Professional Documents
Culture Documents
Dnce Dizisi: 20
ISBN 975-7732-61-3
zgn Ad
Mirror of the Intellect
Essays on Traditional Science & Sacred Art
Quintia Essentia
1987
nsan Yaynlar
Klodfarer Cd., 27/5, Trbe, stanbul
Tel: 516 08 2 8 - 5 1 8 08 78
Redaksiyon
dem Hsrevolu
Dzen
Karakalem
Bask-Cilt
Doan Ofset
Kapak
Yazevi
Kapak Bask
Piramid Ofset
stanbul
Nisan 1994
Geleneksel Bilim ve
Kutsal Sanat zerine Denemeler
TITUSBURCKHARDT
Trkesi
Volkan Ersoy
insan yaynlan
indekiler
G R
Titus Burckhardt: Genel Hatlaryla Hayat ve Eserleri 7
I GELENEKSEL KOZMOLOJ VE M O D E R N DNYA
1. Kozmolojik Bak As 17
2. Geleneksel Kozmoloji ve Modem Bilim 21
(I) Cosmologia Perennis 21
(II) Modern Fizik 31
(III) Geleneksel Simgecilik ve Modern Ampirizm 35
. (IV) Evrimcilik 37
(V) Modern Psikoloji 51
3. Kaplana Binmek 75
II HIRSTYANLIK TEMALARI
4. Yedi Sosyal Bilim ve Chartres Katedralinin Bat Kaps 85
5. nk Dante Hakl 91
6. Teilhard de Chardine Kar 109
7. Kuds- erif ve Vaikunthanm Cenneti 113
8. Hristiyan Simgeciliinin ki rnei 121
9. Rus konalarnn Teolojik Anlam 123
III S M G E C L K VE M T O L O J
10. Ayna Simgecilii 127
11. Su Simgecilii 135
12. Simyay Kavramak 145
13. Satran Simgecilii 157
14. Kutsal Mask 165
15. Ulyssesin Dn 173
16. Gne Dans 181
IV SLM TEMALAR
17. Fezde Geleneksel Bilimler 191
18. bni Meiin Duas (Meiye Duas) 201
19.Berzah zerine 211
20. mam Gazalinin Esml-H sn Yorumundan 219
21. slm Eitimde Gzel Sanatlarn Rol 229
22. slm Sanatnda Kalc Deerler 239
j 23. slm Sananda Boluk 251
24. Arapann slm Grsel Sanatlar zerindeki Etkisi 257
V BTRRKEN
25. Manev Yntem zerine Bir Mektup 271
BBLYOGRAFYA 273
Titus Burckhardt:
Genel batlaryla hayat ve eserleri
WILLIAM STODDART
Kozmolojik bak as
* ngilizce beer bilim anlam na gelen liberal a rts'm kelime karl liberal sanat-
lardr. [ev.j
molojinin anlalmasnn nedeni hep ayn yanlgdan kaynaklanr; ve
bat bilgilerin (zellikle de dou ve ortaa kozmolojisini acma ve
alayla bakanlarn) sz konusu sanatlara sayg duymalar ve sanatnn
daha isel bir doann gerekliklerini ortaya koyduu iddiasyla doal
modellerinin baz zelliklerini abartp baz zelliklerini gizli tutmas
na izin vermeleri bu yanlgy affettirmez. Bu hogr, modern insan
iin sanatsal simgeciliin bireysel, psikolojik hatta salt duygusal
bir temelden baka bir eye sahip olmadn kantlar sadece. Modern
bilginlerin, sanatsal biim seiminin, esinlenmi ve dzenli olarak ak
tarlm ilkelere uygun olduunda, Ruhun hep var olan ve tkenme
yen olanaklarm hissedilir bir biimde iletebildiinin ve bu nedenle ge
leneksel sanatn, kelimenin genel anlamyla bir mantk gerektirdii
nin farknda olmadklar aktr.1 Bir yandan, modern zihniyetin sanat
biimlerinin duygusal ynlerine duyduu ilgi onu krletirmitir (ve
ou kez zel bir ruhsal soyaekimin sonucu olarak tepki gsterir); te
yandan, dayanak noktas, sanatsal sezgiyle bilimin birbirinden kkten
farkl iki alana ait olduu nyargsdr, yle olmasayd, sanata tannan
ayrcal kozmolojiye de tanma drstl gsterilirdi, yani kozmo
lojiye de kendini kinayeler araclyla ifade etme ve duyumsal biim
leri mesel olarak kullanma izni verilirdi.
Ancak, modern insan iin, somut olarak kantlanabilir olgular
dzleminden uzaklaan btn bilimler pheli hale gelir ve btnyle
akli yetenein aslnda sahte srekliliine dayanan trden bir akl y
rtme ile arasndaki balar koparrsa akla yatknln kaybeder. San
ki, btn kozmosun (evrenin) sadece insan tahayylnn somut ve
ya niceliksel yanlarn yanstmak iin yaratld iddiasnn hakl bir
yn olabilirmi gibi. Dahas byle bir tutumla btn insan gerekli
ine de hakszlk edilmi olur. Bu, felsefi bir grten ok, (son derece
tek yanl ve sahte bir etkinlikten kaynaklanan) akli bir snrlamay or
taya koyar, nk, her ne kadar greceli veya temelsiz olsa da btn
Ibkz. F rith jo f Schuon: D in lerin A k m B irlii, Bl. 4, Sanatta Biim ler zerine
(Perennial Books, Bedfont, M iddx, 1986).
bilimler bilgiye sahip akln yapsnda kendiliinden bulunan dzen ile
eylerin birlikte olabilirlii arasndaki zorunlu bir uygunluu ngerek-
tirir, yoksa hakikat diye birey olmaz.2 Makrokozm ile mikrokozm
arasndaki benzerlik inkar edilemeyecei ve bu benzerlik ilkesel b
tnl btn eylerin ona gre dzenlendii bir eksene benzeyen
bir btnl her yerde olumlad iin, kelimenin mmkn olan
en geni anlamyla 'doa biliminin (yani bilgisinin) az ok niceliksel
bir deneyimin dayanaklarn neden reddetmesi gerekmediini ve her
hangi bir dnsel bak asnn (ku bak denebilecek bir bak
asnn) aslsz bir hipotez olarak neden bir kenara itilmesinin gerek
mediini anlamak imknszdr. Ancak modern bilimciler, kesin bi-
limin szde gereki doasnn tesine geen her eyden gerekten i
renirler. Onlara gre, bir retinin iirsel niteliine bavurmak, o
retinin bilim olmasnn nndeki bir engeldir. Verili bir kavramn ih
tiamna ve gzelliine duyulan bu youn bilimsel gvensizlik, ezel
sanatn doasnn ve eylerin doasnn hi anlalmadn gsterir.
Geleneksel kozmoloji, kelimenin ezel anlamyla sanatm bir y
nn daima ierir: Bilim madd dnyann dna ktnda veya gele
neksel kozmolojist akn niteliklerin sadece bu dnya iindeki gr
nmlerine dikkat ettiinde, duyusal fenomenlerin d hatlarn ve ay
rntlarn tespit eder gibi bilginin hedefini sabitlemek imknsz olur.
Madd dnyann daha stndeki gerekliklerin mkemmel bir biim
de idrak edilemeyeceini sylemiyoruz; sadece akl ve szl (nakl)
ballktan (rabta) sz ediyoruz. Bu gereklik alglamalaryla iletile
bilenler, kanlmaz olarak, sz konusu sentetik bak asn yeniden
kefetmeye yardmc olan nazar (speklatif) anahtarlara benzerler. Bu
anahtarlarn kozmosun sonsuz okluktaki yzeyine tam olarak uy
mas, aslnda neye sanat dendiine, belirli bir manev gerekletirmeyi
veya en azndan belirli kavramsal boyutlarn stnln ngerekti-
B
U BLMDE modern bilimdeki baz gediklere dikkat ekilecek
ve kelimenin geleneksel anlamyla kozmolojinin salad bir
lt araclyla bunlar muhakeme edilecektir. Yunanca cos-
mos szcnn dzen anlamna geldiini; ve birlik ve btnlk fi
kirlerini ima ettiini biliyoruz. Bu onun biricik hedefini, Varl yan
sttna gre, kozmoloji dnyann bilimidir. Yaratlmam olann ya
ratlan zerindeki bu yansmas kendini deiik grnmlerde, hatta
sonsuz eitlilikte grnmde sunar; herbirinde btne ve toplama ait
bireyler vardr, bu yzden, hepsi de eit lde olanakl ve meru
olan ve ayn evrensel ve deimez ilkelerden kaynaklanan birok koz
mos grm (vizyon) vardr.
