You are on page 1of 167

sann anlam

aray
VKTOR E. FRANKL
20. yzyln nde gelen psikiyatrlarndan Viklor E. Frankl,
otuzun zerinde yabanc dile evrilen ve bUlQn dnyada 12
milyondan fazla salan insann Anlam Aray'nda, kurucusu
olduu logoternpinin ilkelerini, kinci DUnya Sava srasnda
bir toplama kampnda yaadklar eliinde anlatmakladr.
Okuriar. Frankl'n tasvir ettii toplama kampnn, dnyay daha
byk bir hapishane olarak kavramamz salayacak parlak bir
netafora dntn fark edecektir. Gasset, Heidegger ve
Sarirc'dan aina okluumuz dnceler nda, varoluun etin
koullarnda anlam" kefetmemize yardm edecek srcci anlatan
Frankl. "nsan insan yapan nedir? sorusuna da yant vermeye
alyor...
Gerekten iliiya duyulan ey. yaama ynelik tutumlunuzdaki
temel bir deimeydi. Yaamdan ne teklediimizin gerekten
nemli olmadn, asl nemli alan eyin yaamn bizden ne
bekledii olduunu renmemiz ve dahas umutsuz insanlara
retmemiz gerekiyordu. Yaamn anlam hakknda sorular
sormay brakmamz, bunn yerine kendimizi yaam tarafndan
her gn, ler saat sorgulanan birileri olarak dnmemiz
gerekirdi. Yantmzn konuma ya da meditasyondan deil,
doru eylemden ve doru yaam biiminden olumas
gerekiyordu. Nihai anlamda yaam, sorunlara doru zmler,
bulmak ve her birey iin kesintisiz olarak koydua grevleri
yerine getirme sorumluluunu almak anlamna gelir."

Viktor E. Frankl
(1905 -1997)
AvusturyalI psikiyatr. nc
Viyana Okulunun ve
logoterapinin kurucusu olan Frankl,
varoluu terapinin de en nemli
isimlerinden bridir. kinci DUnya
Sava srasnda, toplama
kamplarnda yaadklarn, kendi
psikiyatrik retisi balamnda
geni kitlelere sunduu nsann
Anlam Aray, Frankl'n Freud
ve Adler'den sonra sahasnn en
dikkat ekici ismi olarak
anlmasn salamtr. Dier
nemli eserleri arasnda, The
Unconscious God, The Will to
Meaning ve Psychotheraphy and
Existentialism saylabilir.

Viktor jjj Frankl (1905-1997)


AvusturyalI psikiyatr. nc Viyana OkulTnun ve logoterapinin kurucusu olan Frankl, varoluu terapinin de en nemli
isimlerinden biridir. kinci Dnya Sava srasnda, toplama
kamplarnda yaadklanm, kendi psikiyatrik retisi balamnda
geni kitlelere sunduu nsann Anlam Aray, otuzun zerinde
yabanc dile evrilmi ve Frankln Freud ve Adlerden sonra sa
hasnn en dikkat ekici ismi" olarak anlmasn salamtr. Di
er nemli eserleri arasnda. The Unconscious God, The Will to
Meaning ve Psychotheraphy and Existentialism saylabilir.

Y.e.
Pxxxxxxxxxxxxxxxxx

3#####3333333

tonu Ha:

o k u y a n jjfu s
Psikoloji / Psikiyatri 31
nsann A nlam Aray
V ik to r E. Frankl
ISBN: 978-605-4054-20-6
I. Bask: stanbul, H aziran 2009
II. Bask: stanbul, EylOI 2009
IU. Bask: stanbul, A ra lk 2009
Yayn K oordinatr: Zeynep Uzun
Yayna Hazrlayan: Seluk A ylar
eviren: Seluk Budak
Grafik Tasarm: Berna K uleyin Tolga
Film, bask v e d it: D uplicate M atbaa zOmlert San. ve D Tc. Ltd. tl.
M altepe M ah. Litros Y o lu Sok. F atih San. Slt. N o: 12/102 Topkap,
Zeytln bum u, stanbul Tel: (0212) 674 39 80, Faks: (0212) 565 00 61
O rijin al Ad: M an's Search fo r M eaning
C opyright O Eleonore * Dr. Gabriele Vesely Frankl
Bu kitab in yayn h aklan O kuyan Us*a a ittir. H er hakk sakldr. Tantm Kjf|j yaplacak ksa
aln tla r dnda yayncnn yazl zni olmakszn hibir yo lla oja ltlam az.
O O kuyan Us Yayn Eitim Danmanlk T bbi M alzeme ve
Reklam H izm etleri San. ve H e L td. tl
Alemdar Mah, Salkrmt Sok, Keskinler Merkezi, No: 8/311 Cagalolu 1st
Tel/Fax: (0212) 519 93 B7
okuyanusVokuyanus. com.tr
w w w .okuyanus.com .tr

Viktor E. Frankl

NSANIN ANLAM ARAYII


ngilizceden eviren: Seluk Budak

okuyan j j f u s

indekiler
nsz
..................................... ..................................... 7
73. Baskya nsz -1 9 8 4 Basmna nsz............................ 13
1. Blm
Toplama Kamp Deneyimleri ...................................................17
2. Blm
Genel lkeleriyle Logoterapi....................... .............. ...........| 1
Anlam stemi.................. ..... ................ ..... - ......~ ........ - ......... ^$3
Varolusal Engelleme..................... ..........-..............................H*
Nojenik Nevrozlar...............................................................- .... H I
No-Dinamikler .........................................- ........................... 118
Varolusa! Boluk.................... ..... ...............................................120
Yaamn Anlam.......... .......... .............................................. ...... Ifff
Varoluun z ....... .................................................... ................. 123
Sevginin Anlam................................................ ............... - ........126
Acnn Anlam.......... ........ ................ .................. -...................126
Meta-Kilinik Sorunlar............... ................. ............ ..................130
Bir Logodrama........................................ .......... ........ ................130
Nihai Anlam.......................................................................... 133
Yaamn Geicilii................... ............... ........... ..........................134
Bir Teknik Olarak Logoterapi.............................................. 1..... 136
Ortak Nevroz ................ .................. ....... ............... ................143
Pan-Determinizminin Eletirisi......................................................145
Psikiyatrik Parola...... ........................|........................................147
Psikiyatrinin Yeniden nsani Klnmas..........................................147
3. Blm
Trajik Bir yimserlik Tartmas.............................................. | |

NSZ
Elinizdeki kitabn yazan psikiyatrist Dr. Frankl, yle veya
byle eitli aclar iinde kvranan hastalarna-bazen Neden in
tihar etmiyorsunuz?" diye sorar. Bir ok durumda, bu soruya ve
rilen yamtlardan, kendi psikoterapi yaklamnn belirleyici ilke
lerini bulabilmektedir: Bir hastada, onu yaama balayan ocuk
larna ynelik sevgi sz konusudur; bir bakasnda kullanlacak
yetenekler; bir ncsnde belki de sadece korunmaya deer
canl amlar. Paralanm yaamn bu ince ipliklerinden salam
bir anlam ve sorumluluk rgs dokumak, ada varoluu
analiz'in Dr. Frankle zg yorumlan olan logoterapi'in ko
nusunu ve hedefini oluturmaktadr.
Bu kitapta Dr. Frankl, logoterapiyi kefetmesine yol aan
kendi deneyimlerini anlatmaktadr, lnsanlkd toplama kamp
larnda uzun sre kalan bir tutuklu olarak, kendini, plak varo
lua soyunmu olarak bulmutur. Babas, annesi, erkek kardei
ve kans bu toplama kamplarnda lm ya da gaz frnlarna
gnderilmitir ve bu nedenle kz kardei hari, ailesinin tamam
yok olmutur. Her eyini kaybeden, btn deerleri yok edilen,
aln, souun ve acmaszln altnda ezilen, her an. her saat
imha edilmeyi bekleyen bir tutuklu olarak Dr. Frankl, nasl olur
da yaam srdrmeye deer bulabilirdi? Bylesine olaand
eyleri kiisel olarak yaayan bir psikiyatristi dinlemeye de ger

nsanlk durumumuzu bilgece ve efkatle ele alabilecek birisi


varsa, bu, Dr. Franklden bakas deildir. Anlattklar drst bir
tnya sahiptir, nk aldatmaca olamayacak kadar derin dene
yimlere dayanmaktadr. Viyana niversitesi Tp Fakltesindeki
bugnk pozisyonu ve yine Viyanadaki kendi nl Nroloji Po
likliniinde ekillenen ve bugn birok lkede says hzla artan
logoterapi klinikleri nedeniyle, syledikleri ok daha byk bir
saygnlk kazanmaktadr.
Viktor Franklin teori ve terapi yaklamm, kendisinden n
ce gelen Freudun almasyla karlatrmaktan insan kendini
alamyor. Her iki doktorun ilgi alan da temel olarak nevrozlarn
yaps ve iyiletirilmesidir. Freud, bu can skc rahatszlklarn
kkenini, atan bilind gdlerin neden olduu kaygda ara
maktadr. Frankl ise eitli nevroz trleri arasnda ayrm yap
makta ve bunlardan bazlarm (nojenik nevrozlar), ac eken ki
inin, varoluunda bir anlam ve sorumluluk duygusu bulmay
baaramayna balamaktadr. Freud, cinsel yaamdaki engel
lenmeyi vurgular; Frankl ise anlam isteminin engellenmesini.
Bugn Avrupada Freuddan belirgin bir uzaklama ve aralarnda
logoterapi okulunun da bulunduu varoluu analize yneli ya
anmaktadr. Freudu reddetmek yerine, kendi yapm onun
katklar zerine kurmaktan memnunluk duymas, Franklin
hogrl yaklamnn tipik bir zelliidir; aynca dier varolu
u terapi yaklamlaryla ztlamaya girmedii gibi, bunlarla olan
akrabaln da honutlukla karlamaktadr.
Elinizdeki bu metin, ksa olmasna ramen sanat bir ruhla
yazlmtr ve okuyan annda yakalamaktadr. Bu kitab bir otu

ruta ve iki kere okudum, okurken bir an bile elimden braka


madm. Dr. Frankl, yk yanlandktan sonra kendi logoterapi
felsefesini tantmaktadr. Bu felsefeyi metnin ak iinde ylesi
ne incelikle sunmutur ki, okur ancak kitab bitirdikten sonra,
bunun toplama kamplarna ilikin bir baka vahet yksnden
ibaret olmadm, byk bir derinlie sahip bir deneme olduu
nu kavramaktadr.
Okur, bu otobiyografi parasndan ok daha fazlasn renir.
nsann, her eyden yoksun kalm yaamndan baka kaybede
cek hibir eyi olmadm" anszn kavrad zaman neler yapt
n grr. Franklin, cokudan ve duygu yitiminden oluan kar
ma ilikin tanm, son derece dikkat ekicidir, ilk nce, kiinin
kendi kaderine ynelik souk ve duygudan anndnlm bir me
rak imdada yetiir. Bunun hemen sonrasnda, yaama ansnn
son derece az olmasna karn, kiinin yaamndan arta kalanlan
korumasna ynelik stratejiler gelir. Sevilen insanlara ilikin sk
skya korunan imgeler, din, keskin bir mizah duygusu, hatta do
ann ifa kayna gzelliklerine (bir aaca, gnbatmna) kaa
mak baklar atmak yoluyla, ala, korkuya ve hakszlk karsn
daki derin fkeye katlanmak mmkn olabilmektedir.
Ama bu rahatlatc etkenler, tutuklunun, grnrdeki anlam
sz ve ac verici durumdan, daha byk bir anlam karmasna
yardm edemedii srece yaama istemini oluturmaya yetme
mektedir. te bu noktada varoluuluun ana temasyla kar
karya geliriz: Yaamak ac ekmektir; yaam srdrmek, eki
len bu acda bir anlam bulmaktadr. Eer yaamda bir ama var
sa, acda ve lmde de bir ama olmaldr. Ama hi kimse pr

bakasna bu am aan ne olduunu syleyemez. Herkes bunu


kendi bana bulmak ve bulduu yantn ngrd sorumlulu
u sdenmek zorundadr. Kii bunu baarabildii takdirde, onur
kinci btn rezilliklere karn geliimini srdrecektir. Frankl,
Nietzschenin u szn anmay ok seviyor: Yaamak iin bir
nedeni olan kii, hemen her nasla dayanabilir."
Toplama kampndaki artlar, tutuklunun ayaklan altndaki ze
mini eker. Yaamdaki bilinen btn hedefler uup gider. Geriye
kalan tek ey, insan zgrlklerinin sonuncusu"dur, yani kiinin
belli bir durum karsnda kendi tavrm belirleme yetisi"dir. Eski
a stoikleri kadar ada varoluular tara&ndan da benimsenen
bu nihai zgrlk, Franklin yksnde canl bir anlam kazanr.
Toplama kampndaki tutuldular sadece sradan insanlard, ancak
en azndan bazlar, ektikleri acya dediine" karar vererek, in
sann, kaderinin stne kma yetisini kantlamtr.
Kukusuz, psikoterapist olarak Dr. Frankl, bu ayrt edici ye
tiyi kazanmas iin insana nasl yardm edebileceini bilmek isti
yor. inde yaad artlar ne kadar rktc olursa olsun, bir
hastada, yaam karsnda sorumlu olduu duygusu nasl uyandnlabilir? Frankl, birlikte yaad tutsaklarla yapt ortak tera
pi almasna ilikin canl bir aklama sunuyor.
Yayncnn talebi zerine Dr. Frankl, kitaba, logoterapinin te
mel ilkelerine ilikin ksa bir sunum ve bir de kaynaka eklemi
tir. imdiye kadar bu nc Viyana Psikoterapi Okulunun
(bundan ncekiler Freudu ve Adlerci okullard) yaynlan, temel
1 zgn eserde logoterapiye ilikin 450'yi akn kaynaka verilmitir. ok fazla yer tut
mas nedeniyle Trke basma alnmayan bu (ngilizce) kaynaka, zgn eserin
arkasnda bulunabilir. Aynca aratrmaclar bu kaynakay yaynevinden de temin ede
bilirler. (,N.)

olarak Almancayd. Bu nedenle okur, Dr. Franklin kiisel met


nini takdirle karlayacaktr.
Avrupal birok varoluudan farkl olarak Dr. Frankl, ka
ramsar olmad gibi dine de kar deildir. Tersine, acnn ve
eytani glerin her yerde bulunduunu gren biri olarak, insa
nn, iinde bulunduu zor durumu ama ve yol gsterici uygun
bir gerek (doru) kefetme becerisi konusunda am a lde
umut verici bir gr savunmaktadr.
Bu kk kitab yrekten tavsiye ediyorum, nk bu, en de
rin insani sorunlara odaklanan dramatik bir hazinedir. Edebi ol
duu kadar felsefi bir deere de sahiptir ve gnmzn en an
laml psikoloji hareketi konusunda srkleyici bir sunum sala
maktadr.

GORDON W. ALLPORT

73. BASKIYA NSZ (1 9 8 4 )

Bugn bu kitap, 19 dile evrilmi olmasnn yan sra, yetmi


nc ngilizce basksn grecek kadar yaad. Ve sadece ngi
lizce basklan iki buuk milyona yakn bir sat saysna ulat.
Bunlar kuru gerekler ve Amerikan gazetelerinin ve zellikle
de Amerikan TV istasyonlarnn muhabirlerinin rportajlarnda
bu gerekleri dinledikten sonra sk sk Dr. Frankl, kitabnz ger
ek bir bestseller oldu. Bylesine byk bir baan iin ne hisse
diyorsunuz? diye sormalannn nedeni belki de bu kuru gerek
lerdir. Bu soruya benim tepkim, her eyden nce bugn bestsel
ler (en ok satan kitap) konumundaki kitabm, kendi amdan
bir baan olarak deil, daha ok, amzn iinde bulunduu
amas durumun bir davurumu olarak grdm sylemek
ten ibarettir; eer yz binlerce insan, yaamn anlamna ilikin
ok az ey vaat eden bir kitaba yneliyorsa, bu, insanlarn ilikle
rinde hissettikleri kavurucu bir sorun demektir.
Elbette baka eyler de kitabn etkisine katkda bulunmu
olabilir. Kitabn teorik olan ikinci blm (Genel lkeleriyle Lo
goterapi) deyi yerindeyse, otobiyografisi olan birina blmden
IToplama Kamp Deneyimleri) damtlabilecek bir derse indirge
nebilir; buna karlk birinci blm, teorilerimin varolusal do-

rulanmas olarak i grmektedir. Bu nedenle iki blm birbirini


desteklemektedir.
1945 ylnda bu kitab yazarken bunlardan hibirisi aklmda
yoktu. Kitab dokuz gnde yazm ve kesinlikle isimsiz yaynlan
masna karar vermitim. Aslnda, ilk baskdan nceki son anda
arkadalanmn en azndan i sayfalarda ismimin bulunmas ko
nusundaki srarna sonunda boyun emi olmama karn, zgn
Almanca birinci basksnn kapanda adm gememektedir. Ne
var ki kitap balangta isimsiz kalaca ve yazarna hibir zaman
edebi bir n salayamayaca yolundaki mutlak bir inanla yazl
mt. stediim tek ey somut bir mek yoluyla okura, yaamn,
her durumda, hatta en acnas durumlarda bile potansiyel bir an
lam tadm anlatabilmekti. Ve konu bir toplama kampnda ol
duu gibi son derece an olan bir durumla rneklendii takdir
de, kitabmn amacna ulaabileceini dndm. Bu nedenle
yaadm eyleri yazma sorumluluunu hissettim, nk umut
suzlua yatkn olan insanlara yararl olabileceini dndm.
Dolaysyla yazm olduum bir dzine kitap arasndan, bana
hibir zaman n salamayacak ekilde isimsiz olarak yaynlan
masn amaladm bu kitabn bylesine bir baan kazanmas
benim amdan garip ve dikkate deer bir olaydr. Bu nedenle
Avrupa ve Amerikadaki rencilerime tekrar tekrar ayn uyanda
bulunuyorum: Baany amalamayn. Bunu ne kadar ama hali
ne getirfp bir hedefe dntrrseniz, karma olaslnz da o
kadar artar. nk mutluluk gibi baarnn da peinden koamazsnz; kendisi ortaya kmal, kendisi olumal ve sadece ki
inin, kendinden daha byk bir davaya kiisel adanmn ama

lanmayan bir yan etkisi olarak ya da kiinin kendini baka bir in


sana brakrm bir yan rn olarak olumaldr. Mutluluun
kendiliinden olmas gerekir, ayn ey baan iin de geerlidir:
Ona aldn etmeyerek, kendi kendine olmasna izin vermeniz
gerekir. Bilincinizi dinlemenizi ve bilginiz dahilinde bilincinizin
sizden yapmasn istedii eyi yerine getirmek iin elinizden ge
leni yapmanz istiyorum. O zaman, uzun vadede uzun vade
de diyorum! baan sizin peinizden gelecektir, nk baany
dnmey unutmusunuzdur.
Bunu izleyen blmler, Auschwitz Toplama Kampndan kanlacak bir dersi almanz salarsa, sevgili okurum, bu nsz
yazs da amalanmayan bir bestseller kitaptan karlacak bir
ders verebilir.
Bu yeni basma gelince: Kitabn teorik sonularm gncelle
tirmek amacyla bir blm eklendi. Bat Almanyada Regensburg
niversitesi Byk Amfisinde yaplan nc Dnya Logotera
pi Kongresinin (Haziran 1983) onursal bakam olarak verdiim
bir derse dayanan bu blm, Trajik Bir yimserlik TaujnasT
balyla kitabn 1984 Ekini oluturmaktadr. Bu blmn ko
nusu, gnmz kayglan ve insan varoluunun olanca trajik
yanlarna karn yaama evet demenin nasl olas olabileceidir
Konu balna dnlecek olursa, trajik gemiimizden kanlacak dersten, geleceimize ynelik bir iyimserlik* doabilecei
umut edilmektedir.
V. E. FRANKL
Viyana. 1983

1. Blm
TOPLAMA KAMPI DENEYMLER
Bu kitap, gereklere ve olaylara ilikin bir aklama olma id
diasnda deildir, milyonlarca tutuklunun tekrar tekrar yaad
kiisel deneyimlerin bir zetidir. Bu, bir toplama kampnn, ora
da bulunup da sa kunulmay baaranlardan birisi tarafndan
anlatlan i yksdr. Bu yknn konusu, zaten yeterince an
latlan (yine de yeterince inanlmayan) byk dehetler deil, ya
anan saysz kk aclardr. Baka bir deyile bu kitap u soru
ya cevap vermeye alacak: Ortalama bir tutuklunun zihninde
canland ekilde, bir toplama kampndaki gndelik yaam na
sl bir eydi?
Burada anlatlan olaylarn ou, byk ve nl toplama
kamplannda deil, gerek imha ilemlerinin ounluunun ger
ekletii kk kamplarda gemitir. Bu yk, byk kahra
manlarn ya da ehitlerin aclann ve lmlerini anlatmad gi
bi, Kapolarn2 ya da nl tutuklulann yks de deildir. Bu
nedenle gl olann aclann deil, kaytlara gemeyen o byk
adsz kurbanlar ordusunun zverilerini, armha gerililerim ve
lmlerim konu olarak semitir. Bu ordu, kollarnda hibir
I zel ayrcalklar olan ve vekil olarak hareket eden tutuklular.

ayrdedici iaret tamayan ve Kapolar tarafndan gerekten k


msenen sradan tutuklulardan olumaktayd. Bu sradan tutuklulann yiyecek hemen hibir eyleri olmamasna karn Ka
polar hibir zaman a kalmamtr; aslnda Kapolardan birou,
toplama kamplarnda, yaamlanmn nceki dnemlerinde oldu
undan daha iyi bir yaam srmtr. ounlukla tutuklulara
kar gardiyanlardan daha kat davranyorlar ve tutuklulan SS
adamlanndan daha acmaszca dvyorlard. Bu Kapolar elbette
kiilii byle bir ie uygun olan tutuldular arasndan seiliyor ve
kendilerinden bekleneni yapmadklar takdirde annda grevden
almyorlard. Bu insanlarn, Kapo yetkisini alr almaz, SS adam
lanndan ve kamp muhafzlanndan hibir farklan kalmyordu;
bu nedenle benzer bir psikolojik temelde yarglanabilirler.
Dandan bakan birisi iin, kamp yaamna ilikin duygusal
lk ve acmayla kank yanl bir fikir edinmek kolaydr; nk
tutuklular arasnda egemen olan etin varolma sava konusun
da pek br ey bilmez. Bu, gndelik ekmek iin, yaamn kendi
si iin, kiinin kendi yaam ya da iyi bir dostun yaam iin ve
rilen amansz bir mcadeleydi.
Resmi kaynaklarca belli sayda tutuklunun baka bir kampa
nakli olarak aklanan bir sevk olayn ele alalm; oysa gerekte
bu evkin nihai van yerinin gaz odalan olduunu tahmin etmek
hi de zor deildi. alamayacak kadar hasta ya da zayf olan tu
tuklular, gaz odalan ve krematoryumlar bulunan kk merke
zi toplama kamplarndan birisine gnderiliyordu. Gidecekleri
belirlemek iin yaplan seme ilemi, btn tutuklular ya da
gruplar arasnda amansz bir mcadele iareti oluyordu, nemli

olan tek ey, kiinin kendi adnn ve arkadann adnn kurban


lar listesinde atlanmasyd, buna karn herkes, kurtarlan her in
san iin bir baka kurbann bulunmas gerektiini de biliyordu.
Her sevkiyatta belli sayda tutuklunun gitmesi gerekiyordu.
Kimin gidecei gerekten bir nem arz etmiyordu, nk tutuklulardan her birisi bir numaradan baka bir ey deildi. Toplama
kampna girilerinde btn belgeleri ve btn eyalan alnyor
du (en azmdan Auschwitz Toplama Kampndak yntem buy
du). Bu nedenle her tutuklu, sahte bir isim ve meslek uydurma
frsatna sahipti ve eitli nedenlerden tr birou bunu yap
yordu. Yetkililerin ilgilendii tek ey, tutuklulann numaralary
d. Bu numaralar ounlukla vcuda dvmeyle yazlyor, aynca
giysilerin zerine de yazlmas gerekiyordu. Bir tutuklu hakkn
da ihbarda bulunmak isteyen bir gardiyann, tutuklunun numa
rasna bakmas yeterliydi (byle baklardan ne kadar korkar
dk!), bu amala kesinlikle tutukluya adm sormazd.
Sevk iin hareket etmek zere olan konvoya dnecek olursak,
kimsenin ahlki sorunlara kafa yormaya ne zaman ne de arzusu
vard. Herkesin dnd tek bir eydi: Evinde kendisini bekle
yen ailesi iin yaamak ve arkadalann kurtarmak Bu nedenle bir
baka tutuklunun, bir baka numarann" sevkyatta kendi yenn
almas iin elinden geleni yapmakta bir an bile duraksamyordu
Daha nce deindiim gibi Kapo seme ilemi negatif bir ey
di; tutuklular iinde en acmasz, en hayvani olanlar bu i iin se
iliyordu (ancak baz mutluluk verici istisnalar da vard). Ama
SSler tarafndan yrtlen Kapo seiminin yan sra, btn t u
tuklular arasnda her zaman srp giden bir kendinden seilme

sreci iliyordu. Ortalama olarak, sadece yllar boyunca o kamp


tan bu kampa tanan, varolu mcadelesinde btn ahlk de
erlerini kaybeden tutuldular yaayabiliyordu: Bu tutuldular,
kendilerini kurtarmak iin drst olsun olmasn her yola, her
trl acmasz gce, hrszla, dostlanna ihanete bavurmaya
hazrlard. Birok ansl olayn ya da mucizenin (artk buna ne
derseniz deyin) yardmyla geri dnmeyi baaran bizler biliyo
ruz: En iyilerimiz dnmedi.
Toplama kamplarna ilikin birok aklama, olay, kaytlara
zaten gemi bulunmaktadr. Burada olaylar, sadece bir insann
deneyimlerinin bir paras olduu lde anlaml olacaktr. Aa
daki denemenin betimlemeye alaca ey de ite bu dene
yimlerin kesin yapsdr. Bu kamplardan birisinde kalm olanlar
iin kitap, orada yaananlan gnmzn bilgileri altnda
aklamaya alacaktr. Hibir zaman byle bir deneyimi yaa
mam olanlar asndan ise, kamplardan sa kmay baaran ve
imdi yaam ok zor bulan az saydaki tutuklunun deneyimleri
nin kavranmasna, hi deilse anlalmasna yardmc olabilir. Bir
zamanlar tutuklu olan bu insanlar sk sk unu syler: Yaadklanmz hakknda konumay sevmiyoruz. Onlan yaam olanla
rn hibir aklamaya ihtiyac yok. O olaylan yaamayanlar ise ne
o zaman hissettiklerimizi ne de imdi hissettiklerimizi anla
yabilir.
Psikolojinin, belli bir bilimsel nesnelcilik gerektirmesi nede
niyle, konuyu yntemli bir ekilde sunmak olduka zor. Ama
gzlemlerini kendisi de bir tutukluyken yapm olan bir insan
gerekli nesnelcilie (tarafszla) sahip olabilir mi? Dandaki bi

risi byle bir nesnelcilie sahip olabilir, ama gerek deere sahip
ifadelerden ok uzak olacaktr. Sadece iinde olan bilir. Yarglannda nesnel olmayabilir; deerlendirmeleri orantsz olabilir. Bu
kanlmaz. Kiisel nyargdan kanmak gerekir; bu kitabn kar
karya bulunduu gerek zorluk da ite budur. Zaman zaman,
ok zel deneyimleri anlatacak cesarete sahip olmak gerekecek.
Bu kitab isimsiz (anonim) olarak yazmay amalyordum, kitap
ta sadece kampta verilen numaram kullanacaktm. Ama metin
tamamlannca, kitabn, isimsiz bir yayn olarak deerinin yans
n kaybedeceini ve inanlarm aka dUe getirme cesaretine sa
hip olmam gerektiini anladm. Bu nedenle, tehircilie kar yo
un bir tiksinti duymama ramen, kitaptaki pasajlardan herhan
gi birisini iptal etmeye kalkmadm.
Bu kitapta anlatlanlardan, kuru teoriler damtmay bakalarna
brakyorum. Burada anlatlanlar, Birinci Dnya Savandan sonra
aratrma konusu olan ve dikenli tel hastal sendromuyla tan
mamz salayan cezaevi yaam psikolojisine katkda bulunabilir.
Lt Bonun bir kitabndaki ok iyi bilinen bir deyii biraz deitire
rek anacak olursam, kitlelerin psikopatolojisine" ilikin bilgimiz
deki derinlemeyi, kinci Dnya Sava'na borluyuz, nk bu sa
va bize sinir savan ve toplama kamplarn kazandrd.
Bu yk, sradan bir tutuklu olarak benim kendi deneyimle
rimi konu ettii iin, son birka haftas hari, kampta bir psikyatrist ya da doktor olarak grev yapmadm gurur duyarak be
lirtmek benim amdan nemli. Meslektalanmdan birka, atk
kt paralanndan bandaj olarak yararlanlan yetersiz stmal
ilk yardm istasyonlarnda alacak kadar anslyd. Ama ben

119, 104 Numaraydm ve zamarumu ounu demiryolu hatlan


iin kaz yaparak ve ray deyerek geiriyordum. Bir keresinde
iim, su ebekesi iin, bir yolun altnda tek bama bir tnel kaz
makt. Bu i dlsz kalmamt; 1944 Noelinden hemen nce
beni prim kuponu denilen bir armaanla dllendirdiler. Bu
kuponlar, pratik anlamda kle olarak satldmz inaat firmas
tarafndan dzenleniyordu: Firma, her gn iin her tutuldu ba
na belirlenen sabit bir creti kamp yetkililerine dyordu. Bu
kuponlar firmaya elli peniye mal oluyordu ve tanesi alt adet si
garayla deitirilebiliyordu; ancak ou durumda karl hafta
lar sonra alnabiliyordu ve bazen de geerlilik sreleri doluyor
du. On iki sigara karl bir dln gururlu sahibi olmutum.
Ama daha da nemlisi, sigaralann, on iki orbayla deitirilebilmesiydi; on iki orba ise ou durumda alk karsnda gerek
bir gvenceye karlk geliyordu.
Gerekte sigara ime ayncal, haftalk bir kupon kotasna
sahip Kapolara ya da antrepo veya atlyede usta olarak alan
ve yaptklar tehlikeli iler karlnda birka sigara alan tutuklulara aitti. Buna tek istisna, yaama iradesini kaybeden ve son
gnlerinin tadn karmak isteyen tutuklulard. Dolaysyla
kamp sakinlerinden birisinin kendi sigarasn itiini grd
mz zaman, devam etme direncine olan inanan kaybettiim an
lardk ve bir kez kaybedilince, yaama iradesi bir daha kolay ko
lay kazanlmyordu.
Birok tutuklunun gzlemlerinin ve deneyimlerinin sonucu
olarak ortaya kan byk miktarlardaki malzeme incelendii
zaman, kamp sakinlerinin kamp yaamna ynelik ruhsal tepki

lerinin evresi aklk kazanr: Kampa almn izleyen dnem,


kamp rutinine ok iyi uyum salad dnem ve serbest brakln izleyen dnem.
Birinci evreye tipik olan belirti (semptom) ok tepkisidir. Ba
z durumlarda, tutuklunun kampa resmen almndan nce bile
ok ortaya kabilir. Kampa almma ilikin kendi deneyimimi
bir mek olarak vereceim:
Bin be yz kiiden oluan bir grup, birka gndr trenle ara
lksz seyahat ediyordu: Her vagonda seksen kii vard. Herkes
kendi bagajnn, geri kalan birka kii de zel eyalannm zeri
ne uzanmak zorundayd. Vagonlar ylesine tka basa doluydu ki,
sabahn ilk klan ancak pencerelerin st ksmlarndan ien s
zabiliyordu. Herkes trenin, cebri igc olarak altmlacamz
bir mhimmat fabrikasna gitmesini bekliyordu. Hl Silesiada
m olduumuzu yoksa Polonyaya m girdiimizi bilmiyorduk.
Trenin ddnn, yok olua tad umutsuz yk iin havaya
yaylan acma dolu bir imdat lm andran esrarengiz bir sesi
vard. Derken trenin hz kesildi, bir ana istasyona yaklatmz
anlalyordu. Anszn, kaygl yolcularn arasndan bir mda yk
seldi: Bir iaret var, Auschwitz!3 O anda herkesin kalbi duracak
gibi olmutu. Auschwitz ad, dehet verici olan her eye karlk
geliyordu: Gaz odalan, krematoryumlar (l yakma odalan\
katliamlar. Tren sanki tereddt edercesine, sanki yolcularm o
rktc kavraytan olabildiince uzun bir sre korumak ister
cesine ar ar yoluna devam etti: Auschwitz!
3 Auschwitz: 1940 ylnda Polonya. Krakow yaknlarnda ina edilen *e ofun h.
Yahudllerin oluturduu 4 milyondan (azla tutsan imha edildii Onto No Topta*
Kamp. (.N.)

afan skmesiyle birlikte ok byk bir kampn hatlan g


rlmeye balad: Birka sral uzayp giden dikenli teller, gzetle
me kuleleri, tarama lambalar ve ssz yol boylarnca srye sr
ye yryen, nereye gittiini bilmediimiz, uzun sralar halinde
pejmrde insan figrleri. Arada bir yksek sesli komutlar ve ko
mut ddkleri duyuluyordu. Ne anlama geldiklerini bilmiyor
duk. Hayalimde, daraacnda sallanan insanlar canlandnyordum. Dehete kaplmtm, ama bu hibir eydi, nk adm
adm, korkun ve sonsuz bir dehete almak zorunda kalacaktk.
Sonunda istasyona girdik. Yksek sesle verilen komutlar ba
langtaki sessizlii datt. O andan sonra, btn kamplarda, bu
kaba, tiz sesleri tekrar tekrar duyacaktk. Sesleri, neredeyse bir
kurbann son ln andryordu, yine de bir fark vard. Bu ses
lerin, sanki tekrar tekrar katledilen ve barmaya devam etmek
zorunda olan bir insann grtlandan kyormu gibi, trmalay
c bir boukluu vard. Vagonun kaplan sonuna kadar ald ve
kk bir tutuklular mfrezesi ieri akn etti. eritli niforma
giymilerdi, balan tralyd, ama besili gzkyorlard. Olas
btn Avrupa dillerinden anons yapyorlar, bunu da o artlar al
tnda garip gzken belli bir mizah duygusuyla yapyorlard. De
nize den ylana sanlr hesab, doutan gelen iyimserliim (ki
bu iyimserlik en umutsuz durumlarda bile duygularm kontrol
edebilmitir) u dnceye sarld: Bu tutuklular son derece iyi
gzkyorlard, moralleri iyi gibiydi, hatta glyorlard. Kim bi
lir? Belki ben de onlann elverili konumlarm paylaabilirdim.
Psikiyatride af yanlsamas denilen bir durum vardr. dama
mahkm edilen bir insan, infazndan hemen nce, son dakikada

atfedilebilecei yanlsamasna kaplr. Biz de umut krntlarna


drt elle sarlmtk ve sonuna kadar, ok kt olmayacana inan
mtk. Bu tutuklulann krmz yanaklarm ve dolgun yzlerini
grmek bile, son derece cesaret vericiydi. O zaman, bu tutuklula
n n gnden gne istasyona gelenleri karlamakla grevli, zel ola
rak seilmi bir elit grubundan olutuunu bilmiyorduk Bu zel
tutuldular, yeni gelenlerden ve kymetli eya ile mcevherat da da
hil olmak zere gelenlerin bagajlarndan sorumluydu. Auschwitz,
savan son yllarnda Avrupada zel bir nokta olmal. Sadece dev
depolarda deil, aynca SS mensuplarnn ellerinde de altn, g
m, platin ve elmaslardan oluan esiz bir hazine olsa gerek
Olsa olsa iki yz kiiyi alabilecek ekilde ina edilmi bir ba
rakaya bin be yz tutuklu ulatrlmt. yorduk, kanunuz
at ve uzanmak yle dursun, oturmak iin bile herkese yetecek
yer yoktu. Drt gn boyunca tek yiyeceimiz, yz elli gramlk
bir ekmek parasyd. Ancak barakadan sorumlu kdemli tutsaklann, gelen partiden birisiyle, platin ve elmaslardan yaplma bir
kravat inesi iin pazarlk yapklann duydum. Krn ou so
nunda ikiye (cin) yanlyordu. Neeli bir akam" geirmek ve
gerekli miktarda ikiyi satn almak iin ka bin marka ihtiya ol
duunu hatirlayamyorum, ancak uzun sredir tutuklu olan bu
insanlarn ikiye ihtiya duyduklarm biliyorum. Bu artlar alunda kendilerini uyuturmaya altklan iin onlan kim ayplaya
bilir ki? Aynca, SS tarafndan neredeyse snrsz miktarlarda iki
salanan bir baka tutuklular grubu vard: Bu tutuldular, gaz
odalarnda ve krematoryumlarda alyor ve bir gn yeni bir cel
lat grubunun grevlendirilmesi sonucu, cellat rolnden alrnp

kurban durumuna deceklerini ok iyi biliyorlard.


