Professional Documents
Culture Documents
Merhum
mam Humeyni (r.a)
eviri:
Kadri elik
Edit:
Mustafa Yaln
eviri:
Kadri elik
Edit:
Mustafa Yaln
Yaymlayan:
mam Humeyninin (r.a) Eserlerini
Dzenleme ve Yaymlama Kurumu
Yaymcnn Notu
Rahman ve Rahim Olan Allahn Adyla
Kuran- Kerimin tefsiri; kraat, tecvit ve Kuran tarihi ilimleriyle
birlikte Peygamber (s.a.a) asrna kadar uzanan ilimlerden biridir.
Eskiden gnmze kadar tefsir hususunda ok geni ve byk
gayretler gsterilmitir. Alim ve bilginlerden her biri kendi gleri
orannda bu yolda aba gstermi ve eitli tefsirleri kaleme almladr.
Farkl tefsirlerde edebi konular, kraat ihtilaflar, ayetlerin nzul
sebebi, ayetlerin beyan, ahkam ayetlerinin aklanmas; ahlaki,
kelam, irfan, hikmet, itimai ve siyasi konular gze arpmaktadr.
Mfessirlerden her biri kendi eserlerinde yukardaki konulardan bir
veya bir kan ele almaya almlardr. Onlar tefsir hakknda sahip
olduklar derklerine uygun olarak ve ilmi gemileri ve uzmanlklar
esasnca uyumlu olarak aba gstermiler ve bu ilahi kitabn
srlarndan birer perde kaldrmaya almlardr. nk tefsir
hakikatte ilahi ayetlerden perde kaldrma anlamndadr.
Nitekim mam Humeyni (r.a) bu konuda yle demitir: Genel
anlamda kitabn tefsiri o kitabn hedeflerini aklamak demektir. Ve
kitaba bakta nemli olan, kitap sahibinin hedeflerini beyan etmektir.
Bu kitab- erif Allah-u Tealann da tanklk ettii zere hidayet ve
eitim kitabdr. nsanlk yolunu kat etmenin nurudur. Dolaysyla da
mfessir bir insan Kurann kssalarnn her birinde, hatta ayetlerinin
her birinde, gayp alemine hidayet olma boyutunu, saadet yoluna
klavuzluk niteliini, insanlk ve marifet yolunu kat etme eklini
okuyucusuna retmelidir. Mfessir kimse bizlere tefsirlerde yer ald
zere nzul sebebini deil, nzuln hedefini anlatt takdirde
mfessirdir.1
mam (r.a) bu gr ve dnceyle kendi eserlerinde ve
konumalarnda Kurann hedeflerini beyan etmeye almtr. Bu
1
10
11
12
13
Birinci Blm
Hamd Suresinin Tefsiri
(Srrus Salt Kitabndan)
13
14
Nur/35
Araf/29.
Vasl
Tevhidde, imam Rzann (a.s), besmelenin tefsiri sorulduunda
yle dedii rivayet edilir: insan bismillah demekle kendisine
1
15
16
17
18
Rum/30
Har/22
3
Hud/56
2
19
20
Biharul Envar, c.46, s.349, Tarihul mam Muhammed Bakr, 20. Bab, 2. hadis
kinci Blm
Hamd Suresinin Tefsiri
(Adabus Salat Kitabndan)
Meanil Ehbar, Bab- Mana Allah azze ve celle, 2. hadis. et- Tevhid, s.231, 31.
Bab, 5. hadis
2
et-Tevhid s. 229, 31. Blm, 1. hadis, Meanil ehbar, s. 3
3
Bismillahn anlam Hakkndaki bu yorumu Muhyiddin-i Arabi Futuhatul
Mekkiyye c. 2, s. 133te zikretmitir.
23
Usul-i Kafi, c. 1. s. 110, Kitabut Tevhid, Bab-ul radeti, inneha min Sifatil Fiil,
4. hadis; Biharul Envar c. 4, s. 145
2
Mir Muhammed Bakr b. emsuddin Muhammed, Mir Damat (H. K. 1631) diye
mehur olup, sfahanda dnyaya gelmi ve Necefte vefat etmitir. Mir Damad,
iann ender alimlerinden, byk filozoflarndan, akli ve nakli ilimlere sahip
olanlardan biriydi. Baz fkhi ve hadis ile ilgili sorunlar halletmede esiz bir dehaya
sahipti. bn-i Sina ve eyh rakn felsefesinin H. 17. asrda yaygn hale gelmesinde
ve rencisi Molla Sadrann Hikmet-i Mtealiyesi iin gerekli ortamn olumasnda
bu byk filozofun ok byk katklar vardr. Kebesat, Takdisat, Sedrul Munteha
ve Haiye Ala Men La Yehzuruhul Fakih kitaplar vardr. Mir Damat iirlerinde de
kendisini rak diye adlandrmtr.
3
Miratul Ukul, , c, 2, s. 19, ve el-Vafi, c. 1, s. 457
4
Muhammed Muhsin b. e-ah Murtaza (. H.K. 1680), Feyz-i Kaani diye
mehur olan H. 17. asrn muhaddis, fakih, arif ve filozofudur. eyh Behai, Mevla
Muhammed Salih, Seyyid Haim Behrani ve Molla Sadrann rencisidir. Molla
Sadrann, Feyz zerinde ok ak etkileri vardr. Allame Meclisi, Seyyid Nimetullah
Cezayiri, Kad Said Kummi ve olu, Feyz-i Kaaniden istifade etmilerdir. Yaklak
doksan eseri olduu sylenmitir. Bunlardan balcalar unlardr: Tefsir-i Safi, Vafi
fil-hadis, Meheccetul-Beyza fi Tehzibil-hya, afi, lmul-Yakin, el-Hekaik,
Kelimat-i Meknune, Usulul-Esliyye
5
24
25
26
Araf /143
Enam/ 75-79
Necm/ 5-8
4
Semat duasndan, Misbahul Muteheccid, s. 376
Ta-Ha/14
Peygamberin (s.a.a) secdede ettii bir duadr, Furu-i Kafi, c. 3, s. 324,
Misbahu eriat, 5. bab ve Avalil Leali, c. 1, s. 389, 21. hadis
3
Peygamber-i Ekremden secdede nakledilen bir duadr. Furu-i Kafi, c. 3, s. 324,
Misbahul Mteheccid, s. 308
4
Necm/9
2
27
28
29
Ey dnya rahman ve ahiret rahimi ve dnya ile ahiret rahimi Usul-i Kafi, c.
4, s. 340, Kitabud Dua, Bab-ud Dua-i lil Kerb, 6. hadis; Sahife-i Seccadiye, 54. dua
2
Araf/156
3
lmul Yakin, c. 1, s. 57
30
31
32
33
***
Elhamdulillah yani btn vgler uluhiyetin mukaddesatna
aittir. Ey aziz! Bil ki bu mbarek kelimenin altnda has, hatta haslarn
hass, tevhidin srr yatmaktadr. Btn hamd edenlerin vgsnn
Hak Tealaya mahsus oluu, burhan hasebiyle de hikmet ashabnn ve
yce felsefe nderlerinin yannda aikardr. Zira burhanla akla
kavutuu gibi btn varlk alemi, Hz. Hakkn geni feyzi ve
genileyen glgesidir. Btn zahir ve batn nimetler, hangi nimet
sahibinden olursa olsun, zahir ve halkn gr hasebiyle yce ve celil
olan Hak Tealaya mahsustur. Hibir varln bunda bir ortakl sz
konusu deildir. Hatta saysal ortaklk dahi sradan felsefe ehli
nezdinde sylenen bir ifadedir, yce felsefe ehli nezdinde deil! O
halde hamd, nimetler ve ihsanlar karsnda olduundan ve varlk
aleminde de Hakktan baka bir nimet verici bulunmadndan, btn
hamd ve vgler Ona mahsustur. Hakeza Ondan ve Onun
34
Kayna bulunmamtr.
Allahn adyla, bilmek gerekir ki elif-lamdaki iki ihtimal zere btn
vglerin zgnl veya hamdn cinsi her ne kadar nedensellik dakik bir anlam
tasa da, felsefi nedensellikle eliki halindedir. Kuran dili ve evliyann (a. s) irfan
olmakszn yorumlanamaz.
2
35
seyr-u slk eden ve Allah yolunda cihad eden bir kimse, marifetlerin
bu ilm snryla yetinmemeli, mrn hicaplar, hatta en byk
hicaplar olan istidlaller yolunda harcamamaldr. nk bu aamay
tahtadan ayakla1, hatta Sleymann kuu2 ile kat etmek bile mmkn
deildir. Bu vadi kutsal varlklar vadisidir. Bu merhale takva
sahiplerinin merhalesidir. Makam, eref, kadn ve ocuk sevgisinin
ayakkablar karlmadan, itimat asas atlmadan ve bakasna
tevecch kenara itilmeden, halis kimselerin makam ve kutsallarn
menzili olan bu mukaddes vadiye ayak basmak mmkn deildir. Eer
slk eden kimse bu vadideki ihlas gereklerine ular, kesret ve hayal
iinde hayal olan dnyaya srt evirirse, enaniyetinden geriye bir
eyler kalm olsa bile, gayb aleminden kendisine yardm edilir. lahi
tecellilerle enaniyet da yok olur. Kendisi iin sak ve fena hali
meydana gelir. Bu makamlar dnya ve lezzetleri dnda bir eyden
haberdar olmayan ve eytani gururdan baka bir ey tanmayan kat
kalplere ok uyumsuz gelir ve bunlar birer vehim olarak deerlendirir.
Oysa tabiat ve dnya hakkndaki sahip olduumuz fena ki bu
alemden her adan daha zahir olan btn gayp alemlerinden ve hatta
zuhurun zatna zgn olduu Allahn mukaddes zatndan ve zat
sfatlarndan gaflet etmi bulunmaktayz ve o alemler ile yce ve celil
olan Hakkn mukaddes zatn isbat etmek iin brhan ve istidlallere
sarlmaktayz- irfan ve slk ehlinin iddia ettii fenadan aama olarak
ok daha garip ve ilgintir.
bu hikayeler hayret iinde hayrettir...
Allah haslar, daha has olanlarn ahvalini grnce kendilerinden
geerler.3
Eer metindeki ehes kelimesi sad ile olursa bunun hayret
edilecek bir yeri yoktur. Zira naks varln kamildeki fenas, doal ve
ilahi snnetle uyumlu bir itir. O halde hayret ehas kelimesinin sin
1
36
37
38
Usul, Kafi, c. 3, s. 152, Kitabul man vel Kufr, Bab-u ukr, 18. hadis
Biharul Envar, c. 90, s. 210; Emali-i Tusi, c. 1, s. 18den naklen
3
Mustedrekul Vesail, ; Alul Beyt kurumunun basks, c. 5, s. 314
2
39
***
Allah-u Tealann rabbul alemin szndeki rab eer mteali
(yce), sabit ve seyyid (efendi) anlamnda ise, bu zat isimlerden
saylr ve eer malik, sahip, galib ve kahir anlamnda ise bu durumda
sfat isimlerden saylr ve eer mrebbi, munim (nimet veren) ve
mtemmim (tamamlayc) anlamnda ise, o zaman da efal
isimlerdendir. Alem kelimesi ise vcudun btn mertebelerine, gayb
ve uhud menzillerine amil olan Allahtan gayrisi anlamnda ise, rab
sfat isimlerinden saylmaldr ve eer maksat tedric husul ve kemal
olan mlk alemi ise, rabden maksat da fiil ismidir. Her haliyle burada
maksat zat ismi deildir. Bir nkteye gre de alemin kelimesinden
maksat, ilahi terbiye ve meiyetin altnda kendilerine layk olan
kemale ulaan mlk alemidir ve rabden maksat ise efal isimlerinden
olan mrebbi anlamndadr.
Bil ki biz bu kitapta ayet-i erifelerin edebi, lgavi ve terkip
boyutlarn zikretmekten sakndk. Zira onlar genellikle beyan
etmilerdir. Burada ise ya genellikle beyan edilmeyen, ya da eksik
zikredilen eyler beyan edilmektedir.
Bilmek gerekir ki burada iaret edilen zat, sfat ve efal isimleri,
marifet erbabnn kavramlar esasncadr. Marifet ehlinin baz
bykleri ise naud Devair kitabnda isimleri; zat, sfat ve efal
isimleri diye blmlerdir:
1
Mekarimul Ahlak, s. 307, el-Babul Air el-Feslus Salis fit Tehmid (az bir
farkllkla)
2
Kayna bulunmamtr
40
naud-Devair s. 28
41
42
Har/22
Uyar
Alemin kelimesinin trevi ve anlam hususunda byk bir
ihtilafa dlmtr. Bazlarnn dediine gre alemin kelimesi
ouldur ve somut ve soyut tm yaratklarn trlerini kapsamaktadr.
Her tr alemdir ve bu oulun kendi trnden tekili yoktur. Bu mehur
olan grtr.
Bazlarnn dediine gre ise alem kelimesi ismi meful, alim
kelimesi ise ismi faildir. Alemin kelimesi ise melumin (malum
olanlar) anlamndadr. Bu gr kendi apnda delilsiz ve uzak bir
ihtimal olmakla birlikte, rabbul malumin ifadesinin kullanl da
olduka gvensiz ve uzak bir olasdr. Bazlarna gre ise bu kelimenin
kk alamettir. Bu durumda btn varlklar hakknda kullanlmaktadr.
Zira btn varlklar Zat- Mukaddesin ayeti, nianesi ve alametidir.
Dolaysyla vav ve nun harfleri ise akl sahiplerini kapsamas ve
dier varlklar hakknda daha ok kullanlmas itibariyledir.
Bazlarna gre ise ilm kknden tremitir. Bu durumda da
btn varlklar hakknda kullanlmas dorudur. Nitekim akl sahipleri
hakknda kullanl da uygundur. Ama alem kelimesi Allahtan
gayrisi hakknda da kullanlmakta, her tr ve ferdi kapsamaktadr. Eer
alem kelimesini, fert ve tr hakknda kullanan kimse, lgat ve rf
ehli ise, her bireyin yaratcnn zatnn alameti olduu itibariyledir.
