You are on page 1of 8

Nas›l Çal›flmaz?

DEVR-i DA‹M
MAK‹NeLeRi
Newton yasalar› bir cismin, relativistik olma- mifllerdir. Gerçi geçerlilikleri do¤rultusunda, üç (∆E=∆mc2) de kapsayacak biçimde geniflletilmifl-
yan h›zlardaki davran›fl›n› betimler. Birinci yasa; as›rdan fazlad›r uygulanmakta olmalar› sayesinde tir.
üzerindeki net kuvvet s›f›r olan bir cismin sabit o kadar çok kan›t birikmifltir ki; bugün varolan Termodinamik yasalar›, Newton yasalar›n›n
h›zla hareket etti¤ini, ikincisi; üzerinde F kuvve- teknolojik medeniyetimizin hemen tamam›n›n, bu zorunlu birer sonucu de¤ildirler. Bu nedenle olsa
ti bulunan bir cismin F=ma iliflkisine göre ivme- yasalar›n geçerlili¤i üzerine infla edilmifl oldu¤u gerek, pek seyrek olmayarak; bu yasalar›n etra-
lendi¤ini, üçüncüsüyse; iki cisimden birincisin di- söylenebilir. Fakat yine de, yeni baz› koflullar al- f›ndan dolan›larak, sunduklar› k›s›tlar›n afl›labile-
¤erine F12 kuvveti uyguluyor olmas› halinde, t›nda geçerli olmamalar› olas›l›¤› hala vard›r. Ni- ce¤i yan›lg›s›na düflüldü¤ü olur. Sürtünme kay›p-
ikincisinin de birincisine, ters yönde ve eflit bü- tekim, geçen yüzy›l›n bafllar›nda Newton yasalar›- lar› da gözard› edilince, sonuç bir ‘devr-i daim
yüklükte bir F21=-F12 kuvveti uygulad›¤›n› söy- n›n, ›fl›k h›z›na yak›n h›zlarda geçerli olmad›klar› makinesi’dir. Halbuki bilim insanlar› termodina-
ler. Bu üçüncü yasan›n, “etki eflittir tepki” flek- farkedilmifl ve Einstein’›n görelilik kuram› do¤- mik yasalar›n›; gaz, s›v› veya kat›; büyük ölçekli
linde dile getirildi¤i de olur. rultusunda de¤ifltirilerek, bu yüksek h›zlarda da makroskopik sistemlerin analizinde s›k s›k kulla-
Termodinamik yasalar›ysa, çok say›da parça- geçerli olan bugünkü hallerine getirilmeleri ge- n›rlar. Bunu yaparken; asl›nda bir yandan da ya-
c›ktan oluflan sistemlerin ‘istatiktiksel’ ortalama rekmifltir. Bu geliflmeye paralel olarak; termodi- salar›, bir bak›ma s›nava tabi tutmakta olup, bu-
davran›fllar›yla ilgilidir. ‘S›f›r›nc›’ denilen yasa, nami¤in birinci yasas›n› oluflturan enerjinin koru- nun fark›ndad›rlar. Hatta bazen kendileri, yasala-
çok basit olarak; A, B, C gibi üç cisimden, A’n›n numu ilkesi, kütlenin enerjiye eflde¤erli¤ini ra ayk›r› görünen tasar›m önerileri üretip, arala-
B, B’nin de C ile ayn› s›cakl›kta olmas› halin- r›nda tart›fl›r ve tasar›m hatas›n›n belirlenmesi s›-
de, A’n›n C ile ayn› s›cakl›kta (termo- ras›nda, gözden kaçan fizik ilkelerinin daha i-
dinamik dengede) olmas› ge- yi anlafl›lmas›n› sa¤lamaya çal›fl›rlar. Bunun
rekti¤ini, yani termodinamik d›fl›nda, geçmiflteki uygulamalar›n›n istis-
denge durumunun ‘geçiflme nas›z biçimde, deney ve gözlemlerle
özelli¤i’ne sahip oldu¤unu uyumlu sonuçlar vermifl olmas›ndan
söyler. Birinci yasa, farkl› dolay›, yasalara karfl› güven dolu
flekillerde dile getirilebil- bir gönül rahatl›¤› içerisindedirler.
mekle beraber, yal›t›lm›fl Dolay›s›yla, yasalara uymayan bir
bir sistemdeki toplam tasar›mla karfl›laflt›klar›nda, ta-
enerjinin korunumu ilke- sar›m› ellerinin tersiyle kenara i-
sine eflde¤erdir. ‹kinci tip, ayr›nt›lar›na girmeye gerek
yasaysa, yal›t›lm›fl sis- görmeksizin, reddederler.
temlerde; düzensizli¤in Bu yaz›daki amac›m›z, bu
bir ölçüsü olan entropi- türden birkaç tasar›m› ele al›p;
nin zamanla azalamayaca- neden geçersiz olduklar›n›, savu-
¤›n›, kendili¤inden yer alan nulduklar› biçimde neden çal›fla-
süreçlerde art›p di¤erlerinde mayacaklar›n› aç›klamaya çal›flmak.
ayn› kald›¤›n›, fakat mikros- Baz›lar› Newton yasalar›n›n henüz
kopik sistemlerde entropi sap- bilinmedi¤i, ya da henüz yeterince
malar›n›n olabildi¤ini belirtir. Bir iyi anlafl›lmad›¤› dönemlerdeki hatal›
de üçüncü yasa vard›r ki bu; s›cak- analizlerin ürünü olup, baz›lar› da uzmanlar
l›k mutlak s›f›ra yaklaflt›¤›nda, sis- taraf›ndan haz›rlanm›fl flafl›rt›c› örnekler niteli-
tem entropisi sabit bir de¤ere ulafl›r- ¤inde. Önce yan›lt›c› biçimleriyle sunulup, ar-
ken tüm süreçlerin dur- d›ndan hatalar› ay›k-
du¤unu, dolay›s›yla bir lanacak.
cismi mutlak s›f›ra ka- Hepsinin
dar so¤utman›n s›n›rs›z de, bulan›k
zor oldu¤unu söyler. kalm›fl baz›
‹nsan›n do¤a hakk›nda noktalar› berrak-
türetti¤i tüm di¤er yasa- l a fl t › r a n ,
lar gibi bu yasalar da; ku- e¤itici yanlar›
ramsal olarak ispat- var.
lanm›fl ‘teorem’ler
olmay›p, gözlemle-
rin ard›ndan ‘geri
bak›fl’la türetil-

B‹L‹M ve TEKN‹K 46 Ocak 2005


Yerçekimi Kuvvetine Dayal› Tasar›mlar: Kütleçekimi makinesi
1. Hollandal› matematikçi ve mühendis Simon
Stevin (1548-1620) mekanik ilkeleri üzerinde ça-
l›flm›fl ve çok say›da devr-i daim makinesi tasar›-
m›n› incelemifl. En fazla ilgisini çekmifl olan altta-
ki tasar›mda; bir zincire eflit aral›klarla (d) dizil-
mifl olan eflit a¤›rl›klar (m), üçgen kesitli sürtün-
mesiz bir rampan›n etraf›ndan dolan›yor. E¤imi
daha dik olan rampadaki kütlelere etki eden yer-
çekimi kuvvetinin daha büyük olaca¤› düflüncesiy-
le, zincirin saat yönünde dönmesi bekleniyor. Ka-
zand›¤› kinetik enerji yararl› ifle dönüfltürülebilir-
se, zincir tekrar dönmeye bafllayacak ve sistem,
sürekli enerji üreten bir devr-i daim makinesi
oluflturacakt›r.

