu tarihte eşine rast- 1990 tarihli “Bağ›ms›zl›k Bildirisi”nin 12. Maddesinde “Erme-
layamayacağ›m›z bir olayd›r. Fatih Sultan Mehmet’in İstan- nistan Cumhuriyeti, 1915 Osmanl› Türkiyesi ve Bat› Ermenis-
bul’u fethinden sekiz y›l sonra, 1461’de Bat› Anadolu’daki Er- tan’da gerçekleştirilen soyk›r›m›n uluslararas› alanda kabulü-
meni Piskoposluğunu ç›kard›ğ› bir fermanla İstanbul Patrikli- nün sağlanmas› yönündeki çabalar› destekleyecektir” denil-
ği’ne dönüştürmesi Fatih’in ve Osmanl› Sultanlar›n›n gelecek mektedir.
vizyonu ve diğer dinlere gösterdiği hoşgörünün çok aç›k bir ör-
neğidir. Ermenistan Parlamentosu, 23 Eylül 1991 tarihinde ald›ğ›
bağ›ms›zl›k karar›nda ayn› konuyla ilgili olarak “Ermenistan
Tarihte bir dine mensup bir hükümdar›n başka bir dinin Bağ›ms›zl›k Bildirisi’ne sad›k kalacağ›n›” beyan ve taahhüt et-
üyeleri için ruhani riyaset makam› tesis etmesi, ne Fatih’ten miş, 1995 y›l›nda kabul edilen Ermeni Anayasas›’nda ise “Er-
önce, ne de sonra görüldü. Yeni bir biny›la girerken dünyada menistan’›n bağ›ms›zl›k bildirisindeki ulusal hedeflere bağl›
yaşanan gerginlikleri, özellikle yak›n çevremizdeki savaş orta- kalacağ›” bir anayasa hükmü haline getirilmiştir.
m›n› göz önünde bulunduracak olursak, 538 y›l önce gerçek- Dolay›s›yla olmayan bir soyk›r›m›n kabul ettirilmesi ve
leşen bu olay›n değerini, dinler ve kültürler aras› hoşgörünün Bat› Ermenistan olarak nitelendirilen Türkiye’nin doğusundan
önemini, san›yorum daha iyi kavrayabiliriz. toprak talebi, gizli bir emel olmaktan ç›km›ş, belki de bir baş-
İmparatorluk s›n›rlar› içindeki Ermeni toplumunun hayat›- ka ülke anayasas›nda rastlan›lmayacak şekilde, resmen dün-
yaya aç›klanm›şt›r. Anayasadan ayr› olarak haritalarla bu du-
n› onun örf ve adetlerine göre düzenleyen Fatih Sultan Meh-
rumun propagandas›n› yapmaktad›rlar.
met’i, onun doğrultusunda ülkeye hizmet eden devlet adamla-
r›n› ve 1461’deki ilk İstanbul Ermeni Patriği Bursal› Hova- Ermenistan’›n bu yay›lmac› politikas› karş›s›nda, NATO
gim’den başlayarak bu makama sadakatle hizmet eden 83 ve AGİT’in anlaşma metinlerine bakmak gerekecektir. Her iki
patriğimizi sevgiyle ve minnetle an›yoruz. kuruluş ve bu kuruluşlar›n temel mant›ğ›n› oluşturan belgeler,
üye devletlerin toprak bütünlüğünü teminat alt›na almaktad›r.
Biz Türkiye Ermenileri, ülkemizde yaşayan en kalabal›k
H›ristiyan cemaati olarak 75. y›l›n› coşkuyla kutlad›ğ›m›z Tür- Bilindiği gibi NATO bir askeri paktt›r. Ancak, AGİT’e temel
kiye Cumhuriyeti’nin ayd›nl›k geleceğine tüm kalbimizle inan›- teşkil eden Paris Şart›’na bakacak olursak; “... Birleşmiş Millet-
yor ve yar›nlara ümitle bak›yoruz.”167 ler Yasas› ile yüklendiğimiz mükellefiyetler ve Helsinki Nihai
Senedi’nin getirdiği taahhütlere uygun olarak, herhangi bir ül-
Taşnaksutyun örgütünün gizli lideri Koçaryan, Ermeni kenin toprak bütünlüğüne ya da siyasi bağ›ms›zl›ğ›na karş›
Devleti’nin başkan› olduktan sonra “4 T Plan›”n›n uygulanma- kuvvet kullanmaktan veya kuvvet kullanma tehdidinde bulun-
s›na h›z verilmiştir. Nihai hedef, Türkiye Cumhuriyeti’nin top- maktan ya da bu belgelerin ilke ve amaçlar›yla bağdaşmayan
rak bütünlüğüne yöneliktir ve onu parçalamay› öngörmektedir. bir tarzda eylemde bulunmaktan sak›nacağ›m›z taahhüdünü
Bu strateji, geçmişteki üç-beş Ermeni örgütünün hedefi olmak- tekrarlar›z. Birleşmiş Milletler Yasas› ile yüklenilen mükellefi-
tan ç›km›ş, bugünkü Ermenistan’›n da ülküsü halini alm›şt›r. yetlere uymaman›n, uluslararas› hukukun ihlali olduğunu ha-
Eğer bugünkü Ermenistan’›n en önemli üç belgesine bakarsak t›rlat›r›z...” hükmünü görürüz. Bu madde de olduğu gibi, her iki
bu durumu aç›kça görürüz. organizasyonun mant›ğ› aç›k iken, diğer tarafta “Türkiye’den
toprak talep eden” ya da Türkiye toprağ›n› “Bat› Ermenistan”
167 23 Mayıs 1999, Gazeteler
olarak yorumlay›p Anayasas›’na koyan bir ülkeye yönelik NA-
TO ve AGİT üyelerinin tavr› tart›ş›lmal›d›r. Uluslararas› işbirli-

-126- -127-
ği taraflar›n karş›l›kl› hak ve menfaatlerine sayg›ya dayal›d›r. Tarihi gerçekleri ve hakl› davam›z› dünya kamuoyuna an-
Bir tarafta her iki uluslararas› kuruluşun üyesi olan Türkiye, di- latmak, her Türk vatandaş›n›n, özellikle de devlet idarecileri-
ğer tarafta Türkiye’nin topraklar› üzerinde hak iddia eden ve miz, bilim adamlar›m›z ve bas›n-yay›n organlar›m›z›n vazge-
yay›lmac› politika güden Ermenistan... çilmez görevidir.
Tarihte olduğu gibi günümüzde de Ermeni toplumu üze- V. ULUSLARARASI HUKUK METİNLERİNE GÖRE
rinden siyasi ve ekonomik ç›kar sağlamaya çal›şan ülkeler bu- SOYKIRIM, ERMENİ SORUNU VE DEĞERLENDİRMELER
lunmaktad›r. Baz› ülkelerde Türkleri ve Türkiye’yi sözde soyk›- Hukuk, akl›m›za gelen her parlak fikri söylememize imkân
r›mla suçlayan an›tlar dikilmekte, baz› ülkelerde sözde soyk›- vermediğinden bazen ifade özgürlüğümüzün gereksiz bir k›s›t-
r›m› tan›maya yönelik kararlar parlamento gündemlerine geti- lamas› şeklinde alg›lanabiliyor. Oysa soyk›r›m› hukuk tan›m-
rilmekte, hatta kimi ülke parlamentolar›nda kabul edilmektedir. lar. Bu nedenle, Ermeni olaylar›n›n bir de hukuki yönüne bak-
Gerçekte tarihçilere b›rak›lmas› gereken bu konular, siyasetçi- makta yarar var.168
lerin elinde ç›kar arac› haline dönüştürülmektedir.
Uluslararas› hukuk, dünya üzerinde yer alan devletlerin
Ermeni sorununun ortaya ç›k›ş›ndan bugüne kadar, katli- birbirleriyle ve kendi içinde bar›nd›rd›ğ› insan veya insan top-
am› ve katletmeyi meslek edinen Ermeni terörünün amac›; ta- luluklar›yla olan ilişkilerini düzenleyen hukuk dal›d›r. İlk bak›ş-
rihi gerçekleri tamamen görmezlikten gelerek, sözde Ermeni ta uluslararas› hukukun sadece devletlerin birbiriyle olan ilişki-
soyk›r›m› iddialar›n› ve Ermenilerin taleplerini dünya kamu- lerini düzenleyen bir hukuk türü olarak alg›lasak da bu bak›ş
oyuna duyurmakt›r. Ulaşmak istediği son ise, “Büyük Ermenis- tam doğru bir bak›ş değildir. Zira bu gün Avrupa İnsan Hakla-
tan” rüyas›d›r. r› Sözleşmesi, temel hak ve hürriyetleri düzenleyen diğer ku-
rallar, soyk›r›m yasağ› gibi birçok uluslararas› sözleşmenin ko-
Ermeniler ve destekçileri, Büyük Ermenistan rüyas›n› ger- nusunu, devletlerin kendi bireylerine veya insan topluluklar›na
çekleştirmek amac›yla, Ermenilerin göç ettirilmesini soyk›r›m karş› tak›nacağ› tavr› belirlemektedir. Uluslararas› hukuk,
şeklinde istismar eden “Dört T Plan›”n› uygulamaya koymuş- esas itibar›yla devletlerin birbirleriyle ikili veya çok tarafl› ola-
lard›r. Bu plan, Ermeni iddialar›n›n dünyaya “tan›t›lmas›”n›, rak yapm›ş olduğu anlaşmalarla ortaya ç›km›şt›r. Bunlar›n en
Türkiye taraf›ndan “tan›nmas›”n›, Türkiye’den “tazminat” al›n- geniş kat›l›mla gerçekleşeni Birleşmiş Milletler Sözleşmedir.
mas›n› ve nihayet “Bat› Ermenistan” olarak adland›r›lan “top- Dünyadaki tüm devletlerin üyesi olduğu bu topluluğun statüsü
rak” parças›n›n Türkiye’den kopar›lmas›n› amaçlamaktad›r. ve topluluk üyesi devletlerin tamam›n›n kabul ettiği uluslarara-
s› anlaşmalar, devletlerin birbirleriyle olan ilişkilerinin belirlen-
Ermeni sorunu, Osmanl› devletini parçalayarak ç›karlar›- diği en temel kurallar› içermektedir.
na ulaşmay› amaçlayan ülkelerce ortaya ç›kar›lm›ş, bugün ise
isimleri değişmekle birlikte ayn› ç›kar çevrelerinin Türkiye üze- A. ULUSLARARASI HUKUKTAKİ SUÇ KATEGORİLE-
Rİ169
rindeki emellerini gerçekleştirmek için s›cak tuttuklar› temelsiz,
yapay ve maksatl› bir sorundur. Suç, isnat yeteneğine sahip bir kişinin kusurlu iradesinin
yaratt›ğ›, icrai veya ihmali bir hareketin meydana getirdiği, ya-
Bu temelsiz iddia ve iftiralarla ç›kar elde edenler, Türkiye sada yaz›l› tipe uygun, hukuka ayk›r› ve müeyyide (yapt›r›m)
Cumhuriyeti s›n›rlar› içinde kendi örf-adetlerini ve dinlerini öz- olarak bir cezan›n uygulanmas›n› gerektiren bir eylem olarak
gürce yaşayan Ermeni as›ll› Türk vatandaşlar› değil; açl›kla tan›mlanabilir.170
karş› karş›ya bulunan Ermenistan topraklar›ndan fiziken ve ru-
hen çok uzakta bulunan diaspora Ermenileri ve oy avc›l›ğ› ya- 168 Gündüz Aktan, Soykırım Ve Hukuk, 15 Haziran 2000 , Radikal
parak halk›n› boş ve tehlikeli emeller uğruna peşinden sürük- 169 http://www.turksam.org/tr/yazilar.asp?kat1=1&yazi=1196, Toğrul Veli Kamiloğlu,
leyen f›rsatç› politikac›lard›r. Bu f›rsatç›lar›n, tarihi gerçekleri
Uluslararası Hukuktaki Suç Kategorileri Açısından Hocalı Olayları
hiçe sayarak tamamen politik ve ekonomik ç›karlar amac›yla
170 Uğur Alacakaptan, Suçun Unsurları, A.Ü. Hukuk Fakültesi Yayınları, 1970, Ankara, s. 10.
Türkiye’ye yapt›klar› haks›zl›klara son verilmelidir.

-128- -129-
“Uluslararas› Suçlar” kavram›, yaz›l› hukukta ilk olarak 8 Bu ilkelerin ortaya konulmas›ndan sonra, Soyk›r›m Söz-
Ağustos 1945 tarihinde Londra’da imzalanan Anlaşman›n eki leşmesi 9 Aral›k 1948’de kabul edildi; 12 Ocak 1951’de de yü-
olan Nürnberg Uluslararas› Askeri Mahkemesi Şart› ile düzen- rürlüğe girdi. Soyk›r›m suçu Sözleşme’nin 2. maddesinde ta-
lenmiştir. Şart ve Uluslararas› Askeri Mahkemenin sonuçlan- n›mlanmaktad›r. Maddenin genel hatlar›yla çevirisi şu şekilde-
d›rd›ğ› yarg›lamaya ilişkin hükmü, 19 Kas›m 1945 tarihinde dir: “Bu Sözleşmeye göre, soyk›r›m, bir milli, etnik, ›rki veya di-
BM Genel Kurulunca da oybirliği ile onaylanm›şt›r. Bu belge- ni grubu, grup niteliğiyle, k›smen veya tümüyle, yok etmek
de, bar›şa karş› suçlar, savaş suçlar› ve insanl›ğa karş› suçla- kast›yla, aşağ›daki fiillerin işlenmesidir:
r›n tan›m› yap›lm›şt›r.171Bu anlamda soyk›r›m ve insanl›ğa
karş› suçlar ayr›m›n›n belirlenmesi gerekmektedir. (a) Grubun mensuplar›n› katletmek;
Uluslararas› Ceza Mahkemesi Roma Statüsü Madde 7: (b) Grubun mensuplar›na ciddi bedensel ve psikolojik za-
“İnsanl›ğa Karş› Suçlar Bu statünün amaçlar› için “insanl›ğa rar vermek;
karş› suç” herhangi bir sivil nüfusa karş› gerçekleştirilen yay-
g›n ve sistematik sald›r›n›n parças› olarak ve sald›r›n›n ama- (c) Grubun bedeni varl›ğ›n›n k›smen veya tamamen yok
c›n› bilerek, aşağ›daki fiilleri işlemektir: (a) Katl; (b) yok etme; olmas›na yol açacak hayat şartlar›na kasten tabi tutmak;
(c) köleleştirme; (d) tehcir ve zorla yap›lan nüfus nakilleri; (e) (d) Grup içinde doğumlar› önlemek amac›yla önlemler da-
kanun d›ş› tutuklama; (f) işkence; (g) Irza geçme; (h) Bir gru-
ba veya topluluğa, siyasi, ›rki, milli, etnik, kültürel, dini, cinsi, yatmak;
ve diğer nedenlerle yap›lan mezalim; (i) Zorla kaybolmalar; (j) (e) Grubun çocuklar›n› bir başka gruba zorla nakletmek.”
Apartheid suçu; (k) Diğer insanl›k d›ş› fiiller…”172
Bu maddenin a bendinde yer alan “Grubun mensuplar›n›
Soyk›r›mda Uyuşmazl›ğ›n Taraflar›: katletmek” ve c bendinde yar alan “Grubun bedeni varl›ğ›n›n
Ortada hukuk kurallar› bağlam›nda çözülecek bir uyuş- k›smen veya tamamen yok olmas›na yol açacak hayat şartla-
mazl›k bulunduğuna göre, en önce yap›lmas› gereken şey r›na kasten tabi tutmak” maddeleri, bu gün Ermenilerin, Os-
uyuşmazl›ğ›n taraflar›n›n belirlenmesidir. Bu uyuşmazl›ğ›n bir manl› İmparatorluğuna ve dolay›s›yla da bize izafe ettikleri, id-
taraf›nda, Ermenistan Devleti ve Ermeni Diasporas›, diğer ta- dialar›na dayanak olarak gösterdikleri uluslararas› hukuk ku-
raf›nda ise Osmanl› İmparatorluğu ve onun halefi durumunda- rallar›d›r.
ki Türkiye Cumhuriyeti bulunaktad›r.
b. İnsanl›ğa Karş› Suçlar
İki taraf›n iddialar›na itibar eden, hatta bu iddialar› kendi
tezleri gibi savunan veya bunlar› şiddetle reddeden bir k›s›m “İnsanl›ğa Karş› Suçlar” kavram› 19. yüzy›l›n ortas›nda
devletler ve uluslararas› kuruluşlar da neredeyse uyuşmazl›- ortaya ç›km›şt›r. Bu tür suçlar›n ilk dizini Birinci Dünya Savaş›-
ğ›n taraf› konumuna gelmiştir. Amerika Birleşik Devletlerini ve n›n sonunda yap›lmas›na rağmen, 1945’deki Nürnberg Mahke-
Bir k›s›m Avrupa ülkelerini bu olay›n taraf› olmuş devletler ola- mesi Şart›’na kadar uluslararas› bir belgede toplanm›ş değildir.
rak, Avrupa Birliğini ise nispeten olay›n içine kar›şm›ş bir ulus- Nürnberg Şart›’nda tan›mland›ğ› haliyle İnsanl›ğa Karş› Suçlar,
lararas› topluluk olarak zikredebiliriz.
takip eden y›llarda BM Genel Kurulu taraf›ndan uluslararas›
a. Soyk›r›m Yasağ› Sözleşmesi hukukun bir parças› olarak tan›nd› ve eski Yugoslavya ve Ru-
anda için kurulan Uluslararas› Ceza Mahkemesinin Tüzüğü de
171 Sadi Çaycı, “İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar ve Batı’nın Politik Hukuk Anlayışı”, dahil olmak üzere, daha sonraki uluslararas› belgelerin kapsa-
Uluslararası Suçlar ve Tarihi, İksaren Yayını, Sayı 1, Yaz, 2006, Ankara, s. 79. m›na al›nd›. Uluslararas› Ceza Mahkemesi Roma Tüzüğü 17
172 Uluslararası Af Örgütü - Uluslararası Ceza Mahkemesi Bilgi Notu 4 - İnsanlığa Kar- Temmuz 1998’de kabul edildiğinde İnsanl›ğa Karş› Suçlar ilk
şı Suçların Kovuşturulması kez uluslararas› bir antlaşmada tan›mlanm›ş oldular.

-130- -131-
İnsanl›ğa Karş› İşlenen Suçlar (Crimes Against Huma- ma; bu kişilerin özellikle de kad›nlar›n ve çocuklar›n al›n›p sa-
nity) Nürnberg mahkemesi statüsünde, “Mahkemenin görevi- t›lmas›n› da içerir;
ne giren suçlar›n icras› için veya bu suçlara bağl› olarak, sa-
vaştan önce veya savaş s›ras›nda sivil halka karş› işlenmiş 4. Nüfusun s›n›r d›ş› edilmesi ya da zora dayanarak
adam öldürmeler, kök kaz›malar, köleleştirmeler, sürgünler ve başka bir yere aktar›lmas›: İnsanlar›, uluslararas› hukuk
bütün diğer gayri insani hareketler veya siyasi, ›rki, dini sebep- kapsam›nda izin verilen bir temel olmaks›z›n, kanunen mevcut
lerle yap›lan zulümler, ika edildikleri memleketin iç hukukuna bulunduklar› bir alan› terk etmeye zorlamak; s›n›r d›ş› etmek
ayk›r› olsun olmas›n, insanl›k aleyhine suçlar” şeklinde tan›m- ulusal s›n›rlar›n karş› taraf›na geçirmeyi ve zora dayanarak
lanm›şt›r.173 ulusal s›n›rlar içinde meydana gelen aktar›lmalar› da içerir.
İnsanl›ğa karş› suçlar› s›radan suçlardan ay›ran nedir? 5. Uluslararas› hukukun temel kurallar›n›n bir ihlali olarak
hapsetme ya da fiziksel özgürlüğü ciddi bir şekilde k›s›tlama.
İlk olarak, cinayet gibi suç oluşturan fiiller “geniş ölçekli ve
sistematik bir sald›r›n›n parças› olarak işlenmiş” olmak zorun- 6. İşkence: Gözalt›nda ya da san›klar kontrol alt›ndayken
dad›r. Bununla birlikte, buradaki sald›r› kelimesi askeri bir sal- bir kişiye yönelik ciddi fiziksel ya da zihinsel ac›ya ya da ›zd›-
d›r› anlam›na gelmez ve s›n›r d›ş› etmek ve zorla yerinden et- raba kas›tl› olarak neden olmak.
mek gibi kanunlar› ve idari önlemleri de kapsayabilir.
7.Tecavüz, cinsel kölelik, zorla fuhuş, zorla hamile b›rak-
İkinci olarak, eylemler “sivil bir nüfusa karş› yöneltilmek” mak, tecrit uygulamak, ya da benzer nitelikli vahameti olan
zorundad›r. İnsanl›ğa karş› suç düzeyine yükselmeyen tek ba- cinsel şiddetin herhangi bir diğer biçimi: Tecavüz ve cinsel şid-
ş›na, izole, ayr› ya da rasgele eylemler bu s›fatla kovuşturula- detin diğer biçimleri, bir insanl›ğa karş› suç ve bir savaş suçu
maz. olarak işkence gibi UCM’nin yarg› yetkisi içindeki diğer suçla-
Ve son olarak da, eylemler, “Bir devlet ya da organizas- r› oluşturur.
yonla ilgili politikaya” uygun bir şekilde gerçekleştirilmiş olmak 8. Tüzük kapsam›ndaki herhangi bir suç konusunda,
zorundad›r. uluslararas› hukuk kapsam›nda evrensel bir şekilde yasaklan-
İnsanl›ğa karş› suçlar, ayn› zamanda, hükümetle hiçbir m›ş, belirlenebilir herhangi bir guruba ya da topluluğa karş›
bağlant›s› bulunmayan, asi gruplar gibi organizasyonlar›n po- politik, ›rksal, ulusal, etnik, dinsel, toplumsal cinsiyet ya da
litikalar›na uygun olarak işlenebilir. Aşağ›daki eylem türleri tü- başka bir temel üzerinde zulmetmek: grubun ya da topluluğun
züğe göre insanl›ğa karş› suç düzeyine varmaya yak›n olan kimliği nedeniyle uluslararas› hukuka ayk›r› olarak temel hak-
eylemler şeklinde tan›mlan›r: lar›ndan kas›tl› ve ciddi bir şekilde mahrum edilmesi ve insan-
1. Cinayet: kas›tl› öldürme; l›ğa karş› bir suç, savaş suçu ya da soyk›r›m oluşturan baz› di-
ğer eylemlerle bağlant›l› olmak.
2. Soyk›r›m: geniş bir ölçüde gruplar›n üyelerine yönelti-
len kas›tl› öldürme; bu nüfusun bir bölümünün yok edilmesine 9. Kaybetme uygulamas›: Bir devletin ya da politik bir
kas›tl› olarak neden olman›n yan›nda, nüfusu yiyecek ve t›bbi organizasyonun yetkileri eliyle veya ittifak, işbirliği gibi yön-
bak›mdan yoksun b›rakmay› da içerir; temlerle, kişilerin tutuklanmas›, gözalt›na al›nmas› ya da kaç›-
r›lmas›n› takiben ya (1) özgürlüğünden yoksun b›rakt›ğ›n› red-
3. Köleleştirme: bir kişi üzerinde sahiplik gücünü uygula- detmek ya da (2) süre giden bir zaman sürecinde hukukun ko-
ruyuculuğundan kas›tl› bir şekilde ç›kar›lmas› yoluyla “kaybe-
173 Coşkun San, İnsanlık Aleyhine Suçlar ve Genocide Sözleşmesi, 1966, Ankara, s. 15.
dilen” kişilerin ak›beti hakk›ndaki bilgiyi vermeyi reddetmek.