Her eyde onun iin bir ayet vardr1 ama eer arif-i ilahi ise, o
zaman da, her varln cami ismin zuhuru ve her hakikati, ehediyet-i
cem zuhuru ve vcudun srr yoluyla kapsad itibariyledir. Bu adan
btn alemin her parasn ehediyet-i cem makamyla ism-i azamdan
saymak mmkndr. Yani isimlerin ve ayetlerin tm, tmndedir.
Keful Esrar, c. 1, s. 436 bazlar ise bu beytin Ebul Attahiyyeye ait olduunu
sylemilerdir.
43
44
Bir kere daha melekken kurban olur da o vehme gelmeyen yok mu, ite o
olurum. Yok olurum, suretlerin hepsini terk ederim de erganun gibi Biz, mutlaka
geri dnenleriz Ona ulaanlarz derim.. (Mevlana)
45
46
Gaiye/25 ve 26
47
48
Hud/56
49
zat sfat ve isimlerdir. Zat tecelli ve ilerden olan zat ilim, zat irade
ve kudret ve dier zat iler gibi.
Dieri ise Hak Teala iin sabit olan feyz-i mukaddes tecellisi ile,
fiil sfat ve isimler makamdr. Tpk rakilerin sabit bildii, tafsili
ilmin ls kabul ettii, filozoflarn en stn, Hac Nasuriddinin 1
(Allah yzn en klsn) hakknda burhan ikame ettii fiil ilim gibi.
Hac Nasuriddin de tafsili ilmin lsnn fiil ilim olduu hususunda
rakilere tabi olmutur.2 Geri bu konu aratrmalara aykrdr. Aksine
tafsili ilim zat mertebesinde sabittir. Zat ilmin tafsil ve kefi ise, fiil
ilimden daha stn ve daha oktur. Nitekim bu konu kendi yerinde
apak delillerle ispat edilmitir. Ama vcud dzeninin, Hakkn tafsili
ve fiil ilm olduu konusu sabittir ve burhan snneti ile irfan
merebinde bir gerektir. Geri irfani daha tatl bir zevk, daha stn bir
meslekte bundan ayr bir yolda vardr: an yolu dier yollardan
ayrdr.3 zetle rahmaniyye ve rahimiye rahmeti iin iki mertebe
ve iki tecelli vardr. Birisi feyz-i akdes tecellisiyle Hz. Vahidiyette, zat
tecelligahnda; dieri ise feyz-i mukaddes tecellisi ile varlksal
zdekler tecelligahnda. Zahir olduu zere mbarek surede eer
rahman ve rahim zatiye sfatlarndan ise bismillahirrahmanirrahim
ayet-i erifesindeki bu iki sfat, isme tabi tutmak mmkndr. Bu
durumda da fiil sfattan saylr. Dolaysyla asla tekrar szkonusu
deildir ve de tekid veya mbalaa olduu sylenemez. Bu ihtimal
zere ilm Allah nezdindedir- ayet-i erifenin anlam yle
olmaktadr: Rahmaniyye ve rahimiyye meiyeti ile hamd, rahmani ve
rahimi zata mahsustur. Meiyyet makam; zat- mukaddesin cilvesi
1
50
***
Allah-u Teala yle buyurmutur: Maliki yevmiddin (din
gnnn sahibi). Kurrlardan ou melik eklinde kraat etmilerdir
ve iki kraattan her biri iin de, bir takm edebi tercihler
zikretmilerdir. Hatta baz byk alimler (Allahn rahmeti zerlerine
olsun) melik diye kraat edilmesinin, malik diye kraat
edilmesinden daha tercihli olduu hususunda bir de kitap
yazmlardr.1 Her iki tarafn da dedii szlerden itminana ermek
mmkn deildir. Yazarn grne gre ise malik diye kraat
edilmesi daha tercihli ve hatta daha belirgindir. Zira bu mbarek sure
ile mbarek Tevhid suresi, dier Kuran sureleri gibi deildir. Bu iki
sureyi insanlar farz ve nafile namazlarda okuduklar iin, her asr
milyonlarca mslmandan iitmiler ve onlar da nceki milyonlarca
mslmandan bunu ayn ekilde iitmilerdir. Hakeza bu iki sure-i
erifeyi okuduklar ekilde, her hangi bir harf azaltp eksiltmeden,
hidayet imamlarndan (a.s) ve Peygamberden (s.a.a) de
nakletmilerdir. Her ne kadar kurrlarn ou melik diye okumusa
da ve alimlerden bir ou melik kraatn tercih etmilerse de, bu
husus zaruri, sabit, kesin ve mtevatir bir emre zarar vermemektedir ve
hi kimse onlara uymamtr. Alimler de kurralardan her birine uymay
caiz grmlerse de, szne itina edilmeyecek az bir grup dnda hi
kimse, bu zaruret karsnda namazlarnda melik eklinde de kraat
etmemilerdir. Ve eer melik diye kraat eden olmusa da ihtiyat
babndan kraat etmiler ve malik diye de okumulardr. Nitekim
nakli ilimlerdeki allame eyhimiz Hac eyh Abdlkerim Yezdi2
(kuddise srruhu) ada olan alimlerinden birinin istei zerine
1
Kayna bulunamamtr.
51
Ayetullahil Uzma Hac eyh Abdulkerim Hairi Yezdi (1876-1936) iann taklit
mercisi ve byk fakihlerinden biriydi. Hairi ilk retiminden sonra Necef ve
Samerraya gitti. Orada Mirza Bozorg-i irazi, Mirza Muhammed Taki irazi, Ahund
Horasani, Seyyid Kazm Yezdi ve Seyyid Muhammed sfahani Fiarekiden ders
okudu. 1914 ylnda Erak ehrine geri dnd. 1922 ylnda da Kuma geldi. Byk
ahsiyetlerin srar ile orada ikamet buyurdu ve Kum ilm havzasn tesis etti. Onun
ilm havzasnda mam Humeyni (r.a) gibi ahsiyetler yetiti. Usul ilminde Durrul
Fevaid, Fkhta es-Selat, en-Nikah, er-Rza ve el-Mevaris gibi kitaplar yazmtr.
1
Vesailu ia, c.4, s.821, Kitabus Salat, Ebvab-ul Kraat fis Salat, 74. Bab, 1-3.
hadisler
52
Felsefi Aratrma
Bil ki Hak Tealann malikiyeti, kullarn malik olduklar eylere
malikiyeti gibi deildir. Sultanlarn kendi memleketine malikiyeti
trnden bir malikiyet de deildir. Zira bu malikiyetler, itibari
izafelerdir. Hakkn yaratklarna izafesi ise, bu trden deildir. Geri
fkh alimleri nezdinde bu tr bir malikiyet Hak Teala iin de boyuna
(enine deil) sabittir. Ayrca burada zikredilen grle de
elimemektedir. nsann organlarna malikiyeti trnden bir malikiyet
tr de deildir. Hakeza insann zahiri ve batn kuvvelerine malikiyeti
gibi bir malikiyet de deildir. Bu malikiyet de nceden zikredilen dier
malikiyetlerden daha ok, Hak Tealann malikiyetine yakndr.
Hakeza nefsin, kendi ilerinden olan zat fiillerine malikiyeti de, bu
trden bir malikiyet deildir. Tpk genileyip daralmas bir yere kadar
nefsin iradesi altnda olan zihni suretlerin icad da, bu tr bir malikiyet
deildir. Hakeza akli alemlerin, kendi altlarndaki alemlere ynelik
malikiyeti de bu tr bir malikiyet deildir. Geri bu alemdekilerin
tasarrufu, yok etme ve icad etme eklindedir. Zira alnlarna fakirlik
nedeni yazlm olan btn imkani tahakkuk alemi, bir mahiyet
snrnda da olsa, bir snrla snrlandrlm ve bir lyle belirtilmitir.
Bir snrla snrlandrlm olan her eyin, kendi fiiliyle snrll
lsnce bir faslas vardr; kayyum ve hakkan bir ihataya sahip
deildir. O halde btn eya zat mertebesi hasebiyle, kendi tepkileriyle
farkl ve mtekabildir. Bu yzden de zat ve kayyum bir ihataya sahip
deillerdir. Ama irak izafe ve kayyum ihata ile olan Allah-u
Tealann malikiyeti; hakiki, gerek ve zat bir malikiyettir. Bu
malikiyette, sfat ve zat hususunda varlklardan hibirisiyle bir
aykrlk iinde deildir. Zat- Mukaddesin malikiyeti, btn alemlere
oranla eittir. Varlklardan hi birisi hususunda farkllk arzetmemekte
veya dier alemlere oranla gayb ve soyut alemlere daha kapsayc ve
yakn bir konumda bulunmamaktadr (btn alemlere kar eit bir
konumdadr). Aksi taktirde bir snrllk ve aykrlk iinde bulunur,
ihtiya ve imkan sfatlarna sahip olmu olur. Allah ise bundan ok
daha ycedir. Belki de Allah-u Tealann u sz de buna iaret
53
Vaka/85
Kaf/16
3
Nur/35
4
Zuhruf/84
5
Bakara/107
6
lmul Yakin, c. 1, s. 54
7
Usul-i Kafi, c. 1, s. 125, Kitabut Tevhid, Babul Hareketi vel ntikal, 3. hadis
8
a.g.e. 4. hadis
2
54
tabirle her nzulde, bir tecelli vardr ve her tecelli ve takayyud ise bir
hicabdr. nsan btn tecellilerin ve kaytlarn toplusu olduu hasebiyle
de, yedi gk ve yedi kat yer olarak tevil edilen yedi zulman ve yedi
nuran hicab ile rtldr. nsann esfelessafiline d ise, belki de
btn hicap eitleriyle rtnmesini ifade etmektedir. Tecelliler
ufkunda vcud gneinin ve salt nurun rtnmesi leyl veya leyletul
kadr olarak ifade edilebilir. nsan bu rtlerde rtl kald mddete
de, ezel cemalini mahededen ve ilk nuru grmekten mahrum kalr.
Suudi (ykseli ifade eden) seyirde ise btn varlklar tabiat aleminin
en dk makamndan, tabii hareketlerle -ki onlarn zat yaratlna,
feyz-i akdesin ilm taktiri hasebiyle ilahi ftratn cazibe nuru, emanet
olarak braklmtr- asli vatanlarna ve gerek miatlarna dndkleri
iin- nitekim ayet-i erifelerde bu anlama bir ok yerde iaret
edilmitir- yeniden nuran ve zulman hicaplardan kurtulmu olurlar.
Hak Tealann kahiriyyet ve malikiyeti tecelli eder. Hak Teala vahdet
ve kahhariyet ile tecelli buyurur. Burada son ilke dner ve zahir batn
ile birleir. Zuhur hkm der ve batn hkmeti tecelli eder. Mutlak
Malikten u hitap gelir Zat- Mukaddesten baka bir muhatap da
yoktur: Bugn mlk kimindir? O gn cevap verecek bir kimse
olmad iin de bizzat Allah yle buyurmutur: Vahid ve kahhar
olan Allahndr. 1
Hakiki gneinin tecelliler ufku rtsnden kt gn olan bu
mutlak gn, bir anlamda ceza gndr. Zira varlklardan her birisi
kendisiyle uyumlu bir ismin glgesinde Hakta fanidir. Sura
frlnce o isimden zuhur eder ve o ismin tabileri ile birlikte olurlar:
Bir grubu cennette, bir grubu ise atete.2 Kamil insan bu dnyada
Allaha doru seyr-u slk ve Allaha doru hicret hasebiyle, bu
rtlerden kar; kyametin hkmleri, saat ve yevmuddin (ceza gn)
kendisi iin zahir ve sabittir. O halde Hak Teala, malikiyeti ile bu
namazsal mirata onun kalbine zuhur eder. Dili kalbinin tercman
1
2
Gafir/16
ura/7
55
56
olan rahman ismi ise; ruhlarn ina edicisi, surun frcs, ruhlarn
ve suretlerin harekete geiricisi olan srafilin batndr. Nitekim
vcudun genilemesi de rahman ismiyledir. Mbarek ve erif olan
rahim ismi de, varlklar eitmek ve kemale erdirmekle grevli olan
Cebrailin batndr. erif olan malik ismi ise ruhlar ve suretleri
almak ve zahiri batna evirmekle grevli olan Azrailin batndr. O
halde bu sure-i mbareke, maliki yevmiddin ayetine kadar,
rahmaniyet ve tahakkuk arn kapsamaktadr ve onun tayclarna
iaret etmektedir. O halde btn varlk alemi ve Kurann tercman
olduu gayb ve uhud tecellileri, mezkur surede, buraya kadar
zikredilmitir. Bu anlam toplu bir ekilde ism-i azam olan bismillahta
da mevcuttur. Hakeza sebebiyet makam olan ba harfinde ve hakeza
nedensellik srr olan noktada da mevcuttur. Ali (a.s), velayet ve
nedenselliin srrdr. O halde ba harfinin altndaki nokta da Alidir
(a.s).1 Yani ba harfinin altndaki nokta velayet srrnn tercmandr.
Dikkatle dnlsn! Dnlmesinin srr ise, hadiste varolan bir
husus sebebiyledir. phesiz Allah bilendir.
rfani Tenbih
Rab kelimesinin takdimi, rahman ve rahim kelimelerinin
sonradan zikredilii ve malikin tehiri, belki de tmel bir fenaya veya
malikul mlukun nezdinde huzur makamna kadar insann dnyevi
ve mlki neetten seyr-u slk niteliine iarettir. O halde slik kimse
seyrin temelinde olduu mddete rabbul aleminin tedrici terbiyesi
altndadr. Zira kendisi de alemlerden bir paradr ve slku da zaman
ve tedricin tasarrufu altndadr. Slk admyla tabiat aleminden kt
zaman da, sadece aleme ait olmayan ki sivaiyet (gayriyet) boyutu
onda daha galip haldedir- kuatc isimler mertebesi kalbinde tecelli
eder. erif bir isim olan rahman kuatc isimler arasnda daha zgn
olduu hasebiyle zikredilmitir. Rahman, rahmetin zuhuru ve mutlak
genilik mertebesi olduu iin de batnlar ufkuna daha yakn olan
rahimden nce zikredilmitir. O halde irfani slkta ilk nce zahiri
1
57
Zmer/68
el-Easiyyat, s. 212, Bab-u ma Yucibus-Sabr, Biharul Envar, c. 2, s. 39,
Kitabul lm, 72. hadis, Mfidin Mecalisinden
2
58
***
Allah-u Teala yle buyurmutur: iyyake nabudu ve iyya
kenestein (sadece sana ibadet eder ve sadece senden yardm dileriz).