cakaranl›¤›nda keflfetmifl olan Stevin’in an›s›na, bi; B noktas›na inene kadar h›zlanacak, fakat g
yukar›daki flekil mezar tafl›na kaz›nm›flt›r. art›k zamanla azalmakta oldu¤undan, B noktas›-
2. Üstteki flekilde bir ‘kütleçekimi makinesi’ na vard›¤›nda, önceki duruma göre daha az kine-
çizimi görülüyor. Burada, dönme eksenine göre tik enerji kazanm›fl olacakt›r. Sol yar›dan yukar›
kaym›fl konumdaki bir kütle, bafllang›çta, diyelim ç›karken ise, sürekli yavafllar. Fakat A noktas›na
en üst noktada bulunuyor. Bize göre hafifçe sa¤- varana kadarki kinetik enerji kayb›; g sabiti kütle
daki bir A noktas›na kayd›r›lmas› halinde, yerçeki- sa¤ yar›dayken azalm›fl bulundu¤undan ve hâlâ da
minin etkisiyle saat yönünde dönmeye bafllayacak- azalmakta oldu¤undan, B noktas›ndaki kinetik
t›r. B noktas›na kadar kuvvet hep dikey oldu¤un- enerji miktar›ndan daha azd›r. Kütle sonuç ola-
dan, bu kuvvetin her an için, kütlenin hareketi yö- rak, A noktas›n› bir miktar kinetik enerjiyle aflar.
nünde bir bilefleni vard›r ve bu bileflen kütle üze- Tam o s›rada bu kinetik enerjisi al›n›p kullan›la-
rinde, ‘kuvvet çarp› yol’ kadar pozitif ifl yapar. Do- cak olsa, kütle yine s›f›r bafllang›ç h›z›yla düflme-
lay›s›yla kütle, en alt B noktas›na inene kadar ki- ye bafllayacak ve tekrar A noktas›na döndü¤ünde,
netik enerji kazanacakt›r. Kazand›¤› kinetik ener- bir miktar kinetik enerji daha kazanm›fl olacakt›r.
Zaman›nda epeyce tart›fl›lm›fl olan bu tasar›m-
ji, ‘düfler’ken kaybetti¤i kütleçekimsel potansiyel Bu da al›nabilir ve kütle, hareketine devam eder.
daki hatay›, Newton’un ikinci yasas›n› kullanarak
enerji, yani mgh kadard›r. Kütle bu kinetik ener- Burada, kesintili olarak da olsa, s›n›rs›z enerji
göstermek mümkün. Çünkü, x rampas›ndaki küt-
jiyle bafllayarak, dairenin sol yar›s›nda da dönme- üretebilecek bir sistem var gibidir. Çünkü, kütle-
lelerin a¤›rl›¤›n›n (mgx/d) rampaya paralel olan
sine devam eder. Fakat bu yar›da, yine afla¤›ya nin hareketinin her döngüsünde bir miktar enerji
bilefleni (mgx/d)sinA, di¤er rampadakilerinki de
do¤ru olan kuvvetin hareket do¤rultusundaki bile- elde ediliyor ve hareket, g sabitinin devaml› aza-
(mgy/d)sinC’dir. Halbuki öte yandan, sinA=h/x
fleni bu sefer harekete ters yönde oldu¤undan, l›p sonsuz sürede s›f›rland›¤› varsay›m›yla, sonsu-
ve sinC=h/y oldu¤undan, bu bileflenlerin ikisi de
kütle üzerinde yap›lan ifl negatiftir. Kütle art›k ya- za kadar devam edebiliyor.
mgh/d’ye, dolay›s›yla birbirine eflit olur. Bafllan-
vafllamaktad›r ve sürtünme kay›plar›n›n olmad›¤› Burada, kütlenin daire etraf›nda turlar at›p
g›çta e¤er dura¤ansa, zincirin harekete geçmesi
varsay›l›rsa, tekrar A noktas›na geldi¤inde durur. duraca¤› ve her turun sonunda kütleden bir mik-
mümkün de¤ildir. Yok, e¤er bafllang›çta bir itkiy-
Çünkü, B noktas›na göre yüksekli¤i tekrar h kadar tar enerji al›nabilece¤i do¤ru. Analizdeki hata,
le harekete geçirilmiflse; sürtünmenin gözard›
artm›fl ve B noktas›ndayken sahip oldu¤u mgh ka- Grek düflünürü Zeno’nun ad›yla bilinen ikilemde
edilmifl olmas› nedeniyle, hareketine sabit h›zla
darl›k kinetik enerji, ayn› miktarda potansiyel oldu¤u gibi; sonsuz say›da pozitif terimden olu-
devam eder. Ancak sistemden enerji al›nmaya kal-
enerjiye dönüflmüfltür. Kütle bu sefer de saatin flan her toplam›n sonsuza gitti¤i yan›lg›s›nda ya-
k›fl›ld›¤›nda, kinetik enerjisi azal›r ve tükendi¤in-
tersi yönde dönme e¤ilimine girer ve buraya kadar t›yor. Halbuki, böyle bir toplam›n sonucu öyle ol-
de durur.
izlemifl oldu¤u patikay› tersinden izler. T›pk› bir mak zorunda de¤il. Nitekim, bu tasar›m›n kurgu-
Stevin bu problemi, Newton yasalar›n›n bilin-
sarkaç gibi, sa¤a sola sal›n›p duracak ve bu peri- suna bakarken, g’nin zamanla azalma h›z›n›n sa-
medi¤i bir dönemde irdelerken, ‘sanal ifl’ (‘virtu-
yodik hareketini, sürtünme kayb› yoklu¤unda sür- bit oldu¤unu varsayal›m. fiöyle ki; birinci turda
al work’) ilkesini keflfetmifltir. ‹lkeyi flöyle aç›kla-
dürecektir. Bafllang›çta itilerek, diyelim saat yö- g’nin, kütle A’dan B’ye inene ve B’den tekrar A’-
mak mümkün: Herhangi bir sistemi ele al›p, d›fla-
nünde bir dönme kinetik enerjisinin verilmesi ha- ya ç›kana kadarki ‘yol a¤›rl›kl› ortalama’ de¤er-
r›dan üzerine uygulanan tüm kuvvetlere ve dönme
lindeyse, kütle; düflerken daha da h›zlan›p, yükse- leri aras›ndaki fark ∆g1 olsun: ‹kinci turdaki
momentlerine bakal›m. Sonra da sistemin, olas›
lirken yavafllayacak ve tur üzerinden ortalama ki- ∆g2, üçüncü turdaki ∆g3 vb... Bu durumda, küt-
bir hareket biçimi çerçevesinde, az biraz, ‘diferan-
netik enerjisi ayn› kalmak kayd›yla, hep ayn› yön- lenin i’nci turda A’dan B’ye inerken kazand›¤›
siyel’ bir miktarda hareket etti¤ini veya döndü¤ü-
de dönüp duracakt›r. Bu tasar›m belli ki; enerjiyi kinetik enerjiyle, B’den A’ya ç›karken kaybetti¤i
nü varsayal›m. E¤er bu ‘sanal’ hareketi s›ras›nda,
koruyan, gerçek bir ‘devr-i daim makinesi’ olufltur- kinetik enerji aras›ndaki fark, m∆gih kadar ola-
sistemin üzerindeki kuvvetlerin veya dönme mo-
makta ve net enerji üretmesi olanaks›z. Fakat, ün-
mentlerinin yapt›¤› ifllerin toplam› s›f›rsa, sistem cakt›r. Dolay›s›yla, turun sonunda A noktas›na
lü ‹ngiliz fizikçisi Paul A.M. Dirac’›n 1930’lu y›llar-
bu hareketinden dolay› enerji kazanamaz. Sonuç ulaflt›¤›nda sahip oldu¤u kinetik enerji, turun
da, evrensel sabitlerin evrenin yafl›na ba¤l› olarak
olarak bu hareketi de yapmaz: Niye yaps›n ki? E- bafllang›c›ndakinden m∆gih kadar daha fazlad›r.
zamanla de¤iflebilece¤i ve bu arada kütleçekimi
¤er sanal ifl miktar› negatifse, sistemin hareket Ancak, tur sonlar›ndaki bu kinetik enerji art›flla-
sabiti g’nin azalmakta oldu¤u, hatta 10 milyar y›l
etmesi için, tam tersine, d›flar›dan üzerine ifl ya- r›, g’deki azalmalar›n toplam› g’yi bulana, yani
sonra flimdikinin yar› de¤erine sahip olaca¤› yö-
p›lmas› gerekir. Dolay›s›yla; sistemin harekete Σ(∆gi)=g olana kadar devam eder. Dolay›s›yla;
nündeki kuramsal spekülatif düflünceleri, bu tasa-
geçmesi için, sanal ifl miktar›n›n pozitif olmas› ge- sistemden al›nabilecek toplam enerji miktar›,
r›mdan net enerji üretilebilece¤ine dair ak›l jim-
rekir; ki sistem, hareketi için gerekli olan, hare- m∆gih’lerin toplam›, yani Σm(∆gi)h=mgh kadar
nastiklerine yol açt›. Gerçekten de, e¤er g sabiti
ketinin temsil etti¤i kinetik enerjiyi kazanabilsin.
zamanla azal›yorsa, bu kütle ne yapar? olur. Bu da, kütlenin bafllang›çta, B noktas›na
‹lke, döngüsel hareket tasar›mlar› için, bir periyot
Kütlenin bafllang›çta yine, en üst noktan›n he- göre sahip oldu¤u potansiyel enerjiye eflittir.
üzerinden kullan›lmak durumundad›r.
men sa¤›ndaki A noktas›nda bulundu¤unu ve t=0 ∆gi’lar› istedi¤imiz kadar küçülterek, döngü sa-
Dikkatli incelemeleriyle, statik sistemlerin ka-
an›nda, s›f›r h›zla serbest b›rak›ld›¤›n› varsayal›m. y›s›n› istedi¤imiz kadar art›rabiliriz, bu do¤ru.
rarl›l›k analizinde bugün dahi hâlâ s›kça kullan›-
Bir önceki, yani g’nin sabit oldu¤u durumdaki gi- Fakat sonuç de¤iflmez.
lan sanal ifl ilkesini ayd›nlanma ça¤› öncesinin ala-

Ocak 2005 47 B‹L‹M ve TEKN‹K


Hidrostatik Kuvvetler:

çeyrekte, üçüncü çeyrekte kaybedece¤inden daha 2. Suyun kald›rma kuvvetinden esinlenmifl,