Bu ilkeler, evrensel olmalar nedeniyle, en derinlikli biimiyle in
san zekasnn yapsnda vardr; ancak bu katksz, saf akl, genel an
lamda veya buna nceden hazr olan insan iin yalnzca sahici ve tam
bir manev gelenein sunabilecei doast unsurlarn yardmyla
serbest kalr sadece. Yani, hakik bir kozmoloji, lh bir vahye bal -
dr; ele ald konu ve bunu ifade edi tarz bu vahyin mesajnn dn
da kalyormu gibi grnse bile.
rnein, bir yandan yaradl konusunda Incili esas ald, dier
yandan Yunanl kozmologlann mirasn devrrd iin ilk bakta he
terojen kkenli olarak grnen Hristiyan kozmolojisinde de ayn ey
geerlidir; burada belirli bir semecilik (eklektizm) grnyorsa, bu
nun Allahn takdirine bal olduunun vurgulanmas gerekir. nk
sz konusu iki kaynak birbirini ahenkli bir biimde tamamlar: lki bir
mit biiminde sunulur, dieri ise az ok aklc terimlerle ifade edilen
ve bu nedenle de simgecilik asndan ve manev bir bak asna gre
tarafsz olan bir reti biimindedir.
Dahas, byle bir karm olduunda ve bundan dolay ifade dz
lemleri ve tarzlar birbirine girdiinde sadece sinkretizpa (telifiye) sz
konusu olabilir. Incil'deki yaradl miti ve Yunan kozmolojisi ne bi
imsel olarak uyumayan bak alar sunar, ne de, rnein Budist
kozmolojisi betimsel ncil retisi ile kartrldnda olaca gibi, biri
bir dierini tekrarlar. Incildeki mit, ilkesel ve izafi olan nce ve
sonra diye ayrarak, kendisini bir drama, zamanla anlalacak lh bir
eylem biimi olarak gsterir. Yunan kozmolojisi ise eylere ilikin
znde statik bir gre karlk gelir; dnyann yapsn, alak kaklar
dakilerin zaman, mekn ve sayyla snrland, yksek katlardakilerin
zaman, mekn veya dier snrlarn tesinde yer ald bir varolu kat
lar hiyerarisi olarak, her naslsa imdi ve her zaman iin tekrarlar.
Bu yzden bu reti kendisini son derece doal bir biimde ve Al-
lahdan gelen bir ey gibi kutsal kitaptaki simgecilik zerine bilimsel
bir yorum olarak sunar.
Incildeki mit vahyedilmitir, ancak Yunan kozmolojisi de ayn e
kilde salt insan kkenli deildir; Bati rasyonalizminin kurucusu Aris
to da bile baz temel fikirler rnein, biim (eidos) ile maddeyi
(hyle) birbirinden ayrmas phesiz akl-tesi ve bu nedenle de
ebed ve kutsal bir bilgiden kaynaklanmaktadr. Aristo bu bilgelii ho
mojen bir diyalektie dntrr ve diyalektii geerlidir, nk, d-
ncenin yapsnda bulunan yasa, kendine zg bir biimde varolu
yasasn yanstr. Ayn zamanda Aristo gereklii sadece mantksal ola
rak tanmlanabildii lde ortaya koyar. Plato ve Plotinos daha da
ileri gider: Aristonun nesnelletirilmi kozmolojisini aarlar ve sim
gecilie btn akl-tesi anlamn iade ederler. Hristiyan kozmolojisi,
Aristonun analitik dncesini dn almr, ancak simgecilii
olumlayan ve dnsel sezginin tutarsz dnceden stn olduunu
dorulayan ilk rnekler (arketipler) doktrinini ise Platodan almtr.
Tm Hristiyan kozmolojisinin dayanak noktas ve Incildeki mit
le Yunan mirasnn badamasm olas klan unsur, kkeni ncile da
yanan, hem varoluun hem bilginin kayna olarak Logos doktrinidir.
Kendi bama kozmoloji dzlemini aan bu doktrin Yeni Ahit pek
kozmolojik unsur iermez yine de manev eksenini korur; bu dokt
rin araclyla, yaradlm olann bilimi yaradlmam olann bilgisine
balanr. Metafizikle balants araclyla da bu kez Yuhannadaki
Sz (Kelam) doktrininde de yer alr kozmoloji dinbilimle fikir birli
ine varr. Bu hereyden nce gecikmi bir gnosistir (manev bilgi), bu
yzden de ancilla theologiaeir.
Ayn ey btn geleneksel kozmolojiler iin, zellikle de slm ve
Yahudilie ait kozmolojiler iin sylenebilir; bu kozmolojilerin dei
mez ekseni daima Ruha veya Akla (Intellect) ilikin vahyedilmi bir
doktrindir; gerek bu yaradlmam bir doktrin olarak kabul edilsin
(Sz (kelam) doktrininde olduu gibi), gerek yaradlm bir doktrin
olarak kabul edilsin lk Akl [Akl- Evvel] doktrininde olduu gi
bi , gerekse de biri yaradlm dieri yaradlmam iki yn olduu
dnlsn.1
Hristiyan, Mslman ve Yahudi kozmologlarm sk sk fikir al
veriinde bulunduunu biliyoruz, Helenist kozmologlarla baz Asya
uygarlklar arasnda da bu gibi eyler olduu kesin; ancak (Gue
nonun belir "" gibi) btn geleneksel kozmolojiler arasndaki akra-
fib n i Arabi, er-R h 'dan, yan Evrensel Ruhd a n sz ederken, Kura n daki baz ayet
ler dorultusunda ayn eyleri syler. Plotinsuri ilk akl doktrini de b u iki yne gre de
erlendirilebilir; Plotinosu n lh su d u r ve uruc (olu ve ykseli) d o k trin i yaradl-
m -yaradlttam aynm na yer vermez.
baln genel anlamda tarihsel dn almalarla bir ilgisinin olmadn
sylemeye gerek yok, nk ncelikle eylerin doas, sonra da sezgisel
bilgi vardr. Daha nce de sylediimiz gibi, bu bilgi kutsal bir bilimle,
yazl ve szl olarak aktarlan lh bir vahiyle canlandrlmaldr.
yle olsa bile, kesinlikle her ey, alt dallar duyulara benzetilen,
ancak kk saf varla ve yce ze dayanan ruhumuzun iinde yer
alr; bu yzden insan kozmosun ekseninin kendi iinden de getiini
kavrar. nsan bu eksenin (dikey) boyutunun tamamn lebilir ve
yatay boyutunun byk ksmndan, hatta tamamndan hep habersiz
olacak olsa bile, bu balamda dnya hakkndaki bilgisi yeterli olabilir.
Bu yzden, geleneksel kozmolojinin, bir yandan fiziksel dzene ilikin
gerekler hakknda ocuksu (daha dorusu insani) dnceler geli
tirirken, dier yandan gerek ve modern ampirik bilimlerin sun
duklaryla kyaslanamayacak kadar engin ve derinlikli bir bilgiye sa
hip olmas tamamiyle mmkndr.
Bat kozmolojisi, dnyann eski jeosentrik (dnyamerkezci) siste
minin yerini Kopernikin heliosentrik (gnemerkezci) sistemi ald
an gzden dt. Bunun mmkn olmas iin kozmolojinin sadece
bir kozmografiye indirgenmesi gerekiyordu; bu yzden biim ierikle
kartrld ve sonuta ikisi birden reddedildi. Gerekte fiziksel dnya
nn, dzeninin ve boyutlarnn ortaada kavran biimi eylere ili
kin doal ve bu nedenle de gereki bir gre karlk gelmekle kal
maz, insann kendi organik konumuna sahip olduu manev bir dze
ni de ifade eder.
zellikle Dantenin iirsel eserleri sayesinde rendiimiz bu dn
ya gr zerinde biraz duralm.2 Dnyann gk tabakalar ve onlar
evreleyen sabit yldzlar g, ortak merkezli ok sayda kre olarak
temsil ediliyordu Dante, e kadar geni olurlarsa meziyetleri de o
(II) M O D E R N FZK
(III) GE L E NE KS E L S M G E C L K VE
MODE R N AMP R Z M
Eski kozmogonilerin (evrendoum-evrenin yaratlnn incelenmesi
[ev.]) simgeciliklerinin kelime anlamyla, bire bir olarak alnmas
ki bu anlalmadklarn gsterir nasl ocuksu grnyorsa, dn
yann kkenine ilikin modern kuramlarn sama olduu da aktr.
Bu kuramlar gerekten de samadr, ancak matematiksel formlleri
nedeniyle deil, bir yandan kendilerini kozmik oluumun en yce ta
nklar olarak gren, bir yandan da bizzat insan zihninin bu oluumun
bir rn olduunu iddia eden yazarlarnn cehaleti nedeniyle. Ezel
nebulayla yeryzn, hayat ve insan tretmeyi istedikleri madde
girdabyla kendini tahminler arasnda kaybeden ancak yine de ey
lerin mantn kendi iinde kefedeceinden bu kadar emin olan bu
kk zihn ayna (nk bilim adamlarna gre akl bundan baka bir
ey deildir) arasnda ne balant vardr? Sonu kendi nedeni hakkm-
da nasl yargya varabilir? Ve sabit doa kanunlar nedensellik, say,
uzay ve zaman kanunlar varsa, iimizde bu doru, bu yanl deme
hakkna sahip bireyler varsa, hakikatin garantisi nerdedir, nesnede mi
znede mi? Zihnimizin doas sadece kozmik okyanusun dalgalarnn
zerindeki kk bir kpk m dr, yoksa zamandan bamsz bir
gereklik kantnn derinliklerinde mi aranmaldr?