Ey aziz! Bil ki slik kul marifet yolunda btn vgleri Hakkn zat-
mukaddesine has bildii, vcudun genileyi ve daraln Allahtan
kabul ettii, bata ve sonda, balangta ve sonuta btn ilerin
Allahn malikiyet elinde olduunu itiraf ettii ve kalbinde efal ve zat
tevhidinin tecelli ettii durumda, ibadet ve yardm dilemeyi Hakka
zgn klm olur ve btn varlk aleminin isteyerek veya istemeyerek
Zat- Mukaddesin karsnda huzur gsterdiini kabul eder, tahakkuk
diyarnda yardm dilemeyi kendisine isnat edebilecei birini gremez.
Zahir ehlinin ibadetin zgnl gerek, yardm dilemenin
zgnl ise gerek deildir diye sylemeleri, zahir ehlinin
slubunca sylenmi bir szdr. Zira onlara gre Haktan gayrisinden
de yardm dilenebilir ve Kuran- erifte yle buyurulmutur: yilik
ve takva zere yardmlan2 ve hakeza yle buyurulmutur: Sabr
ve namazdan yardm dileyiniz 3 hakeza kesin bir ekilde bilindii
gibi Nebi-i Ekremin, hidayet imamlarnn, ashaplarnn ve
Mslmanlarn sireti de bir ok mbah ilerde Hakktan gayrisinden
yardm dilediklerini gstermektedir. Tpk hayvandan, hizmetiden,
1
brahim/5
Maide, 2
3
Bakara/45
2
59
Nitekim Ebu Abdillah (a. s) yle buyurmutur: phesiz irk karncann ayak
izinden daha gizlidir. Ve hakeza yle buyurmutur: Hacetini ve benzeri eyleri
hatrlamak iin yzk takmak da bundandr. Meanil Ahbar, s. 379; Bab-u
Nevadirul Meani, 1. hadis, Biharul Envar, c. 69, s. 96
2
Peygamberin (s.a.a) secdede ettii bir duadr, Furu-i Kafi, c. 3, s. 324,
Misbahu eriat, 5. bab ve Avalil Leali, c. 1, s. 389, 21. hadis
60
61
62
sra/44
63
64
65
66
Bir rivayete gre bu cmle mam Sadkn (a. s) olu smailin kefenine yazd
bir cmledir. Mehur olduu zere rivayetlerin zahirine bal kalan Ahbariler de bu
cmleyi llerinin kefenlerine yazmlardr. (Vesailu ia, Kitabut Teharet,
Ebvabut Tekvin, 29. blm, 2. hadis
67
68
Kayna bulunmamtr.
***
Allah-u Teala yle buyurmutur: Bizleri doru yola hidayet et.
Ey aziz! unu bil ki Hamd suresinde marifet ve riyazet erbabnn
slk keyfiyetine iaret edilmitir ve iyyake nabud (sadece sana
ibadet ederiz) hakikatine kadar slkun btn keyfiyetinin, halktan
Hakka olduu belirtilmitir. Dolaysyla slik olan kimse efali
tecellilerden, sfati tecellilere, oradan da zat tecellilere terakki eder,
nuran ve zulman hicaplardan kar ve huzur ve mahade makamna
ularsa, tam bir fena ve tmel bir yok olu mertebesi hasl olur. lallah
seyri bitince de ubudiyet ufkunun batmna ve maliki yevmiddindeki
malikiyet saltanatnn douuna yaknlar. Bu seyr-u slkun sonunda
da istikrar ve yerleme haleti ortaya kar. Slik olan kimse kendine
gelir ve sahv (kendine gelme) makam hasl olur. Burada Hakka
tevecch halka tevecche tabidir. Baka bir ifadeyle Allaha doru
slk halinde halk ile ilgili hicaplarda, Hakk grr, ama maliki
yevmiddinde hasl olan tmel fena mertebesinden dnten sonra,
Hakkn nurunda, halk mahade eder. Bu yzden de iyya ve kaf
zamirlerini takdim edip iyya kenabudu diyerek kendi zatna ve
ibadetine hitap eder. nk bu haletin sabit olmamas da mmkndr
ve bu makamda srmeye dlebilir. Dolaysyla kendisinin sebat ve
lzumunu ihdina szyle Hak Tealadan talep eder. Nitekim
ihdina cmlesi elzimna bizimle ol, bizi kendi halimize brakma
diye tefsir edilmitir.
Bilmek gerekir ki zikredilen bu makam ve beyan edilen bu tefsir,
marifet ehlinden kemal sahipleri iindir. Onlarn birinci makam ise
Allaha seyrin dn makamnda, Hak Teala onlarla halk arasna hicap
olur. Onlarn kemal makam byk berzah haletidir. Orada ne halk
Hakka hicap olur biz rtller gibi ve ne de Hak halka rt olur.
Tpk itiyak sahibi vuslata erenler ve cezbeye kaplan fenaya ermi
69
kimseler gibi. O halde onlarn srat- mustakimi Hakkn srat olan iki
neet arasndaki orta berzah haletidir. Dolaysyla ellezine enamte
aleyhim cmlesinden maksat, Hak Tealann Hz. lmiyede feyz-i
akdes tecellisiyle kabiliyetlerini taktir ettii ve tmel fena makamndan
sonra kendilerini, kendi memleketlerine dndrd kimselerdir. Bu
tefsir esasnca gazaba uram kimseler, vuslata ermeden nceki rt
ehli kimselerdir. Sapmlar ise Hakta fenaya erenlerdir.
Kemal sahibi olmayan kimseler, eer slka daha girmemilerse, bu
iler onlar hakknda geerli deildir. Onlarn srat, eriatn zahiri
sratdr. Bu yzden de srat- mustakim din, slam ve benzeri eyler
diye tefsir edilmitir. Ama eer slk ehli kimseler iseler, hidayetten
maksat yol gstericilik ve srat- mustakimden maksat ise Allaha
vuslat yolunun en yakndr ve o Allah Resulnn (s.a.a) ve Ehl-i
Beytinin yoludur. Nitekim Allah Resul (s.a.a), hidayet imamlar ve
Mminlerin Emiri Ali (a.s) diye tefsir edilmitir. Rivayette de yer
aldna gre Resulullah dz bir izgi izdi ve etrafna da eitli eri
izgiler izerek, Bu ortadaki dz yol bendendir1 diye buyurdu.
Allah-u Teala'nn: Sizleri orta bir mmet kldk 2 szndeki orta
mmetten maksat da, mutlak ifadeyle mutlak ekilde ortada olu
anlamn iermektedir. Bunlardan biri de ruhi kemaller ve marifetlerin
orta oluudur ve bu da byk berzahiyet makam ve byk orta
olutur. Bu yzden bu makam da, Allahn kemal sahibi velilerine
mahsustur. Nitekim rivayetlerde de yer aldna gre bu ayetten
maksat, hidayet imamlardr (a.s). mam Bakr (a.s), Yezid bin
Muaviye-i lci'ye yle buyurmutur: Vasat mmet biziz, Allahn
halk zerindeki ahitleri biziz.3 Baka bir rivayette ise yle
buyurmutur: Ar giden bize dner ve geride kalan bize katlr. 4 Bu
hadiste de zikredilen eylere bir iaret vardr.
1
70
Esrarul Hikem, s. 20
Hud/56
3
Bu hadis Peygambere mensuptur. Camiul Esrar ve Menbeul Envar, Seyyid
Haydar Amuli, s. 8, 95, 121 ve erh-i Lahici ber Golen-i Raz s. 153, Nekdun
Nusus, s. 185, Minhacut Talibin, s. 221, Usulul Aere, s. 31
2
71
Tin/5
Nahl/93 ve Fatr/8
3
et-Tevhid, s. 383; Babul Kaza vel-Kadr, 32. hadis. Mminlerin Emiri, kader
Hakknda yle buyurmutur: Bil ki kader Allahn srlarndan bir sr ve Allahn
2
72
73
Erbein (Krk Hadis erhi) adl kitap, mamn deerli eserlerinden biridir. mam
Humeyni bu kitab H. 1358 ylnda Farsa olarak yazmtr. mam bu kitapta
Peygamber ve masum Ehl-i Beytinden (a.s) naklettii krk hadisi erhetmitir. Bu
hadisler, ahlaki, itikadi ve irfani konular iermektedir. Bu deerli eser de, mam
Humeyninin (r.a) Eserlerini Yaymlama ve Dzenleme kurumu tarafndan
baslmtr.
74
75
76
eyh Behauddin Muhammed Hseyin Amili, eyh Behai diye muhur olup
kendi dneminin byk statlarndan biri saylmtr. eyh Behai, Isfahann eyhul
slam saylyordu. Molla Sadra, Allame Meclisi gibi byk alimler onun sekin
rencileri idi. Cami-i Abbasi ve Havai ber Kaide-i ehid der Fkh, Usturlab ve
Terih-il Eflak der Heyet, Meriku emseyn, Hablul Metin, Erbein, el-Fevaidus
Samediye ve Esrarul Belaa gibi kitaplarn sahibidir
2
brahim/34 ve Nahl/18
3
eyh Behainin buradaki ifadesi zikredildii gibidir ve zahiren istinsah eden
kimse hata etmitir. Belki de maksat, Hak Tealann, tvbe gemii olmakszn bizleri
balamasdr.
77
78
Risale-i Urvetil-Vuska, s. 38
79
80
81
Mecmeul-Beyan, c. 1, s. 17
a.g.e
3
Tefsir-i Ayyai, c. 1, s. 20 ve 10. hadis ve Biharul-Envar, c. 89, s. 237, 34. hadis
4
Hicr/87
5
Neml/29, 30
2
82
Uyun-u Ahbar-i Riza, c. 1, s. 301, Fima Cae anil man Ali b. Musa min
Ahbaril Mutafarrika, 60. hadis, Biharul Envar, c. 89, s, 227, 5. hadis
1
Tefsir-u Nuris Sakalayn, c. 1, s. 4, Hamd suresinin tefsiri, 8. hadis
2
Biharul Envar, c. 89, s. 259 ve Mecmeul Beyan, c. 1, s. 17
3
a.g.e
4
Mecmeul Beyan, c. 1, s. 17
5
Tefsirul Kebir, c. 1, s. 178
6
Mustedrekul Vesail, Kitabus Selat, Ebvabul Keraet, 44. blm, 3. hadis
7
Mecmeul Beyan, c. 1, s. 18
83
nc Blm
Hamd Suresi le lgili Tefsir Dersleri
Birinci Ders
Talanm eytandan Allaha snrm
Rahman ve Rahim olan Allahn adyla...
Hamd alemlerin Rabbi olan Allaha mahsustur
Birka kez benden, Kuran- Kerimin kimi ayet-i celileleriyle ilgili
birtakm konular anlatmam istenmiti. Gerekte Kuran tefsir etmek,
bizim gibilerin stesinden gelebilecei bir i deildir. slam tarihi
boyunca ii-Snni byk alimler, bu konuda pek ok kitap
yazmlardr. Yapm olduklar bu almalar takdire ayandr. Ne var
ki bunlarn her biri, sahip olduklar ilim ve uzmanlk sayesinde Kuran
perdelerinden sadece bir perdeyi tefsir edebilmilerdir. Bunu bile
kamil bir ekilde yaptklar malum deildir.
rnein u birka yzyl boyunca, baz arifler kp bir takm
tefsirler yazmlardr. Muhyiddin-i Arabi1 baz kitaplarnda,
Abdrrezzk Kn2 Tevilatta, Molla Sultan Ali3 tefsir alannda
eserler kalem almlardr.
Maarif yolunu izleyen bu kimseler sahip olduklar ilim dalarna
gre iyi eserler yazmlardr. Bununla birlikte Kuran yalnzca onlarn
yazdklarndan ibaret deildir. Bu yazlanlar, hakeza Tantvi 4 ve
benzerleri, ayn ekilde Seyyid Kutub5, baka bir yntemle -aslnda
1
87
88
89
90
91
92
Hibir ey yoktur ki, Allah hamd ile tesbih etmesin. Ama siz
onlarn tebihini anlayamazsnz. 1
Kimileri, eksik bir varln da idrakinin olmasnn mmkn
olduunu bilmediklerinden, bu varlklarn tesbihini, yaratltan gelen
(tekvini) bir tesbih olarak yorumlamlardr.2 Oysa ki, ayet tekvini,
tesbih dnda bir eyden sz etmektedir. Tekvini tesbihin ne olduunu,
yani bunlarn nedeni olan birer varlk olduunu hepimiz bilmekteyiz.
Hayr hakikat bu deildir, bu varlklarn tesbihi vardr ve bu tesbih,
tekvini bir tesbih deildir.
Baz rivayetlerde, kimi varlklarn nasl tesbih ettikleri de
zikredilmitir.3 Resulullahn (s.a.a) elindeki ta parasnn tesbih
ediini orada hazr bulunanlar da duydular.4 Bu tesbih, sizin ve benim
kulamn duymad, yabanc olduu bir tesbihtir. Bu bir konuma,
bir sz, bir kelimedir. Bizim szlerimize ve konumalarmza
benzememektedir. Ama iin iinde bir idrak sz konusudur. Elbette bu
idrak kendi varlklarnn kapasitesi miktarncadr.
Hatta yce mertebelerde kendilerini btn idraklerin kayna olarak
dndkleri iin, baka varlklarn bu idrak ve mertebeye sahip
olmadn sylemektedirler. Elbette o mertebeye sahip deillerdir.
Biz de baz eyleri idrak edemediimiz iin, bu varlklarn sahip
olduu hakikatleri de idrak edemiyoruz. nk rtlyz ve bu
yzden bilgi sahibi deiliz. Bilmediimiz iin de iin iinde bir eyin
olmadn hayal ediyoruz.
nsan pek ok eyin var olmadn hayal etmektedir, oysa vardr.