-132- -133-
10. Irk ayr›mc›l›ğ› suçu: Irksal bir grubun herhangi bir di- ya kişilerin onurunu alçaltmaya (cinayet, yok etme, zorla yer
ğer ›rksal grup üzerindeki yönetimini devam ettirme kast› ile değiştirme, işkence, cinsel suçlar v.s.) yönelik suçlar” insanl›k
tahsis edilmiş sistematik bask› ve egemenliğin kurumsallaşt›- suçudur. İnsanl›k suçunun savaş suçundan fark›, tek bir olay
r›ld›ğ› bir yönetim bağlam›nda yap›lan insanl›k d›ş› eylemler. olmay›p bu suçlar›n zaman ve mekan itibariyle sistematik ola-
rak işlenmeleridir.176 İnsanl›k aleyhine suçlar› meydana geti-
11.Büyük ›zd›rap ya da vücuda ya da zihinsel veya fizik- ren fiiller, gerçekleştirildiği ülkenin iç hukukuna ayk›r› olup ol-
sel sağl›ğa yönelik ciddi zarara kas›tl› bir şekilde neden olan mad›klar›na bağl› olmaks›z›n cezaland›r›l›rlar.
benzer nitelikli diğer insanl›k d›ş› eylemler: Diğer insanl›ğa
karş› suçlara benzer bir ağ›rl›ktaki insanl›k d›ş› eylemler. c. Soyk›r›m

Bir uluslararas› suçun uluslararas› toplumun temel bir de- 1.”Soyk›r›m” Nedir, Şartlar› Nas›l Oluşur?
ğerini ya da ç›kar›n› zedeleyen bir eylemden kaynakland›ğ›, Soyk›r›m terimi ilk kez, Birleşmiş Milletler Genel Kuru-
bir başka ifade ile uluslararas› toplumun temel bir değerini ko- lu’nun 9 Aral›k 1948 tarihli karar›yla onaylan›p 1 Ocak 1951’de
ruyan uluslararas› hukukun temel bir normunu ihlal ettiği yay- yürürlüğe giren “Soyk›r›m›n Önlenmesine ve Cezaland›r›lma-
g›n kabul edilen bir kan›d›r. Bu eylemler insanl›ğ›n vicdan›nda s›na İlişkin Sözleşme” adl› uluslararas› sözleşmede kullan›l-
şok yaratacak kadar ayk›r› eylemler olarak da tan›mlanmakta- m›şt›r.177 Soyk›r›m, kuşkusuz insanoğlu tarihinin en ciddi ve
d›r. Uluslararas› toplumun temel bir değerini ya da ç›kar›n› ih- en kompleks konular›ndan birisidir. Uluslararas› bilim dünyas›,
lal, devletlerin uluslararas› topluma karş› yükümlülüklerinin ih- soyk›r›m olgusu üzerine özellikle son elli y›lda geniş bir bilgi bi-
lali olarak da adland›r›la bilir. rikimi geliştirmiştir ve bu süreç esnas›nda soyk›r›m araşt›rma-
lar› birkaç yönde h›zla ilerlemektedir.178
Bu ihlal, uluslararas› topluma karş› olabileceği gibi, bir
devlete veya devletlere karş› da olabilir. Uluslararas› hukukta ‘Soyk›r›m, Yunanca genos (›rk) ve Latince cide (öldürme)
sözcüklerinden oluşan, “›rk katliam›” anlam›na gelen genocide
suç kavram›n›n bu sosyolojik nitelikleri kendisini uluslararas› (jenosid) kavram›n›n Türkçe karş›t›d›r. K›saca bir etnik veya
suç olarak telakki edilen eylemlerde aç›kça göstermektedir. dinsel az›nl›ğ›n sistematik şekilde yok edilmesini içerir. Soyk›-
Bu suçlar, soyk›r›m suçu, insanl›ğa karş› suçlar, savaş suçla- r›m bir tasar›m olarak ilk defa Polonyal› Yahudi hukukçu Rap-
r› ve sald›r› suçu, ya da uluslararas› toplumun bar›ş ve güven- haël Lemkin taraf›ndan Nazilerin İkinci Dünya Savaş›’nda uy-
liğine ciddi zarar veren eylemleri ya da insan vicdan›na şok gulad›klar› politikay› aç›klamak için tan›mlanm›şt›r.179 Lemkin,
edici etki yaratan eylemleri kapsamaktad›r.174 soyk›r›m› iki aşamaya ay›r›yordu: mazlum grubun ulusall›ğ›n›
İnsanl›ğa Karş› İşlenen Suçlar, suçun işlendiği ülke huku- belirleyen özelliklerin tasfiyesi, ve bask›c› grubun ulusall›ğ›n›
kunun ihlal edilmesi veya edilmemesine bak›lmaks›z›n; savaş- belirleyen özelliklerin telkini. Bununla kastedilen Naziler’in çe-
tan önce ya da savaş s›ras›nda öldürme, yok etme, köleleştir- şitli “Almanlaşt›rma” (Germanization) politikalar›yd›, örneğin
me, tehcir ve diğer sivil halka yönelen insanl›k d›ş› fiiller veya siyasî ve sosyal yasaklar, kültürel ve dinsel tahribat, ekonomik
mahkemenin yarg›lama yetkisine dahil herhangi bir suçun iş- zay›flatma ve nihayet toplama kamplar›ndaki kitlesel öldürme
lenmesinde veya bu suçla bağlant›l› olarak siyasi, ›rksal ya da operasyonlar›d›r.180 Lemkin’in, soyk›r›m›n uluslararas› suç
dinsel temele dayal› zulüm olarak özetlenebilir.175 BM Darfur
176 Yalım Eralp, “Darfur Raporu ve Soykırım”, 05.02.2005, http://www.tercumangaze-
Olaylar›n› Tahkik Komisyonu’nun 25 Ocak 2005 tarihli raporu-
nun tan›mlamas›na dayanarak k›saca ifade edilirse, “kişi ve- te.com/hoku.aspx?yid=5852
177 Sosyal Bilimler Ansiklopedisi (Edisyon), cilt:3, Risale Yayınları, s.502.
174 Yücel Acer, Uluslararası Hukukta Saldırı Suçu, Roma Yayınları, 2004, Ankara, s. 28. 178 Uğur Ü. Üngör, Soykırım: Suçların En Ağırı, Eylül 2005
175 The Avalon Project, Charter of the International Military Tribunal, http://www.ya- 179 Raphaël Lemkin, Axis Rule in Occupied Europe (Washington, 1944), s.79.
le.edu/lawweb/avalon/imt/proc/imtconst.htm, 12.01.2003. 180 Aynı eser, s.82-90.

-134- -135-
olarak tan›nmas› önerisi doğrultusunda, Birleşmiş Milletler, amaçlar›n sonuçlar› olan diğer “adam öldürme”lerden, soyk›r›-
1948’de Soyk›r›m Suçunu Önleme ve Cezaland›rma Anlaş- m› ay›rt eder. Adam öldürme fiili ulusal, etnik ›rki veya dini bir
mas›’nda (Convention on the Prevention and Punishment of grubun üyelerini s›rf bu grubun üyeleri olduklar› için aç›k veya
the Crime of Genocide) soyk›r›m› resmen bir uluslararas› in- örtülü bir şekilde yok etmeyi hedef ald›ğ› zaman soyk›r›m›na
sanl›k suçu olarak tan›m›şt›r. Bu anlaşma ile aşağ›daki beş dönüşür.
kategoriye giren “millî, etnik, ›rkî veya dinî bir grubu k›smen
veya tamamen imha maksad›yla” işlenen eylemler soyk›r›m Say›lar›n›n büyüklüğü, ancak gruba yönelik böyle bir kas-
unsuru say›lm›şt›r: t›n belirtisi olarak ele al›nabilirse anlam kazan›r. Bu nedenle-
dir ki, Vietnam savaş›na ilişkin Russel Mahkemesi dolay›s›yla
Her şeyden önce ulusal, etnik, ›rki veya dini bir grup bu- soyk›r›m›ndan söz eden Sartre’›n dediği gibi, “böyle bir kast›n
lunmal›d›r. örtülü bile olsa varl›ğ›n› kan›tlamak için objektif olaylar› incele-
Bu grup, sözleşmede say›lan “grup mensuplar›n›n öldü- mek gerekir.”182
rülmesi” eyleminden “bir grubun çocuklar›n›n başka bir gruba 9 Aral›k 1948 tarihinde Paris’te toplanan Birleşmiş Millet-
zorla nakledilmesi” ne kadar uzanan ve “grubun fizik varl›ğ›n› ler Genel Kurulu’nun 260 A (III) say›l› Karar›yla kabul edilip,
sona erdirecek yaşama koşullar›na tabi tutulmas›” eylemini de imza, onay ve kat›l›ma aç›lm›şt›r. Sözleşme 13. maddeye uy-
içeren baz› muamelelere tabi tutulmal›d›r.
gun olarak 12 Ocak 1951 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye
Söz konusu grubu “k›smen veya tamamen yok etme kas- Sözleşmeyi 23 Mart 1950’de onaylam›şt›r. 5630 Say›l› Onay
t›”n›n mevcut olmas› gerekir.181 Kanunu 29 Mart 1950 gün ve 7469 Say›l› Resmi Gazete’de
yay›nlanm›şt›r.
Sözleşmenin 2. maddesi de aynen şu şekildedir:
Sözleşmeci Taraflar, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu.nun
“Madde 2- Bu Sözleşme bak›m›ndan, ulusal, etnik, ›rksal
11 Aral›k 1946 tarihli ve 96(I) say›l› karar›nda soyk›r›m›n, Bir-
veya dinsel bir grubu, k›smen veya tamamen ortadan kald›r-
leşmiş Milletlerin ruhuna ve amaçlar›na ayk›r› olan ve uygar
mak amac›yla işlenen aşağ›daki fiillerden her hangi biri, soy-
k›r›m suçunu oluşturur. dünya taraf›ndan lanetlenen, uluslararas› hukuka göre bir suç
olarak beyan edilmesini dikkate alarak, tarihin her döneminde
a) Gruba mensup olanlar›n öldürülmesi; soyk›r›m›n insanl›k için büyük kay›plar meydana getirdiğini ka-
b) Grubun mensuplar›na ciddi surette bedensel veya zi- bul ederek, insanl›ğ› bu tür bir iğrenç musibetten kurtarmak
hinsel zarar verilmesi; için uluslararas› işbirliğinin gerekli olduğuna kanaat getirerek
aşağ›daki hükümlerde anlaşm›şlard›r:
c) Grubun bütünüyle veya k›smen, fiziksel varl›ğ›n› orta-
dan kald›racağ› hesaplanarak yaşam şartlar›n› kasten değiş- “Soyk›r›m olgusu, alâkal› olan insanlar aç›s›ndan üç cep-
tirmek; heye ayr›l›r: failler, kurbanlar ve izleyiciler. Bu üçgen ilişki-
sinde failin perspektifi kriminoloji alan›nda değerlendirilebilir.
d) Grup içinde doğumlar› engellemek amac›yla tedbirler Fail, her-şeyden önce icra edeceği soyk›r›m› genelde bütün
almak; ayr›nt›lar›yla düşünüp planlam›şt›r. Soyk›r›mlar aslâ failin elin-
e) Gruba mensup çocuklar› zorla bir başka gruba naklet- de olmayan nedenlerden dolay› gerçekleşmez. Failin, bu aç›-
mek” dan, soyk›r›m icraat›n› mümkün k›lmak için birkaç yöntemden
faydalanmas› dikkat çekicidir. Örneğin kitle haberleşme araç-
Bu kritik tan›mlama; savaşlara, isyanlara vs. ilişkin başka
182 Soysal Mümtaz, Orly Saldırısı Davası 19 Şubat-2 Mart 1985, Şahit ve Avukat Be-
181 Yearbook of the United Nations 1948-49 (New York, 1950), s.959, madde 1 ve 2. yanları, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, 1985, sayfa 8.

-136- -137-
lar›n›n hedef grubun aleyhine kullan›lmas›, kurbanlar›n ‘insan- leştiren H›rvat komandolar› ve bilhassa S›rp ordusu, kültürel
s›zlaşt›r›lmalar› (dehumanization), yani insanî özellikler taş›- soyk›r›m suçunu da işlemişlerdir. Zira bu şiddet Bosna’n›n İs-
mad›klar› fikrini halka telkin etmektedir.183 Bu politikan›n bir lamî kültürel sembollerine yönelikti.187 Afganistan’da büyük
başka özelliği, insanlar›n bireyselliklerinin değil, belirli bir la- Buda heykellerini yok eden Taliban yönetimi de benzeri suret-
netli kategoriye mensup olmalar›n›n vurgulanmas› ve bundan te kültürel soyk›r›m işlemiştir.188 Ayn› zamanda Cezayir ve
dolay› yarg›lanmalar› ve katledilmeleridir. Genelleme kampan- Fas’ta yok olmayla tehdit edilen Berberice (Temez›ht) dilinin
yalar› katliamlardan sonra da önemini korur: ‘Etkisizleştirme’ yasaklanmas› ve y›llard›r resmî dil veya eğitim dili olarak ka-
(neutralization) olgusu, işlenen suçun asl›nda abart›ld›ğ›n› ve bul edilmemesi kültürel soyk›r›md›.189
suç ciddiyetinin örtbas edilmeye çal›ş›lmas›n› içerir.184 Fail
perspektifi üzerine son bir not, soyk›r›m faillerinin ezici çoğun- 2. Soyk›r›m Suçunun Oluşmas› İçin Gereken Yasal
luğunun son derece normal ve mülayim insanlar›n, yani ‘s›ra- Koşullar
dan vatandaş’lar›n olmalar›d›r. Ancak az›nl›k bir k›s›m ‘kana Soyk›r›m fiili, sözleşme ile korunan gruplardan birine kar-
susam›ş caniler’ addedilebilir. Faillerin çoğu sadece yukardan ş› işlenmelidir. Yani bu 4 gruptan birinin toptan ortadan kald›-
gelen emirlerin icraat›yla görevlendirilmiş piyonlard›r.” r›lmas› yönünde bir hareket olmal›d›r. Soyk›r›m›n suçunun
Bütün bunlarla beraber, birçok suçta olduğu gibi soyk›r›- oluşmas› için gurubun tümümün ortadan kald›r›lmas› şart›
m›n işlenmesinde de ilk önce bir zihni unsur olan kast›n bulun- aranmamaktad›r. Gurubun önemli say›lacak bir bölümünün öl-
mas› gerekir. Soyk›r›m, Sözleşmenin 2. maddesinde belirtilen dürülmesi ve yok edilmesi de suçun oluşmas› için yeterli say›l-
beş eylemden birini “kasden” yapmak olarak tan›mlanm›ş- maktad›r.
t›r.185 Yine soyk›r›m suçunun oluşmas› için bu fiilin gerçekten o
Soyk›r›m kendi içinde, kültürel soyk›r›m, ekonomik soyk›- gruplardan birini yok etme amac›yla yap›lmas› ve hareketlerin
r›m, misilleme soyk›r›m gibi alt başl›klara ayr›l›r. Bunlar tart›ş- tamamen bu amaca matuf olmas› gerekmektedir. Bir sald›r›-
mam›za doğrudan katk› sağlayacak konular olmad›klar› için n›n defedilmesi, sükunetin sağlanmas›, kar›ş›kl›ğ›n önlenmesi
burada yer vermeyeceğiz. Ancak kültürel soyk›r›ma birkaç ör- gibi amaçlarla yap›lan davran›şlar sonucunda ölümler meyda-
nek vermekle yetineceğiz. na gelmesi de soyk›r›m olarak nitelendirilemeyecektir.
Avustralya hükümeti bu yöntemi yak›n tarihimize kadar Soyk›r›m suçu ancak devlet veya devlet gibi örgütlü bir
uygulad›ktan sonra, as›l kültürüne tamamen yabanc›, hattâ yap› taraf›ndan bilinçli hareketlerle işlenebilen bir suçtur. Da-
düşman olan birçok Aboriginal kuşaklar yetişti, ve ayn› tav›r, ğ›n›k gruplar›n veya kişilerin bilinçsiz ve haks›z fiil say›lacak
“beyazlaşt›rma” politikas› çerçevesinde İngiliz evlerine yerleş- eylemleri sonucunda ölümler meydana gelmesi o fiilin soyk›-
tirilen genç Aboriginaller için de geçerlidir.186 1992’de Bosna r›m olarak nitelendirilmesi için yeterli sebep teşkil etmeyecek-
Müslümanlar›’ndan kalma tarihi eserlerin de imhas›n› gerçek- tir. Ancak devletin, yaşama hakk›n› gerektiği gibi koruyama-
mas› nedeniyle hukuken tazminat ödeme sorumluluğu söz ko-
183 Augustine Brannigan, “Criminology and the Holocaust: Xenophobia, Evolution and nusu olabilir.
Genocide”, Crime & Delinquency, sayı 44, no.2 (1998), s.262.
184 Edward Day & M. Vandiver, “Criminology and Genocide Studies”, Crime, Law & Ortadan kald›rmada amaç sadece o grubu yok etmek, on-
Social Change, sayı 34 (2000), s.45-46.
185 İbrahim Kaya, Uluslararası Hukukta Soykırım, Ermeni Araştırmaları I.Türkiye 187 Alvarez, Governments, Citizens and Genocide [n.25], s.50.
Kongresi Bildirileri, ASAM-EREN Yayını, s.260. 188 The Times, 2 Mart 2001.
186 P. Read, The Stolen Generations: The Removal of Aboriginal Children in New So- 189 Fatima Sadiqi, “The Place of Berber in Morocco”, International Journal of the So-
uth Wales, 1883 to 1969 (Sydney, 1983). ciology of Language, sayı 123 (1997), s.7-22.

-138- -139-
dan kurtulmak olmal›, yok etme fiili, ›rkç› veya dini nefrete da- 1991 Bosna Hersek Katliam›
yal› olarak ortaya ç›kmal›d›r. Yani taraflar aras›nda bir k›s›m
2. Dünya Savaş› 3 Milyon Sovyet savaş esiri (savaş suçu
ihtilaflar›n ç›kmas› sebebine dayal› olarak çok say›da insan›n
say›labilir)
ölmesi soyk›r›m suçunun oluşmas› için yeterli değildir.
d. Savaş Suçlar›
Bu unsurlardan bir k›sm› objektif unsurlard›r. Yani ispat›
kolayd›r. Ancak kas›t unsuru ile örgütlü hareket unsurunun is- Savaş suçlar› ise, kasten öldürme, işkence, insanl›k d›ş›
pat› gerçekten zor bir durumdur. Bunun anlaş›labilmesi için, muamele, biyolojik deneyler, kasten ›zd›raba yol açma, mülki-
gruplar› ortadan kald›rma amac›na yönelik olarak önceden bir yetin gasp› ya da yok edilmesi, yabanc› kuvvetlerde hizmete
k›s›m haz›rl›klar›n var olup olmad›ğ›, grup üyeleri aras›nda ör- zorlama, savaş esirlerinin adil yarg›lama hakk›n› ihlal, yasal
gütlü bir davran›ş ve haberleşme ağ›n›n bulunup bulunmad›ğ› olmayan tehcir ya da nakil, esir alma, sivil kimselere ve hedef-
gibi nispeten daha somut veriler ›ş›ğ›nda, suçun diğer unsur- lere sald›rma, bar›ş gücü mensuplar›na ya da insanc›l yard›m
lar›n›n da ortaya ç›kar›lmas›na çal›ş›lacakt›r. Yani, Örgüt, plan personeline sald›rma, aş›r› ölüm, sakatl›k ya da zarara yol aç-
ve örgütlü uygulaman›n mevcudiyeti, yok etme kast›n›n mev- ma, savunmas›z yerlere sald›rma, sald›r› d›ş› öldürme ve ya-
cudiyetine karine say›l›yor. ralama, bayrak ve flamalar›n haks›z kullan›m›, yabanc› kuvvet
Almanlar taraf›ndan Yahudilere uygulanan soyk›r›m ön- flama, sembol ve üniformas›n›n haks›z kullan›m›, Cenevre
cesinde kas›t unsurunu ortaya koyan birçok gelişme yaşan- Sözleşmesi’nde öngörülen ay›rt edici sembollerin yersiz kulla-
m›şt›r. 1938 y›l›nda, 9 Kas›m’› 10 Kas›m’a bağlayan gecede n›m›, kendi nüfusunu işgal alt›ndaki topraklara ya da işgal al-
düzenlenen ve binlerce Yahudi işyeri, evi ve sinagogunun par- t›ndaki topraklarda bulunan nüfusu başka yere nakletmek,
çalanmas›yla sonuçlanan “Kristal Gecesi” sald›r›lar› ve soyk›- özel koruma alt›ndaki nesnelere sald›rma, sakat b›rakma, t›b-
r›mdan en az on beş y›l önce başlam›ş olan militan anti-semi- bi ya da bilimsel deneye tabi tutma, haince öldürme ve yara-
tizm ak›m› çerçevesinde Hitler’in ve Nazi ideologlar›n söz ve lama vs gibi suçlar› kapsam› içine almaktad›r.190
yaz›lar›nda Yahudileri yok etme niyeti aç›kl›kla ortaya konulu- Savaş suçlar› ile insanl›k aleyhine suçlar baz› hallerde iç
yordu. içe, bir arada bulunabilirler. Esasen bu iki tip suçun statüdeki
S›rplarda ise, 1981 y›l›ndan itibaren etnik bak›mdan ho- tan›mlamalar› aras›nda baz› benzerlikler vard›r. Ancak, savaş
mojen bir vatan toprağ›na sahip olma söylemi yayg›nd›. Nite- suçlar›n›n mahiyetleri icab› savaş s›ras›nda işlenebilmesine
kim etnik temizlik kavram› S›rp paramiliter liderlerden biri olan karş›l›k, insanl›k aleyhine suçun bar›ş zaman›nda da işlenme-
Seselji taraf›ndan icat edilmişti. İşte bir olayda kas›t olup ol- si mümkündür. Savaş suçunun mağdurlar› hem siviller, hem
mad›ğ› insan›n iç dünyas›nda geliştiği halde, d›şa yans›yan de askerler olabileceği halde, insanl›k aleyhine suçlar›n kur-
baz› hususlardan yola ç›karak ortada bir kas›t bulunup bulun- banlar› sivillerdir. En sonunda, savaş suçlar›n›n mal aleyhine
mad›ğ› anlaş›labilecektir. işlenen baz› suçlardan meydana gelebilmesi mümkün olduğu
halde, insanl›k aleyhine suçun mal aleyhine işlenebileceği ta-
3. Soyk›r›m Olarak Kabul Edilebilecek Fiiller: savvur edilemez.191
Nazilerin Yahudilere karş› işledikleri fiiller Uluslararas› hukukun bir diğer kategorisi olan Sald›r› Su-
1954-62 aras› Frans›zlar›n Cezayirde işlediği suçlar çu veya Bar›şa Karş› Suçlar›n temel özelliklerinin, bir sald›r›
savaş› veya uluslararas› sözleşmelere, antlaşmalara veya gü-
1975-79 Kamboçyada K›z›l Kmerlerin 1.7 Milyon Kam-
boçyal›y› öldürmesi 190 Suçların ve unsurlarının tarifini içeren ‘Suçun Unsurları’ adlı metin için bkz:
1994 Ruandada Hutular›n 500.000 Tutsi Kabilesi mensu- www.un.org/law/icc/statute/elements/english/add2e_w.doc
191 Faruk Erem, İnsanlığa Karşı Cürümler (Genocide), Ankara, 1948, s. 9.
bunu öldürmesi