fazla dönme kinetik enerjisi kazan›r. Di¤er iki çok daha basit motor tasar›mlar› da var. Bunlar-
çeyrekteki kazanç ve kay›p birbirini götürece¤in- dan, 1906 y›l›nda ad› bilinmeyen bir tasar›mc› ta-
den, aç›sal ivmelenerek h›zlan›r. Öyle mi?.. raf›ndan ortaya at›lan fikir, afla¤›daki flekilde gö-
Sürtünmesiz hareket ve s›zd›rmazl›k güvence- rülüyor. ‹yice ya¤lanm›fl bir pamuk ipli¤i, yukar›-
si verilse bile, bu sistem iddia edildi¤i gibi çal›fl- da bir makaran›n etraf›ndan dolan›yor ve J fleklin-
maz. Çünkü, birinci çeyrekte üçüncü çeyre¤e gö- deki, içi su dolu bir tüpten geçiyor. Tüpün iki u-
1. Bu, 18. yüzy›l›n ortalar›ndan kalma bir ta- re; a¤›rl›¤›n moment kolunun daha uzun oldu¤u cu da aç›k olmakla beraber, soldakinin a¤z› daral-
sar›m. Su dolu silindir fleklindeki bir tank›n için- do¤ru, fakat tanka uygulanan toplam dönme mo- t›lm›fl ve ip bu a¤›zdan, sürtünmesizce ve s›z›nt›-
de, içi bofl küreler var. Kürelerin her biri, birer mentinin daha büyük oldu¤u varsay›m› yanl›flt›r. ya yol açmaks›z›n geçebiliyor. ‹ddia flu: ‹pin suyun
kolla, tank›n d›fl›ndaki birer kütleye ba¤l›. Tasa- Yap›lan analizde dikkatler, d›flar›daki kütle üze- içinden geçen k›sm›n›n sa¤ taraftaki fazlal›l›¤›, ki
r›m sa¤ üstteki flekilde gösterildi¤i gibi; tek bir rinde toplan›rken, içerideki küre gözden kaç›r›l- bu A uzunlu¤u olarak gösterilmifl, suyun kald›rma
kol ve kolun iki ucuna ba¤lanm›fl bir kütle ile içi m›fl. Halbuki kütlenin yan›nda kürenin de, sistem kuvvetine tabi. Halbuki A uzunlu¤unun sol taraf-
bofl bir küre çiftine indirgenebilir. Kürenin hacmi üzerindeki dönme momentine katk›s› vard›r ve taki karfl›l›¤›, böyle bir kald›rma kuvvetinden yok-
ve kütle öyle seçilmifl ki; kol dikey durumda ve de¤iflik konumlarda, bu iki etken birbirini denge- sun ve sadece yerçekiminin etkisi alt›nda. Dolay›-
kütle üstte, yani düzenek 1. konumdayken, suyun ler. s›yla, ip sa¤ tarafta yukar› do¤ru kald›r›l›rken, sol
küre üzerindeki kald›rma kuvveti, kütleyi ancak Bunu görebilmek için alttaki flekildeki, ikinci tarafta afla¤›ya do¤ru çekilir ve makara döner.
kald›rabilecek kadar. Durum buyken, kütleye sola ve dördüncü konumlara bakal›m. Kütle m, küre- Makaran›n kazand›¤› dönme kinetik enerjisi, ek-
do¤ru hafif bir itme uyguland›¤›nda; kütle saatin nin hacmi V olsun. Kütlenin a¤›rl›k merkezinin senine ba¤l› bir jeneratörde elektri¤e dönüfltürül-
tersi yönde ‘düflme’ye bafllayacak ve izleyen turun tank yüzeyine olan uzakl›¤›na d diyelim; kürenin se bile, makara tekrar dönmeye bafllayacakt›r, vs.
ikinci yar›s›nda da, sa¤dan yukar›ya do¤ru yükse- yar›çap›na r, tank›nkine de R. Kütle üzerindeki
lecektir. Dolay›s›yla sistem, turun ilk yar›s›nda ki- yerçekimi kuvveti mg büyüklü¤ünde olup, afla¤›-
netik enerji kazan›r, ikinci yar›daysa yavafllar. ya do¤rudur. Suyun küre üzerindeki kald›rma
Dikkat edilecek olursa, kald›rma kuvvetinin seçil- kuvvetiyse, kürenin hacmi kadar suyun a¤›rl›¤›na
mifl olan büyüklü¤ü nedeniyle, kol; ilk 90 derece- eflit, yani ρsVg olup, yukar›ya do¤rudur. Dolay›-
lik dönme s›ras›nda, tümüyle d›flar›da kalmak zo- s›yla, bu iki kuvvetin tanka uygulad›klar› dönme
rundad›r. ‹kinci 90 derecelik dönmenin bafl›nda momentleri, ikinci konumda z›t, dördüncü ko-
içeriye girmeye bafllar ve sonunda tümüyle içeri numdaysa ayn› yöndedirler. Örne¤in ikinci ko-
girmifl olur. Üçüncü çeyrek s›ras›nda, keza kald›r- numda m kütlesi ile kürenin tank üzerinde, tan-
ma kuvvetinin büyüklü¤ü nedeniyle, tümüyle içe- k›n merkezi etraf›nda ve saatin tersi yönde uygu-
ride kalmak zorundad›r. Son çeyrek s›ras›nda d›- lad›klar› dönme momentlerinin toplam büyüklü-
flar› ç›kmaya bafllar ve sonunda, 1 numaral› konu- ¤ü; M1=Fm(d+R)-Fk(R-r)=mg(d+R)-ρsVg(R-r) olur.
ma döner. Önemli olan flu ki; kol birinci çeyrekte ‹kincisindeyse bu toplam saat yönünde olup, bü-
tümüyle d›flar›da, üçüncü çeyrekte tümüyle içeri- yüklü¤ü; M2=Fm(d+2r-R)+Fk(R-r)= mg(d+2r-R)+
dedir. ‹kinci ve dördüncü çeyreklerdeyse kolun ρs Vg(R-r)’dir. M1>M2 olmas› için; mg(d+R)-ρsVg
konumu, birbirinin tersi seyirler izler: ‹kinci çey-
(R-r)>mg(d+2r-R)+ρsVg(R-r), yani mgR-ρsVg(R-r)
re¤in bafl›nda tümüyle d›flar›da ve sonunda tü-
>mg(2r-R)+ρsVg(R-r) ya da mg2(R-r)>2ρsVg(R-r) Bu analizdeki hata, suyun bu ip üzerinde kal-
müyle içerideyken, dördüncü çeyre¤in bafl›nda tü-
müyle içeride ve sonunda tümüyle d›flar›dad›r. U- olmas› gerekir. Bu da, mg>ρsVg olmas›n› gerek- d›rma kuvveti uygulayabildi¤i varsay›m›d›r. Hal-
zun sözün k›sas›; kütlenin a¤›rl›¤›n›n ilk çeyrekte- tirir. Halbuki bu sonuç, bafllang›çta yap›lm›fl o- buki bu tasar›m, ayn› flekilde sa¤da görülenle efl-
ki moment kolu, üçüncü çeyrektekinden daha lan; suyun küre üzerindeki kald›rma kuvvetinin m de¤erdir ve kab›n içine, örne¤in c›va gibi çok da-
uzundur ve dolay›s›yla, tank›n üzerinde uygulad›- kütlesini kald›rmaya yeterli oldu¤u varsay›m›yla ha yo¤un bir s›v› konsa bile, ip üzerinde kald›r-
¤› dönme momenti daha büyük olur. Sistem ilk (ρsVg>mg) çeliflir. ma kuvveti uygulayamaz. Çünkü, ipin s›v› içinden
geçen k›sm›, s›v›ya ‘batm›fl’ de¤ildir ve Arflimed
ilkesi, burada kullan›lamaz. Bir baflka anlat›mla,
silindir fleklindeki ipin d›fl yan yüzeyine s›v› tara-
f›ndan uygulanan bas›nç, hep bu yüzeye dik, ya-
ni yatay düzlem üzerindedir. Oluflan yatay kuvvet-
ler birbirini götürür. Silindirin alt (ve üst) yüze-
yindeyse, s›v› yoktur. Dolay›s›yla da, herhangi bir
dikey bileflen, yani kald›rma kuvveti oluflamaz.
Tabii, bir devr-i daim makinesi keflfetmifl ol-
du¤u iddias›nda bulunanlar›n tasar›mlar›, her ne
kadar ilke temelinde böyle olsalar da, bu kadar
basit olmuyorlar. Tasar›mc› genellikle, sistemde-
ki zay›f bir noktay› belirledi¤inde, bunu ortadan