Siz ve ben, bylesi eylere yabancyz. imdilerde kimi eylerin yeni
yeni kefedildiini, bilindiini sylyorlar. rnein, eskilerin cansz
sayd bitkilerde, bir takm alclar vastasyla scak su iinde bulunan
kklerinden imdi birtakm seslerin alglandn sylyorlar. Bu doru
mudur, deil midir bilmiyorum. Fakat btn alem seslerle, yanklarla
1
sra/44
Keaf tefsiri, c.2, s.451, sra/44. ayetin tefsirinde; Tefsir-i Kebir-i Fahr-i Razi,
c.20, s.219, szkonusu ayetin tefsirinde
3
Biharul Envar, c.61, s.27, Kitabus Sema vel Alem, bab-u Umum-i Ahvalil
Heyevan ve Esnafiha, 8. hadis
4
Hz. Ali (a.s) uzun bir hadisinde yle buyurmutur: Nbuvvet delili kemale ersin
diye Hz. Resuln elinde dokuz akl ta ruhsuz olduklar halde sesleri iitilecek
ekilde tesbih etti. (sbatul Hudat, c.2, s.45)
2
93
94
Nur/35
Arapada men kelimesi akl sahipleri, ma kelimesi ise btn eyler iin
kullanlmaktadr. Ayette de ma edat yer ald iin sadece akl sahiplerinin deil,
btn varlklarn tesbih ettii ifade edilmitir.
95
96
Enfal/17
Fetih/10
97
98
Biharul Envar, c.2, s.32, Kitabul lm, 9. bab, 22. hadis, Allah Resulnden
naklen ve Gurerul Hikem, c.5, s.194, 7946. hadis Hz. Aliden naklen
99
100
101
kinci Oturum
Talanm eytandan Allaha snrm
Rahman ve Rahim olan Allahn adyla...
Hamd alemlerin Rabbi olan Allaha mahsustur
Bu Bismillahn yani car1 ve mecrur2un, neye ait olduundan sz
ediyorduk. htimal olarak arz ettik ve dedik ki, her surenin banda
bulunan besmelenin, o surenin kendisine, surede bulunan uygun bir
kelimeye bal olmas mmkndr. rnein Hamd suresinde
Bismillahirrahmanirrahim, el-hamdu lillahi eklindedir. Yani bu
hamd Allah ismiyle vaki olmaktadr.
Her suredeki besmelenin anlamnn, baka surelerdeki
besmelelerden ayr olmas ihtimali de vardr. Her surede o suredeki
uyumlu bir eye ait olan bismillah baka bir suredeki besmele ile
farkl bir anlam iermektedir. rnein Hamd sresindeki besmele,
hamd kelimesine bal olduuna gre hamdn kendisiyle
gerekletii o ismin ne olduuna baklmaldr.
Hakk iin zuhur eden ve hamdn kendisiyle vaki olduu isim,
nasl bir isimdir?
Veya hlas suresinde Allah-u ahad ve huvallah-u ahad szne
uygun olan isim, hangi isimdir? Fkhta da yle bir mesele sz
konusudur ki eer belirli bir sure okumak iin bir besmele sylenir,
ama ardndan baka bir sure okunursa bu yeterli deildir. Bu durumda
besmele yeniden sylenmelidir. Bu da, bu suredeki bismillah ile
teki suredeki bismillah arasnda bir fark olduu gr ile uyum
iindedir. Eer besmeleler her surede ayn anlama gelecek olsayd, bu
suredeki besmeleyle dier suredeki besmelenin fark olmazd. Nitekim
kimileri, Hamd suresi dndaki surelerde, besmele surenin bir
paras deildir ve teberrk olsun diye okunmaktadr demilerdir ki,
bu doru deildir.3
1
102
103
var eden) kaynakta ylesine fanidir ki, kendi bana hibir bamszl
yoktur ki Bu odur denilebilsin. Zuhur Onda fanidir. Bu yzden
Allah, gklerin ve yerin nurudur denilmitir.
El-Hamd kelimesindeki elif ve lm istirak1 olur ve bismillah
hamda bal kabul edilirse bu durunda her hamd edicinin hamd
gerekletiinde, ancak ismullah ile tahakkuk eder. smullah da hamd
edenin kendisidir. Yani bir itibara gre, ven ve vlen, hamd eden ve
kendisine hamd edilen birdir. Zuhur ve mazhar ayndr.
Sen kendini vdn gibisinSenden sana snrm
Hamd eden, hamdn ettii varlkta fani olduu iin, kendini
vmektedir; bakas iin hamd sz konusu deildir ki Onu
vyorum diyebilsin. Onda fani (yok olucu) olduu iin kendisini
vmektedir.
Dier bir ihtimale gre de elif-lm bireysel ounluu ifade eden
istirak iin deildir. Aslnda hamdn btn hususiyetlerinden arnm
soyut tabiatn kendisi, hibir taayyn olmayan bir hamd kastedilmi
olsun.
Burada bismillahirrahmanirrahim ve elhamdulillah belirsiz ve
mutlak hamd demektir. Bu ihtimale gre, bizim hamdlarmz dierinin
aksine olmakta, hamdlarnz Onun iin olmamaktadr. Onun iin
gereklemeyen (yani bizim tarafmzdan olmayan) hamd ise,
kendisinin, kendisine ettii hamddr. Kendisinden bakasnn hamd,
snrl hamddr. Allah ise snrszdr. Snrl hamd, snrsz varlk iin
vaki olamaz.
Orada hamd, Allahtan bakas iin olamaz denilmiti. rnein,
siz gzel yazy vp sena ettiinizi sanmaktasnz. Oysa sena edilen
ey yaz deil, Allahtr. Nuru tarif ettiinizi sanyorsunuz, alemi
vdnz sanyorsunuz. Oysa bu alemin deil, ancak Allahn
vgsdr. Yani yaplan her hamd, her hamd edenin hamd, eninde
sonunda ancak Allaha varr.
1
Cins anlamn ifade eden elif lam ile birlikte olan isim salt mahiytet ve hakikati
ifade etmektedir. Elhamdu lillah ayetindeki el-hamd kelimesi gibi, bir gre gre
burada hamdn hakikat ve tabiatna iaret edilmektedir. Bazen bireyleri arasnda
tahakkuk ettii iin mahiyeit ifade etmektedir. Elbette btn bireyler arasnda;
bazlar arasnda deil. rnein innel insane lefi husr burada insan mahiyetin veya
baz insan bireyleririnin hsranda olduu deil; btn insanlarn hsranda olmasdr.
stiraktan maksat da bu tr bir kapsamllktr.
104
bn-i Fennari mutlak vcud hakknda yle diyor: Her trl kesret, terkip, sfat,
isim, hkm ve nisbetten arnm olan salt vcuttur. Bu vcud ne tikeldir ne de
tmel. Ne hastr ne de genel aksine btn kaytlardan hatta tlak kaydndan bile
arnmtr. Zira salt her eyden arnm halis anlamndadr. Bu vcud halis ve her
trl itibar ve kayttan beridir. Taayyn eden vcud ise kaytl vcuddur, bir haddi
vardr. Bu yzden bizden ortaya kan her hamd, snrl bir varlk olduumuzdan ve
de marifetimiz haktan ok hakkn mazharlar ile ilgili bulunduundan btn hamdler
taayyn etmi vcud iin tahakkuk etmektedir; mutlak vcud iin deil.
105
106
bir varla sahip olan dndnz her ey, Onun bir zuhurudur.
Onun bir alametidir.
Ama alamet manasna gelen ismin birtakm mertebeleri vardr.
Birisi, alametin btn anlamn tayan bir isimdir. Bundan daha
aada olan isimler de vardr ve en son varla dek btn varlklar
almettir, zuhurdur. Varlklar ismin zuhurudur. Ama mertebeleri vardr.
Bir rivayette Gzel isimler biziz denilmitir.
Zuhur makamndaki en yce isim, Peygamber-i Ekremdir (s.a.a) ve
pk imamlardr. Onlar seyir mertebesinde, eksikliklerden hareket etme
(ayrlma) mertebesine gelmi, oradan da btn tabiatlardan, her eyden
azade olduklar bir yere erimilerdir. Yani onlar bizim gibi deildir.
Bizler bir kuyudayz, onlar gibi deiliz.
Biz daha yola koyulmadk. Bu kuyudan kp, yola koyulan, hicret
eden insanlar vardr.Kim Allaha ve peygamberine hicret iin
evinden kar ve o kimseye lm gelirse, onun ecrini vermek
Allaha aittir1
Bu hicret -bir ihtimale gre- insann kendi varlndan Allaha
hicreti anlamnadr. Burada ev, insann nefsidir. Bu evden kp hicret
edenler olmutur. Bu karanlk evden, benlik evinden kp, lm
kendilerini buluncaya dek Allah yolunda hicret etmilerdir. Bu
aamada artk kendilerine ait hibir eyleri yoktur. Bu mutlak lmdr
ve bunlarn ecirlerini vermek de Allaha aittir. Yani artk cennet veya
dier nimetler sz konusu olmayp, yalnz Allah sz konusudur.
Benliinin karanlk evinden kp hareket eden, Allaha ve resulne -ki
bu da hakikatte Allahadr- hicret eden kimse, bu hicretten sonra, artk
her eyin Allahtan olduu, kendisinin hibir eye sahip olmad bir
mertebeye ular.
nsan bunu, bu hicretinde mahede ederse, ecri Allaha aittir.
Byle olan, yani kendilerinden Allaha hicret eden insanlar olmutur.
Bunlar sonunda, ecirlerinin Allaha ait olduu o son makama
erimilerdir. Daima hicret halindedirler. Bir grup da vardr ki hicret
etmilerdir, ama lmn gelip att bir makama erememilerdir.
Bunun yan sra, bir de bizim gibiler vardr. Yani bir hicret sz
konusu deildir. Bizler bu karanln iindeyiz. Dnyada, tabiatn
iinde, daha da tesi benliimizin kuyusunda hapis kalmz. Benlik
1
Nisa/100
107
108
109
elbette bakalarn hie sayar, o zaman da her eyi kendimiz iin ister
hale geliriz. Her ne olursa, insan kendi yararna olsun ister. Yararna
olan eyi kabul eder. Eer br ey kendi yararna olmazsa, doru bile
olsa kabul etmez. Bir ey kendi yararna olsa, derhal iman eder, ama
bunun tersi olursa, o kadar abuk inanmaz. Bunlar hep benlik
yzndendir. Bizim, sizin, ksacas insanln btn dertleri bu
yzdendir. Kavgalar hep bencillik yzndendir. Ben kendi tarafma
ekitirdiim, siz de kendi tarafnza ekitirdiiniz iin kavga
kmaktadr. Bu durum sz konusu olunca, yani nefsin ilahi boyutu
kalmaynca, insann ibadeti kendi nefsine olmaktadr. Ne zaman
kurtulacaz bundan?
Bu insann kendisi iin yapt bir mabet, bir tapnaktr. Ne zaman
kabilir buradan? nsan, gayb bir elin gelip kendisini buradan
karmasn istemektedir. Zaten btn nebiler bunun iin gelmi,
bunun iin gnderilmilerdir.
Gnderilmi olan btn nebiler, indirilmi btn semavi kitaplar,
insan bu puthaneden kurtarmak, bu putu krmalarna ve Allaha ibadet
etmelerine klavuzluk etmek iindir. Btn nebiler eytani olan bu
lemi, ilahi bir lem yapmak iin gelmilerdir. u anda ise eytann
idare ettii bir lemdir bu. Bizlere, nefsimize, eytan hkmetmektedir.
eytana uymaktayz. Heva ve hevesimiz eytann cilvelerindendir.
Dolaysyla da yaptmz her yanl amel, eytani bir ameldir.
Yaptmz her eyde, madem ki arada nefs-i emmare var, madem ki
eytan var, eytana uymaktayz. Bize, nefsimize eytan hakimdir.
eytan bizi istil etmi durumda. Ancak Allaha hicret eder, nebilerin
eitimi ve retisiyle, evliyann eitimiyle bu evden hicret eder ve srt
evirirsek, benliin bu kuyusundan dier tarafa, yani esenlie
kabiliriz. Bunu dnyada baaran insan, yle bir yere ular ki, sizin
ve bizim hayalimiz bile oraya ulaamaz. nsan o aamada fani olur.
Kemale ermek isteyen kimse, bu yola hicret etmelidir. Benliinden
kp kurtulmak isteyen insan, nefsiyle mcadele ederek bu hicreti
gerekletirmelidir. zerinizde byk cihat kald!1
1
110
111
112
2
3
Nahl/96
Nehcul Belaa 45. mektup
113
114
nc Oturum
Kovulmu eytandan Allaha snrm
Rahman ve Rahim olan Allahn adyla...
Hamd alemlerin Rabbi olan Allaha mahsustur
Biz bismillahn neye taalluk ettii hakknda sohbet etmitik. Var
olan bir ka ihtimali beyan ettik. Bu meselelerin esas, insann Hakk ve
halk arasnda nasl bir ba olduunu bilinmesidir. Bizler genellikle
papaan gibi, veya bir delile dayanarak -bundan ycesi baka
kimselere aittir- varlklarn Hakk ile balantsndan sz ediyoruz. Ama
bu ba, bir varln baka bir varlkla olan ba gibi deildir. rnein
babann evladyla ve evladn babasyla olan ba gibi deildir. Bu
bamsz bir varln dier bir bamsz varlkla var olan badr.
Gnele arasndaki bada - ki daha ileri bir ba da olsa-, bile yine
ayrlk ve farkllk vardr. Bir varln dier bir varlkla olan badr
bu. Soyut bir dzeydedir. Ama bununla beraber grme ve duyma
duyusunun, nefisle olan banda bile bir tr farkllk ve kesret sz
konusudur.
Fakat varlklarn, varlk mebdei ile arasndaki ba, sunduum bu
balarn hibirisiyle kyaslanamaz. Kitap ve snnette geen kimi
tabirler de bu ba ifade etmektedir. Rabbi daa tecelli etti ayetinde
tecelli olarak tabir edilmektedir.
Semt duasnda Daa tecelli edince onu yerle bir eden vechinin
nuruna andolsun ki... Diye buyurulmutur.
Allah bir baka yerde yle buyurmaktadr: Allah, lecekleri
zaman canlarn alr1 Oysa lm melei can almaktadr. nsan
birisini ldrd zaman da O ldrd denilmektedir.
Attn zaman sen atmadn, ama Allah att. 2 Bir tecelli, bir
nurdur bu. Bizler bu anlam, delillerle, veya papaanvari bir ekilde
olsa renirsek, bu ayet-i celiledeki baz meseleler de aydnlanm
olur.