-140- -141-
vencelere ayk›r› savaş› planlama, haz›rlama, başlatma ve sür- yüksek harcamalar bunlar› kurmak yönündeki siyasi iradeyi
dürme, ya da yukar›dakilerin herhangi birisinin gerçekleşmesi azaltabilir. Bu bak›mdan, gereken mekanizman›n biran önce
için ortak plana veya komploya kat›lma192 oluşturulmas› işin sağl›kl› yürütülmesi aç›s›ndan çok önemli-
dir. Nürnberg Askeri Mahkemesi Savc›s› Benjamin Ferencz’in,
B. ULUSLARARASI TEAMÜL VE SUÇLULARIN CEZA- ‘Adaletsiz bar›ş, kanunsuz adalet ve belirli koşullar alt›nda ne-
LANDIRILMASI yin adil ve hukuki olduğunu belirten bir mahkeme olmad›kça
Uluslararas› hukukun bu şekilde belirlediği ve suç sayd›- anlaml› olamaz’ sözleri bu bak›mdan anlaml›d›r.196
ğ› kurallar›n, doğrudan doğruya devletler taraf›ndan ihlâli du- Etnik temizlik gibi durumlarda, şiddet şiddeti davet eder
rumunda ortaya ç›kan ve cezaland›r›lmas› gereken eylemler, ve bir katliam bir sonrakinin akrabas›d›r. En az›ndan baz› ih-
ilk kez 2. Dünya Savaş› sonras›nda, 8 Ağustos 1945 tarihli lalcilerin adalet önüne ç›kar›lacağ› garantisi, bu gibi durumlar›
Londra Anlaşmas› ve Nürnberg Uluslararas› Askeri Mahkeme- engellemede ve sorunun çözümüne yaklaşmakta yard›mc›
si Şart› ile söz konusu mahkemenin yarg› görev ve alan› ile ta- olur. Soyk›r›m suçlular›n›n gerçek sorumlular›n›n ortaya ç›kar-
n›mlanm›şt›r.193 t›lmalar› ve cezaland›r›lmalar›, bar›ş ve adaletin sağlanmas›
Mevcut uluslararas› hukuka göre, ülkesinde soyk›r›m, sa- ve cezas›zl›ğa son verilmesinin yan› s›ra toplumlararas› kin ve
vaş suçu ya da insanl›ğa karş› suç işlenen ya da vatandaşlar› nefretin yat›şt›r›lmas›) ve potansiyel suçlar›n önüne geçilmesi
bu suçlar›n mağduru olan her devlet, failleri kovuşturup ceza- bak›m›ndan büyük önem arz etmektedir.
land›rmaya hukuken yetkili ve mecburdur. Bu yetki hala geçer- Soyk›r›m gibi bir suç işlenirken belirli bir ölçüde engellen-
lidir ve as›ld›r. Nitekim, cezadan muafiyet (dokunulmazl›k) so- mez ve daha sonra cezaland›r›lmaz ise, bu durumdan ç›kan
rununu ele alan Birleşmiş Milletler, 26 Kas›m 1968’de suçlu- sonuç ikili bir anlam taş›r. Sadece kurban›n adalet anlay›ş› red-
lar›n cezai sorumluluklar›n› yeniden tan›mlayan ve bu suçlar- dedilmiş olmakla kal›nmaz, daha da önemlisi, fail bu suçu ce-
da zamanaş›m›n› kald›ran bir karar metnini -İnsanl›ğa Karş› za gerektirmeyen şartlara göre yeniden tan›mlamaya teşvik
İşlenen Savaş Suçlar›nda Zamanaş›m›n›n Uygulanamazl›ğ› edilmiş olur. Bunlar potansiyel failleri ilk suçu örnek alarak ken-
Üzerine Konvansiyonu- kabul etmiştir.194 “Geciken adaletin dilerini mazur göstermeye teşvik eden derslerle dolu olabilirler.
adalet olmad›ğ›” genel kural›n› destekleyerek, nihai adalet için Ne var ki, bu tür inkarlardan kaynaklanan daha vahim bir tehli-
üstü kapal› biçimde umut telkin ettiği bu konvansiyonun 1(b) ke, kurban edilen insanlar içinden hayatta kalanlar›n, intikam
maddesi soyk›r›m suçunu, “işlendiği ülkenin iç hukuku bak›- duygusu gibi daha farkl› yönlere eğilmesine sebep olabilir.
m›ndan bir ihlal oluşturmamas›” halinde dahi suç olarak kabul
C. ERMENİLERİN SOYKIRIM SÖZLEŞMESİ KARŞI-
etmektedir.195
SINDAKİ DURUMU
Suçlular›n›n cezaland›r›lmas› için mahkeme kurmakta ya-
Sözleşmenin 2.maddesin belirtilen, Sözleşme ile 4 grup
şanan gecikmeler ciddi sonuçlara yol açabilir. Örneğin, belirle- türünün korumaya al›nd›ğ›, bunlar›n ise milli, etnik, ›rki ve dini
yici deliller karart›labilir, ihlalciler kaçabilir, tan›klar korkutulabi- gruplarla s›n›rl› olduğu görülüyor. Bu s›n›rlaman›n büyük öne-
lir vs. Soruşturma gittikçe daha çok masraf› gerektirir ve bu mi bulunmaktad›r. Zira siyasi gruplar bunun içinde yer alma-
maktad›r. Bir ülke içindeki siyasi kar›ş›kl›kta, devletin veya si-
192 Yücel Acer, a.g.e, s. 96. yasi gruplardan birinin bir diğerine karş› yapt›ğ› kitlesel öldür-
193 Esat Arslan, “Soykırım Kavramı ve Uluslararası Statüye Kavuşturulan Suçlar”, me eylemleri soyk›r›m kavram›na dahil olmamaktad›r. Normal-
http://www.usakgundem.com/makale.php?id=211 de, Ermeniler etnik ve dini bir topluluk olduklar›ndan, sözleş-
194 G. A. Res. 239 (XXIII), 23 UN GAOR, Ek. (No.18) 40, U.N. Dok. A/7218 (1968).
195 Vahakn N. Dadrian, Ulusal ve Uluslararası Hukuk Sorunu Olarak Jenosid, Belge Ya- 196 The Nuremberg Trials 1945-1949, http://www.law.umkc.edu/faculty/projects/ftri-
yınları, 1995, İstanbul, s. 121. als/nuremberg/nuremberg.htm.

-142- -143-
menin koruma alan› içerisinde kalmakta ve bunlara karş› yap›- az›nl›klar› desteklemeyi d›ş politikas›n›n bir unsuru haline ge-
lan toplu öldürmeler, diğer unsurlar olduğu taktirde, soyk›r›m tirmesinin sonucuydu.198
suçunu oluşturmaktad›r. Ancak, kurduklar› komitelerle silahl›
mücadeleyi girdiklerinden, bu koruman›n kapsam› d›ş›nda de- Ermeni tehciri 1915 y›l›n›n May›s ay›nda başlad›ğ›nda,
ğerlendirilmeleri gerekmektedir. Bunlara karş› işlenen suçlar Osmanl› İmparatorluğu’na karş› savaşmakta olan İngiliz,
olsa olsa, savaş suçlar› kapsam›nda değerlendirilebilir. Frans›z ve Rus hükümetleri 24 May›s 1915’te yay›nlad›klar›
ortak bildiride “...Türkiye’nin insanl›ğa ve uygarl›ğa karş› işle-
a. Ermeni Sorununun Hukuki Zemini mekte olduğu bu yeni suçlar› karş›s›nda, müttefik hükümetle-
Konuya ilişkin hukuki çal›şmalar yok denecek kadar az. rin, Osmanl› hükümeti mensuplar›n› ve katliama kat›lan me-
Bu durumun çeşitli nedenleri var. Türklerin hukuka fazla ilgi murlar›n› şahsen sorumlu tutacaklar›n› Bab-› Ali’ye alenen bil-
duymad›klar› biliniyor. Ermenilerin hukuku kasten ihmal etme- dirirler.” denmekteydi. Buna karş›l›k, Türk sempatizan› olmad›-
lerinin nedeni, hukuki değerlendirmelerin, soyk›r›m iddialar›n› ğ› bilinen Amerikan D›ş İşleri Bakan› Robert Lansing’in “aske-
güçlendirmekten ziyade zay›flatma olas›l›ğ›n›n daha yüksek ri harekat bölgesinde olmas› halinde” Türk hükümetinin Erme-
olmas›. Ermeni taraftar› yazarlar olaylara trajik bir boyut ka- nileri tehcire (deport) “az veya çok hakk› olduğu”nu söylediği
zand›rmak ve soyk›r›m suçlamas›n› kolayca yapabilmek için de bilinmektedir.
subjektif tarihi yaklaş›m› yeğlemişlerdir. 1948’de oluşturulan
ve 1951’de yürürlüğe giren ‘Soyk›r›m Suçunun Önlenmesi ve Öte yandan 1912-13 Balkan savaşlar› s›ras›nda 1907 La-
Cezaland›r›lmas›na Dair Sözleşme’nin (bundan böyle Sözleş- hey Kurallar›n› ihlal suretiyle işlenen savaş suçlar›n› araşt›ran
me) 1990’lar›n ortas›na kadar ciddi biçimde kullan›lmamas› bir raporda, özellikle Türklerin baş›na gelen facialar karş›s›n-
veya kullanma f›rsat›n›n ç›kmam›ş olmas› nedeniyle gelişmiş da insanl›ğa karş› suçlardan söz edilmemesi manidard›r.199
bir içtihad›n da bulunmamas›, hukuki yolun tercih edilmemesi- 1907 Lahey kurallar› bir ülkenin savaşta işlediği suçlarla
nin bir başka nedeni olabilir. Nihayet, Sözleşme’nin kabulün- ilgiliydi. Kendi ülkesinde işlediği iddia edilen suçlara uygulan-
den yaklaş›k 40 y›l öncesinin olaylar›na uygulanmas›ndaki mas› öngörülmüyordu. Bar›ş Konferans›’nda Yunan D›şişleri
güçlükler de ortada. Sözleşme öncesi dönemde mevcut olma- Bakan›’n›n yeni bir insanl›ğa karş› suç ihdas edilerek Ermeni
yan ve Sözleşme taraf›ndan oluşturulan ‘soyk›r›m’ dahil birçok katliam›n›n yarg›lanmas› önerisine, Başkan W. Wilson’un ex
kavram›n, geriye dönük uygulanmas› hukukla bağdaşmad›- post facto hukuk olacağ› gerekçesiyle önceleri itiraz ettiği bili-
ğ›ndan konu hukukçular›n ilgisini çekmemiş olabilir.197
niyor. Amerika böyle bir suç oluşturulmas›na karş›yd›. Alman-
b. Sözleşmeye Kadarki Hukuk Süreç ya ile ilgili Versailles Antlaşmas›’nda bir uluslararas› mahkeme
kurulacağ› belirtildi. Bu, tarihte ilk kez vuku buluyordu. Ama
648 Westphalia devletler sistemine göre devlet egemen-
Hollanda kendisine s›ğ›nan Kayser II. Wilhelm’i iade etmedi-
liği mutlak ilkeydi. İçişlerine kar›ş›lamazd›. Az›nl›klar devletle-
ğinden yarg›lama gerçekleşemedi.200
rin iç işiydi. Devletler ülke içinde vuku bulan olaylarda iç mev-
zuat› uyguluyorlard›. Uluslararas› suç kavram› yoktu. 1839 10 Ağustos 1920’de imzalanan Sevr Antlaşmas›nda Os-
Tanzimat Ferman›’n› takiben Osmanl› az›nl›klar› uluslararas› manl› İmparatorluğu, söz konusu suçlarla ilgili olarak, Türki-
anlaşma ve antlaşmalara konu olmuştu. Bu istisnai bir durum-
du. Bir yandan çok kültürlü ve çok milletli Osmanl› İmparator- 198 Gündüz AKTAN, Ermeni Sorununun Hukuksal Boyutu, Devletler Hukukuna göre
luğu’nun Bat› Avrupa ulus-devletleriyle mücadelesinde zay›f Ermeni Sorunu
düşmesinin, öte yandan da Bat›’n›n Balkanlar’daki H›ristiyan 199 Gündüz AKTAN, Ermeni Sorununun Hukuksal Boyutu, Devletler Hukukuna göre
Ermeni Sorunu
197 Gündüz AKTAN, Ermeni Sorununun Hukuksal Boyutu, Devletler Hukukuna göre 200 Gündüz AKTAN, Ermeni Sorununun Hukuksal Boyutu, Devletler Hukukuna göre
Ermeni Sorunu Ermeni Sorunu

-144- -145-
ye’de yap›lacak bir yarg›lamaya raz› olmuştur (m. 226). Mah- r›yla soyk›r›m aras›nda bir bağ oluşturdu. Zira soyk›r›mda
kemeyi oluşturmak galiplere b›rak›l›yor; istenen kişilerin yaka- esas olan kişilerin katledilmesiydi.203 Soyk›r›m›n, bu insan
lan›p mahkemeye teslimi taahhüt ediliyordu. Savaş sonunda gruplar›n›n insanl›ğa yapt›ğ› kültürel ve diğer katk›lar›n›n kay-
işgal alt›ndaki İstanbul’da kurulan Nemrut Mustafa divan-› har- b›na yol açt›ğ› belirtildi. Böylece Lemkin’in önem verdiği kültü-
bi, Malta’ya götürülen san›klar›n, İngiliz Kraliyet savc›s›n›n ka- rel soyk›r›m kavram› k›smen metne girmiş oldu.
n›tlar› yetersiz bulmas› sonucunda sal›verilmeleri, hep tarihçi-
ler taraf›ndan bilinen hususlar. Sevr yerine 24 Temmuz Soyk›r›ma tabi tutulan gruplar, ›rki, dini, milli ve etnik
1923’te Lozan Antlaşmas› geçti. Bunda 1 Ağustos 1914 ile 20 gruplar olarak say›ld›. Böylece tüm insan gruplar›n›n soyk›r›-
Kas›m 1922 aras›nda işlenen tüm suçlar›n aff› için bir bildiri de ma uğrayabilecekleri kabul edilmiş oldu. Soyk›r›m, bir grubun
yer ald›.201 tümünün olduğu gibi, bir k›sm›n›n yok edilmesini de kapsad›.
Karar›n belki de en önemli yan›, soyk›r›m›n devletler hukuku-
Bilindiği gibi, soyk›r›m II. Dünya Savaş› s›ras›nda Nazi na göre bir suç say›lmas›yd›.
Almanya’s›n›n ‘nihai çözüm’ ad› al-t›nda Yahudileri yok etme-
siyle gerçek boyutlar›na kavuştu. ‘Genocide’ sözcüğü bir Po- Bu, bir ülke içinde işlenmiş olmas›n›n, devlet egemenliği
lonya Yahudisi olan Raphael Lemkin taraf›ndan icat edildi. ilkesi çerçevesinde iç işleri olarak say›lmas›na ve uluslararas›
Lemkin daha öğrenciyken, bir soyk›r›m sayd›ğ› Ermeni olayla- kovuşturmadan kurtulmas›na imkan vermemeyi amaçl›yordu.
r›na ilişkin san›klar›n yarg›lanmas›n› yak›ndan izlemişti. Lem- Soyk›r›m suçunu işleyenlerin, özel veya kamu memuru ya da
kin’in soyk›r›m anlay›ş› çok genişti. Az›nl›klar›n siyasi, ekono- devlet adam› olmas›na bak›lmadan cezaland›r›lmas› kabul
mik, sosyal, kültürel, moral, fizik ve biyolojik olarak yok edilme- edildi.
sini kaps›yordu. Sonradan gelişen hukuk, her grubun değil, Soyk›r›m›n gerekçesi ya da soyk›r›m yapan›n amac› ola-
sadece baz› gruplar›n ve sadece fizik ve biyolojik olarak yok rak, soyk›r›ma maruz gruplarla örtüşmek üzere, “dini, ›rki, siya-
edilmesi amac›yla işlenen fiilleri soyk›r›m sayd›. Yani Lem- si ve diğer nedenler” say›ld›. Bu aç›dan Nürnberg ilkeleri ara-
kin’in tan›m›n› çok daraltt›.202 s›ndaki insanl›ğa karş› suç çerçevesinde yer alan 6 (c)’deki ta-
c. B.M. Genel Kurulu 96 (1) Say›l› Karar› n›m “diğer nedenler”in ilavesiyle daha da genişletilmiş oldu.

Soyk›r›m kavram›n›n yer ald›ğ› ilk hukuki nitelik taş›yan Bu kararda, siyasi gruplar›n soyk›r›ma uğrayabileceği
belge, BM Genel Kurulu’nun 1946 Aral›k ay›nda, Nurnberg hükmü, siyasi mücadele yapan, örneğin sol ideolojik amaçla
Mahkemesi sonuçland›ktan k›sa bir süre sonra, yapt›ğ› ilk top- silaha başvuran veya bağ›ms›zl›k için mücadele eden grupla-
lant›s›nda ald›ğ› 96 say›l› karard›. Bu karar›n amac›, sonuncu r›n içindeki sivillerin, k›smen dahi olsa, önemli say›da katledil-
paragraf›n da belirtildiği gibi, soyk›r›m konusunda ECO- mesi halinde soyk›r›m işlenmiş olacağ›n› gösteriyordu. Bu ha-
SOC’un bir y›l içinde bir sözleşme taslağ› haz›rlamas›n›n is- liyle Nürnberg ilkeleri içindeki insanl›ğa karş› suç kavram› he-
tenmesiydi. Ancak bu arada, Genel Kurul soyk›r›mdan ne an- men tümüyle soyk›r›m say›lm›ş olmaktayd›. Ancak, bu karar
lad›ğ›n› da aç›klad›. soyk›r›mla savaş aras›ndaki bağ› ortadan kald›r›yordu. Yani
soyk›r›m›n savaş s›ras›nda olduğu gibi bar›ş döneminde de iş-
Soyk›r›m, insan gruplar›n›n, grup olarak tümüne yaşama lenebileceği kabul ediliyordu. Öte yandan, soyk›r›m, savaşan
hakk› tan›mamakt›. Bu, kişiye yaşama hakk› tan›mamaya ben- ülkenin işgal ettiği yerlerde işlenebileceği gibi, o ülkenin kendi
zetildi. Yaşama hakk›na yap›lan bu at›f, bilahare insan hakla- s›n›rlan içinde de işlenebiliyordu.204

201 Gündüz AKTAN, Ermeni Sorununun Hukuksal Boyutu, Devletler Hukukuna göre 203 Gündüz AKTAN, Ermeni Sorununun Hukuksal Boyutu, Devletler Hukukuna göre
Ermeni Sorunu Ermeni Sorunu
202 Gündüz AKTAN, Ermeni Sorununun Hukuksal Boyutu, Devletler Hukukuna göre 204 Gündüz AKTAN, Ermeni Sorununun Hukuksal Boyutu, Devletler Hukukuna göre
Ermeni Sorunu Ermeni Sorunu

-146- -147-
d. Kas›t Unsuru e. Saik Unsuru
Suç iki k›s›mdan oluşuyor. Birincisi zihni veya sübjektif Suçun amac› yan›nda bu amac›n nedeni de hayati önemi
unsur ya da mens rea. Bu, suç fiilini işlemek niyeti, amac› ve haiz. Buna motif ya da saik deniyor. Nürnberg İlkeleri 6(c)’de
iradesi anlam›na geliyor. Diğeri suç fiilin bizzat kendisi, maddi tan›mlanan insanl›ğa karş› suçlar›n “sivil halklara karş› siyasi,
veya objektif unsur ya da actus reus. Sözleşme’nin 2.madde- ›rki ve dini nedenlerle” işlenmesi öngörülüyordu[4]. 96 (1) sa-
sinde zihni unsuru “yok etmek kast›yla” ibaresi temsil ediyor. y›l› kararda ise soyk›r›m›n “dini, ›rki, siyasi ve diğer herhangi
Bu iradeyle işlenen fiiller ise (a)’dan (e)’ye kadar say›l›yor. bir nedenle” işlenebileceği kaydediliyordu[5]. Bu haliyle soyk›-
r›m›n saiki insanl›ğa karş› suçun saikinden bile geniş tutul-
Sözleşme’nin en önemli özelliklerinden biri, soyk›r›m su- muştu. Bir başka ifadeyle, bir grupla mevcut dini veya siyasi
çunun oluşmas› için soyk›r›m fiillerinin ancak dört gruptan biri- ya da akla gelebilecek herhangi bir ihtilaf nedeniyle (saik) ç›-
ni yok etme iradesiyle işlenmesi gereği. Grup olarak yok etme kabilecek bir silahl› mücadelede önemli say›da sivilin öldürül-
iradesi ‘özel kas›t’ şeklinde olmak zorunda. Yani kuşkuya. mesi hem soyk›r›m hem insanl›ğa karş› suç olabiliyordu.206
meydan b›rakmayacak, son derece belirgin biçimde ortaya Soyk›r›m suçunu işlerken saikin kolektif veya bireysel ol-
ç›kmal›.. Yok etme niyeti soyk›r›m fiillerini işleyen veya işlen- ma niteliğini göz önüne almak gerekiyor. Bir birey suç işlerken
mesini sağlayanlarca aç›kça beyan edilirse mesele kalm›yor. hedef grubun bir mensubunu sadece o gruba ait olduğu için
Şayet böyle aç›k bir sözlü ve yaz›l› beyan yoksa, soyk›r›m›n öldürmeyebilir. Paras›n› ve mal›n› almak, haset duymak, siya-
varl›ğ› tart›şmal› hale geliyor. Baz› hukukçular bu noktada fiil- si ihtiras› olmak gibi saiklerle de hareket edebilir. Ancak soy-
lerin sonucuna bakmak gerektiğini vurgularken, bu fiiller sonu- k›r›m kolektif bir suç. Soyk›r›m›n örgütleyicileri ve planc›lar›n›n
cun da söz konusu gruba ilişkin ciddi say›da ölümün vuku bul- ›rkç› motifle hareket etmeleri, yani soyk›r›m motifine sahip ol-
muş olmas›n› yeterli say›yorlar.205 malar› gerekli. Eğer bunlar gruba karş› ›rkç› nefretle değil de
başka saiklerle hareket ediyorlarsa, işledikleri suça soyk›r›m
Soyk›r›m› kan›tlamak için yok etme iradesine ilişkin yaz›l› denemiyor. Sonuç olarak, soyk›r›m suçunun başar›yla kovuş-
ve sözlü aç›k kan›tlar bulunmamas› halinde, ciddi say›daki turulabilmesi için san›klar›n bir grubu grup olarak yok etmek
ölümün d›ş›ndaki baz› unsurlar› da göze almak gerekiyor. nedeniyle nefret duyduklar›n›n kan›tlanmas› gerekiyor. Soyk›-
Soyk›r›m suçu çoğunlukla devletlerin ya da devlet gibi yayg›n r›m›n cezaland›r›lmas› bu tür suçlar› kaps›yor. Başka saiklerle
örgütlerin iradesiyle işlendiğinden, ‘özel kas›t’ şart›n›n yerine işlenen kolektif suçlar bunun d›ş›nda kal›yor. Bu bağlamda
gelmesi için suçun örgütlü bir güç taraf›ndan işlenmiş olup ol- klasik soyk›r›mlar Nazilerin Yahudi soyk›r›m› ile Rwanda soy-
mad›ğ›na bak›l›yor. Soyk›r›m bir grup gibi çok say›da kişinin k›r›m› oluyor.207 Sosyolojik ve psikolojik olarak, bir grubu grup
yok edilmesi olduğundan, bu örgütlü gücün çok önceden bir niteliği dolay›s›yla yok etme iradesi zaten sadece ›rkç›l›kta,
daha doğrusu ›rkç›l›ğ›n en yoğun en son aşamas›nda, ortaya
plan haz›rlay›p haz›rlamad›ğ› önemli. Ayr›ca bu örgütlü gücün
ç›k›yor.
plan›n› örgütleyerek, eşgüdüm içinde, sistematik ve kitlesel bi-
çimde uygulamas› laz›m. Sözleşme’de soyk›r›m›n bir grubu grup olarak yok etmek
amac›yla s›n›rland›r›lmas›, başka amaçlarla sivil toplumlara
Soyk›r›m için gerekli yok etme iradesinin varl›ğ›n› ispat için, dönük mezalimi d›şar›da b›rak›yor. Bu boşluk Nürnberg İlkele-
soyk›r›m fiillerinin uygulan mas›ndan önceki döneme bak›p, bu
iradenin oluşmaya başlay›p başlamad›ğ›n› araşt›rmak gerekiyor. 206 Gündüz AKTAN, Ermeni Sorununun Hukuksal Boyutu, Devletler Hukukuna göre
Ermeni Sorunu
205 Gündüz AKTAN, Ermeni Sorununun Hukuksal Boyutu, Devletler Hukukuna göre 207 Gündüz AKTAN, Ermeni Sorununun Hukuksal Boyutu, Devletler Hukukuna göre
Ermeni Sorunu Ermeni Sorunu