Kervanmzdaki hemen herkes, affedilecei, her eyin iyi ola
ca yanlsamasyla yayordu. Bir sonraki sahnenin arkasndaki
anlam kavrayamamtk. Bagajlarmz trende brakmamz ve k
demli bir SS subay tarafndan kaydedilmek amacyla iki sra ha
linde (birinde erkekler, dierinde kadnlar) dizilmemiz sylendi.
Gariptir, srt antam paltomun altna saklayacak cesareti bul
mutum. Bulunduum sradakiler subay tarafndan tek tek kay
da geirildi. Subayn antam farketmesinin tehlikeli olacan
anladm. Byle bir durumda en azndan tekmelenirdim; daha
nceki deneyimlerimden bunu biliyordum. Subaya yaklarken,
ar ykm farketmemesi iin igdsel olarak dikildim. Daha
sonra yz yze geldik. Uzun boylu, lekesiz niformasnn iinde
srm gibi duruyordu. Uzun bir yolculuktan sonra pejmrde ve
pasakl olan bizimle ne byk bir tezat oluturuyordu! Sol eliy
le sa dirseini kavram, tasasz bir rahatlk havasna brn
mt. Sa eli havadayd ve iaret parmayla, rahat bir endam
la sa veya solu gsteriyordu. Bir insann iaret parmann, ba
zen sa bazen solu, ama ounlukla solu gsteren bu kk ha
reketinin arkasndaki eytanca anlam konusunda, hibirimizin
en kk bir fikri bile yoktu.
Sra bana gelmiti. Birisi saa gnderilmenin alma anlam
na geldiini, buna karn sonuta zel bir kampa gnderilecek
olan hasta ve i yapamaz durumda olanlarn sola gnderildiini
fsldad. Daha*sonra da birok kere yapacam gibi, ii oluruna
braktm. Srt antam beni biraz sola yatrd, ancak dik yrme
ye altm. SS subay beni tepeden trnaa szd, duraksar gibi

oldu, daha sonra ellerini omuzlanma koydu. Zeki grnmek iin


elimden geleni yaptm, SS subay beni yava yava saa evirdi,
bylece saa yneldim.
O
akam bize parmak oyununun anlamm anlattlar. Bu, ya
amamz ya da yaamamamz konusundaki ilk karar, ilk seim
anlamna geliyordu. Bizimle gelenlerin yaklak yzde 90 gibi
byk bir ounluk iin bu, lm anlamna geliyordu. Bu karar,
sonraki birka saat iinde uygulanmt. Sola gnderilenler istas
yondan doruea krematoryuma gidiyordu. Orada alan birisi
nin anlatt kadaryla, bu binann kaplarnda eitli Avrupa dil
lerinde banyo yazyormu. Binaya girerken her tutukluya bir
para sabun veriliyormu ve daha sonra... bereket versin ki daha
sonra olanlar anlatmam gerekmiyor. Bu tyler rpertici ilem
konusunda birok ey yazld.
Gaz odasndan kurtulan ve gelenlerin ok kk bir ksmn
oluturan bizler, gerei akam rendik. Bir sredir orada bu
lunan tutsaklara, meslektam ve arkadam Pnin nereye gnde
rilmi olabileceini sordum.
Sol tarafa m gnderildi?
Evet, diye cevap verdim.
O zaman onu orada grebilirsin, dedi birisi.
"Nerede? Bir el, Polonya'nn gri gkyzne alev saan, bir
ka yz metre tedeki bir bacay gsterdi. Bacadan uursuz bir
duman bulutu ykseliyordu.
ite arkadan orada, cennete ykseliyor," diye cevap verdi
birisi. Ama ak seik anlatlana kadar gerei anlayamamtm
Olaylar ok ksa anlatyorum. Psikolojik bir bak asndan. s-

tasyonda afan skmesinden kamptaki ilk gecemize kadar n


mzde ok uzun bir yol vard.
Silahl SS gardiyanlarnn eliinde istasyondan karldk,
kamp boyunca uzanan elektrikli dikenli telleri geip ykama is
tasyonuna geldik: lk elemeyi geenler iin bu gerek bir ban
yoydu. Burada da, affedilme yanlsamamz tam bir canllk ka
zand. SS mensuplan neredeyse cana yakn grnyordu. ok
gemeden nedenim anladk. Bileklerimizdeki saatleri grdkle
rinden, kendilerine vermemiz iin yumuak bir ses tonuyla bizi
ikna edebildikleri srece nazik davranyorlard. yle veya by
le btn eyalanmz vermek zorunda kalmayacak mydk? Ve
neden, nispeten daha nazik olan u insan saati almasn ki? Belki
bir gn karlnda bir iyilikte bulunurdu.
Dezenfekte odasna alan bir araya benzeyen bir blmede
bekledik. SS grevlileri btn eyalanmz, saatlerimizi ve m
cevherlerimizi brakmamz iin yere battaniyeler serdiler. Yar
dm a olmak zere orada bulunan daha eski tutuklulann alayl
baklan arasnda, bir nikh yzn, bir madalyay ya da bir
uur parasn kendilerine alkoyup koyamayacaklanm soran saf
insanlar vard. Her eyin alnacan hi kimse henz kavrayama
mt.
Eski tutuklulardan birisinin gvenim kazanmaya altm.
Sinsice yanna yaklaarak, paltomun i cebindeki kt tomann
iaret ettim $e Bakn, bu, bilimsel bir kitabn el yazmas. Ne di
yeceinizi biliyorum; yaadm iin minnet duymam gerektii
ni, kaderden sadece bunu bekleyebileceimi syleyeceksiniz.
Ama yapamam. Bu kitab ne pahasna olursa olsun korumam ge

rek; bu benim hayatmn almas. Anlyor musunuz?


Evet, anlamaya balamt. nce acyarak, derken alaya ve ya
ralayc bir havayla sntt ve kamp sakinlerinin daarcnda kesin
likle bulunmayan bir kelimeyle cevap verdi: Bok! O anda ak
gerei grdm ve ruhsal tepkimin ilk evresinin doruk noktas
olan eyi yaadm: Gemiimin tamamm darda brakmtm.
Anszn, solgun, korkulu yzlerle aresizce tartan yeni ge
lenler arasnda bir kaynama oldu. Bouk bir sesle verilen komutlan tekrar duyduk. Tekme tokatla, banyoya alan blmeye
srldk. Bir SS grevlisi, unlan syledi: ki dakikanz var. Bu
iki dakika iinde tamamen soyunmu ve her eyinizi olduunuz
yere brakm olacaksnz. Ayakkablarnzn, kemerlerinizin ve
ya asklarnzn ve olanlar iin kuaklarn dnda yannza hibir
ey almayacaksnz. imdi!
Tutuklular, akl almaz bir telala zerlerindekileri yrtarcasna karmaya balad. Sre azaldka sinirleri gerilen tutuklular,
i amarlann, kaylarn ve ayakkab balarn koparrcasna
kardlar. Ve ilk kam sesleri duyulmaya balad: plak beden
lere inip kalkan deri kaylar.
Daha sonra tra edilmek zere bir baka odaya srklendik:
Sadece kafalarmz tra edilmedi; vcudumuzda tek bir ty bile
kalmamt. Derken dulara geldik, tekrar sraya girdik. Birbiri
mizi g bela tanr hale gelmitik; ancak bazlarmz, dulardan
gerek suyun aktn farketmiti.
I Du iin sra beklerken, plaklmz iliklerimizde duyumsamtk: Artk plak vcutlanmzdan baka gerekten hibir eyi
miz kalmamta; tymz bile yoktu; sahip olduumuz tek ev.

kelimenin tam anlamyla plak varoluumuzdu. nceki yaam


mzla aramzda geri kalan maddi bir ba var myd? Benim iin,
gzlklerim ve kemerim vard ki bu kemeri daha sonra bir par
a ekmekle deitirecektim. Kuaklan olan insanlar iin, fazla
dan biraz daha heyecan sz konusuydu.
Akam olunca, barakamzdan sorumlu olan kdemli tutuklu
bizi karlayarak, kuanda para ya da kymetli ta saklayanlar
u kirie (kirii gstererek) bizzat asacana erefi zerine ye
min ettii bir konuma yapt. Kibirli bir endamla, kdemli oldu
u iin kamp yasalannn kendisine bu hakk tandn syledi.
Ayakkablanmzn durumunda iler biraz daha karkt. Ya
nmza alabileceimizin sylenmesine karn ayakkablan gzel
olanlar bunlardan vazgemek zorundayd, bunlarn yerine uy
durma ayakkablar veriliyordu. Kdemli tutuklulann grnrde
iyi niyetli tlerini tutup, bekleme odasnda izmelerinin st
ksmn kesip, sabotaj gizlemek iin kesilen yerlere sabun sren
tutuklular, gerek bir problemle kar karyayd. SS grevlileri
sanki bunu bekliyordu. Bu suu ilediinden kukulanlan her
kesin, bitiikteki kk bir odaya gitmesi gerekti. Bir sre sonra,
kay sesleri ve ikence edilen insanlarn lklan tekrar duyul
maya balad. Bu kez biraz daha uzun srmt.
Bylece, bazlarmzn hl koruduu yanlsamalar da birer
birer yok oldu, daha sonra beklenmedik bir ekilde, oumuzu
keskin bir mizah duygusu sard. Aptalca plak yaammzdan
baka kaybedecek hibir eyimiz olmadn biliyorduk. Dular
dan su akmaya balaynca, hem kendimizle, hem de birbirimiz
le dalga geerek elenmeye altk. Ne olursa olsun, dulardan

gerek su akyordu!
Garip bir mizahn yan sra, bir baka duygu daha benliimi
zi sard: Merak. Daha ncesinde bu tr bir merak, baz garip du
rumlara kar temel bir tepki olarak hissetmitim. Bir trmanma
kazasnda hayati bir tehlikeye girince, o anda tek bir duyguya ka
plmtm: Kazadan sa m kurtulacam, yoksa kafatas para
lanm vs. ekilde yaralanm olarak m kacam konusunda
youn bir merak.
Auschwitz lm kampnda bile souk merak hkm sr
yor, adeta evresini nesnel olarak deerlendiren zihni, bu evre
den koparyordu. O dnemde zihnin bu durumu, bir koruma
arac olarak gelitiriliyordu. Bir sonraki anda ne olacam ve r
nein gz sonunun dondurucu souunda, dutan yeni km
ve mlplak bir ekilde ak havada durmamzn s o n u larnn
ne olacam bilme konusunda kayglydk. Birka gn iinde
merakmz bir srprize dnt: tmemitik.
Yeni gelenleri benzer birok srpriz bekliyordu. Aramzda tp
mesleinden olanlarn ilk rendii ey buydu: Kitaplar yalan
sylyor! nsann, u kadar saat uyumakszn yaayamayaca
sylenirdi. Kesinlikle yanl! Kesinlikle yapamayacam eyler ol
duuna inanrdm: unsuz uyuyamam ya da ununla veya bu
nunla yaayamam. Auschwitz kampndaki ilk gece yattmz ya
taklar, ranzalar halinde dzenlenmiti, lk-iki buuk metre kadar
olan her bir ranzada, kuru tahtann zerinde dokuz kii yatm
tk. Her dokuz kii iin iki battaniye verilmiti. Elbette skklk
tan tr srt srta, st ste yauyorduk, bu da ac souk nedeniy
le avantajl bir durumdu. Ranzalara kanlmas yasaklanm \x

gn boyunca amura bulanm olmasna karn, bazlar ayakka


blarm yastk niyetine kullanmt. Bunun dnda, kafalanmz
neredeyse kk hale gelen kollanmzn zerine dayamak zorun
daydk. Yine de uykumuz gelmi ve birka saatliine aclan alp
gtrmt.
Nelere dayanabileceimize ilikin birka benzer srprizden
daha sz etmek isterim: Dilerimize bakma olanamz yoktu, yi
ne de buna ve ar vitamin eksikliine ramen, di ederimiz her
zamankinden ok daha salklyd. Ayn gmlei, ta ki gmlek
grnmn tamamen yitirene kadar, alt ay giyiyorduk. Su borulannn donmas nedeniyle gnlerce ykanamamamza ramen,
toprakta almaktan kirli ellerimizin zerinde oluan yara ve
synklar (souk srmas olmad srece) iltihap kapmyordu. Ya
da rnein yan odadaki en hafif bir grltyle uyanacak kadar
uykusu hafif olan birisi, kulann dibinde grltyle horlayan
bir yoldaa yaslanp deliksiz bir uyku ekebiliyordu.
imdi bize, inam kabaca her eye alabilen bir varlk olarak
tanmlayan Dostoyevskinin szlerinin doru olup olmad so
rulacak olursa, cevabmz, Evet, insan her eye alabilir, ama
nasl olduunu bize sormayn, olacaktr. Psikolojik aratmalanmz henz oraya gelmedi; biz tutsaklar da o noktaya ulam
deildik. Henz ruhsal tepkimizin ilk evresindeydik.
ntihar dncesi, ksa bir sreyle de olsa, hemen herkesin
kafasn kurcalyordu. Bu dnce, durumun mitsizliinden,
her gn ve her saat glgesi stmzde olan kesintisiz lm teh
likesinden ve dier biroklan tarafndan yaanan lmn yakn
lndan douyordu. Daha sonra deinilecek olan kiisel inan-

lanmdan tr, kampa vardm ilk akam, tele komayaca


ma yemin ettim. Bu deyim, en popler intihar yntemim anlat
mak iin kullanlyordu: Elektrik ykl dikenli tel itine dokun
mak. Bu karan vermek benim iin ok zor olmamt. ntihar et
menin pek bir anlam yoktu, nk nesnel bir adan hesaplan
d ve olaslklarn tamam dikkate alnd zaman, ortalama
kamp sakini iin yaam beklentisi son derece clzd. Btn ele
meleri geip yaamay baaran kk yzde arasnda olmay ra
hatlkla bekleyemezdi. Auschwitz kampndaki bir tutsak, okun
ilk evresinde lmden korkmuyordu. lk birka gnden sonra
gaz odalar bile dehetim kaybediyordu. Ne olursa olsun, bu
dehet onu intihar etmekten alkoyuyordu.
Daha sonra karlatm arkadalarm, kampa kabul okunun
beni byk lde depresyona sokmadn syledi. Auschwitz
kampndaki ilk geceden sonra gelien aadaki olayda, olanca i
tenliim i glmsemekle yetindim. Bloklanmzdan kesinlikle
aynlmamamz yolundaki talimatlara ramen, Auschwitze birka
hafta nce gelmi olan bir meslektam, gizlice barakamza szd.
Bizi sakinletirip rahatlatmak ve birka ey sylemek istemi. Bir
mizah havasyla ve gzn budaktan esirgemez bir tavrla, alela
cele birka ipucu verdi: Korkmayn! Seimlerden (elemelerden)
korkmayn! Dr. M. (SS tp efi) doktorlara sempatik bakyor. (Bu
yanlt; arkadamn nazik szleri yanltcyd. Bloklardan birisi
nin doktoru olan altm yalannda bir tutsak, gaz odasna mah
km edilen olunun braklmas iin Dr. Mye nasl yalvardm
anlatmt. Dr. M. souk bir tavrla reddetmiti.)
Ama sizden bir ey istiyorum," diye srdrd arkadam.

M BPP

Mmknse her gn tra olun; bu i iin bir cam kn da kul


lanmanz gerekse... bunun iin son ekmek diliminizi vermek zo
runda bile kalsamz, tra olun. Daha gen gzkrsnz ve ke
sikler yanaklannzm daha krmz gzkmesini salar. Hayatta
kalmak istiyorsanz, bunun tek bir yolu var: almaya elverili
gzkn. Diyelim ki topuunuzdaki kk bir yaradan tr bi
raz topallasanz bile, bir SS grevlisinin bunu farketmesi halinde
gaz odasn boylayacanzdan emin olabilirsiniz. Mslman'
tabiriyle neyi sz konusu ettiimizi biliyor musunuz? Perian,
kendini brakm, hasta, bir deri bir kemik grnen ve fiziksel
olarak daha fazla alamayan... ite byle birisine Mslman
deriz. Er ya da ge, genellikle ksa bir sre iinde, her Msl
man gaz odasn boylar. Bu nedenle unutmayn: Tra olun, dik
yryn, becerikli olun; o zaman gaz odasndan korkmanz ge
rekmez. Yirmi drt saattir burada olsanz bile, belki de sen hari,
hibirisinin korkmas gerekmez. Daha sonra beni gsterdi ve
yle dedi: Ak konumamdan rahatsz olmadn umarm.
Dierlerine dnerek tekrarlad: Aranzda bir sonraki elemeden
korkmas gereken tek kii o. Bu nedenle merak etmeyin!
Glmsedim. imdi, o gn benim yerimde olan herkesin ay
n eyi yapacana inanyorum.
Sannm bir keresinde Lessing yle demiti: Aklnz kaybet
menize neden olacak eyler vardr ya da kaybedecek aklnz yok
tur. Anormal bir duruma gsterilen anormal bir tepki normal
bir davrantr. Psikiyatrist olarak bizler bile, bir insann, rnein
bir tmarhaneye kapatlmak gibi anormal bir duruma ynelik
tepkilerinin, normalliin derecesiyle orantladmz zaman anor-

mal olmasn bekleriz. Bir toplama kampna den bir insann


tepkisi de zihnin anormal bir durumuna karlk gelir, ama nes
nel olarak yargland zaman normaldir ve daha sonra gstere
ceimiz gibi, o artlara gsterilen tipik bir tepkidir. Tanmlad
m bu tepkiler birka gn iinde deimeye balad. Tutsaklar,
ilk evreden kincisine geiyordu; bu, kiinin bir tr duygu
yitimine girdii nisbi duyarszlk evresiydi.
Yukanda anlatlan tepkilere ek olarak, yeni gelen tutuklular,
ldrmeye .altklar ac dolu duygularn iinde kvranyordu.
Her eyden nce, tutsan, evine ve ailesine ynelik snrsz zle
mi sz konusuydu. Bu duygu ounlukla ylesine akut oluyor
du ki, kii, zlemin kendisini yiyip bitirdiini hissediyordu. Bu
nu tiksinti izliyordu: Onu epeevre kuatan olanca irkinlie ve
bunu artran her eye ynelik bir tiksinti.
Tutuklulann ouna, bostan korkuluundan daha zevkli du
racak paavra gibi birer niforma verilmiti. Kamptaki barakalann aras pislikle doluydu ve ne kadar temizlemeye alsak, o ka
dar ok pislie bulanyorduk. Yeni gelenleri lam temizleme
iiyle grevlendirmek, tercih edilen bir uygulamayd. Genellikle
olduu gibi, tutuklu pislii engebeli arazide tarken yzne pis
lik sradnda, bir irenme belirtisi gsterdii veya yzn sil
meye kalkt zaman, Kapolar tarafndan dayakla cezalandrl
yordu. Bylece normal tepkilerin bastrlmas hzlanyordu.
Balangta, bir baka gruptaki ceza gsterilerini grdmz
zaman bamz eviriyorduk; tekme tokat eliinde pisliin ve
amurun iinde saatlerce bir aa bir yukan yrtlen tutuklulan grmeye dayanamyorduk. Gnler, haftalar sonra durum de

iti. Sabahn erken bir saatinde, henz hava aydnlanmadan,


grubumuzla birlikte yrye hazr vaziyette kapnn nnde
bekliyorduk. O saatlerde lklar duyar, bir yoldan yerde nasl
tekmelendiini, sonra kaldmlp tekrar nasl yere vurulduunu
grrdk. Peki neden? Atei km ve yersiz bir zamanda revire
gitmek istemitir. ten kaytarmak iin bu tr bir giriimde bu
lunmasndan tr cezalandmlmaktadr.
Ama ruhsal tepkilerin ikinci evresine geen bir tutuklu artk
gzlerini evirip bakmyordu bile. O zamana kadar duygulan
krelmi ve izledii eyden etkilenmez bir hale gelmitir. Bir ba
ka rnek daha: Birisi, yaral olduu iin ya da belki de dem ve
ya ate yznden, birka gn kamp iinde hafif ilerde altnlma umuduyla revire bavurur. Kar iinde saatlerce hazr ol vazi
yette bekletilen, kampta ayana gre ayakkab olmad iin danda plak ayakla almaya zorlanan on iki yanda bir ocu
un revire getirildiini grmek onu etkilemez. ocuun parmakl
lan donmutur ve doktor elindeki pensle, ocuun kangren olan
morarm parmak ularm teker teker keser. Tiksinti, dehet ve
acma: Bu olay izleyen bir tutuklu artk byle eyler hissetmez.
Birka haftalk kamp yaamndan sonra ac ekenler, can eki
enler ve lmler ylesine sradan eyler olur ki, bunlar, tanklk
eden bir tutukluyu artk etkilemez olur.
Atei ok yksek, ounlukla hezeyanl, birou da can eki
mekte olan tifsl hastalann bulunduu bir barakada bir sre
kalmtm. Hastalardan birisi ldkten sonra, her lmle birlik
te defalarca tekrarlanan aadaki sahneyi, cokusal bir alt-st
olu yaamakszn izledim. Tutuklular, teker teker, hl scak

olan cesede yaklat. Birisi, patates ezmesinden arta kalanlar


kapt; bir dieri tahta takunyalarnn kendisininkinden daha iyi
olduuna karar verip deitirdi. nc bir tutuklu lnn pal
tosuna el koydu, bir dieri de gerek kaytan bulmaktan (bir d
nn!) memnunluk duymutu.
Btn bunlan kaytszca izledim. Sonunda hemireye cese
di kaldrmasn syledim. Hemire cesede yaklan, ayaklarndan
kavrad, elli tifsl hastaya yatak hizmeti gren iki sra tahtann
arasndaki dar koridora paldr kldr indirdi ve cesedi, tmsekli toprak taban zerinde srye srye kapya doru grrd:
Danya alan kapnn nndeki iki basamak, bizim iin bir so
run oluyordu, nk kronik bir gdaszlktan bitkin dmtk.
Kamptaki ilk birka aydan sonra, kendimizi yukan ekmek iin
kap tokmana dayanmakszn, her biri on be santim kadar
olan bu basamaktan kamyorduk.
Cesedi srkleyen adam basamaklara yaklat, nce bezgin
bir tavrla kendini yukan ekti. Daha sonra da cesedi: lk nce
ayaklan, daha sonra gvdesi ve nihayet kafas -uursuz bir tkr
tyla- iki basaman zerinden yukan ekildi.
Benim yerim, barakann kar tarafnda, tabana yakn bir nok
tadan alan kk, tek pencerenin yanndayd. yen ellenmle itahla yudumladm scak orba ksesine sanlrken. pencere
den dan bakacak oldum. Az nce dan srklenen ceset, par
layan gzleriyle bana bakyordu. O insanla iki saat nce konu
mutum. orbam yudumlamaya devam ettim.
Orada yaadm duygu yokluu mesleki adan beni an
m olmasayd, imdi bu olay anmsamazdm, nk o srada

pek bir ey hissetmemitim.


Tutuklunun ruhsal tepkilerinin ikinci evresinde ortaya kan
semptomlar, duygu yitimi (apati), yani kiinin hissetmeyi gze
alamad coku ve duygularm kreltmesiydi; bu da sonunda
tutukluyu, her gn ve her saat kar karya olduu dayaa kar
duyarszlamyordu. Bu duyarszlk yoluyla tutuklu, kendini k
sa zamanda ok gerekli ve koruyucu bir kabukla kaplyordu.
En kk bir kkrtmada, bazen de hibir neden olmakszn
dayak fasllan yaanyordu, rnein ekmek iyerinde datlyor
du ve bunun iin sraya girmemiz gerekiyordu. Bir keresinde ar
kamda duran adam sradan biraz sapmt ve bu simetri bozuk
luu SS gardiyannn houna gitmemiti; anszn kafama inen iki
ar sopa yedim. Ancak o zaman yammda duran eli sopal SS
gardiyanm farkettim. Bu tr durumlarda insan en ok yarala*
yan ey Od bu hem yetikinler hem de cezalandmlan ocuklar
iin geerlidir) fiziksel ac deil, hakszln, mantkszln ver
dii ruhsal straptr.
Gariptir, bazen, hedefini aran bir darbe, hedefini bulandan
daha ok yaralayc olabiliyor. Bir keresinde, bir kar frtnasnda,
demiryolu raylarnn stnde duruyordum. Hava muhalefetine
karn grubumuz almaya devam etmek zorundayd. Raylarn
arasna akl atma iinde olduka sk alyordum,J^nk sn
mann tek yolu buydu. Kreime yaslanp nefesimi toplamak iin
bir an ara verdim. Talihsizlik eseri o anda gardiyan geri dnd ve
beni grnce'kaytardm dnd. Gardiyann bende yaratt
acnn nedeni hakaretler ya da dayak deildi. Pejmrde, bir deri
bir kemik nnde duran ve belki de ona inam ancak bulank bir

ekilde anmsatan bu figr tek kelime sylemeye, hatta kfret


meye bile deer grmemiti. Bunun yerine, oyun oynarcasna,
yerden bir ta alp zerime att. Bu bana, cezalandrlmaya bile ge
rek duymayacak kadar az ortak eye sahip olunan bir yaratn,
bir yabani hayvann dikkatini ekmek ya da evcil bir hayvan ii
ne dndrmek iin bavurulan bir yntem gibi geldi.
Dayak olaylannm en ac verici ksm, artrdklar onur ki
nci eylerdi. Bir keresinde, buzlu, kaygan raylar zerinde, uzun
ve ar kiriler tamamz gerekmiti. Birisi kayacak olduu tak
dirde, sadece kendisini deil, ayn kirii tayan dier herkesi de
tehlikeye sokmu oluyordu. Eski bir arkadamn doutan kal
a kkl vard. Buna karn alabilecek durum da olmaktan
memnundu, nk fiziksel sakatl olanlarn bir eleme annda
gaz odasna gnderilmesine neredeyse mutlak gzyle baklyor
du. Aksak ayayla, ar bir kiriin altna girmiti ve bir an dp
dierlerini de srkleyecek gibi olmutu. O srada kiri tam
yordum, bu nedenle yardm etmek iin dnmeksizin ileri atl
dm. O anda arkadan bir tekme yedim, sert bir dille azarlandm
ve yerime dnme emri aldm. Beni tekmeleyen gardiyan, birka
dakika ncesinde aalayc bir edayla, biz domuzlar'm yolda
lk ruhuna sahip olmadn sylemiti.
Bir baka seferinde, su borular demek iin, ormanda, eksi
on yedi derece soukta donan sertlemi topra kazmaya bala
mtk. O gn gelinceye kadar, fiziksel olarak epeyce zayflam
tm. Yanma tombul, pembe yanakl bir usta geldi. Yz bana
akas domuz kafasn artryordu. Ac soukta, ok gzel,
scak, eldivenler giymiti. Bir sre sessizce beni izledi Bir sorun

a
olduunu hissettim, nk nmdeki toprak birikintisi, ne ka
dar alum kesin olarak gsteriyordu.
Barmaya balad: Seni domuz! Bunca zamandr seni izliyo
rum! Sana nasl allacam gstereceim! Pislii dilerinle ka
zyana kadar bekle. Bir hayvan gibi gebereceksin! ki gnde iini
bitireceim! Hayatnda elini ie srmemisin. Nesin sen? Bir do
muz? adam?"
Aldrmadm. Ama beni ldrme tehdidini ciddiye almak zo
rundaydm, bu nedenle dorulup doruca gzlerine baktm.
Uzman doktordum, dedim.
Ne? Doktor mu? Bahse girerim ki bu iten ykn tutmusundur.
Genelde olduu gibi, iimin ounu yoksullara hizmet veren
kliniklerde yaptm, diye karlk verdim. Ama bu kez fazla ko
numutum. Delinmiesine stme atlp beni yere vurdu ve ba
rmaya balad. Ne diye bardn aruk hatrlamyorum.
Grnrde nemsiz olan bu ykyle, katlam gibi gzken
bir tutukluda bile ierlemenin alevlendirebildii durumlar oldu
unu/anlatmak istedim; bu, acmaszln ya da fiziksel acnn
degi^ bunlarla birleen aalamann yaratt bir ierlemedir. Bu
olayda kan beynime sram, nk yaamm konusunda hi
bir fikri olmayan (itiraf etmem gerek: Olaydan sonra arkadalanma sylediim bu szler bana ocuksu bir rahatlama vermiti),
hastanemdeki hemirenin bekleme odasna bile kabul etmeye
cei kadar kaba ve hayvancafgrnen bir adamn, yaamm yar
gladm dinlemek zorunda kalmtm.
Bereketlersin ki, alma grubumdaki Kapo bana borluydu;

benden holanmaya balama, nk yerine yapuunz uzun


yrylerde anlata anlata bitiremedii ak hikyelerini ve evlilik
sorunlarm dinliyordum. Kiilii konusundaki tehisimle ve pskoterapik tlerimle onu etkilemitim. Bu nedenle bana minnet
duyuyordu, bu da benim iin deerli bir eydi. Daha ncesinde
birka kere beni, genellikle iki yz seksen kiiden oluan grubu
muzun ilk sralarnda, kendisine yakn bir yere almt. Hava he
nz aydnlanmadan, sabahn erken saatlerinde sraya girmemiz
gerekiyordu. Herkes, ge kalmaktan ve arka sralara dmekten
korkuyordu. Tatsz ve hoa gitmeyen iler olduu zaman, kdem
li Kapo ihtiya duyulan iileri genellikle arka sralardan seiyor
du. Seilen bu tutuklular, garip gardiyanlarn denetiminde, zel
likle korkulan trden ilere gidiyordu. Bu tr ilerde kdemli Ka
po, akgz davrananlar yakalamak iin, bazen ilk sralardan da
ii seiyordu. Btn itirazlar ve yalvarp yakarmalar, amacna
ulaan birka tekme tokatla susturuluyor ve seilen kurbanlar ko
mut ve dayak eliinde belirlenen yere srlyordu.
Ne var ki, benim Kapo iini dkme ihtiyac duyduu srece
bama byle bir ey gelmezdi. Onun yarmda garantili br onur
sal yere sahiptim. Ama bunun bir baka avantaj daha vard
Kamp sakinlerinin hemen hepsinde olduu gibi, ben de dem
den ikyetiydim. Bacaklarm ylesine imi ve ikin yerlerin
derisi ylesine gerilmiti ki, dizlerimi kramyordum. ien ayak
lanma olmad iin, ayakkablanm bagsz giyiyordum. orap
bulunsa bile giymek olanakszd. Bu nedenle yan plak ayakla
nn hep slakt ve ayakkablanm hep karla dolu olurdu. Bu da el
bette souk snma ve ikinlie neden oluyordu. Bvlecc at*.Un

her adm gerek bir kence olup kyordu. Karl arazide yrr
ken ayakkablanmzm st buz tutuyordu. Arada bir birisi kayp
dyor, arkadan gelenlerse ona taklp yklyordu. Bu durum
da sra ksa bir an iin duruyordu. Gardiyanlardan birisi hemen
harekete geiyor ve abucak kalkp yrmeleri iin, duranlar
dipikliyordu. Srann ne kadar nndeyseniz, o kadar az dur. mak ve dolaysyla anl ayaklarnzla aray kapatmak iin o ka
dar az komak zorunda kalyordunuz. Efendimiz Kaponun zel
doktoru olmaktan ve srann banda dengeli bir tempoyla yr
mekten mutluydum.
Hizmetim iin ek bir deme olarak, iyerinde lenleri orba
datld srece, sra bana geldiinde, Kaponun kepeyi kaza
nn dibine daldmp birka bezelye tanesini benim iin avlayaca
ndan emindim, ncesinde orduda subay olan bu Kapo, kavga
ettiim ustann kulana eilip, beni son derece iyi bir ii olarak
tandn syleme cesaretini bile gsterdi. Bu pek ie yaramad,
ama Kapo hayatm kurtarmay baard (bunun gibi birka kere
hayatm kurtarmnr). Ustayla aramda geen olaydan sonra Ka
po beni-gizlice bir baka alma grubuna ald.
Halimize zlen ve en azndan inaat alannda durumumuzu
kolaylatrmak iin ellerinden geleni yapan ustalar da vard. Ama
onlar bile, sradan bir iinin, ok daha ksa srede bizden bir
ka kat daha fazla i kardm hatrlatp duruyordu. Ama nor
mal bir iinin cpnde bir para ekmek ve bir tas sulu orbayla
yaamad; dier kamplara gnderilen ya da derhal gaz odasn
boylayan ailelerimizden haber alamayan bizlerin tbi olduu
ruhsal basM ltnda yaamada normal bir iinin her gn, her

saat kesintisiz bir lm tehdidi altnda olmad anlatld za


man, anlyorlard. Hatta bir keresinde nezaket sahibi bir ustaya,
Benim bu yol iini senden rendiim kadar ksa bir sre iin
de, bir beyin ameliyatnn nasl yapldm, renebilirsen, sana
derinden sayg duyanm, deme cesaretim bile gstermitim. O
da glmseyerek karlk vermiti.
kinci evrenin temel semptomu (belirtisi) olan duygu yitimi,
gerekli bir kendini savunma mekanizmasyd. Gereklik belirsiz
lemi ve btn abalar, btn duygular bir konu zerinde toplanrmt: Kendi yaamn ve yoldalannn yaamn korumak.
Akam olunca iyerlerinden kampa dnen tutuklulann, i gei
rerek Bir gn daha geti, dediklerim duymak, tipik bir olayd.
Hayatta kalma meselesi zerinde odaklanmaya ynelik kesin
tisiz zorunluluk eliindeki bylesi bir gerilimin, tutuklulan, i
sel yaamlann ilkel bir dzeye indirmeye zorlad, kolayca an
lalabilir. Psikanaliz eitimi alan ve kampta bulunan baz meslektalanm, sk sk, kamp sakinlerindeki gerilemeden (daha il
kel bir ruhsal yaama gerilemeden) sz ediyordu. Tutuklulann
arzulan ryalannda aklk kazanyordu.
Kamp sakinlerinin ryalannda en ok grlen ey neydi? Ek
mek, pasta, sigara ve lk banyo. Bu basit arzulann giderilmeme
si, arzu giderici (wishfulftlling) ryalann grlmesine neden olu
yordu. Bu ryalann ie yarayp yaramad ayn bir konudur, r
yay gren, kamp yaamnn gerekliine ve bununla ryasnda
ki yanlsamalar arasndaki korkun ztla uyanmak zorundayd
Korkun bir kbus grd anlalan ve yatanda kvranan
bir tutuklunun iniltisiyle uyandm bir geceyi hi unutmavac a

m. Korkutucu ryalardan ya da hezeyanlardan mustarip insan


lar iin zellikle her zaman znt duymam nedeniyle, zavall
adam ryasndan uyandrmak istedim. Anszn, yapmak zere
olduum eyden rkp, adam sarsmaya hazr olan elimi geri
ektim. O anda, ne kadar dehet verici olursa olsun hibir rya
nn, bizi evreleyen ve kendisini sarstm takdirde adamm uya
naca kampn gereklerinden daha kt olmadnn, youn bir
ekilde bilincine vardm.
^tTutuklulann yaad ar gdaszlk sorunu nedeniyle, yiye
cek arzusunun, ruhsal yaamn odaklat temel ilkel igd ol
mas doald. Tutuklular, birbirlerine yakn altklan ve yalan
dan gz hapsinde bulundurulmadklan zaman, hemen yemekle
re ilikin tartmalara giriyorlard. Tutuklulardan birisi, hendek
te yamnda alan bir bakasna en sevdii yemekleri soruyordu.
Derken birbirlerine yemek tarifi veriyor ve tekrar bir araya gele
cekleri gn (zgrlklerine kavuup evlerine dnecekleri uzak
gelecekteki bir tarih) iin mn hazrlyorlard. Bu konumalar,
en incfe aynnlara kadar iniyor ve genellikle bir parola veya say
ile verilen ani bir ikaz iaretine-kadar devam ediyordu: Gardi
yan geliyor!
Yemeklere ilikin tartmalar hep tehlikeli bulmuumdur.
Son derece yetersiz taynlara ve kalorilere kendini uyarlamay
yle veya bylf baaran bir organizmay bylesine ayrntl ve
etkili leziz yemek tablolanyla uyarmak yanl deil midir? Bu,
ruhsal adan anlk rahatlama salayabilir, ama fizyolojik adan
tehlike ierdii ak olan bir yanlsamadr. I
Tutsaklmzn sonraki ^dnemlerinde gnlk taynmz,

gnde bir kere verilen, su gibi bir tas orbadan ve her zamanki
gibi kk bir para ekmekten oluuyordu. Buna ek olarak,
ekstra tayn denilen ve gnne gre yirmi be gram margarin
den, kalitesiz bir dilim sosisten, bir para peynirden, bir para
sentetik baldan ya da bir kak reelden oluan bir tayn veriyor
lard. Kalori olarak dnldnde, zellikle kas gc isteyen
ar iler ve yetersiz giysiyle srekli maruz kaldmz souk a
sndan, bu diyet kesinlikle yetersizdi, zel bakm altnda" olan,
yani i iin kamptan aynlmayp da barakada kalmasna izin veri
len tutuklulann durumu daha da ktyd.
Deri altnn son ya tabakalar da eriyip zerine deri ve paav
ra geirilerek gizlenen birer iskelete dnnce, vcudumuzun
kendi kendini nasl yediim gzleyebiliyorduk. Organizma ken
di proteinini sindiriyordu, kaslarmz yok olmutu. Bylece v
cudun hibir direnme gc kalmyordu. Barakamzdaki kk
toplumun yeleri birbiri ardna lyordu. Her birimiz, bir sonra
kimin leceini de kendi sonumuzun ne zaman geleceini de he
saplayabiliyorduk. Yaptmz birok gzlem nedeniyle, semp
tomlar (belirtileri) ok iyi renmitik, bu da tahminlerimizin
doru olmasn salyordu. Birbirimize, Bu fazla yaamaz... ya
da Sra bunda... diye fsldyor ve akamlan gnlk bit ayklaymz srasnda, kendi plak bedenlerimizi grerek, yle d
nyorduk: te bu vcut, benim vcudum, bir;cesetten baka
bir ey deil Bana ne oldu? u byk insan kitlesinin .. dikenli
tellerin arkasnda, birka toprak barakaya tklan, cansz olmas
nedeniyle her gn belli bir blm rmeye balayan bu kitle
nin etinin bir paras olmaktan te bir ey deilim

Yukarda, en kk bir zaman bulduklarnda, yiyecee ve se


vilen yemeklere ilikin dncelerin, tutuklulann bilincine h
cum etmesinin nasl kanlmaz olduuna deinmitim. Bu ne
denle, en gllerimizin bile, yemek iin yemek uruna deil,
yemekten baka hibir ey dnmememize neden olan o insanalt varoluun, bir gn son bulacam biliyor olmamzdan tr,
tekrar bolca yemek yiyebileceimiz zamanlan zlemesi belki de
anlalr bir eydir.
Benzer eyler yaamayan birisi, alktan lmek zere olan bir
insann yaad, ruhu yok eden o zihinsel atmay ve irade g
cnn eziliini kolay kolay kavrayamaz. Byle bir insan, hendek
te kaz yaparken ekmein datlaca ( k a l m s a ) 9:30-10:00 d
dn (yanm saatlik len yemei aras) beklemenin, huysuz
deilse ustaya saatin ka olduunu tekrar tekrar sormann ve
kiinin cebindeki ekmek parasna yumuaka dokunmasnn,
ilk nce donan parmaklanyla ekmei okamasnn, sonra bir
parasn azna atp, kalanm kendi kendine lene kadar sak
lama sz vererek son irade krntsyla tekrar cebine koymas
nn nasl bir ey olduunu kolay kolay anlayamaz.
Tutsaklmzn son dnemlerinde, gnde sadece bir kez da
tlan kk ekmeik taynlanmzla idare etmeye ynelik eidi yn
temlerin anlamll veya anlamszl zerinde iki dnce okulu
vard. lki, taynn tamamnn* hemen yenmesinden yanayd. Bu
nun, en ar lk sanclarnn en azndan ok ksa bir sre iin de
olsa gnde bir kere olsun bastrlmas ve taynn alnmas veya
kaybedilmesi olaslm ortadan kaldrmas gibi ikili bir avantaj
^yard. Taynn blnmesini savunan ikinci grup ise farkl tartma

lar gelitiriyordu. Sonunda ben de ikinci gruba katldm.