B‹L‹M ve TEKN‹K 48 Ocak 2005


lad›¤› bas›nç, her yerde kürenin merkezine do¤-
rudur. Dolay›s›yla; noktalardan herhangi birinde-
ki bas›nçla, o noktaya komflu küçük bir ‘diferan-
siyel’ alan›n çarp›m›ndan oluflan kuvvetin, merke-
ze göre moment koluyla yapt›¤› aç› s›f›rd›r. Küre
üzerinde dönme momenti uygulayamazlar. Bu
durumu daha aç›k bir flekilde görebilmek için su-
yun, örne¤in kürenin merkezinden geçen yatay
eksene göre simetrik konumdaki iki noktada uy-
gulad›¤›, p ve p’ bas›nçlar›na bakal›m. Yatay bi-
leflenler ayn› do¤rultuda ve sa¤a do¤ru oldukla-
r›ndan, üstüste binerler. Z›t yönlerdeki dikey bi-
leflenlerin toplam›ysa, p’>p oldu¤undan, kürenin
alt taraf›nda yukar› do¤ru net bir bileflen b›rak›r.
Bu durum, suya dalm›fl olan yüzeydeki benzer
tüm “merkezden geçen yataya göre simetrik”
nokta çiftleri için geçerlidir. Sonuç olarak, küre-
nin sol yar›s› üzerinde, flekilde gösterildi¤i gibi,
dikey bir Fd ve yatay bir Fy kuvvet bilefleni olu- tik enerjisi elektri¤e dönüfltürülebilir. Düflük
flur. fiöyle ki; toplam net kuvvet F, merkezden güçte de olsa, sürekli enerji üreten bir jeneratör
geçen do¤rultudad›r ve küre üzerinde dönme mo- elde edilmifle benziyor.
menti uygulayamaz. S›v›n›n küreye uygulad›¤› bu Buradaki analiz hatas›n› anlamak için, k›lcal
net kuvvet, Newton yasalar›ndan üçüncüsüne gö- yükselmeye yol açan etkene yak›ndan bakmak
re; kürenin ekseni taraf›ndan küre üzerinde uy- gerekir. Yukar›daki flekillerin birincisinde, ör-
gulanan, z›t yöndeki ve eflit büyüklükteki kuvvet nek bir k›lcal boru gösteriliyor. Bu flekildeki A
kald›rmak için yeni unsurlar ekliyor. Bunlar›n do- taraf›ndan dengelenmifltir. Küre, eksenine dayan- noktas›n›n yak›n komflulu¤undaki bas›nç, at-
¤urdu¤u sak›ncalar› tamir için de, daha yenileri- m›fl halde kas›l› kal›r... Çünkü F(=ma) s›f›r olun- mosfer bas›nc›d›r. A ile ayn› yükseklikte bulu-
ni... Tasar›m sonuç olarak, çal›flma düzenindeki ca, a; T(=Iαα) s›f›r olunca da α s›f›r olur. nan B noktas›ndaki bas›nç da, yine ayn› düzey-
hatalar›n kolayca görülemeyece¤i karmakar›fl›k dedir. B’den C’ye do¤ru ç›k›l›rken, yükseklik
bir labirente dönüflüyor. Örne¤in yukar›da böyle K››lcal Yükselmeye Dayal›› Tasar››mlar: artmaktad›r. Bu s›rada derinlik azalmakta oldu-
bir çizim var. Tasar›mc› düzene¤e dahice ekleme- 1. K›lcal yükselme bilindi¤i gibi, su molekül- ¤undan, bas›nç da azal›r. Bu, B ile C aras›nda-
lerde bulunarak, karfl›laflt›¤› sorunlar› çözmeye lerinin, örne¤in cam yüzeyiyle aralar›ndaki çek- ki tüm noktalarda bas›nc›n, atmosfer bas›nc›n›n
çal›flm›fl. Ayr›nt›lar›na girmeye hiç gerek yok. me kuvvetinin, kendi aralar›ndaki çekme kuvve- alt›nda ve C’ye yaklaflt›kça daha da alt›nda ol-
Çünkü bir önceki tasar›ma eflde¤er. Fakat, har- tine oranla daha büyük olmas›ndan kaynaklan›r. du¤u anlam›na gelir. Halbuki C’nin hemen üs-
canm›fl olan ak›l eme¤i ortada ve buna yaz›k. ‹n- Bir tüpteki cam yüzeyi sonuç olarak; temasta ol- tünde, yine atmosfer bas›nc› vard›r. Bunu müm-
san kendisini, “keflke bu çabalar daha üretken du¤u su moleküllerini yukar› do¤ru çeker, onlar kün k›lan, meniskusun dairesel d›fl çeperi bo-
u¤rafllar için harcanm›fl olsayd›” demekten alam›- yunca etkin olan k›lcal gerilimdir. Durumun da-
yor. ha iyi anlafl›labilmesi için, fiekil 2’de cam tüp
3. Suyun kald›rma kuvvetine dayal› bir baflka uzaklaflt›r›lm›fl. Tüpün yan yüzeylerinin su küt-
tasar›m, afla¤›daki flekilde görülüyor. Ka¤›t düz- lesi üzerine uygulad›¤› tepki bas›nc›, yatay k›r-
lemine dik bir eksen etraf›nda dönebilen bir kü- m›z› oklarla gösteriliyor. Derinlikle birlikte ar-
renin sol yar›s›, su dolu bir kab›n içinden geçi- tan bu yatay bas›nç bilefleninin yol açt›¤› kuv-
yor: S›zd›rmazl›k sa¤lanm›fl, sürtünme yok ve id- vetler, birbirini götürür. Alttaki k›rm›z› oklarsa,
dia flu: Kürenin sol yar›s›nda suyun kald›rma kuv- altta kalan suyun bu düzeyde uygulad›¤› ‘yuka-
veti oldu¤una, sa¤ taraf›ndaysa olmad›¤›na göre, r› do¤ru bas›nç’ olup, atmosfer bas›nc›ndan dü-
bu kürenin saat yönünde dönmesi laz›m. Hem de flüktür. Yani, pS<ph olur. Meniskus üzerindeki
h›zlanarak. O kadar ki, kürenin dönme ekseni ye- havan›n bas›nc› (ph), mor oklarla gösterilmifl.
re kal›n metal çubuklarla sabitlenmifl. Sistem afl›- Bunlar›n da yatay bileflenleri birbirini götürür.
r› h›z kazan›p da kendi kendini parçalamas›n di- Fakat dikey bileflenleri, alttaki su bas›nc›na
ye... bask›n (pS<ph) oldu¤undan, dengelenmek zo-
Halbuki böyle bir endifleye gerek yok. Çünkü
runda. Bunu, yeflil oklarla gösterilen k›lcal ge-
suyun, bu kürenin sol yar› yüzeyi üzerinde uygu-
rilimin, yukar› do¤ru olan dikey bilefleni baflar›-
yor. K›lcal gerilimin yatay bileflenleriyse, keza
birbirini götürüyor.
Burada önemli olan nokta; fiekil 1’in C ve B
da adeta, komflu molekülleri pefllerinden sürük- noktalar› aras›ndaki her yerde, k›lcal boru için-
ler. Dolay›s›yla, k›lcal bir borunun alt ucu, örne- deki bas›nc›n, d›fl atmosfer bas›nc›ndan daha
¤in su dolu bir kaba dald›r›ld›¤›nda, su borunun düflük olmas›d›r. Dolay›s›yla, k›lcal borunun du-
içinde, diyelim h yüksekli¤i kadar t›rman›r ve en var›nda bir delik aç›lmas› halinde, su d›flar› aka-
üstte, ‘meniskus’ denilen iç bükey bir yüzey maz; fiekil 3’te görüldü¤ü gibi, yeni bir menis-
oluflturur. Yüzey içbükey olmak zorundad›r, ki kus oluflturacak biçimde içbükeyleflir. ‹ç bas›nç-
su yükselebilsin. fiimdi; cam boru e¤er bu yüze- tan büyük olan atmosfer bas›nc› bunu, t›pk›
yin yeterince alt›ndan, fakat kaptaki su düzeyi- üzeri ka¤›tla kapat›lm›fl su dolu bir barda¤›n
nin üstünden bir yerden delinecek olsa, su; üst- ters çevrilmesi halinde içindeki suyun dökülme-
teki flekilde görüldü¤ü gibi, delikten d›flar› ak- mesinde olu¤u gibi baflar›r.
maya bafllayacak gibidir. Akan suyun yerini, k›l- 2. Dolayl› olarak k›lcal gerilime dayanan bir
cal gerilim sayesinde kaptan yükselen yeni su- baflka tasar›m, William Congreve (1772-1829)
yun almas› beklenir. Deli¤in önüne minik bir adl› bir siyasetçi keflifçi taraf›ndan 1827 y›l›n-
türbin konulabilir ve delikten akan suyun kine-