Sz konusu kuramlarn baz elebalar, znel alana nyargyla
yaklamadan sadece fiziksel ve nesnel alanla ilgilendiklerini syleyebi
lirler. Ruhu ve maddeyi Allah tarafndan koordine edilen, ama aslnda
ayr olan iki gereklik olarak tanmlayan Descartesn szlerini aktara
bilirler. Gerekten de, gerekliin bu ekilde su geirmez kompart
manlara aynlmas, insanlarn zihnini, sanki bizzat insan gerek olann
karmaklnn kant deilmi gibi, fiziksel dzene ait olmayan her
eyi bir kenara brakmaya hazrlamaya yaramtr.
Yeryzn etrafl ezel okyanusla evrili, st gk kubbeyle rtl
bir ada olarak tasvir eden Antikite insan ve gk katlarn (merkez ol
duu varsaylan) yeryznden lh Ruhun sonsuz kresine kadar
uzanan ortak merkezli kreler olarak gren ortaa insan, duyumsa-
nabilir evrenin hakiki dzeni ve oranlar konusunda yanlmt phe
siz. te yandan, ve ok daha nemlisi bu madd (kesif) dnyann
gerekliin tm olmadnn ve bu dnyann, bu sefer Ruhun ierdi
i daha byk ve daha ltif bir gereklikle kuatldnn ve kapland
nn tamamiyle bilincindeydiler; ve Sonsuz olann karsnda, dnya
nn btn umlyle yok olduunu dolayl ya da dolaysz olarak bili
yorlard.
Modern insan, dnyann sadece dipsiz bir uurumda asl duran
bir top olduunu, ba dndrc ve karmak bir devinmeyle srk
lendiini ve bu devinimi, dnyayla kyaslanamayacak kadar byk ve
dnyadan ok ok uzaktaki gk cisimleri tarafndan salandn bilir.
zerinde yaad dnyann akkor halindeki dier yldzlarn yannda
kendisi de bir zerreden baka bir ey olmayan gnele kyaslandnda
bir zerre gibi grndn ve hepsinin hareket halinde olduunu bi
lir. Bu sistemdeki bir dzensizlik, gezegen sistemimize yabanc bir yl-
dzm ie karmas, gnein yrngesindeki' br sapma, veya baka bir
kozmik kaza dnyann dnn aksatmaya, mevsimlerin dzenini
bozmaya, atmosferi deitirmeye ve insan soyunu yok etmeye yeterli
olacaktr. Modern insan, en kk atomun, serbest braklrsa btn
dnyay annda yangn yerine evirebilecek gler ierdiini de bilir.
Modern bilimin bak asndan, sonsuz derecede kk olanndan
sonsuz derecede byk olanna kadar hepsi, akl almaz karmaklk
taki bir mekanizma oluturur; bu mekanizmann ileyii ise sadece
rastlantsal glere baldr.
Buna karn, gnmz insan, doann normal ve allm ritmiy
le ileyecei kesinmi gibi yaar ve davranr. Pratikte, ne yldz sistemi
nin uurumlarn ne de btn madde partikllerinm iinde gizli olan
korkun gleri akima getirir. Yukardaki gkyzne, gnee ve yl
dzlara bir ocuun bakt gibi bakar, ancak astronomi kuramlarn
hatrlamas bunlardaki lh iaretleri farketmesini nler. Artk onun
iin gkyz dnyay kucaklayan ve aydnlatan Ruhun doal yans
mas deildir. Bilimsel bilgi bu n aif ama derinlikli grn yerini al
mak ister; ama daha engin bir kozmik dzene, insann da ait olduu
dzene ilikin yeni bir bilin olarak deil, bir yabanclama olarak, ar
tk insanla hibir ortak lt olmayan uurumlarn karsnda tamiri
mmkn olmayan bir dzensizlik olarak. nsanla artk hibir ortak l
t yoktur, nk artk hibir ey insana, gerekte btn evrenin
kendi iinde olduunu hatrlatmaz; elbette kendi bireysel varl iinde
deil, kendisinde bulunan ve hem kendisinden hem de btn olgular
evreninden daha byk olan ruhun veya zekann iinde.
12H indu term inolojisinde, nm a-rupa, isim ve biim ayrm, sz konusu nosyo
n u n bu ynyle ilikilidir; burada isim ile bir varln veya eyin z, biim ile snrl ve
haric varoluu anlatlm ak istenir.
olas kristalize biimleri potansiyel olarak ieren benzersiz ve homojen
bir kristal olarak tasavvur edilebilir.13 Bu yzden, kesret ve nicelik sa
dece ilkrneklerin madd yansmalar dzeyinde varolur.
Buradan da, bir trn kendi iinde sabit bir biim olduu ortaya
kar; deikenler ierse bile (bu deikenler, nasl bir aacn dallan
gvdesinden ayr deilse, benzersiz bir zsel biimin kendisinden ayr
dnlemeyecek eitli izdmleridir), evrim geirip baka bir tre
dnemez.
Yakn zamanlarda belirtildii gibi,14 Darwinin nclk ettii t r
lerin evrimi tezinin tmnde tr ile basit eitleme birbirine kartrl
mtr. Bu tezin savunucular, gerekte, belirli, zgl bir cinsin ats
altnda bir deikenden baka bir ey olmayan bir zellii, yeni bir t
rn tomurcuu veya balangc olarak grmtr. Ancak bu yanl
benzetme, trlerin paleontolojik geliiminde aa kan saysz uuru
mu doldurmaya yeterli deildir; akraba trler derin uurumlarla ayrl
d gibi, balklar, srngenler, kular ve memeliler gibi farkl takmlar
arasnda herhangi olas bir balantnn varln kantlayacak biimler
de yoktur. phesiz yzgelerini karada srnmek iin kullanan balk
lar vardr, ancak bu yzgelerde bir kolun veya bir penenin olumas
n mmkn klacak bir eklemin en ufak belirtisini bile aramak bouna
olacaktr. Ayn ekilde, srngenlerle kular arasnda baz benzerlikler
varsa bile, iskeletleri temelde farkl yaplara sahiptir. Bu yzden, sz
gelimi bir kuun ok karmak ene eklemleri ve buna bal olarak iit
me sistemi, srngenlerdekinden tamamiyle farkl bir yapdadr; biri
nin dierinden nasl geldiini anlamak gtr.15 Mesel nl fosil ku
Archaeopteryx, kanatlarnn ucunda peneleri olmasna, dileri ve
uzun bir kuyruu bulunmasna ramen kesinkes bir kutu.16
!3Varlkn ierdii im knlarn ayrc olm ayan farkllna ilikin olarak sunulabile
cek btn imgelerin eksik ve paradoksal olduu aka bellidir.
14Douglas Dewar, The Transform ist U lusion (D ehoff Publications, M urfreesboro,
Tennessee, 1957). Ayrca bkz. Louis B ounoure, D eterm inism e et F inalite (Collection
Philosophie, Flam m arion, Paris).
15Dewar, The Transform ist Ulusion.
age.
Dnmclk taraftarlar bazen ara biimlerin yokluunu ak
lamak iin bu biimlerin kusurlu ve rizikolu olduu iin yok olmu
olabileceklerini ileri srmlerdir, ancak bu gr, trlerin evrimini
salayan faktr olduu varsaylan doal ayklama ilkesiyle-eliir: Ara
biimlerin saysnn, oktan bir biim kazanm olan atalarn saysyla
kyaslanamayacak denli ok olmas gerekirdi.
Ayrca, trlerin evrimi, belirtildii gibi kademeli ve srekli bir s
reci temsil ediyorsa, zincirdeki btn gerek halkalar ve tabi peine
baka halkalar eklenecek olanlar hem uta hem ortada yer alm
olacaktr; bu durumda bazlarnn neden dierlerinden ok daha rizi
kolu olmas gerektiini anlamak zordur.17
Modern biyologlar arasnda daha insafl olanlar, trlerin yaradl
nn (tekvininin) nasl tamamiyle fiziksel ve zamansal bir oluumun
yatay izgisi zerinde yer alamayacan kavrayamadklar iin, ya
dnm kuramn reddederler, ya da bunun ileyen bir hipotez ol
duunu ileri srerler. Jean Rostanda gre,
dnmcln ileri srd dnya, her taraf ayn olan,
hayal, gerekst bir dnyadr. Her zaman dnp dolap geli
necek en nemli konu, en kk olaslkla bile evrimin tek bir
sahici fenomeninde (olgusunda) hi yer almam olduumuz-
dur... Doann gnmzde, dnm tezinde kastedilen ger
ek organik bakalam karsndaki hayretimizi azaltabilecek
hibir ey sunmad izlenimini tayoruz. Hayatn yaradl
konusunda olduu gibi, trlerin yaradl konusunda da doa
b u cinsler arasnda hibir kademeli geiin olm adm ak bir biim de ortaya koyar; ilk
A rchiterium ortaya ktnda, son P alaetherium 'un soyu kendini dntrm eden t
kenm iti bile. A rchiterium 'un soyu deiiklik gsterm eden tkendiinde ise, birden bire
yerini H ipparion ald. (Les Transform ations d u M onde anim al, s. 107). Ayrca unlar
da eklenebilir: genelde t rlerin yaradlnn b ir zeti olarak grlm esine ram en, at
embriyolojisinde tn varsaylan ilkel biimleri pek gzlenmez.