Verdiimiz birinci ihtimale gre hamd, hamdlarn btndr. ok
olan ey ve isim burada kesret olarak mlhaza edilmektedir. Buradaki
ihtimale gre gerekleen her hamd, Allahtan bakas iin vaki
olmamaktadr. nk hamd tecellilere vaki olmaktadr; tecelli ise
1
2
Zmer/42
Enfal/17
115
116
Zuhuri tecelli iki ksmdr: Genel ve zel. Genel tecelli rahmani tecelli olarak
adlandrlmaktadr ve de btn varlklara verilen varlk ifazesinden ibarettir ki bu
tecellide btn varlklar eit bir konumdadr. zel tecelli ise rahimi tecelli olarak
adlandrlmakta olup varlklara verilen vcut kemallerinin ve mminlere ve
sddklara verilen manevi kemallerin ifazesinden ibarettir. mam Humeyni erh-i
Dua-i Seherde yle buyurmaktadr: Rahmaniyet rahmeti vcudun genileme
makamdr. Rahimiyet rahmeti ise vcut kemalinin genileme makamdr. Vcut
rahmaniyet rahmeti ile zuhur etmekte ve her vcut rahimiyet rahmeti ile manevi
kemale ve batn hidayete ermektedir.
Ayn ekilde rahman ve rahim, zat ve fiilidir. Kayser erh-i Fusus
mukaddimesinin ikinci faslnda yle demektedir: Vcut hakikati kemal sfatlar
taayynlerinden bir taayynle alnd takdirde zat bir isimdir. Ama eer bu vcut
hakikati ilahi tecellilerden zel bir tecelli ile alnacak olursa o zamanda fiil bir
isimdir.
mam Humeyni ise erh-i Dua-i Seherde yle buyurmaktadr: Rahmet ve
rahimiyet ya fiildir ya da zat. Yce Allah zat rahmaniyet ve rahimiyet rahmetine
sahiptir ve de o rahmet, zatn zat iin tecellisinden ve de vahidiyet makamnda icmali
ilmin kendisinde detayl keif ve ilmi zuhur ile sfatlarnn, isimlerinin ve
levazmnn ayan-i sabiteye zuhurundan ibarettir. Ayn ekilde Allah fiil
rahmaniyet ve rahimiyet rahmetine de sahiptir ve o da fiiller rtsnde kamil hedef
ve tam dzen mutabakatnca ayanlara kemal ve feyzin yaylmas ve izhar ile zatn
tecellisinden ibarettir. Bundan dolay, birinci ihtimalde rahman ve rahim fiili tecelli
olur ve ikinci ihtimalde ise rahmaniyet ve rahimiyet zati olur.
2
117
Peygamber (s.a.a) yle buyurmutur: phesiz Kurann bir zahiri ve bir batn
vardr. Batn iin ise yedi batn sz konusudur. (Tefsir-i Safi, c. 1, s. 31)
2
Gaiye/17
3
Ta-ha/25-28
118
119
120
121
122
123
124
125
Mstedrekul Vesail, c.5, s.320, Kitabus Salat, Ebvabuz Zikr, 22. Bab, 2. hadis
126
127
128
129
doru deildir. Kurana bir yol olan dualar terk etmemek gerekir.
Bunlar eytann ilerinden olan vesveselerdir. Eer Kuran gelsin diye
dier dua ve hadisler terk edilecek olursa hi phesiz Kuran da
ortadan gidecektir, Kuran getirip hadisi bir kenara itmek isteyenler
Kuran da getiremeyeceklerdir. Kuran istiyoruz diye dualar bir
kenara itmek isteyenler Kuran da sahneye karamayacaklardr.
Bunlar eytann vesveseleridir, insan aldatan eylerdir ve genleri
aldatan bir ifadedir.
Genler hadis, zikir ve dua ehlinin mi bu topluma daha ok hizmet
ettiine dierlerinin mi daha ok faydal olduuna bakmaldrlar.
Baknz bunlardan hangisi insanla daha faydal olmutur.
Grdnz btn hayr ve iyilikler bu mminlerdendir. Mutlak
hayrlar ve zayflara yardm amacyla yaplm olan btn vakflar bu
zikir, namaz ve dua ehli kimselerden geriye kalmtr, bakalar byle
bir ey yapmamtr. Zengin olan eraf takmndan namaz klan
kimseler okul yaptrmlardr, namaz klanlar hastane ve benzeri eyler
yapmlardr. Dolaysyla bu insanlardan uzaklatrlmamas gereken
bir eydir. Bunu yaymak gerekir. nsanlar Allaha tevecche
ynlendirmek icab eder.
Biz eer insann mutlak kemale ulamas iin bu dualarn yardmc
olduunu gz ard etsek bile bu dualar hi phesiz bir lkeyi idare
etmek iin de gereklidir. Yardm bir defasnda insann gidip hrsz
yakalamasdr, bir defasnda ise hrszln yaplmamasdr. Mescid ve
dua ehli olan kimseler anari ve terr ehli olamazlar, bu da topluma bir
tr yardmdr. Toplum bireylerden olumaktadr. Eer bir toplumun
yars bu dua, zikir ve benzeri eyler yznden gnahlardan uzak
duruyorsa, tacir, ticaret yapt halde gnah ilemiyorsa, hrszlk
yapmyorsa, bu topluma bir tr yardmdr. Da balarnda silah ekip
adam ldrenler ve ekyalar bu anlamn ehli deillerdir. Eer ehli
olsalard bu ii yapmazlardr. Toplumu terbiye etmek buna baldr. Bu
dualar Allah ve Resulnden nakledilen eyler ile toplum terbiye
edilebilir. Eer duanz olmasayd rabbim size itina etmezdi.1
Eer Kuran da istiyorsanz ite Kuran duay vmektedir,
insanlar duaya armaktadr. Dua olmad taktirde Allahn insanlara
itina etmeyeceini beyan etmektedir. O halde bunlar Kuran da kabul
1
Furkan/77
130
Gafir/60
131
Drdnc Oturum
Kovulmu eytandan Allaha snrm
Rahman ve Rahim olan Allahn adyla...
Hamd alemlerin Rabbi olan Allaha mahsustur
nceki konulardan istifade edildii zere edebiyat ehlinin dedii
gibi bismillahta yer alan ba harfi sebebiyet iin deildir. Hak
Tealann failiyeti neden sonu trnden deildir. En iyi tabiri
Kuranda yer ald zere bazen zuhur O evvel, ahir, zahir ve
batndr1 bazen de tecelli Rabbi daa tecelli etti olarak ifade
edilmitir. Bu nedensellik ilikisinden apayr bir eydir. Neden sonu
ilikisinde, Hak Tealann zatnda dier varlklara oranla iktiza
etmeyen bir temayl varsaylmtr. O yzden nedensellie geni bir
anlam yklemek gerekir ki tecelli ve zuhuru da kapsasn. Veya diyelim
ki bu ba harfi sebebiyet iin deildir. Bismillah yani zuhuruyla,
tecellisiyle anlamndadr. Veya diyelim ki el hamd, Allahn
ismiyle..., burada hamd hatta isim iin bile bir sonu deildir. Kitap
ve snnette nedensellik ifadesinin kullanldn hatrlamyorum, bu
filozoflarn dilinde vaki olan felsefi bir tabirdir. Kitap ve snnette bu
anlamda bir nedensellik sz konusu deildir. Daha ok yaratl, zuhur,
tecelli ve benzeri ifadeler kullanlmtr.
Baka bir konu vardr ve bu hususta bir de hadis nakledilmitir. Bu
konu ba harfinin altndaki nokta meselesidir. Bu rivayetin doru
olup olmadn bilmiyorum, hatta doru olmad hususunda kantlar
da olabilir lakin Hz. Aliden (a.s) yle bir rivayet nakledilmitir: Ben
ba harfinin altndaki noktaym. 2 Eer bu rivayet doru ise ba
harfi mutlak zuhur anlamndadr. lk taayyn velayet makamndan
ibarettir. Belki de Hz. Alinin (a.s) maksad udur ki velayet makam
gerek anlamda tmel bir velayettir ve ilk taayyndr. sim mutlak
tecellidir, ilk taayyn Ahmedi Alevi velayettir. Eer bu rivayet doru
olmasa dahi mesele udur ki mutlak tecellinin ilk taayyn vcudun en
st mertebesidir ki o da mutlak velayet mertebesidir.
sim hakknda bir takm konular vardr, bu konulardan biri de udur
ki isim bazen zat makamna aittir. smin kapsaml olan Allahtr, dier
1
2
Hadid/3
Mearik-u Envaril Yakin, fi esrar-i Emiril Mminin, s. 21
132
133
134
135
sra/110
Bu sz sylenildiine gre Ebu Said Ebul Hayra aittir. Name-i daniveran-i
nasiri, c. 3, s. 187
2
136
137
138
139
Hseyin b. Abdullah b. Sina (980-1037 veya 1038) Ebu Ali Sina diye mehur-dur.
bn-i Sina slami tp bilginlerinden ve gezimci, nl filozoflardan biridir. Dier
ilimlerde de gr sahibi biriydi. En byk zellikleri fevkalade bir kabiliyete ve
gl bir hafzaya sahip olmasyd. Ksa bir srede eitimini tamamlam ve farkl
ilim dallarnda bir ok eserler yazmtr. Kitaplarndan bazs unlardr: Mantk,
Tabiiyyat ve ilahiyat blmlerinden oluan el-arat vet Tembihat. Bu kitabn bir
ok erhi vardr. En tannm erhleri ise erh-i Fahr-u Razi ve erh-i Hace Nasr
Tusidir. bn-i Sinann dier bir kitab ise Mantk, Riyaziyat, Tabiiyyat ve lahiyat
blmlerinden oluan ifa kitabdr ve detayl bilgilere sahiptir. Hakeza en-Necat kitab ise felsefi bir kitaptr. el-Mebde vel Miad, tp ilminde Kanun, Kaside-i Ayniye,
140
demitir: Her kim delilsiz olarak bir eyi inkar ederse insanlk
ftratndan km olur.
Bir eyin ispat delil istedii gibi inkar da delil istemektedir.
nsann bazen bilmiyorum der, bazen ise inkar eder. Baz kalpler
sadece inkar etmektedir. drak etmedikleri iin inkara ynelmektedir.
Bylece de insanlk ftratndan kmaktadr. nsan bir eyi kabul
ettiinde veya reddettiinde mutlaka delil zere olmaldr. Aksi
taktirde, bilmiyoruz ama mmkndr demelidir. Duyduun her eye
mmkn bakmalsn.1 Mmkn ve muhtemel olduunu kabul
etmelisin, o halde neden inkar ediyorsun, biz ki bu alemin maverasna
ulaamyoruz, ok az bir blmne ulaabilmi durumdayz, belli olan
alem naks bir alemdir. Btn meselelerden sonralar yepyeni konular
ortaya kmaktadr. Yz yl nce bu alem ne kadar mehul idi, alemde
ne kadar mehulat vard ama imdi bu mehullerin bir blm
aydnlanm ve daha sonra da aydnlanacaktr. Biz henz tabiat alemini
derk edememiiz, beer idrak edememi o halde neden evliyann
nezdinde olan eyleri inkar ediyoruz. Bu kalp, inkar kalbi
hakikatlerden tmyle mahrum durumdadr. Bilmedii bir eyi yok
saymaktadr. Bilmiyorum dememektedir, aksine, yoktur deyip
atmaktadr. Marifet ehlinin dediklerini kuruntular olarak
deerlendirmektedir. Kendisi mahrum olduu iin uydurma
sanmaktadr. Kalben uydurma olduuna inanmaktadr. Kuran da
bunlar sylemektedir ama Kuran'a bir ey diyememektedir. Elbette
dememektedir de ama uydurma olarak adlandrd bu hakikatler
Kuran ve snnette de vardr, o halde insan neden inkar etmektedir.
Bu bir tr kfr mertebesidir, elbette bu kfr eri kfr deildir ,
kfrn bir mertebesi de insann kendisine mehul olan bir eyi inkar
etmesidir. Beerin musibetlerinin ou da bu hakikatleri idrak
edememesindendir. Allahn velilerinin ulat eylere ulaamad
iin inkar etmektedir. nkar kfr kfrn en ktsdr, halbuki ilk
etapta Kuran ve snnette yer alan, evliya, arifler ve filozoflarn
idrakleri lsnde dedii eyi inkar etmemek gerekir. drak etmedii
bir eyin yok olduunu sylememek gerekir. Elimdeki neterin
altnda Allah teri etmedike asla inanmam. Syleyen bir kimsenin
ve Talikat kitaplar da bn-i Sinann mehur kitaplarndandr.
1
erh-i arat, c. 3, s. 418
141
142
ekilde hayvan bir ekilde. Hayvanlk makamnda olan insan ise ayr
bir ekilde. Yukar ktka vcudtan ibaret olan bu ilahi geni sofradan
daha fazla istifade eder. te Kuran da byledir. Herkes iin serilmi
geni bir sofradr. tah olduu ve Kuran'a doru yol bulduu lde
ondan istifade eder. En yce istifadeyi Kurann kendisine nazil olmu
olduu kimse etmektedir. phesiz Kuran kendisine hitap edilen
kimse tanr. Kuran'dan en yce istifade o ahsa aittir ama biz de
mitsiz olmamalyz. Biz de bu sofradan istifade etmeliyiz. lk
merhalesi bu doal eyler dnda bir eyin olmadn hayal
etmemektir. Kurann sadece toplumsal, tabii ve hayata ait eyleri
sylemek iin geldiini iddia etmek btn nbvvetlerin inkardr.
Kuran insan insan etmek iin gelmitir. Btn bunlar o ey iin birer
vesiledir.
Btn ibadetler ve btn dualar birer vesiledir. nsann batnn zahir
olmas iin bir vesiledir. Bil kuvve olan ve insann hakikati saylan
batn fiiliyete ulamal ve insan adam olmaldr. Bil kuvve olan insan
bil fiil insana dnmektedir. Tabii olan insan ilahi bir insan olmaldr.
Bylece insann her eyi ilahi olacak, her eyi hak grecektir.
