You are on page 1of 2

Karsilikli görüsmeler için Bakü'ye gittik.

Havaalaninda dakika bir-gol bir hatami yaptim.

Üniformali birini göstererek Azerice'de benden daha tecrübeli bir arkadasima


"bu adam subay mi?" diye sordum.
Arkadas: "Sus, adami pesimize mi takacaksin, burada subay, bekar demek" dedi.
Bizi karsilayan Azeri arkadas , arabaya binerken kendisinin dalda
(arkada)gidecegini benim de kabaga (öne) oturmami söyledi.
Otelin önüne gelince soför:
* "Abla sen burada düs, ben arabayi saklayip gelirim" dedi.
* Yani " ben inecegim , o da park edip gelecekmis.
* Sonra düsmenin , inmek yerine heryerde kullanildigini ve
* "merdiveni bosver, gel asansörle düselim"
dediklerinde daha iyi kavradim.
* Ama bunu bilmeyen arkadaslarimiz Azerbaycan Havayollari ile yaptiklari bir
uçus sonunda, Bakü'ye bes dakika Içinde düsecekleri anonsu ile hayatlarini
film seridi gibi bir iki saniye izleme firsatini bulmuslar. Bir digerimiz de
Bakü'ye telefon edip montaj ekibimizin varip varmadigini ögrenmek istemis
telefondaki Azeri:
* - "Uçak Bakü üzerinde firlandi, firlandi Sumqayit'e düstü"
demesiyle feryat figan ortaligi birbirine katmisti.
* Anladik ki uçak Bakü'ye inememis , bir iki tur atip, baska bir sehre inmis.
* Azeriler çok misafirperver. Herhangi bir ikrami reddetmek çok ayip.
* Sizi agirlamak için paralaniyorlar. Alti saat boyunca yemek yenilebiliyor.
* Bizi o dönemin gözde bir lokantasina götürdüler.
* Adi Gülistan. Ordan burdan konusulurken, çok degerli bir sairlerinin baska
bir ülkede rahmetli oldugunu ve sümüklerini Bakü'ye getirmeye çalistiklarini
söylediler.
* Biz yine anlamsiz anlamsiz bakinca, sümügün kemik anlamina geldigi ve Türkçe
sümügün karsiliginin da "burun suyu"
oldugu anlasildi.
* Sonra bana sümüklü et (pirzola) siparis edildi.
* Su anda Bakü'deki Migros yani ???????? Store'un camlarinda "sümüklü et su
kadar, sümüksüz et bu kadar"
ilanlarini görmek mümkün.
* Bu arada garson yanimiza yaklasti ve yan masadaki adamlarin arkadasimizi *
Sefer Bey'e oksattiklarini söyledi.
Tabii oksanmaya maruz kalmis arkadas da kolay kolay oksanacak bir tip degil.
Biyikli ve iri cüsseli olan arkadasimiz acayip bozulup "kim oksatmis beni, bu
da ne demek" seklinde horozlandi. Oksatmanin benzetmek oldugunu zar zor
anlayarak rahatladik. Rus kizlarin danslari ve "Ada Vapuru Yandan Çarkli"
sarkisi esliginde yemegimizi bitirdik. Ertesi gün seherde bizi otelin
kabagindan aparacaklarini söylediler. Yani sabah, otelin önünden alinacaktik.
* Sezen Aksu, Ibrahim Tatlises acayip ragbet görüyordu.
* Bir de o zamanlar Cuma aksamlari TRT'de yayinlanan "Bir Baska Gece"
programi çok seviliyordu. Hatta Cuma gecelerine denk gelen dügünlere "Bir
Baska Gece" programi süresince ara veriliyor, dügün ahalisi TV salonuna
geçerek hep birlikte programi seyrediyordu.
Sonra dügüne birakilan yerden devam ediliyordu.
* Daha da enteresani önemli bir is toplantisinin ortasinda üst makamin
ofisinin (genelde her ofiste irice bir TV var) kapisi tik tik çaliniyor,
departmandaki sekreterler sessizce kenara diziliyor ve sabah saatlerinde
verilen Brezilya dizisi hep birlikte seyrediliyordu. Tabii bizim toplanti
devam ediyordu etmesine ama Azeri yöneticisinin gözleri de sik sik
*
televizyona kayiyordu.
* En zevklisi Azerbaycan-Türkiye futbol maçini Azeri televizyonundan Azeri
spikerin anlatimiyla seyretmek :
* "Türk Milli Yigma Komandolari" Türkiye Milli Takimi anlaminda.
* "Türk kapicisi (kaleci) topu gapi araligindan depti, yirmibirinci dakka
olmasina ragmen maç heç heç (0-0)devam etmekte" gibi sevimli cümlelere
rastliyorsunuz.
* Ya da bir Amerikan filmini Azeri dublaj ile seyretme sansini yakaladiysaniz
Robert Redford'un "men yahsiyem, istemirem. Sen nicesin?" seklinde
konusmasina gülmekten kiriliyorsunuz.
* Bu arada bizler de onlari Türkiye'ye davet ettik.
* Hatta bir yöneticinin esi rahatsizlandi ve doktora götürmek görevi bana
düstü.
* Amerikan Hastanesi'nden randevu aldik.
* Kadin :" Oynaklarim , sümüklerim , kiçim agriyor, derman yuttum geçmedi"
dedi.
Doktor da aynen Hakan Sükür bakislari olustu.
Yani "eklemleri , kemikleri ve bacaklari agriyor ve ilaç almasina ragmen
geçmiyor" dedim. Neyse tahliller filan, derman bulundu !!

You might also like