Yirmi drt saatlik kamp yaamnn en can skc yan, henz
gece vakti, keskin ddk seslerinin, bizi derin uykumuzdan ve
dlerimizdeki zlemlerden acmaszca kopanp ald kalk saa
tiydi. Kalktktan sonra, demden tr ikinleen ayaklarmz
g bela sdrdmz slak ayakkablarmzla cebelleiyorduk.
Bunu, ayakkab balanmn yerine kullanlan tellerle uramak gi
bi kk sorunlarla ilgili, her zamanki sylenmeler izliyordu. Bir
keresinde, cesur ve onurlu birisi olarak tandm bir tutuklu
nun, ayakkablarnn giyilemeyecek kadar ekmesi nedeniyle so
nunda karda yalnayak yrmek zorunda kald iin ocuk gibi
aladm duydum. Bu can skc anlarda bir avuntu krnts bu
luyordum: Cebimden kardm kk bir ekmek parasn
kendimden geercesine bir hazla iniyordum.
Yetersiz beslenme, zihnin srekli olarak yiyeceklerle megul
olmasna yol amasnn yan sra, cinsel drtnn genellikle bu
lunmaynn da aklamas olabilir, ilk ok etkisinin dnda, bu,
btn erkek kamplarndaki bir psikologun mutlaka gzlemleye
cei olgunun tek aklamas gibi gzkmektedir: Kla gibi sade
ce erkeklerin bulunduu dier kurulularla kartlk iinde, top
lama kamplarnda cinsel sapmaya pek rastlanmyordu. Ryalar
da, engellenen cokularn ve daha yce duygularn belirgin bir
biimde davurulmasma karn, tutuldular ryalarda bile cinsel
likle ilgilenmiyormu gibi grnyordu.
Tutuklulann ounda, ilkel yaam, kendi postunu kurtarma
meselesine younlama zorunluluu, bu amaca hizmet etmeyen
her eyin tamamen bir yana itilmesine yol am ve tuuklulan

duygusallktan tamamen yoksunlatrmt. Bu, Auschwitzden


Dachauya bal bir kampa naklediliim srasnda benim iin
aklk kazanmt. Bizi (yaklak 2000 tutuklu) tayan ren Viyanadan gemiti. Gece yansna doru Viyana istasyonlarndan
birinden getik. Tren, doduum caddeden, yaammi onca y
lnn getii, aslnda tutuklanana kadar yaadm evin yanndan
geecekti.
ki adet kk, telli gzetleme delii olan vagonda elli kii
vard. Vagonda sadece bir grup yere melebiliyordu, gzetleme
deliklerinin evresinde toplanan dierleri ise saatlerce ayakta du
ruyordu. Parmaklanmm ucuna basarak ve dierlerinin balannn arasndan pencere ubuklanndan bakarak, doduum ehri
bir an iin grebildim. Sevkiyatn, Mauthausendeki kampa ya
pldm ve sadece bir-iki haftalk mrmzn kaldn dn
dmz iin, hepimiz, kendimizi canldan ok bir l gibi his
sediyorduk. ocukluumun getii sokaklara, meydanlara ve
evlere, baka bir dnyadan gelen ve hayalet ehrine bakan l
bir insann gzleriyle baktm duygusuna kaplmtm.
Saatler sren rtardan sonra tren istasyondan ayrld. Ve so
kaklar... bizim sokak! Birka yldr kamplarda yaayan ve bu yol
culuu bir olay alarak gren gen delikanllar, gzetleme deli
inden dikkatle'evreyi izliyorlard. Bir an iin deliin nnde
durmama izi^ vermeleri iin onlara yalvarmaya baladm. Pence
reden yle bir bakmann benim iin ne kadar nemli olduunu
anlatmaya alum. Ricam, nezaketsizce ve inanszlkla geri ev
rildi: Onca yl burada m yaadm yleyse zaten yeterince gr
msn demektir!"

Genel olarak kampta bir de kltrel anlamda k uykusu"


sz konusuydu. Bunun iki istisnas vard: Politika ve din. Kam
pn her yerinde ve neredeyse kesintisiz olarak politika konuulu
yordu; tartmalar temel olarak, birbiri ardna hzla yaylan sy
lentilere dayanyordu. Askeri durum konusundaki sylentiler
genellikle elikiliydi. Bir sylentinin arkasndan hemen bir ba
kas geliyor ve tutuklulann tamamnn zihnindeki sinir savama
katkda bulunmaktan te bir ie yaramyordu. ou zaman,
iyimser sylentilerin alevlendirdii, savan abucak bitecei
umutlan suya dyordu. Bazlan umutlann hepten yitirmiti,
ancak en can skc olanlar, uslanmaz iyimserlerdi.
Tutuklulann dinsel ilgileri, gelitii andan itibaren, dnlebilen en iten ilgi oluyordu. Dinsel inancn derindii ve gc,
sk sk, yeni gelenleri artyor ve derinden etkiliyordu. Bu ba
lamda en etkileyici olan da barakann bir kesinde ya da yor
gun, a ve pejmrde giysilerimizin iinde souktan donmu bir
vaziyette, uzak bir iyerinden dnlerde, kilitli vagonun karan
lk bir kesinde dua okuyan ya da ibadet eden tutuklulanh.
1945 baharnda, hemen hemen btn tutuklulann hepsine
bulaan bir tifs patlamas olmutu. Olabildiince alr durum
da kalmak zorunda olan zayf dm tutuldular arasndaki
lm oram ok yksekti. Hasta koulan son derece yetersizdi
pratik anlamda hi ila yoktu, refakati bulunmuyordu Hastal
n semptomlanndan bazlan son derece nahotu: Bir yemek k
rntsnda bile ba gsteren ve bastnlmayan bir tiksinti (bu. ya
am iin ek bir tehlike oluturuyordu) ve korkun hezeyan ma
betleri. Bu hezeyan nbetlerinden en ktsn yasayan da l

mek zere olduuna inanan ve dua etmek isteyen bir arkadam


d. Hezeyan iinde, dua edecek szckleri bulamyordu. Bu he
zeyan nbetlerinden kanmak iin, biroklan gibi ben de gece
nin ounu uyank geimeye alyordum. Sonunda Auschwitz
kampnn dezenfekte odasmda kaybettiim kitabnm el yazma
sn yeniden oluturmaya ve kk kt paralan zerine anah
tar szckleri ksaltarak not almaya baladm.
Kampta ara sra bilimsel bir tartma da geliiyordu. Bir kere
sinde, ksmen mesleki ilgi alanma yakn olmasna karn, haya
tmda hi rastlamadm bir olaya tank oldum: Ruh arma sek
ans. Psikiyatride uzman olduumu bilen kampn bahekimi
(kendisi de bir tutukluydu) beni de katlmaya armt. Top
lant, hasta kouunun kk, zel bir odasmda gerekleti. K
k bir ember oluturuldu, shhiye blnden bir gedikli de
garip bir ekilde gizlice bize katlmt.
Birisi bir tr duayla ruhlan armaya balad. Kamp^ktij,
bilinli bir yazma niyeti olmakszn bo bir kdn nne otur
du. Bunu izleyen on dakika iinde (medyumun ruhlan arma
y baaramamas nedeniyle seansa son verildikten sonra) kalem,
kt zerinde yavaa hareket etti ve okunakl bir ekilde VAE
V yazd. Ktibin, hi Latince bilmedii ve vae victis (altta ka
lann cam ksn) szlerim hi duymad iddia edildi. Kanmca
ktip bu szleri bir kere duymu ve serbest braklmamzdan ve
savan bitflfesinden birka ay ncesine rastlayan o dnemde bu
szler, hanrlanmakszn katibin ruhunda (n-bilinteki ruhun
da) canlanm olmal.
Toplama kampnda fiziksel ve zihinsel yaamn olabildiince

ilkellie zorlanmasna karn, tinsel (manevi) yaamn derinle


mesi olasyd. Zengin bir entelektel yaama alm olan duyar
l insanlar daha ok ac ekmi olabilirler (bu insanlar ounluk
la hassas bir yapya sahipti), ancak i zlerinin (benliklerinin)
maruz kald hasar daha az olmutur. Bu insanlar, evrelerinde
ki dehet verici dnyadan kopup, isel zenginlikten ve tinsel z
grlkten oluan bir dnyaya ekilebilmilerdir. Daha zayf bir
bnyeli olan baz tutuklulann, kamp yaamna, daha salam ya
pl olanlardan daha iyi dayanabilmesi gibi,'grnrdeki bir e
liki ancak bu yolla aklanabilir. Sylediklerime aldk kazan
drmak iin, kiisel deneyimlerime dnme gerei duyuyorum.
yerine ulamak iin yrye koyulduumuz sabahn erken sa
atlerinde olanlar anlatmama izin verin.
Komutlarla yryorduk: Blk, ileri, mar! Sl-2-3-4! Sol-23-4! Sol-2-3-4! Sol-2-3-4! Bataki sol, sol sol, sol! Kep kar! Bu
szler imdi bile kulaklarmda nlyor. Kep kar! komutuyla
birlikte, kampn kapsndan kyorduk ve tarama klan zeri
mizde gezinmeye balyordu. Ustaca yryemeyen bir tekme yi
yordu. Daha da ktsn, ac souk yznden, kepini izin veril
meden nce kulaklarna ekenler yayordu.
Karanlkta, yol boyunca, byk talara, tmseklere taklp t
kezliyor, su birikintilerine batyorduk. Bize elik eden gardiyan
lar srekli baryor ve bizi dipik darbeleriyle yrtyordu.
Ayaklan yara olanlar yanndakilere yaslanyordu. Kolay kolay
tek kelime edilmiyordu; dondurucu souk konumaya engel
oluyordu. Yanmda yryen adam azn paltosunun kalkk va
kasna gizleyerek, anszn yle fsldad: Kanlanmz imdi bz

grebilselerdi! Kendi kamplannda daha iyi olduklarn ve ba


mza gelenleri bilmediklerini umanm."
Bu, kanmla ilgili dncelere gmlmeme neden oldu. Ve ki
lometrelerce yolda de kalka, her seferinde birbirimizi destek
leyerek, deni kaldrarak yrrken, tek bir kelime edilmedi,
ama ikimiz de biliyorduk: Her ikimiz de kanlanmz dnyor
duk. Zaman zaman, yldzlann solup, sabahn pembeleen k
larnn koyu bulutlarn arkasndan yaylmaya balad gkyz
ne bakyordum. Ama zihnim kanmn hayaline sarlmt; garip
bir kesinlikle hayal edebiliyordum. Bana cevap verdiini duyu
yor, glcn, drst ve yreklendirici baklann gryor
dum. Gerek ya da deil, kanmn grn, ykselmeye bala
yan gneten daha parlakt.
, Kafama bir dnce sapland: Yaammda ilk kez, onca air
tarafndan dile getirilen, onca dnr tarafndan nihaiafalgelik
olarak crtaya konan gerei grdm. Gerek: nsann zleyebile
cei nihai ve en yksek hedef, sevgidir. O anda, insan iirinin ve
insan dnce ve inancnn vermesi gereken gizin anlamm kav
radm: nsann sevgiyle ve sevgi iinde kurtuluu. Dnyada hi
bir eyi kalmayan bir insann, ksa bir an iin de olsa, sevdii in
sana ilikin dncelerle ne kadar mudu olabileceini anladm.
Tam bir yalnzlk konumunda, insan kendini olumlu eylemle di
le getiremedii, ektii aclara doru bir tavrla -onurlu bir tavrla- katlanmaktan baka yapacak hibir eyi olmad zaman, sev
dii insana ilikin iinde tad imgeye sevgiyle younlaarak
doyuma ulaabiliyordu. Yaammda ilk kez, Melekler, sonsuz
bir ilahi mutlulua ilikin dncede kayboldu, szlerinin anla-

mini kavradm.
nmdeki birisi tkezledi ve arkasndakiler zerine yld.
zerlerine atlayan gardiyan, denleri kamlamaya balad. Bylece dncelerime birka dakika ara verdim. Ama hemen sonra
ruhum, tutuklunun varoluundan bir baka dnyaya yneldi ve
sevdiim insanla yaptm konumaya dndm; ona sorular sor
dum, yantlad; karlk olarak o bana sorduf ben yantladm.
Dur!" yerimize varmtk, iyi bir alet bulma umuduyla her
kes karanlk barakaya dald. Her tutuklu* bir krek veya kazma
alyordu.
Acele edin, domuzlar! Derhal hendekte nceki gn brakumz konuma getik. Buzlanan toprak, kazmalann sivri ulanyla ardamaya, kvlcmlar samaya balad. alanlar sessiz, be
yinleri donuktu.
Zihnim hl karmn hayaliyle meguld. Zihnimi bir dn
ce kurcalyordu: Hl hayatta olup olmadn bile bilmiyordum.
O ana kadar ok iyi rendiim tek eyi biliyordum: Sevgi, sevi
len insann fiziksel varlnn ok ok tesine geer. Sevgi en de
rin anlamm, kiinin tinsel varlnda, i benliinde bulur. Sevi
len kiinin gerekte orada olup olmamas, yaayp yaamamas,
bir anlamda nemli olmaktan kyor.
Karmn hayatta olup olmadm bilmiyordum ve bunu anla
mann hibir yolu da yoktu (tutuklu kaldm sre boyunca hi
bir posta hizmeti verilmemiti); ama o anda bu, nemli olmak
tan km. Bilmeye ihtiyacm yoktu; sevgimin, dncelerimin
ve sevgilimin hayalinin gcne hibir ey dokunamazd. O ra
man kanmn lm olduunu biliyor olsaydm, sannn bundan

etkilenmeksizm, kendimi yine onun hayaline ilikin dncele


re kaptrrdm; onunla zihnimde yaptm konumalar, yine can
l ve doyurucu olurdu. Beni kalbine mhrle, sevgi, lm kadar
gldr.
isel yaamdaki bu younlama, tutuklunun gemie kama
sn salayarak, varoluunun boluundan, terk edilmiliinden
ve tinsel yoksulluundan kurtulmasna yardm ediyordu. Hayal
lere dalabildii zaman, tutuklunun hayal gc, gemiin, oun
lukla nemli deil, nemsiz olaylaryla ve kk ayrntlaryla
oyalanyordu. Nostaljik bellei bu olaylar yceltiyor ve garip bir
yapya sokuyordu. Dnyalar ve varolular uzak gzkyor ve
ruh, zlemle bunlara uzanyordu: Kendi hayalimde otobslere
biniyor, dairemin n kapsn ayor, telefona cevap veriyor^k
lan ayordum. Dncelerimiz sk sk bu tr ayrntlar zerin
de odaldayordu ve bu anlar insan alatabiliyordu.
Tutuklunun isel yaam daha ok younlama eilimi gs
terdike, sanatn ve^dann gzellii, o ana kadar hi olmad
ekilde yaanyordu. Bu gzelliklerin etkisi altnda kii bazen
kendi rktc artlarn bile unutuyordu. Auschwitzden Bavariadaki bir kampa yaptmz yolculuk srasnda sevk vagonu
nun kk, telli penceresinden gnbatmnda parlayan doruklanyla Salzburg Dalanna bakarken birisi yzlerimizi grseydi,
bunlann, btn yaam ve zgrlk umutlarn yitirmi insanlann yzleri olduuna kesinlikle inanmazd. Bu etkene karn ya
da belki bu etkenden dolay, onca zamandr zlediimiz doann
gzellii bizi bylemiti.
Kampta bile birisi, yarmda alan yoldann dikkatini, Ba-

vana Ormanndaki dev, gizli mhimmat tesisinin inasnda kul


landmz aalann arasndan (Drerin nl suluboyasnda ol
duu gibi) parlayan gnbatmnn gzel grnmne ekebilir
yordu Bir akam, lesiye yorgun, orba kseleri elimizde, bara
kamzn zemininde dinlenirken, tutuklulardan birisi ieri dald
ve toplanma alanna gidip harika gnbatmn grmemizi istedi
Dan knca, batda panldayan netameli bulutlan, elik mavi
sinden kan krmzsna her an deien renk ve ekilleriyle bu bu
lutlan banndran canl gkyzn grdk. Virane, gri renkli
toprak barakalar keskin bir kontrast olutururken, amurlu top
raktaki su birikintileri yan gkyzn yanstyordu. Dakika
larca sren ve insan derinden etkileyen bir sessizlikten sonra,
tutuklulardan birisi dierine, Dnya ne kadar gzel olabilirdi!"
dedi.
Bir baka seferinde, bir hendekte alyorduk. Bizi evrele
yen afak griydi; stmzdeki gkyz griydi; afan solgun
klan alnndaki kar griydi; yoldalanmzn zerindeki giysiler
ve yzleri griydi. Yine sessizce kanmla konuuyordum ya da bel
ki de aclanrm, yava yava lyor oluumun nedenini bulma
mcadelesi veriyordum. Eli kulandaki lmn umutsuzluuna
kar son bir iddetli isyan annda, ruhumun, beni evreleyen i
karartc hzn paraladm hissettim. Bunun bu umutsuz, an
lamsz dnyay atn hissettim ve nihai amacn varlna ilikin
soruma bir yerlerden gelen evet" yantn duydum. O anda. Bavanada afan mutsuz grisinin ortasnda, ufukta resmedilmie sine duran uzaktaki bir iftlik evinin yand. Et lux m tenehris lucet" (ve karanlkta bir k parlad). Saatlerce buz tutmu
IraanmAmktmAnnp

topra kazdm, gardiyan, hakaretler yadrarak yanmdan geti,


ben yine sevgilimle bir araya geldim. Orada benimle olduunu
daha bir derinden hissettim; ona dokunabileceim, elimi uzatp
ellerini yakalayabileceim duygusuna kapldm. Duygu ok glyd: Kanm oradayd. O anda, bir ku sessizce alald ve tam
nme, hendekten kazdm toprak tmsein zerine konarak
bana ^bakmaya balad.
Daha nce sanattan sz etmitim. Bir toplama kampnda by
le bir ey olur mu? Bu, kiinin* sanattan ne anladna baldr.
Zaman zaman bir tr doalama kabare dzenleniyordu. Baraka
lardan birisi geici olarak boaltlyor, birka tahta sra birbirine
balanyor veya ivileniyQr ve bir program yaplyordu. Akam
olunca, kamptaki konumlan ok iyi olanlar (Kapolar ve uzak i
yerlerine yrmek zorunda olmayan iiler) orada toplanyordu.
Biraz glmek, belki de biraz alamak, ksacas unutmak iin bir
araya geliyorlard. arklar, iirler syleniyor, bazlan kampla ilgiliOan yergili fkralar anlatlyordu. Hepsinin de amac, unut
mamza yardma olmakt ve oluyordu da. Toplantlar ylesine
gkiliydi ki, yorgun olmalarna ve katlmakla gnlk yiyecek tafymlann karmalarna karn, baz sradan tutuklular da kabare
yi grmeye gidiyordu. H
vyerinde, bedelim mteahhitlerin karlad ve pek fazla har
cama yapmad orbalarn datld yanm saatlik len yemei
arasnda, bitmemi bir makine odasmda toplanmamza izin verili
yordu', Girerken, herkes eline bir kepe dolusu sulu orba alyor
du. Biz orbalanmz itahla yudumlarken, tutuklulardan birisi bir
borunun stne kp talyan aryalan sylyordu. Bu arklardan

zevk alyorduk; arkc se kazann dibinden (bu, bezelye tanele


ri anlamna geliyordu) ekstra orbayla dllendiriliyordu.
Kampta sadece elence iin deil, aynca alk iin de dl ve
riliyordu. rnein ben, hakl olarak Katil Kapo" namyla bilinen
kampn en ok korkulan Kaposunun korumasn kazanabilmitim (ne iyi ki, buna hibir zaman ihtiya duymayacak kadar ans
lydm!). yle bir ey olmutu: Bir akam, ruh arma seansnn
yapld odaya tekrar arlmakla onurlandrldm. Bahekimin
ayn yakn arkadalan toplanma ve ok gariptir, shhiye bl
nn gediklisi de yine gizlice onlara katlma. ans eseri odaya
giren Katil Kapodan, kampta nlenen (ya da nszlenen) iirle
rinden birisini okumas istendi. kinci kez istenmesine gerek
duymakszn, abucak bir tr gnlk kard ve sanatndan r
nekler icra etmeye balad. Ak iirlerinden birisim okurken, gl
memek iin canm yanana kadar dudaklarm srdm, byk bir
olaslkla bu da hayatm kurtard. Aynca alklama konusunda
da cmert davrandm iin, bir gnlne katldm (bu bir
gn bana yetmiti) alma grubuna dsem bile, hayatm kurta
racakt. yle ya da byle. Katil Kapo tarafndan iyi tannmakta
yarar vard. Bu nedenle olabildiince ok alkladm.
Genel anlamda konuulacak olursa, kamptaki bir sanat al
mas elbette byk lde garipti. Sanatla ilgili herhangi bir e
yin yaratt gerek izlenimin, yaplan sanalla virane kamp yaa
mnn geri cephesi arasndaki hayaleti andran tezattan kaynak
landn syleyebilirim. Autschwitzdeki ikinci geccmde derin
uykumdan nasl uyandnldm (mzikle) hi unutmam Barakann kdemli muhafz barakann giriine yakn olan kendi od

snda bir tr kutlama yapyormu. akrkeyif seslerle baz beylik


arklar Eyleniyordu. Anszn, ortal bir sessizlik kaplad ve ge
cenin iinden, sk sk alnarak eskitilmemi, allmam, umutsuzcasna hznl bir tango duyuldu. Keman alyor, bir par
am da onunla birlikte alyordu, nk ayn gn birisinin yir
mi drdnc ya gn vard. O birisi de Auschwitz kampnn,
belki de bendensadece birka yz metre tede, yine de ulaama
yacam bir yemindeydi. O birisi benim kanmd.
Bir toplan kampnda sanata benzer bir eyin olduunu ke
fetmek, dardan birisi iin yeterince artcdr, ama kampta
bir de mizah duygusu olduunu grmek ok daha artc olacaknr; elbette bu, mizahn ancak solgun bir knnts olabiliyor ve
sadece birka saniye veya dakika sryordu. Mizah, kendini ko
ruma savamda, ruhun bir baka silahyd. Mizahn, insan yap
sndaki dier her eydert ok, birka saniyeliine de olsa, uzak
laarak bir durumun almasn salayabildii, ok iyi bilinmek
tedir* naat sahasnda yanmda alan bir arkadam, mizah
duygusu kazanmasiiin pratik olarak eittim. Ona, birbirimize,
zgrlmze kavutuktan sonra olabilecek eyler hakknda
her gn en az bir elenceli yk anlatma sz vermemizi syle
dim. Kendisi cerrah ve byk bir hastanenin kadrosunda asis
tan olarak almt. Bu nedenle, eski iine dnd zaman
kamp yaamnn alkanlklarm kaybetmemesinin nasl bir ey
olacam anlatarak gldrmeye altm. naat sahasnda (zel
likle gzetimci kefe geldii zaman) usta, Action! Action!"4 diye
bararak bizi daha hzl almaya zendiriyordu. Arkadama,
4
58

Ynelmenin (Umekimini bolalmak in kameramana verdii komut, Motor!" ( N.


w klor E

Fnmkl

Bir gn, ameliyat salonunda byk bir mide ameliyan yapyor


olacaksn, dedim. Anszn ieri bir emir eri girer ve Action!
Action! diye bararak kdemli cerrahn geldiini bildirir.
Bazen dier tutuklular gelecee ilikin elenceli hayaller ku
ruyorlard; rnein gelecekteki bir len yemeinde orba servi
si yaplrken, kendini unutup garsona dipten kepelemesi iin
yalvarmak gibi.
Mizah duygusu gelitirme ve olaylan mizahi bir k altnda
grme abas, yaama sanatnda ustalarken renilen bir hile
dir. Ama her an her yerde ac bulunmasna karn, bir toplama
kampnda bile yaama sanatn uygulamak olasdr. Bir benzetme
yapacak olursak, bir insann ac ekmesi, bo bir odadaki gazn
davranna benzer. Bo bir odaya belli bir miktarda gaz verildi
i zaman, oda ne kadar byk olursa olsun, gaz odanm tamam
na yaylr. Ne kadar kk ya da byk olursa olsun, ac da in
sann ruhuna ve bilincine tamamen yaylr. Dolaysyla insann
ektii acnn bykl kesinlikle grecelidir.
Aynca ok nemsiz bir aynnt bile sevinlerin en byn
yaratabilir, rnein Auschwitzden Dachauya bal olan kampa
gidiimizi ele alalm. Hepimiz sevkiyaun Mauthausen kampna
yaplmasndan korkuyorduk. Deneyimli yol arkadalanmzm
ifadesine gre, Mauthausene gitmek iin trenin gemesi gereken
Tuna zerindeki kprye yaklauka, yaadmz gerilim de gi
derek trmanyordu. Benzer bir ey yaamayanlar, trenin bu kp
rden gemek yerine sadece" Dachauya yneldiini gren tutuklulann vagonda yaptklan sevin danslann belki de hayal bi
le edemez.

ki gn gece sren yolculuktan sonra bu kampa vard


mzda neler oldu? Vagonda yere melmek iin herkese yer yok
tu. ounluumuz ayakta durmak zorundayd, buna karlk
birka kii insan sidiine bulanm az miktarda samann zerine
melmiti. Kampa ptnnca eski tutuMulardan duyduumuz ilk
nemli haber, nispeten kk olan*(2500 kiilik) bu kampta,
hibir ftnn,Khatoyum, gaz odas olmadyd! Bu da, Ms
lman" olan bisjituklunun doruca gaz odasna gnderilmeye
cei, Auschwitze geri gnderilmek zere dzenlenecek hasta
konvoyunu Sfcklemek durumunda kalaca anlamna geliyordu.
Bu sevinli Krpriz hepimizin moralini dzeltmiti. Auschwitzd ek^|adem li rrmhafcnn arzusu gereklemiti: Auschwitzin tersine, bacas olmayan bir kampa olabildiince abuk
gelmitik, ponraki birka saat iinde yaadklarmza karn, kah
kahalarla glp espriler aptk.
Yeni gelenler saylnda bir kii eksik kt. Bu nedenle kayp
tutuklu bulununcaya kadar, darda, yamurun ve souk rzgn n ^ltmda beklemek zorunda kaldk. Kayp tutuklu sonunda
binlikten uyuyakald bir baraka kesinde bulundu. Bunun
zerine yoklama, bir ceza gsterisine dnt. Yolculuun gerijteinden sonra, btn gece ve ertesi sabah ge saatlere kadar, d'^anda iliklerim i^ileyen dondurucu soukta ayakta tutulduk.
Yine de hayatmzdan memnunduk! Bu kampta baca yoktu ve
^Auschwitz ok uzaklard kalmt.
S- Baka bir seferinde, bir grup mahkmun iyerimizden geti
ini grdk. O zaman ac ekmenin greceli oluu bize ne kadar
ak gelmiti! Mahkmlara, onlann nispeten dzenli, gvenli ve

mutlu olan yaamlarna imrendik. Dzenli banyo yapma frsatla


r olduunu zntyle dndk. Her birisinin kendine ait d
fras, elbise fras, iltesi vard; akrabalarnn yaamlarna ya da
en azndan hayatta olup olmadklarna ilikin haber getiren aylk
postalan vard. Btn bunlan uzun zaman nce yitirmitik.
Bir fabrikaya girip de korunakl bir odada alma forsan bu
lan arkadalarmza ne kadar da imrenirdik! Herkes, yaam kurtanc deere sahip byle bir yerde almay arzuluyordu. Gre
celi ans lei daha da ileri gidiyordu. Kamp dndaki gruplar
arasnda bile (bunlardan birisinin, yesiydim) durumu dierle
rinden daha kt olarak deerlendirilen birimler vard. nsan,
kk bir demiryolunun borulanm boaltmak iin gnde on iki
saat derin, killi amurda, eimli arazide yrmek zorunda kal
mayan birisine imrenebiliyordu. ounlukla ldrc olan gn
lk kazalarn ou, bu ilerde oluyordu.
Dier alma gruplannda ustalar, grnrde yerel bir dayak
geleneini srdryorlard; bu da onlarn emri altnda olmamak,
belki de geici olarak emirlerinde almak gibi greceli bir ans
tan sz etmemize neden oluyordu. Talihsizlik sonucu bir kere
sinde bu gruplardan birisine katlmtm. ki saatlik ahmadan
sonra (ki bu sre iinde usta benimle zellikle 3gfem iti), ii
lerin yeniden gruplandnlmasn gerektiren bir hava saldrs
alarm ie ara verdirmeseydi, sannm kampa. Ctkn ya da bitkin
likten lmek zere olan tutuklulan tayan kzaklardan bmsmn
zerinde dnerdim. Byle bir durumda siren sesinin verd rahatlamay, raundun bittiini gsteren zili duyan ve bykv. ssr
anda nakavt olmaktan kurtulan bir boksr de dahil hi kimse

hayal edemez.
En kk bir merhamet karsnda bile minnet duyuyorduk.
Tavandan buz paralarnn sarkt stmasz bir barakada plak
durmak anlamna Bildiinden kendi iinde haz verici olmasa da,
yataa gitmeden nce bitlerimizi ayklamak iin zaman bulduu
muzda memnujr oluyorduk. Ama bunu yaparken hava saldrs
alarm verilmedii ve klar kapatlmad zaman da minnet du
yuyorduk. nk bu ii gereince yapmadmz takdirde gece
nin yansm |yamk geiriyord^yp j
Kamp ]H|ammn ender bulunur hazlan, bir tr negatif mutlulul& gR penhauerin dedii gibi acdan kurtulu- salyor,
ama bu bile nisbi kahyordfi Gerekten pozitif mutluluk ise ok
azd. Bir gn, bir tr haz^bilanosu kardm ve geen onca
hafta iinde sadece iki haz deneyimi yaama frsat bulduumu
anmsyorum. Bunlardan birisi, i dnnde uzun bir bekleyi
ten sonra yemekhaneye kabul edildiim ve tutuklu a Fnin
orba datt sraya dtm gnd. Bu a, dev kazanlardan
birisinin arkasnda duruyor ve hzl hzl geen tutuklulann uzat
t kselere orba dolduruyordu. Kselerini doldurduu insanlann yzne bakmyan; alana bal olmakszn orbay eit da
tan ve patatesleri} tandklanna, kazann stnden alman sulu
(orbay da dierlerine datarak kendi zel arkadalarm ve yurt
talarn kayrmayan tek a oydu.
Ama kendi halfam baka herkesten stn tutan tutuklulan
yarglamak bana dmez. Er ya da ge, bu bir lm lalm soru
nu olduu zaman, o koullar altnda kendi arkadalann kayran
bir insan kim talayabilir ki? Benzer bir durumda ayn eyi ya

pp yapmayacan kendine mutlak bir drstlkle sormad


srece hi kimsenin yarglamamas gerekir.
Normal yaama dndkten uzun bir sre sonra (bu da kamp
tan kurtuluumdan uzun sre sonra anlamna gelir), birisi bana,
ranzalarn zerine uzanm, gelen ziyaretiye bo bo bakan mis
kin tutuklulann fotoraflar bulunan, resimli bir haftalk maga
zin dergisi gstermiti. Korkun deil mi? rkm, bo bo ba
kan yzler, hepsi bu.
Neden? diye sordum, nk samimi olarak anlamamtm.
O anda onca eyi yemden anmsadm: Saat sabahn bei, dars
hl karanlk. Toprak barakada bakma alnan yetmi kiiyle
birlikte kuru tahtaya uzanmtm. Hastaydk ve i iin kamptan
ayrlmamz, talime katlmamz gerekmiyordu. Btn gn bara
kadaki kk kemizde yatabilir, kestirebilir ve gnlk ekmek
datmm (hastalar iin elbette miktar azaltlyordu) ve gnlk
orbamz (yine sulandrlm ve miktan azaltlm) bekleyebilir
dik. Ama ne kadar memnunduk; her eye karn mutluyduk. Biz,
gereksiz yere memek iin birbirimize sokulmu vaziyette
uzamp, gereksiz yere parmamz bile oynatmayacak kadar tem
bel ve ilgisizce yatarken, iten dnen gece vardiyasnn yoklama
iin topland alandan gelen tiz slk ve komut seslerini duyu
yorduk. O arada kap sonuna kadar ald, ieri kar frtnas h
cum etti. st ba kar iinde, bitkin dm bir yolda, birka
dakika oturmak iin ieri dald. Ama kdemli muhafz yakala>p
tekrar dan kard. Yoklama yaplrken bir yabancy ieri al
mak kesinlikle yasakt. O vatanda iin ne kadar zlmtm \r
o anda onun yerine hasta olduum ve hasta kouunda uvuva-

bildiim iin ne kadar dalnemnundum! Orada iki gn geirme


nin, belki de bundan Snra iki ekstra gn daha geirebilmenin,
ne byk bir yaamEpartanc deeri vard!
Dergideki fotoraflan grnce btn bunlan anmsadm. An
latnca, beni dinleyen vatanda, fotoafi. neden korkun bulma
dm anladk l|pDraftaki insanlar jhi de o kadar mutsuz olma
yabilirdi.
Hasta k ^ g ^ n d a k i drdncggnmde tam gece vardiyasna
alnmtm kpjfahekim ieri dalp tifsl hastalarn bulunduu
baka bir kampta tbbi yardnjiin gnll olmam istedi. Arkadalanmm aksi yndeki tavsiyelerine (ve meslektalanmm hibi
risinin doktor olarak hizmejvermemesine) karn, gnll olma
ya karar verdim. alma grubunda ksa srede leceimi biliyor
dum. Ama leceksem, hi olmasa bunun bir anlam olmalyd. Bir
ot gibfcyaayp sonunda o zamanlar olduu gibi verimsiz bir ii
olaratelmektense, bir doktor olarak yoldalanma yardm etmeye
almann elbette dah anlaml olacam dndm.
Bu benim iin bij- zveri deil, basit bir aritmetik hesabyd.
Ama shhiye blmn gediklisi, gizlice, tifs kampna gnll
olan iki doktora, ayrlncaya kadar dikkat edilmesi talimatm
vermi. O kadar zayf grnyorduk ki, iki doktor yerine elinde
fazladan iki cesetdcalabileceinden korkmu olmal.
Daha nce, ncelik tayan, kendini ve en yakn arkadalann yaatma meselesiyle* ilgili olmayan her eyin nasl deerini
kaybettiini anlatmtm, insann kiilii, savunduu btn de
erleri tehdit eden ve kukuya boan zihinsel bir alkantya ya
kalanmasna neden olan bir noktaya geliyordu. Artk insan yaa-

minin deerini ve insan onurunu tanmayan, kiiyi iradeden


yoksun brakan ve (fiziksel kaynaklarndan son krntsna kadar
planl olarak yararlandktan sonra) imha eden bir dnyann etki
si alanda, kiisel ego sonunda deerini kaybediyordu. Toplama
kampndaki bir insan, zsaygsn kurtarmak iin btn bunlar
la sonuna kadar mcadele etmedii takdirde, bir birey, kendine
ait bir akl, i zgrl ve kiisel deerleri olan bir varlk olma
duygusunu yitiriyordu. Bu durumda kendini dev bir insan lade
sinin sadece bir paras olarak; varoluunu da hayvan yaamnn
dzeyine inmi birisi olarak hissediyordu. nsanlar, kendine ait
bir dncesi ya da iradesi olmayan bir koyun srs gibi, bir
yerden dierine, bazen birlikte, bazen ayn ayn gdlyordu.
kence ve sadizm yntemlerinde ustalam, kk ama tehlikeli
bir birlik, her yanmz kuatmt. Bu birlik, srsn, bir an ara
vermeksizin komutlarla, tekme ve dipikle bir ileri bir geri g
dyordu, biz koyunlarsa sadece iki ey dnyorduk; Kt k
peklerden nasl kanacamz ve bir para yiyecei nasl bula
camz.
Tpk korkuyla srnn ortasna kaan bir koyun gibi, her bi
rimiz de insan ynlarnn ortasna girmeye alyorduk Bu bi
ze, srann n, arka ve yanlarnda yryen gardiyanlarn darbe
lerinden daha iyi kanma ans veriyordu. Ortalarda olmantn,
ac rzgra kar korunak salamas gibi ek bir avantaj daha var
d. Bu nedenle kalabaln iine dalma abasnn, kiinin kendi
postunu kurtarmaya almas gibi bir anlam vard Toplanma
larda bu otomatik olarak yaplyordu. Ama dier zaman.m J.
bu, kampn en vazgeilmez yasalarndan bnsine -gre arpma-

uygun olarak, bizim amzdan son dercce bilinli bir abayd.