22Bir kara hayvannn balinaya dnebilecei varsaym konusunda Douglas Dewar
bu taklit biimlere yukarda belirttiimiz fosil ku Archaiopteryxi de
eklemek gerekir.
Her bir hayvan takm, karlk gelen ttlerin ilk rneklerini ieren
bir ilkrnei temsil ettii iin, kendi kendimize taklit hayvan biimle
rinin varlnn, zsel biimlerin deimezliiyle eliip elimediini
sorabiliriz; ancak mesele bu deildir, nk tam aksine bu biimlerin
varl, belirli bir tr veya zsel biime zg btn olaslklar mantk
sal olarak tketerek bu deimezlii kantlar. Sanki doa balklar, s
rngenleri, kular ve memelileri btn ayrdedici zellikleriyle birlik
te meydana getirdikten sonra bile, gerek bir memeli olmasna ramen
bir baln hemen hemen btn zelliklerine de sahip olan yunus gibi,
veya etle kapl bir iskelete sahip olsa da, zamanla, yumuakalardakine
benzer bir, d kabuk gelitiren kaplumbaa23 gibi bir hayvan retebil
diim gstermek istemitir. Doa bylece bir yandan, aslnda hi
mulak olmayan zsel biimlere bal kalrken, ok ynl gcn, t
kenmez retme kapasitesini de sergiler.
Her zsel biim veya her ilkrnek bir ekilde, ancak amaz
bir biimde dier btn ilkrnekleri de ierir; dier aynalar yanstan
bir aya gibidir; bu aynalar da kendisini yanstr.24 Trlerin karlkl
olarak birbirini yanstmas, en derin anlamyla Varoluun veya Var-
lkm birliinin metafizik homojenliinin bir ifadesidir.
Baz biyologlar, trlerin paleontolojik ilerleyiinde kesintilerle
karlatklarnda, sramak bir evrim kuram ortaya atarlar ve bu ku
ram akla yatkn bir hale getirmek iin, baz yaayan trlerde grlen
ani mutasyonlar rnek verirler. Ancak bu mutasyonlar bir anomali
den veya bir kten teye gitmez; rnein, albinolarn, ccelerin ve-
yle yazar: D nm clere k sk m eydan o.kuyarak, b u szde d n m n ara safhala
rnda b u lunduunu iddia ettikleri atalar! akla yatkn bir biim de tanm lam alarm istiyo
rum : <What the A n im d i Fossils Teli Us, ev. Vict. Enst., cilt LXXIV).
^ K ap lu m baann iskelet yaps zrhl b ir hayvann bir u rneini andrm asna
karn, ayn zam anda evrime uram am biim inin fosiller arasnda da bulunm as anlam
ldr. Ayn ekilde, rm cek, avyla ezamanl olarak ve a rm e yetenei de gelimi bir
halde ortaya kmt.
^ B u imge Sufi A bdulkerm el-C iln in n sa n 'l-K a m il adl kitabnda, lah Birlik
konulu blm de kullanlm aktadr.
ya devlerin aniden ortaya k gibi. Bu zellikler kaltsal olduunda
bile, anomali olmaya devam etmi ve asla yeni, zgl biimler olutur
mamtr.25 Bunun olmas iin, mevcut bir trn yaamsal tznn,
yeni ortaya kan zgl bir biime plastik malzeme olarak hizmet et
mesi gerekirdi; yani pratikte, bu mevcut trn bir veya birka diisinin
aniden yeni bir trn yavrularm dourmas gerekirdi. Simyac ngiliz
Richard yle yazar:
. Hibir ey, bunu kendi iinde barndrmayan bir eyden reti-
lemez; bu yzden, her tr, her cins ve her doal takm kendine
zg snrlar iinde geliir ve znde farkl bir takma gre de
il, i.endi trne gre rer; bir canlnn dllenebilmesi iin ay
n dlden olmas gerekir.26 i
(V ) M O D E R N PSKOLOJ
**Fiziksel b ir zehirlenmeye yol aan psiik dengesizlik genelde bir ksr dng ile so
nulanr; bu ise psiik dengesizliin daha da artm asna yol aar.
45M utlaka eytan koym a trenlerini gerektirecek biim de eytann insan nefsine sa
hip olduu vakalara gnm zde nadiren oastlanr. Kukusuz b u n u n nedeni eytann k
tlklerinin artk gelenek baraj iine hapsolm u olm am as, az ok her yere hafifletil
m i biimlerde yaylabiimesidir.
^ S z gelimi m antn sadece beynim izin fizyolojik yapsnn bir gstergesi olduu
nu sylerlerken, eer bu doruysa bu ifadenin de ayn fizyolojik felaketin bir gstergesi
olacam unuturlar.
reyle zdeletirir; bu merkez, ltif (soyut) veya psiik dnyann olu
turduu krenin veya krelerin merkezidir. Bu kreyi de saf Ruh
(Spirit; Tin) dnyasnn oluturduu kre evreler. Bu ema doal
olarak kendi uzamsal karakteriyle snrldr, ancak yine de eitli varo
lu durumlar arasndaki ilikiyi ok iyi ifade eder. Kendi balarna ele
alndklarnda krelerden her biri tam ve on derece homojen bir bt
n temsil eder; tam stndeki kre asndan ise bir muhtevadan ba
ka bir ey deildir. Bu yzden, kendi dzeyinde tasavvur edildiinde
kesif dnya ltif dnyay bilmez; ayn ekilde ltif dnya da biim-te-
si dnyay bilmez, nk sadece bir biimi olan eyleri kuatr. Ayrca
bu dnyalardan her biri onu aan ve kuatan dnya tarafndan bilinir
ve onun tarafndan hkmedilir. Ltif gereklikler, Ruhun (Spirit) de
imez ve biimi olmayan zemininden biimler olarak ayrlrlar ve du
yumsal yetkeleri sayesinde madd olan bilen nefsdir (soul).
eylerin a priori olarak gzmzden kaan bu ikili ilikisi, d u
yumsanabilir algnn doas dikkate alndnda btn gerekliiyle
kavranabilir. Bir yandan, bu kesinlikle kesif dnyaya ular ve hi bir
felsefi kurnazlk bizi aksine ikna edemez; dier yandan, kukusuz dn
yaya ilikin olarak ne alglyorsak hepsi de zihn yetkemizin yakalaya
bildii imgelerden baka bir ey deildir ve bu adan izlenimlerin,
anlarn ve tahminlerin ksacas, bize dnyann duyumsanabilir s
rekliliini ve mantki tutarln gsteren hereyin oluturduu do
ku psiik veya ltif bir doaya sahiptir. Bu ltif srekliliin dndaki
dnyann neye benzediini anlamaya almak bouna olacaktr. n
k dndaki diye bir ey yoktur: soyut varolu katlaryla evrelenen
kesif dnya, bizzat bu varolu katnn aynasnda maddesel olarak
zerk bir dzen gibi grnse bile, bir muhtevadan baka bir ey deil
dir.43
Fiziksel dnyay ieren eyin bireysel nefs deil btn bir ltif va
rolu kat olduu aktr. Fiziksel dnynn mantki tutarll, ltif va
rolu katnn birlik iinde olmasn gerektirir ve duyumsanabilir dn-
^ S o m u t d nyann alglanm som ut terim lerle aklamaya almak kadar sama
b ir ey olamaz.
yaya ilikin ok sayda bireysel vizyonun, para para olsa bile esasnda
srekli bir btn iinde birlemesi ve btnlemesi bunu dolayl ola
rak ortaya koyar. Bireysel nefs bu birlii hem kozmik dzenle uyum
iinde olan bilisel zelliklerinin oluturduu yapyla, hem de zne
olarak doasyla, kendine zg bir biimde fiziksel dnyay iererek i
tirak eder; dier bir deyile, fiziksel dnya, sadece bireysel zneye gre,
bilincin nesne ve zneye blnmesi, yani tam da nefsin bensel (egoic)
kutuplamasndan kaynaklanan bir blnme sayesinde bir dnyadr.
Nefs ayn kutuplamayla ltif varolu durum unun btnlnden
Plotinusun btnnden veya evrensel nefsinden ayrdedilir;
ancak znde ondan ayrlmadan ayrdedilir. nk ayr ise, dnya
grmz geree uygun olmayacaktr; ancak btn alglamalarn s
nrlarna ve greciliine karn, aslnda geree uygundur.
