You are on page 1of 19

PANDA

Bitkilerin, kendilerine saldıran hayvanlara karşı çok değişik savunma yöntemleri vardır.
Örneğin bazı bitkiler, tembel hayvan ve pandalar gibi yapraklarını yiyen hayvanlara bir tepki
olarak çeşitli kimyasal maddeler üretirler. Kimyasal madde üreten bitkilerde özellikle yeni
çıkan yaprakların tadı çok kötü olur. Taze sürgünler hayvanlar için çok cazip birer
yiyecektirler. Ama bu cazibeye kapılıp da yeni çıkmış yaprakları yemeye çalışan hayvanlar
için bu kötü tad oldukça caydırıcıdır. Bir bitki kendi kendine hayvanların hoşuna gitmeyecek,
onları caydıracak bir zehir üretebilir mi? Elbette ki üretemez, bitkilere bu özellik Allah
tarafından verilmiştir.
KUTUP AYISI
Kutup ayılarının derilerinin altındaki 10 santimetrelik yağ tabakası ısı yalıtımı
sağlar. Böylece buzlu sularda saatte 10-11 km. hızla, 2000 km. uzağa kadar
yüzerek gidebilirler. Bununla birlikte beyaz kutup ayılarının koku alma duyuları
öylesine keskindir ki 1.5 m. kalınlığındaki kar tabakasının altında saklanan bir
fok balığının kokusunu bile rahatça algılar.
KARTAL
Kartalların hem yerden havalanıp uçabilecek kadar hafif olmaları, hem de
avlarını yakaladıklarında rahatlıkla taşıyabilecek kadar güçlü olmaları gerekir.
Bir kel kartalın 7000'den fazla tüyü vardır, fakat hepsini bir araya
koyduğunuzda bütün tüylerinin ağırlığı yaklaşık 500 gram tutar. Ayrıca
vücutlarının daha hafif olabilmesi için, kemiklerinin içi de boştur. Bu kemiklerin
birçok yerinde havadan başka bir şey yoktur. Bir kel kartalın tüm iskeletinin
ağırlığı 272 gramdan sadece biraz fazladır.
KİRPİ

Çöl oklu kirpisi aslanları bile öldüren savaş taktikleri kullanır.


Aslan saldırdığında kirpi hızla kaçar, fakat uygun bir yerde
aniden durarak, vücudunun arka kısmını hafifçe kaldırıp oklarını
aslana yöneltir. Eğer aslan dişleriyle ısırarak kirpiyi yakalamaya
çalışırsa, kirpinin okları ağzına ve yanaklarına batarak,
iyileşmesi olanaksız yaralar açar. Aslan hiçbir şey yiyemez hale
gelir ve bir süre sonra da ölür.
DEVEKUŞU
Tepeli deve kuşları Avusturya'da yaşarlar. Erkekler sayıları 1 ile 3 arasında
değişen dişinin yumurtaları için kuluçkaya yatarlar. Kuluçkadan çıkan ve
sayıları 18-20 olan yavrulara da yine erkek deve kuşları 18 ay boyunca bakarlar.
FİL
Yetişkin bir fil yiyecek olarak günde yaklaşık 330 kg. bitkiye ihtiyaç
duyar. Bu miktar altı küçük balya samana denk gelmektedir. Filler 24
saatlerinin yaklaşık 16 saatini yemek yemeye harcamak
zorundadırlar. Bağırsaklarında bulunan bakteriler, fillerin yediklerini
sindirmesini sağlamaktadır.
İSPERMEÇET KUŞU
Beyaz boğazlı ispermeçet kuşu 21 cm. uzunluğundadır ve bir kuşun
kurduğu en büyük yuva olan 1,5 m. çaplı yuvayı kurar. Güney Afrika'ya
ait bir kuş cinsi olan bazı baştankaralarsa, iki bölümlü yuva yaparlar.
Gerçek kuluçka odası gizlenmişken diğer giriş ortadadır. Bu avcılar için
yapılmış olan bir aldatmacadır.
TEMBEL HAYVAN

Orta ve Güney Amerika'nın tropik ormanlarında yaşayan tembel-hayvan


dallar üzerinde tepetaklak asılı durur. Kürkü çevreye çok uyumlu yeşil bir
renge sahiptir. Gerçekte bu renk tembel-hayvanın kürkünde yaşayan yeşil
bir alg katmanından kaynaklanır. Islak havalarda algler yeşil görünürler;
fakat kuru havalarda tembel hayvanın etrafındaki kuruyan yeşilliğe uyum
sağlayarak daha kahverengimsi bir renk alırlar.
Çita

Çitalar dünyanın en hızlı koşan kara hayvanları olarak bilinirler. Kısa mesafeleri
çok büyük bir hızla aşabilirler. Çitalar saniyeler süren bir zaman içinde hızlarını
72 km.'ye kadar çıkarabilirler. Bazı çıtalar 600 metreden daha uzunca bir

mesafeyi saatte 113 km. gibi inanılmaz bir hızla aşabilmektedirler.