SSn dikkatini ekmekten her zaman kamyorduk.
Kukusuz, kalabalktan uzak durmann olas, hatta gerekli ol
duu zamanlar da vard. Yaplan her eye her an dikkat edilen
zoraki bir toplulufe yaamnn, en azndan geici bir sre iin de
olsa, toplumdan kamaya ynelik dayanlmaz bir gd yaratt
ok iyi ^bilinmektedir. Tutuklular, yalnz olmann, kendileriyle
veya kendi jjgnceleriyle ba baa kalmann, zel yaamn
hasretini ekiyorlard. Dmlenjgfc kamp denilen yere sevk edil
dikten sonralzaman zaman be dakika kadar yalnz kalma an
sm oluyordu. Elli kadar hezeyanl hastaya bannaklk eden al
tm toprak barakann arkasnda, kamp evreleyen ift sra di
kenli tel itinin bir kesinde, olduka ssz bir yer vard. Yanm
dzine kadar cesede (bu, kampn gnlk lm oranyd) koru
nak olacak ekilde, kazklarn ve aa dallannn zerine bir gl
gelik ekilmiti. Aynca.su borularna balanan bir de kuyu vardiLHizmetime ihtiya duyulmad zamanlarda bu kuyunun ah
ap azna meliyordum. Oturup, Bavaria manzarasna, diken
li tel rgleriyle evrili uzaktaki mavi tepelerin ieklerle bezeli
eteklerine bakyordum, zlem ykl hayaller kuruyordum, d
ncelerim kuzeye, evimin bulunduu kuzey dogut yneliyor-^
du, ama grebildiim sadece bulutlar oluyordu.
zerinde bitlerin kaynan cesetler beni rahats^etmiyordu.
Sadece geen gardiyanlarn ayak sesleri ya da revire arlm,
veya yeni gelen ve elli hastaya ancak birka gn yetecek be-on
tabletten oluan ila paketim almak iin anlm,p>eni dald
m dlerimden uyandrabiliyordu. lalan aldktan sonrajhas-

talan ziyaret ediyor, nabzlarn dinliyor, durumu ar olanlara


yanm tablet aspirin veriyordum. Ama durumu umutsuz olanla
ra ila verilmiyordu. Bunun bir yaran olmuyordu ve aynca, he
nz durumu mitli olan hastalan ilatan yoksun brakyordu.
Durumu hafif olanlar iin, belki de birka yreklendirici szn
dnda yapacak bir eyim yoktu. Bylelikle, ciddi bir tifs nbe
tinden tr zaten zayf ve bitkin dm olmama karn, bir
hastadan tekine kouyordum. Daha sonra, su kuyusunun ahap
kapann yanndaki inziva yerime ekiliyordum.
Bu kuyu, kaza eseri tutuklunun hayatm kurtarmt. z
grlmze kavumadan ksa bir sre nce, Dachauya gitmek
zere bir kitle evki dzenlenmi ve bu tutuklu, zekice bir
planla bu evkten kanmaya almt. Kuyuya inmi ve gardi
yanlardan saklanmlard. Kapan zerinde, masum gzkmeye
alarak, dikenli tellere akl ta atmaktan ibaret ocuka bir
oyun oynayarak, soukkanllkla oturmutum. Beni izleyen gar
diyanlar bir an duraksam, ancak geip gitmilerdi. Hemen son
ra, kuyudaki tutukluya tehlikelerin en ktsnn getiim
syleyebilmitim.
Kampta insan yaamna ne kadar az deer verildiini kavra
mak, dandan birisi iin ok zordur. Kamp sakinleri katlam
t, ama hasta tutuklular iin hasta konvoyu dzenlendii zaman,
insan varoluuna ynelik bu toptan saygszln belki de daha
ok bilincine vanlyordu. Bir deri bir kemik kalm olan hastalar,
iki tekerlekli arabalann zerine bir eya gibi frlatlp atlyor, bu
arabalar da tutuklular tarafndan bir sonraki kampa kadar ou
kez kar frtnasnda, kilometrelerce ekiliyordu. Hastalardan bl-

risi araba ayrlmadan nce lse bile arabaya ykleniyordu: Liste


nin tam olmas gerekiyordu. nemli- olan tek ey listeydi. nsan,
kelimenin tam anlamyla bir numara olup kyordu; canl veya
l olmasnn bir nemi yoktu; bir numarann yaamnn ke
sinlikle hibir anlam yoktu. Numartnn arkasnda olan ey, ya
am, kader, tarih, kz konusu insann ad, ok daha nemsizdi.
Bavariadaki birjamptan dierin^ doktor yetkisiyle elik ettiim
bir hasta kafilesinde, kardei stede olmayan ve bu nedenle ge
ride braklan gen bir tutukluklard. Gen adam o kadar ok yal
vard ki, sonunda kamp gediklisi deiiklik yapmaya karar verdi
ve gencin kardei, o an iiripkampta kalmay tercih eden bir tu
tuklunun ferini ald. Ama listenin tamam olmas gerekiyordu!
Bu kolayd. Kardei, sadece bir baka tutuklunun numarasyla
deitirilmiti.
Daha nce de sylediim gibi hibir belgemiz yoktu; herkes,
henz soluklanmakta olan kendi bedenine sahiplenecek kadar
anslyd. Geri kalan her ey, yani p andran iskeletlerimizde
asl olan giysiler, sadece hasta evkine dahil edilmisek, bir
nem tayordu. Ayrlmak zere olan Mslmanlar," paltolannn veya ayakkablarnn kendilerininkinden daha iyi olup olma
dn anlamak iin tutuklular tarafndan ftursuz bir merakla
kontrol ediliyordu. Her ey bir yana, kaderleri '^Belirlenmiti.
Ama henz alabilecek durumda olan ve bu nedenle kampta
kalanlar, hayatta kalma anslanm arttracak her eyden yararlan*
mak zorundayd. Duygusalla yer yoktu.-Tutuklular kendileri
ni, tamamen gardiyanlarn ruh haline bal gryorlard (kader
oyuncaklan), bu da onlan, durumurgeTektirdiginden ok daha

az insanca yapyordu.
Auschwitz kampnda, kendime, ie yarad kantlanan ve da
ha sonra yoldalarmn ounluu tarafndan uyulan bir kural
koymutum. Genellikle her soruya doru yant veriyordum.
Ama aka sorulmayan eyler konusunda sessiz kalyordum. Ya
m sorulduunda sylyordum. Mesleim sorulduunda, dok
tor yantm veriyor, ama ayrntya girmiyordum. Auschwitzdeki ilk sabahmzda gsteri alanna bir SS subay geldi. eitli
gruplara ayrlmamz gerekiyordu: Krkrm stnde, krknn al
tnda, metal iileri, makineciler vs. Daha sonra, krk kk mu
ayenesi yapld ve baz tutuklulann yeni bir grup oluturmas ge
rekti. inde bulunduum grup, bir baka barakaya gtrld;
orada tekrar sraya girdik. Bir kere daha sorgulanp yama ve
mesleime ilikin sorulan yantladktan sonra, bir baka kk
gruba gnderildim. Bir kere daha baka bir barakaya gtrldk
ve farkl ekillerde gruplandmldk. Bu, bir sre byle devam et
ti ve kendimi, anlayamadm dilleri konuan yabanclarn ara
snda bulup mutsuzlua kapldm. Derken son bir seme yapld
ve kendimi, ilk barakada birlikte olduumuz grubun iinde bul
dum. Geen zaman iinde o barakadan bu barakaya tanp dur
duumu farketmemilerdi bile. Ama ben, bu birka dakika iin
de, kaderimin birka kere yn deitirdiinin farkmdaydm
Dinlenme kampnna gidecek hastalar iin sevkyat dzenle
mesi yaplnca, benim adm (yani numaram) da listeye alnmt,
nk birka doktora ihtiya vard. Ama sevkn gerekten de btr
dinlenme kampna yaplacana kimse inanmyordu. Birka hat
ta nce de ayn sevk hazrlanmt. O zaman da herkes s o km paz

frnlanna yaplacan jffnmt. Korkulan gece vardiyasna


gnll olanlann, sevk' listesinden karlaca duyurulunca,
seksen iki tutuklu zaman yitirmeksizin gnll olmutu. Bir ey
rek saat soma sevk iptal edilmi, ama bu seksen iki kii gece var
diyas listesinde kalmt. Bunlarn ounluu iin bu, on be
gn iinde lmek anlamna geliyordu.
Dinlenme kampna yaplacak sevkyat imdi ikinci kez d
zenlenmiti. Yiiie bunun da hasta insanlardan, iki haftalna da
olsa, son i kintlann koparmak iin dzenlenen bir tezgh m
olduunu, yoksa gaz ftnnlannj veya gerek bir dinlenme kamp
na gidecek bir sevk mi olduunu kimse bilmiyordu. Bir akam,
saat ona eyrek kala, benden holanmaya balayan bahekim,
gizlice yle dedi: Emir eri odasnda, adm listeden karabile
ceini bildirdim; saat ona kadar bunu yapabilirsin.
Bunun bana gre olmadn; son szn kadere ait olduunu
rendiimi syledim. Arkadalanmla kalabilirim, dedim.
Gzlerinde sanki bir eyler biliyormuasna bir acma vard...
Yaam iin deil, yaama veda edercesine elimi skt. Ar adm
larla barakama dndm. yi bir arkadamn beni ^eklediini
grdm.
Gerekten onlarla gitmek mi istiyorsunuz? diye sordu
zntyle.
Evet, gidiyorum.
Gzleri sulanan trkadam teselli etmeye altm. Yaplacak
bir ey daha vard, vasiyetimi vermek:
Dinle Otto. Evime, kanma bir daha kavuamazsam ve sen
onu tekrar grecek olursan, ona, her gn, her saat onu konutu-

gumu syle. Unutma. kincisi, onu baka her eyden ok sev


dim. ncs, onunla evli olduum o ksack zaman, baka her
eyden, hatta burada yaadmz onca eyden ok daha nemli.
Otto imdi neredesin? Hayatta msn? Birlikte olduumuz o
son saatten sonra bana neler geldi? Karm tekrar bulabildin mi?
Ve gzlerindeki ocuksu yalara karn, yrekten sana verdiim
vasiyetimi -kelimesi kelimesine- anmsyor musun?
Ertesi sabah kamptan ayrldm. Bu kez bir tezgh deildi. Gaz
odalarna gitmiyorduk, gerekten de bir dinlenme kampna git
tik. Bana acyanlar, yeni kampmzdan ok daha ar bir ktln
ba gsterdii bir kampta kaldlar. Kendilerini kurtarmaya al
tlar, ama sadece kendi sonlarm yazdlar, zgrlmze ka
vutuktan aylar sonra, eski kamptan bir arkadaa rastladm.
Kamp polisi olarak, ceset ynlarnn arasnda, bir para insan
eti arandn anlatt. Atein zerinde bir kazanda grd insan
etine el koymu. Kampta yamyamlk balam. Tam zamannda
ayrlmm.
Bu da insana Tahrandaki Azrail yksn anmsatmyor mu?
Zengin ve gl bir lranl, bir keresinde hizmetilerinden birisiy
le bahede geziniyormu. Hizmeti, az nce kendisini lmle
tehdit eden Azrail ile karlatn alayarak anlatm. Efendisi
ne, abuk yol almas halinde ayn akam varabilecei Tahran*
kamak iin en hzl atm vermesi iin yalvarm. Efendisi raz ol
mu ve hizmeti doludizgin yola koyulmu. Efendi eve dnerken
kendisi de Azraile rastlam ve sormu: Neden hizmet kinnv.
korkutup tehdit ediyorsun?" Azrail yantlam: 'Onu tehdit et
medim; sadece, onunla bu gece Tahranda bulumay planter

ken, onu hl burada grmek beni artt.


Kamp sakinleri, her ne ekilde olursa olsun karar vermekten
ve bir eye kalkmaktan korkuyordu Bu, kiinin kaderin klesi
olduu, yle veya byle kaderi deitirmeye almamak, bu
nun yerine oluruna brakmak gerektii yolundaki gl bir
inantan kaynak ly o rd u . Buna ek olarak, tutuklulann inanla
rna byk lde katkda bulunan bir duygu yitimi sz konu
suydu. Zaman zaman, lm-kalm anlamna gelen kararlarn o
anda verilmesi gerekiyordu. Tutuklular bunun yerine, seimi
kendi adlarna kaderin yapmasn tercih ediyordu. Bu karardan
kanma tutumunun en belirgin olduu durumlar, bir tutuklu
nun bir kama giriimi lehine veya aleyhine karar vermesi gerek
tii zamanlard. Bu anlarda (ve bu da her zaman bir an sorunuy
du) cehennem azab yayordu. Kamaya m almal myd
yoksa riski mi almal myd?
Bu, ikenceyi ben de yaadm. Ate hatt kampa yaklat s
ralarda kama frsatm olmutu. Tbbi grevlerinin ak iinde
kamp dndaki barakalar ziyaret etmesi gereken bisjijkadam,
kamak, beni de yanna almak istemiti. Hastal zel uzman
tavsiyesi gerektiren bir hasta hakknda Jjgansltasyon yapma ba
hanesiyle, beni gizlice dar kard. Kamp dnda, yabanc bir (
direni rgtnn bir yesi, bize niforma ve belge ^alayacak
t. Son anda baz teknik zorluklar nedeniyle tekrar kampa d n j
mek zorunda kaldk. Bu frsat, gerekli yiyecei (birka rk
patates) salamak ve bir srt antas aramak iin deerlendirdik.
Kadnlarn bir baka kampa (gnderilmesi nedeniyle bo olan
kadnlar kampndaki bo bir barakaya girdik. Baraka, ok da-

mka; birok kadnn gerekli tedariki yapp kat akt. Baraka


da paavralar, saman, rk yiyecekler ve krk mlek parala
r vard. Kaplardan bazlan iimize yarayacak kadar iyi durum
dayd. Ama yanmza almamaya karar verdik. Dunm mitsiz bir
hal alnca bu kaplarn sadece yemek iin deil, aynca ykanma
kab ve lazmlk olarak da kullanldn biliyorduk (barakada
her ne trden olursa olsun, kap bulundurulmamas konusunda
kesin olarak uyulan bir kural vard. Ancak yardmla bile dan
gidemeyecek kadar zayf olan tifsl hastalar bata olmak zere,
baz tutuklular bu kural inemeye zorlanyordu). Ben gzclk
ederken arkadam ieri girdi ve ksa bir sre sonra paltosunun
altna gizledii bir srt antasyla dnd. eride, benim alabile
ceim bir baka anta daha grm. Yerlerimizi deiindik ve
ben ieri girdim, dkntleri kurcalarken bir sn antas, hatta
bir de di fras buldum. Anszn, geride braklan eylerin ara
snda bir kadnn gvdesini grdm.
Eyalanm toplamak iin kendi barakama dndm; yemek
kabm, len bir tifsl hastadan miras kalan bir ift yrtk par
maksz eldiven ve ksa ksa notlarla dolu (daha nce de deindi
im gibi, Auschwitz toplama kampnda kaybettiim kitabm ye
niden yazmaya baladm) birka kt paras. Barakalarn her
iki tarafnda bulunan rk tahta sralarn zerine rastgele uzan
m hastalanm son kez ve abucak ziyaret ettim, lmek zere
olan ve durumuna ramen hayatm kurtarmak iin rpndm
tek yurttamn yanna gittim. Kama niyetimi kendime sakla
mam gerekiyordu ama yoldam bir eyler olduunu sezmi n
gzkyordu (belki de biraz tedirginlik gstermitim). Bu km b r

sesle Sen de mi kayorsun? diye sordu. nkr ettim, ama zn


tl baklarndan kanamadm. Hasta ziyaretlerimi bitirdikten
sonra tekrar yanma dndm. Yine umutsuz bir bakla beni se
lamlad ve bir ekilde kendimi sulanm hissettim. Arkadama
onunla kaabileceimi sylediim anda beni epeevre saran tat
sz duygu, giderek daha bir younlaa. Anszn, kendi kaderimi
kendi ellerime almaya karar verdim. Barakann dna kotum ve
arkadama kendisiyle gidemeyeceimi syledim. Ona hastala
rmla kalma konusunda kararm kesin bir dille sylediim anda,
o tatsz duygudan kurtulmutum, nmzdeki gnlerin neler
getireceini bilmiyordum, ama daha nce hi yaamadm bir i
huzur kazanmtm. Barakaya dndm. Yurttamn ayaklannm
dibine oturdum ve onu rahatlatmaya altm; daha sonra dier
leriyle ene alarak hezeyanlarn yattrmaya abaladm.
Kamptaki son gnmz gelmiti. Sava cephesi yaklatka,
kitle sevkiyatlan hemen hemen btn tutuklulan dier kampla
ra tamt. O gn, gne batana kadar kampn tamamen tahli
ye edilmesi talimat verilmiti. Geride kalan birka tUfklunun
da (hastalar, birka doktor ve hemire)ayrlmas gerekiyordu.
Gece olunca kamp atee verilecekti, leden sonra hastalan top
layacak olan kamyonlar henz gelmemiti. Bunun yerine kamp
kaplan anszn kapanm ve dikenli teller ^kimsenin kamaya
kalkmamas iin sk gzetime alnmt ^Geride kalartftuklular, yle gzkyor ki, kampla birlikte yaklacakt. Ben ve arka
dam ikinci kez kamaya karar verdik.
adam dikenli tellerin dnda bir yere gmme talimat sil
mitik. Kampta bunu yapabilecek gce sahip sadece ikimiz var-

fer

dik. Dier hemen herkes, hl kullanlmakta olan birka baraka


da, ate ve hezeyandan mecalsiz dm halde yatyordu. Plan
mz yapmtk. lk cesede birlikte, tabut olarak kullanlan eski
banyo kvetine saklayarak, arkadanm srt antasn karacak
tk. kinci cesedi alrken benim srt antam da karacak ve
nc cesedi tarken kaacaktk. lk iki ceset plana gre tan
d. Dndmzde, ormanda geireceimiz birka gn boyunca
yiyecek bir eylerimiz olsun diye arkadam bir para ekmek
ararken ben de onu bekledim. Bekliyordum. Dakikalar geiyor
du. Arkadamn dnmemesi nedeniyle her an biraz daha sabr
szlanyordum. yllk esaretten sonra nee iinde zgrl
dnyor, ate hattna doru komann ne kadar harika olaca
n hayal ediyordum.
Tam arkadam dnd anda kamp kaps sonuna kadar
ald. zerinde byk bir Kzlha iareti bulunan, gsterili,
alminyum renkli bir araba ar ar gsteri alanna geldi. Ce
nevredeki Uluslararas Kzlha rgtnden bir delege gelmi,
kamp ve sakinlerini kendi korumas altna almt. Delege, adi
durumlarda kampa her an yakn olabilmek iin, bitiikteki bir
iftlik evine yerlemiti. Artk kamaya kim aldr ederdi ki?
Arabadan kutular dolusu ila indirildi, sigaralar datld, foto
raflarmz ekildi ve ortala bir sevin havas egemen oldu. Ar
tk ate hattna doru kaarak riske girmemize gerek yoktu.
Heyecandan, nc cesedi unutmutuk, bu nedenle dan
kp, ceset iin kazdmz dar mezara ncy de braktk
Bize elik eden ve nispeten daha zararsz olan gardiyan. bir
denbire bize kar olduka nazikleti. Durumun aleyhine gelie

bileceini anlam ve gnlmz kazanmaya almt. Cesetle


rin zerine toprak atmadan nce okuduumuz ksa dualarda bi
ze katld, lmle giritiimiz yann son gnlerinde, geen gn
lerin ve saaderin gerilim ve heyecanndan sonra, bar iin ettii
miz dualar, insan sesinin alabilecei en cokulu tonla yaplmt.
Bylece kamptaki son gnmz zgrlk beklentisiyle geti.
Ama ok erken ^sevinmitik. Kzlha delegesi, bir anlama imza
land, kampn tahliye edilmemesi gerektii konusunda gven
ce vermiti. Ama o gece kamyonlarla gelen SS adamlan kamp
boaltma talimat verdiler. Geride kalan son tutuklular,-merkezi
bir kampa gtrlecek, oradan da baz sava esirleriyle >dei-to ku edilmek zere krk sekiz saat iinde svireye gnderilecek
ti. SS mensuplarm gbela tanyabiliyorduk. Son derece dosta
bir tavrla, talihli oluumuza kretmemiz gerektiini Sylyor,
korkmadan kamyonlara binmemiz iin bizi ikna etmeye al
yorlard. Yeterince gl olanlar kamyonlara trmand, ar has
talar ve zayf olanlar da zorlukla yklendi^Arkadam ve ben
artk srt antalarmz saklamyorduk son kamyon iin on
kiinin seilecei son gruba kaldk. Bahekim, gerekli sayda nu
maray okudu, ama ikimizi atlad. On kii kamyona-bindirildi, biz ise geride kalmak zorunda kaldk, yorgun ve dalgn oldu
unu syleyerek zr dileyen bahekimi, (aknlk, kzgnlk ve
d krklyla suladk. Hl kamaya jiyetli olduumuzu san
dm syledi. antalar stmzda Sabrszca yere oturduk ve ka
lan birka tutukluyla birlikte scallamyonu beklemeye-baladk.
Uzun sre beklememiz gerekti. Sonunda, kesintisiz bir ekilde
umutla umutsuzluk arasnda mekikplkuduumuz son birka

gnn ve saatin heyecanndan bitkin dm bir halde, terk edi


len gardiyan odasndaki iltelere uzandk, yolculua hazr olmak
amacyla ayakkablarmzla ve giysilerimizle uyuduk.
Top ve tfek sesleriyle uyandk; aydnlatma fiekleri ve silah
sesleri barakaya ulat. Bahekim ieri dald ve yere yatmamz
syledi. Tutuklulardan birisi, ayakkablaryla, zerimizdels ya
taktan kammn zerine atlad. Bu da beni yeterince uyandrd!
Derken olan biteni kavradk: Ate hatt bize ulama! Silah ses
leri azald ve afak skt. Kamp kapsnn dndaki direkte, be
yaz bir bayrak rzgrda dalgalanyordu.
Haftalarca sonra, son saatlerde bile, kaderin geride kalan biz
birka tutukluyla nasl oynadn anladk.. nsan kararlarnn,
zellikle de lm-kalm konularnda ne kadar belirsiz olduunu
grdk. Bizimkinden pek de uzak olmayan kkfbir kamptan
alman fotoraflan grdm. O gece zgrle gittiim dnen
arkadalarmz bu kampta kamyonlardan indirilip barakalara ka
patlm ve barakalarla birlikte atee verilmi. Fotorafta, ksmen
kmr olan vcutlan seebiliyorduk. Tekrar Tahrandaki Azrail
yksn dndm.
Tutuklulann iinde bulunduu duygu yitimi, bir savunma
mekanizmas olarak oynad roln yan sra, dier etkenlerin de
bir sonucuydu. Alk ve uykusuzluk (normal yaamda olduu
gibi), buna ve tutuklulann ruhsal durumlarnn bir baka tipik
zellii olan genel sinirlilie katkda bulunuyordu. Uykusuzlu
un nedeni ksmen, genel salk koullannn kt olmas nede
niyle am lde kalabalk olan barakalan saran haereydi Ni
kotin ve kafein olmamas da cokusal duyarszlk ve sinirlilik du*

nmuna katkda bulunuyordu.


Bu fiziksel nedenlerin yan sra, belli kompleksler halinde ruh
sal nedenler de bulunuyordu. Tutuklulann ounda bir tr aa
lk kompleksi vard. Hepimiz bir zamanlar birisiydik, imdi
ise bize kesin anlamda birer hi gibi davranlyordu (kiinin ken
di isel deerine ilikin bilinci daha yce, daha tinsel eylere demirlenmitir ve kamp yaam tarafndan sarslamaz; ama tutuklu
lar yle dursun, zgr insanlardan ka byle bir bilince sahip
ki?). Ortalama tutuklu, bilin dzeyinde dnmeksizin-,- kesin
anlamda aaland duygusunu tayordu. Kampn tekil top
lumsal yapsndaki tezat buna aklk kazandryordu. Daha se
kin olan tutuklular, yani Kapolar, alar, ambar grevlileri ve
kamp polisleri, kural olarak, tutuklulann ounluu gibi kendi
lerini aalanm hissetmiyorlard. Tersine ycelmi duygusu ta
yorlard! Hatta bazlannda minyatr byklk yanlsamas ge
limiti. Kskan ve drdrc ounluun bu gzde aznla yne
lik ruhsal tepkisi, eitli yollardan, bazen de esprilerle dile geli
yordu. rnein bir tutuklunun, Kapolardan birisi iin unu sy
lediini duymutum: Bir dnsene! BU adam, kk bir ban
kann genel mdrnden baka bir ey jmad zamanlardan ta
nyorum. Bu dnyada bu kadar ykselmesi bir talih deil mi?
Aalanan ounlukla, sekin aznlk atmaya balad za
man (ki yemek datmyla balayan bu atma iin bolca frsat
vard), sonular patlak oluyordu. Butnedenle, bu ruhsal geri
limler de eklenince, fiziksel nedenleri yukanda tartlan gpel si
nirlilik en youn halini alyordu. Bu gerilimin sk sk genel bir
kavga ile bitmesi artc deiidirjfetuklular srekli olarak da

yak sahnelerine tank olduu iin, iddet drts younlayor


du. A ve bitkin olmama karn, kzdm zaman hnla yumruklanm sktm hissediyordum. Genellikle ok yorgun oluyor
dum, nk geceleri, tifsl hastalar iin barakamzda bulun
durmamza izin verilen sobaya kmr atmak zorundaydk. Buna
karlk geirdiim en huzurlu saaderden birka, dier herkesin
hezeyanh veya uykuda olduu bir gece yarsyd. Sobann nne
uzanm, alna odunkmrnden yaktmz atete, yine alm birka patates kzleyebilmitim. Ama ertesi gn keadmi ok
daha yorgun, duyarsz ve sinirli hissetmitim.
Tifs blounda doktor olarak alrken, hasta olan kdemli
blok muhafznn yerini almak zorunda kalmtm. Bu nedenle
kamp idaresine kar, barakay temiz -byle bir durum anlat
mak iin temiz denilebilirse- tutmakla sorumluydum. Kampn
sk sk tbi olduu denetlemeler, salktan ok ikence amacna
hizmet eden bir gsteriti. Biraz daha fazla yemek ve bir para
ila durumu dzeltebilirdi, ama mfettilenn tek derdi, orta ko
ridorda bir para saman kalp kalmad veya kirli, yrtk prtk
ve haere yuvasn andran hasta battaniyelerinin* derli toplu bir
ekilde ayak ularna konmu olup olmadyd. Kamp sakinle
rinin kaderi ise onlan hi mi hi ilgilendirmiyordu Tutuklu ke
pimi tral bamdan kanp, becerikli bir edayla topuklarm
vurarak, Baraka numaras Vl/9:52 hasta, iki shhiye emir en ve
bir doktor," diye rapor verebildiim takdirde, bunu yeterli bulu
yorlard. Daha sonra da ekip gidiyorlard. Ama mfettiler gele
ne kadar -sk sk bildirilenden saatlerce sonra geliyorlar, bazen
de hi gelmiyorlard- battaniyeleri dzeltmekten, ranzakda

dklen samanlar toplamaktan ve yataklannda dnp olanca


dzenlilik ve temizlilik abalarm tehlikeye sokan zavall -hasta
lara barmaktan canm kyordu. Ateli hastalarda duygu yitimi
zellikle artyordu, bu nedenle kendilerine banlmad zaman
hi tepki vermiyorlard. Zaman zaman bu bile ie yaramyor, bu
durumda da onlara vurmamak iin korkun bir zdenetim gere
kiyordu. nk kiinin kendi sinirlilii, bir bakasnn duygu
yitimi, zellikle de tehlike karsnda (yani yaklaan tefti) dev
boyudara ulayordu.
Bu psikolojik sunuda ve bir toplama kamp sakininin tipik
zelliklerine ilikin psikopatolojik aklama giriiminde,^insann,
tamamen ve kanlmaz olarak evresinin etkisi altnda lduu
izlenimini verebilirim (elimizdeki olayda evre, tutukluyu, ken
di yaam biimini belli bir yapya uydurmaya zorlayan kendine
zg kamp yaamdr). Peki ya insan zgrl? Belli bir ortama
ynelik davran ve tepkiler balamnda tinsel bir zgrlk yok
mu? nsann, birok koullanmann ve evresel -ister biyolojik,
ister ruhsal ya da toplumsal yapda olsun-^etkenin bir rn ol
duuna inanmamz isteyen teori doru mudur? nsan, bunlarn
sadece kazara bir rn olmamn$0tesinde bir ey deil midir?
Dahas, tutuklulann, toplama kampnn tekil dnyasna ynelik
tepkileri, insann, evresinin etkilerinden kaamayacaa) kant
lar m? nsan, bu koullar karsnda hibir eylem seeneine sa
hip deil midir?
Bu sorulara, ilke temelinde lduu kadar deneyim temelinde
de yamt verebiliriz. Kamp deneyimleri, insann bir eylem seene
ine sahip olduunu gstermektedir. Birok durumda kahra

manca olan ve duygu yitiminin stesinden gelinebileceini, si


nirliliin bastnlabileceini gsteren yeterince rnek vardr n
san, bylesine korkun, ruhsal ve fiziksel stres koullan altnda
bile, ruhsal zgrln ve zihinsel bamszln az da olsa ko
ruyabilmektedir.
Toplama kamplarnda yaayan bizler, o kamptan bu kampa
koan, ellerindeki son ekmek knntlann vererek bakalarm te
selli etmeye alan insanlan anmsayabiliriz. Saylan az olabilir,
ama bu bile, bir insandan bir eyin dnda her eyin alnabilece
ini yeterince gsterir: nsan zgrlklerinin sonuncusu; yani,
belli koullar altnda insann kendi tutumunu belirlemesi, kendi
yolunu semesi.
Ve kampta yaplacak bir tercih her zaman vard. Her gn, her
saat, insan kendi znden, isel zgrlnden yoksun brak
makla tehdit eden glere boyun eip emeyeceimizi, zgrlk
ve onurdan vazgeerek tipik bir kamp sakini kalbna girmemizi
salayacak ekilde koullann bir oyunca olup olmayacamz
belirleyen kararlan verme frsat salyordu.
Bu adan bakldnda, toplama kamp sakinlerinin ruhsal
tepkilerinin, belli fiziksel ve toplumsal koullann yaln bir da
vurumunun tesinde bir ey olduu anlalmaldr Uykusuzluk,
yetersiz beslenme ve eitli ruhsal stresler gibi koullar, kamp sa
kinlerinin mutlaka belli yollardan tepki vereceini dndrsr
de, son zmlemede bir tutuklunun nasl bir insan o1aca$nm.
tek bana kampn etkileriyle deil, isel bir kararn sonucu
olarak ortaya kt aklk kazanr. Dolaysyla bu tr koullar
alanda bile, temelde insan ne olacana -ruhsal ve tiraH olarak

ne olacana- karar verebilmektedir. nsan, onurunu bir toplama


kampnda bile koruyabilir. Dostoyevski bir keresinde yle de
miti: Beni korkutan tek bir ey var: Aclanma dememek.
Kamptaki davranlan, aclan ve lmleri, son isel zgrln
kaybedilemeyecei gereine tanklk eden ahitlerle tantktan
sonra, bu szler sk sk aklma geliyordu. Bu insanlann ektikle
ri acya dedikleri sylenebilir; acya katlanma yollan, gerek bir
isel baanyd. Yaam anlaml ve amal klan ey de, insann
elinden alnamayan ite bu ruhsal (tinsel) zgrlktr.
Aktif bir yaam, insana, deerlerini yaratc almayla gerek
letirme frsat verme amacna hizmet eder; buna karlk elen
ceden oluan pasif bir yaam ise ona gzellii, sanat ya da doa
y iine alan yaantlarda doyum bulma frsat verir. Amaaynca
hem yaratc almadan hem de elenceden hemen hemen yok
sun olan ve yksek ahlki davran olaslndan baka bir eyi
kabul etmeyen bir yaamda da; yani insann, dsal glerle k
stl varoluuna ynelik tutumunda da bir ama vardr. Varanc
yaam da elence (haz) yaam da ona yasaktr. Ama anlaml olan
sadece yaratclk ya da zevk deildir. Eer yaamda gerekten
bir anlam varsa, acda da bir anlam olmaldr. Ac da yaamn ka
der ve lm kadar silinmez bir parasdr. Ac ve lm olmaks
zn, insan yaam tamamlanm olhaz.
Bir insann kendi kaderim ve ierdii olanca acy kabul edi
yolu, kendi davasm sei yolu, ona, en ar koullar altnda bi
le, yaamna daha derin bir anlamfeatma frsat verir, ^aam, yi
ite, onurlu ve zgecil olabilir* Y da bu iddetli kendini koru
ma kavgasnda kii, kendi insan onurunu unutup bir hayvan d

zeyine inebilir. Burada, insann, zor bir durumun sunduu ahl


ki deerlere ulama frsatlarndan yararlanma ya da vazgeme
arasndaki seimi yatmaktadr. Bu da, o insann aclarna deip
demediini belirler.
Bu varsaymlarn, dnyalk ve gerek yaamdan ok uzak ol
duunu dnmeyin. Ancak az sayda insann bylesine yksek
ahlki standartlara ulama yetisine sahip olduu dorudur. Onca tutukludan sadece birka isel zgrlklerim tamamen koru
yabilmi ve aclarnn salad deerlere ulaabilmitir, ama bu
trden bir rnek bile, insann isel gcnn, onu dsal kaderi
nin stne karabileceini kamdamaya yeterlidir. Bu insanlar
sadece toplama kamplarnda grlmez. nsan, kendi aclan yo
luyla bir eye ulama ansyla birlikte, her yerde kaderle kar
karyadr.
Hastalarn -zellikle de iyilemesi olanaksz olanlarn- kaderi
ni ele aln. Bir keresinde, sakat bir gencin yazd bir mektubu
okumutum; bir arkadana, uzun sre yaamayacam, ameliya
tn bile bir yaran olmayacam anlatm. Aynca, lm yiite ve
onurla bekleyen bir insan tablosu izen bir filmi grdn yaz
m. Gen, lm bylesine gzel karlamann byk bir baa
r olduunu dnm. Artk -diye yazyor- kader ona benzer
bir frsat tanyordu.
Yllar nce Resurrection adl filmi grenlerimiz -Tolstoyun
bir kitabndan alnma- benzer eyler dnm olabilir. Filmde
byk kaderler ve byk insanlar vard. O zamanlar bizim iin
byk bir kader sz konusu deildi; bylesine bir bykle
ulama ansmz yoktu. Filmi izledikten sonra, en yakn kaleye

gitmi, bin fincan kahveden ve bir sandviten sonra, bir an iin


zihinlerimize saplanan garip metafizik dnceleri unutmutuk.
Ama kendimiz byk bir kaderle kar karya gelip de, bunu e
deerde bir tinsel byklkle gsleme kararm verme duru
munda kalnca, yllar ncesinin genlik kokan kararlarm unut
mu ve baarsz olmutuk.
Belki de bazlarmzn ayn filmi tekrar grecei ya djjfrbenzer
bir filmi grecei gnler gelir. Ama o gne kadar baka- filmler
kendiliinden insann gzlerinin nnden geebilir; yaamlarn
da, duygusal bir filmin gsterebileceinden,ok daha fazlasna
ulaan insanlarn grntlerini bir film eridi gibi izlenebiliriz.
Bir toplama kampnda lmne tanklk ettiim gen bir kadnn
yks gibi, belli bir insann isel byklnn baz ayrntla
r aklmza gelebilir. Szn ettiim basit of ykdr. Anlatacak
pek bir ey yok ve sanki uydurmuum gibi gelebilir; ama bu y
k bana bir iir gibi geliyor.
Bu gen hanm, birka gn iin<meceini biliyoMfe Ama
bunu bilmesine karn, olduka neeliydi. Kaderin beni bylesine ar bir ekilde ezmesine minnettarm," dedi. Daha nce
mark bir insandm ve tinsel baarp Biddiye almyordum. Bara
kann penceresinden dary gstererek, u aa, yalnzlm
paylaan tek dostum, dedi. Pencereden, bir kestane aacnn sa
dece bir daln grebiliyordu; daim zerinde iki iek amt.
Bu aala sk sk konuuyorum, fcledi. ardm ve szlerinmeye yormam gerektiini bilemedin! Hezeyan m yayonJ^Ara
sra halusinasyon (yanlsama) m geiriyordu? Kaygyla, aacn
kendisine karlk verip vermediini sordum. Evet, dedi. Ona