Genelde ltif dnyann sadece bir parasn bizim olduumuz
ve bizim kendimizi oluturan paray algladmz dorudur; du-
yumsanabilir dnya ise bize kendisini makrokozmik sreklilii iinde,
bizi de ierir gbi grnen bir btn olarak gsterir. Bunun nedeni ltif
dnyann bir blnmezlik alan olmasdr; gerekte, sudaki balklar gi
bi ltif dnya okyanusuna dalyoruz ve onlar gibi kendi evremizi ne
yin oluturduunu grmyoruz.
psiik dnya ile d kesif dnya arasndaki kartla gelince,
bu kartlk sadece kesif dnyaya gre ve bu dnya sayesinde gerekle
ir. Ltif dnya kendi bana ne i ne de dtr; ok ok d-olma-
yandr. Kesif dnya ise sadece dtr; bu da zerk bir varl olmad
n kantlar.
Kesif varolu kat ve psiik varolu kat birlikte biimsel varoluu
olutururlar; ltif varolu kati toplam umlyle biimsel bir varolu
tan baka bir ey deildir, ancak keif varolu yasalarndan uzaklatk
a ltif olarak adlandrlr. En eski ve en doal simgeciliklerden birine
gre, ltif varolu kati, dnyay kuatan, btn gzenekli cisimlere ya-,
ylan ve hayatin arac olan atmosfere benzetilebilir.
Bir fenomen topyekn gereklik ile arasndaki yatay ve dikey
ilikilere baklarak tamamiyle anlalabilir. Bu hakikat, zellikle ve bir
anlamda sadece psiik fenomenlere zgdr. Ayn psiik olay hem
duyumsal bir itepinin karl, hem bir istein gstergesi, hem daha
nceki bir eylemin sonucu, hem bireyin tipik ve atalardan kalma bii
minin belirtisi, hem dehasnn gstergesi hem de birey tesi bir ger
ekliin yansmas olabilir. Sz konusu psiik fenomeni bu durumlar
dan birine veya dierine gre ele almak yanl olmaz ancak, nefsin ha
reket ve niyetlerini bu durumlardan sadece birine hatta birkana
gre aklamaya almak yanl olacaktr. Bu balamda ada psiko
lojinin snrlarnn farknda olan bir psikoterapistin u szlerini aktar
mamz gerekir:
Doruluu su gtrmez bir Hindu atasz vardr: nsan ne
dnrse yle olur. Kii sebatla iyi eyler dnrse sonunda
iyi bir insan olur; daima zayf olduunu dnrse zayf olur
(beden veya zihinsel) gcn nasl gelitireceini dnrse
gl olur. Ayn ekilde kii yllar yl hemen her gn Hadesi
kartrrsa,44 srekli olarak yksek bir dzeni dk bir dze
nin terimleriyle aklamaya alrsa ve hem de insann kltrel
tarihinde, messif hatalara ve ktlklere karn, harcanan a
baya deen her eyi gzard ederse, btn ferasetini yitirme,
hayat kaynaklarmzdan biri olan muhayyilesini ve zihn ufku
nu byk lde daraltma tehlikesinden kaamayabilir.45
Sradan bilin bireysel nefsin sadece kstl bir blmn aydnla
tr ve bireysel nefs psiik dnyann sadece ok kk bir blmn
temsil eder. Bununla birlikte, nefs bu dnyann geri kalanndan kopuk
deildir; sadece ve sadece kendi mulyle snrl ve dier cisimlerden
ayr bir cisim gibi konumlanmamtr. Nefsi usuz bucaksz soyut
51C.G. Jung, The Secret of Golden Flower, (New York, 1931), Giri.
51 age.
lar olarak mitolojik motiflerin ve simgelerin benzerliini, daha doru
su zdeliini aklar.53 Bu gre gre mitler ve simgeler, insan hay
vana yaknlatran, atalardan kalma psiik bir zeminin ifadesi olur!
Dnsel ya da manev temelleri yoktur, nk
tamamiyle psikolojik bak asna gre ortak muhayyile ve ey
leme geme igdleri sz konusu dur. Btn bilinli muhayyi
le ve eylemler bu bilind prototiplere gre evrim geirirler ve
daima onlara bal kalrlar; zellikle de bilin ok yksek d
zeyde bir berrakla ulamsa, dier bir deyile, btn ilevle
rinde hla bilinli bir iradeden ok igdye balysa veya
aklc olmaktan ok duyusalsa...54
Bu aln, Junga gre kolektif bilindnm altlarda, psikolojik
igdler dzeyinde yer aldm aka gsterir. Bunu unutmamak ge
rekir, nk Jungun yapt baz benzetmelerden, zellikle de arke-
tip terimini kolektif bilindnm gizli, daha dorusu ulalmaz ieri
ini tanmlamak iin kullanmasndan hatta daha ok gaspetmes'n-
den anlalaca zere, kolektif bilind terimi kendi bana daha
geni ve bir ekilde daha manev bir anlam tayabilirdi. nk arke-
tipler psiik alana deil, saf Ruhun dnyasna ait olsalar bile, koullara
gre, tam anlamyla imgeler halinde kristallemeden nce psiik dze
ye zellikle de imgelerin esas biimleri olarak- yanstlrlar; byle-
ee arketip teriminin belirli psikolojik bir uygulamas gerektiinde
hakl karlabilir. Ancak Jung arketipi doutan gelen bir kompleks
olarak tanmlar55ve nefs zerindeki etkisini u ekilde aklar; Arketip
tarafndan ele geirilmek insana tamamiyle kolektif bir kiilik, altnda
insann doasnn artk geliemeyecei, srekli yozlaaca bir tr mas
ke kazandrr.56 Sanki, Varlkm dorudan ve biim tesi belirlemesi
olan ve bu yzden snrlayc olmayan bir arketip, bir ekilde nef-
K age.
54age.
55bkz. L 'H o m m e l a Decouverte de son A m e, s. 311.
^ b k z . Two Essays on A n a lytica l Psychology (Pantheon, N ew Y ork, 1966), s. 234.
si byleyip kanm emebilirmi gibi! Jungun kafasnda canlandrd
az ok patolojik durumda gerekten sz konusu olan ey nedir? Bir in
sann ltif biiminin, her biri benzersiz ve telafisi imknsz bir eye sa
hip bir ok ynden oluan bir biimin yapsndaki imknlarn ayr
mas sadece. Yozlam bir bireyde potansiyel olarak bir kadm ve bir
erkek, bir baba ve bir anne, bir ocuk ve yal bir adam, ayrca yaratc
bir zanaatkarn, bir hizmetinin vs. kutsal ve soylu nitelikleri gibi, in
sann zgn ve ontolojik konumunun ayrlmaz bir paras olan eitli
nitelikler veya payeler bulunur. Normalde btn bu imknlar bir di
erini tamamlar; burada nefsin hibir akl d fonu yoktur nk in
san biiminin bu farkl imknlarnn veya ynlerinin birlikte varolma
s kendi bana son derece anlalr bir eydir ve sadece tek ynl ve
yanl bir zihniyetin veya uygarln gznden kaabilir. Dahas, insan
ruhunun yapsndaki bu ok saydaki imknn veya ynelimin birin
deki herhangi dehavari bir gelime, birbirini tamamlayan imknlarn
btnlemesini gerektirir; dehaya sahip hakiki bir insan dengeli bir
varlktr, nk dengenin olmad yerde byklk de yoktur. Byle
bir gelimenin zt nefsin imknlarndan birinin dierleri pahasna
anlamsz ve patolojik bir biimde abartlmasdr ve bu yol Jungun bir
maskeye benzettii trden bir ahlk karikatre gider; burada d
nlmesi gerekenin, aslnda kendi hesabna hakiki bir arketipi ve bu
nedenle de nefsi bylemeyen, tam tersine zgrletiren bir imkn
ifade eden kutsal bir maske deil, karnavallarda taklanlar gibi bir
maske olduu unutulmamaldr.57
Psiik ayrma daima kart kutuplarn birbirinden kopmasnn
yansra bunlarn sabitlemesini de salar ve bu sadece nefsin iinde
arketipe karlk gelen eyin nefsi glgeye drmesiyle mmkndr.
Hipertropiler (ar ime) yaratan bu dengesizliin kart kutbunda,
rnein mkemmel erkeklik hibir ekilde kadnl dlamaz, tam ter
sine onu ierir ve benimser; bunun tam tersi de dorudur. Ayn ekil
de, psiik dzeyde yer almayan gerek arketipler karlkl olarak birbi-
Quaerite et invenietis
Bir an iin Evolanm kitabnn balna dnelim: insann, kaplan tara
fndan paralanmak istemiyorsa kaplana binmesi gerektii yolundaki
zdeyiin tantrik (Hindu din kitaplarna ilikin) bir anlam tad
aktr. O halde kaplan, kiinin uysallatrmas gereken hrn gtr.