Peygamberler bunun iin gelmitir. Peygamberler hkmet kurmak
iin gelmemilerdir. Hkmeti ne yapsnlar? Elbette bu da vardr ama
peygamberler dnyay idare etmek iin gelmediler, hayvanlar iin de
dnya vardr, onlar da ilerini idare etmektedir. Elbette adaleti yaymak
da gz olan kimseler iin Hak Tealann sfatn yaymaktr,
dolaysyla onlar adaleti yaymaktadr ve toplumsal adalet onlarn eliyle
gereklemektedir. Onlar hkmet de kurmaktadr; ama adil bir
hkmet, ama hedef bu deildir, bunlar Peygamberlerin geli nedeni
olan o hedefe ulamak iin birer vesiledir. Allah bizleri btn bu eyler
iin baarl klsn.
143
Beinci Oturum
Kovulmu eytandan Allaha snrm.
Rahman ve Rahim olan Allahn adyla...
Hamd alemlerin Rabbi olan Allaha mahsustur
Konunun devamna girmeden nce faydal olan bir eyi aktarmak
istiyorum, o da udur ki bazen ilim ehli arasnda ortaya kan ihtilaflar
birbirlerinin dilinden anlamadklar iindir. Her grup zel bir dile
sahiptir. Bilmiyorum iittiniz mi biri Fars, biri Trk ve dieri de Arap
olan arkada tartyorlarm. Fars olan, Engur mihurim (zm
yiyelim) diyordu. Arap olan ise, neb yemek istiyordu. Trk ise
hayr biz zm yiyelim diyordu. Bunlar birbirinin dilinden
anlamad iin ihtilafa dmlerdi. Birisi giderek zm alp getirdi,
bu durumda herkes ayn eyi istediini anlam oldu. Bir hakikat farkl
dillerde ayn anlama sahiptir, ama diller farkldr.
Filozoflarn kendine gre bir dili ve kendilerine zg kavramlar
vardr. Arifler de ayn ekildedir. Fakihler de zel bir dil ve kavramlara
sahiptir. airler iin de ayn ey geerlidir. Masum velilerin dili iin de
ayn ey vardr, dolaysyla bu gruplardan hangisinin dilinin ismet ehli
ve vahiy diline yakn olduuna bakmak gerekir. Hi bir akl sahibi
muvahhit kimse Hak Tealann olduu ve btn varlklar yaratt
hususunda ihtilafa dmez. Varlklar, varln kaynann sonucudur.
Hi kimse sizin bu giysiler iinde Allah olduunuzu sylememektedir.
Hi bir akll kimse byle dnmez. Sark, sakal ve baston sahibi
insann ilah olduuna inanmak mmkn deildir. Byle bir varlk
mahluktur, yaratlmtr, lakin ihtilaf neden ve sonu hakknda
sylenen ifadelerde ortaya kmaktadr. O halde imdi ariflerin neden o
tr ifade ettiine bir bakmamz gerekir.
Elbette ben burada onlar bartrma abas iinde deilim,
filozoflar, arifleri veya fakihleri tenzih etmek istemiyorum, nice
hrkalar vardr ki atee sebeptir.1 Nice bakkal sahiplerinin syledii
szler o bakkal ile uyum iindedir. Ben unu sylemek istiyorum ki
1
144
145
Hadid/4
146
147
148
Haim b. Ebi Ammare yle diyor: Hz. Alinin yle buyurduunu iittim: Ben
Allahn gz, Allahn eli, Allahn yan, Allahn kapsym (Usul-i Kafi, c.1, s.
199, 8. hadis)
2
Ebu Abdillah (a.s) yle buyurmutur: Sadaka kulun eline gemeden nce
Allahn eline geer (Furu-i Kafi, c. 4, s. 3)
3
kbalul Amal, s. 646
149
Usul-i Kafi, c. 1, s. 93
150
1907 ylnda vefat etmi olup Hamedann Bahar ehlindendir. Byk arif Molla
Hseyin Kuli Hamedaninin rencilerindendir.
2
El-Meheccetul Beyza, c. 1, s. 219-220
3
Neml/18-19
4
Neml/22
5
Neml/40
151
Mirza Ali Ekber Yezdi (1925) Tahran irfan ve felsefe havzasnn rencilerinden
idi. mrnn son yllarnda Kumda yaad ve felsefe dersleri verdi. Riyaziyat
dalnda byk bir uzmanlk sahibiydi. mam Humeyni de bir mddet onun
derslerinden istifade etmitir.
2
Ayetullah Seyyid Muhammed Taki Honsari (1888-1952) Honsar, Necef ve
Kumda okumutur. iann taklit mercilerinden ve Kum ilmiye havzasnn ileri
gelenlerindendir. Abdulkerim Hairiden sonra gelen bir ahsiyettir. Irakn ngiltere
aleyhine balatt savaa katld. Savatan sonra yakalanarak srgn edildi.
3
Mirza Muhammed Taki raki (1895-1949), byk alim Mirza Muhammed
ErbabIn oludur. Babasndan, Ebul Kasm Kebir Kummiden ve Ayetullah
Hairiden ilim istifade etmi ve itihad makamna ermitir. ok gzel bir hitabesi
vardr. Yusuf suresinin tefsiri ve Nun vel Kalem tefsiri adl iki kitab baslmtr.
4
Ayetullah seyyid Ahmed Honsari (1891-1985), Ayetullah Burucerdiden sonraki
taklit mercilerinden biriydi. Honsar, Necef ve Kumda ilim tahsil etmitir. Tahran
halknn iste ive Ayetullah Burucerdinin emri zere Tahranda ikamet etmitir.
Eitim ve irat ile uramtr. Camiul Medarik fi erh-i Muhtasarin Nafi adl
kitab vardr.
152
153
154
155
Drdnc Blm
mamn Dier Eserlerinde
Hamd Suresi le lgili Aklamalar
Hamd Suresinin Fazileti ve Ehemmiyeti
Celal ve azamet makam yce olan Allah, ilahi tekvini kitabnn
balangcn kendi kudret eliyle yazmtr. Kitabn tm kesretten
mnezzeh olan ve her trl bulanklktan uzak bulunan ilahi cem
vcut yoluyla onda yer almtr. Bir adan btn soyut akllar, ruhani
melekler ve meiyetin ilk taayyn alemidir ve dier bir adan ise
meiyetin kendisidir ki meiyyet de gaybul vucudun anahtardr.
Cami ziyaretinde yle yer almtr: Allah sizinle balamtr. 1 Zira
masum imamlarn vcudi ufuku, ilahi meiyet ufkuna uygundur.
Nitekim Allah-u Teala bu anlam yle ifade etmitir: Nitekim (ikisi
arasndaki uzaklk) iki yay kadar (oldu) veya daha yaknlat.2
Masum imamlar velayet asndan birlik iindedirler: Bizim
balangcmz, ortamz ve sonumuz Muhammeddir. Hepimiz
Muhammediz ve hepimiz bir nuruz.3
Btn kitap Fatiha suresinde, fatiha ise cem vcut itibariyle
bismillahirrahmanirrahimde, o da bismillahn ba ve o da ba harfinin
altndaki noktada yer almtr. snat edildii zere Hz. Ali (a.s), O
nokta benim diye buyurmutur. Hakeza yle nakledilmitir: vcut
ba harfiyle meydana gelmitir. Abid kimse ba harfinin altndaki
noktayla mabuttan ayrlmtr.
Bu ilahi kitabn ve rabbani eserin sonu ise tabiat alemi kalc
olmayan olaylarn ve zamana ait eylerin alemidir. Bu kavs-i nzul
1
2
156
***
Kuranda var olan Hamd suresi ilk suredir, namaz iin karar
klnmtr. Sylenildiine gre Hamd suresi olmakszn klnan
namaz, namaz deildir. 5 Bu hamd suresi btn marifetleri iinde
barndrmaktadr. Elbette bunu anlamak iin zarif ve incelikli olmak
gerekir ve zerinde dnmek icap eder. Biz bunlarn ehli deiliz. Biz
1
157
Besmelenin Tefsiri
Bismillahirrahmanirrahimin hakikati, vcuttan baz mertebelere ve
nzul ve suuddan (ini ve ykseliten) baz merhalelere sahiptir.
1
mam Humeyninin (r.a) 28, 7, 1985 tarihinde yapt konuma, Sahife-i mam,
c. 19, s. 254-255
158
Mirza Cevat b. Mirza efi Meleki Tebrizi (V. 1924) olduka byk bir fakih ve
ahlak alimidir. Yllarca Necefi Erefte mehur arif Molla Hseyin Kuli
Hemdaniden sulk ve ahlak dersini almtr. Fkh ve usul ilmini ise Aa Rza
Hemdani ve dierlerinden renmitir. 1902 ylnda rana geri dnm ve Kumda
yaamtr. Esrarus Selat, el-Murakebat ve Risale-i Likaullah adl kitaplar vardr.
160
***
Bilmek gerekir ki marifet ehlinin meslei esasnca her surenin
banda yer alan bismillah, bizzat o sureye aittir. Zira ismullah; zuhuri
makam esasnca meiyetin tamam, ahad tecelli esasnca feyz-i akdes
makam, vahidiyet makam hasebiyle isimlerin ahad cem makam ve
boylamna ini ve k zincirlemesinde vcud mertebeleri ve kevn-i
cami, enlem zincirlemesinde ise ayn hviyetlerden birisi olan
ahadiyet-i cem hasebiyle btn bir alemdir. Allah kelimesinin manas,
isimdeki itibar esasnca farkllk arz etmektedir. Zira o itibarlar,
isimlerin msemmasdr. Lafzda bismillahn ait olduu ve manada
ise mazhar bulunduu Kuran surelerinden her biri, hatta
bismillahn balang noktas olan her fiil hasebiyle bismillahn
manas farkllk arz etmektedir ve o bismillah, o fiile ait
bulunmaktadr. lah isimlerin mazhar ve zuhurlarn bilen bir arif, tm
fiil, amel, suret ve ilineklerin, mbarek ism-i azam ve mutlak meiyet
1
161
Fark, cemin kartdr ve Hakk olmakszn halka iarettir. Bazlarna gre ise
ubudiyeti mahede etmektir. Bazlarna gre de fark, sana isnad edilen, cem ise
senden selb edilen eydir. Yani kulun elde ettii eyler fark, Hakk tarafndan olan
eyler ise cemdir. (Mt.)
2
Erbein, s. 651-652
162
Taleb ve rade s. 84
163
***
Rahmani rahmet, vcudun genileme makamdr, rahimi rahmet ise
vcudun kemalinin genileme makamdr. O halde vcut rahmani
rahmet ile vcuda gelmitir. Her varlk ise rahimi rahmet ile, manevi
kemaline ve batni hidayetine ermektedir. Bu yzden yle
nakledilmitir: Ey dnya ve ahiretin rahman! Hakeza: Rahman
btn yaratklaradr, rahim ise sadece mminlere.
O halde rahmani hakikatiyle vcudu yokluktan ibaret olan
mahiyetlere giydirmi ve rahimi hakikatiyle onlarn tmn doru
yola hidayet etmitir. Hak Tealann rahimiyet saltanatnn zuhuru ve
devletinin ortaya k ahiret aleminde daha fazladr.
Baz eserlerde yle yer almtr: Ey dnya ve ahiretin rahman ve
rahimi!
Bu u itibar iledir ki Allah-u Teala tabii ak her varlkta karar
klm, kemale doru seyretmeyi ve kendine layk makama adm
atmay, dnya ve ahireti, iyi ve kt ilerin ekinlerinin biildii gn
ona brakmtr. Bylece her birini kendine layk kemal ve fiiliyete
ulatrmtr; ama tertemiz nefisleri ilahi yaknlk makamna,
yceliklere ve genilii gklerin genilii kadar olan cennetlere
yerletirmitir. vahi, hayvani ve eytani nefisleri ise cehenneme,
cehennemin en alt tabakalarna akreplerin ve ylanlarn iine, her
birini ektii eyle uyumlu olduu yere koyacaktr. Zira eytani ve kt
nefisler iin bu mertebelere yetimek bir kemaldir. Elbette bu tertemiz
nefisler ve insani doru ruhlar iin noksanlk ve eksiklik
saylmaktadr. Ama eyh Muhyiddin-i Arabinin yoluna gre, Allahn
her iki alemdeki rahimiyet meselesi ok aktr. Zira errahmanur
1
164
166
167
***
Bil ki ilahi cemalin sfatlarnn tecellilerinden olan rahmet, rafet,
utufet ve benzeri sfatlar Allah Tebareke ve Teala hayvana mutlak bir
ekilde, insana ise zellikle merhamet buyurmutur. Bunu da hayvan
trlerini korumak ve insani aile dzenini ve trn korumak iin
yapmtr. Vcut aleminin alemi dzeninin esaslar zerinde
kurulduu rahmaniye rahmetinin bir tecellisidir.
Eer insan ve hayvanda bu rahmet ve utufet olmasayd, ferdi ve
toplumsal hayat dzeni bozulurdu. Bu rahmet ve utufet sayesinde,
canllar kendisini ve yavrularn korumaktadr ve insan ailesini
korumaktadr, adil sultan memleketini korumaktadr. Eer bu rahmet,
efkat ve refet olmasayd, hibir anne olunun fevkalade zahmet ve
meakkatlerine tahamml edemezdi. te bu ilahi rahmet ve refet
cezbesi kalpleri birbirine ekmekte ve ftri olarak alemdeki dzeni
korumaktadr.