ne sylyordu? Gen bayan yantlad: Bana, Buradaym. Bura


daym Ben yaamm, sonsuz yaam, dedi.
Bir tutuklunun isel znn (benliinin) durumunun nihai
sorumlusunun, sralanan ruhsal-fziksel nedenlerden ok, zgr
bir karar olduunu sylemitik. Tutuklular zerindeki psikolo
jik gzlemler, sadece ahlki ve tinsel zlerine ynelik isel ba
larnn zayflamasna gz yumanlarn, sonunda kampn yozlat
rc etkilerinin kurban olduunu gstermitir. Dolaysyla ortaya
kan soru udur: Bu i ba oluturan ey ne olabilir ya da ne
olmaldr?
Eski tutuklular, deneyimlerim yazarken ya da anlatrken, en
can skc etkinin, bir tutuklunun, tutukluluunun ne kadar s
receim bilmemesi olduunu kabul etmektedir. Serbest brakla
ca gn iin bir tarih verilmemitir (bizim kampta bu konuda
konumak bile anlamszd). Aslna baklrsa tutukluluk sresi,
belirsizliinin yam sra snrszd da. nl bir aratrmac psiko
log, toplama kampndaki yaamn, geici bir varolu olarak ad
landrlabileceine dikkati ekmiti. Bunu, snn bilinmeyen ge
ici bir varolu" olarak tanmlayp geniletebiliriz.
Yem gelenler kamptaki koullar konusunda genellikle hibir
ey bilmiyordu. Dier kamplardan geri dnenler enelerim tut
mak zorundayd, baz kamplarda ise geri dnen olmuyordu
Kampa girenlerin dncelerinde bir deime oluyordu. Belirsiz
liin sonuyla birlikte, sonun belirsizlii ortaya kyordu. Bu va
rolu biiminin bitip bitmeyeceini ya da bitecekse ne zaman bi
teceim kestirmek olanakszd.
Latince Jnis kelimesinin iki anlam vardr: Son ya da var fm

ni) ve ulalacak bir hedef. Geici varoluunun sonunu grme


yen bir insan, yaamdaki nihai bir hedefe ynelemiyordu, Nor
mal yaamdaki birisinin tersine, gelecek iin yaamaktan kyor
du. Bu nedenle isel yaamnn yapsnn tamam deiiyor, yaa
mn dier alanlarndan bildiimiz rme belirtileri oluuyordu,
rnein isiz madenciler zerinde yaplan aratrmalar^lsizliklerinin sonucu olan bir tr zaman -isel zaman- deformasyonu
yaadklarn ortaya karmtr. Tutuklular da bu garip M
zamandeneyimini yaamlardr. Kampta, kk bfi: zaman birimi, r
nein her saati ikenceyle ve yorgunlukla dolu olan bir gn, son
suz gibi grnyordu. Daha byk bir zaman birimi, rnein bir
hafta, daha hzl geiyor gibiydi. Kampta bir gnn bic haftadan
daha uzun olduunu sylediimde yoldalarm bana katlmt.
Zaman deneyimimiz ne kadar, eliikti! Bu balamda Thomas
Mannn, son derece doru psikolojik notlar ieren Byl Da
adl eserini anmsarz. Mann, benzer bir ruhsal konumda olan,
yani sanatoryumda yatan ve taburcu firihlerini bilmeyen verem
li hastalann tinsel gelimelerini inm e mitir. Bu hastalar, -benzer
bir varolu -geleceksiz ve hedefsizJjpfcamlardr.
Yeni gelenlerden oluan uzun bir srada, istasyondan kampa
kadar yryen tutuklulardan birisi, daha sonra, kendi cenaze t
reninde yryormu gibi bir duyguya kapldn anlatt-flbana.
Yaam ona gelecekten Kesinlikle yoksun gibi grnm . San
ki zaten lm gibi, her eyi bitmi kabul etmiti. Dier neden
ler de bu canszlk duygusunuJunlatnyordu: Zaman iinde,
hissedilen en keskin ey, tutukljauk sresinin snrszlyd; me
kn iinde ise cezaevinin darack snrlaryd.- Dikenli tellerin d

nda olan her ey uzakt, ulalamayacak bir yerdeydi ve bir an


lamda gerekdyd. Dardaki olaylar, insanlar, normal yaam,
tutuklu iin hayaleti andran bir yap kazanyordu. Dardaki ya
am, yani grebildii kadar, neredeyse baka bir dnyadan ba
kan l bir insana grnd gibi grnyordu ona.
Gelecekte bir hedef gremedii iin kendim ke brakan
bir insan, kendini gemie ynelik dncelere dalm buluyor
du. Farkl bir balamda, gemie almaya, olanca dehetiyle bu
gn daha az gerek klmaya ynelik eilimden sz etmitik.
Ama bugn gerekliinden koparmann belli bir tehlikesi var
dr. Kamp yaamnda olumlu bir eyler yaratmaya olanak tan
yan frsadan gzden karmak kolayd. Geici varoluumuzu
gerekd bir ey olarak deerlendirmek, tutuklulann yaamla
olan balanm yitirmesinde kendi iinde nemli bir etkendi; her
ey bir ekilde anlamszlayordu. Bu insanlar, istisna derecesin
deki zor dsal koullann, sk sk insana kendi tesinde tinsel ge
lime frsat tandn unutuyordu. Kampn glklerim kendi
isel glerine ynelik bir snav olarak almak yerine, yaamlann ciddiye almyor ve anlamsz bir eymi gibi kmsyorlard.
Gzlerini kapayp gemite yaamay tercih ediyorlard' Bu in
sanlar iin yaam anlamszlamt.
Doaldr ki ancak az sayda insan byk tinsel yceliklere
ulaabilecek durumdayd. Ama bazlan da grnrdeki dnyasal
baarszlktan ve lmleri vastasyla insanca bir bykle
ulama frsat yakalamtr; bu, sradan anlarda asla ulaamava
caklan bir baandr. Gnlsz ve sradan olanlanmz iin ise Btsmarekm u szleri geerli olabilir: Yaam, bir diiye gumevt

r
I
t

E
I
|

j
H

benzer. Her an, daha ktsnn henz yaanmadna |amrsnz, oysa zaten yaanm bitmitir. Bunu deitirecek |>lursak,
toplama kampmdakilerin ounun, yaamn gerek fcpadannm
gemite kaldna inandn syleyebiliriz. lOysa gerekte
kampta bir frsat da, meydan okuma da vard. Kii, bu deneyim
leri, yaam isel bir zafere eviren bir baarya dntrebilir ya
da tutuklulann ounluunun yapt gibi, bunu grmezlikten
gelip yaam bitkisel dzeyde srdrebilir.
Psikoterapi yntemiyle veya koruyucu ruh sal nlemleriy
le, kampn tutuklu zerindeki hastalkg|aratc etkisiyle mcadele abasnn, tutukluya gelecekte bir jfedef gstererek, ona isel
bir g kazandrmay amalamas gBekiyordu. Baz tutuklular,
igdsel olarak kendileri iin bytebr ama bulmaya alyordu. Sadece gelecee bakarak -kendi evrensel doas i^ade- yaa
yabilmek, insana zg bir olgudur. nsann, bazen fendini konuya younlatrmak zorunda kalsa da, varoluunu en zor an
larndaki kurtancs da ite budur.
Kiisel bir deneyimi amms^orum. Acdan gzleng yaanrcasna (yrtk ayakkablar giydiim iin ayaklarmda berbat bereler
olumutu), kamptan iyerine giden grupla birlikte birka kilometre topallamtm. Ac souk ve rzgr iimize iliyordu. Ac
nas yaammzn sonsuz lk sorunlarm dnmeye kaptrmum kendimi. Bu gem e mekte ne vard? Ekstra taym olarak
bir para sosis verilirse bunu bir para ekmekle deimeli miy
dim? ki hafta nce dlMarak aldm son sigaram bir tas orbayla deimeli miydim? Tel backtaj^ppan ayakkablarma
back olarak kullanmak zere, bir para metal teli nereden bu-

labilirdim? Her zamanki alma grubuma katlmak iin iyerine


zamannda varabilecek miydim, yoksa acmasz bir ustas olan
bir baka gruba katlmak zorunda m kalacaktm? Her gn insa
n canndan bezdiren bu uzun yryleri yapmak yerine kamp
ta almam salayabilecek olan Kapoyla iyi geinmek iin ne
yapabilirdim?
Her gn, her saat, beni bylesine nemsiz konulan dnme
ye zorlayan bu ilerden tiksiniyordum. Dncelerimi baka bir
konuya younlatrmaya altm. Birdenbire, kendimi aydnlk,
scak ve ho bir snfta, krsde buldum. nmde konforlu, d
emeli sralarda oturan dikkatli bir dinleyici topluluu vard.
Toplama kamp psikolojisi konusunda bir ders veriyordum! Bi
limsel bir bak asyla tanmlannca, bana o anda sknn veren
her ey nesnel bir yap kazand. Bu yolla bir ekilde, durumun,
o amn aclarnn stne kmay baardm ve bunlar, sanki artk
gemite katmasna gzlemledim. Hem kendim hem de so
runlarm, kendi yrttm ilgin bir psikolojik aratrmann
nesnesi oldu. Spinozann Etifeada dedii gibi: Affeaus, qui
passio est, desinit esse passio simulatque eius claram et distinctum formamus ideam." Yani, ac duygusu, buna ilikin n e t' e ke
sin bir tablo oluturduumuz an, ac olmaktan kar
Gelecee -kendi geleceine- inancn yit- "m kum n sonu
geliyordu. Gelecee olan inancn yitirinu asel m ..nevi) ba
n da yitiriyordu; kendi kne, ruhsal ve fiziksel kne
gz yumuyordu. Bu da genellikle, deneyimli kanp sakinlerinin
belirtilerini bildirdii bir kriz halinde, birdenbire ortaya kyor
du. O anda hepimiz -kendimiz iin deil, nk bu nlamsL:

olurdu, arkadalarmz iin- korkardk. Bu genellikle, ptuklunun bir sabah giyinip ykanmay ya da toplanma alanna gitmeyi
reddetmesiyle balard. Ne yalvarp yakarmalar n | dayak ne de
tehditler ie yaryordu, ylece kmldamadan Ratyordu. Krizi
yaratan ey bir hastalksa, revire gtrlmeyi ya da kendi yarar
na bir ey yapmay reddediyordu. Ksaca pes ediyordu. Olduu
yerde, kendi dksmri zerinde ylece uzanp kalyor, artk hi
bir eye aldr etmez oluyordu.
Bir keresinde, gelecee m anan yitimiiyle bu tehlikeli pes
edi arasndaki yakn ilikiye dair dramatik bir olaya tank ol
dum. Olduka nl bir besteci ve libretto yazan olan kdemli
blok muhafzmz F, bir gn bana rnlan syledi: Sana bir ey
anlatmak istiyorum, Doktor. Garip bir rya grdm- Ryamda
bir ses, bir ey isteyebileceimi, bilmek istediim eyi syleme
min yeterli olduunu, ne sorarsam soraym yant verebileceim
syledi. Ne sordum dersin? Savan benim iin ne zaman bitece
ini sordum. Ne dediimi anj@orsun: Benim iin! Kampmzn
ne zaman zgrle kavuacan, aclanmzin^ne zaman bitece
ini bilmek istemedim.
Peki bu ryay ne zaman grdn? diye sordum.
1945 ubatnda, diye' yantlad. Ryay anlattnda Mart
balanyd.
Ryandaki ses ne ded
30 Mart," diye fsldan saklamak istercesine.
F., bu ryay bana arattnda hl umut doluydu ve ryada
ki sesin doru kacana inanyordi. Ama vaat edilen gn yak
latka, kampa ulaan sava haberleri, o gn zgr olmamzn

pek de olas olmadn gsteriyordu. 29 Mart gn F., anszn


hastaland ve atei ok ykseldi. Kehanetinin, savan ve aciiann
kendisi iin biteceini syledii 30 Mart gn hezeyana girdi ve
bilincim yitirdi. 31 Mart gn lmt. Dardan bakldnda
lm nedeni tifst.
Bir insann ryhsal durumuyla -cesareti ve umudu ya da bun
larn bulunmay- vcudunun baklk durumu arasnda ne
kadar yakn bir iliki olduunu bilenler, umut ve cesaretin bir
denbire yitirilmesinin ldrc bir etkisi olabileceim anlaya
caktr. Arkadamn lmnn nihai nedeni, bekledii zgrl
n gelmemesi ve ar bir hayl krkl yaamasyd. Bu, vcu
dunun uykuda olan tifs salgnna kar direncini birdenbire d
rmt. Gelecee olan inanc ve yaama istemi felce uram
ve bedeni hastala yenik dmt; bylece ryasndaki ses
hakl kmt.
Bu olaya ilikin gzlemler ve bunlardan karlan sonular,
bulunduumuz toplama kampnn bahekiminin dikkatimi ek
tii bir olguyla uygunluk iindedir. 1944'n son haftasyla
1945in ilk gnleri arasndaki Noel dneminde kamptaki lm
oram, nceki deneyimlerin ok ok tesinde bir art gstermi.
Ona gre bu artn aklamas, ar alma artlar
yiyecek
kaynaklarnn bozulmasnda, hava artl?t"
d elm esin d e vs
da yeni bir salgnda yatmyordu. Bunun ec|
ksaca, tutuklu
lann ounun, ylbana kadar tekrar evleri de olaca yolunda
safa bir umutla yaam olmalaryd. Yeni yl vakiatka Sfgif
haberler cesaret verici olmad iin, tutuklular cesaret t nni vi
tirmi ve hayal krklna yenik dmlerdi Bu da u B f iH

gleri zerinde tehlikeli bir etki yaratm ve birou lmt.


Daha nce de sylediimiz gibi, kamptaki bir insann isel g
cn yemden kazanmasn salamaya*ynelik bir,abann, ilk n
ce ona gelecekte bir hedef gstermeyi baarmas gerekiyordu.
Nietzschenin u szleri, tutuklularla ilgili her trden psikoterapi
ve koruyucu ruh sal abalarnn yol gsterici parola olabilir:
Yaamak iin bir nedeni olan kii, hemen her naslca katlanabil
lir. Frsat bulunur bulunmaz, varolularnn rktc naslna
katlanmalarm salayacak bir gce ulagalan iin, yaamlarnda
bu insanlara bir neden -bir ama- gste|mek gerekir. Yaamnda
hibir anlam, ama, hedef gremeyen ve bu nedenldsrdrmeyi
anlamsz bulan kiinin vay haline! Kaybetmesi uzun srmeyecek
tir. Bu tr bir insanm her trden ylklendirici tartmay reddet
mek iin verdii tipik karlk yle oluyordu: Artk hayattan
beklediim hibir ey yok. Bunapasl bir yant verilebilir ki?
Gerekten ihtiya duyulan eyfeyaama ynelik tutumumuz
daki temel bir deimeydi. Yandan ne beklediimizin gerek
ten nemli olmadn, asl nemli olan eyin yaamn bizden ne
bekledii olduunu renmemiz ve dahas umutsuz insanlara
retmemiz gerekiyordu. Yaamn anlama hakknda sorular sor
may brakmam, bunun yerine kendimizi yaam tarafndan her
gn, her saat sorgulanan bilileri olarak dnmemiz gerekirdi.
Yantmzn konuma ya da meditasyon^tti deil, doru eylem
den ve doru yaam biiminden olumas gerekiyordu. Nihai an
lamda yaam, sorunlara; doru zmler bulmak ve her birey
iin, kesintisiz olarak koyduu grevleri yerine getirme sorumlu
luunu sdenmek anlamna gelir* ...

Bu grevler ve bu nedenle, yaamn anlam, insandan insana


ve an be an deiir. Bu nedenle yaamn anlamm genel terimler
le tanmlamak olanakszdr. Yaamn anlamna ilikin sorular,
genel ifadelerle yantlanamaz. Tpk yaamdaki ilerin son dere
ce gerek ve somut oluu gibi, yaam da bulank bir ey deil,
son derece gerek, son derece somut bir ey anlamna gelir. Bun
lar, her bireyde farkl ve esiz olan kaderi oluturur. Hibir insan
ve hibir kader, bir baka insanla ya da kaderle kyaslanamaz.
Hibir durum kendini tekrarlamaz ve her bir durum farkl bir
tepki gerektirir. Bazen insann kendini iinde bulduu bir du
rum, eylem yoluyla kendi kaderim ekillendirmesini gerektirebi
lir. Dier zamanlarda kiinin, dncelerini younlatrma frsatlanndan yararlanp bu yolla deerlerim gerekletirmesi daha
avantajldr. Bazen insann sadece kaderini kabul etmesi, kendi
talihsizliine katlanmas gerekebilir. Her durum, kendi esizli
iyle ayrdedilir ve eldeki durumun getirdii soruna her zaman
iin sadece tek bir doru yant vardr.
Bir insan, ac ekmenin kaderi olduunu grd zaman, ac
sn kendi grevi olarak kabul etmek zorunda kalacaktr; bu
onun tek ve esiz grevidir (iidir). Ac ekerken bile evrende e
siz ve yalnz olduu gereini kabullenmek zorunda kalacaktr.
Hi kimse onu acdan kurtaramaz ya
onun *erine ac eke
mez. Esiz frsat, tad yke kadanma yolunda yaratmaktadr
Biz tutuklular iin bu dnceler gereklikten uzak speklas
yonlar deildi. Bunlar, bize yaran olabilecek tek dncelerdi
Bunlar, hayatta kalma ansmz asla yokmu gibi grnd za
manlarda bile bizi umutsuzluktan korumutur. Yaam, deerli

bir ey yaratmaya ynelik eylemler yoluyla, bir amaca ulamak


olarak deerlendiren, nihai anlama ilikin bu sorgulama evresini
uzun sre nce geride brakmtk. Bizim iin yaamn anlam,
daha geni yaam ve lm, ac ye lm dnglerini kucaklyor
du.
Ac ekmenin anlam bizim iin aklk kazandktan sonra,
grmezlikten gelerek ya da sahte yanlsamalar besleyip yapay
iyimserlie snarak, kamptaki ikenceler nemsiz grmeyi ya
da hafifletmeyi reddettik. Ac ekmek, jgtmz dnmek isteme
diimiz bir i oldu. Acnn, baarya ynelik gizli frsatlarm kav
radk; bu frsatlar, air Rilkenin u dizeyi yazmasna neden ol
mutu: Wie viel 1st ufzuleiden!" (Bitirilecek ne kadar ok ac
var!) Bakalannn bitirilecek iler"den sz etmesi gibi, Rilke de
aclarn bitirilmesiwnden sz ediyor. Bizim iin bitirilecek bolca
ac vard. Bu nedenle, zayflk anlarn ve gizli gzyalarn mini
mum dzeyde tutmaya alarak, acnn tamamm gslememiz
gerekiyordu. Ama gzyalanndan utanmamz gerekmiyordu,
nk gzyalan, bir insann, cesaretlerin en byne, ac ek
me cesaretine sahip olduuna tanklk ediyordu. Ancak ok az
kii bunu kavryordu, demden nasl kurtulduuna ilikin soru
ma, Gz yalarmla dan akttm, diye itirafta bulanarak yant
veren bir yoldam gibi, bazlar, aladklarm utana skla itiraf
ediyordu.
Kampta olas olduu durumlarda yaplan psikoterapi ya da
koruyucu ruh sal almalar, bireysel ya da toplu olarak
gerekletiriliyordu. Bireysel psikoterapi giriimleri ou kez bir
tr yaam kurtanc ilem" oluyordu. Bu abalar genellikle inti

harlarn nlenmesiyle ilgiliydi. ok kat olan bir kamp karan, in


tihara kalkan birisini kurtarmaya ynelik abalan kesinlikle ya
saklamt. rnein kendim asmaya alan birisim kurtarmak
yasakt. Bu nedenle bu giriimlerin ortaya kmasn nlemek da
ha da nem kazanyordu.
ntiharla sonulanabilecek olan ve belirgin bir benzerlik gs
teren iki olay anmsyorum. Her iki adam da intihar niyetinden
sz etmiti. Her ikisi de ayn tipik argman kullanyordu: Ya
amdan bekleyebilecek hibir eyleri yoktu. Her iki olayda da so
run, yaamn onlardan hl bir eyler bekledii; gelecekte kendi
lerinden bir eyler beklendii, kavramlarn salamakt. Aslnda,
adamlardan birisinin, ok sevdii ve yabana bir lkede onu bek
leyen bir ocuu olduunu anladm. Dierinde ise onu bekleyen
bir insan deil, bir eydi. Kendisi bir bilimciydi ve henz tamam
lanmay bekleyen bir dizi kitap yazmt. Tpk bir ocuun duy
gularnda hi kimsenin babasnn yerim alamamas gibi, onun
iim de ondan baka kimse yapamazd.
Her bireyi ayrdeden ve varoluuna anlam veren bu esizlik
ve teklik durumu, insan sevgisi zerinde olduu kadar yarana
alma zerinde de bir etkiye sahiptir. Bir insann yerine bir ba
kasnn konulmasnn olanakszl kavrand zaman, bu, kii
nin, o insann varoluuna ynelik so ru m lu k tu m olas klar.
Kendisini sevecenlikle bekleyen bir insa.
a tamamlanma
m bir ie ynelik sorumluluunun bilindi, a ran kii, yaam
n kesinlikle bir yana itemeyecektir. Varoluunun nedeni*n bi
lecek ve hemen her naslca dayanabilecektir.
Kampta toplu psikoterapi frsat doal olarak kstlyd Do$-

ru bir rnek, szcklerden ok daha etkili olacaktjj Yetkililerin


tarafn tutmayan kdemli bir blok muhafz, adil ve yreklendi
rici davranlanyla, ynetimi altndaki insanlar zerinde ok ge
ni kapsaml bir moral etkisi yapabilecek binlerce frsata sahipti.
Davranlarn anmda ortaya kan etkisi, her zaman iin, szler
den ok daha etkilidir. Ama d koullann-zihinsel duyarll
younlatrd zamanlarda, br kelime bilejetkili oluyordu. Belli
bir dsal durumun duyarllklann younlatrmas nedeniyle,
komple bir barakann sakinleri zerinde1psikoterapi almas
yapma frsat oluan bir olay anmsyorum.
Kt bir gnd. Toplanma alannda, o andan itibaren sabotaj
olarak deerlendirilecek ve bu nedenle aslmak suretiyle derhal
cezalandnlacak olan birok hareket konusunda bir duyuru ya
plmt. Bunlar arasnda, eski battaniyelerimizden kk eritler
kesmek (topuk ba yapmak iin) ve ok kk hrszlk olay
lar" gibi sular vard. Birka gn ncesinde alktan lme dere
cesine gelen bir tutuklu bir miktar patates almak iin patates
deposuna girmiti. Hrszlk ortaya karlm ve baz tutuklular
hrsz" tanmt* Kamp yetkilileri bunu duyunca sulunun
kendilerine verilmesi, aksi takdirde kampn tamamnn bir gn
a braklaca talimatn vermiti. Doal olarak 2500 kii oru
tutmay tercih etti.
Bu oru gnnn akamnda, toprak barakalarmza, moral
lerimiz kk bir halde uzandk. ok az konuuluyordu ve sy
lenen her ey sinir Bozucu geliyordu. Derken, klarn snme
siyle durum daha da ktye gitti. Sinirler son haddine gelmiti.
Ama kdemli blok muhafzmz bilge bir insand. O anda akl

mzda olan bir konuda doalama bir konuma yapa. Son birka
gn iinde, hastahktan ya da intihar ederek len birok yolda
tan sz etti. Ama aynca lmlerinin gerek nedeni olabilecek bir
eye de deindi: Umudun yitirilmesi. Gelecekteki olas kurban
larn bu an duruma ulamasna engel olmann bir yolu olmas
gerektiini savundu. Ve beni gstererek, bu iin bana dtn
syledi.
Tann bilir ya, psikolojik aklamalar yapacak ya da vaaz vere
cek -yoldalarma ruhlan iin bir tr nbbi bakm salayacak- du
rumda deildim. yordum, kamm at, sinirli ve yorgundum,
ama aba gstermem ve bu esiz frsat deerlendirmem gereki
yordu. imdi cesarete her zamankinden daha ok ihtiya vard.
lk nce, sze rahatlatc ama yzeysel bir eyler syleyerek
baladm. kinci Dnya Savann altnc knda, Avrupada bi
le, durumumuzun dnebileceimiz en berbat durum olmad
n syledim. Hepimizin, o ana kadar yaanan yerine konulmaz
kayplann ne olduunu, kendi kendine sormas gerektiim an
lattm. Birou iin bu kayplann gerekten az olduunu ne
srdm. Hl hayatta olanlarn umutlanmak iin nedem vard.
Salk, aile, mutluluk, mesleki yetenekler, talih, toplumdaki ko
num: Btn bunlar tekrar kazanlabilecek ya da eski durumuna
getirilebilecek eylerdi. HeT ey bir yana, kemikler uz hl verli yerindeydi. Yaadmz eyler, gelecc1
Hm m bir deget
olabilirdi. Nietzscheden alnt yaptm
mich nuhr um
brings macht mich s t a r k e r (Beni ldn yen ey, beni daha
da gl klar.)
Derken gelecekten sz ettim. Tarafsz birisi m grtectftr

umutsuz gzkmesi gerektiim syledim. Her birimizin, yaam


ansnn ne kadar olduunu kendi bana tahmin edebileceini
kabul ettim. Kampta henz tifs salgm olmamasna karn, ken
di yaama ansm, yzde be olarak hesapladm dile getirdim.
Ama aynca, buna karn umudumu yitirmek ve pes etmek gibi
bir niyetim olmadn ekledim. nk ne gelecekte, ne de bir
saat sonra olacaklan bilen biri vard, nmzdeki birka gn
iinde sansasyonel askeri olaylar bekleyemesek bile, olanca
kamp deneyimimizle, en azndan bireysel temellerde, bazen k
k anslarn nasl anszn nmze ktm kimse bizden daha
iyi bilemezdi, rnein kii beklenmedik bir anda istisna derece
sinde iyi alma artlan bulunan zel bir gruba verilebilirdi
(nk bu, tutuklunun ansm belirleyen trden bir eydi).
Ama sadece gelecekten ve zerine ekilen perdeden sz etme
dim. Gemie de deindim; olanca sevinciyle, gemiin nn,
bugnn karanlnda nasl dm anlattm. Kendimi vaiz gibi
gstermekten kanmak iin, yine bir airden alna yaptm: Was
Du erlebst, kann keine Macht der Welt Dir rauben. (Dnyadaki
hibir g yaadn eyi elinden alamaz). Artk gemite kalma
sna karn, sadece yaadklarmz deil, yaptmz hibir ey, sa
hip olduumuz dncelerin, ektiimiz onca acrm hibirisi kay
bedilmi deildi; gemii biz yaratmtk. Gemite yapm ya da
olmu olmak, varolmann bir baka, belki de en emin ekliydi.
Daha sonra, yaama anlam vermek iin karmza kan birok
frsattan sz ettim. Ara sra i ekiler duyulsa da kmldamadan
ylece yatan yoldalanma, insan yaamnn, hangi artlar altnda
olursa olsun, hibir zaman anlamm yitirmediim ve yaamn bu

sonsuz anlamnn, ac ekmeyi ve lmeyi, yoksunluu ve lm


de kapsadn anlattm. Barakalarn karanlnda beni dikkatle
dinleyen zavall yaratklardan, durumumuzun ciddiyetini gs
lemelerini istedim. Umutlanm yitirmemeleri, mcadelenin umut
suzluunun, bu mcadeleyi anlamszlatrmadmdan emin ola
rak cesur olmay srdrmeleri gerekiyordu. Zor anlarda birisinin
-bir dost, e, yaayan ya da lm birisi ya da Tann- her birimizi
gzlediim ve bizden kendisini hayal krklna uratmamz
beklemediim syledim. O birisi bizi, sefilce deil, nasl lnece
ini bilerek gururla, ac ekerken grmeyi umut edecektir.
Son olarak, her durumda anlaml olan zveriden sz ettim.
Bu zverinin normal dnyada, nesnel baan dnyasnda anlam
sz gzkmesi bunun doasmdayd. Ama gerekte zverimizin
bir anlam vard. Aramzda dinsel inanc olanlarn, bunu kolay
ca anlayabileceini ak yreklilikle syledim. Kampa vanmda,
ekecei aclarn ve lmn, sevdii inam ac bir sondan kur
tarmas gerektii yolunda, Tannyla bir antlama yapmaya al
an bir yolda anlattm. O adam iin ac ve lm anlam lydonunkisi en derin anlama sahip bir zveriydi. Hi uruna lmek
istemiyordu. Hibirimiz bunu istemiyorduk.
Szlerimin amac, o anda ve orada, o barakada ve pratik an
lamda umutsuz olan o durumda yaamamza tam bir anlam bul
makt. abalanmm baarl olduunu grdm. Elektnk lambas
tekrar yannca, acnas halde olan arkadalanmn, gzyalar
iinde teekkr etmek iin topallayarak bana doru geldiklerini
grdm. Ama burada, ac eken arkadalanmla iliki kuracak i
sel gc ancak ender olarak bulabildiimi ve bunu yapabilecek

birok frsat karm olabileceimi itiraf etmem gerek.


Bylece, tutuklulann ruhsal tepkilerinin nc evresine gel
mi bulunuyoruz: zgrle kavutuktan sonra bir tutuklunun
iinde bulunduu ruhsal durum. Ama bundan nce, zellikle bu
konularda kiisel deneyimi olan bir psikologun sk-sk karlat
bir soruyu ele alacaz. Kamp gardiyanlarnn ruhsal yaplan
konusunda neler syleyebilirsiniz? Etten kemikten oluan bir in
sann, birok tutuklunun anlatt gibi, bakalanna byle davra
nabilmesi olas m? Bu aklamalan duyduktan ve anlatlanlann
gerek olduuna inandktan sonra, insan, ruhsal adan bunlann
nasl olabileceini mutlaka soruyor. Fazla aynntya girmeden buna yamt vermek iin birka eye dikkati ekmek gerek:
Her eyden nce, gardiyanlar arasnda, klinik anlamyla sa
dist olanlar vard.
kincisi, gerekten kat bir gardiyanlar grubuna ihtiya duyul
duu zaman mutlaka bu sadistler seiliyordu.
Dondurucu ayazda iki saat altktan sonra, iyerinde, dal ve
aa kabuklanyla beslenen kk bir sobamn bamda birka da
kika snmamza izin verildii zaman byk bir sevin yayor
duk. Ama her zaman, bu rahatlama frsatm elimizden almay
byk bir zevk arac yapan bir usta bulunuyordu. Orada durma
mz yasaklamalan yetmiyormu gibi, sobay ters evirip iinde
ki scack atei kara buladklan anda yzlerinin yanstt haz y
lesine akt kiSS grevlileri, bir adamdan holanmamaya ba
ladktan zaman, emirlerinde, sadiste ikenceye tutkulu ve bu
konuda olduka uzman olan zel birisi mudaka bulunuyor ve bu
talihsiz tutuklu onun yanma gnderiliyordu.

ncs, gardiyanlarn ounluunun duygulan, kampn


acmasz yntemlerine her an artan oranlarda tanklk ettikleri
yllar iinde kreliyordu. Ahlki ve ruhsal adan katlaan bu in
sanlar en azmdan sadiste nlemlerde aktif bir rol oynamay red
dediyorlard. Ama dierlerinin bunlan uygulamasna engel ol
muyorlard.
Drdncs, gardiyanlar arasmda bile bize acyanlarn bu
lunduunu belirtmek gerek. Burada sadece zgrlme kavu
tuum kampn komutanna deineceim, zgrlkten sonra, bu
komutann, tutuklular iin en yakn pazar kasabasndan ila al
mak amacyla kendi cebinden nemli miktarlarda para verdii
ortaya kt (daha nce bunu sadece kendisi de tutuklu olan
kamp doktoru biliyormu).5 Ama yine kendisi de bir tutuklu
olan kdemli kamp muhafz, SS gardiyanlarndan ok daha ka
tyd. Yakalad her frsatta dier tutuklulara dayak atyor, buna
karlk kamp komutam, bildiim kadaryla hibirimize kar bir
kez olsun el kaldrmamt.
*
Bir insann kamp gardiyam m yoksa tutuklu mu olduunu
bilmenin, tek bana hemen hibir ey ifade etmedii aktr, tn5 Bu SS komutanyla lgili lgin bir olay, onun denetimi altndaki baz Yahudi tutukKlann kendisine ynelik tutumlarna dairdi. Savan sonunda Amerikan talikleri
kampmzdaki tutuklulan serbest braknca, Macarisanl gen Yahudi, bu komutan
Bavaria ormanlarnda saklam. Daha sonra bu SS komutanm yakalamaya hevesli olan
Amerikan Kuvveeri'nin komutanna gitmi ve SS komutannn yerini bildiktenxu. ancak
baz sanlarla syleyebileceklerini anlatmlar Amerikal komutann, bu adama kesmi
le zarar verilmeyeceine sz vermesi gerekiyormu Btr sre sonra Amerikal kcafflil
gen Yahudilere, yakaland takdirde bu SS km.
na zarar verilmeyeceine afia
vermi. Amerikal subay szn tutmakla kalmam,. da bu toplama kampnn nk
SS komutam, bir anlamda eski grevine dnm, nk yaknlardaki B w am k f
lerinden giysi toplanmasna ve bunlann, demiryolu istasyonuna vant varmaz dopw a tt
odasna gnderildikleri in bizim kadar talihli olmayan dgjrr Auscbwuz k a n a t a s t t f t
lerinden miras kalan giysiler iinde olan bizlerc datlmasna gteeumchk rttnjp

sanca incelik btn gruplarda, hatta bir btn olarak kola*


aalanabilecek gruplarda bile bulunabilir. Gruplar arasndaki
snr birbirine girmitir, bu nedenle unlann melek, bunlarn
eytan olduunu syleyerek konulan basitletirmememiz gere
kir. Elbette kampn olanca etkisine karn tutuklulara nazik ol
mas, bir gardiyan ya da usta iin nemli bir baanyd; buna kar
lk kendi arkadalanna kt davranan bir tutuklunun adilii,
aalanmaya ok daha laykt. Akas tutuklular, bu tr insan
lardaki kiiliksizlii zellikle can skc buluyor, buna karlk
gardiyanlardan grlen en kk nezaket karsnda bile derin
den etkileniyordu. Bir keresinde, bir ustann, kahvaltsndan art
trd bir para ekmei nasl gizlice bana verdiini anmsyorum.
O gn beni gzyalanna boan, verilen bir para ekmek deildi.
Ekmein yan sra bu insann bana verdii insanca bir eydi:
Armaana elik eden szler ve baklar .
Btn bunlardan, bu dnyada iki insan rk olduunu, ama
sadece iki rk olduunu -soylu insan rk ve soysuz insan rkTrenebiliriz. Her ikisi de her yerde bulunur, toplumun her ke
simine szar. Hibir grup sadece soylu ya da sadece soysuz insan
lardan olumaz. Bu anlamda hibir grup an rk deildir ve bu
nedenledir ki bazen kamp gardiyanlan arasnda da soylu birisi
ne rastlanabiliyordu.
Toplama kampndaki yaam, insan ruhunu deitiriyor ve de
rinliklerini aa kanyordu. Bu derinliklerde de, yine kendi do
as iinde iyi ve ktnn bir karm olan ayn insan zellikle
rinden baka bir ey bulunmamas am a m? Btn insanlarda
iyiyi ktden ayran atlak, en derinlere ulamakta ve toplama

kampnn aa kard uurumun dibinde bile grnmekledir.


Bylece, bir toplama kamp psikolojisinin son blmne gel
mi bulunuyoruz: Serbest braklan bir tutuklunun ruhsal duru
mu. Doaldr ki kiisel olmas gereken zgrlk deneyimlerini
tanmlarken, anlatmzn, byk bir gerilimle geen gnlerden
sonra kamp kaplarnn stnde beyaz bayraklarn dalgaland
sabaha ilikin ksmndan balayacaz. Bu isel olarak askda ol
ma durumunu, tam bir rahatlama (geveme) izlemiti. Ama se
vinten lgna dndmz dnmek yanl olacaknr. O hal
de ne olmutu?
Biz bitkin, tutuklular, kampn kaplarna doru srnmeye
baladk. rkeke evremize bakndk, sorgulamasna birbirimi
ze baktk. Derken kamptan birka adm daha uzaklama cesare
tini gsterdik. Bu kez hibir komut verilmedii gibi tekme ya da
dipikten kanmak iin abucak sraya girmemize de gerek yok
tu. Hayr! Bu kez gardiyanlar bize sigara tutuyordu! Gardiyanla
r zor tanyabildik; nk telala sivil elbiseler giymilerdi.
Kamptan aynlan bu yol boyunca ar ar yrdk. Ksa bir s
re sonra bacaklarmz armaya, bklmeye yz tuttu. Ama to
pallayarak da olsa yrmeyi srdrdk; kamp evresini zgr
insanlann gzyle ilk kez grmek istiyorduk, zgrlk. Bu
szc kendi kendimize tekrarladk, ama anlamm kavrayam
yorduk. Bu szc yllar boyunca o kadar ok kullanm, buna
ilikin yle ok hayl kurmutuk ki, anlamm yitirmiti. Gerek
lii bilincimize ilemiyordu; zgr olduumuz gereim kavra
yamyorduk.
ieklerle dolu ayrlara ulatk. Orada olduklann gryor,

kavryorduk. Ama buna ilikin iimizde hibir duygu yoktu.