Ocak 2005 49 B‹L‹M ve TEKN‹K


Sifon Düzenekleri: Bu¤day de¤irmeni
Sifonlar›n nas›l çal›flt›¤›n› hemen herkes bi- çizimi
lir. Elimize yeterince uzun bir tüp alal›m ve alt
ucunu, içi su dolu bir kaba dald›ral›m. Tüpün
içindeki ve kaptaki suyun düzeyleri ayn› olup,
üstleri hava ile doludur. Tüpün üst ucundan
emerek içindeki havay› boflaltmaya bafllad›¤›m›z-
da, içindeki su düzeyi yükselmeye bafllar. Bunun
nedeni, kaptaki suya etki eden atmosfer bas›nc›-
d›r. Tüpteki havan›n
tümünü boflalt›p üst
ucunu parma¤›m›zla
kapat›rsak, içindeki
su, normal koflullar-
da 1 atmosfer olan
da önerilmifl. Yukar›daki flekilde görülen tasa-
hava bas›nc›n›n kal-
r›m, Stevin probleminin de¤ifltirilmifl bir biçimi-
d›rabilece¤i yüksekli-
ni oluflturuyor. A¤›rl›klar bu sefer, dik bir üçge-
¤e, yani 10 metreye
nin köflelerine sabitlenmifl makaralar etraf›nda
kadar t›rman›r. fiim-
dönebilen bir palet fleklinde. Paleti oluflturan
di bu tüpü, orta nok-
a¤›rl›klar›n alt›nda birer sünger var ve üçgenin
tas›n›n alt›ndan bir yerden bükerek, yandaki fle-
alt yar›s› suya dald›r›lm›fl. Su; soldaki dik kena-
kilde görüldü¤ü gibi, ters U biçiminde k›v›ral›m yar›çap›na de¤il, sadece o noktadan yüzeye olan
ra paralel as›l› süngerlerde, k›lcal gerilim saye-
ve uzun kolunu afla¤›ya do¤ru bükerek; içi su dikey uzakl›¤a ba¤l› oldu¤unu belirten ilkesini
sinde yükselip, bu süngerleri a¤›rlaflt›r›yor.
dolu olan kaptan daha alçak bir düzeydeki bofl ortaya koymas›ndan sonra afl›labildi.
Sa¤daki rampadaysa, süngerlerin üzerine binen
bir kaba uzatal›m. Kapal› tuttu¤umuz ucu açt›¤›-
a¤›rl›klar suyu s›k›yor. Dolay›s›yla bu süngerler
m›zda su, yukar›daki kaptan afla¤›daki kaba do¤-
daha hafif. Soldakiler a¤›r bas›nca, palet maka- Yerçekimi Kalkan›:
ru akmaya bafllar: Ta ki üstteki kap boflalana, ya
ralar›n etraf›nda, saat yönünün tersine dönme- Nas›l ki elektrik alanlar›na karfl›, metal mal-
da tüpün uçlar›ndan biri t›kanana kadar. Roma-
ye ve üstteki makaran›n eksenine ba¤l› olan je- zemeden oluflan ve Faraday kafesi denilen kal-
l›lar›n bunu bildikleri ve kentlere nakil s›ras›nda
neratör çark›n› döndürmeye bafll›yor. kanlar yap›labilyorsa; kütleçekimi kuvvetine kar-
suyu, pompa gücü kullanmaks›z›n, alçak tepele-
Burada gözard› edilen nokta, sa¤ rampada- fl› bir kalkan›n yap›m› da, kuramsal olarak müm-
rin üzerinden afl›rtabildikleri biliniyor.
ki a¤›rl›klar›n, süngerlerdeki suyu nas›l s›kt›¤›. kün. Her ne kadar nas›l yap›l›p nas›l çal›flaca¤›
E¤er bu mekanizmaya, atmosfer bas›nc›n›
A¤›rl›klar bunu, süngerin gözeneklerindeki k›l- bilinmiyorsa da, afla¤›daki flekilde, böyle bir kal-
gözden kaç›r›p da t›pk› bir makaran›n etraf›ndan
cal gerilimleri yenip, bu gerilimlere karfl› ifl ya- kan›n kullan›m›n› içeren bir devr-i daim makine-
dolanan bir ipin uçlar›na ba¤l› iki farkl› kütleden,
parak baflarmak zorunda. Bu ifl için gereken si öneriliyor. Tasar›mda, yatay bir eksen etraf›n-
a¤›r olan›n düflerken hafif olan› peflinden sürük-
enerjiyi, bunu yaparken u¤rad›klar› yükseklik da dönebilen bir disk ve sol yar›s›n›n alt›nda yer-
leyip yukar› kald›rmas› örne¤inde oldu¤u gibi u-
kayb›ndan al›yor ve sonuç olarak potansiyel çekimi kalkan› var. Sa¤ yar›n›n a¤›rl›k merkezi,
zun koldaki suyun, yerçekiminin etkisi alt›nda
enerji kayb›na u¤ruyorlar. Halbuki tepedeki merkezden geçen yatay do¤ru üzerinde olup,
‘düflme’si ve daha a¤›r olmas› nedeniyle k›sa kol-
makaray› aflmak üzere tekrar yükselmek ve bu merkezden d›flar›dad›r. Bu yar›n›n a¤›rl›¤› nede-
daki suyu peflinden sürüklemesi olarak bak›l›rsa,
s›rada, eflde¤er miktarda enerjiyi tekrar kazan- niyle, disk üzerinde bir dönme momenti oluflur.
yan›lg›ya düflülmüfl olur. Çünkü bu aç›dan bak›l-
mak zorundalar. Su emerek a¤›rlaflan soldaki Disk sürekli dönerek, enerji üretebilecektir.
d›¤›nda, sa¤daki ko-
süngerler, ancak bunu sa¤layabilirler. Bunu da-
lun daha fazla su
ha net olarak görebilmek için, su damlalar›n›n
içerip daha a¤›r ol-
hangi ifllevi yerine getirdi¤ine bakmak yeterli.
mas› için, mutlaka
Sol taraftaki süngerler taraf›ndan emildiklerin-
daha uzun olmas›
de, a¤›rl›k oluflturuyor, sa¤ tarafta s›k›ld›klar›n-
gerekmez. Bu amaç-
daysa, bu ifllevlerine son veriyorlar. Damlalar›n
la, sa¤ kol k›salt›l›p
bu ifllevini, kendimizin yerine getirdi¤ini düflü-
yar›çap› büyütülebi-
nelim. fiöyle ki; su dolu kapla süngerlerin orta-
lir; ki bu durumda,
dan kalkt›¤›n› ve paletin yerini bir ipin ald›¤›n›
soldaki flekilde gö-
varsayal›m. Biz; sol taraftan bu ipe as›l›p afla¤›-
rüldü¤ü gibi, sa¤da-
ya inebilir ve kazand›¤›m›z kinetik enerjiyle alt-
ki kab› yükseltip; yerçekimi sayesinde bu sefer,
tan, enerji kayb›na u¤ramaks›z›n, sa¤ tarafa ge-
afla¤›daki kaptan yukar›dakine su aktarmak
çebiliriz. Sahip oldu¤umuz kinetik enerjiyle,
mümkün görünür. Nitekim sa¤ üstteki resimde,
sa¤ rampadan yukar› do¤ru t›rmanabilir, fakat
Vittorio Zonca (1568-1602) ad›ndaki Padua’l›
ancak, bafllang›çta soldan ipe as›l›p kendimizi
bir ‹talyan keflifçinin, alçaktan su çekip daha yük-
b›rakt›¤›m›z yüksekli¤e kadar ç›kabiliriz. Çünkü
se¤e boflaltarak çal›flaca¤›n› düflündü¤ü bir bu¤-
bu bir ‘ç›kr›k’ düzene¤idir ve ç›kr›k bu aflama-
day de¤irmeni için haz›rlad›¤› çizim görülüyor.
da durur. E¤er hareketin devam›n› diliyorsak, i- Bunu daha aç›k olarak görebilmek için, dis-
Ters U’nun s›rt›ndaki t›pa, çal›flmay› bafllatmadan
pi sa¤ taraftan b›rak›p, yatay bir do¤ru üzerin- kin; merkezinden çeflitli uzakl›klardaki nokta
önce borular› suyla doldurmak için gerekli. Hal-
de sol tarafa kayar ve ipe bu taraftan tekrar sa- parçac›klardan olufltu¤unu düflünüp, bunlardan
buki bu tasar›m›n çal›flabilmesi için, su molekül-
r›larak, kendimizi afla¤›ya b›rakabiliriz. Sa¤da birini ele alal›m. Parçac›k sa¤ taraftan inerken,
leri aras›ndaki çekim kuvvetinin, yerçekimi kuv-
alçal›rken u¤ran›lan yerçekimsel potansiyel potansiyel enerji kaybedip kinetik enerji kazana-
vetinden daha güçlü olmas› gerekirdi. Böylece,
enerji kayb› nedeniyle kazan›lan kinetik enerji, cak, soldan yukar› ç›karken de, alttaki kalkan
daha a¤›r olan sa¤daki su kütlesi, sol koldaki su-
solda ayn› yüksekli¤i t›rman›rken yitirilerek, yerçekimini etkisiz hale getirmifl oldu¤undan, ki-
yu peflinden sürükleyebilirdi. Ama o zaman da su
kütleçekimsel potansiyel enerjiye dönüflür. As›l netik enerji kayb›na u¤ramaks›z›n, üst noktaya
zaten, sol koldan yükselip sa¤ kola geçemezdi.
düzenekteki su damlalar›n›n yapt›¤› da zaten kadar t›rmanacakt›r. Dolay›s›yla, her dönüflünde
Bu kavram karmaflalar› ancak, 17. yüzy›l›n
bundan ibaret olup, “s›f›ra s›f›r, elde var s›- mgh kadar kinetik enerji kazan›r. De¤irmenin
sonlar›nda Pascal’›n; s›v› dolu bir kab›n herhan-
f›r”d›r... suyu nereden geliyor?
gi bir noktas›ndaki bas›nc›n, kab›n flekline ya da