Bu rahmet ve refet sebebiyle ruhani retmenler, byk nebiler,
yce veliler ve ilahi alimler, onca zahmet ve skntlara
katlanmaktadr. nsanlar mutlu edebilmek ve beer ailesini saadete
eritirebilmek iin birok skntlara katlanmaktadr. Hatta ilahi vahyin
inii ve deerli semavi kitaplarn indirilii de bu ilahi rahmetin ve
1
sra/110
Rahman/1-3
3
Bakara/163
4
erh-i Dua-i Seher, s. 43-48
2
168
Bakara/179
el-Futuhatul-Mekkiyye, bn-i Arabi, c. 1, s. 102
3
Araf/156
4
Gafir/7
5
el-Futuhatil-Mekiyye, c. 1, s. 102, 4 ciltlik bask ve Osman Yahyann tahkiki
ile, c. 2, s. 133
2
169
Nitekim Allah-u Teala Tvbe suresinin sonunda ki gazap suresidirResul-i Ekremi yle tantmtr: andolsun size kendinizden yle
bir peygamber gelmitir ki, sizin skntya uramanz ona ok ar
gelir. O, size ok dkn, mminlere kar ok efkatlidir,
merhametlidir.1
Peygamberin insanla kar gstermi olduu efkat ve merhameti
gstermek iin uara suresinin ilk ayet-i erifesini gstermek
yeterlidir: (reslm!) Onlar iman etmiyorlar diye neredeyse
kendine kyacaksn!2
Kehf suresinin ilk ayetlerinde de yle buyrulmaktadr: bu yeni
kitaba inanmazlarsa (ve bu yzden helk olurlarsa) arkalarndan
zntyle neredeyse kendini harap edeceksin.3
Subhanallah! Kafirlerin ve hakk inkar edenlerin haline zlmek ve
Allah kullarnn saadetini dnmek, Resulullah (s.a.a) o kadar
zorlua salmtr ki, Allah-u Teala ona bizzat teselli vermekte ve
Peygamberin yumuak kalbini diri tutmaya almaktadr ki bu
cahillerin haline znt sebebiyle kalbi krlmasn ve ruh teslimiyetine
neden olmasn.4
***
Allahn rahmeti gazabndan ne gemitir: Ey rahmeti gazabn
geen Allahn kelamnn reel rnei rahman ve rahim ismiyle
balamtr. Rahman ve rahim ismiyle, rahman ve rahimin tekraryla
Kuran balamtr. Allah btn kullarna merhamet etmektedir.
Allahn bu rahmeti kullarn yaratlna, kullarn refah ve kulluu iin
gerekli imkanlarn teminine neden olmutur. Bu rahmet byk
peygamberlerin gnderiliine neden tekil etmitir. Allahn rahmeti,
Allahn kullarnn dnya ve ahirette saadete ulatrlmasn iktiza
etmektedir. Bu rahmet, insan iin gerek olan btn maddi ve manevi
saadet nedenlerini temin etmektedir.
Allahn kullar, Allahn rahman ve rahim ismiyle vcuda
gelmilerdir. Allahn rahman ve rahim ismiyle dnya ve ahirette hayat
srdrmektedir. Hak Tealann rahmeti gazabn getii halde eer
iktiza edecek olursa insanlar Allahn rahmetini takdir etmezse, Hak
1
Tvbe/128
uara/3
3
Kehf/6
4
erh-i Hadisnud-i Akl ve Cehl, s. 162-165
2
170
***
Marifet ehli kimselerin de bildii gibi kafirlere kar iddetli olmak
mmin kimselerin sfatlarndandr. Onlarla savamak da bir rahmettir.
Allahn gizli ltuflarndan biridir. Kafir ve ekya takm gn gittike
niteliksel ve niceliksel adan sonsuza dek kendi azap ve skntlarn
arttrmaktadrlar. O halde dzelme midi olmayan bu kimselerin
ldrlmesi gazap suretinde rahmet ve nimet ve azap suretinde
nimettir. Ayrca topluma da bir tr merhamet vesilesidir. Zira bir
toplumu fesada srkleyen bir kimse bedendeki kanserli bir organ
gibidir, eer kesilmezse insan lme srkler. Bu Nuh peygamberin
(a.s) Allah-u Tealadan istedii eydir. Nuh rabbim, yer yznde
kafirlerden yurt edinen hi kimseyi brakma. dedi. nk sen
onlar brakacak olursan, senin kullarn artp-saptrrlar ve
onlar, ktlkte snr aan (facirden) kafirden bakasn
1
mam Humeyninin 31, 8, 1979 tarihinde yapt konuma, Sahife-i mam, c. 9,
s. 369
171
Nuh/26-27
Bakara/193
3
Sahife-i mam c.16, s.217-218
2
172
Gafir/16
173
Biharul Envar, c. 6, s. 326 ve 328 ve 329, Kitabul Adl vel Mead Babun
Nefhis Sur ve Fenaid Dnya; 3, 7 ve 14. hadisler
2
Enbiya/104
3
Fecr/27
4
Araf/29
5
erh-i Dua-i Seher, s. 31-32
174
***
Oulcazm! abala ki kalbini Allaha verebilesin ve Allahtan
baka bir etken grmeyesin. badet ehli olan Mslmanlarn geneli
gece gndz ka defa namaz klmyorlar m? Namaz ise tevhit ve ilahi
marifetler ile doludur. Gece gndz ka defa sadece sana ibadet eder
ve sadece senden yardm dileriz diyorlar. Szde ibadet ve yardmn
Allaha zg olduunu dile getiriyorlar. Ama has mminlerin dnda
kalanlar, bilginler, gller ve zenginler karsnda eiliyorlar. Bazen
Allahtan daha fazla onlara tevazu gstermekte, herkesten yardm
dilenmekte ve destek talep etmektedirler. eytani arzularna erimek
iin her trl vesileye sarlyorlar. Allahn kudretinden gaflet
ediyorlar. O halde kalbine iman girmi kimselere hitap edildii ve
1
Namaza balamadan nce getirilen 7. tekbirden sonra okunan bir duadr ki,
Enam suresinin 79 ve 162. ayetlerinden iktibas edilmitir.
2
Erbein, s. 74-75
175
176
***
Eer bu lemdeki nbvvetin ve velayetin doru yoluna ynelmi,
bu yolda yrm ve Hz. Alinin velayet caddesinden sapmam isen,
hayatnda herhangi bir srme grlmemise, srattan gei hususunda
hi bir korkun olmamaldr. Zira ahiretteki srat kprs, velayetin
batn suretidir. Nitekim rivayetlerde Hz. Alinin srat kprs olduu
yer almaktadr.3 Baka bir hadiste ise biz srat- mstakimiz4 diye
buyurulmutur. Camie adl mbarek ziyaretnamede ise yle yer
almtr: Sizler en byk yol ve en salam sratsnz5 herkim bu
sratta yrr ve kalp aya srmezse, o sratta da srmez ve dmez.
Bir yldrm gibi srattan geer.6
***
1
Peygamberden (s.a.a) nakledilen bir hadiste yle yer almtr: Srat kldan
ince, kltan keskin ve geceden karanlktr. (lmul Yakin, c. 2, s. 969, elMeksedur Rabi fi Manes Srat, bu anlam mam Sadktan (a.s) nakledilen bir
rivayette de yer almtr. (Emali es-Seduk, s. 177, 33. Meclis, 4. Hadis ve hakeza
Biharul Envar, c. 8, s. 65, Kitabul Adl-i Vel Mead, 22. Bab, 2. Hadis
2
Erbein, s. 85-86
3
Ebi Abdillah (a.s) yle buyurmutur: Doru yol (sratul-mustakim) EmirelMuminin Alidir (a.s). (Meanil-Ahbar, c. 2, s. 32, Bab-u Menes-Srat, 2. ve 3.
hadis ve Tefsir-u Ali b. brahim, s. 206
4
Seyyidul-Abidin Ali b. Hseyin (a.s) yle buyurmutur: Allah ile Hcceti
arasnda bir perde yoktur. Allahn Hccetten baka bir perdedar yoktur. Biz,
Allahn kaplar, doru yol ve ilminin hazinesiyiz. Vahyinin tercman, tevhidinin
esas ve srrnn yeriyiz. (Meanil-Ahbar, s. 35, Bab-u Menes-Srat, 5. hadis)
5
Ziyaret-i Camia-i Kebire, Men La Yehzuruhul-Fakih, c. 2, s. 372, MefatihulCinan, Ziyarat babnda
6
Erbein, s. 360
177
Mlk/22
Kafi, c. 1, s. 432, Kitabu-Hccet, 91. hadis
3
Hamrandan naklen mam Bakr (a.s) yle buyurmutur: Ali b. Ebi Talib ve
Fatmann soyundan olan dier imamlar, Allahn yoludurlar. O halde, her kim
onlardan yz evirirse baka yollara sapm olur. (Biharul-Envar, c. 24, s. 15,
Kitabul-mamet, 24. bab, 17. hadis)
4
Erbein, s. 532-534
2
178
***
O halde Hak Teala ism-i cami ve rabbul insan makamnda
srat- mstakim zeredir. Nitekim yle buyurmutur: phesiz
rabbim srat- mstakim zeredir. 1 yani hibir sfatn bir sfata
stnl veya bir isim olmadan dier ismin zuhuru sz konusu
olmakszn vasatiyyet ve camiiyyet (araclk ve kapsamllk)
makamdr bu. Dolaysyla Allahn terbiye ettii varlk da, hi bir
makam dier makamndan, hibir boyutu dier boyutundan stn
olmakszn srat- mstakim zeredir. Nitekim suud (ykseli ile hasl
olan) gerek mirata ve kurb (yaknlk) makamna ulamann
nihayetinde, zat- mukaddese ubudiyet izharnda bulunduktan, her
kuldan her trl ubudiyet ve ibadeti Zat- Mukaddese dndrdkten
ve btn kabz-u bast makamlarnda iyyake nabudu ve iyyake
nastain diyerek sadece Allahtan yardm diledikten sonra, ihdinas
sratel mstakim diye arz eder. Bu srat, kamil insann rabbinin
sratdr. Rabbi, zahiriyet ve rububiyet; kendisi ise mazhariyet ve
merbubiyet (mahzar ve terbiye edilmi olma) vehiyle doru yol
zeredir.2
***
Bu dnya iinden geip gitmemiz gereken bir dnyadr. Burada
kalmamz gereken bir dnya deildir. Bu bir yoldur. Bu yolu doru bir
ekilde kat edecek olursak, Allahn velilerinin geip gittii gibi
geecek olursak, O biz getiimizde snk idi3 haline gelir.
Eer bu kprden sa salim geebilirsek saadete ereriz, Allah
korusun eer burada ayamz srecek olursa orada da ayamz
srer. Orada da insann ayann srmesine neden olur ve insan bir
ok skntlara drr.4
***
Sylenildiine gre asra andolsun ki phesiz insan hsran
iindedir.5 ayetinde geen asr kelimesi kamil insandr, mam-
Zamandr (a.s). Yani btn varlklarn usaresi ve zdr. Bu usareye
1
Hud/56
Erbein, s. 531
3
lmul Yakin, c. 2, s. 971
4
mam Humeyninin 31, 12, 1977 tarihinde yapt konumadan. Sahife-i mam,
c. 3, s. 235
5
Asr/1-2
2
179
***
Biz Allahtanz ve oradan geldik, oraya da geriye dnmekteyiz.
nna lillah yani biz Allahtan geldik, Allaha aitiz. Bizim
kendiliimizden hibir eyimiz yoktur, var olan her ey Ondandr ve
Ona doru dnmekteyiz. Oradan nasl geldiimize, burada nasl
kaldmza ve oraya nasl dndmze bakmamz gerekir. Acaba
burada olduumuz zaman Hak Tealaya ve kullarna hizmet ettik mi?
Allah yolunda mcahade ettik mi? Doru yola ve rububiyet yoluna
koyulduk mu? Eer bunda saa veya sola bir sapknlmz varsa bu
dosdoru yolun karsndadr. Sol taraf olarak ifade edilen gazaba
uramlar ile sa taraf olarak ifade edilen sapmlarn yolu, dosdoru
yolun karsnda yer almtr. Eer bu doru yolda gitmi isek, hareket
ettiimiz nokta doru yol ise onda bir sapklk yoktur. Dou ve
Batya ynelmememiz gerekir. Dosdoru olmalyz. Sa ve sol
olmamaldr. Dosdoru hareket etmeliyiz. Sonsuza dek bu doru yolda
yrmeliyiz, bu durumda saadete ermi oluruz, bir milleti saadete
erdirmi oluruz. Eer Allah korusun sa veya sola sapacak olursak bu
durumda sapm oluruz. Eer millet iinde bir makammz da varsa o
zaman bu milleti de saptrm oluruz.2
***
Srat-i mustakim bir taraf burada dier taraf ise Allah nezdinde
olan yoldur. Dosdoru ve przsz bir yoldur. Bu doru yoldan
182
***
Sizlerin namazda Hamd suresinde okuduunuz o yol bizi doru
yola ilet; kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba
urayanlarn ve sapmlarn deil. Srat-i mustakim bu slam
yoludur, insanlk yoludur, kemal yoludur, Allaha varan bir yoldur.
yol vardr: Biri mustakim ve doru yoldur, birisi dou yolu olarak
adlandrlan gazaba uramlarn yoludur, dieri ise bat olarak
adlandrlan sapklarn yoludur. Sizler doru yol olan insanlk yolu,
adalet yolu, slam iin fedakarlk yolu ve slami adalet yolu olan bu
yolda yrynz. Bu doru yolu saa sola sapmadan, dou ve batya
ynelmeden, hibir batl mektebe girmeden kat edecek olursanz bu
doru yol Allaha ulamaktadr. O batl yol ise cehenneme uzanan bir
yoldur. Eer bu alemde doru hareket edecek olursanz, o srat-i
mustakimden geersiniz. Cehennem bu dnyann batndr. Eer bu
yoldan dosdoru geerseniz, saa sola sapmazsanz, o alemdeki
srattan da dosdoru geer, hibir tarafa srmezsiniz. Eer sola
srerseniz bu cehenneme gider, eer saa saparsanz bu da
cehenneme varr. Allahn yolu dosdoru yoldur. Kendilerine nimet
verdiklerinin yoluna Srat Allahn kendilerine nimet verdii
kimselerin yoludur. slam nimeti en byk nimettir, insanlk nimetidir.
Sizin en byk nimetiniz bu doru yoldur. Sizin geldiiniz bu yol
slam yoludur, sizler slam korumak iin geldiniz. Hepimiz ve btn
millet slam korumal, slam ve Kurann muhafzlar olmaldr. te
bu doru yoldur. slam koruma, slam yolunda cihat dosdoru
yoldur. Bu sizlerin namazda Allahtan talep ettii yoldur. Sakn
sapmaynz. Sapknln bir taraf gazaba uramlarn dieri ise
sapmlarn yoludur. Allah Tebareke ve Tealann gazap ettii ve
gnahkar olanlarn yoludur. Onlar her ikisinin yolu da cehenneme
varmaktadr.2
***
hdina Sratel-Mustakim Ayetinin Tefsiri
1
183
***
Btn peygamberler, insan bu aknlk ve biarelikten, fikir ayrlklar ve ihtilaflardan, doru yola ulatrmak, imdiye kadar yrye geldiiniz o yollar terk
ediniz, ite en doru yol budur! Demek iin geldiler.