Rengrenk tyl bir kuyruu olan bir horozu grnce ilk nee
kvlcmm yaadk. Ama bu sadece bir kvlcm olarak kald; he
nz bu dnyaya ait deildik.
Barakamzda akam tekrar bir araya gelince, birisi bir dieri
ne Anlat bakalm, bugn elendin mi? diye sordu gizlice.
Dorusu hayr!" diye karlk verdi dieri utana skla, n
k hepimizin benzer eyler hissettiini bilmiyordu. Kelimenin
tam anlamyla, elenme, honut olma yeteneimizi kaybetmitik;
bunu yava yava tekrar renmemiz gerekecekti.
zgrlne kavuan tutuklulann yaad eye, psikolojik
adan kiiliksizleme" denilebilir. Her ey, tpk ryalardaki gi
bi gerekd, geree aykn gzkyordu. Gerek olduuna inanamyorduk. Geen yllarda ryalara nasl da kanmtk! zgr
lk gnnn geldiini, zgrlmze kavutuumuzu, evleri
mize dndmz, dostlarmz selamlayp kanlarmz kucak
ladmz, masann bana oturup bamza gelen her eyi anlat
tmz dlerdik; zgrlk gnn ryalanmzda bile ne kadar
sk grrdk! Derken uyan iareti olan tiz bir ddk sesi kulaklanmzda nlam ve zgrlk ryalannn sonu gelmiti. R
ya gerek olmutu. Ama gerekten inanabildik mi?
Vcudun ketlemeleri ruhunkinden daha az oluyor. Vcudu
muz, ilk andan balayarak yem zgrln tadn kanyordu.
Saatlerce, gnlerce, hatta gece yanlan, doymak bilmez bir itah
la yiyorduk. Tutuklulardan birisi bitiikteki dost bir ifti tara
fndan davet edildii zaman, ara vermeksizin yiyor, kahve iiyor,
tekrar yiyordu; bu da dilini zyor ve saatlerce konumasna

yol ayordu. Yllar sren ruhsal bask, sonunda ortadan kalk


mt. Onu dinleyenler, konumak zorunda olduu, konuma ar
zusunun kar konulmaz olduu izlenimim ediniyordu. Sadece
ksa bir sre iin bile (rnein Gestapo tarafndan sorguya ekil
mek gibi) ar bask altmda kalan ve benzer tepkiler veren insan
lar tanmtm. Birka gn geiyor, sonunda tutuklunun sadece
dili deil, iindeki bir eyler de zlyor; derken garip bala
m d an zlen duygular dan akn ediyordu.
zgrle kavutuktan birka gn sonra, bir gn, iekli a
yrlan geip, kamp yaknlarndaki pazar kasabasna doru kilo
metrelerce yrdm Tarlakulan gkyzne ykseliyordu, ne
eli arklann dinleyebiliyordum. Uzun sre kimseye rastlaya
madm; geni topraklardan, gkyznden, tarlakulannm verdi
i lenden ve mekn zgrlnden baka bir ey yoktu. Oldu
um yerde durdum, evreme, sonra gkyzne baktm ve diz
ktm. O anda kendim ya da dnya hakknda hibir ey bilmi
yordum, aklmda tekrarlayp durduum tek bir cmle vard:
Darack hcremden Tannya yakardm, o da bana zgrlkle
yant verdi."
Orada diz km halde ne kadar kaldm ve bu cmleyi
ka kere tekrarladm artk anmsamyorum. Ama biliyorum k
o gn, orada, o saatte yeni yaamm balamn. Ta ki yeniden in
san olana kadar, adm adm ilerledim.
Kamptaki son gnlerin ar ruhsal geriliminden sonras (sinir
savandan ruhsal huzura dek geen dnem), elbette engelsiz de
ildi. zgrlne kavuan bir tutuklunun daha fazla ruhsal ba
kma ihtiya duymadn dnmek hata olacaktr. Bu kadar

uzun bir sreyle bylesine ar bir ruhsal bask altnda olan bir
insann, zellikle basknn birdenbire kalkmas nedeniyle, zgr
lnden sonra doal olarak tehlikede olduunu dikkate almak
zorundayz. Bu tehlike (ruh sal anlamnda), vurgunun (dal
g hastalnn) ruhsal karldr. Tpk ok byk bir atmos
fer basna alnnda bulunduu dalg hcresinden birdenbire ay
rlmas halinde, dalgcn fiziksel salnn tehlikeye girmesi gibi,
ruhsal baskdan birdenbire kurtulan bir insann, ahlki ve ruhsal
sal da hasar grebilir.
Bu ruhsal evrede, daha ilkel bir kiilik yapsna sahip olanla
rn, kamp yaamnda kendilerini evreleyen acmaszlklarn et
kisinden kaamadklar gzlenmitir. Artk zgr olduklan iin,
zgrlklerim saygszca ve acmaszca kullanabileceklerim d
ndler. Onlar iin deien tek ey, eskisi gibi bask altnda ol
mak yerine imdi artk baskc olmalaryd. Kastl g ve adalet
sizliin nesneleri deil, tahrikileri olmulard. Kendi davranla
rm, yine kendi yaadklar korkun deneyimlerle hakl karma
yoluna gitmilerdi. Bu da sk sk nemsiz olaylarda ortaya k
yordu. Bir arkadamla birlikte, tarlalarn arasndan kampa do
ru yryorduk, nmze yeil bir tarla kt. Otomatik olarak
tarlaya girmekten kandm, ama arkadam kolumu kavrayp
beni ekili tarlaya soktu. Henz yeermekte olan ekini ineme
memiz gerektii konusunda bir eyler kekeledim. Cam skld,
fkeyle bana bakt ve bard: Konuma! Bizden yeterince ey
alnmad m? Karm ve ocuum gaz odasmda ld -baka
eyleri anmama gerek yok- ve sen birka yulaf sapm inememi
yasaklayacaksn!

Bu insanlar, kendilerine ktlk yaplm bile olsa, hi kim


senin ktlk yapma hakkna sahip olmad yolundaki sradan
geree ancak yava yava dndrlebilirdi. Onlar bu geree
dndrmek iin aba gstermemiz gerekiyordu, aksi takdirde
sonular, birka bin yulaf sapmn kaybedilmesinden ok daha
kt olacakt. Kollarn svazlayp sa yumruunu burnuma da
yayarak, Eve vardm gn kana bulamazsam bu el kesilsin!" di
ye baran bir tutukluyu imdi bile grebiliyorum. Bunlar sy
leyen adamn kt birisi olmadm vurgulamak istiyorum
Kampta olduu kadar sonraki yaamda da en iyi yoldalarmdan
birisiydi.
Ruhsal basknn birdenbire kalkmasndan kaynaklanan ahl
ki bozulmann yan sra, zgr braklan tutuklunun kiiliine
zarar verebilecek iki temel deneyim daha vard: Eski yaamna
dnd zaman yaad ierleme ve hayl krkl.
Tutuklu lkesine dndnde, orada karlat bir m ey
ierleme yaratyordu. Bir insan, dnnde birok yerde sadece
omuz silkmeyle ve sradan ifadelerle karlandn anlad za
man, ierleme duymaya ve onca eyi neden yaadm tendi ken
dine sormaya balyordu. Hemen her yerde ayn szleri -Bilmi
yorduk," veya Biz de ac ektik"- duyunca, kendi kendine soru
yordu: Gerekten bana syleyebilecekleri daha iyi bir ey yok mu7
Hayl krkl deneyimi farkldr. Burada bu kadar acmasz
gzken, kiinin (yzeysellikleri ve duygusuzluktan, knn so
nunda bir kuyuya atlayp insanlan bir daha duymak ya da gr
mek istemedii duygusuna kaplmasna yol aacak kadar nksmdirici olan) kendi yurttalan deil, kaderin kendisidir Yllar bo*

yunca, olas her trl acnn mutlak snrna ulatn dnen


bir insan, imdi acmn snn olmadm ve daha ok, daha youn
aclar ekebileceini anlyordu.
Kamptaki bir insana cesaret vermeye ynelik abalardan sz
ederken, ona gelecekte arayabilecei bir eyi gstermemiz gerek
tiim sylemitik. Yaamn yine onu beklediini, bir insann d
nn beklediim anmsatmamz gerekiyordu. Ama ya zgr
lkten sonra? Kendilerim bekleyen hi kimse olmadn gren
insanlar vard. Kamptayken, tek bana anlanyla cesaret buldu
u inam arayan ve artk varolmadn gren kiinin vay haline!
Ryalarndaki gn sonunda geldiinde, zledii onca eyden
hepten farkl b ir ey bulan kiinin vay haline! Belki de bir otob
se adam, yllarca haylinde grd, sadece haylinde yaatt
evine gitmi, tpk ryasnda binlerce kez yapmay zledii gi
bi zili alm ve bulabildii tek ey, kapy amas gereken insa
nn orada olmad ve bir daha da olmayaca gerei olmutur.
Kampta hepimiz birbirimize dnyadaki hibir mutluluun,
ektiimiz aclan telafi edemeyeceini sylemitik. Mutluluk
beklemiyorduk; bize cesaret veren, acmza, zverimize ve l
mmze anlam veren bu deildi. Yine de mutsuzluk iin hazr
deildik. ok sayda tutukluyu bekleyen bu hayl kmkl, ste
sinden gelmeyi ok zor bulduklan ve bir psikiyatristm de ste
sinden gelmek iin yardmc olmay yine ok zor bulduu bir ya
antyd. Ama bunun psikiyatristi yldrmamas, tersine ek bir
uyanm salamas gerekiyordu.
Ama zgrlne kavuan tutuklulann her birinin, geriye
dnp, kamp deneyimlerine baktklan zaman, onca eye nasl

katlandm artk anlayamayaca bir noktaya ulat gn geli


yordu. Tpk her eyin gzel bir rya gibi gzkt zgrlk
gnnn gelii gibi, kampta yaanan her eyin bir kbus gibi g
rnecei gn de gelecekti.
Evine dnen tutuklu iin, yaanan onca eyden kanlan
onurlu deneyim, ekilen onca acdan sonra Tanndan baka hi
bir eyden korkmas gerekmedii yolundaki harika duyguydu.

2. Blm
GENEL LKELERYLE LOGOTERAP6
Ksa zyaamykmn okurlar genellikle, tedavi retime
ilikin daha eksiksiz ve dorudan bir aklama istemektedir. Bu
na uygun olarak, From Death-Camp to Existentialism (lm
Kampndan Varoluulua) adl kitabmn zgn basmna, logoterapiye ilikin ksa bir blm ekledim. Ama bu yeterli degkl
konuyu daha geni apl ele almam yolundaki isteklerle kuatl
dm. Bu nedenle bu basmda, aklamam tamamen yemden yaz
dm ve nemli lde genilettim.
Bu, kolay bir i deildi. Okura, Almanca'da yirmi cilt gerekti
ren onca malzemeyi ksa bir blmde aktarmak, neredeyse
umutsuz bir iti. Viyanadaki broma gelip Syleyin doktor, sz
psikanalist misiniz?" diye soran Amerikal bir doktoru anmsa
dm. Ona, Tam anlamyla psikanalist deil; ama psikoterapist
diyelim, diye karlk vermitim. Bunun zerine soru sormay
srdrd: Hangi ekol savunuyorsunuz? Ben de Kendi teo
rimi; adna logoterapi deniliyor," diye yantladm. Bana bir
cmleyle logoterapinin ne olduunu anlatabilir msnz7 diye
srdrd konumasn, "En azndan psikanalizle logoterapi ara*
6 Gzden geirilip gncelletirilen bu blm, ilk Once insann Anlam Anm p'nm M i
basmnda, "Logoterapinin Temel Kavramlar" balsyla knagr

sndaki fark nedir? Evet, diye karlk verdim, Ama her ey


den nce bana bir cmleyle psikanalizin znn ne olduunu
anlatabilir misiniz?" dedim. yle yantlad: Psikanaliz srasn
da, hastann divana uzanp, bazen sylenmesi hi ho olmayan
eyleri anlatmas gerekir. Bunun zerine u aklamay yaptm:
Logoterapide ise hasta dik oturabilir, ama bazen duyulmas hi
ho olmayan eyleri duymas gerekir.
Elbette bu szler nkteci bir tavrla sylenmiti ve logoterapinin zn vermiyordu. Ne var d psikanalize kyasla daha az ge
mie ynelik ve daha az ie dnk olan logoterapi bir yntem
olarak dnldnde, yukardaki szlerde bir gerek pay var
dr. Logoterapi daha ok gelecek zerinde, yani hasta tarafndan
gelecekte yerine getirilecek anlamlar zerinde odaklar (gerek
ten de logoterapi anlam merkezli bir psikoterapidir). Ayn za
manda logoterapi, nevrozlarn gelimesinde bylesine byk bir
rol oynayan btn ksr dngl oluumlar ve geri-denetim (fe
edback) mekanizmalarn odaktan kanr. Bylece nevrotik bire
yin tipik benmerkezcillii, srekli olarak beslenmek ve pekiti
rilmek yerine, paralanma srecine girer.
Kukusuz, byle bir ifade konuyu ok fazla basitletirmekte
dir; ancak logoterapideki hasta, yaamnn anlamyla kar kar
ya getirilir ve bu anlama ynlendirilir. Ve hastann bu anlamn
farkna varmasn salamak, nevrozunu yenebilme yetisine ol
duka katkda bulunabilmektedir.
Teorime isim olarak neden logoterapi terimini kullandm
aklamama izin verin. Logos anlam anlamna gelen Yunanca
bir kelimedir. Logoterapi ya da baz otoritelerce nc Viya

na Psikoterapi Okulu olarak adlandrlan teorinin, insan varolu


unun anlam kadar, insann byle bir anlama ynelik aray
zerinde de odaklamaktadr. Logoterapiye gre, kiinin kendi
yaamnda bir anlam bulma aray, insandaki temel gdlendirici gtr. Freudcu psikanalizde merkezi bir neme sahip haz
ilkesine (ya da buna haz istemi de diyebiliriz) kartlk iinde ol
duu kadar, Adlerci psikolojinin dayand stnlk arayTna
(buna stnlk istemi de diyebiliriz) da kart bir anlam istemin
den sz etmemin nedeni ite budur.
ANLAM STEM
nsann anlam aray, igdsel itkilerin ikindi bir ussallatrmas deil, yaamndaki temel bir gddr Bu anlam, sade
ce kiinin kendisi tarafndan bulunabilir oluuyla ve byle olma
s gereiyle, esiz ve zel bir yapdadr; ancak o zaman bu, kii
nin kendi anlam istemini doyuran bir nem kazanabilmekledir.
Baz otoritelere gre anlamlar ve deerler, savunma mekanizma
larndan, tepki oluumlarndan ve yceltmelerden te bir ey de
ildir. Ama bana gre, ben, sadece savunma mekanizmalarm*
uruna yaamak istemeyeceim gibi, sadece tepki oluumlarm"
uruna lmeye de hazr deilim. te yandan insan, kendi ideal
leri ve deerleri iin yaayabilme, hatta lme yetisine sahiptir.
Fransada birka yl nce bir kamuoyu aratrmas yaplmt
Bu araurmaya gre insanlann yzde 89u, insann, uruna yaa
yaca bir eye ihtiya duyduunu kabul etmiti Buna ek ola
rak, aratrmaya katlanlarn yzde 611, yaamlannda, uruna M-

meye bile hazr olduklar bir ey ya da bir insan bulunduu yo


lunda szler sylemitir. Bu aratrmay Viyanadaki hastane b
lmnde hem hastalara hem de personele uyguladm; elde edilen
sonu, Fransada taranan binlerce insandan alnan sonula pratik
anlamda aynyd, aradaki tek fark, sadece yzde 2lik bir farkt.
Bir baka istatistiksel aratrma da krk sekiz niversitede,
7948 renci zerinde, Johns Hopkins niversitesinden sosyal
bilimciler tarafndan yrtlmtr. Hazrladklar n rapor,
Ulusal Ruh Sal Enstits adna yaplan iki yllk bir aratr
mann bir parasdr. Kendileri iin neyin ok nemli olduu
sorulduunda, rencilerin yzde 16s ok para kazanmak,
buna karlk yzde 78i yaammda bir ama ve anlam bulmak
kkn iaretlemitir.
Elbette bireyin deerlere ynelik ilgisinin gerekte gizli i atmalan iin bir kamuflaj olduu durumlar bulunabilir, ama
byle bile olsa, bunlar, kural olmaktan ok, istisnaya karlk gel
mektedir. Bu tr durumlarda gerekte sahte deerlerle uramak
zorundayz; bu sahte deerlerin ortaya karlmas (maskesinin
drlmesi) gerekir. Bu noktada durulmad takdirde maske
dren psikologun gerekte maskesini drd tek ey, ken
di gizli gds olur, yani insanda gerek olan, gerekten insan
ca olan eylere ynelik kendi bilinsiz kmseme ihtiyac.
VAROLUSAL ENGELLENME
insann anlam istemi (will to meaning) de engellenebilir, bu
durumda logoterapi varolusal engellenmeden sz eder. Varo-

lusal terimi ekilde kullanlabilir: 1. Kendisini, yani zellik


le insan olma durumunu anlatmak iin; 2. Varoluun anlam iin
ve 3. Kiisel varoluta somut bir anlam bulmaya ynelik aray,
yani anlam istemi anlamnda.
Varolusal engellenme de nevroza yol aabilir. Bu tip nevroz
lar iin logoterapi, geleneksel anlamdaki, yani ruhsal kkenli
(psikojenik) nevrozlara kartlk iinde, nojemk nevrozlar te
rimini kullanmaktadr. Nojenik nevrozlarn kkeni, insan olu
unun ruhsal boyutunda deil, nojenik (Yunanca zihin anla
mna gelen noos szcnden) boyutunda yatmaktadr. Bu,
zellikle insan boyutuyla ilgili herhangi bir eyi gsteren bir ba
ka logoterapi terimidir.
NOJENK NEVROZLAR
Nojemk nevrozlar, itkilerle igdler arasndaki atmalar
dan deil, daha ok varolusal sorunlardan kaynaklanmaktadr.
Bu tr sorunlar arasnda anlam isteminin engellenmesi byk bir
rol oynamaktadr.
Nojenik durumlarda uygun ve doru terapinin genelde psi
koterapi deil, logoterapi olduu aktr, yani zellikle insan bo
yutuna girme cesaretini gsteren bir terapidir.
Aadaki olay anmama izin verin: Viyanadaki ofisime. New
Yorkta be yl nce balad psikanalitik terapisini srdrmek
amacyla, yksek dzeyde Amerikal bir diplomat geldi Baslar
ken, niin analize devam etmesinin gerekli olduunu dnd
n, her eyden nce de neden analize baladn sordum

Hastann kariyerinden honut olmad ve Amerikann d poli


tikasna uymay zor bulduu ortaya kt. Ne var ki, analisti ona,
babasyla uzlamas gerektiini tekrar tekrar anlatp durmu;
nk ona gre ABD Hkmeti gibi diplomatn stleri de birer
baba imajndan baka bir ey deildir, dolaysyla iinden
memnun olmamasnn nedeni bilindmda babasna kar bes
ledii nefrettir. Be yl sren analiz boyunca hasta, sembollerden
ve imgelerden oluan aalara bakmaktan, gereklik ormanm
gremeyecek duruma gelinceye kadar, analistinin yorumlann
kabul etmeye zorlanm. Birka grmeden sonra, mesleinin,
anlam istemini engelledii ve gerekte baka bir ile uramay
zledii aklk kazand. Mesleini brakp bir baka i tutmama
s iin hibir neden yoktu, o da bunu yapt ve son derece doyu
rucu sonular ald. Son gnlerde bildirdii kadanyla, bunu izle
yen son be yl iinde yeni iinden memnun kalm. Bu olayda
bir nevrozla kar karya olduum konusunda kukuluyum, bu
nedenle sz konusu adamn ne psikoterapiye ne de logoterapiye
ihtiya duyduunu dnmtm; bunun, onun gerekte bir
hasta olmamas gibi basit bir nedeni vard. Her atma zorunlu
luk gerei nevrotik deildir; bir lde atma normal ve salk
ldr. Benzer bir ekilde ac ekmek her zaman iin patolojik bir
olgu deildir; ac, nevrotik bir semptom (belirti) olmaktan ok,
zellikle varolusal engellenmeden kaynaklanyorsa, insanca bir
baan da olabilir. nsann kendi varoluuna anlam bulma aray
nn, hatta buna ynelik kukusunun, her durumda bir hasta
lktan kaynaklandn ya da byle bir hastala yol atm ke
sinlikle reddediyorum. Varolusal engellenme kendi iinde pato

lojik (hastalkl) olmad gibi patojenik (hastalk yarana) da de


ildir. Bir insann, yaamn yaamaya deer oluuna ilikin kay
gs, hatta umutsuzluu, varolusal bir bunaltdr. Ama kesinlik
le bir ruh hastal deildir. Byle bir eyi ruh hastal terimiyle
yorumlayan bir doktor, hastasnn varolusal umutsuzluunu,
uyuturucu ilalar ynnn altna gmebilir. Bunun yerine onun
grevi, varolusal geliim ve gelime krizi boyunca hastaya yol
gstermektir.
Logoterapi, hastaya kendi yaamnda anlam bulmas iin yar
dm etmeyi bir grev saymaktadr. Logoterapi, hastann, kendi
varoluunun gizli logosunun (anlamnn) farkna varmasn sa
lamas lsnde analitik bir sretir. Bu kadaryla logoterapi
psikanalize benzer. Ne var ki, bireyin bilin altndakileri bilince
karma abasnda, logoterapi kendini bilin altndaki igdsel
olgularla kstlamak yerine, anlam istemi kadar bireyin kendi va
roluunun potansiyel anlam gibi varolusal gereklikleri de dik
kate alr. Ne var ki terapi srecinde nolojik boyutu ele almak
tan kaman bir analiz bile, hastann, varlnn derinliklerinde
gerekte zledii eylerin farkna varmasna alr. Logoterapi,
inam, temel ilgisi sadece itkilerinin ve igdlerinin doyumu ve
giderilmesinden ya da idin, egonun veya speregonun atan
istekleri arasnda sadece uzlama salamaktan ya da sadece top
luma ve evreye uyum salamaktan ve uyarlamaktan deil, bir
anlam bulma abasndan oluan bir varlk olarak grmesi l
snde psikanalizden aynlmaktadr.

NO-DNAMKLER
Kukusuz insann anlam aray isel denge yerine isel geri
lim yaratabilir. Ne var ki, ruh salnn vazgeilmez n koulu
da ite bu gerilimdir. unu rahatlkla syleyebilirim ki dnyada,
kiinin en kt artlarda bile yaamm srdrmesine, yaamnda
bir anlam olduu bilgisi kadar etkili bir ekilde yardma olan
baka hibir ey yoktur. Nietzschenin u szlerinde bilgelik var
dr: Yaamak iin bir nedeni olan kii, hemen her nasTa daya
nabilir. Bu szlerde her psikoterapi iin geerli olan bir parola
grebiliyorum. Nazi toplama kamplarnda, yerine getirilmesi ge
reken grevleri olduunu bilen insanlarn, yaama ans en yk
sek olan insanlar olduklarm gzlemek olasyd. O gnden beri,
toplama kamplarna ilikin yazlan dier kitaplarn yazarlar, ay
nca Japon, Kuzey Kore ve Kuzey Vietnam sava tutuklusu kamp
larnda yaplan psikiyatrik aratrmalar da ayn sonuca varmtr.
Kendi adma, Auschwitz Toplama Kampna alndmda, ya
yna hazr olan kitabmn metnine el konmutu.7 Kukusuz, bu
metni tekrar yazmaya ynelik derin arzum, yaadm kampn
ar artlarnda hayatta kalmama yardm etti, rnein, Bavariadaki bir kampta tifs ateiyle hasta dnce, zgrlk gnne
kadar yaayabildiim takdirde kitab tekrar yazabilmek amaayla, kk kt paralarna srekli not alyordum. Bavaria Topla
ma Kamplannm karanlk barakalarnn arkasnda kaybettiim
kitab yeniden yazma i$lnin, kardiyovaskler k tehlikesinin
stesinden gelmeme yardm ettiinden eminim.
7 Bu, 1955 ylnda Alfred A Knopf, New York tarafndan yaymlanan ilk kitabmn The
Doctor and the Soul: An Introduction to Logoterapy adn tayan ngilizce eviriiydi.
18

ViktorE Frank!

Bu nedenle ruh salnn, belli bir gerilim lsne, kiinin


ulam olduu eyle ulamas gereken arasndaki ya da o anda
ne olduuyla olmas gereken arasndaki gerilime dayand gr
lebilir. Bu tr bir gerilim insanda yapsaldr ve bu nedenle ruh
salnda vazgeilmezdir. O halde insana, kendi yaamna bir
anlam vermesi konusunda meydan okumakta tereddt etmeme
miz gerek. Ancak bu yolla, insann anlam istemim uyku (gizlilik)
durumundan uyandrabiliriz. Ruh sal konusunda insann her
eyden nce dengeye ya da psikolojideki deyile homeostasse,
yani, gerilimsiz bir duruma ihtiya duyduunu varsaymann,
tehlikeli bir sonulandrma olduunu dnyorum, lnsanm
gerekte ihtiya duyduu ey, gerilimsiz bir durum deil, daha
ok, uruna aba gstermeye deer bir hedef, zgrce seilen bir
ama iin uramak ve mcadele etmektir. htiya duyduu ey,
her ne pahasna olursa olsun gerilimi boaltmak deil, onun ta
rafndan yerine getirilmeyi bekleyen potansiyel bir anlamn a
rsdr. lnsanm ihtiya duyduu ey, homeostatis deil, benim
no-dinamikler dediim eylerdir. Yani kutbun birinin ykle
necek anlamla, dierinin de anlam verecek kiiyle temsil edildi
i ift kutuplu bir gerilim alanndaki varolusal dinamiklerdir
Bunun, sadece normal koullar iin geerli olduu dnlme
melidir; bu, nevrotik bireylerde ok daha fazla geerlidir. Bir mi
mar eski bir kemeri glendirmek istedii zaman kemerin ze
rindeki yk arttracaktr, nk bylece paralar daha salam
bir ekilde birleir. Bu nedenle terapistler, hastalannn ruh sad
n glendirmek istedikleri takdirde, kiinin kendi yaamnn
anlam dorultusunda, yeniden yneli yoluyla belli ilenk

gerilim yaratmaktan korkmamaldr.


Anlam yneliinin yararl etkisini bylece gsterdikten sonra,
bugn birok hastann ikyeti olduu bir duygunun, yani, ya
amlarnn hepten ve nihai anlamszl duygusunun zararl etki
lerine gemek istiyorum. Bu hastalar, uruna yaamaya deer bir
anlam bilincinden yoksundurlar. Kendi ilerindeki bir boluk
duygusunun altnda ezilmektedirler. Benim varolusal boluk
(vakum) dediim bir duruma yakalanmlardr.
VAROLUSAL BOLUK
Varolusal boluk, yirminci yzyln yaygn bir olgusudur. Bu
anlalr bir eydir; bunun nedeni, gerek bir insan olduktan
sonra insann yaad iki ynl bir kayp olabilir. Tarihin
afanda insan, bir hayvann davranlanm belirleyen ve gven
ce altna alan baz hayvanca igdlerini kaybetmitir. Cennet
gibi, bu gvenlik de insana sonsuza kadar kapanmtr; insan se
im yapmak zorundadr. Ne var ki buna ek olarak insan, davra
nlarn ynlendiren geleneklerin hzla azald son gelime d
neminde, bir baka kaypla daha yz yze gelmitir. Hibir ig
d ona ne yapacan sylemez. Hibir gelenek ona ne yapmas
gerektiini sylemez; bazen neyi arzuladn bile bilmez. Bunun
yerine ya dier insanlarn yapt eyleri arzular (uydumculuk)
ya da dier insanlar^ kendisinden yapmasn istedikleri eyleri
yapar (totalitercilik).
Son zamanlarda yaplan istatistiksel bir aratrma, Avrupal
rencilerin arasnda yzde 25inin yle ya da byle belirgin bir

varolusal boluk gsterdiini ortaya karmtr. Amerikal


rencilerde bu, yzde 60 olarak gzlenmitir.
Varolusal boluk temel olarak kendini can sknts duru
munda davurur. nsanln, bunalt ve can skntsndan oluan
iki u arasnda sonsuza kadar mekik dokumaya mahkm oldu
unu syleyen Schopenhaueri anlayabiliriz. Gerekte bugn can
sknts, bunaltdan daha ok soruna yol amakta ve elbette pskiyatrisdere, zm bekleyen daha ok sorun sunmaktadr. Ve
bu sorunlar giderek daha ok belirleyici olmaktadr, nk iler
leyen otomasyon, bir olaslkla, ortalama alann bo zamann
da byk bir arta yol aacaktr. Bunun zc olan yarn, bu in
sanlarn, yeni kazandklar bo zamanlarnda ne yapacaklarm
bilmemeleridir.
rnein, Pazar gn nevrozunu, yani hafta iinin youn i
lerinin telandan syrlan ve kendi ilerindeki boluk belirginle
tii zaman yaamlarnn ierikten yoksun olduunun farkna va
ran insanlarn yaad tatil depresyonunu ele aln. Birok intihar
olay, bu varolusal bolua (vakuma) balanabilir. Depresyon,
saldrganlk, uyuturucu vb. alknl gibi bu trden yaygn ol
gular, bunlarn altmda yatan varolusal boluu kavrayamad
mz srece anlayamayz. Bu aynca emeklilerin ve yal insanlarn
yaad krizler iin de geerlidir.
Aynca varolusal boluun kendim gsterdii eitli maskeler
ve klflar da sz konusudur. Bazen engellenen anlam istemi, en
ilkel g istemi olan para istemi de dahil olmak zere, bir g is
temi ile temsil bir yoldan dengelenir. Dier durumlarda, engel
lenen anlam isteminin yerini haz istemi alr. Varolusal engellen-

menin birok durumda cinsel dengeleme ile sonulanmasnn


nedeni budur. Bu tr durumlarda cinsel libidonun, varolusal
bolukta serpilip yayldn gzlemleyebiliriz.
Nevrotik durumlarda benzer bir olay ba gsterir. Daha son
ra deineceim baz yeni denetim mekanizmalan ve ksr dng
oluundan vardr. Ne var ki, bu semptomolojinin, bir varolusal
vakuma szd ve burada gelimeyi srdrd tekrar tekrar
gzlenebilir. Bu tr hastalarda ele almak zorunda olduumuz
ey, nojemk nevroz deildir. Buna karn logoterapiyi psikoterapiye destek olarak kullanmadmz takdirde, hastann duru
mun stesinden gelmesini kesinlikle baaramayz. nk varo
lusal boluu doldurmak yoluyla hastann, ileride geri tepmeler
yaamas nlenmi olur. Bu nedenle logoterapi sadece nolojik
olaylar iin deil, aynca psikojenik (ruhsal kkenli), hatta somatojenik (bedensel kkenli) (yalanc) nevroz olaylan iin de tavsi
ye edilmektedir. Bu k altnda bakldnda Magda B. Amoldun
bir ifadesi hakllk bulmaktadr: Ne kadar kstl olursa olsun,
her terapinin bir adan aynca logoterapi olmas gerekir.8
Hastann, yaamn anlamnn ne olduunu sormas halinde
ne yapabileceimize bir bakalm.
YAAMIN ANLAMI
Bir doktorun bu soruya genel terimlerle cevap verebilecein
den kukuluyum. tPfk yaamn anlam insandan insana, gn
den gne, saatten saate farkllk gsterir. Bu nedenle nemli
8 Magda B. Arnold ve John A. Gasson, The Human Person, Ronald Press, New York,
1954, sf. 618.

122

VlktorE Frankl

olan, genelde yaamn anlam deil, daha ok belli bir anda bir
insann yaammm zel anlamdr. Sorunu genel terimlerle orta
ya koymak, bir satran ampiyonuna sorulan soruyla kyaslana
bilir: Syleyin Ustam, dnyadaki en iyi hamle nedir?" Bir ma
taki belli bir durumdan ve rakibin zel kiiliinden bamsz bir
en iyi hamle ya da iyi bir hamle diye bir ey kesinlikle yoktur.
Ayn ey insann varoluu iin de geerlidir. Kiinin, soyut bir
yaamn anlam arayna girmemesi gerekir. Herkesin yaa
mnda zel bir meslei veya uruna aba harcanacak bir misyo
nu, yerine getirilmeyi bekleyen somut bir grevi vardr. Ne onun
yeri deitirilebilir ne de yaam tekrarlanabilir. Bu nedenle her
kesin ii, bunu yrtmeye ynelik zel frsatlan kadar esizdir.
Yaamdaki her durum insana meydan okuduu ve zlecek
bir sorun getirdii iin, yaamn anlam sorunu gerekte tersine
evrilebilir. Nihai anlamda kiinin, yaamn anlamnn ne oldu
unu sormamas, bunun yerine bu sorunun muhatabnn kendi
si olduunu kavramas gerekir. Tek kelime ile her insan yaam
tarafndan sorgulanr ve herkes, sadece kendi yaam iin cevap
verirken yaama cevap verir; sadece sorumlu olarak bunu
yapabilir. Bu nedenle logoterapi insan varoluunun zn, so
rumlulukta grmektedir.
VAROLUUN Z
Sorumluluk zerindeki bu vurgulama, logoterapinin katego
rik koulunda kendini gstermektedir, ikinci defa yayormuasma ve ilk kez imdi yapmak zere olduunuz gibi hatal foa-

reket etmiesine yaayn!" Bana yle geliyor ki baka hibir ey


insann sorumluluk duygusunu, onu ilk nce u anm gemi ol
duunu ve daha sonra da gemiin deitirilip dzeltilebilecei
ni dnmeye aran bu zdeyi kadar iyi kamlayamaz. Bu al
g kiiyi, yaamn belirli (snrl) oluuyla olduu kadar, hem
kendi yaamyla hem de kendisiyle ne yapacann belirleyicili
iyle kar karya getirir.
Logoterapi, hastann kendi sorumluluklanmn tam olarak far
kna varmasn salamaya alr; bu nedenle, kiiye, neye kar,
ne iin ya da kime kar sorumlu olduunu anlamas seeneinin
braklmas gerekir. Psikoterapistler arasnda, hastalanna deer
yarglan empoze etmeye en az eilimli olanlarn logoterapistler
olmasnn nedeni budur. nk hastann yarglama sorumlulu
unu doktora yklemesine kesinlikle izin vermeyecektir.
Dolaysyla kendi yaam grevinin topluma kar m, yoksa
kendi bilincine kar m sorumlu olarak yorumlanacana karar
vermek hastaya dmektedir.
Logoterapi retmedii gibi vaaz da vermez. Mantk yrt
mekten olduu kadar ahlki deerleri canlandrmaktan da uzak
tr. Benzetme yaplacak olursa, Iogoterapistin rol, bir ressam
dan ok bir gz uzmannn oynad roldr. Ressam bize, dn
yay kendi grd haliyle aktarmaya, gz uzman ise dnyay
gerekte olduu gibi grmemizi salamaya alr. Logoterapistin
rol, hastann grg alann, potansiyel anlam spektrumunun ta
mamnn bilinli ve grlebilir olmas iin geniletmekten olu
maktadr.
nsann sorumlu olduunu ve yaamnn potansiyel anlamm

gerekletirmesi gerektiim syleyerek, yaamn gerek anlam


nn kapal bir sistemmi gibi kiinin kendi iinde ya da kendi ru
hunda deil, dnyada kefedilmesi gerektiini vurgulamak istiyo
rum. Bu temel zellie insan varoluunun kendini akmlg" di
yorum. Bu, insan olma gereinin her zaman iin, bu ister bir an
lam ister karlalacak bir insan olsun, kiinin kendi dndaki bir
eye ya da birisine yneldii anlamna gelmektedir. Kii, hizmet
edecei bir davaya ya da sevecei bir insana kendim adayarak ne
kadar ok kendim unutursa, o kadar ok insan olur ve kendim de
o kadar ok gerekletirir. Kendim gerekletirme demlen ey, hi
de ulalabilir bir ey deildir. Bunun da basit bir nedeni vardr
Kii buna ulamak iin ne kadar ok urarsa, bunu da o kadar
ok karacaktr. Baka bir deyile, kendini gerekletirme, sade
ce kendini amann bir yan rn olarak olasdr.
Bu noktaya kadar, yaamn anlamnn her zaman deitiim,
ancak hibir zaman yok olmadn gstermi bulunuyoruz. Logoterapiye gre bu yaam anlamn farkl yoldan kefedebili
riz: 1. Bir eser yaratarak ya da bir i yaparak; 2. Bir ey yaaya
rak ya da bir insanla etkileerek; 3. Kanlmaz acya ynelik bir
tavr gelitirerek. Bunlardan ilki, yani baan yolu, olduka ak
tr. kinci ve nc ise, biraz daha ayrm gerektirmektedir.
Yaamda anlam bulmann ikinci yolu, bir ey -iyilik, doru
luk, gzellik gibi- yaamak, doay ve kltr yaamak, son ve
bir o kadar nemlisi de olanca esizliiyle bir inam yaamaktr
Yani onu sevmektir.