B‹L‹M ve TEKN‹K 50 Ocak 2005


flimdi bir de; kafesin alt taraf›ndaki eksi yüklerin
çekme, üst taraf›ndaki art› yüklerin de itme kuv-
veti vard›r. Disk üzerindeki dönme momenti s›f›r-
lan›r ve disk dönemez hale gelir. Gerçi disk üze-
rinde, yükler nedeniyle bir net kuvvet vard›r. Fa-
kat bu kuvvet merkeze do¤ru olup, disk ekseni-
nin, z›t yönde ve eflit büyüklükteki tepki kuvvetiy-
le dengelenmifltir. F(=ma) s›f›rsa a, T(=Iα α) s›f›r
olunca da α s›f›r olur...
ki noktalarda hayli hayli yapabilecek, hatta bilya-
Manyetik Kuvvet: ya ivme kazand›rabilecektir. Dolay›s›yla, e¤er bil-
1. 1600 y›l›nda William Gilbert m›knat›slar yan›n a¤›rl›¤›yla düz rampan›n e¤imi, m›knat›s›n
hakk›nda bir kitap (‘de Magnete’) yay›nlad›¤›nda, gücüyle uyumlu seçilmiflse, gerçekten de; bilya F
manyetik kuvvet pek çok insan› etkiledi. Bu arada noktas›ndan bafllayarak, m›knat›s taraf›ndan, düz
ortaya, do¤al m›knat›slardan yararlanmay› amaç- rampadan yukar› do¤ru çekilir. B noktas›na vard›-
layan makine tasar›mlar› da ç›km›flt›. Bunlardan ¤›nda, buradaki delikten düflüp, kavisli rampadan
birisi, ‹ngiliz Kraliyet Toplulu¤u’nun (British Royal afla¤›ya do¤ru yuvarlanmaya bafllar. F noktas›na
Society) ilk sekreteri olan John Wilkins’in (1614- vard›¤›nda, kazanm›fl oldu¤u kinetik enerji bir
Parçac›¤a, sol yar›dan yukar› t›rman›rken ne- 1672) ‘Do¤al Büyü (‘Natural Magic’) bafll›kl› kita- yöntemle emilerek, bilya durdurulabilir. M›knat›-
ler oldu¤una bakal›m. Kalkan olmasayd›, yerçeki- b›nda yer alan manyetik devr-i daim makinesiydi. s›n çekimiyle, tekrar düz rampadan yukar›ya do¤-
mi parçac›k üzerinde mg büyüklü¤ünde bir kuvvet Tasar›m asl›nda Johannes Taisnierus adl› bir rahi- ru t›rmanmaya bafllayacak ve döngüyü tekrarlaya-
uygulayacak ve harekete ters yöndeki bu kuvvet, be ait oldu¤undan, ‘Taisnierus ayg›t›” olarak bili- cakt›r. Tasar›m do¤ru görünüyor. Öyle mi?..
parçac›k üzerinde mgh kadar negatif ifl yaparak, niyor. Afla¤›daki flekilde görülen bu tasar›mda; Burada, belirtilen koflullar alt›nda bilyan›n B
parçac›¤›n kinetik enerjisini azaltm›fl olacakt›. üstte, üzerinde iki delik (B, F) bulunan düz, alttay- noktas›na kadar t›rmanaca¤› beklentisi do¤rudur.
Halbuki yerçekimi, kalkan taraf›ndan etkisiz hale sa kavisli birer rampa var. Her iki rampa da sür- Bilya hem de, m›knat›sa yaklaflt›kça manyetik kuv-
getirilmifl. Kalkan›n bunu baflarabilmesi için; par- tünmesiz. Sütun bafl›ndaki top (A) bir m›knat›s›, E vet artaca¤›ndan, ivme kazanarak yolda h›zlana-
çac›¤a hareketinin her noktas›nda, yerçekimi kuv- ise demir bir bilyay› temsil ediyor. Bilya m›knat›s cakt›r. Ancak, B noktas›na vard›¤›nda, e¤er man-
vetine eflit, fakat ona ters yönde, yani hareket yö- taraf›ndan, düz rampadan yukar› do¤ru çekiliyor. yetik kuvvetin dikey bilefleni bilyan›n a¤›rl›¤› olan
nünde ve yukar› do¤ru, mg kadar bir kuvvet uygu- B deli¤ine ulaflt›¤›nda düflerek, kavisli rampadan mg’den büyükse, bilya yoluna yukar› do¤ru de-
luyor olmas› gerekir. Bu, kalkan›n parçac›k üze- afla¤›ya do¤ru h›zlan›yor. Yolda yavafllat›l›p, F vam edip, m›knat›sa yap›fl›r. B’deki delikten afla¤›
rinde mgh kadar pozitif ifl yapmas› anlam›na ge- noktas›na geldi¤inde durmas› sa¤lanabilir. Bilya düflme durumu, ancak aksi halde mümkündür; ki
lir. Böylece, yerçekiminin yapt›¤› –mgh’l›k ifl den- m›knat›s taraf›ndan tekrar, düz rampadan yukar› bu durumda, bilya gerçekten de kavisli rampadan
gelenir. Kuvvet uygulayabildi¤ine ve ifl yapabildi- çekilecek ve bu döngüyü sürdürecektir. Yavafllat›l- afla¤›ya do¤ru yuvarlanmaya bafllar. Ancak; bek-
¤ine göre, bu, s›radan bir kalkan olmaktan ç›k›- mas› s›ras›nda bilyadan al›nan enerji, yararl› ifle lentinin aksine, h›zlanmak bir yana, yavafllayacak-
yor. Ya bünyesinde depolanm›fl olan bir tür ener- dönüfltürülebilir. Dolay›s›yla devr-i daim makine- t›r. Çünkü, bilyay› düz rampadan yukar› ç›kartabil-
jiyi kullan›yor, ya da d›flar›dan enerji al›yor olma- si?... mifl olan manyetik kuvvet hâlâ, ama bu sefer bil-
s› gerekiyor. Anlafl›lan bu kalkan; pasif bir unsur M›knat›sla bilya aras›ndaki manyetik kuvvetin yan›n hareketinin tersi yönde etkindir. Dolay›s›y-
de¤il, kendisi bir makine... (FM), bu iki kürenin merkezleri aras›ndaki do¤rul- la, bilyan›n düz rampay› t›rman›rken kazanm›fl ol-
Peki; elektrik alan› kalkan›, yani Faraday ka-
tuda, yani düz olan rampaya paralel oldu¤unu var- du¤u kinetik ve potansiyel enerji kendisinden ge-
fesi ifl yapm›yor da; bu niye böyle?
sayal›m. Bu rampan›n yatayla yapt›¤› aç›, bilyan›n ri al›n›r. F noktas›na vard›¤›nda, durur. Bu sonu-
Afla¤›daki flekilde, benzeri bir ‘elektrik alan›
kütlesi de m olsun. Bilya üzerinde etki eden yer- cu, bir baflka flekilde görmek de mümkün. Manye-
motoru’ görülüyor. Yal›tkan bir disk, her taraf›n-
çekimi kuvveti mg, bunun rampa yüzeyine paralel tik kuvvet, mesafeyle orant›l› her kuvvet gibi, mu-
da eflit yo¤unlukta art› yükle yüklenmifl, sa¤ tara-
bilefleni de, mgsinβ olur. M›knat›s›n bilyay› ram- hafazakar bir kuvvetir. Her muhafazakar kuvvetin
f› kafeslenmifl; sol alt›ndaysa, art› yüklü yal›tkan
padan yukar› ç›kartabilmesi için; bilyaya uygulad›- yapaca¤› gibi, bu kuvvetin de bilya üzerinde; F
bir plaka var. Yal›tkan plakadaki art› yüklerin, dis-
¤› manyetik çekme kuvveti FM’nin, bilya üzerinde- noktas›ndan bafllay›p ayn› noktada biten ve dola-
kin sol yar›s›n› yukar› do¤ru itmesi, fakat di¤er
ki yerçekimi kuvvetinin rampaya paralel bilefleni- y›s›yla kapal› bir e¤ri oluflturan döngüsü s›ras›nda
yar› kafeslenmifl oldu¤undan, bu yar›y› itememesi
ni yenmesi, yani FM>mgsinβ olmas› gerekir. Dik- yapt›¤› net ifl s›f›r olmak zorundad›r: Newton ya-
laz›m. Dolay›s›yla, üzerinde bir dönme momenti
kat edilecek olursa bu koflul, m›knat›s ne kadar salar›...
oluflan diskin, saat yönünde dönmesi beklenir.
zay›f olursa olsun, sütun yüksekli¤ini azaltmak su- 2. Afla¤›daki flekilde, basit bir manyetik motor
Halbuki Faraday kafesi iletken yap›da olmak zo-
retiyle, sinβ istendi¤i kadar küçültülerek sa¤lana- tasar›m› var. Merkezdeki m›knat›s U fleklinde o-
runda oldu¤undan, ona bu özelli¤i sa¤layan de¤er
lup, ortas›ndan sabitlenmifl. D›fl daire üzerine di-
elektronlar›, hem sol alttaki plakada, hem de disk- bilir. Öte yandan, m›knat›s e¤er bunu, bilya ram-
zilmifl olan m›knat›slar›n hepsinin de kuzey kutup-
te bulunan art› yükler nedeniyle harekete geçer- pan›n en alt noktas›ndayken baflarabilir ve bilyay›
lar› içe do¤ru bakt›¤›ndan; U m›knat›s›n kuzey
ler. Yaklafl›k olarak, flekilde görüldü¤ü gibi bir yukar› do¤ru harekete geçirebilirse, mesafe k›sal-
kutbunu itiyor, güney kutbunu da çekiyorlar. Do-
yük da¤›l›m› oluflur. Diskin art› yükleri üzerinde d›kça manyetik kuvvet artaca¤›ndan, daha sonra-