Bizleri doru yola hidayet et!
Gerekten benim rabbim, doru yol zeredir.2
Baka yol yoktur. Baka yollarn hepsi dnyadr ve
insann nefsaniyetiyle ilgilidir. nsann ehveti, kendi
emel ve arzulardr. Bu dnya, knanm olan dnyadr.
nsann bu emel ve arzular ve tabiat lemine gnl
balamalardr, yoksa tabiat lemi nurdur. Bu leme
gnl balamak, insan biare klmaktadr. Zulmetler,
bu
gnl
balamadan
domaktadr.
Bizim
zulmetlerimiz de buradandr.
Bu dnya, bu makam, bu idare, bu evham ve bu
hurafelere gnl balamak, bunlarn hepsi bizler iin
zulmettir. Btn peygamberler, bizlerin elinden tutmak
iin geldiler. Bizleri kendi ftrat ve zmze
dndrerek, bizim aleyhimize olan o evham ve
kuruntulardan temizlemek iin altlar. Onlarn
maksad bizleri zulmetlerden, nura doru karmaktr.
1
184
***
nsann yapt her hareket kalbi, ruhi veya bedensel hareketler
olsun mutlaka bir hedefe doru yaplmaktadr, ya srat-i mustakime
ve Allaha dorudur ya da tauta doru. Yani sa veya sol amaldr.
Bizleri doru yola hidayet et.
Srat- mustakimin bir ucu burada bir ucu ise o alemdedir. Nur
mebdeine dorudur. Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna
1
2
Bakara/257
mamn 12, 7, tarihinde yapt konumas Sahife-i mam c.13, s. 24-25
185
***
Milletleri, toplumlar ve bireyleri hidayete erdirmek ve insan iin
dnlen faydalara erdirmek isteyen kimse doru yolda yrmek ve
insanlar da doru yola davet etmek zorundadr. Biz namazda, bizleri
dosdoru yola hidayet et diye dua etmekteyiz. Bu yolda yryen
kimseler milletleri, toplumlar, ahslar bu yola sevk etmelidir. Doru
yol buradan balamakta ve ahiretle sonulanmaktadr. Allaha doru
giden bir yoldur. Siyaset de toplumu hidayet etmek ve bu yola
gtrmektir. Toplumun btn maslahatlarn gz nnde bulundurmak
ve toplumun btn boyutlarn mlahaza etmektir. nsanlar faydasna
olan eylere hidayete erdirmektir. Toplum ve bireylerin faydasna olan
eyleri insanlara gstermektir. Bu klavuzluk peygamberlere
mahsustur. Dierleri bu siyaseti idare edemezler. Bu siyaset
peygamberlere ve velilere mahsustur. Onlara bal olarak uyank
slam alimlerine zg bir siyasettir. Uyank slam alimleri kendi
milleti iinde peygamberin yolunda hareket etmek zorundadr ama
bunlar siyasete karmayn diyorlar. Siyaseti bize brakn diyorlar.
Oysa sizin doru siyasetiniz bile hayvani bir siyasettir. Bozuk olan
kimselerin siyaseti eytani bir siyasettir. Hatta doru yola gtrmek
istediklerinde bile insan hayvanlk mertebesine, bu alemdeki refaha
ve bu alemdeki itibarlara gtren bir siyasettir. Oysa peygamberler bu
alemi ve btn alemleri hidayete eritirmektedir. Halk kendisine
faydal eylere erdirmektedir. Peygamberler insanlar sahip olduklar
maddi ve manevi kemal mertebelerindeki faydalara ulatrmaktadr.
slami siyasetiler, alim siyasetiler ve peygamberlerin ileri siyasettir.
Din insanlar buradan harekete geiren ve insanlarn ve bireylerin
1
mam Humeyninin 30, 8, 1980 tarihinde yapt konumadan. Sahife-i mam,
c. 13, s. 173-174
186
***
Peygamberlerin insanlara takdim ettii ve son peygamber Hz.
Muhammedin (s.a.a) de insanlara sunduu insanlar davet ettii bu
yol doru yoldur. Peygamberler insanlar doru yola hidayet etmiler,
insanlk yoluna davette bulunmulardr. nsanlar btn kfrlerden,
sapklklardan ve zulmetlerden mutlak nura ulatrmaya almlardr.
Siz genler bu yolda yrmelisiniz ki Peygamber-i Ekremin ve mam
Sadk (a.s) mektebinin gerek takipileri olabilesiniz.2
***
mam Humeyninin 24, 12, 1980 tarihinde yapt konumadan. Sahife-i mam,
c. 13, s. 432-433
2
mam Humeyninin 22, 1, 1981 yapt konumadan. Sahife-i mam c. 14, s. 12
187
mstakime.
Sa
veya
sol
deil
gazaba
uramlarn ve delalette olanlarn yoluna
deil
Bizler her zaman u manay gz nnde
bulundurmalyz ki, eer bizler kendi bamza buyruk
ve eitimsiz bir ekilde byrsek, en kt ve alak bir
varlk haline geliriz ve eer gerek bir terbiye altna
girip, sratel mstakimde amadan yrrsek, yle bir
makama ereriz ki, u anda onu tasavvur etmekten bile
aciziz. O yer ki azamet denizidir, derya-i kibriyadr... 1
***
Alemin balangcndan imdiye kadar btn peygamberler bu
insan eri yoldan ve batl yollardan insanln dosdoru yoluna
hidayet etmek iin gelmilerdir. Bu doru yolun bir ucu burada dier
ucu ise Allah nezdindedir.2
***
Eer sizler slam yolu olan ve gnde ka defa namazda bizleri
dosdoru yola hidayet et diye talep ettiiniz hidayet yoluna girecek
olursanz phesiz hedefinize ularsnz. nemli olan insann kat
etmesi gereken yola koyulmasdr. Yolu bulmak zordur ama yolu
bulduktan sonra o yolu kat etmek kolaydr. lde kaybolan srekli o
tarafa bu tarafa koturan ve bu haliyle hibir zaman hedefe ulamas
dahi dnlmeyen bir insan doru yolda karar kld taktirde hemen
hedefine ular. Bu maddi seyir ve hareketlerde olduu gibi manevi
hareketlerde de byledir.3
***
Cenneti sizin amelleriniz bayndr klmakta ve cehennemi de sizin
amelleriniz yakmaktadr. Biz u anda bir srat zerindeyiz. Sratn bir
taraf dnya dier taraf ise ahirettir. Biz u anda srat zerinde hareket
etmekteyiz. Bu perde kenara itildii zaman cehennemin metni olan
1
mamn (r.a) 26, 8, 1982 tarihinde yapt konumas Sahife-i mam c.14, s.
153-154
2
mamn (r.a) 2, 8, 1981 ylnda yapt konumadan. Sahife-i mam, c. 15, s. 69
3
mamn (r.a) 25, 12, 1982 tarihinde yapt konumadan. Sahife-i mam, c. 17,
s. 174
188
***
Srat- mustakim olan ey, Allah Tebareke ve Tealann istedii
ekilde amel etmekten ibarettir.4
1
Ankebut/54
Biharul Envar, c. 6, s. 214, Kitabul Adl vel Mead Bab-u Ahvalil Berzeh vel
Kabr ve Azabihi ve Sualihi, 1. hadis ve ayn cilt, s. 205, 208, 218, 257 ve 267
3
mamn (r.a) 1, 7, 1984 tarihinde yapt konumadan. Sahife-i mam, c. 18, s.
502-503
4
mamn (r.a) 30, 7, 1985 tarihinde yapt konumadan. Sahife-i mam, c. 19,
s. 327
2
189
***
Rivayetlerde yer alan ve kldan daha ince ve geceden daha gizlidir.
Rivayetlerde de yer aldna gre cehennemin metninden (zerinden)
gemektedir, yani bizzat atein iinden gemektedir. Ate onu ihata
etmitir. Atein yukarsndan geiyor anlamnda deildir. Oradan
gememiz gerekir. Bu dnyada buras srattr. Sonsuza dek bir srattr,
bu suret o alemde bir gsteri eklinde ortaya kacaktr. Yrdnz
bu yolun mstakim olmasna tevecch ediniz, yrdnz yol srat-
mstakim olmaldr.1
***
Dnya ve dnyann iinde var olan her ey bir
cehennemdir ki batn seyir sonunda zahir olmaktadr.
Dnyann maveras ise sonuna kadar cennet
mertebeleridir
ki
seyir
sonunda
ve
tabiatn
uyuturuculuundan kurtulduktan sonra insan iin
zahir olur. Ben ve sizler hepimiz ya cehennemin
derinliine ya da cennete ve mele-i alaya doru hareket
etmekteyiz.
Bir hadiste gemektedir; gnn birinde Peygamber-i
Azam (s.a.a) sahabeleriyle oturmu sohbet ediyorlarken
aniden korkun bir ses duyuldu. bu ses neydi? Diye
sorulunca hazret yle buyurdu:
Cehennemin
kenarndan bir ta dt ve tam yetmi yldan bu yana
cehennemin dibine daha yeni vard. Gnl ehli
kimseler de, O anda 70 yanda olan bir kfirin
ldn ve cehennemin dibini boyladn duyduk
diyorlard. Bizler hepimiz srat zerindeyiz ve srat ise
cehennemin zerinden gemektedir. Batnn ne olduu
o lemde zahir olacaktr, burada da, bu alemde de her
insann kendine mahsus bir srat vardr. Ve daima seyir
halindedir. Ya sratel mstakim zerindedir, cennete ve
ondan daha ycelere kmaktadr ya da sa veya sola
sapmtr ki ikisinin de sonu cehenneme varmaktadr.
Bizler, Allah Tealadan srat- mstakimi arzu ve mit
1
377
190
Sahife-i mam, c. 18, s.. 448-450, mamn Fatma Tabatabaiye mektubu (26, 5,
1984)
191
192
Kaynaka
Krk Hadis, 77
Usul-i Kafi, 16, 53, 69, 78, 236
naud Devair, 37, 38
Tevilatul Kuran, (Tevilul Ayat) 94
Tevhid, 7, 69
Tevrat, 255
Risale-i Urvetul Vuska, 80
erh-i Kayseri Ber Fususul Hikem-i bn-i Arabi, 217
Mecmeul Beyan, 88, 95
Mefatihul Cinan, 151
Menazilus Sairin, 116
Nehcul Belaa, 151
193
Bibliyografi
Adabus Selat, mam Humeyni (R.A) mam Humeyninin
Eserlerini Dzenleme Ve Yaymlama Kurumu, H.K 1370
sbatul Hidat Bin Nusus Vel Mucizat, Muhammed B. Hasan
Hurrul Amili, Kum Darul Kutubul slamiyye
Krk Hadis, mam Humeyni, mam Humeyninin Eserlerini
Dzenleme Ve Yaymlama Kurumu, H. 1371
Esrarul Hikem, Hac Molla Hadi Sebzevari, Kitabfuriiyi
slamiye, H. 1362
Esrarus Selat, Mirza Cevad Meliki Tebrizi, ntiarati
Ferhumend, Tahran, H. K 1391
Esfarul Erbein, Sadruddin Muhammed irazi, Mektebetul
Mustefevi, Kum, Usul-i Kafi, Muhammed B. Yakub, Kuleyni,
Darulkutubulislamiyye, Tahran, H. K. 1388
kbalul Amal, Seyyid Ali B. Tavus, Ta Basks, H. K 1312
Emsal Ve Hikem, Ali Ekber Dehhuda, Emir Kebir Tahran, H.
. 1375
naud Devair, Muhyiddin B.Arabi, Tebi Fi Medineti
Leydunil Merus, Beril Matbaas, H. K. 1339
Biharul Envar, Muhammed Bakr Meclisi, Muessesetul Vefa,
Beyrut
El-Burhan Fi Tefsiril Kuran, Seyyid Haim Behrani,
smailiyan, Kum
Besairud Derecat, Muhammed B. Hasan Sefar, Menuratul
alemi,Tahran, H. K. 1362
Et-Tibyan Fi Tefsiril Kuran, Muhammed B. Hasan Tusi, DarU hyaut Turasil Arabi, Beyrut
Tefsirus Safi, Molla Hasan Feyzi Kaani, Muessesetul
alemi, Beyrut
Tefsirul Ayyai, Muhammed B. Mesud Ayyai, Muessesetul
alemi, Beyrut, H. K. 1411
Tefsirul Kebir, mam Fahrur Razi, Darul Fikr, Beyrut
Tefsir-i Nurus Sakaleyn, Abdul Ali b. Arusi Huveyri, Tashih
Ve Talik Seyyid Haim Resuli Mehellati, El-Matbaatul lmiyye Kum
194
197
indekiler
Yaymcnn Notu...............................................................................................11
Birinci Blm....................................................................................................11
Hamd Suresinin Tefsiri.....................................................................................11
(Srrus Salt Kitabndan).................................................................................11
Hamd Suresindeki Baz Srlara Ksa Bir aret................................................13
Vasl..................................................................................................................15
kinci Blm......................................................................................................21
Hamd Suresinin Tefsiri.....................................................................................21
(Adabus Salat Kitabndan)..............................................................................21
Mbarek Hamd Suresinin Ksaca Bir Tefsiri....................................................23
rfani nceleme.................................................................................................30
Aratrma ve Sonu.........................................................................................31
Rivayet ve nceleme........................................................................................37
Sonu...............................................................................................................39
Uyar.................................................................................................................43
Bir Baka Uyar................................................................................................45
man kaz........................................................................................................48
Felsefi Aratrma..............................................................................................53
Ar ile lgili lham..............................................................................................56
rfani Tenbih.....................................................................................................57
Edebi Tembih...................................................................................................58
rak Uyar.......................................................................................................60
rfani Bir Aratrma...........................................................................................62
Bir Uyar ve Bir Nkte......................................................................................63
rfani Bir Fayda.................................................................................................64
man Bir Uyar.................................................................................................65
Fkhi Bir lke.....................................................................................................66
Bir Fayda..........................................................................................................67
Nursal Bir Uyar ve rfan Bir Nur.....................................................................71
mani Bir Uyar!................................................................................................72
rfani Bir Uyar..................................................................................................75
Meseleyi Kavratmak in Bir Sz Nakli............................................................77
Son...................................................................................................................79
Son ve Tamamlayc Bilgi.................................................................................81
nc Blm..................................................................................................85
198
199