-148- -149-
ri 6-c maddesinde yer alan insanl›ğa karş› suçlar›n tan›m›n›n Kald› ki bir grubu grup olarak yok etme iradesinin ancak
bu tür suçlar› kapsamas›yla gideriliyor. Bir yandan eski Yugos- o grup mensuplar›na karş› duyulan ›rkç› nefretin yoğunlaşma-
lavya Uluslararas› Mahkemesi diğer yandan Rwanda Ulusla- s› sonunda ortaya ç›kt›ğ›n› yukar›da soyk›r›ma ilişkin hukuku
raras› Mahkemesi statüleri, nihayet Uluslararas› Ceza Mahke- anlat›rken gördük. Osmanl› İmparatorluğu’nda Ermenilere
mesi’nin Roma Statüsü’nde bulunan insanl›ğa karş› suçlar karş› ›rkç› nefretin duyulmad›ğ› biliniyor. Asl›nda, Bat›’daki an-
maddeleri bu işlevi görüyor. Böylece soyk›r›m suçu, insanl›ğa ti-semitizm türü bir ›rkç› nefrete İslam ve Türk toplumlar›n›n ta-
karş› suçlar›n mezalim kategorisinin içinden ç›kmakla birlikte, rihinde hiç rastlanmam›şt›r. Örneğin, Almanya’da Yahudiler
onlardan ayr›l›yor ve suçlar hiyerarşisi içinde en yüksek veya bağ›ms›zl›k için mücadele etmediler; teröre başvurmad›lar;
en aşağ› yeri al›yor.208 toprak istemediler; Almanya’n›n savaş düşmanlar›yla işbirliği
yapmad›lar; Alman ordular›n› arkadan vurmad›lar, lojistik yol-
f. “K›smen Veya Tamamen” Yok Etmek lar›n› kesmediler; nihayet terör örgütleriyle Alman sivilleri kat-
Sözleşmenin 2. maddesinde bir grubun, k›smen veya ta- letmediler. Alman toplumuna tümüyle entegre olmuş, 40 No-
mamen, yok edilmesi amac›yla işlenen fiillere soyk›r›m deni- bel ödülünün 11’ini kazanm›ş, bar›şç›, uygar ve başar›l› bir
yor. Yani bu fiillerin soyk›r›m› oluşturmas› için, bir grubun tü- grup, başka hiçbir neden yokken, sadece grup olmas› nede-
münü yok etmek gerekmiyor. Oysa bir grubu grup olarak yok niyle, önceden planlanarak, büyük bir örgütlenme sonucu sis-
etme iradesini doğuran ›rkç› nefretin, grubun bir k›sm›n› yok tematik ve kitlesel biçimde yok edildi.211
etmekle yetinmesi çelişkili görünüyor.209
g. Osmanl›-Ermeni Diyalogunda Yaklaş›m
Bir grubun siyasi emelleri nedeniyle siyasi grup olmas›, ay-
Osmanl›’da böyle bir anti-Ermenizm hiç olmad›. Onlar›
n› zamanda milli, dini, ›rki veya etnik grup olmas›n› etkilemez. Zi-
aşağ›layan, insan alt› ›rk olduklar›n› ileri süren bir biyolojik
ra siyasi gruplar da diğer özellikleriyle, Ermeniler gibi, etnik, dini
ak›m ve bunun tamamlay›c›s› sosyal Darwinizm bulunmuyor-
grup veya diğer bir grup olarak da nitelendirile bilirler. Ancak si-
yasi grup olmak, o grubun maruz kald›ğ› olaylar›n, grup olmas›n- du. İslam’da H›ristiyanlar ‘ehli kitap’ say›ld›ğ›ndan, H›ristiyan-
dan değil de siyasi nedenlerden kaynakland›ğ›n› gösterir.210 lar›n Yahudilere yönelttikleri suçlamalar›n benzeri Müslüman-
larca H›ristiyanlara karş› hiç yap›lmad›. Doğa ve insan kay-
Bir grubun siyasi ve silahl› faaliyette bulunduğu kan›tlan- nakl› felaketlerde Ermenilerin veya diğer H›ristiyan gruplar gü-
d›ğ› andan itibaren Sözleşme taraf›ndan soyk›r›ma karş› ko- nah keçisi olarak hiç kullan›lmad›lar. Tersine, Ermeniler ‘mil-
runmas› gereken gruplar içinde bulunmas›na imkan kalm›yor. let-i sad›ka’ diye vas›fland›r›ld›lar. Kamu alan›nda da aktiftiler.
Ermeniler ad›na hareket eden parti ya da benzeri kuruluşlar›n, İçlerinde merkezi idarenin yüksek kademelerinde yer alan me-
ilk ad›mda kolektif haklar›n›n genişletilmesi anlam›na reform- murlar›n yan›nda, kaymakam, paşa, vali, büyükelçi, hatta d›-
larla başlay›p, oradan otonomiye geçmek, sonra da bağ›ms›z- şişleri bakan› olarak Türkiye’yi temsil eden çok say›da insan
l›ğ›n› gerçekleştirmek istediğini ve bu amaçla siyaset yapt›ğ› vard›. Misyonerler taraf›ndan XIX. yüzy›l›n baş›ndan itibaren
ve terörizm de dahil silaha başvurduğunu yukar›da k›saca an- aç›lan okullarda eğitildiklerinden, k›sa zamanda zenginleştiler
latmaya çal›şt›k. Söylediğimiz gibi, bu yönleriyle Ermeniler ve imparatorluğun ekonomisine hâkim oldular. Yahudiler gibi
tehcir başlamadan önce siyasi bir grup oluşturuyorlard›. baz› mesleklerden men edilmediler. Gettolarda yaşamaya
mahkum edilmediler. En müreffeh s›n›f› oluşturduklar› halde,
208 Gündüz AKTAN, Ermeni Sorununun Hukuksal Boyutu, Devletler Hukukuna göre haset ve k›skançl›ktan ‘pogrom’lara maruz kalmad›lar.212 Bu
Ermeni Sorunu
209 Gündüz AKTAN, Ermeni Sorununun Hukuksal Boyutu, Devletler Hukukuna göre 211 Gündüz AKTAN, Ermeni Sorununun Hukuksal Boyutu, Devletler Hukukuna göre
Ermeni Sorunu Ermeni Sorunu
210 Gündüz AKTAN, Ermeni Sorununun Hukuksal Boyutu, Devletler Hukukuna göre 212 Gündüz AKTAN, Ermeni Sorununun Hukuksal Boyutu, Devletler Hukukuna göre
Ermeni Sorunu Ermeni Sorunu

-150- -151-
şartlar alt›nda Ermenilerin grup olduklar›ndan dolay› ›rkç› nef- dilerine ödendi. 25 Kas›m 1915 tarihinde Anadolu’daki vilayet-
retle yok edildikleri söylenemez. Bu durumda tehcirin ard›nda- lere gönderilen bir emirle tehcir geçici olarak durduruldu. Da-
ki saikin saptanmas› önem kazan›yor. Bu saik Ermenilerin, Er- ha sonra yap›lan tehcir mevzii kald›. Nihayet 1916 sonunda da
meni olmalar›n›n d›ş›nda bir başka nedene, örneğin askeri ve tehcire fiilen son verildi. Savaştan sonra Ermenilerin istedikle-
siyasi bir nedene dayan›yorsa, bu soyk›r›m kavram›na girmez. re yerlere dönmeleri için izin ç›kt›. Komisyonlarca h›fzedilen
Gündüz Aktan’a göre, Ermenilerin otonomi veya bağ›m- veya sat›lan gayr› menkullerini geriye almalar› için kolayl›k
gösterildi. Tüm bu düzenlemeler bir soyk›r›m girişimine tezat
s›zl›k için siyasi ve silahl› mücadele yapmas›, grup mensupla-
teşkil etmektedir.214
r›n›n gruba ait olduğu için öldürüldüğü tezini boşa ç›kar›p, teh-
cirin soyk›r›m olmad›ğ›n› kan›tlamaya yeterlidir Ancak siyasi Tehcir uygulamas›yla ilgili olarak başkentle taşra teşkilat›
amaçla dahi olsa bir sivil halk›n sistematik ve kitlesel biçimde aras›nda cereyan eden yaz›şmalarda da Ermenileri yok etme
öldürülmesi insanl›ğa karş› suç oluşturuyor. Kald› ki Ermeni kast› kuşkusu yaratan hiçbir atfa rastlanm›yor. Tersine güven-
soyk›r›m tezi art›k Sözleşme’nin II.maddesi (c) f›kras›na da- likli biçimde sevk edilmelerini sağlamak amac›yla karş›l›kl› ta-
yand›r›l›yor. Buna göre, Osmanl›lar’ ›n Ermenileri aç›kça yok leplerde bulunulduğu görülüyor. Bunlar aras›nda en ilginç olan
etmekten çekindikleri için, tehcirden yararlan›p, Ermenilerin yaz›şmalardan bir bölümü Erzurum valiliğiyle Talat Paşa ara-
yok olmalar›n› sağlayacak yaşam şartlar›n› onlara dayatt›kla- s›nda geçiyor. Rus s›n›r›nda olduğu için öncelik verilen bu böl-
r›; tehcir s›ras›nda sald›r›lardan koruma, güvenli ulaş›m sağla- ge Ermenilerinin tüm şahsi eşyalar›n› birlikte götürebilecekleri
ma, g›da ve ilaç tedarik etme, tedavilerini yapma, bar›nak ihti- bildiriliyor. Diyarbak›r, Harput, Sivas Ermenilerinin ihrac›na ge-
yaçlar›n› karş›lama gibi görevlerini yerine getirmeyerek ölüm- rek olmad›ğ› belirtiliyor ki, Rus tehlikesi orta Anadolu’ya yöne-
leri h›zland›rd›klar›; hatta Teşkilat-› Mahsusa’n›n ve hapisha- lince bu karar değiştiriliyor. Erzurum’dan sevk edilen 500 kişi-
nelerden serbest b›rak›lan canilerin katliamlar›n› bizzat örgüt- lik bir gruba Erzincan ile Erzurum aras›nda “Kürtlerce” sald›r›l-
ledikleri ileri sürülüyor. Unutmamak gerekir ki, doğrudan etkisi mas› üzerine, yol boyunca mevcut köy ve kasabalardan yap›-
olan öldürme gibi fiillerin yan›nda, devletin görevini ihmal ede- lacak sald›r›lar›n şiddetle cezaland›r›lmas› Diyarbak›r, Elaziz
rek ölümlere bilerek neden olmas› da soyk›r›m fiili say›labili- ve Bitlis’ten isteniyor. Dersim eşk›yas›n›n Erzurum’dan gelen
yor.213 Ermenilere sald›rmalar› üzerine Elaziz valiliğine acil tedbir al-
mas› emrediliyor. Tehcir s›ras›nda Ermenilerin güvenliğinin
Yasan›n metninde, sevk s›ras›nda istirahatlar›n›n, can ve
tam olarak korunamad›ğ›n› görüp sevki durdurduğu anlaş›lan
mal güvenliklerinin temini; “göç ödeneği”nden g›dalar›n›n sağ-
Erzurum valisine ertelemenin askeri nedenlerle mümkün ol-
lanmas›; iskan için gerekli arazi tahsisi, ihtiyaç sahiplerine hü-
mad›ğ› anlat›l›yor. Buna rağmen zaman zaman Erzurum’dan
kümetçe konut inşas›; çiftçilere tohumluk, alet-edevat dağ›t›l- göçün durdurulduğu görülüyor.215
mas›; geride b›rakt›klar› değerlerin bedelinin kendilerine öden-
mesi; terk ettikleri gayr› menkullere başkalar›n›n yerleştirilme- Tüm bu tedbirlere rağmen sivil Ermenilerin tehcir s›ra-
si halinde bunlar›n değerinin saptan›p sahiplerine verilmesi gi- s›nda öldüğüne kuşku yok. Bu ölümlerin, devletin asli görevini
bi hususlar yer al›yor. Ayr›ca 10 Haziran 1915 tarihinde yay›n- bilerek ihmal etmesinden kaynaklanmad›ğ› aç›k. Doğu cephe-
lanan talimatname ile de tehcire tabi tutulan Ermenilerin mal- sindeki 90,000 kişilik Osmanl› ordusu da Sar›kam›ş’ta dona-
lar› koruma alt›na al›nd›. Gittikleri yerlere yerleşmelerini kolay- rak öldü. İklim ve coğrafya şartlar›, Ermeni konvoylar›n› koru-
laşt›rmak içinde nakdi ve ayni yard›mda bulunuldu. Sevk edi- makla görevli askeri birliklerin yetersizliği, ihtiyac› karş›layacak
len Ermenilerin geride kalan taş›nmaz mallar› hükümetçe ken-
dileri nam›na müzayede ile sat›ld› ve kurulan komisyonca ken- 214 Gündüz AKTAN, Ermeni Sorununun Hukuksal Boyutu, Devletler Hukukuna göre
Ermeni Sorunu
213 Gündüz AKTAN, Ermeni Sorununun Hukuksal Boyutu, Devletler Hukukuna göre 215 Gündüz AKTAN, Ermeni Sorununun Hukuksal Boyutu, Devletler Hukukuna göre
Ermeni Sorunu Ermeni Sorunu

-152- -153-
g›da ve ilaç bulunmamas› ve salg›n hastal›klar . ölümlerin do- 7.maddenin girişinde insanl›ğa karş› suçlar›n “siyasi, ›rki
ğal nedenlerini oluşturuyor. veya dini” gibi nedenlerle işlenmesine ise değinilmedi. Bu su-
çun oluşmas› için nedenlerin zikredilmemesi, hangi nedenle
Son günlerini yaşamakta olan bir devletin güçsüzlü-
ğü görev ihmali olarak nitelenemez. olursa olsun, öngörülen fiillerin işlenmiş olmas›n›n yeterli oldu-
ğunu gösterir.
h. Ermeni Tehciri İnsanl›ğa Karş› Suç Mudur?
Buna karş›l›k, 7.maddede, öngörülen filin insanl›ğa karş›
Tehcir, Ermenilerin grup nitelikleriyle, yaşam şartlar›n› suç say›labilmesi için aranan tek şart, söz konusu fiillerin bir
yok olmalar›na yol açacak şekilde “kasten” zorlaşt›rmay› sivil topluluğa karş› yap›lan “yayg›n ve sistematik bir sald›r›n›n
amaçlamad›ğ›ndan, bir soyk›r›m değildir. Buna karş›l›k tehcir parças› olarak ve sald›r› amac›n› bilerek” işlenmesine bağlan-
edilen bir grubun verdiği kay›plar›, insanl›ğa karş› suç kavram› d›. Yani 7.maddede a’dan k’ya kadar say›lan 11 fiilin tek baş›-
içine sokmaya imkan var m›? na işlenmesi halinde insanl›ğa karş› suç oluşturmayacağ› be-
Yukar›da da belirtildiği üzere, Ermeni tehciri başlad›ğ›nda nimsendi.
İngiliz, Frans›z ve Rus hükümetleri “..Türkiye’nin insanl›ğa ve Bir topluluğa karş› siyasi, ›rki milli, etnik, kültürel; dini ve
uygarl›ğa karş› ...suçlar›”ndan söz ederek, ilgilileri sorumlu tu- cinsi nedenlerle yap›lan mezalim, insanl›ğa karş› suçun genel
tacaklar›n› 24 May›s 1915’te bir ortak bildiriyle ilan etmişlerdi. saiki olarak değil de, 11 fiilden biri olarak say›ld›.
O tarihlerde insanl›ğa karş› suç kavram› bir deyişten ibaretti ve
henüz hukuki bir kavram olarak kabul edilmemişti. Bu neden- Bu aç›klamadan, her ikisi de uluslararas› suç olan ve do-
le Ermeni tehciri ile insanl›ğa karş› suç aras›nda bu bildiri va- lay›s›yla uluslararas› yarg›ya tabi tutulan soyk›r›m ile insanl›ğa
s›tas›yla bir ilişki kurmak mümkün olamaz.216 karş› suç aras›ndaki farklar kendiliğinden ortaya ç›k›yor. Söz-
leşme’nin 2.maddesinin giriş bölümündeki soyk›r›m tan›m›yla
İnsanl›ğa karş› suç kavram› uluslararas› düzeyde ilk kez k›yasland›ğ›nda,
3. sayfada da belirtildiği gibi, (1946) Nürnberg İlkeleri 6 (c)’de
yer ald›. Bu suçun savaş s›ras›nda işlenmesi öngörülüyordu. Soyk›r›m›n milli, ›rki, etnik ve dini olmak üzere sadece
Herhangi bir sivil toplumun, siyasi, ›rki veya dini nedenlerle dört gruba karş› işlenmesi mümkün. Siyasi gruplara karş› işle-
mezalime tabi tutulmas›; (mensuplar›n›n) katledilmesi, yok nen fiiller soyk›r›m içine girmiyor. Buna karş›l›k insanl›ğa kar-
edilmesi, göçe zorlanmas› vb fiilleri içeriyordu. ş› suçlar her gruba karş› işlenebiliyor.
1948 y›l›nda kabul edilen soyk›r›ma ilişkin Sözleşmenin Soyk›r›mda bir grubu yok etme kast›yla baz› fiillerin işlen-
2.maddesindeki soyk›r›m suçu tan›m›, Nürnberg İlkeleri içinde mesi gerekiyor. İnsanl›ğa karş› suçun oluşmas› için yok etme
yer alan bu insanl›ğa karş› suç kavram›ndan üretildi. Böylece iradesi aranm›yor. Gruba karş› “yayg›n ve sistematik sald›r›”
soyk›r›m, insanl›ğa karş› suçlar›n d›ş›na ç›kar›l›nca, geriye yeterli görülüyor.
Uluslararas› Ceza Mahkemesi (Roma) Statüsü’nün 7.madde-
sindeki insanl›ğa karş› modern suç tan›m› kald›. Buna göre, Soyk›r›mda fiillerin saiki, bir grubu, grup niteliğiyle, yok et-
me şeklinde ortaya ç›k›yorken ve bu ancak o gruba karş› ›rkç›
İnsanl›ğa karş› suçlar›n Nürnberg İlkeleri’nde öngörülen nefretin varl›ğ› halinde geçerliyken, Roma Statüsü 7. madde-
savaş s›ras›nda işlenmesi şart› terk edildi. sinin giriş bölümünde, insanl›ğa karş› suç için herhangi bir ge-
Bu suçlar›n işleneceği gruplar say›lmad›. Herhangi bir si- nel saik aranm›yor.
vil topluluğa karş› işlenebileceği kabul edildi. Bu şartlar alt›nda, bir siyasi grup da olsa, Ermenilere kar-
ş›, ›rkç› nefretle yok etme kast› olmadan yap›lan tehcir sonun-
216 Gündüz AKTAN, Ermeni Sorununun Hukuksal Boyutu, Devletler Hukukuna göre
da önemli say›da Ermeni’nin ölmüş olmas›n›, insanl›ğa karş›
Ermeni Sorunu suç kavram›na sokmak için 7. maddede say›lan öldürme (a),