Bu metaforun gerekte manevi insann modern dnyann ykc ei
limleri karsnda ald tavr olup olmad merak edilebilir: ncelikle
kaplan diye bir eyin olmadm belirtelim; Julius Evolann kafasn
da canlandrd eilimlerin ve biimlerin ardnda doal ve organik bir
g, g ve gzellik datan bir shakti bulunmaz; manev insan raja-
lan kullanabilir, ancak tam dan reddetmelidir; ayrca, manev insann
kendi doasyla ve hibir maneviyatn ritmiyle uyumayan biimler ve
zellikler vardr. Gerekte, manev destek salayabilecek eyler m o
dern dnyann ahs, yapay ve saflktan uzak karakteristikleri deil, bu
dnyada btn zamanlarda geerli olan eydir.
HIRSTYANLIK TEMALARI
4
Yedi beer bilim ve
Chartres Katedralinin bat kaps
'Hz. Meryem Kaps, Chartres Katedralinin Bat cephesindeki Kraliyet kapsn olu
turan kapmn sagndakidir. Ortadaki kapnn alnlnda Hz. sann bir tasviri bulu
nur.
nse, aritmetik Gnee, mzik Marsa, geometri Jpitere, astronomi
ise Satrne karlk gelir. Chartresin Kraliyet Kapsm (Royal Door)
yapanlar kukusuz bunun farkndaydlar. Nitekim, bu kapnn so-
lundakinin alnlnda tasvir edilen bur simgeleri daha da anlamldr.
Bunlar, sabit yldzlarn deimeyen gne aittir ve bu yzden,
sann ge ykseliinin de tasvir edildii bu kapnn adand lh
Ruhun kralln (melektunu) temsil eder. Dier yandan, eski ina
nlara gre yedi gezegen ruh dnyasn ynetir. Meryem ise tm
kmilliiyle insan nefsidir.
sann ge ykseliini temsil eden tasviri evreleyen burlar ku
a simgelerinin oluturduu bu arada hepsi ayn kapda yer almaz;
Pisces (Balk burcu) ve Gemini nin (kizler burcu) yer darlndan
Hz. Meryem Kapsna aktarlmas gerekmitir kemerlerin (soldaki
kapnn zerinde) gkyzn temsil ettii grlebilir. Burlar kua
nn oniki simgesinin yannda, her birine karlk gelen ay, o aya zg
doal bir faaliyet olarak resmedilmitir.
Her biri bir aya karlk gelen bu doal faaliyetler, burlar kua
nn oniki simgesinin dnyev yansmalardr. Bunlardan, insan varolu
unun gidiatnn ne derece gk katlarna bal olduu renilebilir:
ekin zaman ve hasat, alma zaman ve elence zaman; nk gk
katlar, kendi dngleri iinde souktan sonra sca, yamurdan son
ra gnei getirerek varlklarn yaamlarn srdrmesini salarlar.
Ortaa sanatnda bunun bir nemi vardr: ki alnlkta ve stle
rindeki kemerlerde btn lem byk kola ayrlarak temsil edilir:
manev, psiik ve madd. eylerin derin anlamlar ieren dzeni, orta
a insannn kafasn hep kurcalamtr.
Yedi beer bilimin sraland dzen tam anlamyla anlaldn
da, Pisagorun eylere bak asn dorular ve kukusuz bu da ortaa
sanatn etkilemitir. Bu bilimler ve btn eleri arasndaki tri-
vium ve quarm um ayrm, Yunan antikitesinden Hristiyan klt
rne deimi ve basitletirilmi biimiyle geirilmitir. Ancak, ortaa
ruhu balangta yapsnda bulunan gr btnln yeniden can-
landrabilmitir.
Felsefenin iki temel arac vardr diye yazar Chartresli Thierry,
yani akl (intellectus) ve ifade biimi. Akl, quadrivium (aritmetik,
mzik, geometri ve astronomi) ile aydnlanr. fade biimi ise trivi-
um'xm (gramer, antk ve belaat) ilgi alanna girer.
Aslnda trivium hem dil hem dnce alanndaki renimdi. n
san insan yapan dildir; bu yzden gramer en bata gelir. Hz. Meryem
Kapsnm heykeltra bu sanat (bilimi) esprili bir biimde, yaz yazan
iki kk ocuu bir sopayla tehdit eden bir kadn olarak tasvir etmi
tir. Onun yannda nl gramercilerden Donat ve Hriscianm heykelle
ri durur. Katedralde bir kadn olarak temsil edilen Diyalektik bir akrep
tar ve yannda, mantktan baka bir anlama gelmeyen Aristo vardr.
Belagat konuma sanatdr, daha dorusu bir sanat olduu srece ko
numaktr; bu alegorik figre iero elik eder.
Katedralde, quadrm um un drt yesi yine kadn biiminde tasvir
edilir. Aritmetik bir hesap cetveliyle, mzik bir vibrafonla, geometri
bir yaz tahtasyla birlikte tasvir edilir, astronomi ise yannda Boetius,
Pisagor, Euclid ve Batlamyus ile birlikte gkyzn seyreder. Bu drt
sanat veya bilim madd varoluun drt durumuna gndermede bulu
nur: say, zaman, uzay ve hareket Mzik kukusuz sadece zamanla de
il sesle de ilgilidir; ancak zaman kendini en dorudan ve en karakte
ristik biimiyle ses alannda aa vurur; yoksa onu hareket halindey
ken, uzayla birlik oluturmuken kavrayabilirdik.
Quadriviumxm byk temsilcilerinden Boetlius yle yazar: ey
lerin derin anlamlar tayan doasndan kaynaklanan herey, say yasa
snn etkisini kantlar, nk bu, lh Kurucunun akimdaki en yce
Prototiptir. Drt ge, mevsimlerin sras, yldzlarn hareketi ve gk
katlarnn ciheti buna dayanr.
Ortaa aritmetiinin temelinde yatan, niceliksel deil, niteliksel
bir say kavramdr. Bu yzden, bir hesaplama ynteminden ok say
nn doasn, zelliklerini ve baz sabit bantlardan elde edilen say
dizilerinin benzersizliini anlama yoludur.
Her say ona karlk gelen geometrik biime (,, ekenar gene;
drt kareye; be dzgn begene v.s.) aktarldnda, tek tek her say-
YED BE ER B L M
' Gramer Ay
Trivium dil
akln ifadesi ( Mantk Merkr
mantk
Belaat Vens
, bir sanat olarak konuma
mn sadece bir eler toplamn temsil etmedii, asl bir birliin ifadesi
I de olduu aka grlr. Bu ekillerin her birinde, sz konusu ekle
I ait i yasaya muhtelif biimlerde k tutan saysz iliki (bant) gr-
. lr.
Mzik notalarnn bir dieriyle ilikisinin, onlar reten eitli
i uzunluktaki tellerin karlkl ilikiyle grlr hale gelmesi, aritmetik,
geometri ve mzik arasndaki balanty da aklayabilir. Bu, tek bir
teli ve hareket ettirilebilen bir kprs bulanan monochordda (tektel-
li) kolayca gzlenebilir.
t Yunan geleneini takip eden Boetius, tr orant olduunu sy
ler: dizinin btn elemanlarnn ayn arala sahip olduu aritmetik
orant (rnein; 1, 2, 3,4, 5,6...); sabit bir arpma ilemiyle (a:c=cb)
ilerleyen geometrik orant; ve ilk ikisini a :c -a -b :b -c formlne gre
i, birletiren armonik orant. Sonuncusu en mkemmeldir: mzikte ar
moni olarak, geometride ise altn kesim olarak yer alr.
Farkl hareketlerin birbirleriyle dzenli ilikisi ise ritmdir. Gn,
yl, ayn devri bunlar btn deiimleri len byk ritmlerdir ve
bu adan, quadrm um un son yesi olan astronomi, kozmik ritmle-
rin bilimidir.
Say, orant, ahenk ve ritm, eitlilikteki birliin ve eitlilikten
tekrar birlie nasl ulalacann bariz tezahrleridir. Boetiusa gre,
eylerin z, birlik kavramyla yakndan balantldr: bir ey kendi
iinde ne kadar birlie sahipse, varla o kadar derinlemesine itirak
eder.
Ortaa biliminde, kll bir varolu grne sahip olmak, bir
ok eyi bilmekten daha nemliydi. Yntemi, madd dnyann arat
rlmas ve teknolojinin ilerlemesinden baka bir ey iin tasarlanma-
mt. Oysa tam tersine, manev gzlerin matematiksel orantlarn g
zelliine ve manev kulaklarn krelerin (gk katlarnn) mziine
almasn salayacak yollara sahipti.
5
nk Dante hakl
%
Michelangelon D anteye ne kadar byk bir sayg duyduu baz sonelerinden anla
labilir. O nu gerekten anlayamad, yapt heykelin ar ihtiam l olm asndan belli
dir: Micheangelo simgecilik yasasna gre daha yce gerekliklerin daha dk olanlara
yansdm bilseydi, b t n dnyeviliklerine ram en eserlerinde cenneti tpks tpksna
grntlem eye almazd.
gsterilen ilgi, tamamiyle tarihsel balantlara ynelik, salt bilimsel bir
ilgi dzeine ya da artk eserin manev anlamna hi deer vermeyen es
tetik bir beeni dzeyine indi.