SEVGNN ANLAMI
Bir baka insan, kiiliinin en derindeki ekirdeinden kav
ramann tek yolu sevgidir. Sevmedii srece hi kimse, bir ba
ka insann znn tam olarak farkna varamaz. Sevgisi yoluyla
insan, sevilen kiideki temel kiilik zelliklerini ve eilimlerini
grebilecek duruma gelir ve dahas, ondaki gereklememi olan
ancak gerekletirilmesi gereken potansiyelleri grr. Aynca sev
gisi yoluyla kii, sevdii insann bu potansiyelleri gerekletirme
sini salar. Sevdii insann, ne olabileceinin ve ne olmas gerek
tiinin farkna varmasn salayarak, potansiyellerim gerekle
mesini salar.
Logoterapide sevgi, yceltme anlamnda cinsel itkilerin ve i
gdlerin sadece bir yan olgusu (epifenomen)9 olarak yorumla
namaz. Sevgi de cinsellik kadar temel bir olgudur. Normalde
seks, sevgi iin bir davurum biimidir. Seks, bir sevgi arac olur
olmaz ya da sadece bir sevgi arac olduu srece hakl grlr,
hatta merulatrlr. Bu nedenle sevgi, seksin sadece bir yan et
kisi olarak anlalmaz; daha ok seks, adna sevgi denilen nihai birliktelik deneyimini davurmann bir yolu olarak grlr.
Yaamda bir anlam bulmann nc yolu, ac ekmektir.
A CIN IN ANLAMI
Umutsuz bir durumla karlatmz, deitirilemeyecek bir
kaderle yz yze geldiimiz zaman bile, yaamda bir anlam bu9 Temel bir olgunun sonucu olarak ba gsteren bir olgu-

labileceimizi asla unutmayalm. nk o zaman nemli olan


ey, kiisel bir trajediyi bir zafere, kendi zor durumunu bir insan
baarsna dntrmek ve sadece insana zg esiz insan potan
siyeli olabildiince gslemektir. Arak bir durumu deitire
meyecek bir noktaya geldiimiz -rnein tedavisi olanaksz bir
kanser gibi iyileme ans olmayan bir hastal dnn- zaman
kendimizi deitirme yoluna gideriz.
Ak bir mek vermeme izin verin: Bir keresinde, pratisyen
hekim olarak alan yal birisi yaad ar depresyon nedeniy
le bana geldi. ki yl nce len ve her eyden ok sevdii kars
n kaybetmeye alamama. Ona nasl yardm edebilirdim? Ona
ne syleyebilirdim? Bir ey sylemekten kandm, ancak onu u
soruyla kar karya getirdim' Sen ondan nce lseydin ve ka
rn seni yaatmak zorunda olsayd ne olurdu Doktor?" Ah!" di
ye karlk verdi, Bu onun iin korkun olurdu; ne kadar a a e
kerdi! Bunun zerine, Gryorsunuz ya Doktor, onu bu ac
dan kurtaran sizsiniz; elbette bunun bedeli de imdi sizin onu
yaatmak ve yasm tutmak zorunda olmanz, dedim Tek teli
me etmeksizin elimi skt ve bromdan ayrld. Her naslsa ac,
bir zverinin anlam gibi, bir anlam bulduu anda ac olmaktan
kyor.
Elbette kesin anlam iinde bu bir terapi deildir, nk her
eyden nce doktorun umutsuzluu bir hastalk deildi ve kin
cisi, kaderim deitiremez, karsn diriltemezdim. Ama dei
mez kaderine ynelik tutumunu deitirmeyi baardm andan
sonra, ektii acda en azndan bir anlam bulabilmitir. Logoterapinin temel ilkelerinden birisi, insann temel urann har al

mak ya da acdan kanmak deil, yaamnda bir anlam bulmak


olduunu gstermektir. nsann, elbette acsnn bir anlam ol
mas kouluyla, ac ekmeye hazr olmasnn nedeni budur.
Ama una kesin olarak aldk kazandralm: Anlam bulmak
iin ac ekmek kesinlikle gerekli deildir. Ben sadece* acya ra
men anlamn olas olduunu -elbette acnn kanlmaz 'blmas
kouluyla- vurgulamak istiyorum. Acnn kamlabilir olduu
durumlarda yaplacak en anlaml ey, ister ruhsal veya fiziksel,
ister politik olsun, acya yol aan nedeni ortadan kaldrmak ola
caktr. Gereksiz yere ac ekmek, kahramanca deil, mazoiste
bir tutumdur.
Georgia niversitesinde psikoloji profesr olan Edith Weisskopf-Joelsen, logoterapi zerine yazd bir makalesinde,
Mevcut ruh sal felsefemiz, insanlann mutlu olmas gerekti
i, mutsuzluun bir uyumsuzluk belirtisi olduu grn vur
gulamaktadr. Byle bir deer sistemi, kanlmaz mutsuzluun
yknn, mutsuz olmaktan tr mutsuz olma nedeniyle arttnlmas gereinden sorumlu olabilir,"10 der. Bir baka makale
sinde, logoterapinin, Ac eken ve bundan kurtulmas olanaksz
olan insana, bu acy alaltc bulduu iin mutsuz olmakla kal
mayp, mutsuzluundan tr bir de utanmak yerine, ektii
acyla gurur duymas ve bunu onur verici bir ey olarak deer
lendirmesi iin pek frsat tanmayan gnmz Amerikan klt
rndeki baz salksz eilimlerin dengelenmesine yardm edebi
leceini"11 dile getirir.
10 Some Comments on a Viennese School of Psychiatry, TheJournal of Abnormal and
Social Psychology, 51 (1955), sf. 701-3.
11 Logoterapy and Existential Analysis," Acta Psychotherapeutica, 6 (1958),
s t 193-204.

Kiinin, kendi iini yapma ya da yaanandan zevk duyma fr


satndan mahrum edildii durumlar vardr; ancak hibir zaman
ortadan kaldrlamayacak olan ey, acnn kanlmazldr Ce
surca ac ekmeyi kabul edince, yaam da son ana kadar bir an
lama sahip olur ve bu anlam kelimenin tam anlamyla- sonuna
kadar korur. Baka bir deyile, yaamn anlam koulsuzdur,
nk kanlmaz acnn potansiyel anlamm bile kapsar.
Toplama kampnda yaadm belki de en derin deneyim
olan bir olay anmsamama izin verin. statistiksel verilerle de
kolayca kontrol edilebilecei gibi, kampta yaanan g artlar al
tnda hayatta kalma ans yirmi sekizde birden fazla deildi.
Auschwitze vardmda paltomun aluna sakladm ilk kitab
mn notlarnn kurtarlmas, olaslk bir yana, olanakszd. Bu ne
denle, zihnimin rnn kaybetmi olma gereim yaamak ve
bunun stesinden gelmek zorundaydm. Sanki hibir ey ya da
hi kimse beni yaatamazm gibi gelmiti; ne fiziksel ne de zi
hinsel bir ocuum beni yaatabilirdi! Dolaysyla, bu durumda
yaammn nihai anlamda bir anlamdan yoksun olup olmad
sorusuyla kar karya kaldm.
Tutkuyla gretiim bu sorunun yantnn zaten nmde
durduunu ve zaman gemeden karma kacan henz fark
etmemitim. Kendi giysilerimi verip, Auschwitz tren istasyonuna
vardktan hemen sonra, gaz odasna gnderilen bir tutuklunun
giysilerim giymek zorunda kaldm zaman bu yant karma
kmt. Kendi kitabnm sayfalan yerine, yeni kazandm pal
tonun ceplerinde, bir dua kitabndan yrtlm olan ve en nem
li Yahudi duas olan Shema Yisraelin yazl olduu tek bir sayfa

bulmutum. Byle bir akmay dncelerimi kda yazmak


yerine, yaatmaya ynelik bir meydan okumadan baka nasl yo
rumlayabilirdim ki?
Bir sre sonra, yakn bir gelecekte lecekmiim duygusuna
kapldm anmsyorum. Ne var ki bu kritik durumda tasam,
yoldalarmn oundan farklyd. Onlarn sorusu yleydi: Bu
kampta hayatta kalacak myz? Kalmayacaksak, btn bu aclann hibir anlam yok. Benim sorumsa uydu: Btn bu acla
rn, evremizdeki bunca lmn bir anlam var m? nk eer
yoksa hayatta kalmann kesinlikle hibir anlam yok! nk an
lam byle bir rastlantya bal olan bir yaam, nihai anlamda ya
anmaya demez.
M ETA-KLNK SORUNLAR
Bugn bir psikiyatriste, giderek artan sayda, onu nevrotik
semptomlarla deil, insan sorunlaryla kar karya brakan has
talar bavurmaktadr. Son zamanlarda psikiyatriste giden bu in
sanlardan bazlar eskiden papaza, rahibe ya da hahama giderdi.
imdi ise ounlukla bu insanlar papaza gitmeyi reddetmekte,
bunun yerine doktoru, Yaammn anlam ne?" gibi sorularla
kar karya brakmaktadr.
BR LOGODRAMA
Aadaki olay anmak isterim: Bir keresinde, on bir yanda
ki olu len bir kadn, bir intihar giriiminden sonra hastaneme

kabul edilmiti. Dr. Kurt Kocourck, kadm bir terapi grubuna


katlmaya arma ve bir psikodrama seans yrtmekte oldu
u odaya kaza eseri girmitim. ocuu len kadn, ocuk felcin
den tr sakat olan oluyla ba baa kalm. Zavall ocuk te
kerlekli sandalyeye mahkmmu. Annesi, kendi kaderine isyan
etmi ama sakat oluyla birlikte intihar etmeye kalknca, ocuk
buna engel olmu; yaam seviyormu! Onun iin yaam anlam
lym. Peki annesi iin neden byle deildi? Annenin yaam
bunlara karn nasl bir anlam bulabilirdi? Ve bunun farkna var
mas iin ona nasl yardm edebilirdik?
Tartmaya hazrlksz katldm ve gruptaki bir baka kadm
sorguladm. Ka yanda olduunu sordum, Otuz," dedi. Bunun
zerine, Hayr, otuz deil, seksen yamdasnz ve lm degmdesiniz, geri dnp ocuksuz ancak mali baarlarla doh bir ya
amnz olduunu gryorsunuz, diye karlk verdim ve byie
bir durumda ne hissedeceini hayal etmesini syledim Ne d
nrsnz, o durumda kendi kendinize ne dersiniz?' Drama
seans srasnda kaydedilen banttan, kadnn sylediklerini alma
ma izin verin: Ben evli bir milyonerim, rahat bir hayatm vard
ve bunu yaadm! Erkeklerle flrt ettim; onlarla cilveletim! Ama
imdi seksenimdeyim; kendi ocuum yok. Yal bir kadn ola
rak geri dnp baktmda, btn bunlann ne iin olduunu an
layamyorum; aslnda, yaammn, bir baarszlk olduunu sy
lemem gerek!
Daha sonra olu sakat olan kadna, kendini benzer bir ekidt
geriye dnp bakarken hayal etmesini syledim. Bant kaydndan,
sylediklerini dinleyelim: ocuklarm olsun istedim ve bu tr-

zum gerekleti; oullarmdan biri ld, ancak dieri de'sakata.


Ben bakmasaydm onu bir kuruma gnderirlerdi. Sakat ve aresiz
de olsa, o, benim olum. Bu nedenle onun iin olas olduu ka
daryla, dolu dolu bir hayat verdim ona; olumdan daha iyi bir
insan yarattm. O anda gzyalarna gmld ve hkra hkra
devam etti: Kendi adma huzur iinde geri dnp bakabilirim;
nk yaammn anlamla dolu olduunu ve bu anlam kazan
mak iin ok altm, elimden geleni yaptm syleyebilirim;
olum iin elimden geleni yaptm. Yaamm bir baarszlk deil
di! Sanki lm deindeymiesine geri dnp yaamna bakt
nda, anszn bunun bir anlam olduunu, ektii onca acy bi
le kapsayan bir anlam olduunu grebildi. Ayn sebeple, rnein
len olununki gibi ksa bir yaamn bile, coku ve sevgi asn
dan ylesine zengin olabilecei, seksen yl sren bir yaamdan
ok daha anlaml olabilecei aklk kazand.
Bir sre sonra, bu grubun tamamna hitaben bir baka soru
sordum. Sorum, polmiyelitis serumu gelitirmek iin kullanlan
ve bu nedenle oras buras delik deik edilen bir maymunun,
ektii acnn anlamm kavrayp kavrayamayacayla ilgiliydi.
Gruptaki herkes, elbette kavrayamayacan syledi; snrl zek
syla maymun, acmn anlamnn anlalabildii tek dnya olan
insanlann dnyasna giremezdi. Bunun zerine aadaki soruyu
ortaya attm: Peki ya insann, kozmosun evrimindeki biti nok
tas olduundan emin misiniz? Baka bir boyutun daha olduu,
baka bir dnyann? insan acsnn nihai bir anlam bulaca bir
dnyann olduu dnlemez mi?"

NHA ANLAM
Bu nihai anlam, zorunluluk gerei insann snrl zihinsel yeti
sini aar; logoterapide bu balamda bir nihai anlam dan sz ederiz.
nsandan istenen ey, baz varoluu felsefecilerin savunduu gn
yaamm anlamszlna katlanmak deil, yaamn koulsuz anlam
llm ussal terimlerle kavrama yetkisinden yoksun oluuna da
yanmaktr. Logos (anlam), mantktan flogic)12 daha derindir.
Nihai anlam kavramnn tesine giden bir psikiyatrisi, er ya da
ge, alt yandaki kzmn beni u soruyla utandrmas gibi, has
talan tarafndan utandnlacakr: Neden iyi Tanndan sz ediyo
ruz? Kzmn bu sorusu zerine, Birka hafta nce kzama ya
kalanmtn ve iyi Tann seni iyiletirdi, dedim Ne var ki kk
kz yant yeterli bulmam; hemen yaptrd: Peki ama baba,
ltfen unutma: Her eyden nce bana kzam gnderen o."
Ancak bir hasta dinsel inancna skca balysa, dinsel inana
nn tedavi etkisinden yararlanlmasna ve tinsel kaynaklarn kul
lanlmasna kimse itiraz etmez. Bunu yapabilmek iin psyatrist kendini hastann yerine koyabilir, rnein Dou Avrupak
bir hahamn bana gelip hikyesini anlatt bir olayda yapum
tam anlamyla buydu. lk karsn ve alt ocuunu, gaz odasna
gnderildikleri Auschwitz Toplama Kampnda kaybetmi; imdi
ise ikinci karsnn ksr olduu onaya kmt. ocuk sahibi ol
mann yaamm tek anlam olmadm gzledim, nk o zaman
yaam kendi iinde anlamsz olurdu ve kendi iinde anlamsz
olan bir ey, sadece kalclatmlarak anlaml klnamazd. Ne var
12 Logic terimi de bos kknden gelmektedir. (.N-)
nsann Anfan Araytp

ki haham, kendi talihsiz durumunu, lmden sonra arkasndan


Kaddi13 okuyan bir olu olmamas nedeniyle, umutsuzluk te
rimleriyle, bir Ortodoks Yahudi gibi deerlendiriyordu.
Ama vazgemeyecektim. pcuklann cennette tekrar grme
yi mit edip etmediim sorarak, .ona yardm etmek iin son bir
giriimde bulundum. Soruma, bir gzya saanayla karlk
verdi ve umutsuzluunun gerek nedeni su yzne kt: Masum
birer ehit olarak14 ldkleri iin ocuklannm cennetteki en
yksek mertebeye ulatklarn, buna karn yal, gnahkr bir
insan olarak kendisi iin ayn yeri bekleyemeyeceini anlatt. Yi
ne vazgemedim ve hemen u soruyu gndeme getirdim: o
cuklarm yaatmann anlam bu olamaz m haham: Bu ac dolu
yllar sayesinde aklanp, sonunda sen de ocuklann kadar ma
sum olmasan da cennette onlara katlmaya deer olamaz msn?
Tannnm btn gzyalarn saklad, ilahilerde yazmyor
mu?15 Bu nedenle belki de aclarnn hibirisi bouna deildir."
Onca yldan bu yana ilk kez, ona aabildiim yeni bak as sa
yesinde aclarndan kurtulabildi.
YAAMIN G ECL
nsan yaamm anlamdan yoksun brakyor gibi grnen ey
ler sadece acy deil, lm de kapsyor. Sadece yaamn ger
ekten geici olan yanlarnn potansiyeller olduunu sylemek
13 len kii in okunan bir dua.
14 Uklddush basbem, yani, Tann adna*
15 'Her dp kalkmn hesabn tuttun; gzyalanm da iene koyl Bunlar kitabnda
yok mu?" (Mez. 56,8.)

ten hibir zaman bkmadm; ancak bu potansiyeller gerekleir


gereklemez, o anda gereklie dnr; bunlar korunur ve
gemie gnderilir ve burada geicilikten kurtarlr, nk ge
miteki hibir ey geri kazanlmaz bir ekilde kaybedilmemi,
her ey geri dnlmez bir ekilde kaydedilmitir.
Bu nedenle varoluumuzun geici olmas, bunu kesinlikle an
lamsz klmaz, ama sorumluluklarmz oluturur; nk her ey,
bizim, z itibaryla geici olan olaslklar gerekletirmemize
baldr. nsan srekli, mevcut potansiyeller ynyla ilgili olarak
kendi tercihlerini yapar, bunlardan hangisi hilie mahkm edi
lecek ve hangileri gerekletirilecek? Hangi tercih gerekte son
suza kadar lmsz, zamann kumlan zerindeki ayak izi" kl
nacak insann, her an, yle ya da byle, varoluunun antnnn ne
olacana karar vermesi gerekir.
Elbette insan, geiciliinin anz tarlasn dikkate almakta ve
yaptklarnn, sevinlerinin ve aclanmn tamamm sonsuza kadar
saklad gemiin dolu zahire ambann grmezlikten gelmekte
dir. Yaplan hibir ey eski haline getirilemez ve hibir ey yok
edilemez. Olmu olmann, varolmann en emin biimi olduunu
sylemem gerek.
nsan varoluunun temelde geici oluunu akimda tutan lo
goterapi, ktmser deil, eylemcidir. Bu noktay bir benzetmey
le dile getirecek olursak: Karamsar kii, her gn bir sayfasn ko
pard duvar takviminin geen her gnle biraz daha inceldiini,
korku ve hznle gzleyen bir insana benzer, te yandan yaa
mn sorunlanna etkin bir ekilde saldran insan, her gn takvi
minden bir yaprak koparan, ancak bunlan arkalanna birka

gnlk notu aldktan sonra ncekilerle birlikte dzenli ve zen


li bir ekilde dosyalayp saklayan bir insana benzer. Bu notlarda
oluan zenginlii, dolu dolu yaam, gurur ve sevinle dnebi
lir. Yalandm farketmesinin ne nemi olabilir? Grd gen
insanlar kskanp kendi yitik genliine ynelik nostaljiye mi
gmlecektir? Hayr, bunun yerine yle dnecektir: Olas
lklar yerine, sadece yaplan iin, yaanlan sevginin deil, yiit
e gslenen aclar dahil olmak zere, gemiimin gereklikle
ri de var. Bu aclar kskanlk uyandrmasa bile, hayatmda en
ok gurur duyduum eylerdir.
BR TEKNK OLARAK LOGOTERAP
lm korkusu gibi gereki bir korku, psikodinamik yoru
muyla yattmlamaz; te yandan agorafobi gibi nevrotik bir kor
ku da felsefi anlayla iyiletirilemez. Ne var ki logoterapi bu tr
olaylar iin de zel bir teknik gelitirmitir. Bu teknik uygulan
dnda neler olup bittiini anlamak iin, balang noktas ola
rak, nevrotik bireylerde sk sk grlen beklentisel kayg duru
munu ele aldk. Bu korkunun tipik bir zellii, tam olarak has
tann korktuu eye yol amasdr, rnein byk bir odaya gi
rip kalabalkla karlat zaman kzarmaktan korkan birey, ger
ekte bu tr koullar altnda kzarmaya daha ok yatkn olacak
tr. Bu balamda arzu, dncenin babasdr" deyii, korku,
olayn anasdr eklide deitirilebilir.
lgintir, tpk korkunun korkulan eye yol amas gibi, zora
ki bir niyet de zorla arzulanan eyi olanaksz klar. Bu an niyet

ya da benim deyiimle hiper-yksek niyet zellikle cinsel nev


roz olaylarnda gzlenebilir. Bir erkek cinsel gcn ya da bir
kadn orgazm olma yeteneim gstermeye ne kadar ok alr
sa, baarsz olma olasl da o kadar byk olacaktr. Haz, bir
yan rn ya da yan etkidir ve yle kalmas gerekir ve kendi iin
de bir ama yapld lde yok edilmi olur.
Yukanda anlatlan an niyete ek olarak, an dikkat ya da logoterapide denildii gibi an dnme" (hyper-reflection) de
patojenik olabilir (yani hastala yol aabilir). Aadaki rapor
anlatmak istediimi aklayacaktr: Gen bir hanm, cinsel so
ukluk (frijit) ikyetiyle bana geldi, zgemii, ocukluunda
babas tarafndan cinsel olarak kullanldm ortaya kard. Ne
var ki, kolayca inanlaca gibi, cinsel nevroza yol aan ey ken
di iinde bu travmatik (yaralayc) deneyim deildi. nk po
pler psikanaliz yaznm okuyan hastann, srekli olarak, trav
matik deneyiminin bir gn karaca faturaya ilikin korkuh bir
beklenti iinde yaad ortaya kt. Bu beklentisel kayg, hem
kendi diiliini dorulamaya ynelik an bir niyete, hem de n
sel ei yerine kendi zerine odaklanan an bir dikkate yol a
mt. Bu da hastann, cinsel hazzn orgazma ulatrma yetisin
den yoksun kalmas iin yeterliydi; nk orgazm, kendim kar
daki insana vermenin ve brakmann amalanmayan bir sonu
cu olarak kalmak yerine, hem niyetin hem de dikkatin bir obje
si haline getirilmiti. Ksa sreli bir logoterapiden sonra, hastann
kendi orgazm yaama yetisi zerindeki an dikkati ve niyeti, bir
baka logoterapi terimi kullanlacak olursa: Dnce odagmdba
karld. Dikkati, uygun nesne, yani cinsel ei zerinde yeniden

odakland zaman orgazm kendiliinden olutu.16


eliik niyet ad verilen logoterapi teknii, korkunun, kor
kulan eyi yaratt ve an niyetin, arzulanan eyi olanakszla
trd gereine dayanmaktadr. eliik niyet17 kavramn Almancada, 1939 ylnda tanmlamtm.18 Bu yaklamda fobisi
olan hastaya, bir an iin de ola, kesin olarak korktuu eye ni
yetlenmesi sylenir.
Bir mek vermeme izin verin. Gen bir doktor, terleme kor
kusu nedeniyle bana geldi. Ne zaman bir terleme nbeti beklese,
bu beklentisel kayg, an lde terlemesine yetiyordu. Bu ksr
dngy krmas iin, insanlara ne kadar terleyebildiim amal
olarak gstermeye karar vermesini tledim. Bir hafta sonra
dndnde ne zaman beklentisel kaygsn harekedendiren bi
risine rastlasa, kendi kendine Daha nce sadece bir litre terle
dim, ama bu kez on litre ter dkeceim! dediim anlatt. Bunun
sonucu, drt yl boyunca bu fobiden ikyeti olan doktorun,
tek bir grmeden sonra, bir haftada, kendini bundan tamamen
kurtarmasyd.
Okur, bu ilemin, korkusunun yerine eliik bir arzu konul
duu lde, hastann tutumunu tersine evirmekten olutuu
nu farkedecektir. Bu uygulamayla kayg yelkenlerini iiren rz
gr kesilmi olur.
16 nsel iktidarszlk olaylarnn tedavisi iin, yukarda anlatlan an niyet ve an
dnme kuramna dayal zel bir logoterapi teknii gelitirilmitir (Viktor E Frankl,
The Pleasure Principle and Sexual Neurosis,* The International Journal of Sexology, VoL
5, No. 3 (1952), sf. 128-30). LBgoterapinin ilkelerine ilikin bu ksa sunuda bu konuyu
elbette ele alamazdk.
17 Bugn bu teknik, ada psikoterapide uykusuzluk, fobi vb. semptomlarn giderilme
si amacyla sk sk kullanlan etkili bir tedavi yntemi durumuna gdmitir. (.N.)
18 Vktor E. Frankl, *Zur medikamentsen Unterstzung der Psychotherapie bei
Neurosen,* Schweizer Archlv fr Neurologic und Psychiatrie, VoL 43, s. 26-31.

Ne var d byle bir ilem, mizah duygusunda yapsal olan, ni


sana zg kendinden uzaklaabilme yetisinden yararlanlmasn
gerektirir. eliik niyet denilen logoterapi teknii kullanld za
man insann kendisinden uzaklama yetisi gerekletirilir. Ayn
zamanda hastann, kendini kendi nevrozundan uzaa koymas
salanr. Bununla ayn izgide bir gr, Gordon W. Allportun
The Individual and His Religion (Birey ve Dini) adl kitabnda bu
lunabilir: Kendine glmeyi renen nevrotik birey, kendim ida
re etme, belki de iyileme yoluna girmi olabilir."19 eliik niyet,
Allportun grn deneysel olarak dorulamakla ve klinikte
uygulamaktadr.
Ek birka durum raporu, bu yntemin daha da aklk kazan
masn salayabilir. Aada bahsedilecek hasta, eitli klinikler
de birok doktor tarafndan tedaviye sokulan, ancak hibirisinde
baarl sonu alnamayan bir muhasebeciydi. Benim grev
yaptm hastaneye kabul edildiinde tam bir umutsuzluk iin
deydi ve intihara ok yakn olduunu itiraf etmiti. Birka yldr,
son zamanlarda iini kaybetme tehlikesine yol aacak kadar ar
laan bir yazar krampndan ikyetiydi. Bu nedenle durumu an
cak derhal yaplacak ksa sreli bir terapi, dzeltebilirdi. Dr. Eva
Kozdera hastaya, genelde yaptnn tam tersini yapmasn, yani
olabildiince net ve okunakl yazmaya almak yerine kt yaz
maya almasn tledi. Burada hastaya, kendi kendine, im
di insanlara ne kadar 1yi bir kt yazc olduumu gsterece
im! demesi tlenir. Ve kastl olarak kargack burgack yaz
maya alt an bunu yapamaz. Kt yazmaya altm, ama
19 New York, Macmillan Co., 1956, sf. 92.

kesinlikle baaramadm, der ertesi gn. Hasta bu yolla krk se


kiz saat iinde yazar krampndan kurtulmu ve tedaviden sonra
ki gzlem dneminde geri tepme olmamtr. Artk tekrar mutlu
dur ve alabilmektedir.
Konumayla ilgili benzer bir olay da, Viyana Poliklinik Hastanesinin Larenoloji Blmndeki bir meslektam tarafndan
anlatld. Bu, onca yllk mesleinde grd en ar kekeleme
olayym. Kekeme, hatrlayabildii kadaryla bir istisna dnda,
yaamnda bir an olsun konuma sorunundan kurtulamam. Bu
istisna, on iki yalarndayken bir tramvayn arkasna asld za
man gereklemi; Bileti tarafndan yakalannca, kamann tek
yolunun biletide acma duygusu uyandrmak olduunu dn
m ve bu nedenle sadece zavall bir kekeme olduunu gster
meye alm. O anda kekelemeye alnca, yapamam. Teda
vi amalaryla olmasa da, farknda olmakszn eliik niyet tekni
ini kullanm.
Ne var ki bu sunu, eliik niyet tekniinin sadece tek semptomlu olaylarda etkili olduu izlenimini brakmamaldr. Bu lo
goterapi teknii yoluyla, Viyana Poliklinik Hastanesindeki eki
bim, en ar dereceden saplantl-zorlamml nevrozlar tedavi et
meyi bile baarmtr, rnek olarak altm be yanda olan ve
altm yldr ykanma gl eken bir kadm gsterebilirim
Dr. Eva Kozdera eliik niyet teknii yoluyla logoterapi tedavisi
ne balam ve iki ay sdhra hasta normal bir yaam srecek du
ruma gelmitir. Hasta, Viyana Poliklinik Hastanesinin Nroloji
Blmne kabul edilmeden nce, Hayat benim iin bir cehen

nemdi, diye itirafta bulunmutur. Yaad glk ve baktenyofobi saplants yznden i yapamaz duruma gelen hasta, sonun
da btn gn yatakta kalmaya balamtr. Elbette aruk semp
tomlarndan tamamen kurtulduunu sylemek doru olmaz,
nk saplants her an aklna gelebilir. Ne var ki, kendisinin de
dedii gibi Bu konuda aka yapabilmektedir, yani, eliik niyet
tekniini uygulayabilmektedir.
eliik niyet teknii aynca uyku bozukluu olaylarnda da
uygulanabilmektedir. Uykusuzluk korkusu20, uyumaya ynelik
an bir niyete yol aar. Bu da dnp, kiinin uyumamasna ne
den olur. Bu korkunun stesinden gelmesi iin genellikle hasta
ya kendini uyumaya zorlamamasn, bunun yerine tam tersini
denemesini, yani yatakta olabildiince ok uyank kalmaya aln
masn tlerim. Baka bir deyile, uyumamaya ilikin beklentisel kaygdan kaynaklanan ve uyumaya ynelik olan an niye
tin yerini, uyumamaya ynelik eliik niyetin almas gerekir, bu
durumda hasta abucak uyumaktadr.
eliik niyet, her derdin devas deildir. Saplantl-zorlanml
ya da fobi ieren rahatszlklann, zellikle de altta yatan beklentisel kaygl durumlann tedavisinde yararl bir ara olarak i gr
mektedir. Dahas, bu, ksa sreli bir terapi aracdr. Ne var k
bylesine ksa sreli bir terapinin, zorunluluk gerei sadece gcici tedavi etkileri yaratt sonucuna vanlmamaldr Emil A. Gutheilden bir alnt yapmak gerekirse, Onodoks Freudculugun
20 Olaylann ounluunda uykusuzluk korkusu, hastann, orcKurmanm pnrkM*
ihtiya duyulan minimum uyku mikann kendi kendine salad gctrflmt tokiu m t m den kaynaklanmaktadr.

ok yaygn yanlsamalarndan" birisi, sonularn kalclnn, te


rapinin uzunluuna karlk gelmesidir.21 rnein benim dos
yalarmda, yirmi ksur sene nce kendisine eliik niyet uygula
nan bir hastann durum raporu bulunmaktadr; buna karlk sz
konusu hastada ulalan tedavi etkisi kalc olmutur.
En belirgin gereklerden birisi, eliik niyetin, sz konusu ra
hatszln kkenindeki temele bal olmakszn etkili olmasdr.
Bu da, Edith Weisskopf-Joelson tarafndan dile getirilen bir g
r dorulamaktadr: Geleneksel psikoterapinin, tedavi uygu
lamalarnn kkenbilim (etimoloji) bulgularna dayandrlmas
gerektii konusunda srar etmesine karn, ilk ocukluk yllarn
da baz etkenlerin nevrozlara neden olabilmesi ve yetikinlik
alarnda nevrozlar tamamen farkl etkenlerin iyiletirmesi ola
sdr."22
Nevrozlarn gncel nedeni asndan, ister bedensel, ister
ruhsal yapda olsun, yapsal elerin dnda, beklentisel kayg
gibi geri denetim mekanizmalar, bata gelen patojenik (hastalk
yaratc) etken gibi gzkmektedir. Belli bir semptoma fobi ile
tepki verilir, fobi semptomu alevlendirir ye sonuta semptom da
fobiyi pekitirir. Ancak benzer bir olaylar zinciri, hastann srek
li olarak zihnini kurcalayan dncelerle boutuu23 saplantlzorlanml durumlarda da gzlenebilir. Bylece hasta, bunlarn
gcn, rahatsz olacak kadar artarm olur, nk bask, kar
21 American Journal of Psychotherapy, 10 (1956), sf. 134.
22 Some Comments on a Viennese School of Psychiatry,* The Journal of Abnormal and
Social Psychology. 51 (1955), sf. 701-3.
23 Bu sk sk, hastann, saplantsnn, yaklamakta olan ya da gerek bir psikozun belir
tisi olduu yolundaki korkusu tarafndan gdlendirilir, hasta, saplantl-zorlanml bir
nevrozun onu bu yola sokmaktan ok psikoza kar bakllk kazandrd gereinin
farknda deildir.

basky getirir. Semptom yine pekitirilir! te yandan hasta sap


lantlaryla boumaktan vazgetii, bunun yerine bunlan alaya
bir tavrla ele alp, espri konusu yapt (eliik niyet uygulad)
an, ksrdng kesilir, semptom hafifler ve sonunda klr.
Semptoma davetiye karan varolusal boluun bulunmad
olaylarda, hasta sadece kendi nevrotik korkusuyla alay etmekle
kalmayacak, sonunda bunu tamamen grmezden gelmeyi de ba
aracaktr.
Grld zere, beklentise! kaygya kar eliik niyetin;
an niyet ve an dnmeye kar da dnce odann datl
mas (dereflection) ileminin devreye sokulmas gerekir, ancak
dnce odann deitirilmesi, hastann kendi iine ve yaam
daki misyonuna yneliiyle mmkn olabilmektedir.24
Ksrdng oluumunu kran ey, ister acma ister aalama
olsun, nevrotiin kendine ynelik ilgisi deildir; iyilemenin
ipucu, kendim akmlktadr!
ORTAK NEVROZ
Her an kendine ait ortak nevrozu vardr ve her a, bu
nunla baa kmak iin kendi psikoterapisine ihtiya duyar. G
nmzn kitle nevrozu olan varolusal boluk, zel ve kiisel bir
nihilizm ekli olarak tanmlanabilir; nk nihilizm, varln
hibir anlam olmad inancdr. Ne var ki, nihilistik bir felsefe
nin ada eilimlerinin etkisinden uzak kalmad srece, ps>24 Bu inan, Allport tarafndan desteklenmektedir abann oda atmadan betkfi
olmayan amalara kaydrld zaman, bir btn olarak yasam, nevroz hite mmm
tamamen ortadan kalkmasa bile, daha salkl bir hal alr a g t. sf 95.
insann Anlam Aray

koterapi byle bir olayla kitlesel boyutta baa kamaz; aksi tak
dirde kitle nevrozunun olas bir tedavisini retmek yerine bunun
bir semptomunu temsil eder. Byle bir durumda psikoterapi nihilistik bir felsefeyi yanstmakla kalmayacak, aynca, istemeden
ve farknda olmadan da olsa, hastaya insann doru bir tablosun
dan ok bir karikatrn aktaracaktr.
nsann, biyolojik, ruhsal ya da toplumsal koullarn sonu
cundan ya da kaltmla evrenin rnnden baka bir ey olma
dn ileri sren nihilizm retisinde, yapsal bir tehlike sz
konusudur. nsana ilikin bu gr, nevrotik bir bireyin, zaten
inanmaya yatkn olduu eye, yani d etkilerin ya da i koulla
rn kurban olduuna inanmasn salar. nsann zgr olduu
nu reddeden bir psikoterapi, bu nevrotik lmcll besler ve
glendirir.
Kukusuz, insan sonlu bir varlktr ve zgrl snrldr.
Bu, koullardan zgrlk deil, koullara ynelik bir tavr alabil
me zgrldr. Bir keresinde sylediim gibi: Nroloji ve
psikoloji gibi iki alanda alan bir profesr olarak, bir insann,
biyolojik, ruhsal ve toplumsal koullara ne lde tbi olduu
nun tam anlamyla farkndaym. Ama ben, iki alanda birden pro
fesr oluumun yan sra drt kamptan -yani toplama kampla
rndan- sa km ve bu nedenle, insann dnlebilecek en
kt koullara bile grlmemi lde direnip gs germe ye
tisine tanklk etmi bir insanm.25

25 California Junior College Association iin Holywood Animators, Inc. tarafndan


gerekletirilen "Value Dimension in Teaching* adl renkli televizyon filminden.