-154- -155-
katliam (b), tehcir (d), mezalim (h) gibi fiilleri kullanmaya kalk›- dedir. Bu nedenle Sözleşme 2. maddesi taraf›ndan korunan
şanlar olabilir. dört grup aras›na girmemektedirler.
İnsanl›ğa karş› suçun oluşmas›n›n temel şart›, belli fiille- 2. Osmanl›larda Nazilerin Yahudilere karş› duyduğu anti-
rin, bir sivil nüfusa karş› “yayg›n ve sistematik bir sald›r›n›n semitizme benzer bir anti- Ermenizm, bir başka deyişle Erme-
parças›” olarak işlenmesidir. Bu nedenle böyle bir sald›r›n›n nilere karş› ›rkç› bir nefret bulunmad›ğ›ndan tehcir, Ermenile-
niteliğini iyi tan›mlamak gerekiyor. Şayet bir sivil nüfusa karş› ri, grup olarak yok etme saikiyle yap›lmam›şt›r.
aç›k bir askeri sald›r› varsa ayr›ca bir kan›ta ihtiyaç yok. Ama
sald›r› şart›n›n yerine gelmesi için askeri nitelikte bir sald›r› ol- 3. Osmanl› Hükümeti’nde, Sözleşme 2. maddede aranan
mas› icap etmiyor. Bir sivil topluluğa karş›, 7.maddede say›lan Ermenileri yok etme kast› bulunmamaktad›r. Yok etme niyeti-
fiillerin çoğunun, birlikte ve yoğun biçimde işlenmesi gereki- ni kan›tlayacak yaz›l› ve sözlü belgeler olmad›ğ› gibi, tüm bel-
yor. Böyle bir sald›r›n›n, devlet veya yayg›n bir örgütlenme ta- geler tam tersine Ermenilerin korunmas›n› ve rahatça iskan
raf›ndan aktif biçimde geliştirilmesi, sevk ve teşvik edilmesi edilmelerini öngörmektedir. Ölen Ermenilerin say›s›, soyk›r›-
şart› da aran›yor.217 m›n mevcudiyetini ispattan çok uzakt›r. Ermeni ölümlerinin
önemli bir bölümü tehcir d›ş› nedenlerden kaynaklanm›şt›r.
Ermeni tehcirinde yine zorla göç ettirme var. Ancak göçe Ayn› nedenlerle bölgede vuku bulan Türk sivil ölümleri çok da-
zorlama sivil nüfusa sald›r› şeklinde olmad›ğ›ndan, yerleşim ha yüksektir. Bu aç›dan tehcir, Sözleşme 2 (e) anlam›nda, giz-
birimlerinden sökülüp at›lmalar› için öldürülenler, yaralananlar, li ya da dolayl› bir soyk›r›m değildir.
›rz›na geçilenler, katledilenler, ateş alt›nda tutulanlar, aç b›ra-
k›lanlar hemen hiç yok. İkinci olarak, tehcire tabi tutulanlar, ül- 4. Katolik ve Protestan Ermenilerle, İstanbul, Ayd›n (İzmir
ke d›ş›na at›lm›yorlar. Ülkenin bir başka yerine götürülüyorlar. dahil) ve Kütahya Ermenilerinin tehcire tabi tutulmamas›, Os-
Bu nedenle yeni yerleşim yerlerinde yeni hayatlar›na uyum manl›lar›n gücünün yetersizliğinden ziyade, diğer bölgelerdeki
sağlamak için baz› nakdi ve ayni imkanlardan yararlan›yorlar. Gregoryan Ermenilerin Ruslar›n dindaş› olarak ve Rus ordula-
Denebilir ki tehcir başlad›ktan sonra, günün şartlar› dolay›s›y- r›n›n ilerleme hatt› üzerinde bulunmalar› dolay›s›yla tehcir edil-
la yine de ölümler vuku buluyor. Bu doğru. Buna rağmen teh- diğini göstermekle, olay›n askeri nedenini teyit etmektedir.
cir, birçok önlem al›nd›ğ›ndan, etnik temizliğe oranla çok daha
az ölümle sonuçlan›yor. Tehcirle’ göçenler yanlar›na çok daha 5. Bu koşullarda Sözleşme’ye göre soyk›r›m olmayan teh-
fazla kişisel eşya ve menkul değerler alabiliyorlar. At ve araba cirin ard›ndaki askeri gerekçeler de göz önüne al›nd›ğ›nda,
gibi taş›t vas›talar›ndan yararlanabiliyorlar. Geriye b›rakt›klar› hukuken insanl›ğa karş› suç kategorisine girdiği de savunula-
büyük ölçüde yağmadan kurtuluyor. Kültürel değerleri tahrip maz. Zira tehcir s›ras›nda, Roma Statüsü 7.maddede aranan
edilmiyor.218 şartlar yerine gelmemiştir. Yani Ermeni nüfusa karş›, devletin
bir plan› çerçevesinde “yayg›n ve sistematik bir sald›r›n›n par-
Gündüz Aktan ayd›nlat›c› makalesinde sonuç olarak şun- ças› olarak”, insanl›ğa karş› suç oluşturan fiillerin çoğunun bir-
lar› da paylaşmaktad›r: likte işlendiği bir durum ortaya ç›kmam›şt›r. Tehcir, etnik te-
1.Ermeniler, Osmanl› İmparatorluğu’nun topraklar› üze- mizlikten farkl› olarak, Ermenilerin şiddetle yerinden at›lmas›-
rinde önce otonomi, sonra bağ›ms›z devlet kurmak için siyasi n› amaçlamam›şt›r. Ermenilere karş› dini veya başka bir ,ne-
ve silahl› faaliyetlerde bulunduklar›ndan siyasi grup niteliğin- denle mezalim yap›lmas› söz konusu olmam›şt›r. Tehcir aske-
ri güvenlik nedenleriyle yap›lm›şt›r.
217 Gündüz AKTAN, Ermeni Sorununun Hukuksal Boyutu, Devletler Hukukuna göre
6. Ermenilerin işgalci Rus ordular›yla birleşerek, Balkan
Ermeni Sorunu Savaşlar›ndaki gibi bölgede çoğunlukta olan Türk ve Müslü-
218 Gündüz AKTAN, Ermeni Sorununun Hukuksal Boyutu, Devletler Hukukuna göre manlar›n soyk›r›m boyutunda bir etnik temizlik yapmalar›n› en-
Ermeni Sorunu gellemeyi amaçlam›şt›r. Bölgedeki çeteler, devletin olmayan

-156- -157-
sald›r› kast›n› bilmelerine de imkan bulunmad›ğ›ndan, kendi iken, soyk›r›m yapt›ğ› iddia edilen bir milleti kurtar›c› olarak gö-
özel amaçlar›yla göç halindeki Ermenilere sald›rm›ş, öldürmüş renler, neden Türkiye’yi tercih etmişlerdir acaba?
ve mallar›n› yağmalam›şlard›r. Üç cephede çarp›şan Osmanl›
Bugünkü insan haklar› normlar›n› ihtiva eden 1478 tarihli
elindeki s›n›rl› jandarma güçleriyle bazen Ermenilerin hepsini
Ferman› ile ülkesi insan›na, sahip olduğu tüm değerleri yaşa-
etkin biçimde koruyamam›şt›r. Benzer iklim, coğrafya, g›das›z-
ma, yaşatma ve yeni nesillere nakletme imkan› veren Osman-
l›k, ilaçs›zl›k ve hastal›k şartlar› nedenleriyle, göçe zorlanan si-
l› Padişah› Fatih’ten yaklaş›k 550 y›l sonra Balkanlardaki soy-
vil Türklerin ölümlerinin Ermenilerden fazla olmas› da, tehcir- k›r›m ve asimilasyonlar› hat›rlayal›m. Bu ferman ile dili, dini, ki-
de dolayl› yoldan yok etme amac› bulunmad›ğ›n› göstermek- lisesi, okulu vs. güvence alt›na al›nan Balkan milletleri; homo-
tedir. jen toplumlar oluşturma ad›na 21. Yüzy›la girildiği bir dönem-
7. Nihayet göç ettirilenlere karş› göç ettirenlerde bir ac›- de Boşnaklar›, Arnavut as›ll› Müslümanlar›, Makedonlar› ve
ma duygusu, istenmeyen olaylara karş› bir pişmanl›k ve sal- Bulgaristan Türklerini yurtlar›ndan söküp atm›şlard›r. Bugün
d›rganlara karş› k›zg›nl›k doğmuştur. Adi suç kategorisine gi- Türkiye’yi soyk›r›m ile suçlayanlar, aylarca süren katliamlar›
ren soygun ve öldürme san›klar› savaş sonunda önce yarg›- görmezlikten gelmiş, ›rz›na geçilen her yaştaki kad›n›n ferya-
lanm›ş ve çoğu idam edilmiştir. d›na kulaklar›n› t›kam›şt›r.
D. 1948 TARİHLİ BM SOYKIRIM SÖZLEŞMESİ AÇI- Balkan halklar› ile, Bat›l› kimyasal silah üreticilerinden te-
SINDAN ERMENİ İDDİALARI min ettiği hardal gaz› ile soyk›r›ma kalk›şan Saddam’›n elin-
den kaçan Irak halk›, yine Türkiye’ye s›ğ›nm›şt›r. Türk insan›
Konuyu soyk›r›m sözleşmesi aç›s›ndan yorumlad›ğ›m›z- s›n›rl› imkanlar›na rağmen, ekmeğini paylaşm›ş, mazlum halk-
da, tarihteki baz› olaylara değinmeden geçilemeyecektir. Soy- lara tarihin her döneminde kucak açm›şt›r. Türk insan›n›n, Os-
k›r›m gibi vahim bir insanl›k suçunun işlenebilmesi için o mille- manl›n›n ve Türkiye Cumhuriyeti’nin diğer milletlere ve devlet-
tin tarihinde bu suça yatk›nl›k gerekir. Bir fert için suça eğilim- lere örnek olacak temiz sicili budur.
lilik nas›l bir özellik ise, toplumlar için de öyledir. Türk tarihi in-
celendiğinde soyk›r›ma ve asimilasyona rastlanamaz. Prof. Justin McCarthy de ABD Temsilciler Meclisinde
yapt›ğ› Savunma Bilgilendirme konuşmas›nda, I. Dünya Sava-
Osmanl›n›n yay›ld›ğ› coğrafyay› hat›rlad›ğ›n›zda Osman- ş›’nda Türklerin de büyük ac›lar yaşad›ğ›n› ancak bu ac›lar›
l›n›n; Avrupa’da Viyana önlerine kadar; Afrikâ’da, Akdeniz’e yüreğinde saklamay› tercih ettiğini şu sözlerle ifade etmiştir:
sahil tüm Kuzey Afrika’y›; Ortadoğu’nun tamam›n› ve Arap ya-
r›madas›n› uzun y›llar yönetimi alt›nda tuttuğu görülür. Bu sü- “... Savaşlarda her şeylerini kaybedenlerin ak›llar›nda in-
re asgari 200-400 y›l aras›d›r. Bu coğrafyadaki, hangi halk›n tikam duygusu yer etmiştir. Yeni Türkiye Cumhuriyetini bu
yok edildiği söylenebilir? duygular›n yönetmesi halinde, çok daha fazla ölüm olay› yaşa-
nacakt›. Mustafa Kemal Atatürk hükümeti bu nedenle geçmiş-
Türk devlet geleneğinde adalet vard›r, kültürlerin yaşat›l- teki kay›plar› görmezden gelen ve eski düşmanlarla bar›ş im-
mas› vard›r ancak, katliam ya da soyk›r›m yoktur. Bu konu. zalayan bir politika ortaya koymuştur. Türk hükümeti, Ermeni-
Justin Mc Carthy’nin “Ölüm ve Sürgün” isimli kitab›nda aç›kça lere ve diğerlerine karş› Türk davas›nda bask› yap›lmas›n›n
ortaya konulmaktad›r. Bu kitapta, Balkan ve Kafkas halklar›n›n eski nefretleri canland›racağ›n› ve savaşa davetiye ç›karaca-
ölümden kurtulmak için Osmanl› yönetimine nas›l s›ğ›nd›klar›- ğ›n› hissetmiştir.
n› görürüz.
Bu yüzden Türkler dertleri ile ilgili hiçbir şey söylememişler-
1915 y›l›nda “Sözde Ermeni Soyk›r›m›”n›n yap›ld›ğ›n› id- dir. Bu, o dönem için al›nabilecek en doğru karard›. Hiç kimse-
dia edenler, 1930’lu y›llardan itibaren Polonya ve Almanya kö- nin Türkler ad›na konuşmamas› ise bu noktadaki olumsuz so-
kenli Musevilerin Türkiye’ye s›ğ›nd›klar›n› bilmiyorlar m›? Söz- nucu oluşturmuştur... Yapmad›klar›na inand›klar› bir şeyden do-
de Ermeni soyk›r›m›ndan 20-25 y›l gibi k›sa bir süre geçmiş lay› haks›z yere eleştirilen Türklerin ne düşünmesi gerekiyor...”

-158- -159-
E. SON DÖNEMDE SOYKIRIM DAVALARI t›rlatan, Trnopolje, Rodo, Potoari, Suica ve Omarska gibi top-
lama kamplar› açt› ve binlerce insana işkence edildi.221 Bos-
Fazla bir zaman geçmeyen iki konuda verilen kararlar na’da Müslümanlar’›n yokedilmesi geniş çapl› ve sistematik bir
dünya gündeminde ilginç tart›şmalara yol açt›. Bosna ve Dar- jenosid politikas›n›n neticesiydi. Gerek H›rvat ›rkç› komando-
fur konular›nda verilen kararlar asl›nda işleyişin nas›l olduğu- lar›n›n işlediği insanl›k suçlar›, gerek S›rp yönetiminin uygula-
nu gösterir bir durumdur. Soyk›r›m›n olup olmad›ğ› art›k önem maya geçirdiği etkin soyk›r›m politikas›, sadece Bosna Müslü-
arzetmezken Lahey’deki mahkemenin karar› bunu belirleye- manlar’›n› değil, Bosna çok-kültürlülüğünü bir bütün olarak he-
cek. İşte bu traji komik işleyiş Bosna’daki soyk›r›m›, “soyk›r›m” def alm›şt›. Olgun erkeklerin toplan›ld›ktan sonra kitlesel şekil-
olarak değil “insanl›ğa karş› suç” olarak nitelendirdi. Şimdi de kurşunlan›p toplu mezarlara gömülmeleri, Müslüman ka-
bunlardan hareket edecek olunursa bu işleyişin Ermeni soru- d›nlar›na spor salonlar›nda, k›şlalarda ve kendi evlerinde ya-
nu konusunda sağl›kl› bir karar vermesi uzak gibi görünüyor. p›lan toplu tecavüzler ve bir milyon Bosnal› Müslüman’›n göçe
Son somut soyk›r›m örneği olarak Bosna’y› ele al›yoruz. zorlanmas› bu jenosidin insanî içyüzüdür.222 Ayn› zamanda
Yugoslavya’n›n çekirdeğini oluşturan Bosna-Hersek, 1990’la- Saraybosna’daki Doğubilim Enstitüsü’nün (17 May›s 1992) ve
ra kadar Ortodoks S›rplar›, Romalar›, İslav Müslümanlar›, Ka- Millî Kütüphane’nin yak›lmas› (28 Ağustos 1992), Poitelj’in an-
tolik H›rvatlar› ve Yahudileri bar›nd›ran çok-kültürlü ve çok- tik çarş›s›n›n (23 ağustos 1993) ve Mostar’daki antik Osmanl›
dinli bir bölge idi. İkinci Dünya Savaş› partizan lideri Mareşal köprüsünün tahrip edilmesi (9 Kas›m 1993) yan›s›ra binlerce
Tito’n›n vefaat›ndan sonra milliyetçilik, onun kurduğu çok-kül- cami ve medresenin dinamitlenip yerle bir edilmesi, kültürel
türlü Yugoslavya’y› parçalayacakt›. S›rbistan, 1991’de bağ›m- soyk›r›md›; özellikle Saraybosna Millî Kütüphane’deki paha
s›zl›ğ›n› ilan ettikten sonra H›rvatistan ile savaşa sürüklendi ve biçilmez milyonlarca kitap, antik manüskript ve benzeri değer-
Bosna iki ateş aras›nda kald›. Hemen belirtmeli ki söz konusu li edebî eserlerin yak›lmas› çok-kültürlü Bosna-Hersek’in sonu
döneme dek Bosna’da yaşayan insanlar etnik ve dinî tan›mla- anlam›na geldi.223
malardan çok kendilerini ‘Bosnal›’ olarak görüyorlard›, ki bu Bosna jenosidinin iki önemli özelliğine değinmek bu soy-
son derece doğal bir olayd›. S›rplar, H›rvatlar ve Müslümanlar k›r›m› anlamak için gereklidir: Kristoslavizm ideolojisi ve Ba-
ayn› dili (Serbo-Croatian) konuşurlar, hem de dinlerine olduk- t›’n›n müdahele girişimlerinin tamamen boşa ç›kmas›. Kristos-
ça laik ve tahammüllü şekilde salik oluyorlard›.219 S›rp-H›rvat lavizm, H›ristiyan taassubun İslav ›rkç›l›ğ›yla birleştiği ideoloji-
cenderesi aras›nda, son çare olarak Bosna-Hersek Nisan dir. Bu hoşgörüsüz düşünce çerçevesinde Bosnal› Müslüman-
1992’de bağ›ms›zl›ğ›n› ilan etti. Fakat güçsüz olan yeni cum- lar, ›rk›na ihanet etmiş düşmanlar olarak simgelenmektediler.
huriyet, S›rp ordusuna karş› mukavemet gösteremedi. S›rp ortodoks kilisesi çoğunlukla bu düşmanl›ğ› desteklerken,
1992’nin yaz aylar›nda Bosna’n›n dörtte üçü S›rplar’›n eline Bosna’daki İslâm’›n özgün ve laik yap›s›n› göz ard› ederek
geçtikten sonra Bosna jenosidi gerçekleşti. Bosnal› Müslümanlar› “şeriatç›”, “ahlaks›z” ve “medeniyet düş-
S›rp ordusu, general Ratko Mladiç_ ve aş›r› milliyetçi lider manlar›” addetti.224 Bolca önyarg›, haks›z itham ve cehalet
Radovan Karadiç’in emri üzerine yüzlerce Müslüman köyünde
kitlesel katliamlar, toplu tecavüzler ve işkenceler icra etti, bin- 221 Helsinki Watch, War Crimes in Bosnia-Hercegovina (New York, 1994), bölüm 2,
lerce Bosnal› Müslüman’› yurtlar›ndan sürüp soyk›r›m uygula- s.133 vd.
d›.220 Ayn› zamanda S›rp ordusu dünyaya Nazi dönemine ha- 222 Kitlesel katliamlar için bkz.: Cigar, Genocide in Bosnia [n.66], s.72-98; toplu teca-
vüz vakaları için bkz.: Sells, The Bridge Betrayed [n.65], s.21-24 ve Beverly Allen, Ra-
219 Michael A. Sells, The Bridge Betrayed; Religion and Genocide in Bosnia (Los An- pe Warfare: Th. Hidden Genocide in Bosnia-Herzegovina and Croatia (Minneapolis,
geles, 1998), s.8. 1996).
220 Norman Cigar, Genocide in Bosnia; The Policy of “Ethnic Cleansing” in Eastern 223 Sells, The Bridge Betrayed [n.65], s.149-52.
Europe (Texas, 1995) 224 Cigar, Genocide in Bosnia [n.66], s.78.

-160- -161-
içeren bu oryantalist bak›ş aç›s›, S›rp (ve H›rvat) ›rkç›l›ğ›n›n ca kenti haftalarca Hollandal› BM yetkililerince muhafaza edil-
düşünsel altyap›s›n› oluşturabildi. Birçok S›rp ‘ayd›n’ ve aka- dikten sonra Temmuz 1995’de S›rp ordusuna teslim edilir ve
demisyen, İslâm’›n “totaliter” bir din olduğunu iddia ederek, bir hafta içinde mevcut bütün erkekler katledilir ve kad›nlar
Avrupaî değerlerin muhafazas› uğruna Bosna’da bununla mü- sürgün edilir.230 Ayr›ca günümüze dek önemli jenosid failleri
cadele edilmesini elzem görüyorlard›.225 Bu stereotip ve ›rkç› hâlâ serbestlerdir. Bu örnekler Bat›l› uluslararas› (askeri) mer-
yaklaş›mdan yola ç›kan S›rp ordusu ve özel timler, bireylerden cilerin ve ülkelerin basiretsiz ve duyars›z tutumlar›n›n nas›l bir
ziyade soyut (ve farazi) bir tehdidi ve etnik-dinsel bir kimliği yo- soyk›r›m icraat›n›n kolaylaşt›rd›ğ›na ›ş›k tutmaktad›rlar. Böyle
ketmeye çal›şt›lar. Bir yazar›n fark ettiği gibi, “katliamlarda top- Bosna jenosidi, yak›n tarihimizde gerçekleşmiş bir soyk›r›m
lumun inanc›, değeri ve kurumlar› (din gibi) büyük bir pervas›z- olarak ideolojik ve kültürel bir soyk›r›m niteliğinde idi.
l›kla basit birer araç olarak kullan›l›yordu”.226 Dolay›s›yla Bos- Lahey’in S›rbistan ve Darfur kararlar›, uluslararas› huku-
na-Hersek jenosidinin ideolojik bir soyk›r›m olduğu kuşkusuz. kun bir devleti soyk›r›mdan sorumlu tutmas›n› neredeyse im-
İkinci ay›rt edici özellik, Bat›’n›n (özellikle NATO, AB ve kâns›z hale getirdi. Bu haks›zl›k, devletlerin soyk›r›m suçuna
BM) bu jenoside tan›k olduktan sonra soyk›r›m olgusunu ras- vereceği yan›tlarla giderilebilir. Soyk›r›m karş›t› uluslararas›
yonalize ve örtbas etmeleriydi. Örneğin sözkonusu dönemde hukukun bugün bir gücü var m›? Yoksa, siyasi ve söylemsel
ABD cumhurbaşkan› olan Clinton, 1992’de “kas›tl› ve sistema- anlamda güçlü bir silah olan soyk›r›m›n mahkemede kan›tlan-
tik temizleme” (deliberate and systematic extermination), söz- mas› neredeyse imkâns›z m›? Bu önemli sorular, bu hafta al-
lerini kullan›rken, soyk›r›m› k›namas› gittikçe azald› ve d›ğ› iki hukuki karar nedeniyle Lahey’in baş›na bela oldu.
1993’de “çat›şma”dan (conflict) bahsetti ve tavr›n› nihayet vur- Uluslararas› Adalet Divan›, bir karar›nda S›rbistan’› Bosna-
dumduymazl›k ve ilgisizlikle sonuçlad›.227 Keza 1992 y›l›nda Hersek’te 1990’lar›n baş›nda yaşanan olaylarda soyk›r›mdan
Kanadal› ve İngiliz BM yetkilileri Saraybosna yak›nlar›ndaki sorumlu tutmaya yetecek kan›t bulamad›. Diğerindeyse, Su-
Vogo__a tecavüz kamp›nda Mladi_’le görüştüklerinde, gözle- dan’›n Darfur bölgesindeki mezalimi soyk›r›m diye nitelemek-
rinin önünde gerçekleşen toplu tecavüzlere karş› hiçbir tav›r ten kaç›nd›.231
tak›nmad›lar.228 Bosna başbakan yard›mc›s› Dr. Hakija Turaj- Lahey bu karar›yla, herhangi bir devleti soyk›r›mdan so-
li_, Ocak 1993’de BM’in bir Frans›z bölüğü taraf›ndan Saray- rumlu bulmay› neredeyse imkâns›zlaşt›rd›. Mahkeme S›rbis-
bosna’ya getirilince, S›rp yol kontrolünde arabadan al›n›r ve tan’›n niyetini daha geniş bir çerçeveden inceleyebilirdi, fakat
BM mensubu askerlerin önünde kurşunlan›r. Fransa’ya dön- bunun yerine bir bireyin suçunu veya suçsuzluğunu kan›tla-
dükten sonra da bu askerlere “kahramanl›k” münasebetiyle mak için kullan›lan yüksek standartlar›n bir benzerine başvur-
şeref nişanlar› verilir.229 Bat› kifayetsizliği 1995 yaz›nda zirve- du. Fakat Lahey ayn› zamanda, sadece bireylerin değil, dev-
ye ulaş›r: binlerce endişeli Müslüman’›n hapsedildiği Srebreni- letlerin de soyk›r›mdan sorumlu tutulabileceğini teyit etti: S›r-
bistan’›n, Srebrenitsa katliamlar›n› önlemeyerek uluslararas›
225 Darko Tanaskovi_, “Religion and Human Rights in the Contemporary Balkans”, hukuk alt›ndaki soyk›r›m› engelleme yükümlülüğünü yerine
The Mediterranean Review, sayı: Kış 1995, s.81-96. getirmediğine hükmetti. Fakat yine buradan şu sonucun ç›k-
226 H. Nedim Şahhüseyinoğlu, Yakın Tarihimizde Kitlesel Katliamlar (Ankara, 1999), s.12. mas› kaç›n›lmaz: Soyk›r›m sorumluluğunu kan›tlamak art›k
227 Andrew Sullivan, Accomplices to Genocide (Washington, 1995), s.14; Sells, The imkâns›z bir görev.232
Bridge Betrayed [n.65], s.126-27.
228 Görgü tanıklarına göre Kanadalı BM askerleri bizzat tecavüz mağduru Müslüman 230 Sells, The Bridge Betrayed [n.65], s.139, 150-51.
kadınlarını ‘ziyaret’ etmişler, bkz.: Roy Gutman, “Witnesses Claim UN Forces Visited 231 David KAYE, Uluslararası Hukuk Soykırım Konusunda Son Derece Yetersiz, Radi-
Serb-Run Brothel”, New York Newsday, 1 Kasım 1993. kal, 05 Mart 2007
229 David Rieff, Slaughterhouse: Bosnia and the Failure of the West (New York, 1995), 232 David KAYE, Uluslararası Hukuk Soykırım Konusunda Son Derece Yetersiz, Radi-
s.150-51. kal, 05 Mart 2007