Ocak 2005 51 B‹L‹M ve TEKN‹K


lay›s›yla, U m›knat›s›n kutuplar›na etki eden net kilefliyor ve güney kutup çekilirken, kuzey kutup Ama tekrarlamak gerekirse; manyetik mono-
kuvvetler, m›knat›s›n üzerinde bir dönme momen- itiliyor. Bu m›knat›s h›zlanarak döner ve sürekli poller var ve istenilen flekilde manyetik z›rhlama
ti oluflturacak gibi. Sonuç olarak m›knat›s, sabit- enerji üretir... mi?... mümkün olsayd› bile, yukar›daki ‘manyetik alan
lendi¤i nokta etraf›nda h›zlanarak dönebilir. Kaza- Uzay›n belli bir k›sm›nda varolan manyetik a- motoru’ yine de çal›flmazd›. Çünkü kuvvetler
naca¤› kinetik enerji al›nd›kça da dönmeye devam lan çizgilerini sapt›rmak veya zay›flatmak müm- merkeze do¤ru olur ve orta çubuk üzerindeki
edebilir... gibi görünse de, bu net kuvvetlerin yön- kün olmakla beraber, flekilde görüldü¤ü gibi bir dönme momenti s›f›rlan›rd›. Gerisi yine Newton
lerinin, flekilde gösterildi¤i gibi olmas› mümkün manyetik z›rh infla etmek mümkün de¤ildir. “A- yasalar›...
de¤il. Buradaki yan›lt›c› husus bu. ma” denilebilir, “elektrik yüklerine ve alanlar›na
Çünkü, bir m›knat›s›n di¤er m›knat›slarla et- karfl› istenilen geometride z›rhlama yap›labiliyor Feynman’›n Yönlendirilmifl Çark›:
kileflimi, kuzey kutbundan ç›k›p güney kutbun- da, manyetik alana karfl› niye yap›lamas›n?...” Afla¤›daki tasar›m, ünlü fizikçi R.P. Feyn-
dan girdi¤i düflünülen manyetik alan çizgilerinin Gerçekten de, sol alttaki ‘manyetik alan motoru’ man’a ait bir tasar›m›n benzeri. ‹ki kapta, diye-
yönü ve yo¤unlu¤uyla belirlenir. Dolay›s›yla, bu yerine, alttaki flekildeki gibi bir ‘elektrik alan lim T1, T2 s›cakl›klar›nda gaz bulunsun. Sa¤daki
aç›dan önemli olan; kutuplar aras›ndaki malze- motoru’ düflünelim. Burada, dairesel dizilimli ya- kapta, kanatlar› düz bir pervane, soldakindeyse,
menin nas›l bir geometriye sahip oldu¤u de¤il, l›tkan çubuklar›n, merkeze bakan uçlar›na art›, testere diflli bir çark var. Pervane, serbestçe dö-
kutuplar›n hangi noktalarda bulunduklar›d›r. Hal z›t uçlar›na da eksi yükler yerlefltirilmifl. Merkez- nebilen bir eksen arac›l›¤›yla, di¤er kaptaki çar-
böyle olunca, U m›knat›s asl›nda, d›fltaki m›kna- de sabitlenmifl olan ve uçlar›nda keza z›t yükler ka ba¤lanm›fl ve çark›n difllerine, örne¤in yayla
t›slarla etkileflimi aç›s›ndan, ayn› kutuplara sahip bulunan ortadaki yal›tkan çubu¤un etraf›, ilet- dayand›r›lm›fl bir yönlendirici (‘ratchet’) kon-
ken bir plakayla kafeslenmifl. Öyle ki; bu çubuk- mufl. Mekanik saatlerde benzerleri kullan›lan bu
taki yükler sadece, sa¤ taraftaki çubuklardaki yönlendiricileri hepimiz görmüflüzdür: Çark tes-
yüklerle etkileflebiliyor. Bütün bunlar mümkün. tere diflli oldu¤undan, yönlendirici, o an için üze-
Fakat ortadaki çubuk, yine de dönmez. Çünkü; rinde bulundu¤u diflin az e¤imli yüzeyi üzerinden
bu çubuktaki yüklerin üzerindeki net kuvvetler, görece kolay kayabilir, fakat kay›p düfltükten
flekilde gösterilen k›rm›z› oklar›n yönünde de¤il, sonra, diflin dikey yüzüne tak›l›p kal›r. Dolay›s›y-
merkeze do¤ru olur. Dolay›s›yla, çubuk üzerinde la, diflli sadece bir yönde dönebilir. Bu da öyle...
Kaplardaki moleküller gelifligüzel yönlerde
hareket halinde olup, sa¤dakiler, pervane kanat-
lar›n›n yüzeyleriyle sürekli çarp›flmaktad›r. Bu
gelifligüzellik içerisinde tabii, bazen pervanenin
bir yüzüne, di¤er yüzüne oldu¤undan; ya daha
çok say›da, ya da daha yüksek enerjili molekül-
ler çarp›p, daha fazla momentum aktarabilir. So-
nuç olarak oluflan dönme momenti çark›n dönme
yönündeyse, çark dönecek, fakat aksi yöndeyse,
yönlendirici engeli nedeniyle dönemeyecektir.
bir düz m›knat›s gibi davran›r. Nitekim üstteki Yani çark, hep ayn› yönde dönmek zorundad›r.
flekilde, merkeze bu sefer bir kolla sabitlenmifl Yönlendirici, dönme s›ras›nda difl atlayacak ve
olan eflde¤er bir m›knat›s gösteriliyor. Ki bu du- bir sonraki diflin yüzeyine çarpt›¤›nda, çark› ›s›-
rumda, kutuplar üzerindeki net kuvvetler, k›rm›-
z› oklarla gösterildi¤i gibi; merkezden geçen
do¤rultuda olur ve m›knat›s üzerinde dönme mo- dönme momenti uygulayamaz, ona aç›sal ivme
mentine yol açamazlar: Newton yasalar›. Dolay›- kazand›ramazlar: Newton yasalar›. Yani; manye-
s›yla, U m›knat›s h›z kazanamayaca¤› gibi; d›fl tik motor önerisindeki z›rh›n yap›m› mümkün ol-
çeperdeki m›knat›s kutuplar›n›n kesintisizli¤i sayd› bile, tasar›m yine de çal›flmazd›. Peki; böy-
varsay›m›yla ve geometrilerinin silindirsel simet- le bir elektrik alan z›rh› mümkün de, manyetik a-
risi nedeniyle, bafllang›çta hangi noktada b›rak›l- lan z›rh› niye de¤il?
m›fl olursa olsun, o noktada durur. Elektrik alan› z›rh› ortadaki yüklerin etraf›na
3. Afla¤›daki flekilde, de¤iflik biçimleriyle s›k yerlefltirilirken, z›rh malzemesini oluflturan ilet-
s›k baflvuruldu¤undan art›k klasik say›lmakta o- ken malzemenin atomlar›ndaki ‘de¤er (‘valens’)
lan bir manyetik motor tasar›m› görülüyor. Orta- elektronlar›’ harekete geçerek, uygun bölgelere
daki düz m›knat›s, merkezi etraf›nda dönebile- uygun miktarlarla da¤›l›r ve iletken içerisinde ye-
cek flekilde sabitlenmifl ve kutuplar›, uygun bi- rel net yüklerin oluflmas›na yol açarlar. Elektron tacakt›r. Çark›n dönme kinetik enerjisi sonuç
çimde z›rhlanm›fl. Öyle ki, bu kutuplar sadece, fazlal›¤›n›n olufltu¤u yerler eksi, elektron eksik- olarak, sol kapta bulunan gaz›n ›s›t›lmas›na har-
sa¤ yar›daki m›knat›slar›n kuzey kutuplar›yla et- li¤i do¤an bölgeler art› yüklü hale gelir. Öyle ki, can›r. Dolay›s›yla düzenek, iki kap aras›nda bir
elektronlar›n, iletkenin iç ve d›fl yüzeyleri üzerin- ›s› aktar›m arac› olarak çal›fl›r. Üstelik, T1 ve T2
deki da¤›l›mlar›; z›rh›n öbür taraf›ndaki yüklerin,
s›cakl›klar› ne olursa olsun, sa¤daki kapta bulu-
z›rh›n içindeki yükler üzerinde daha önce uygu-
nan moleküllerin kinetik enerjilerinin tamam›, er
lad›¤› kuvvetleri s›f›rlayacak flekilde gerçekleflir.
ya da geç, soldaki kapta bulunan mokeküllerin
Manyetik z›rhta da, buna benzer bir ifllevi yerine
kinetik enerjilerine dönüfltürülebilir gibidir. Hal-
getirebilecek, hareketli ‘manyetik monopol’lere
buki bu olas›l›k, termodinami¤in ikinci yasas›na
gereksinim vard›r. Halbuki do¤ada bilindi¤i ka-
ayk›r›d›r. Üçüncüsüne de...
dar›yla; sadece eksi yük tafl›yan elektron ya da
Çünkü herhangi bir zaman aral›¤›na bakacak
sadece art› yük tafl›yan protona benzer flekilde;
olursak; sa¤daki kab›n u¤rad›¤› ›s› kayb›, solda-
serbestçe dolaflabilen ve sadece kuzey ya da gü-
kinin kazanc›na eflittir. Diyelim T1>T2 idi ve bel-
ney kutbu oluflturan ‘manyetik monopoller’ yok.
Bu yüzdendir ki; uzaydaki herhangi bir hacmin li bir süre içerisinde, ∆Q kadar ›s› aktar›m› oldu.
d›fl yüzeyinden d›flar› ç›kan elektrik ak›s› mikta- Entropi de¤iflimi, ›s› de¤ifliminin s›cakl›¤a oran›
r›, o hacmin içerdi¤i net elektrik yükü miktar›y- (∆Q/T) oldu¤una göre; birinci kaptaki entropi
la orant›l› (4πQ) iken, manyetik alan için bu de- ∆Q/T1 kadar artarken, ikinci kaptaki ∆Q/T2 ka-
¤er hep s›f›rd›r. dar azalm›flt›r. Net entropi de¤iflimi; art›fl›n art›,