PAN-DETERMNZMN ELETRS
Psikanaliz sk sk pan-seksualist (topyekn cinseld) almakla
sulanyordu. Bu sulamann yerinde olduundan kukuluyum.
Ne var ki pan-determinizm (topyekn belirlemecilik) denen
ey bana daha hatal ve tehlikeli gibi gzkyor. Bu terimle, in
sann u ya da bu koullara kar bir tavr alabilme yetisini gz
ard eden bir gr sz konusu ediyorum. nsan, tamamen ko
ullandrlm ve belirlenmi deildir, daha ok, ister koullara
boyun esin, ister kar gelsin, kendini belirlemektedir. Baka bir
deyile, insan nihai anlamda kendini belirleyen bir varlktr. n
san varolmakla yetinmez, bunun yerine her zaman iin varolu
unun kaderine, bir sonraki anda kendisinin ne olacana karar
verir.
Ayn nedenden tr her insan, herhangi bir anda deime
zelliine sahiptir. Dolaysyla, insann geleceini ancak bir gru
bun tamamna ilikin bir istatistiksel aratrmalm geni ereve
si dahilinde tahmin edebiliriz; ancak bireysel kiilik, z inham
la tahmin edilemez kalr. Tahminlerin temeli biyolojik, ruhsal vt
toplumsal koullarla temsil edilebilir. Yine de insan varoluunun
temel zelliklerinden birisi, bu koullann stne kabilme,
bunlann tesinde geliebilme yetisidir, insan, olas olduunda,
dnyay ve gerektii takdirde de kendini daha iyiye doru dei
tirebilme yetisine sahiptir.
Dr. Jnin durumunu anlatmama izin verin. Yaamm boyunca
karlatm, ii ktlk dolu, eytani bir figr diyebileceim tek
kiiydi o. O zamanlar genel olarak Steinhofun (Viyana dak h

yk akl hastanesi) kitle katili olarak arlyordu. Naziler acsz


lm programn balatt zaman btn ipleri eline alm ve
kendisine verilen ite ylesine fanatiklemiti ki, tek bir psikotigin bile gaz odasmdan kamamasna almt. Savatan sonra
Viyanaya dndm zaman, Dr. Jye ne olduunu sordum. Steinhofun tecrit hcrelerinden birisinde Ruslar tarafndan tutuk
land, dediler. Ama ertesi gn hcresinin kaps ak bulunmu
ve Dr. J bir daha grlmemi. Daha sonra, dierleri gibi ben de,
Dr. Jnin, yoldalarnn yardmyla Gney Amerikaya katna
inandm. Ancak yakn bir tarihte, ilk nce Sibiryada daha sonra
Moskovadaki nl Lubianka Cezaevinde olmak zere Demir
Perdenin arkasnda uzun sre tutuklu kalan eski bir Avusturya
lI diplomat bana geldi. Nrolojik muayenesini yaparken, anszn
Dr. Jyi tamyp tanmadm sordu. Evet yantm vermem ze
rine devam etti: Onu Lubiankada tandm, orada krk yanda
bbrek kanserinden ld. Ama lmeden nce, hayal edebilecein
en iyi yolda olduunu kantlad! Herkese teselli verdi. Dn
lebilecek en yksek ahlk standardna uygun yaad. Cezaevindeki uzun yllanm boyunca tandm en iyi dosttu!
tte Steinhofun kitle katili Dr. Jnin yks bu. lnsanm
davranlanm nasl tahmin edebiliriz? Bir makinenin, bir robo
tun harekederini ngrebilir, bunun tesinde insan ruhunun
mekanizmalarn ya da dinamik glerim" tahmin etmeye de a
labiliriz. Ama insan ruhtan te bir eydir.
Ne var ki zgrlR son sz deildir, zgrlk sadece yk
nn bir blm ve gerein yarsdr, zgrlk, olumlu yan so
rumluluk olan olgunun tamamnn negatif yarmdan baka bir

ey deildir. Aslna baklacak olursa, sorumluluk terimiyle ya


anmad srece, zgrlk yozlama tehlikesiyle kar karya
dr. te bu nedenle Dou Yakasndaki zgrlk Antna, Bat
Yakasndaki Sorumluluk Antnn eklenmesini neriyorum.
PSKYATRK PAROLA
Bir inam, ona en kk bir zgrlk krnts brakmayacak
ekilde koullandracak hibir ey yoktur. Bu nedenle, ne kadar
snrl olursa olsun, nevrotik, hatta psikotik vakalarda' bile insa
na bir para zgrlk kalr. Gerekten de, hastann en derinler
deki ekirdeine psikoz bile dokunamaz.
yiletirilmesi olanaksz psikotik bir birey, yararllm kaybe
debilir, ancak insan olma onurunu koruyacaktr. Benim psikiyat
rik parolam bu. Bu olmakszn, psikiyatriyi, zerinde allacak
bir alan olmaya deer bulmazdm. Kimin uruna? Onanlmayacak kadar hasarl bir beyin makinesinin uruna m? Hasta kesin
likle bundan te bir ey olmasayd, acsz lm program hakl
lk kazanrd.
PSKYATRNN YENDEN NSAN KILINMASI
Uzunca bir sredir aslmda yanm yzyldr psikiyatr, in
san zihnim sadece bir mekanizma olarak, ruh hastalnn teda
visini de sadece bir tekniin terimleriyle yorumlamaya alt
imdi ufukta grnen ise, psikolojiyle yorulan bir tp karaym
deil, insani klman bir psikiyatridir.

Ne var ki kendi roln temelde bir teknisyenin rolyle yo


rumlayan bir doktorun, hastasnda, hastaln arkasndaki insan
grmek yerine, bir makineden baka bir ey grmediini itiraf
etmesi gerekir.
nsan, sradan bir ey, bir nesne deildir; nesneler birbirini
belirler ama insan nihai anlamda kendini belirleyen bir varlktr.
Mevcut yetilerinin ve evrenin snrlan dahilinde, olduu kii
neyse, onu kendinden yaratmtr, rnein toplama kamplannda, bu yaayan laboratuvarda ve bu snav alannda, yoldalanmzdan bazlarnn domuz gibi, bazlannm da aziz gibi davran
dklarna tank olduk. nsann iinde her iki potansiyel de vardr
ve hangisinin gerekleecei koullara deil, kararlara baldr.
Bizim kuamz gereki bir kuak, nk inam gerekte
olduu ekliyle tanmaya baladk. Her ey bir yana, insan, Auschwitzin gaz odalarn icat eden varlktr; ama dudaklannda du
ayla ya da Shema Yisrael ile gaz odalanna dimdik yryen varlk
da insandr.

3. Blm
TRAJK BR YMSERLK TARTIMASI2*
Birleik Devletlerde logoterapi alnndaki nc almalar
1955 ylnda balatan ve alana paha iilmez katklan olan Edith
Weisskopf-Joelsonun ansna adanmtr.
Trajik bir iyimserlikken ne anladmz soralm ilk nce
kendimize. Ksaca bu, insan varoluunun (1) ac, (2) sululuk,
(3) lmle tanmlanabilecek yanlarndan oluan ve logoterapide
trajik l ad verilen eye karn, insann iyimser olduu ve
byle kald anlamna gelir. Aslnda bu blm u soruyu ortaya
koymaktadr: Btn olup bitenlere karn yaama evet demek
nasl olas olur? Soruyu baka terimlerle ortaya koyacak olursak,
yaam, trajik yanlarna karn, potansiyel anlamm konyabthr
mi? Her ey bir yana, Almanca yaynlanan bir kitabmn adna
kaynaklk eden bir deyii kullanacak olursak, her eye kar ya
ama evet demek, yaamm, her koulda, hatta en kt koullar
altnda bile potansiyel olarak var olduunu varsayar. Bu da so
nu itibaryla insann, yaamm olumsuz yanlann olumlu ya da
yapc eylere dntrme yetisine sahip olduunu varsayar
26 Bu blm Bat Almanya, Regensburg niverskesflndc, 1983 ylnda yaslan O g M I
Dnya Logoterapi Kongresinde verdiim bir sunuma dayanarak harrkmH

Baka bir deyile belli bir durumda nemli olan, en iyisini yap
maktr. Ne var ki burada en iyisi," Latincede optimum27 deni
len eydir. Dolaysyla trajik bir iyimserlikten (optimism) sz et
memin nedeni budur. Yani trajedi karsnda ve olabilecek en iyi
insan potansiyeli asndan iyimserlik, her zaman iin, (1) acy
bir insan baarsna dntrmeye (2) sululuk hisseden kiinin,
kendisini daha iyiye ynelik olarak deitirme frsatm kazanma
sna ve (3) yaamn geiciliinden, sorumlu bir tavr almaya
ynelik giriim gc kazanlmasna olanak vermektedir.
Ancak iyimserliin emredilecek ya da smarlanacak bir ey ol
madn unutmamak gerek. nsan kendini, her trl olumsuz
lua, umuda kar ayrm gzetmeksizin iyimser olmaya zorlaya
maz bile. Ve umut iin geerli olan, inan ve sevginin de emredilmemesi veya smarlanamamas asndan, lnn dier iki
bileeni iin de geerlidir.
Avrupal iin, kiiye tekrar tekrar mutlu olmasnn emredilmesi, Amerikan kltrnn tipik bir zelliidir. Ama mutluluk
aranmaz; ortaya kmas gerekir, lnsanm, mutlu olmak iin bir
nedeni olmaldr. Bu neden bulunduktan sonra mutluluk otoma
tik olarak gelir. Grdmz gibi inan, mutluluk araynda de
ildir; belli bir durumda yapsal ve uykuda olan potansiyel anla
m gerekletirmek yoluyla mutlu olmak iin neden aramaktadr.
Bu neden ihtiyac, insana zg olan bir baka olguya -glme
ye- benzer. Birisinin glmesini istiyorsanz, ona bir neden sun
manz, rnein bir fkra anlatmanz gerekir. Onu glmeye zorla
yarak ya da kendim zorlamasn salayarak, gerek bir kahkaha
27 Belli bir dununda olabilecek en iyi, yimserlik* anlamna gelen optimism" szc
de bu kkten gelmektedir (.N.).

150

VikiarEFrankl

yaratmak kesinlikle olanakszdr. Bunu yapmak, fotoraf maki


nesinin karsnda poz veren insanlan glmsemeye zorlamaya
benzer; bu son durumda baslan fotorafta grlen tek ey, ya
pay glcklerle donmu suratlardr.
Logoterapide bu tr bir davran yapsna an niyet" denil
mektedir. Bu, soukluk ya da iktidarszlk gibi cinsel nevrozlarn
nedenselliinde nemli bir rol oynamaktadr. Hasta, kendini
unutmak yerine, dorudan orgazma, yani cinsel hazza ulamaya
ne kadar ok aba gsterirse, bu cinsel haz aray da o kadar ok
kendini engelleyici olur. Gerekten de, haz ilkesi denilen ey
daha ok bir nee yok edicidir.
Bir bireyin anlam aray baarl olduktan sonra bu onu mut
lu klmakla kalmaz, ona, acyla baa kabilecek bir yeti de kazandnr. Peki kiinin umutsuz anlam aray boa kt zaman
ne olur? Bu, ldrc bir durumla sonulanabilir. rnein, esir
kamplan ya da toplama kamplan gibi an ortamlarda bazen
meydana gelen olaylan anmsayalm. Amerikal askerler tarafn
dan anlatld kadanyla, ilk durumda vazgemek dedikleri bir
davran yaps kristallemitir. Toplama kamplarndaki davran
ise, sabahn saat beinde kalkp ie gitmeyi reddeden, bunun ye
rine barakada sidik ve dkyla slanm samanlann zerinde ya
tan tutuklulann davrandr. Hibir ey -ne uyanlar ne de teh
ditler- bu insanlann fikrim deitiremiyordu. Bunun yerine, cep
lerinde sakladklan bir sigaray kanp imeye balyorlard. Bu
nu grdmz an, bu insanlann krk sekiz saat iinde lecei
ni biliyorduk. Anlam ynelimi geri ekilmi ve sonu olarak an
lk haz aray duruma egemen olmutur.

Bu, gn be gn karmza kan bir baka duruma benzemi


yor mu? Bununla, dnya apnda kendilerine no future (gele
ceksiz) kuak adm veren genleri dnyorum. Elbette sn
dktan ey sadece bir sigara deil, uyuturucular.
Aslna baklrsa, uyuturucu sahnesi ok daha genel bir kitle
olgusunun, yani varolusal ihtiyalanmzn engellenmesinden
kaynaklanan ve sonu olarak endstrilemi toplumlarda evren
sel bir olguya dnen anlamszlk duygusunun bir yandr. Bu
gn, anlamszlk duygusunun nevrozlarn kkeninde giderek ar
tan bir rol oynadm ne srenler sadece logoterapistler deil
dir. Stanford niversitesinden Irvin D. Yalomun, Existential
Psychotherapy (Varoluu Psikoterapi) adl eserinde dedii gibi:
Psikiyatrik ayakta tedavi kliniine bavuran krk hastadan on
ikisi (yzde 30), anlamla ilgili (anketler, terapistler ya da bam
sz yorumcular tarafndan deerlendirildii kadanyla) nemli so
runlardan ikyetiydi.28 Palo Altonun binlerce kilometre do
usunda durum sadece yzde bir orannda fark etmektedir; ilgi
li en son istatistikler, Viyanada nfusun yzde yirmi dokuzu
nun, yaamlarnda anlam olmadndan ikyeti olduunu gs
termektedir.
Anlamszlk duygusunun nedenine gelince, an basitletirme
de olsa, insanlann yaamalarn salayacak ok eyin bulunmas
na karn, uruna yaayacaklan bir eyin olmad sylenebilir;
insanlar aralara sahip, ama amalan yok. Elbette bazlarnn
aralan be yok. zelliMe bugn isiz olan insan kitlesini sz
konusu ediyorum. Elli yl nce, isizlik nevrozu dediim ey28 Basic Books, New York, 1980, sf. 448.

den ikyeti gen hastalarda gzlediim zel bir tr depresyona


ilikin bir aratrma yaymlamtm.29 Bu aratrmada, nevrozun
gerekten de ikili bir hatal zdelemeden kaynaklandm gs
terebilmitim: siz olmak, yararsz olmakla eletiriliyordu, ya
rarsz olmak ise anlamsz bir yaam srmekle. Sonu olarak has
talan, genlik demekleri, kamu ktphaneleri ve benzen ilerde
gnll alma konusunda ikna etmeyi baardmda, bolca sa
hip olduklan bo zamanlarm cretsiz, ancak anlaml bir ura
la doldurmaya baladklan an, ekonomik durumlarnn deime
mesine ve duyduklan aln ayn olmasna karn, yaadklan
depresyon ortadan kalkyordu. Bundan kan gerek, insann sa
dece refahla yaamaddr.
Sosyo-ekonomik durum tarafndan tetiklenen isizlik nevro
zunun yan sra, duruma gre psikodinamik ya da biyokimyasal
koullara balanabilecek baka depresyon trleri de vardr. Buna
uygun olarak, srayla psikoterapi ve farmakoterapi (ilala tedavi)
nerilmektedir. Ancak anlamszlk duygusundan bahsediyorsak,
bunun bir hastalk (patoloji) konusu olmadn gzden kar
mamamz ve unutmamamz gerekir; anlamszlk duygusu, bir
nevrozun belirtisi ve semptomu olmaktan ok, insan olmann bir
kantdr diyebilirim. Ama patolojik bir eyden kaynaklanmama
sna karn, anlamszlk duygusu patolojik (hastalkl) bir tepki
ye neden olabilir; baka bir deyile potansiyel olarak patojenik*
tir (hastalk yapc). Gen kuakta bylesine yaygn olan kitle
nevrozu sendromunu bir dnn: Bu sendromun bu yan
nn -depresyon, saldrganlk ve uyuturucu vb. alkanl- kgo29 Wirtschaftskrlse und Seelenlcben vom Standpunkt des lugcndbmerr
Sozialarztlichc Rundschau, Vol. 4 (1933), sf 43-46
tnsann Anlam Aray

rinde ayrntlaryla durmayacam. Benzetme yapacak olursak,


bir filmi ele alalm: Bir film, binlerce bamsz grntden olu
ur, bunlardan her biri bir ey ifade eder ve bir anlam tar; yine
de son karesine gelinmedike filmin tamamnn anlam ortaya
kmaz. Ne var ki ilk nce bileenlerden, bamsz grntler
den her birini anlamakszm da filmin tamamm anlayamayz. Ay
n ey yaam iin de geerli deil mi? Yaamn nihai anlam da,
eer byle bir ey varsa, en sonunda, lmn eiinde ortaya
kmyor mu? Ve bu nihai anlam da, her bir durumun potansi
yel anlamnn, ilgili bireyin bilgisi ve inancnn elverdii lde
en iyi ekilde gerekletirilip gerekletirilmediine bal deil
mi?
Logoterapi asndan bakldnda, anlamn ve alglannn,
ayaklan havada olmad, tamamen yere baa bir gerek. Bu
arada, anlamn -somut bir durumun kiisel anlamnn- kavranm, Kari Bhlerle Max Wertheimerin teorileri arasna yerletir
mek isterim. Anlamn alglan, klasik Gestalt alg kavramndan
farkldr; yle ki sonuncusu, bir zemindeki br figrn ans
zn alglanm ifade ederken, grdm kadanyla anlamn alg
lan, ok daha zel olarak, gerekliin zeminine (fonuna) kar
bir olasln farkna varlmasna ya da daha ak szcklerle or
taya konacak olursa, belli bir durum iin yaplabilecek olan e
yin farkna varlmasna indirgenir.
Peki bir insan nasl olur da anlam kefetmeye balar? Char
lotte Bhlerin de ifadelettii gibi. Yapabileceimiz tek ey, nihai
olarak insan yaamnn anlamnn ne olduuna ilikin sorulan
m yantlarm bulmu gibi grnen insanlarla, bulamayan in-

sanlarn yaamlarn aratrmaktr.32 Bu tr bir yaklama ck


olarak, biyolojik bir yaklama da giriebiliriz. Logoterapi, bilin
ci, belli bir yaam durumunda ihtiya duyulduunda takip
etmemiz gereken yn gsteren bir ynlendirici olarak deerlen
dirir. Bu ii yrtmek iin bilmem, kiinin kar karya bulun
duu duruma bir lm cetveli uygulamas ve bu durumun da
deerler hiyerarisinin altnda bir ltler dizisine baj ola
rak deerlendirilmesi gerekir. Ne var ki bu deerleri, bilin d
zeyinde alp benimseyenleyiz; bunlar, olduumuz bir eydir. Bu
deerler, trmzn evrim ak iinde kristallemitir, temelle
ri biyolojik gemiimiz ve kkleri de biyolojik derinliimizdir.
Biyolojik bir a priori33 kavram gelitirirken Konrad Lorenz de
benzer bir ey dnm olmal; son zamanlarda, deer kazan
ma srecinin biyolojik temeline ilikin kendi grm onunla
tartrken, bana katldm heyecanla ifade etti. Ne olursa olsun,
eer dnce ncesi aksiolojik bir kendim anlama varsa, bunun,
biyolojik kaltmmza demirlenmi olduunu varsayabiliriz.
Logoterapinin de ortaya koyduu gibi, kiinin yaamda bir
anlama ulamasnn temel yolu vardr. Bunlardan ilki bir eser
yaratmak ya da bir i yapmaktr. kincisi bir ey yaamak ya da
bir insanla etkileime girmekter; baka bir deyile sadece ite de
il, sevgide de anlam bulunabilir. Bu balamda Edith WeisskopfJoelson, Yaantnn da baanya ulamak kadar deerli olabildii
yolundaki logoterapi grnn tedavi edici olduunu, nk
sadece dsal baan zerindeki tek yanl vurgulamay telafi ett32 Basic Theoretical Concepts of Humanistic Psychology.* American Psycholopvi XVB
(Nisan 1971), sf. 378.
33 Deneyimden kaynaklanmayan, zihinde doutan gelen (N.j.
insann Anlam Aray

ini34 gzlemitir.
Ancak daha nemlisi, yaamdaki anlama giden nc yol
dur: Deitiremeyecei bir kaderle yz yze gelen umutsuz bir
durumun aresiz kurban bile kendini aabilir ve bylece kendi
ni deitirebilir. Kiisel bir trajediyi bir zafere dntrebilir.
Acnn Anlam balkl blmde de anld gibi, logoterapinin,
Ac eken ve bundan kurtulmas olanaksz olan bir insana, bu
acy alaltc bulduu iin mutsuz olmakla kalmayp, mutsuzlu
undan tr bir de utanmak yerine, ektii acyla gunr duy
mas ve bunu onur verici bir ey olarak deerlendirmesi iin pek
frsat tanmayan gnmz Amerikan kltrndeki baz salksz
eilimlerin dengelenmesine yardm edebilecei umudunu dile
getiren Edith Weisskopf-Joelson olmutur.
Yirmi be yl sreyle genel bir hastanenin nroloji blmn
de alnm ve hastalarmn, yaadklar zorluklar baarya d
ntrme yetilerine tanklk ettim. Bu pratik deneyimlere ek ola
rak, insann acda da anlam bulabilecei olaslm destekleyen
deneysel veriler de mevcuttur. Yale niversitesi Tp Faklte
sindeki aratrmaclar, Tutsaklklarnn olaand lde stres
li -ikenceyle, hastalkla, yetersiz beslenme ve tecride dolu- ol
masna karn bundan yararlandklarn aka ne sren Viet
nam Sava tutsaklarnn saysndan etkilenmilerdir."35
Ama trajik bir iyimserlik lehine olan en gl tartmalar,
Latincede argumerta ad hominem denilen tartmalardr. Bir r34 The Place of Logotherapy in the World Today," The International Forum for
Logotherapy, VoL 1, No. 3 (1980), Sf. 3-7.
35 W. H. Sledge, J. A. Boydstun ve A. J. Rabe, Self-Concept Changes Related to War
Captivity," Arch. Gen. Psychiatry, 37 (1980), sf. 430-443

nek vermek gerekirse Jerry Long, logoterapide insan ruhunun


asi gc36 denilen eyin yaanan bir tandr. Texarkana Ga
zette*den alnt yapacak olursak, Jerry Long: yl nce geirdi
i bir dal kazasndan beri boynundan aas felli Kaza geir
diinde 17 yandayd. Bugn Long, az ubuunu yaz yazmak
iin kullanabiliyor, zel bir telefon araclyla. Community Gollegede verilen iki derse devam ediyor. Telefon balam.
Longun hem snftaki tartmalar dinlemesine, hem de bunlara
katlmasna olanak veriyor.. Aynca bo zamanlarn okuyarak, te
levizyon izleyerek ve yazarak geiriyor. Longdan aldm bir
mektupta yle yazyor: Yaamm anlamla ve amala dopdolu
gryorum. Kaderimi belirleyen o gn benimsediim tutum, ya
am parolam oldu: Belimi krd ama beni kramad. Fakltedeki
ilk psikoloji dersime kayt yaptrdm. Sakatlmn, bakalarna
yardm etme becerimi gelitireceine inanyorum. elmtm ac
lar olmakszn, ulam geliim dzeyinin olanaksz olacam
biliyorum.
Bu, anlamn kefedilmesi iin acmn vazgeilmez olduu an
lamna m geliyor? Kesinlikle hayr. Ben sadece, bu kitabn ikin
ci blmnde de belirtildii gibi, acnn kanlmaz obnas kou
luyla acya karn -hatta ac vastasyla- anlam bulunabileceini
vurgulamak istiyorum. Eer acdan kanlabiliyorsa, yaplacak
anlaml ey nedenini ortadan kaldrmaktr, nk gereksiz vere
ac ekmek, kahramanca deil, mazoiste bir tutumdur te
yandan eer kii ac ekmesine neden olan durumu dcgtrenu36 insan Ruhunun Asi Gc' aslnda, Haziran 1983 tarihinde yaplan 0
Logoterapi Kongresinde Long tarafndan sunulan makalenin addu

yorsa, buna karn tutumunu belirleyebilir.37 Boynunu krmay


Long kendisi semedi, ama bana gelen eyin belini bkmesine
gz yummamaya kendisi karar verdi.
Grld zere ncelik, ac ekmemize neden olan durumu
yarauc bir ekilde deitirmekte yatmaktadr. Ama stnlk, ge
rektii takdirde ac ekmesini bilmektir." Ve kelimenin tam an
lamyla sokaktaki insann" da ayn grte olduunu gsteren
gzlem mahsul bulgular sz konusudur. AvusturyalI kamuoyu
aratrmaclar son gnlerde, en ok sayg duyulan insanlann,
byk sanatlar, nl bilimciler, byk devlet adamlan ya da
sporcular deil, yaadklan kt kaderin efendisi olmay baaran
insanlar olduunu gstermitir.
Trajik lnn ikinci yanna, yani sululuk kavramna geer
ken, bana her zaman ekici gelen dinsel bir kavramdan uzakla
mak istiyorum. Anlayabildiim kadanyla, biyolojik, psikolojik
ve/veya sosyolojik etkenlere tam olarak gtrlmedii srece
son zmlemede bir suun aklamasz kald anlamna gelen
mysterium iniquitatis denilen eyi sz konusu ediyorum. Bir in
sann suunu tam olarak aklamak, suunu ortadan kaldrmaya
ve kiiyi zgr ve sorumlu bir insan olarak deil, onanlmas ge
reken bir makine olarak grmeye edeer olacaktr. Sulularn
kendileri bile bu tutumdan tiksinmekte ve yaptklanndan so
rumlu tutulmay tercih etmektedir. Illinoisteki bir slahevinde
37 Avusturya TVslndc, ikinci Dnya Sava srasnda Varova'da getto ayaklanmasnn
rgtlenmesine yardm eden Polonyal bir kardiyologla yaplan bir rportaj hi unut
mam. Ne kahramanca bir hareket," dedi rportaj yapan kii. "Dinleyin," diye karlk
verdi doktor soukkanl bir ifadeyle "Eline silah alp ate etmek bir ey deil; ama bir SS
mensubu sizi gaz odasna gtrd ve elinizden hibir ey gelmedigt zaman gryor
sunuz yn, ite kahramanlk diye buna derim." Deyi yerindeyse, davransal kahramanlk.

yatmakta olan bir mahkmdan aldgjm knama mektubunda


yle yazyordu: Suluya hibir zaman kendini anlatma frsat
verilmiyor, nne, tercih yapaca eitli bahaneler konuluyor
Toplum sulanyor ve birok olayda kabahat kurbanda aran
yor. Aynca, San Quentindeki tutuklulara hitaben yaptm bir
konumada, Sizler de benim gibi insansnz ve bu nedenle su
ileme, sulu olma zgrlnz vard. Ne var ki imdi de su
luluunuzun stne karak, kendinizi aarak, daha iyiye doru
deierek, sulu oluunuzun stesinden gelmekle sorumlusu
nuz, demitim. Anlamlard.38 Ve eski bir tutuklu olan Frank
E.W.den aldm bir mektupta, "Ar sululann bulunduu bir
logoterapi grubuna katldm. 27 kiiyiz ve yeni gelenler, balan
gtaki grubun desteiyle cezaevinden uzak duruyor. Sadece bi
risi cezaevine dnd, o da imdi serbest,39 diye yazyor.
Ortak su kavram konusunda kiisel olarak, bir insan baka
bir insamn ya da bir grubun davranlarndan sorumlu tutmann
hibir hakl temeli olmadn dnyorum. kinci Dnya Savandan bu yana, ortak su kavramna kar kamuoyunda tan
maktan usanmadm.40 Ne var ki bazen insanlan batl inanlarn
dan kurtarmak iin birok retici hile gerekmektedir Amerika
l bir kadn, Nasl oluyor da hl kitaplannzdan bazlarn.
Adolf Hitlerin dili olan Almancada yazabiliyorsunuz?" diyerek
bana sitem etti. Karlk olarak, mutfanda bak olup olmad
n sordum, Evet yantn alnca, rkm, ok olmu gibi ysptp
38 Bkz, Joseph B. Faby, The Pursuit of Meaning, New York. Harper and few I9SC
39 Bkz Victor E. Frankl. Duyulmayan Anlam l, sI 42-43
40 A yna bkz, Victor E. Frankl, Psychotherapy and Existentialism. Nr* \c*k Ssmm m
Schuster, 1967.

bardm: Onca katil, kurbanlarnn kamn deip ldrmek


iin kullandktan sonra nasl hl bak kullanabiliyorsunuz?
Sonu olarak Almanca kitap yazmama itiraz etmeyi braka.
Trajik lnn nc yarn lmle ilgilidir. Ama ayn za
manda yaamla da ilgilidir, nk yaam oluturan anlann hep
si lmektedir, yaanan bir an asla geri gelmeyecektir. Yaamm
zn her anm olabilecek en iyi ekilde deerlendirmemizi anm
satan da bu geicilik deil mi? Elbette yle; dolaysyla benim
vazgeilmez ilkeme kaynaklk eden de bu: kinci defa yayormuasna ve ilk kez imdi yapmak zere olduunuz gibi hatal
hareket etmiesine yaayn.
Aslnda, uygun davranta bulunma firsatlan, bir anlam bul
ma potansiyelleri, yaammzn geri dndrlemez oluu tarafn
dan etkilenmektedir. Ama ayrca potansiyeller de bu ekilde et
kilenmektedir. nk bir frsat kullandmz ve potansiyel bir
anlam gerekletirdiimiz zaman, sonsuza dek yapm oluruz,
geri dn olmaz. Bu anlam bulup gemite tutarak, onu ora
da emin bir ekilde saklarz. Gemiteki hibir ey tekrar eriil
meyecek ekilde kaybedilmez, tersine, her ey geri dnlmez bir
ekilde saklanr. Elbette insanlar sadece geiciliin anz tarlasn
dikkate almaya, ama yaamlarnn hasadm doldurduklar ge
miin zahire ambarn -yaplan iler, sevgiler ve bir bu kadar
nemlisi, cesurca ve onurla yaanan aclar- grmezlikten gelme
ye eilim gstermektedir.
Bundan dolay, yal insanlara acmak iin ortada hibir ne
den olmad anlalabilir. Bunun yerine, genlerin onlara imren
mesi gerekir. Yallann gelecekte hibir frsat, olasl olmad

dorudur. Ama onlar, bundan fazlasna sahiptirler. Gelecekteki


olaslklar yerine, gemiin gereklikleri -gerekletirdikleri po
tansiyeller, bulduklan anlamlar, deerler- var ve hi kimse ve
hibir ey bu deerleri gemiten koparamaz.
Acda anlam bulma olasl asndan, yaamn anlam, en
azndan potansiyel olarak koulsuzdur. Ne var ki bu koulsuz
anlamla, her insann koulsuz deeri atba gitmektedir. Bu, in
san onuruna silinmez zelliini kazandran eydir. Tpk yamn, en acnas olanlar da dahil her koulda potansiyel olarak an
laml kalmas gibi, her bireyin deeri de onunla kalr ve bunun
nedeni de gemite sz konusu kiinin gerekletirdii deerlere
dayanr ve bugn koruduu ya da koruyamad yararlla ba
l deildir.
Daha zele indirgemek gerekirse, bu yararllk, genellikle top
lum yaranna iliyor olma terimiyle tanmlanr. Ama bugnn
toplumu baan ynelimli oluuyla tanmlanmaktadr ve sonuta
baanl ve mutlu insanlara, zellikle de genlere byk deer
vermektedir. Byle olmayan herkesin deerim znde grmez
likten gelir ve bunu yaparken de onurlu olma anlamndaki de
erli olma ile yararllk anlamndaki deerli olma arasndaki be
lirleyici fark bulanklatrr. Kii bu farkn bilincinde olmad
ve bireyin deerinin sadece o andaki yararllna bal olduu
nu savunduu takdirde, inanm, Hitler'in programyla paralellik
iinde acsz lm programm, yani, yallk, hastalk, sakatlk,
ruh hastal vb. nedenlerden tr toplumsal yararllm kay
bedenlerin ac ekmeden ldrlmesini savunmamasn, sade
ce sz konusu insann kiisel tutarszlna borlu oluruz

nsan onuruyla yalm yararlln birbirine kartrlmas, so


nuta birok akademiye ve birok analitik literatre gemi olan
ada nihilizme balanabilecek bir kavram karklndan kay
naklanmaktadr. Analist eitim merkezlerinde bile bu tr bir a
lama olabilmektedir. Nihilizm, hibir ey olmadn sylemez,
ancak her eyin anlamsz olduunu savunur. George A. Sargent,
renilen anlamszlk" kavramn ortaya atmakta haklyd. Ken
disi de George, dnyann bir aka olduunu anlamalsn. Ada
let diye bir ey yoktur, her ey rastlantdr. Ancak bunu kavrad
n zaman kendim ciddiye almanm ne kadar aptalca olduunu
anlayacaksn. Evrende byk ama diye bir ey yok. Evren sade
ce evrendir. Bugn ne yapacan konusunda verdiin kararda
zel bir anlam yok, diyen bir terapisti anmsyor.41
Byle bir eletirinin genelletirilmemesi gerekir. Kural olarak
eitim vazgeilmezdir, ama eer byleyse, terapistlerin, stajyerle
re, kendi nihilizmlerine kar oluturduklar bir savunma meka
nizmas olan inanszlk (sinizm) alamak yerine, onlar nihiliz
me kar baklk kazandrmaya almalan gerekir.
Logoterapi, dier psikoterapi okullar tarafndan getirilen ba
z stajyerlik ve lisans koullarna da uygunluk salayabilir. Baka
bir deyile, gerektii takdirde insan kurtlarla bir olup uluyabilir,
ama bunu yaparken, kurt klnda kuzu olmas gerekir. Logoterapinin insan kavramndan ve yaam felsefesi ilkelerinden ayrl
mas gerekmez. EJjsabeth S. Lukasn da Psikoterapinin tarihi
boyunca, logoterapi kadar dogmadan uzak bir okul olmam
41 "Transference and Countertransference in Logotherapy* The International Forumfor
Logotherapy, Vol. 5, No. 2 (Sonbahar/K 1981), sf. 115*118.

tr,42 szleriyle dikkati ektii gerek asndan, byle bir bal


l srdrmek zor deildir. Birinci Dnya Logoterapi Kongre
sinde (San Diego, California, Kasm 6-8,1980), gerek psikoterapinin yeniden insani hale getirilmesi, gerekse logoterapinin ho
calk kavramndan anndnlmasT konulan zerinde durmutum.
stediimiz ey, sadece "ustalarnn sesini" taklit eden papaanlar
yetitirmek deil, mealeyi bamsz, yaratc ve yeniliki ruhla
ra teslim etmektir.
Sigmund Freud bir keresinde Birbirinden son derece farkl
bir dizi inam ayn ekilde ala terk edin. Kanlmaz alk dr
tsnn artyla birlikte, btn bireysel farkllklar bulanklaa
cak ve bunun yerine doyurulmam bir gdnn tekbiimli d
avurumu grlecektir, demiti. krler olsun ki Sigmund
Freud toplama kamplarm ierden tanmaktan kurtuldu. Onun
hastalan, Auschwitzdeki kuru tahtalarn zerine deil, Victoryen kltrn pel tara sedirlerine uzamyordu. Toplama kamp
larnda bireysel farklar bulanklamyordu," tam tersine daha
bir farkllayordu; orada insanlarn, hem domuzlarn hem de
azizlerin maskeleri iniyordu. Artk aziz szcn kullanmak
ta tereddt etmeniz gerekmiyor: Auschwitzde nce a braklan,
sonra da karbonik asit enjeksiyonuyla ldrlen ve 1983 ylnda
kilise tarafndan kutsanarak aziz ilan edilen Peder Maximilian
Kolbeyi dnn.
Beni, kural olmaktan ok istisna olan rnekler vermekle su
lamaya yatkn olabilirsiniz. Sed omnia praeclara tam dffku
42 Psikoterapiye ilgi duyanlara logoterapi empoze edilmez Bu. doguva bir pazarla dcl,
bir spermarketle kyaslanabilir. lUdnde men bir ey almas m dkkana (.arlr,
buna karlk kincisinde mteriye, yararl ve deerli grd bir ey seebilecek alter
natifler sunulur.

quam rara sunt (ama byk olan her ey ender bulunduu gi


bi kavranmas da zordur) diye yazyor Spinoza, Etifeann son
cmlesinde. Azizleri anmaya gerekten ihtiyacmz olup olma
dn elbette sorabilirsiniz. Sadece onurlu insanlar anmak ye
terli olmaz m? Bu insanlann aznlk olduu dorudur. Dahas,
hep aznlk olarak kalacaklar. Ama ben burada, aznla katlma
ya ynelik bir ar olduunu anlyorum. nk dnya kt bir
durumda ve her birimiz elinden geleni yapmad srece her ey
daha da ktye gidecek.
Bu nedenle uyank olalm; iki anlamda uyank olalm:
Auschwitzden bu yana insann ne yapabileceini biliyoruz.
Hiroimadan bu yana da neyin tehlikede olduunu biliyoruz.

okuyanJM us
YAYINLANAN KTAPLAR:
SANAT
1n
945*

Desen m i Demesen mi? Cem Mumcu, Yldrm 8 . Doan, Desenler Seluk Demirei
A r tr it ve Sanat, K o lektif
ocuk ve Sanat, K o lek tif
Bedava G ergedan, O rhan Cem etin
Orson Welles, A n d r* Bazin - ev. Senem Deniz
Sinema Kelerinde, Ilhan M im arolu

EDEBYAT
ROMAN

Planmz Katliam , H aldun AydngOn

234jj
$
78-:
91011121914151C171919202122232425-

7, Cem Aka
A ltn, Blaise Cendrars - ev. N uriye Y i itle r
Bir Kuzgun Yaz, M ehm et nver
M ariella, Max Gallo - ev. Asena San/an
M athilde, M ax Galio - ev. tfil Bircan
Sarah, Max G allo - ev.: Asena Sayan
Ziyaretiler, Giovanni Scognamlllo
Salta Dur, Semra Topal
Pus, M ehm et Onver
Kentlerin Kraliesi, Hakan Senbir
Cowrie, Cathie D unsford ev. Funda Tatar
Selkle'lerin arks, C athie D unsford ev. Funda Tatar
stifa, Aka Zeynep
Acayip Hisli, Kate A tkinson, ev. D evrim Kler Yarangmeli
M akber, Cem M umcu
Kt l , Erkut Deral
Blblcta Sallanan A dam , Saul Bellow - ev. Nee Olcaytu
Tuhaf B ir Kadn, Leyl Erbil
Hazdan Kaan Kadnlar, Fidan T erzlolu
Kurban, Saul B ellow , ev. Perran FOgen zO lk
Hey Nostradamus, Douglas C oupland, ev. rem Bajaran
Kseden Hisse, Tib o r Fischer, ev. Duygu G nkut
Getrude 2ye nasl blndO?, ule nc
O Bal Ejderha, L e y li Erbil

YK
1*
Beyolu Kbuslar ve D ier ykOler, Giovanni ScognamiHo
2*
Bir Gamze-Bir KutOyO Yastk, Glseren Tucu Karabulut
3Onc Sayfa GOzell / Binblr n ta n Masallan-i, Cem Mumcu
4- nsel y k le r. K o le k tif - E d it r Cem M umcu
5H epimiz G o go l'un Palto sundan ktk. SOreyyya Evren
6M uallkta. A ra f'ta ve D lerde / Binblr nsan Masatlan-ll, Cem Mumcu
7r, Cem Aka
B- Ak ykOler, K o le k tif - Editr; Sevengi Snmez
9Deli yk ler. K o le k tif - E d it r Cem Mumcu

You might also like