-162- -163-
Uluslararas› Adalet Mahkemesinin Bosna-S›rbistan soy- cezaland›rmay› başaramam›ş olmak, devlete soyk›r›m suçu-
k›r›m davas›ndaki 26 şubat 2007 tarihli karar›, sadece hukuk- nun atfedilmesine yetmez. Buna karş›l›k devlet organlar›n›n
sal değil, ayn› zamanda siyasal bir anlam da taş›yor. Mahke- veya devlet ad›na hareket eden görevlilerin suçu önlememeyi
me, Yugoslavya’n›n devam› olarak S›rbistan Cumhuriyeti’nin, veya suçlular› cezaland›rmamay› seçtiğinin gösterilmesi, su-
Soyk›r›m Suçunu Önleme ve Cezaland›rma Sözleşmesinden çun doğrudan devlete atfedilmesi sonucunu doğuracakt›r.235
kaynaklanan yükümlülüklerini, soyk›r›m› önlemeyerek ve sa-
F. ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ236
n›klar›n yarg›lanmas›nda işbirliği yapmayarak ihlal ettiği sonu-
cuna vard›. Uluslararas› Ceza Mahkemesi, sald›r› suçlar›yla soyk›r›m
suçu, savaş suçlar› ve insanl›ğa karş› suçlar› yarg›layacak ka-
Karar›n soyk›r›m suçunun tan›mlanmas› aç›s›ndan önem-
l›c› ve sürekli bir mahkeme anlam›na gelmektedir. 15 Haziran-
li noktalar› şöyle özetlenebilir:
17 Temmuz 1998 tarihlerinde Roma’da Birleşmiş Milletler’in
* Devletler sorumlu tutulabilir, yani suçlu bulunabilir. girişimiyle toplanan “Uluslararas› Ceza Mahkemesi’ni Kuran
Diplomatik Konferans”ta al›nan kararlar ve kabul edilen statü
* Soyk›r›m suçunun tan›mlanmas› aç›s›ndan belirli bir et-
metni gereğince, 21.yy.’a kal›c› bir Uluslararas› Ceza Mahke-
nik, dini, ulusal ya da ›rksal grubun tamam›n› veya bir k›sm›n›
mesi’yle girilmesi karara bağlanm›şt›r. Uluslararas› Ceza Mah-
tahrip etme niyeti olmal›d›r.
kemesi’nin ana işlevi, 08.08.1945 tarihli Londra Antlaşmas› ile
* Böyle bir grubu belirli bir bölgeden transfer etmek, etnik bu antlaşmaya ekli statüde kabul edilen üç ayr› suç kategorisi
temizlik olarak ayr› bir suç oluşturur; fakat tek baş›na soyk›r›m ile 17.07.1998 tarihli Roma Antlaşmas›’nda kabul edilen yeni
oluşturmaz. uluslararas› suç tiplerini yarg›lamakt›r.
* Mevcut davada ele al›nan olgularda suç, Bosna’n›n id- Uluslararas› hukukun gelişimiyle birlikte, savaş›n sevk ve
dia ettiği gibi S›rp olmayanlar gibi olumsuz olarak tan›mlanan idaresi ile savaş kurallar›na uyulmamas› konular›nda devletle-
genel bir gruba karş› değil, Müslüman Boşnaklara karş› işlen- rin sorumluluklar›ndan söz edilmeye başlanm›şt›r. Buradaki
miştir.233 sorumluluk, kağ›t üzerinde Devletin sorumluluğu olarak görün-
se de, as›l sorumluk Devleti idare eden şah›slar üzerinde-
Bosna-S›rbistan davas›n›n uluslararas› hukuk aç›s›ndan dir.237
önemli bir noktas›, devletlerin soyk›r›m nedeniyle suçlan›p
suçlanamayacağ› meselesiydi. Bu konuda bu karara kadar iç- Birleşmiş Milletler´de yap›lan görüşmeler sonunda, ilk kez
tihat yoktu. Mahkemeye göre soyk›r›m yasağ›, devletlerin de 1992 bahar›nda, parçalanan Yugoslavya´da bir uluslararas›
soyk›r›mdan suçlu ya da suç ortağ› olarak görülebileceği tür- ceza mahkemesi kurulmas› gündeme gelmiştir. Bu talebin ge-
den bir sorumluluk getirir. Zira tan›mlanan suçu bir devlet or- rekçesi ise, buradaki çat›şmalar›n yoğunluğu ve soyk›r›mlar›n
gan›n›n ya da suçlar› devlete atfedilebilecek bir grubun işle- yaşanmaya başlam›ş olmas›d›r. Haz›rlanan raporlar ve taslak
mesi, devletin uluslararas› sorumluluğunu doğurur.234 Tersin- metinlerinden sonra, Birleşmiş Milletler Şart›´n›n VII Bölümü-
den bak›l›rsa, soyk›r›m suçu söz konusu olduğunda devletin ne uygun olarak BM Güvenlik Konseyi karar›yla, 25.05.1993
asli sorumluluğu, suçu önlemek ve sorumlular›n› cezaland›r- tarihinde Eski Yugoslavya ile ilgili olarak bir Uluslararas› Ceza
makt›r. Fakat tek baş›na suçu önlemeyi ve/veya sorumlular›
235 Yahya Berman, Boşnak Soykırımı: Sorumluluğun Düzeyleri, bianet.org, 27/02/2007
233 Yahya Berman, Boşnak Soykırımı: Sorumluluğun Düzeyleri, bianet.org, 236 Günal Kurşun (UAÖ Türkiye Şubesi Hukuk Koordinatörü), Uluslararası Ceza Mah-
27/02/2007 kemesi: Hayal Ve Ötesi, Uluslararası Af Örgütü web sayfası
234 Yahya Berman, Boşnak Soykırımı: Sorumluluğun Düzeyleri, bianet.org, 237 AKSAR, Yusuf, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Uluslararası Ceza Usul Hukuku,
27/02/2007 Ankara, 2003.

-164- -165-
Mahkemesi (International Criminal Tribunal for the Former Yu- say›lmayan k›y›c› davran›şlar” ise, 6 nc› maddenin üçüncü f›k-
goslavia-ICTFY) oluşturulmuştur.238 ras›nda, “İnsanl›ğa kars› suçlar” başl›ğ› alt›nda düzenlenmiş-
tir.241
F- 1. Roma Statüsü
G. ERMENİ SOYKIRIMI VAR MIDIR ?
15 Haziran 1998 – 17 Temmuz 1998 tarihleri aras›nda,
Birleşmiş Milletler öncülüğünde toplanan konferans›n so- Yer değiştirme uygulamas› Ermeni çevreleri ve has›m
nucunda, ad›na k›saca “Roma Statüsü” denen bir metin devletlerce “Ermeni katliam› ve soyk›r›m›” olarak adland›r›lm›ş
üzerinde uzlaş›lm›şt›r. Roma Statüsü,128 maddeden olu- ve Osmanl›lara karş› büyük bir propaganda kampanyas› baş-
şan ve Uluslararas› Ceza Mahkemesi’nin yarg›layacağ› lat›lm›şt›r.
suçlar ile mahkemede uygulanacak usul ilkeleri ve mah- Oysa soyk›r›m; “›rk, milliyet, etnik ve din farkl›l›klar› nede-
kemenin yap›s›n› belirleyen bir hukuk belgesidir. Statüde niyle insan gruplar›n›n yok edilmesi”dir. Bu suç, direkt olarak
belirlenen usule uygun olarak, belge 31.12.2002 tarihine bir hükümet taraf›ndan veya onun r›za göstermesi ile işlenebi-
kadar devletlerin imzas›na aç›k tutulmuş, bu tarihten son- lir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, dünyada soyk›r›m suçunu
ra imza yolu kapat›lm›şt›r. İmzac› devletler, Uluslararas› önlemek ve cezaland›rmak için 1948’de “Soyk›r›m Sözleşme-
Hukukun genel ilkelerine göre imzadan sonra onaylamay› si”ni kabul etmiş ve Türkiye de bu sözleşmeye 1950 y›l›nda ta-
taahhüt ederler, ancak bu onay›n belli bir süresi olmad›ğ› raf olmuştur.
aç›kt›r.239 Statünün 125.maddesinde belirtildiği üzere, bu
tarihten sonra herhangi bir Devlet, kat›lma yoluyla UCM Bunlara ilave olarak, Birleşmiş Milletler’in önleyici yönde
sistemine dahil olabilecektir. Statüyü 01.01.2003 itibariyle sözleşmesi olmas›na rağmen, modern çağda da say›s›z soy-
k›r›m olay› görülmüştür.
139 ülke imzalam›ş, 05 Mart 2004 itibariyle de 91 ülke ta-
raf s›fat›n› kazanm›şt›r. Ermeni iddialar›n›n ve yalanlar›n›n aksine, 1915 y›l›nda
Doğu Anadolu bölgesindeki Ermenilerin daha güvenli toprak-
Yarg›lama konusu suçlara yukar›da yeterince değinildi- lara göç ettirilmesi uygulamas›, Ermenilerin ve cephelerin gü-
ğinden tekrarlamayacağ›z. venliğini sağlamaya yönelik bir harekettir ve soyk›r›mla hiç bir
08.08.1945 tarihli Londra Antlaşmas› ve bu antlaşmaya ilgisi yoktur. Ermenilerin Doğu Anadolu’da savaş ve göç s›ra-
ekli statüde kabul edilen suçlar; bar›şa karş› suç, savaş suçu s›nda kay›plar verdikleri doğrudur. Ancak bu kay›plar, Doğu
ve insanl›ğa karş› suç olmak üzere üç ayr› kategoride toplan- Anadolu’da yaşanan savaş ve isyanlar nedeniyle asayişin
m›şt›.240 “Savaştan önce veya savaş s›ras›nda sivil halk›n öl- sağl›kl› olarak sağlanamamas›, araç, yak›t, g›da, ilaç yetersiz-
dürülmeleri, soyk›r›m, tutsak olarak kullanmalar, sürgünler ve liği, ağ›r iklim koşullar› ile tifüs gibi salg›n hastal›klar nedeniy-
diğer insanl›ğa ayk›r› eylemler veya Mahkemenin yetki alan›- le meydana gelmiştir. Hiçbir şekilde kas›tl› ve planl› bir katliam
na giren herhangi bir suçun islenmesi için veya bu suçla ilgili söz konusu değildir.
olarak siyasi, sosyal, ve dinsel nedenlerle islenen ve islendik- Tarih boyunca say›s›z göç ve sürgün olay›na maruz kalan
leri ülkenin iç hukukunda bir yasan›n çiğnenmesi say›lan veya Ermeniler, bunlar›n hiç birini gündeme getirmeden, sadece
1915’te Osmanl› devleti taraf›ndan son derece hakl› gerekçe-
238 Tevfik Odman, Eski Yugoslavya İle İlgili Uluslararası Ceza Mahkemesinin Ku- lerle yer değiştirmeye tabi tutulmalar›n› sözde soyk›r›m ad› ile
rulusu ve Yasal Dayanağı, 1998,s.141. sorun haline getirmeye çal›şmaktad›rlar. Bu tav›r, maksatl› ve
239 Shaw, Malcolm N.; International Law, s.638, Cambridge University Türkiye’nin bütünlüğünü bozmaya yönelik politikalar›n bir ürü-
Press,Cambridge, 1997.
240 Tevfik Odman, Eski Yugoslavya İle İlgili Uluslararası Ceza Mahkemesinin Ku- 241 Tevfik Odman, Eski Yugoslavya İle İlgili Uluslararası Ceza Mahkemesinin Ku-
rulusu ve Yasal Dayanağı, 1998, s.138 rulusu ve Yasal Dayanağı, 1998,

-166- -167-
nüdür. Baz› ülkelerin, Afrika ve Balkanlarda yaşanmakta olan yaçlar›n› karş›lamak için Güney Bat› Afrika (Namibya)’ya sö-
gerçek anlamdaki soyk›r›m hareketlerine seyirci kalarak, söz- mürge kurmak amac›yla ç›kt›lar. Bölgedeki çok zengin alt›n ve
de Ermeni soyk›r›m› iddialar›na ve yalanlar›na destek verme- zümrüt madenlerini ele geçirmenin yolunun yerel Herero ve
leri de bunun en aç›k göstergesidir. Nama halklar›n› yok etmek olduğuna karar veren Almanlar ha-
rekete geçti. Bu emir üzerine adan›n yerlileri Herero ve Nama-
Ermeni Sorununun incelenmesinde ilk ad›m›n, bu soru- lar üzerine taarruz eden Alman askerleri yaşl›, kad›n, çocuk
nun taraflar›n›n saptanmas›yla başlamas› gerekir. Sorunun dinlemeden herkesi katlettiler. Katliamdan kurtulanlar işken-
“karş›” taraf›, başta Ermenistan olmak üzere, Ermeni Diyaspo- ceyle öldürüldü. Yaklaş›k 132 bin yerliden geriye 15 bini sağ
ras›, bunlara doğrudan destek sağlayan ülkeler (Ermeni soy- kalabildi.
k›r›m›n›n tan›nmas› veya kabulü konusunda karar alan ya da
yasa ç›karan ülkeler), kuruluşlar ve kişiler yan›nda, genel ola- Almanlar›n Yahudi Ve Çingenelere Uygulad›ğ› Soyk›-
rak ABD ve Avrupa’n›n diğer ülkeleridir. Hedef, Türkiye, Türk- r›m: Almanlar 1933-45 y›llar› aras›nda Büyük Alman İmpara-
ler ve Türk milli ç›karlar›d›r. torluğu’nu kurmak ve mükemmel Alman ›rk›n› yaratmak hede-
fiyle diğer milletlerden veya etnik gruplardan 21 milyon insa-
H. TARİH BOYUNCA SOYKIRIM ÖRNEKLERİ n› topluca kurşuna dizerek, toplama kamplar›nda f›r›nlarda ya-
Soyk›r›m adeta tarihin her döneminde yaşanan bir traje- karak, gaz odalar›nda zehirleyerek soyk›r›ma uğratt›lar.Alman
didir. Bundaki saik, yukar›da da belirtildiği gibi farkl› nedenle- yönetimi öncelikle kendilerinden olmad›ğ›na inand›ğ› bütün
re dayanabiliyor. Sömürgecilik, kültürel ve dini farkl›l›k gibi se- ›rklar› tespit edip harflerle s›n›fland›rd›. Bu kampanya uyar›n-
bepler başta geliyor. ca Çingenelerin %94’ü k›s›rlaşt›rd›. İkinci hedef grup olarak
Yahudiler seçildi. Gerek Almanya gerekse de Almanlar›n işgal
İspanyol Ve Amerikal›lar›n Yerlilere Uygulad›ğ› Soyk›- ettiği diğer ülkelerde yasayan milyonlarca Yahudi sistematik
r›m: 1492 y›l›nda Kristof Kolomb’un ayak bast›ğ›nda nüfusu 8 bir biçimde vurularak, as›larak, yak›larak ve zehirlenerek öldü-
milyon olan Arawaks yerlilerinin say›s› 22 y›l içerisinde 28 bi- rüldü.
ne indi. Amerikal› Ve İngilizlerin Almanlara Uygulad›ğ› Soyk›-
Norveçlilerin Taterlere (Göçer) Uygulad›ğ› Soyk›r›m: r›m: Amerikal›lar ve İngilizler Almanlar›n savaş› kaybetmele-
Norveçliler 1920-30’larda ç›kard›klar› yasalarla Nordik ›rk‘›n rinin ard›ndan, Dresden kentine s›ğ›nan Alman göçmenlerin
ağ›rl›ğ›n› korumak için etnik grup Tater (Göçerler) k›zlar›n› üzerine 3 gün süreyle havadan bomba yağd›rd›lar. Savunma-
zorla k›s›rlaşt›rd›lar. Norveç toplumu ne kadar Tater’i k›s›rlaş- s›z insanlar›n s›ğ›nd›ğ› Dresden kentine intikam amac›yla uy-
t›rsa, o kadar kendi ›rk›n› koruduğuna inan›yordu. K›s›rlaşt›r- gulanan bombard›man s›ras›nda 3 bin 900 ton tahrip gücü
ma yoluyla ehlileştirilemeyen Taterler üzerinde insülin ve yüksek bomba ve 200 bin napalm bombas› at›ld›. Bu yok et-
elektroşok yöntemleri uygulan›ld›. me harekat›nda çoğunluğu çocuk ve kad›nlar›n oluşturduğu
200 bin kişi öldü. Japonya’n›n Hiroşima ve Nagazaki kentleri-
İngilizlerin Avustralyal› Yerlilere Uygulad›ğ› Soyk›r›m: ne at›lan atom bombalar› sonucu 135 bin kişinin öldüğü ger-
İngiltere Krall›ğ› 1788-1938 tarihleri aras›nda sömürge ama- çeği Dresden’e uygulanan soyk›r›m›n büyüklüğünü gözler
c›yla gittikleri Avustralya’da yerleşik yerli halk Aborjinleri siste- önüne serdi.
matik olarak yok ettiler. İngilizler aralar›na salg›n hastal›k yay-
d›ğ› bununla da yetinmeyip yemeklerine zehir katarak yok et- Danimarkal›lar›n Alman Mültecilere Uygulad›ğ› Soyk›-
meye çal›şt›ğ› 750 bin siyah derili aborjinden geriye sadece 31 r›m: İkinci Dünya Savaş›’n›n bitiminde Sovyet Ordusu’nun Al-
bin kişi sağ kalabildi. man topraklar›na doğru ilerlemesinden kaçan 250 bin Alman
mülteci Danimarka’ya s›ğ›nd›. Üçte birini 15 yaş›ndan küçük
Almanlar›n Bat› Afrika’da Namibyal›lara Uygulad›ğ› çocuklar›n oluşturduğu Almanlar tel örgülerle çevrili toplama
Soyk›r›m: Almanlar 1891 y›l›nda hammadde ve işgücü ihti- kamplar›na al›nd›lar. Binlerce çocuk ve yetişkin tifüs, bağ›rsak

-168- -169-
iltihab›,ishal sonucu yaşamlar›n› kaybettiler. askeri birliklerce ateş aç›ld›. 1.000 Türk Belene’deki toplama
kamp›na gönderildi. Bask›lar›n giderek artmas› sonucu 360
Rumlar›n K›br›s’ta Türklere Uygulad›ğ› Soyk›r›m: İngi- bin Türk zorunlu olarak Türkiye’ye göç etmek zorunda kald›.
lizler 1912-1974 döneminde K›br›s adas› üzerindeki egemen-
liklerini sağlamak amac›yla Rumlar‘›n ENOSIS’i gerçekleştir- Sovyetler Birliği’nin Türklere Yönelik Yapm›ş Olduğu
melerine göz yumup Türklere karş› sald›r› başlatt›rd›lar. Katliamlar: 1944 Y›l›nda Rus askerleri Çeçen-İnduş, Kara-
1912’de adada yasayan Rumlar K›br›s’›n 35 ayr› noktas›nda çay-Malkarlar ile K›r›m Türklerini trenlere bindirerek Sibirya ve
Türklere ait is-yerleri, camii ve evleri yak›p y›kmaya insanlar› Kazakistan’a sürgün etmiş, bu sürgünde 500 bini aşk›n Müs-
katletmeye başlad›lar. 1952 y›l›nda EOKA adl› terör örgütü ku- lüman Türk Yollarda ölmüş, bir bölümü de sürgün edildiği yer-
ruldu. EOKA sistematik bir biçimde başlatt›ğ› sald›r›larda 100 lerde yaşamlar›n› yitirmişlerdir. Rusya Federasyonu’nun 1994
Türk’ü, 100 İngiliz vatandaş›n› öldürerek 30 Türk köyünü yak- ile 2001 y›llar› aras›nda Çeçenistan’a yapt›ğ› sald›r›larda 200
t›. 1963 y›l›nda EOKA’c›lar yeni bir etnik temizleme plan›n› dev- binin üzerinde sivil kad›n, çocuk, ihtiyar şehit edilerek soyk›r›-
reye soktular, bu sald›r›larda 500 Türk öldürüldü, 130 Türk kö- m›na uğrat›lm›şt›r. 100 binlerce Çeçen’de topraklar›ndan sür-
yü yak›ld›, 25 bin Türk evlerini terk etmek zorunda kald›. gün edilmiştir. Sovyetler Birliği Komünist rejim döneminde
Türk soyundan gelen Kazak, Karatay, Çeçen, Noyan, Azeri,
Yunanl›lar›n Bat› Trakya’da Türklere Karş› Asimilas- Türkmen, K›rg›z boylar›ndan milyonlarca Müslüman ve Türk
yon Yoluyla Uygulad›ğ› Etnik Ve Kültürel Soyk›r›m: 1923 katledilmiştir. Bunlara soyk›r›m› uygulanm›şt›r. Rejim ne soy-
y›l›nda Lozan’da imzalanan Türk ve Yunan az›nl›klar›n karş›l›k- lar›n› tan›m›ş, nede inançlar›n› yaşamalar›na müsaade etmiş-
l› mübadelesine ilişkin anlaşman›n ard›ndan Yunan hükümeti tir. Bunlar› suç sayarak sadece öldürmekle kalmam›ş, milyon-
Bat› Trakya bölgesinde yasayan Türkler üzerinde sistemli ola- larca Türk’ü ceza evlerine doldurarak yok etmiştir.
rak etnik ve kültürel soyk›r›m başlatt›. Bölgenin büyük bir bölü-
münü askeri bölge haline getirip s›k›yönetim ilan edildi. Köyler Amerikal›lar›n Irakta Yapt›ğ› Soyk›r›m: Felluce’de 1500
aras›nda geliş-gidişler izne bağland›, Türk az›nl›ğ›n pasaport- sivilin sokaklarda öldürülüp çürümeye terk edildi, cesetlerin
lar›na el konuldu. Türklerin hukuki, siyasi, kültürel ve dini hak- köpekler taraf›ndan yenilmeye başland› ve 250 bin kişi bölge-
lar›n›n k›s›tlanmas› ibadetlerine izin verilmemesi gibi yoğun den sürüldü. Bununla yetinmeyen ABD, Irak’a özgürlük getir-
bask›lar sonucu 400 bin Türk bölgeyi terk etmek zorunda kal- me bahanesiyle, 100 binin üstünde sivil halk›, katletti. Frans›z,
d›. İngiliz ve Almanlar başta olmak üzere bütün AB ülkelerinin
Felluce soyk›r›m› karş›s›nda kay›ts›z kalm›şlard›r.
Bulgarlar›n Türklere Karş› Uygulad›klar› Etnik Ve Kül-
türel Soyk›r›m: 1970-89 y›llar› aras›nda Bulgar hükümeti Bul- Frans›zlar›n Cezayir’de Yapt›klar› Soyk›r›mlar: 2. Dün-
garlaşt›rma ad› alt›nda ülkede yasayan 1,5 milyon Türk, Po- ya savaş›n›n başlamas›yla birlikte Nazi Almanyas› önce Fran-
mak ve Çingeneye karş› bir asimilasyon kampanyas› başlatt›. sa’y› ard›ndan da Cezayir’i işgal etti. Cezayirli vatanseverlerin
Ülkede yasayan 310 bin Türk’ün isimleri polis zoruyla Bulgar pek çoğu tutukland›, büyük k›sm› da toplama kaplar›na konul-
ve H›ristiyan isimleriyle değiştirildi. du veya katledildi. 1942 y›l›nda müttefik güçlerinin alman işga-
line son vermesi ile birlikte, Cezayir için yeni ve demokratik bir
Türkçe eğitim veren okullar, üniversitedeki Türk filolo- çağ›n başlayacağ›n› düşünen Cezayirli ayd›nlar k›sa sürede
jisi bölümleri, Türkçe gazeteler ve camiler devlet emriyle kapa- çok büyük bir yan›lg› içinde olduklar›n› anlad›lar. Alman işga-
t›ld›. Çocuklar›n sünnet ettirilmesi yasakland›. Çocuklar bu ya- linden kurtuluşun ve 2.Dünya savaş›n›n sona ermesini 8 Ma-
sağa rağmen sünnet ettirilip ettirilmediğini kontrol edilmek için y›s 1945’de Cezayir halk› Cezayir Bayraklar›yla sokaklara dö-
zorla sağl›k merkezlerine gönderildi. Mezar taşlar›n›n üzerin- küldü. Sand›lar ki müttefikleri Frans›zlar dostlar›yd›. Öyle ol-
deki Türkçe isimler yüzünden mezarlar y›k›ld›, talan edildi. mad›ğ›n› tarihe setif katliam› olarak geçen ve 45 bin masum
Türklerin Türk motifli giysiler giymeleri yasakland›. Bu bask›la- Cezayirlinin katledildiği olay gerçekleşti. Frans›zlar bağ›ms›z-
ra dayanamay›p protesto gösterileri yapan Türklerin üzerine l›ğ›n› kutlayan Cezayir halk›n› topluca katlettiler. Bu katliamlar