B‹L‹M ve TEKN‹K 52 Ocak 2005


azalman›n da eksi iflaretiyle toplam›, yani bir yöndeyse bir, di¤er yöndeyse di¤er yönde sa- küller de çarpabilecek ve o anki uygulama plan›-
∆S=∆Q/T1 -∆Q/T2 olup, T1>T2 oldu¤undan, ne- r›yor. Sonuç olarak kahraman›m›z, manivela sür- n› altüst edebilecektir. Dolay›s›yla kahraman›m›-
gatiftir. Halbuki termodinami¤in ikinci yasas›na tünmesiz ve ip de a¤›rl›ks›z oldu¤undan, kendisi z›n, yaln›zca birkaç molekülün de¤il, kaptaki
göre, iki kaptan oluflan bu yal›t›lm›fl sistemdeki enerji harcamaks›z›n; ipin ucundaki kütleyi, ke- tüm moleküllerin; belli bir andan itibaren izleye-
toplam entropinin artmamas› gerekir ve ikinci sintili bir flekilde de olsa, hep yükseltiyor ve ka- cek oldu¤u patikalar›n tümünü bilmesi gerekir.
yasa çi¤nenmifl gibidir. Fakat, Feynman bu tasa- b›n içindeki ›s›l enerjiyi mekanik enerjiye dönüfl- Newton yasalar›na göre, moleküllerin bafllang›ç
r›m›n›n patentini almay›p, ikinci yasaya ayk›r› ol- türüyor. Kaptaki pervanenin yüzeylerinde denge- konum ve h›zlar›yla aralar›ndaki etkileflme kuv-
du¤undan dolay› asla çal›flamayaca¤›n› ilan et- siz çarp›flmalar yer ald›¤› sürece, bu süreç de- vetlerinin bilinmesi halinde, bu dev dinamik tab-
mifltir. Çünkü... vam edebilir ve kaptaki ›s›l enerjinin tamam› me- loyu betimlemek mümkündür. Kahraman›m›z›n
Bu düzenek, sa¤ kaptaki gaz›n s›cakl›¤› sol kanik enerjiye dönüfltürülebilir gibi. Halbuki, bu ilk yapmas› gereken, ne kadar uzun zaman al›r-
kaptakinden daha yüksek, yani T2>T1 oldu¤u sü- durum da termodinami¤in ikinci yasas›na ayk›r›. sa als›n; moleküllerin ‘bafllang›ç’ konum ve h›z-
rece, beklendi¤i gibi çal›fl›r. Bu s›rada, (Üçüncüsüne de...) Çünkü bu yasan›n bir baflka lar›n› belirleyip, aralar›ndaki etkileflme kuvvetle-
∆S=∆Q/T1-∆Q/T2 pozitiftir ve t›pk› pervanenin ifade biçimi, “yal›t›lm›fl bir sistemin ›s›l enerjisi- rinden yararlanarak, her birinin izleyece¤i pati-
nin tamam›, mekanik enerjiye dönüfltülemez” kay› bütün zamanlar için hesaplamakt›r. Tablo-
yüzeyleri gibi, yönlendirici de, moleküllerin geli-
fleklinde... nun sergileyece¤i görüntüyü, bütün zamanlar i-
fligüzel çarp›flmalar›na hedef olmaktad›r. T1 s›-
“Ama “ denilecektir hakl› olarak, “kahrama- çin yakalamak... Ondan sonra; gelecekte bir an
cakl›¤› T2’ye yaklaflt›¤›nda, yönlendiricinin arada
n›m›z bu kadar seri nas›l davranabilir?” Gerçek- seçip, o andan itibaren uygulamak üzere bir ey-
bir, molekül çarpmalar›ndan baz›lar›n›n etkisiy- ten de; dönmenin bafllad›¤›n›n veya durdu¤unun lem plan› haz›rlayabilir ve o an geldi¤inde, kro-
le, üzerinde bulundu¤u diflin dik yüzeyini afl›p, belirlenmesi, gözlem yapmay› gerektirir ve göz- nometresini çal›flt›r›p, elindeki plan› uygulamaya
çark› tutamama olas›l›¤› artar. Sonuç olarak, lemler, zaman al›c› ifllemlerdir. Keza; dönmenin bafllayabilir. ‹kinci yasa?...
çark; kah bir yönde, kah di¤er yönde dönebilme- bafllad›¤›n›n belirlenmesi halinde, ipin sar›l›p Belli bir ‘bafllang›ç an›’ için, ‘klasik konum-
ye ve her iki yönde de ›s› aktarabilmeye bafllar. manivelan›n itilmesi, durdu¤unun belirlenmesi lar’ hadi neyse de, ‘bafllang›ç h›zlar›’n›n belirlen-
T2=T1=T s›cakl›¤›nda yer alan bu aktar›mlarda, halinde de, manivelan›n çekilip ipin çözülmesi, mesi ayr› bir soru. Ama daha önemlisi; kahrama-
∆S=∆Q/T-∆Q/T=0 olur. ‘Ters’ yöndeki dönme- n›m›z›n ad›m ad›m, pasif bir unsur olmaktan ç›-
leri engellemek amac›yla yay›n sertli¤ini art›ra- k›p, veri toplayan ve bilgi kullanarak yeni veriler
cak olursak, çark bu sefer; ‘do¤ru’ yönde dön- üreten, aktif bir kat›l›mc› haline gelmifl olmas›.
mekte de zorlanacak ve ›s› aktar›m arac›m›z, ça- Veri kaydetmek, üzerinde ifllem yapmak, silip ye-
l›flmaz hale gelmifl olacakt›r. niden yazmak zorundad›r ve bu ifllemleri d›flar›-
Peki, birinci kab› sistemden ç›karal›m. Geri- dan enerji almaks›z›n yapabilmek mümkün de¤il-
de, üstteki flekilde görüldü¤ü gibi; yaln›zca ikin- dir. Kahraman›m›z›n, sistemimizin d›fl›ndan bir
ci kap, içindeki pervane, d›flar›ya uzanan ekseni yerden enerji almas› ve bu arada o yerde, siste-
kals›n ve d›flar›s› boflluk olsun. Eksenin d›fl ucu- mimizde baflard›¤› entropi azalmas›ndan daha
na, a¤›rl›ks›z bir ip doland› diyelim. ‹ple eksen fazla miktarda bir entropi art›fl›na yol açmas› ge-
aras›nda yeterince sürtünme, ipin alt ucunda da rekir. ‹kinci yasa böyle sa¤lan›r.
çok hafif bir kütle var. Soldaki duvar›n üstünde Bunlar asl›nda o kadar da, san›labilece¤i gi-
sürtünmesiz bir manivela, hemen yan taraf›nda bi hayal ürünü süreçler de¤il. Nitekim; okurlar›-
bir kilit bulunuyor. ‹p kilidin içinden geçiyor ve m›z bu anlat›mdaki kahraman›n, “Maxwell’in ci-
ni”ne benzedi¤ini hemen farketmifltir. Molekül-
lerin ›s›l kinetik enerjilerinden kaynaklanan çar-
p›flmalar sonucunda yer alan ‘Brown hareketi’,
canl› hücrelerin s›v› dolu yap›lar›ndaki protein
tafl›ma süreçlerinde önemli rol oynuyor. Uzay›n
bir baflka bölgesindeki entropiyi art›rmak paha-
zaman alan ifllemlerdir. Gerçi birinci haldeki, ya- s›na, belli bir bölgesindeki entropiyi azaltan
ni dönme bafllad›ktan sonraki gecikmenin, görü- Maxwell’in ciniyse, sinir sistemimizin çal›flmas›n›
nürde bir sak›ncas› yoktur. Çünkü eksen, bu ara- sa¤layan ‘iyon kanal›’ ve ‘iyon pompas›’ meka-
da kazand›¤› dönme kinetik enerjisini yitirmez. nizmalar›ndan sorumlu. Keza beynimizin çal›fl-
Fakat ikinci durumda, yani dönmenin durmas›y- mas›ndan... Bilgi iflleme süreçleri, gerçekten de
la ipin kilitlenmesi aras›ndaki gecikme s›ras›nda; enerji yo¤un olsa gerek ki; beynimiz vücudumu-
ip serbest olaca¤›ndan, ucundaki a¤›rl›k afla¤›ya zun kulland›¤› enerjinin dörtte birini tüketiyor.
kayar. A¤›rl›k, potansiyel enerjisinden bir miktar Devr-i daim makineleri hakk›nda, flimdilik bu
manivela sa¤a sola hareket ettirildi¤inde, kilidi kaybetmifl ve bu s›rada pervaneyi, az öncekinin kadar. Bir de tabii; varl›¤› hakk›nda tekrarlana-
aç›p kapat›yor. Kilit kapand›¤›nda, iple aras›nda- tersi yönde çevirmifltir. Kaptaki gaz ›s›n›r. T›pk› bilir nitelikte, bilimsel somut herhangi bir kan›t
ki sürtünme sayesinde, ipi kavray›p a¤›rl›¤› tutu- bir önceki örnekteki çark›n yönlendiricisinde ol- bulunmayan; boflluk enerjisi, uzay enerjisi, yok
yor; aç›ld›¤›nda da, ipi serbest b›rak›yor. Geride- du¤u gibi, enerji ak›fl› iki yönlüleflmekte ve ter- bilmem hangi gezegen ya da y›ld›zdaki insanüs-
ki platformun üzerindeyse, kahraman›m›z var. modinami¤in ikinci yasas› galip gelecek gibi gö- tü varl›klar›n ›fl›nlad›¤› enerji gibi; ‘gizli’ ve gi-
Bir eliyle ipin üst ucunu tutmufl, di¤er eliyle ma- rünmektedir. zemli enerji türlerinin varl›¤› yönünde iddialar
nivelay› kontrol ediyor. fiöyle ki; eksen dönmez O halde; kahraman›m›z› becerikli olup seri var. Bunlarla hiç zaman kaybetmeyelim arzu
hale geldi¤inde, manivelay› çekip kilidi kapat›yor davranmak zorunda kalmaktan ç›kartal›m ve ola- ederseniz...
ve a¤›rl›k, iple kilit aras›ndaki sürtünme sayesin- s› gecikmeleri ortadan kald›rmak üzere, bilgili
de sabitlenen ipte as›l› kal›yor. Eksen dönmeye hale koyal›m. fiöyle ki; kaptaki moleküllerin ha- Prof. Dr. Vural Alt›n
bafllar bafllamaz; önce ipi dönme yönünde sar›p, reketini izleyerek, pervane yüzeylerine hangi
sonra manivelay› iterek kilidi aç›yor, ki eksene Kaynaklar
moleküllerin hangi h›zlarla çarpaca¤›n› öngöre- Feynman, R.P., Leighton, R.B., Sands, M., Lectures On Physics,
sar›lan ip, dönen eksenle aras›ndaki sürtünme bilsin ve pervanenin hangi yönde dönüp, ne ka- Vol.1, Addison-Wesley, 1966.
sayesinde, a¤›rl›¤› yükseltsin. Dönme durur dur- dar süreyle ivmelenece¤ini, önceden hesaplaya- http://www.lhup.edu/~dsimanek/museum/unwork.htm
http://www.brainyencyclopedia.com/encyclopedia/h/hi/his-
maz; tekrar manivelay› çekip kilidi kapat›yor ve bilsin. ‹pi önceden sarm›fl olacak, ifl manivelay› tory_of_perpetual_motion_machines.html
a¤›rl›¤›, o anki yüksekli¤inde ask›ya al›yor. Son- t›klatmaya kalacakt›r. Ancak, moleküllerin hare- http://en.wikipedia.org/wiki/Thermodynamics#The_basic_con-
cepts_of_Thermodynamics#The_basic_concepts_of_Thermodynamics
ra ipin dolanm›fl k›sm›n› çözüp, bir sonraki dön- ketini izlemek de gözlem demektir. Kald› ki per- http://www.brainyencyclopedia.com/encyclopedia/s/se/se-
me için haz›r bekliyor. ‹pi her seferinde; dönme vane yüzeylerine, arkadan gelen daha h›zl› mole- cond_law_of_thermodynamics.html

Ocak 2005 53 B‹L‹M ve TEKN‹K

You might also like