Aslnda, lh Komedyam n msralarnda anlatnn yzeysel anla
mndan daha fazlasnn bulunduu biliniyordu; Dante bizzat kendisi
bu eserinin ve kutsal yaztlarn birok anlam olabileceinden sz etti
i Convivioda (II, I) buna iaret etmitir ve ayn eyleri btn itenli
iyle kendi iirine uygulamaya alr; bu yzden eserinin simgesel do
as gzard edilemez. Ancak air iin mazeretler ileri srlm, hatta
sanatsal ustalnn, ok anlamllkla ilgili skolastik safsatay iirsel bir
biimde iletebilmesini salad bile sylenmiti. Bu yzden, airin ya-
pna temel ald kaynak esas itibaryla yanl anlald, nk yapt
nn ok anlamll asl iire yamanm zihn bir pein hkmn sonucu
deildir; ayn anda nefsin (ruhun) her dzeyine akla, hatta hayal
gcne ve i kulaa nfuz eden ve k saan zihin tesi bir esinlen
menin dorudan ve kendiliinden sonucudur. Dante, felsefesine ra
men byk bir airdir denemez; manev bak asna ok ey borlu
dur ve her ne kadar ayrntlar asndan zamana yenik dmse de,
sanatnda zaman tesi bir hakikat parlad iin, ayn zamanda
hem mutluluk verici hem de korkutucudur ksacas, bunun nedeni
Dantenin hakl olmasdr.
lh K om edyann en derinlikli pasajlar, ne karakterlerden biri
nin azndan dinbilimsel veya felsefi bir aklamann aktarld, ne de
aka alegorik bir yapya sahip olan pasajlardr; anlamla en ok ykl
olanlar, hepsinden nce en hayal ve bir anlamda somut ifadelerdir.
Manev bir hakikatin, en ufak bir zihn mdahale bile olmadan
nasl bir imgeye dnebilecei en iyi Dantenin cehennemi betimle
mek iin kulland metaforlarda grlebilir; rnein kendi hayatlar
na son verenlerin nefislerinin (ruhlarnn) kapatld, kurumu, p
lak, dikenli dallar bulunan bir aala ilgili metaforunda olduu gibi
(Cehennem, XIII): burada btn zgrlklerden ve btn hazlardan
uzak bir durum, intihara neden olan i elikiye karlk olarak hilikte
yer alan bir varolu, yani kendi temeli ve tz olan bir varolu biimi
ni inkar eden bir irade anlatlmak istenir. Ego kendi kendisini hilie
atamayaca iin, kendi ykc eyleminin sonucunda plak, kurumu,
dikenli bir aala temsil edilen, grnteki hilie der, ancak bura
da bile, dinmek bilmeyen aclaryla kendisine her zamankinden daha
ok saplanp kalarak hl ben olmaya devam eder.
Dantenin cehennem aac hakknda syledii her ey bu hakikati;
dncesizce dalm krd aacn yarasna nasl gzya dktn ve
onu nasl acmaszca knadn; bozuk ahlkllarn onlar da Tan-
rnn ihsan olan varoluu kk grmlerdir nefislerinin, kpek
ler tarafndan kovalandklarnda nasl bu dikenli aatan kurtulmaya
alp onu yaraladklarn; ve dallarm kaybeden aacn, nasl aire
yalvarp, iinde hapsolmu bulunan gsz ego, bu l ve krk para
larla hl kendisini bir btn olarak hissedecekmi gibi, krk paralan
gvdesinin dibine toplamasn istediini vurgulamaya yarar. Cehenne
min betimlendii dier yerlerde olduu gibi burada da temsil edilen
her ey, hibir ekilde keyf olmayan tuhaf bir kesinlik ierir.
Dantenin cehennem imgelerinin bu kadar sahici olmasnn nede
ni, tam da tutkulu insan nefsiyle ayn esasa dayanyor olmalardr.
Araf dann betimleniinde farkl ve daha dolayl olarak kavranabilen
bir boyt vardr: nefsin gereklii bu kez yldzl gk katlarm, gn ve
geceyi, eylerin sat gzel kokular iine alarak kozmik bir dzleme
alr: Araf dann tepesinden dnyadaki cennete bakan Dante birka
msrada baharn btn mucizesini dile getirir; dnyadaki bahar do
rudan nefsin baharna dnn, insan nefsinin zgn ve kutsal duru
m unun simgesi olur.
Dante semav krelere (gk kreleri) ait tamamen manev varlk
durumlarn betimlerken sk sk dolambal szlere bavurmak zorun
da kalmr. rnein, insan ruhunun lh Hikmete gitgide daha de
rinden nfuz ederek nasl yava yava ona dntn aklarken:
Dante, gzleri srekli ebed arklara evrili olan Beatricee bakar ve
onun grntsyle gittike daha derinlere dalarken, mucizev bir ot
yiyip bir deniz tanrs olan Glaucusun bana gelenlere benzer bir tec
rbe geirir:
Trasumanar significar per verba
Non si poria; per lesempio basti
A cui esperienza grzia serba.
/
Bu insan stne k szle ifade edilemez; lah gufran sayesinde
tecrbesini grecek olanlar bu rnekle yetinsinler. (Cennet, 1,70-1)
2Dantenin Can Granda della Scalaya yazd mektupta bu msralarla ilgili kendi yo
rumu yledir: 'Jntellectus hum anus in hac vita propter connaturalitatem et affinita-
tem quam habet a d substan tiam separatam , quando elevatur, in tan tu m elevatur,
u t memoriam po st reditum deficat propter transcendisse humanum modum.
Dante dnyann, emerkezli olarak birbirini kuatan gk katlar
arasndaki niceliksel fark, daha yce olann daha alak olanda yans
dna ilikin temel kavraya gre niteliksel bir snflandrma olarak
yorumlar:
Li cerchi corporai sono ampii ed arti
Secondo il pi e il men della virtute
Che si distende per tutte lor parti...
Dunque costi che tutto quanto rape
Lalto universo seco, corrisponde
Al cerchio che pi ama e che pi sape.
Maddesel daireler, ksmlarna yaylan hassalann az veya ok olu
una gre dar veya genitirler... Bu yzden, btn evreni hareket
ettiren bu daire (lk Devindirici), ak ve bilimi daha fazla olan
daireye tekabl eder. (Cennet,XXVIII, 64-66; 70-72)
Gk krelerinin dnya merkezli ve bu nedenle de e merkezli
dzeni meleklerin teosentrik (Tanr merkezli) hiyerarisinin ters im
gesi olarak grlr; kendi daireleri olan cehennem ukuru ise negatif
yansmasdr. eytanm (Lucifer) dyle dnyann merkezinden
ykselen Araf da buna karlk gelen bir denge oluturur.3
Gnmzn ou okuru bu kiiler sadece serbest dnrler
de deildir lh Komedya'm n atsn oluturan antikiteletirilmi
dnya grntsnden ok, Dantenin araf ta gnahlarnn cezasn e
ken lanetlilerle kutsanmlar arasnda izdii kesin ve grnte ks
taha ayrma kar tepki duyar buna u cevap verilebilir: 13. yzyl
da yaam bir kii olarak Dante, ne selamet ve lanetlenme ile ilgili ge
leneksel retiyi psikolojik olarak deersizletirmitir, ne de bahsettii
tarihsel rneklere salt tipik rnekler olarak bakabilmitir. Ancak en
nemli unsur bu deildir: Dante, bu dnyada gerekte olduklar gibi
5Bir din etkili b ir biim de savunm ak ve yaym ak iin, yanln kleletirdii, sadece
d orunun zgrletirdii dncesine dayanm ak gerekir, insan doruyla yanl arasnda
bir seim yapm akta serbestse, yanlta karar kld an zgrln yitirir.
tutkunun szde zgrl, bir zamanlar gnaha tevik eden, imdiyse
ilh adaletin elinde (nefsin) kendi iradesine kar cezasn ekmeye
zorlayan drtye balla dnr {Araf, XXX, 61-6); Allah bilenle
rin iradesi ise bizzat zgrln kaynandan kaynaklanr. Bu yzden,
gerek irade zgrl zsel bilginin ieriini oluturan hakikatle ili
kisine baldr. Dier taraftan, Dantenin yapnda bahsettii en yce
Allah gr (marifetullah), ilh iradenin kendiliinden gerekleme
siyle uyum iindedir. Burada bilgi, ilh hakikatle, irade de ilh akla
bir olur; her iki nitelik de lh Varlkm biri statik, dieri dinamik iki
yn olarak ortaya kar. lh Komedyatun ana mesaj ve Dantenin,
insann Allahtan gelen ebed kkenini anlama abalarnn cevab bu-
dur.