-170- -171-
1962 y›l›na kadar sürdü. Bu süre içinde toplam 1.5 milyon Ce- 14-Suharto: Doğu Timor, 1976-98, 600,000 ölü-kay›p.
zayirli kad›n, çocuk, yetişkin, yaşl› katledildi. Fransa’ya İsrail-
liler de yard›m etti. İsrail yönetimi dünyada her türlü İslami ha- 15-Saddam Hüseyin: İran ve Kuzey Irak, 1980-1990,
reketi kendisine bir tehdit olarak gördüğü için Frans›zlara yar- 600,000 ölü-kay›p.
d›m ederek soyk›r›ma ortak oldu. Cezayirli tüm ayd›nlar ceza 16-Yahya Khan: Pakistan-1971 ve Banglades-1990,
evlerine dolduruldu. 10 binlerce ayd›n ceza evlerinde çürüdü. 500,000 ölü- kay›p.
Bu soyk›r›mdan sonra direnişini sürdüren Cezayir halk› 1962
y›l›nda bağ›ms›zl›ğ›na kavuştu. 17-Savimbi: Angola, 1975-2002, 400,000 ölü-kay›p.
Rakamlarla 20. Yüzy›ldaki Etnik Ve Kültürel Soyk›r›m- 18-Molla Ömer-Taliban: Afganistan, 1986-2001, 400,000
lar242 ölü-kay›p.
1-Jozef Stalin: SSCB, 1934-39, 13,000,000 mülteci-100 19-Idi Amin: Uganda, 1969-1979, 300,000 ölü-kay›p.
binlerce ölü.
20-B.Mussolini: Etiyopya ve Yugoslavya, 1936, 300,000
2-Adolf Hitler: Almanya, 1939-1945, 12,000,000 mülteci ölü-kay›p.
kamplarda 2 milyon ölü-kay›p.
21-Danimarka: Danimarka, 1945, 250,000 Alman Mülteci
3-Mao Tze Dong: Çin, 1966-1969, 11,000,000 kişiye kül- ölüme terk edildi.
türel asimilasyon-toplama kamplar›nda say›s› belli olmayan
kay›plar. 22-Mobutu Sese Seko: Zaire, 1965-1997, 250,000 ölü-
kay›p, 200 bin mülteci.
4-İspanyol ve Amerikal› Kaşifler: 1492-1800, 7,972,000
ölü - kay›p. 23-Charles Taylor: Liberya, 1989-1996, 220,000 ölü-kay›p.
5-Hideki Tojo: Japonya, 1941-1944, 5,000,000 ölü - kay›p 24-Foday Sankoh: Sierra Leone, 1991-2000, 200,000
6-Pol Pot: Kamboçya, 1975-1979, 1,700,000 ölü. ölü-kay›p.
7-Kim Il Sung: Kuzey Kore, 1948-1994), 1.600,000 mülte- 25-Amerika: Almanya Dresden bombard›man›, 1943-
ci ve toplama kamplar›nda ölü-kay›p. 1945, 200,000 sivil ölü
8-Menghitsu: Etopya, 1975-1978, 1,500,000 ölü-kay›p. 26-S. Milosevic: Yugoslavya, 1992-96, 180,000 ölü-kay›p.
9-Charles DeGaulle: Cezayir, 1954-1962, 1,000,000 ölü- 27-Michel Micombero: Burundi, 1972, 150,000 ölü-kay›p.
kay›p.
28-Amerika: Hiroşima-Nagazaki, 1944, 135,000 ölü
10-Yakubu Gowon: Biafra, 1967-1970, 1,000,000 ölü-kay›p. (atom bombas›).
11-Leonid Brezhnev: Afganistan, 1979-1982, 900,000 29-Almanya: Namibya, 1891, 117,000 ölü-kay›p, 15 bin
ölü-kay›p. mülteci.
12-Jean Kambanda: Ruanda, 1994, 800,000 ölü-kay›p. 30-Hassan Turabi: Sudan, 1989-1999, 100,000 ölü-kay›p.
13-İngiliz Krall›ğ›: Avustralya, 1849-1938, 719,000 ölü- 31-Richard Nixon: Vietnam, 1969-1974, 70,000 ölü-kay›p.
kay›p , 100 bin mülteci.
32-Papa Doc Duvalier: Haiti, 1957-1971, 60,000 ölü-kay›p.
242 Veriler Birleşmiş Milletler ve Devlet Arşivlerinden alınmıştır..
33-Marcos: Filipinler, 50,000 ölü-kay›p.

-172- -173-
34-Hissene Habre: Çad, 1982-1990, 40,000 ölü-kay›p. mi merciler temasa geçince bunun bir hatadan kaynakland›ğ›
ifade edilmektedir. Bu asl›nda şuur alt›n›n d›şa yans›mas›d›r
35-Vladimir Ilich Lenin: (Rusya, 1917-1920, 30,000 mu-
Yar›n Doğu Anadolu ve Karadeniz’in bir bölümü başka bir ha-
halif infaz edildi.
rita üzerinde yer alabilir. Bu yüzden her yönüyle haz›rl›kl› ol-
36-Francisco Franco: İspanya, 30,000 muhalif infaz edildi. mam›z gerekmektedir.
37-Lyndon Johnson: Vietnam, 1963-1968, 30,000 ölü-kay›p. Uluslararas› anlaşmalar bak›m›ndan Ermenilerin talep et-
38-Hafiz Esad: Suriye 1980-2000, 25,000 ölü-kay›p. tiği bölgelerin durumu şu şekildedir.

39-Eski Yugoslavya: 1995 Bosna-Hersek, 15 ölü, 7500 Sevr Antlaşmas›, Birinci Dünya Savaş› sonras›nda İtilâf
kay›p, 45 bin mülteci. Devletleri ile savaşta yenilmiş kabul edilen Osmanl› Devleti
aras›nda 10 Ağustos 1920’de imzalanan bar›ş antlaşmas›d›r.
40-Paul Koroma: Sierra Leone, 1997, 6,000 ölü-kay›p. Hiç uygulamaya girememiştir. İtilaf Devletleri, 22 Nisan
41-Usama bin Ladin: Dünya çap›nda, 1991-2001, 4,000 1920’de Osmanl› Hükümetini Paris’te toplanacak bar›ş konfe-
ölü-kay›p. rans›na davet ettiler. Padişah, eski Sadrazam Ahmet Tevfik
Paşa’n›n başkanl›ğ›nda bir heyeti Paris’e gönderdi. Mustafa
42-Augusto Pinochet: Şili, 1973, 3,000 ölü-kay›p. Kemal Atatürk ise 23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Cumhuri-
43-Efrain Rios Montt: Guatemala, 2,000 ölü-kay›p. yetini kurarak, bu konferans sonunda yap›lacak antlaşmalar›n
hiçbir geçerliliği olmad›ğ›n› ortaya koymuştur.
44-Sierra Leone: 80,000 mülteci, kay›p rakam› belli değil.
Mustafa Kemal, 30 Nisan günü Türkiye Büyük Millet Mec-
45-K›br›s Cumhuriyeti: 1912-1974, 25,000 sivil mülteci, lisi Hükümetinin kurulduğunu bütün devletlerinin d›şişleri ba-
100.000’ni aşk›n ölü, kanl›klar›na bildirdi. Bu suretle, İstanbul Hükümetine kabul et-
46- Yunanistan: Bat› Trakya, 1923-1990, 400,000 mülte- tirecekleri bar›ş şartlar›n› Türk Milletinin ve yeni hükümetin ka-
ci evlerini terk etti. bul etmeyeceğini haber vermek istemişti.
47- Bulgaristan: 1970-1989, 360,000 mülteci kültürel asi- Paris’e gelen Ahmet Tevfik Paşa’ya bar›ş şartlar› bildiril-
milasyon sonucu evlerin terk etti, 1000 kişi toplama kamplar›- diği zaman: “Bar›ş şartlar› bağ›ms›z bir devlet kavram› ile bağ-
na al›nd›. daşamaz!” diyerek görüşmelere girmedi. Esasen İtilâf Devlet-
leri aras›nda da bir birlik yoktu.
48- Norveç: 1920-1930, Tatar göçmenleri k›s›rlaşt›rma ve
toplama kamplar›nda izole etme. Ahmet Tevfik Paşa’n›n bar›ş görüşmelerini terk ederek ge-
riye dönmesi üzerine İstanbul Hükümeti, Damat Ferit Paşa
49- ABD: Felluce, 2004 başkanl›ğ›nda ikinci bir heyet gönderdi. Bu heyet 10 Ağustos
İ. ERMENİLERİN TOPRAK İDDİALARININ ULUSLARA- 1920’de Sevr Antlaşmas›’n› imzalad›. TBMM bu antlaşmay› ta-
RASI ANLAŞMALAR AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ n›mad›. Meclis “Misak-› Millî“ye yemin ederek, Türk topraklar›-
n›n parçalanmas›na müsaade etmeyeceğini dünyaya ilân etti.
Ermenilerin anlaş›lmaz tutumlar›ndan birisi de, 1880 y›l›n-
da hayali olarak kurmuş olduklar› ve Sevr Anlaşmas› ile ken- Bu anlaşman›n 9. maddedeki: “Van, Erzurum, Bitlis ve
dilerine verdikleri iddia olunan toprak talepleridir. Bu iddia as- Trabzon illerinin bulunduğu alanda, bir Ermenistan Devleti ku-
l›nda ne kadar ciddi bir tehlike ile karş› karş›ya kald›ğ›m›z›n da rulacak, s›n›rlar›n›n tayini Amerika Birleşik Devletleri Başka-
aç›k bir kan›t›d›r. Bu gün güney doğu bölgelerimizin bir bölü- n›’n›n hakemliğine b›rak›lacak.” Hükmü, Ermenilerin dört elle
mü başka bir ülkenin s›n›rlar›na dahil edildiği görülmekte, res- sar›ld›klar› bir madde olmuştur.

-174- -175-
J. ANLAŞMALARA GÖRE ERMENİ SORUNU kasya Ermenileri selâmetlerinin yaln›zca Türkiye’de olduğunu
anlad›lar ve ellerini Türkiye’ye uzatt›lar. Türkiye de geçmişte
a. SEVR ANLAŞMASI HÂLÂ GEÇERLİ MİDİR? olanlar› unutmamak istedi ve uzat›lan eli şövalye ruhuyla s›k-
t›. Art›k Ermeni sorununun çözümlenmiş ve tarihte kalm›ş ol-
Ermeni propagandas› Sevr Anlaşmas›n›n kendileri aç›- duğunu kabul ediyoruz. Yabanc›lar›n ajan› birkaç macerape-
s›ndan hâlâ geçerli ve yürürlükte olduğunu iddia etmekte ve restin eseri olan karş›l›kl› güvensizlik ve düşmanl›k duygular›
buna dayanarak Sevr’de öngörülen “Ermeni topraklar›n›n” Er- ortadan kalkmal›d›r.”244
menilere iadesi gerektiğini savunmaktad›r.
Bu ilginç beyanlardan şu sonuçlar› ç›karmam›z mümkün-
Bu anlaşmay› imzalayan devletlerin, anlaşman›n yürürlü- dür:
ğe giremeden ortadan kalkt›ğ›n› ve yerini Lozan Anlaşmas›n›n
ald›ğ›n› imzalar›yla tasdik etmeleri bu derece gülünç bir iddia Ermeni meselesi kapanm›şt›r.
nas›l dinlenebilir? Ancak, bir de Ermenilerin devlet olarak ken-
di imzalad›klar› anlaşmalar vard›r. Olaylardan Türkler değil, Ruslar ve Ermeniler sorumlu-
dur.
Bunlar›n baş›nda Batum Anlaşmas› gelir. Taşnaklar 28
May›s 1918’de Erivan’da bir Ermeni Cumhuriyeti ilân etmişler, Bir haks›zl›k varsa, buna uğrayan Türklerdir.
Osmanl› Devleti Ermenilerle 4 Haziranda 1918’de yapt›ğ› Ba- Görüldüğü gibi, bizim bugün söylediklerimizin doğru oldu-
tum Anlaşmas› ile bu Cumhuriyeti tan›m›şt›r. Ermeni Cumhu- ğu bundan 64 y›l önce, 1918’de Taşnaklar taraf›ndan itiraf
riyeti D›şişleri Bakan› Hadisyan bu anlaşmadan sonra şunlar› edilmiştir. Ancak bu aç›k itiraflara rağmen mesele Ermenilerce
söylemiştir: kapanm›ş say›lmayacak ve Ermeni çevreleri ilk f›rsatta itirafla-
r›n› unutup eski hayallerinin peşinden gideceklerdir. Nitekim,
“Türkiye Ermenileri art›k Osmanl› İmparatorluğundan ay-
Batum anlaşmas›na rağmen Ermeni çete harekât› devam et-
r›lmay› düşünmüyorlar Türkiye’deki Ermenilere ilişkin sorunlar miştir.
Osmanl›lar ile Ermeni Cumhuriyeti aras›nda görüşme konusu
bile yap›lamaz. Osmanl› İmparatorluğu ile Ermeni Cumhuriye- Osmanl› Devletinin I. Dünya Savaş›nda yenilgiye uğra-
ti aras›ndaki ilişkiler mükemmeldir ve gelecekte de böyle ol- mas› ve 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesini imzalanmas›
mal›d›r. Bütün Ermeni siyasi partileri bu konuda ayn› görüşte- Ermenileri yeniden harekete geçirmiştir.
dirler. Bu iyi komşuluk ilişkilerinin sürdürülmesi D›şişleri Baka-
n› olduğum Ermeni Hükümetince izlenen program›n başl›ca Büyük hayaller peşinden koşan Taşnak denetimindeki
noktalar›ndan biridir.”243 Kafkas Ermeni Cumhuriyeti kuruluşunun I. Y›ldönümü olan 28
May›s 1919’da “Türkiye Ermenistan’›n› ilhak ettiğini” aç›kla-
Taşnak yay›n organ› Hairenik de 28 Haziran› 1918 tarihli m›şt›r. Bu aç›klama, İtilâf Devletleri dahil, hiç kimse taraf›ndan
nüshas›nda şunlar› yazm›şt›r: ciddiye al›nmam›şt›r.
“Rusya’n›n Türkiye’ye karş› güttüğü düşmanca politika Sevr diktas› ile sonuçlanan Paris Bar›ş Konferans› Erme-
Kafkasya Ermenilerini de cesaretlendiriyordu. İki dost unsur nistan’›n s›n›rlar› konusunu ABD Başkan› Wilson’un hakemli-
aras›ndaki çat›şmalara Kafkas Ermenileri neden oldu. Çok şü- ğine b›rakm›ş, Wilson da General James G. Harbord başkan-
kür ki, bu durum uzun sürmedi. Rus devrimi sonras›nda Kaf- l›ğ›ndaki bir Amerikan heyetini incelemelerde bulunmak üzere

243 SCHEMSI, Kara-; op. cit., p. 31. 244 SCHEMSI, Kara-; op. cit., pp. 31-32.

-176- -177-
1919 sonbahar›nda Türkiye’ye yollam›şt›r. 1919 Eylül ve Ekim cak başta Frans›z komutanl›ğ› olmak üzere bu kez Ermenile-
aylar›nda Türkiye’de incelemeler yapan Harbord heyeti vard›- re kimse inanmam›şt›r.
ğ› sonuçlar› bir rapor halinde ABD Kongresine sunmuştur.
ABD Kongresinin Ermenistan için mandaterliği kabul et-
Gerçekleri yans›tan bu raporda; “Türkler ile Ermenilerin memesinden sonra, Kafkas Ermeni Cumhuriyetine bağl› dü-
bar›ş içinde yüzy›llarca yan yana yaşad›klar›, tehcir s›ras›nda zenli birlikler ve çeteler 1920 Haziran›nda Türkiye’ye karş› sal-
Türklerin de Ermeniler kadar ac› çektikleri Türk köylerinin ya- d›r›ya geçmişler, Eylülde bu kez Ankara Hükûmeti karş› taar-
k›ld›ğ› savaşa giden Türk köylülerinden en çok %20’sinin geri ruz emretmiş ve Türk kuvvetleri Ermenileri ağ›r yenilgilere uğ-
dönebildiği, I. Dünya Savaş›n›n başlang›c›nda Ermenilerin ratarak Kars dahil bütün Türk topraklar›n› kurtarm›şlar ve s›n›-
Türkiye Ermenistan› denilen bölgelerde hiçbir zaman çoğun- r› da aşarak Gümrü’ye girmişlerdir. Bu yenilgi karş›s›nda Er-
lukta olmad›klar› tehcir edilen Ermenilerin geri dönmeleri ha- meni Hükümetinin bar›ş istemesi üzerine 3 Aral›k 1920’de
linde tek bir yerleşim merkezinde dahi çoğunluğu oluşturama- Gümrü (Alexandropol) Anlaşmas› imzalanm›şt›r. Ermeniler bu
yacaklar›, geri dönen Ermenilerin tehlike içinde bulunmad›kla- anlaşma ile Sevr’in geçersiz olduğunu kabul etmişler ve Türki-
r› ve olaylara ilişkin ac›kl› ve korkunç iddialar›n doğru olmad›- ye’ye yönelik toprak taleplerinden resmen vazgeçmişlerdir.
ğ›n›n tespit edildiği” belirlenmiştir.245
Ancak bu anlaşma onaylanmadan K›z›lordu Erivan’a gir-
ABD Kongresi bu rapor üzerine 1920 Nisan›nda Ermenis- miş ve Sovyet Ermeni Hükûmeti kurulmuştur.
tan’a mandater olunmas› talebini reddetmiştir.
Erivan’da yönetim Vratzian’›n 18 Şubat 1921’de giriştiği
10 Ağustos 1920’de Ermenileri bir kez daha umutland›ran ayaklanma ile tekrar Taşnaklar›n eline geçmiştir. Vratzian Hü-
Sevr Anlaşmas› imzalanm›şt›r. Anlaşma, Osmanl› Devletinin kümeti 18 Martta Ankara’ya bir heyet göndererek Ankara Hü-
Ermenistan’› özgür ve bağ›ms›z bir devlet olarak tan›mas›n› kümetinden Bolşeviklere karş› yard›m istemiştir. Tarihin ne ga-
hükme bağlam›ş, s›n›r›n tespitini ise Wilson’un hakemliğine rip cilvesidir ki, daha 2 y›l önce Doğu Anadolu topraklar›n› il-
b›rakm›şt›r. hak ettiğini aç›klayan Taşnak Hükümeti bu kez varl›ğ›n› de-
vam ettirebilmek için Ankara’n›n yard›m›n› talep etmektedir.
Bilindiği üzere 10 Ağustos 1920’de Türkiye’de biri İstan- Bu Taşnak Hükümeti uzun ömürlü olamam›ş ve Sovyetler Eri-
bul’da Osmanl› Hükümeti, diğeri Ankara’da Meclis Hükümeti
van’da yeniden iktidar› ele geçirmişlerdir.
olmak üzere iki Hükûmet bulunmaktad›r. Sevr’i imzalayan Os-
manl› Hükümetidir. Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara Hükü- Türkiye 16 Mart 1921’de Sovyetler Birliği ile Moskova An-
meti “Ermeni Sorununu” kendi baş›na halledecektir. laşmas›n› imzalam›ş ve bugünkü Türk- Sovyet s›n›r› çizilmiş-
tir. Bu anlaşman›n tamamlanmas› amac›yla bu kez 13 Ekim
Mondros Mütarekesi sonras›nda Frans›zlar Adana vilâye-
1921’de Sovyet Ermenistan’› ile Kars Anlaşmas› imzalanm›ş-
tini, İngilizler de Urfa, Maraş ve Antep’i işgal etmişlerdi. Daha
t›r. Her iki anlaşmada da Sevr’in tan›nmad›ğ›na ilişkin hüküm-
sonra İngilizler kendi işgal bölgelerini Frans›zlara b›rakm›şlar
ler yer almaktad›r. Böylece, Taşnak Hükümetinden sonra,
ve Frans›zlar›n beraberlerinde getirerek Frans›z üniformas›
giydirdikleri Ermeniler Türklere sald›rmaya başlam›şlard›r. Bu Sovyet Ermeni Hükümeti de her türlü talepten vazgeçmiş ol-
zulüm Türklerin tepkisiyle karş›laşm›ş ve Frans›z-Ermeni işga- makta ve Sevr’in geçersizliği bir kez daha belgelenmektedir.
line karş› Türk direnişi örgütlenmiştir. Bunun üzerine yine Sovyet Ermenistan’› Adalet ve İşçi Komiseri Şahverdof
Türklerin Ermenileri katlettikleri propagandas› başlam›ş, an- Kars Anlaşmas›n›n imza töreninde yapt›ğ› konuşmada, “bun-
dan böyle bu iki milleti başkalar›n›n ç›karlar› uğruna birbirlerinin
245 URAS, Esat-; a.g.e. sayfa 682 — 683
üzerine sald›rtman›n mümkün olamayacağ›n›” vurgulam›şt›r.