Yarasa

Yarasalar son derece iyi birer avcıdırlar. Çok az böcek kendilerini yarasalardan
koruyabilecek bir sisteme sahiptir. Bu nadir canlılardan biri Amerika'da yaşayan
ve yarasaların sonar frekansına uygunluk gösteren bir tür güvedir. Bu güveler, bir
yarasanın yaklaştığını duyar duymaz, yarasaların kendilerini takip etmekte
zorlanacağı "spiral" bir dalışa geçerek kendilerini yere atarlar. Bunun dışında
bazıları da yaydıkları sinyalleri bloke etmeyi başarırlar ya da yarasayı kendilerinin
yenilmez olduğuna inandıracak yüksek frekanslı sesler çıkarırlar.
KOKARCA

Hayvanların çok değişik savunma yöntemleri vardır. Örneğin, Benekli kokarca


davetsiz misafirlerine gözdağı vermek için pek alışık olunmayan bir yöntem
kullanır. Bir tehlike sezdiği anda kokarca bir elinin üzerinde ayağa kalkar ve

arkasındaki bir bezden kötü kokan bir sıvı püskürterek düşmanını kaçırır.
Ardıç Kuşu

Bazı canlılar beslenmek için alet kullanırlar. Örneğin Ardıç kuşları, taşları çekiç
gibi kullanarak salyangozların kabuklarını kırarlar. Su samurları ise kabuklu deniz
canlılarını yiyebilmek için, yanlarında kendi taş çekiçlerini taşırlar. Mısır akbabaları
hedef vurmak için kullandıkları taşlarla, deve kuşu yumurtalarını kırarlar. Bazı
şempanzelerse karınca avlamak için ince dal kullanırlar.
DEVE

Hecin develeri çöllerde hiç susuzluk çekmeden çok uzun süre kalabilirler.
Bunun nedeni bilinenin aksine devenin hörgücünde su depolaması değil,
hörgücünde biriktirdiği yağlardır. Bu yağlar kuraklık zamanında
parçalanırlar ve bu sayede hidrojen açığa çıkar. Hidrojen, hayvanın
soluma sonucu aldığı oksijenle birleşir ve bu sayede devenin

yaşayabilmesi için gerekli su vücut içinde oluşur.


AHTAPOT

Deniz altı canlılarının tümü birbirinden ilginç özelliklere sahiptir. Örneğin bilim adamları
tarafından yakın zamanlarda keşfedilmiş olan fakat hala ismi olmayan bir ahtapot türü,
mükemmel bir gizlenme örneği sergilemektedir. Bu ahtapot türü denizin kumlu diplerinde
yaşamakta ve birbirinden çok farklı hayvanların şekillerini etmektedir. Bu canlı,
resimlerde gösterilenlere ek olarak aynı zamanda bir Hermit yengecini, bir Nudiranch'ı,
bir denizatını ve Mantis karidesini de aynı şekilde taklit etmektedir. Öyle ki bu canlı taklit
ettiği canlıların bütün hareketlerini de aynen kopya etmektedir. Taklit yeteneği, gözlem,
teşhis ve sonuç çıkarma gibi akıl gerektiren özellikler sonucunda ortaya çıkan bir
yetenektir. Bu durumda akla ahtapotun taklit yeteneğinin nasıl ortaya çıktığı sorusu
gelecektir. Taklitçi ahtapotun çevresindeki canlıları gözlemleyerek, teşhisler yaptığını,
taklit ettiği türdeki canlılara ait davranış şekillerini aklında tutarak tıpatıp aynısını
yaptığını iddia etmek akılcılıktan son derece uzak bir davranış olacaktır. Allah bu canlılara
yapmaları gerekenleri öğretendir. Allah'ın ilhamıyla hareket eden bu canlılar da
yeryüzündeki diğer canlılar gibi Allah'a boyun eğmişlerdir.
Yengeçler
Yengeçler yumurtalarını karın bölgelerinin alt kısmında yer alan bir
bölümde taşır. Yengeçler bu dönemde kıskaçlarını açarak
düşmanlarına karşı saldırgan bir hava vermeye çalışır. Alt soldaki
resimde yengeç tarafından çok dikkatli bir şekilde karın bölgesinde
korunan sarı yumurtalar görülmektedir. Aynı şekilde Trapez
yengeçlerinin dişileri de yumurtalarını karınlarında bulunan koruyucu
bir kapağın altında taşır. Sert mercanlarda yaşayan bu canlılara
yavrularını koruyabilecekleri vücut yapısını ve yavrularını koruma
içgüdüsünü veren Allah'tır.
Kelebekler
Kelebeklerin pek çoğunun uzun bir burnu (Proboscis) vardır.
Proboscis, çiçeklerin derinlerde olan nektar gibi sıvı besinlerini
emmek ya da su içmek için kullanılan uzun bir dildir. Kelebekler
bu uzun dillerini kullanmadıkları zamanlarda içeriye doğru
sararlar. Bu dil yuvarlanarak sarılmadığı zamanlarda kelebeğin
boyunun 3 katı kadar uzayabilir.
Slayt Tasarım
HAKAN KURHAN
e-mail
study_person_success@hotmail.com

You might also like