-178- -179-
Doğu cephesinin bu şekilde tasfiye edilmesinden sonra, ye’nin doğu s›n›r› kesinleşti ve Ermeni Sorunu da sona erdi.
güney, cephesi de 20 Ekim 1921’de Fransa ile imzalanan An- Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği 1991’de dağ›ld›ktan
kara Anlaşmas› ile tasfiye edilmiş ve Frans›z kuvvetleri bera- sonra bağ›ms›z olan Ermenistan, Kars Antlaşmas›n› geçersiz
berlerinde getirdikleri Ermeni lejyonunu ve mahallî komitecile- ilan etti. Çünkü bu Antlaşma Ermenistan’›n Türkiye’den toprak
ri yanlar›na alarak çekilmişler, mahallî Ermeni halk›n›n büyük isteklerini engelliyordu. Ermenistan’›n Türkiye’den toprak ta-
k›sm›n› da adeta zorla beraber götürüp Lübnan’a yerleştirmiş- lepleri ve Azerbaycan’a ait Karabağ ve çevresini işgali sebe-
lerdir. Ayn› olaya Hatay’›n anavatana kat›lmas›nda da şahit biyle Türkiye – Ermenistan s›n›r› kapal›d›r
olunacakt›r.
d.Moskova Antlaşmas›
24 Temmuz 1923’de imzalanan ve Sevr’in yerini alan Lo-
zan Anlaşmas›nda ise Ermeniler hakk›nda hiçbir hüküm bu- Moskova Antlaşmas›, Rusya ile TBMM Hükümeti aras›n-
lunmamaktad›r. da 16 Mart 1921’de imzalanan antlaşmad›r. 3. Maddesi ile;
Türkiye’nin doğu s›n›r› tespit edilmiştir. Bu antlaşmaya göre s›-
Böylece mesele Lozan’da bütünüyle çözümlenmiş olmak- n›r: Karadeniz k›y›s›nda Sarp Köyü-Şavşat dağ›n›n sular› ay›-
tad›r. Ermenilerin bugün Sevr’e dayal› olarak birtak›m iddialar- ran çizgisi-Kars ve Ardahan sancaklar›n›n kuzey s›n›rlar› Araş
da bulunmalar› da hiçbir anlam taş›mamaktad›r. Konuyu ka- Talvegi - Karasu dökümüdür.
pat›rken, Sevr anlaşmas›n›n taraf ülkelerce onaylanmam›ş ol-
duğunu da hat›rlamak yerinde e.Lozan Anlaşmas›
b.Gümrü Anlaşmas› 24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre’nin Lausanne (Lozan)
şehrinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileriyle İngiltere,
Gümrü Antlaşmas›, Kurtuluş Savaş› s›ras›nda Türkiye Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan,
Büyük Millet Meclisi ile Ermenistan aras›nda imzalanan ant- Portekiz, Belçika, S.S.C.B, Yugoslavya temsilcileri taraf›ndan,
laşmad›r. Ermeniler 1920’de Doğu Anadolu’da baz› bölgeleri Lozan Üniversitesi salonunda imzalanm›ş bar›ş antlaşmas›d›r.
işgal etmişti. Doğu Cephesi komutan› Kaz›m Karabekir karş›- Lozan Antlaşmas›, pek çok yönden önem taş›maktad›r. Önce-
s›nda yenilgiye uğray›nca bar›ş görüşmeleri 22 Kas›m likle, Türkiye’nin bağ›ms›z ve eşit bir devlet olarak uluslarara-
1920’de Gümrü’de başlad›. s› topluma kabul edilmesi sağlanm›şt›r. Lozan ile Misak-› Milli
Anlaşman›n 10. maddesiyle Ermenistan, Doğu Anado- hedeflerine çok büyük ölçüde ulaş›lm›şt›r.
lu’da bir miktar toprağ›n Ermenilere verilmesini öngören Sevr
Antlaşmas›’n› yok sayacağ›n› kabul etti. Türkiye s›n›rlar› için- Türkiye Cumhuriyeti’nin temel nitelikleri, Lozan Antlaşma-
de Ermenilerin çoğunlukta bulunduğu hiçbir bölge olmad›ğ› s›nda da yer alm›şt›r. Buna göre, ülkesi ve ulusuyla bölünmez
kabul edildi. Antlaşman›n imzalanmas›ndan bir gün sonra Er- bir bütün oluşturan Türkiye’de yaşayan ve Türk devletine va-
menistan, K›z›l Ordu’nun denetimine girince burada bir Sovyet tandaşl›k bağ›yla bağl› olan herkes eşit ve ayn› haklara sahip
Hükümeti kurulduğu için Gümrü Antlaşmas› onaylanamad›. Türk ulusunu oluşturmaktad›r. Antlaşmada Türkiye’de yaşa-
yan H›ristiyan kökenli Rum ve Ermeniler ile Museviler az›nl›k
c.Kars Anlaşmas› olarak tan›mlanm›ş ve mal, mülk ve ibadet haklar› güvence al-
t›na al›nm›şt›r.
Sakarya zaferinden sonra Sovyet Rusya’n›n arac›l›ğ›yla 3
Sovyet Cumhuriyeti (Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan) Buraya kadar anlat›lanlar› özetlemek gerekirse:
ile TBMM Hükümeti aras›nda 13 Ekim 1921’de ‘Kars Antlaş-
mas›’ imzaland›. Buna göre: Her 3 Cumhuriyet, Moskova Ant- 1. Ermeniler, Osmanl› İmparatorluğu’nun topraklar› üze-
laşmas›n› kendileri için de geçerli say›yordu. Böylece Türki- rinde önce otonomi, sonra bağ›ms›z devlet kurmak için siyasi

-180- -181-
ve silahl› faaliyetlerde bulunduklar›ndan siyasi grup niteliğin- şartlar yerine gelmemiştir. Yani Ermeni nüfusa karş›, devletin
dedir. Bu nedenle Birleşmiş Milletler Soyk›r›m Yasağ› Sözleş- bir plan› çerçevesinde “yayg›n ve sistematik bir sald›r›n›n par-
mesinin 2. maddesi taraf›ndan korunan dört grup aras›na gir- ças› olarak”, insanl›ğa karş› suç oluşturan fiillerin çoğunun bir-
memektedirler. likte işlendiği bir durum ortaya ç›kmam›şt›r. Tehcir, etnik te-
mizlikten farkl› olarak, Ermenilerin şiddetle yerinden at›lmas›-
2. Osmanl›larda Nazilerin Yahudilere karş› duyduğu anti- n› amaçlamam›şt›r. Ermenilere karş› dini veya başka bir ,ne-
semitizme benzer bir Anti- Ermenizm, bir başka deyişle Erme- denle mezalim yap›lmas› söz konusu olmam›şt›r. Tehcir aske-
nilere karş› ›rkç› bir nefret bulunmad›ğ›ndan tehcir, Ermenile- ri güvenlik nedenleriyle yap›lm›şt›r.
ri, grup olarak yok etme saikiyle yap›lmam›şt›r. Tehcir karar›
Ermenilerin Rusya ile tarihi anlaşmalarla teyit edilen dostluk 6. Bunun da ötesinde, Ermenilerin işgalci Rus ordular›yla
ve işbirliği çerçevesinde Rus işgal ordular›yla birleşip Osman- birleşerek, Balkan Savaşlar›ndaki gibi bölgede çoğunlukta
l› ordular›na karş› başlatt›klar› harekat› önlemek ve ‘vilayat.› olan Türk ve Müslümanlar›n soyk›r›m boyutunda bir etnik te-
sitte’ denen doğu bölgesindeki nüfusun %84’ünü oluşturan mizlik yapmalar›n› engellemeyi amaçlam›şt›r. Bölgedeki çete-
Türk ve Müslümanlar›, Balkanlardaki gibi soyk›r›m boyutlar›n- ler, devletin olmayan sald›r› kast›n› bilmelerine de imkan bu-
da bir etnik temizlikle yok etmesine engel olmak için al›nm›ş- lunmad›ğ›ndan, kendi özel amaçlar›yla göç halindeki Ermeni-
t›r. Tehcirin nedeni bir yandan askeri gereklere, öte yandan da lere sald›rm›ş, öldürmüş ve mallar›n› yağmalam›şlard›r. Üç
Türk-Müslüman nüfusun varl›ğ›n› savunmaya dönüktür. cephede çarp›şan Osmanl› elindeki s›n›rl› jandarma güçleriyle
bazen Ermenilerin hepsini etkin biçimde koruyamam›şt›r. Ben-
3. Osmanl› Hükümeti’nde, Sözleşmenin 2. maddesi ile zer iklim, coğrafya, g›das›zl›k, ilaçs›zl›k ve hastal›k şartlar› ne-
aranan Ermenileri yok etme kast› bulunmamaktad›r. Yok etme denleriyle, göçe zorlanan sivil Türklerin ölümlerinin Ermeniler-
niyetini kan›tlayacak yaz›l› ve sözlü belgeler olmad›ğ› gibi, tüm den fazla olmas› da, tehcirde dolayl› yoldan yok etme amac›
belgeler tam tersine Ermenilerin korunmas›n› ve rahatça iskan bulunmad›ğ›n› göstermektedir.
edilmelerini öngörmektedir. Ölen Ermenilerin say›s›, soyk›r›-
m›n mevcudiyetini ispattan çok uzakt›r. Ermeni ölümlerinin 7. Nihayet göç ettirilenlere karş› göç ettirenlerde bir ac›-
önemli bir bölümü tehcir d›ş› nedenlerden kaynaklanm›şt›r. ma duygusu, istenmeyen olaylara karş› bir pişmanl›k ve sal-
Ayn› nedenlerle bölgede vuku bulan Türk sivil ölümleri çok da- d›rganlara karş› k›zg›nl›k doğmuştur. Adi suç kategorisine gi-
ha yüksektir. Bu aç›dan tehcir, Sözleşme 2 (e) anlam›nda, giz- ren soygun ve öldürme san›klar› savaş sonunda önce yarg›-
li ya da dolayl› bir soyk›r›m değildir. lanm›ş ve çoğu idam edilmiştir.
4. Katolik ve Protestan Ermenilerle, İstanbul, Ayd›n (İzmir SONUÇ
dahil) ve Kütahya Ermenilerinin tehcire tabi tutulmamas›, Os-
manl›lar›n gücünün yetersizliğinden ziyade, diğer bölgelerdeki Ermeniler’e yönelik olarak gerçekleştirilen tehcir hareketi,
Gregoryan Ermenilerin Ruslar›n dindaş› olarak ve Rus ordula- hukuki ifade olarak kullan›rsak “soyk›r›m” değildir. Uluslarara-
r›n›n ilerleme hatt› üzerinde bulunmalar› dolay›s›yla tehcir edil- s› hukukun kurallar› bu olaylar›n, “soyk›r›m” olarak tan›mlan-
diğini göstermekle, olay›n askeri nedenini teyit etmektedir mas›na engeldir. “Soyk›r›m” hükmünün verilemeyecek oluşu
ile bu iddiaya dayal› talepler de dayanaktan yoksun kalacakt›r.
5. Bu koşullarda Sözleşme’ye göre soyk›r›m olmayan teh- Tart›şman›n art›k uluslararas› hukuk veya insani boyut aç›s›n-
cirin ard›ndaki askeri gerekler de göz önüne al›nd›ğ›nda, hu- dan ele al›nacak bir yönü de kalmam›şt›r. Uluslar aras› hukuk
kuken insanl›ğa karş› suç kategorisine girdiği de savunula- aç›s›ndan konunun tan›m›, hükmü bellidir. Ancak bu hükmü
maz. Zira tehcir s›ras›nda, Roma Statüsü 7.maddede aranan verecek mercilerin, önlerine gelecek olan bir davada sağl›kl›

-182- -183-
karar verip veremeyeceği ise güçlü lobiler eliyle tart›ş›l›r gö- bi hala dar coğrafyada s›k›şm›ş bir devletin varl›ğ›, art›k o dev-
rünmektedir. let ve coğrafya ile fazla bağ› kalmam›ş, nostaljik trajedi masal-
lar› ile avunan Neo-Ermeni kuşaklar› için yeterli gibi görünme-
Konunun insani boyutu, asl›nda ihmal edilen, ama en çok mektedir.
tart›ş›lmas› gereken bir yöndür. Hem Türkler, hem de Ermeni-
ler aç›s›ndan bak›ld›ğ›nda, çok say›da insan›n değişik sebep- Bu sebepler, Diasporan›n amans›z sald›rganl›ğ›n›, bitmez
lerle öldüğü tarih kaynaklar›nda vard›r. Diyelim ki ölen insan çabas›n› göstermektedir. Ermenistan’daki ve Türkiye’deki Er-
say›s› bir bile olsa bunun ac›s›n› her iki toplum ad›na da duy- meniler haricinde, diğer ülke Ermenileri ciddi bir varl›k tehdidi
mal›y›z. alt›nda hissediyor kendilerini. Bu onlar›n sald›rganl›klar›n› da
art›r›yor. Kafalar›ndaki Ermeni devleti ile var olan Ermenistan
Diasporan›n, “Soyk›r›m” tart›şmas›n›, genç Ermeni kuşak- devleti aras›ndaki uçurum onlar› ç›ld›rt›yor. Çünkü onlar, asla
lar› üzerinde motive edici, ›rk bilincini art›c› bir araç olarak kul- var olmayan ve var olmayacak bir hayal ülke düşündeler; oysa
lan›ld›ğ›nda şüphe yoktur. Dolay›s›yla, Diasporan›n dahil oldu- bugün Ermenistan’›n içler ac›s› durumu ortadad›r.
ğu hiçbir platformdan çözüm ç›kmayacakt›r. Diasporan›n Tür-
kiye’nin d›ş politikas›n› da etkileyen bir şekilde sürdürdüğü ça- Diasporan›n çabalamalar›, en çok zarar› Türkiye’ye değil
l›şmalar›n›n, Türkiyeli Ermenileri de rahats›z ettiği aç›kt›r. Di- Ermenistan’a ve Türkiye Ermenilerine vermektedir. Maddi aç›-
aspora Ermenileri ile Türkiyeli Ermenilerin özdeşleştirilmesi el- dan Ermenistan devleti çöküşün eşiğindedir. Türkiye Ermeni-
leri ise manevi olarak ezikleşmiş, komşular› ve arkadaşlar›
bette hoş olmayan duygular, durumlar ve yorumlar doğurmak-
olan Türkler’e karş› mahcup bir hale girmişlerdir.
tad›r. Sonuçta bu topraklarda, birlikte yaşamay› öğrenen Er-
meniler ve Türkler aras›ndaki en büyük engelin Diaspora’n›n Türkiye aç›s›ndan bak›ld›ğ›nda ise, diğer devletlerin elin-
doymak bilmeyen emelleri ve istekleridir. de her zaman koza dönüşen bir Ermeni kart›n›n varl›ğ›n› he-
sap ederek bir politika üretildiğinde ancak bu meselenin zarar-
Özellikle ABD ve Fransa toplumlar› içerisinde eriyen ve lar›n›n önüne geçilebilir. Yani AB yolunda, Ermeni sorununun
her geçen zaman asimile olan Ermeni toplumlar›, varl›klar›n›, karş›m›za ç›kacağ›, birkaç on y›l önce hesap edilmeliydi. En
dillerini ve kültürlerini korumak için en kuvvetli “asabiyet” yolu az›ndan bundan sonraki süreçte bu strateji çözümü de bera-
olan ›rk faktörünü harekete geçirme uğraş›s›ndad›r. Özellikle berinde getirecek bir deneme olacakt›r. Zira Türkiye konuya
yeni kuşak Ermenilerin pek de konuyla doğrudan ilgilerinin ol- ne kadar önem atfederse, hem konu büyüyor hem iddia sahip-
duğu söylenemez. Diaspora, kendisine bitmeyen bir maddi leri ve destekçileri güçleniyor.
kaynak da sağlayan bu meselenin çözüme kavuşturulmamas›
için gereken her şeyi yapacakt›r. Bu sebeple, Türkiye’nin asla Önümüzdeki y›llarda Ermeni sorunu karş›m›za s›kça ç›k-
yanaşmayacağ›n› bildikleri taleplerle kamuoyu önüne ç›kmak- maya devam edecek, ancak inan›yoruz ki Türkiye ince bir dip-
tad›rlar. Toprak ve tazminat talebi, Türkiye’nin asla görüşme- lomasi ile bu işin üstesinde de gelecektir.
lerde konuşmayacağ› konulard›r.
EK
Modern çağ, toplumlar›n özgül ve özgünlüklerinin h›zla
eridiği, küresel bir kültürün potas›na girdiği bir çağ olmuştur. Osmanl› Döneminde Ermeni Terörü Kronolojisi246
H›zla küreselleşen dünya üzerinde, farkl›l›klar›n› koruyabilmek
13 Nisan 1878: İstanbul Ermeni Patriği Nerses İngiltere
ciddi bir çaba gerektirir olmuştur. Küresel egemen kültür, belli
D›şişleri Bakan› Salisbury’e mektup gönderdir. Patrik mektup-
bir millet-devlet modeli olmayan toplumlar› yok etme noktas›-
na getirmiştir. Türkiye’nin varl›ğ› d›ş Türkler için tek baş›na
246 Hazırlayan Sedat Laçiner’in USAK için hazırladığı ders notlarıdır..
motive edici bir kimlik işareti ve nişan›d›r. Oysa Ermenistan gi-

-184- -185-
ta İngiltere’den yard›m isteyerek Türklerle beraber yaşayama- ya’ya sözde ‘mahkum’ olarak gittiler. Fakat bir süre sonra ser-
yacaklar›n› iddia etti. best b›rak›ld›lar ve bir çoğu terör faaliyetlerine veam etmek
üzere geri döndüler.
13 Temmuz 1878: Berlin Antlaşmas›. Antlaşman›n 61.
maddesi Ermeniler ile ilgili. 14-15 Ağustos 1896: DEF, İstanbul’un Samatya mahal-
lesinde güvenlik güçlerine karş› yoğun bir sald›r› başlatt›.
21 May›s 1889: İttihat ve Terakki kuruldu.
Amaç Bat›l› güçlerin dikkatini çekmekti. 12 saatlik çat›şmada
20 Haziran 1890: Erzurum İsyan›. Khatchig Knouni, Misakyan kardeşler, Ardashes Antreasian
ve diğer bir çoğu öldü. Olaylar d›şar›ya “Abdülhamit’in yapt›r-
1890: Birinci Sasun İsyan›. d›ğ› katliam” olarak yans›t›ld›. Fransa, İngiltere ve Rusya olay-
lar üzerine İstanbul üzerindeki bask›lar›n› artt›rd›.
Temmuz 1890: Kumkap› gösterisi.
10-12 Eylül 1896: Van’da Ermeni terör gruplar› ile güven-
1892-1893: Merzifon, Kayseri ve Yozgat isyanlar›. lik güçleri aras›nda yoğun çat›şmalar yaşand›.
1894-1896: Taşnaklar (DEF) Osmanl› Hükümeti’ne yar-
1897, Yozgat: DEF İstanbul Merkezi Komitesi Bab›ali’ye
d›m ettiğini düşündüğü Ermenileri (hainler) birer birer öldür-
başar›s›z bir bombal› sald›r›da bulundu.
meye başlad›. Bu kişilerin aras›nda Maksud Simon Bey, Polis
Şefi Hac› Dikran, din adam› Mampre Benliyan, cerrah M. Tü- 1897, Van: Van ve çevresinde silahl› Ermeni çetlerinin
tünciyan ve daha birçok Ermeni vard›. kuruluşu h›zland›. Bunlar daha çok yerel Kürt gruplar› ile ça-
t›şt›.
1895 Sonbahar›: Serap Vartanyan, Ahlat, Bitlis ve Sasun
civarlar›nda yerel silahl› ‘direniş’ çeteleri kurdu. Vartanyan ve 24 Temmuz 1897: 253 silahl› Ermeni Osmanl› – İran s›-
adamlar› bu bölgede s›k s›k güvenlik güçleriyle çat›şma. n›r›n› geçti. Khanasoe’da Şerif Bey’in Maznik aşiretine sald›r-
1895-1896: Tüm doğu illerinde yerel Ermenilere DEF ta- d›lar. Aşiret resisi kaçmay› başard›ysa da aşiretin tüm erkek-
raf›ndan silah sevkedildi. Tunceli (Dersim) ve çevresinde yerel leri öldürüldü.
çat›şmalar yoğunlaşt›. Temmuz 1897: Pahhesh Polis Müdürü Baghdasar Mali-
30 Eylül 1895: Bab›ali olay› ve sald›r›s›. ants (Kourken) taraf›ndan öldürüldü.

1 Haziran 1896: Van İsyan›. Ocak 1898: Vaspurakan’›n lideri öldürüldü ve örgüt bir
süre lidersiz kald›.
14 Ağustos 1896: Osmanl› Bankas› bask›n›. DEF İstan-
bul Merkezi Komitesi’nin karar›yla başlad›. Papken Siuni’nin li- 1904: İkinci Sasun İsyan›.
derliğiyle 26 Taşnak teröristi bankay› 150 çal›şan ve müşteri- 21 Temmuz 1905: Padişah 2. Abdülhamid’e Y›ld›z Ca-
siyle işgal etti. Siuni, bankan›n merdivenlerinde taş›d›ğ› bom- mii’nde Ermeni teröristlerce süikast girişiminde bulunuldu.
ban›n patlamas›yla öldü. Banka bask›n› olay›, İstanbul’daki
büyük devletlerin elçiliklerinin araya girmesiyle teröristler ülke- 1908: İkinci Osmanl› Meclis’i aç›ld›. Baz› Ermeni komita-
den Sir Vincent’in yat›yla ç›kt›lar. Frans›z ‘steamer’la Marsi- c›lar› da meclise girmeyi başard›lar.

-186- -187-
3 May›s 1915, Van, Osmanl› Devleti: Ermeniler büyük evlerden eli silahl› Ermenilerin ç›kmas› dikkat çekicidir. Yine
bir katliama giriştiler. yang›nlar› söndürmeye çal›şan itfaiye erlerine birçok silahl› Er-
meni’nin silahla engel olmaya çal›şmas› da gözlenmiştir.
14 May›s 1915: ‘Tehcir Kanunu’ ç›kar›ld›.
12 Ocak 1920: 450 kişilik bir Ermeni süvari birliği Antep’in
Arapdar köyünde çok say›da Müslüman ahaliye sald›rd› ve çe-
şitli işkencelerde bulundu.
15 Mart 1921, Berlin, Almanya: Osmanl› İçişleri Eski
Bakan› Talat Paşa Berlin’de (Almanya) caddede yürürken ar-
kadan vurulmuştur. Olay›n sorumlusu Soghomon Tehlir-
yan’d›r. Tehliryan yakalanmas›na ve suçunu itiraf etmesine
karş›n Alman mahkemesi Tehliryan’› ‘masum’ ilan etmiş, dava
Türkler’in yarg›land›ğ› siyasi bir arenaya dönüşmüş, öldürülen
kişi ‘suçlu’ ilan edilmiştir. Ermeni ayd›nlar› ve bas›n› Tehlir-
yan’› ‘kahraman’ ilan ederken, ileride ortaya ç›kan terör sald›-
r›lar›nda bu karar Ermeni terör gruplar›nca s›k s›k gerekçe
gösterilmiştir.
5 Aral›k 1921, Roma, İtalya: D›şişleri Eski Bakan› Sait
Halim Paşa Roma’da Arşavir Ç›rac›yan (Arshavir Shirakian)
taraf›ndan sokak ortas›nda katledilmiştir. Mütareke sonucu
Malta’ya sürülenler aras›nda yer alm›ş, İngilizler tüm belge ve
bilgilere sahip olmalar›na karş›n diğerleri gibi Sait Halim Paşa
hakk›nda da herhangi bir suçlamada bulunmam›şlar, yarg› sü-
recini dahi başlatamam›şlard›r.
17 Nisan 1922, Berlin, Almanya: Bahattin Şakir Bey ve
Cemal Azmi Bey, Berlin’de vurularak öldürülmüştür. Failler
Arshavir Shirakian ve Aram Yerganian’d›r.
25 Temmuz 1922, Tiflis, Gürcistan: Cemal Paşa ve ya-
verleri Binbaş› Nusret ve Teğmen Süreyya Bey iki Ermeni te-
rörist taraf›ndan öldürüldü.
9 Eylül-13 Eylül 1922, İzmir: Türk Ordusu’nun İzmir’e
girmesiyle birlikte Ermeni mahallesinde yang›n başlad›. İz-
mir’in çok say›da mahallesinde Ermenilere ait evler şüpheli bir
şekilde yanmaya başlad›. İzmir’e giren Türk Ordusu’na verilen
bir emirde yang›nlara mani olmakt›. Fakat yang›n başlayan

-188- -189-
-190- -191-
-192-

You might also like