6Hz. M uham m edin ge ykseliinin anlatld M iraTn Provans dilinde bir terc-
Fedeli dAmore topluluunun, douda kurulmu ve slm dnce
dnyasna ak olan Order of the Temple (Tapmak Tarikat) ile ilikisi
bulunduu ileri srlebilir.7 Bu dnce daha da ilerilere gtrlebilir
ve slmdaki batm yazlarda lh Komedyanm hemen hemen b
tn nemli unsurlarna ilikin bir prototip bulunabilir gk kreleri
nin manev bilgi aamalar olarak yorumlan asndan, cehennem
deki blmler asndan, Beatrice figr ve oynad rol asndan ve
baka birok nokta asndan. Ancak, Dantenin Cehenneminin baz
pasajlarna bakldnda (XXVIII, 22), slm tandna ve gerek bir
din olarak kabul ettiine inanmak gtr. yle bir aklama belki da
ha yerinde olur: slm olmayan ama dorudan doruya slm dokt
rinlerden etkilenerek yazlm yazlar temel almtr8 ve gerekte bu
kanallarla Danteye ulaanlar, sandmzn aksine kyaslamak bir
aratrma9 yapmamza olanak tanmayacak kadar azdr. Manev haki
katler neyse odur, ve zihinler bunlardan biriyle gerek dnyada hi
karlamamken, belirli bir sezgi dzeyinde karlaabilir.
Dante hakl olduktan sonra neden etkilendii o kadar nemli de
ildir: lh Komedyadaki retiler; genel Hristiyan inanna gre
n planda olanlar ve kelimenin Hristiyanlktaki anlamyla gnosis (ir
fan, marifet) asndan daha gizli olanlar rnein yukarda tartt
mz, iradeyle bilgi arasndaki karlkl iliki le ilgili reti hl ge
erlidir. Bu balamda Dantenin kendi kendini aldatmamas ve kiisel
olmayan bir bak asyla bakabilmesi nemlidir: kendisini btn
mesi bulunmaktadr. (Eschiele M ahom et, Munoz Sendino ve Enrico Cerulli tarafndan
yaynlanmtr.) A n cak baka yerlerde nemli m etafizik ve dnsel tem eller sala
yan bu eser , burada popler bir biimde ele alnm tr.
Tbkz. Luigi Vallinin eserleri, zellikle II linguaggio di D a n te e dei Fedeli d'Am ore,
(Optima, Rom a 1928).
8Bu konudaki nem li Paris Ulusal K tphanesinde MS. Latin 3236A num arasyla yer
alan, ilk kez M .T. D Alverny tarafndan Archives d'H istoire dostrinale et litteraire du
Moyen Age'de yaynlanan (1940, s. 42) bir yazya baklabilir. Yazarn simya zerine yaz
d kitapta da b u konuya deinilir. Bu kitap birok adan lh Kom edya ile ilgilidir ve
tek tanrl d in in kurucusu olan M usa, sa ve M u ham m edden bilgi yoluyla T a n n ya
ulamay reten gerek retm enler olarak bahsetm esi daha da dikkat ekicidir.
9bkz. P. Asin Palaciosn incelemeleri.
alarn en byk alt airi arasnda sayarken (Cehennem, IV,
100-102) doru bir deerlendirmede bulunmutur, ve VirgiPin ona u
szleri sylemesine izin vermekte de hakldr: Alma sdegnosa, bene-
detta colei che in te sincinse! (Baya olan her eyi) aalayan
Ruh, seni douran kutsasn! (Cehennem, VIII, 4445). Zamannn Pa
palk politikasn sularken de yanlmamtr, nk Papalk Lutherci
mezhebin geirdii felaketlere ve din d bir Rnesans patlamasna yol
amtr. Ancak en byk manev miras, ne din d felsefi aratrma
larn, ne de herhangi bir psikolojinin hibir zaman tketemeyecei
iirlerindeki simgeler ve hayal gcdr. Btn zamansal ve meknsal
koullardan bamsz bir esinlenmenin mhrn tarlar ve sundukla
r manev gda, Dantenin dedii gibi, fani dnyada meleklerin ekme
ine, burada yaamay salayan ama asla doyurmayan ekmee zaten el
uzatanlara ayrlmtr (Cennet, II, 10).
6
Teilhard de Chardin* e kar
I
* EILHARD DE CHARDINN evrim doktrinine kar ktm te
II
Hayr, din konularda yazan bir yazar olarak baz inanlar (gerek
kendisininkileri, gerek bakalarmmkini) olumlad srece hakikati
ifade ettii, ancak dier insanlarn inanlarn kmserken szne
gvenilmeyecei doru deildir, nk bu durumda eytana tapma
da dahil olmak zere mezheplerin en yanl ve kiisel inanlarn en
samas bile olumlanm olur; Yeni Ahitte geen ruhlarn farkll
nn anlam kalmaz. Ancak bu gr ileri sren yazar, retisel bir
iddiann metafizik deil, dogmatik veya ahlk bir iddiann belirli
bir dinin dnda mutlaka geerli olmasa da bu dinin erevesinde ve
kendi bana eit lde gerek olan bir baka dinin erevesinde ta
mamen geerli olabilecei ilkesini dnyordur belki de. yle olsa
bile, bu ilke Teilhard de Chardine uygulanamaz; insann yaradlyla
ilgili kuram, sadece Hristiyan inanndaki biim ve ruha deil, b
tn geleneksel bilgeliklere de ters der. Bu kuramn yanl olduunu,
akn hakikatleri hibir ekilde ifade edemediini syleyelim sadece.
u hakikati inkar ettiine gre, akn hakikatleri nasl ifade edebilirdi
zaten; Teilhard de Chardine gre, en derin eyleri, kesinlikle ilh olan
eyleri ieren akl bile deiime maruz kalr; maddenin szde evrimiyle
birlikte evrim geirir, bu yzden sabit veya deimez bir ierii ola
maz; Teilhard de Chardine gre insann ruhu tamamiyle bir olu du
rum undadr. Dahas, Teilhardn kuram burada kendisiyle eliir,
nk insan akl ilk yumuakalardan bu yana srekli dnm gei
rerek gelien bir maddeden baka bir ey deilse, yar-gelimi mo
dern insan onu srkleyen aknty tmyle nasl kavrayabilir? zn
de geici olan, geiciliin doasn nasl yarglayabilir? Bu sav Teil-
hardm kuramn sulamaya yeter. Geriye neden bu kadar baar ka
zandn anlamak kalyor.
Ortalama modern insan hereyden ok bilime m odern ameli
yatlar ve modern endstriyi yaratan bilime inanr ve bu neredeyse
onun temel dinidir. Kendisini ayn zamanda bir Hristiyan olarak g
rrse, iinde bu iki inan birbiriyle eliir ve zm bekleyen gizli bir
bunalma yol aar. Teilhard de Chardin szde bu zm sunmakta
dr. Kopuk ular birbirine balar; ancak bunu, olmas gerektii gibi
farkl gereklik dzlemleri arasnda -kendi iinde kesin olan, ancak
mutlaka eksik ve ereti de olan ampirik bilgi ile zamandan bamsz
kesinlikle dayal inan arasnda bir ayrm yaparak deil, bu dz
lemleri iinden klmaz biimde birbirine kartrarak yapar: ampirik
bilime asla sahip olmad ve olamayaca mutlak bir kesinlik atfeder
ve snrsz ilerleme fikrinin bizzat Tanr iin de geerli olduunu ileri
srer.
Trlerin dnm kuramnn kesin bir olgu olduunu iddia
eder. Oysa bu kuramn en ciddi savunucular bile bunun bir hipotez
den baka bir ey olmadn kabul ederler: aslnda bu tezle ilgili ola
rak geerli hibir kant ileri srlememitir, ve her eye ramen bu ku
ram tutmusa bunun nedeni modern insann akimn sadece zaman
iinde yer alan bir yaradl alabilmesidir; zgl biimlerin dikey ola
rak biim tesi ve ruhsal (animik) varolu kademelerinden yaratldk
larn kavrayacak dzeyde deillerdir. Bununla birlikte, bilimsel d
rstlk kant ve hipotezin birbirinden ayrdedilmesini ve Theilhard de
Chardinin yapt gibi btn bir felsefenin aslnda bir sahte di
nin tamamiyle tahmini bir temele dayandrlmamasn talep eder.
Theilard de Chardinin nl Piltdown yutturmacasmn*tatsz bir
an olarak belleklerde yer eden Eoanthroposun kurban ve ayn l
de hayal rn Chou-Kou-Tien Sinanthroposunu uyduranlar
dan biri olmas bo yere deildir! Ancak Teilhardcln en kt ve en
gln zellii, eski alarn peygamber ve bilgelerinin de zihn adan
az gelimi olduklarn kabul etmek zorunda kalmasdr: maymuna
modern insandan biraz daha yakn deiller midir? Bu adan Teilhard
de Chardinin kuramnn hibir ekilde orijinal olmad dorudur;
getirdii yenilik materyalizmi ve ilericilii dinin iine kadar sokan bir
Truva at olmasndadr.
B
URADA 11. yzyldan kalma bir el yazmasndan alnan Aziz Se-
verin Vahyi (The Apocalypse of Saint-Sever)1 adl bir min-
yatrn kopyasn gryorsunuz. Kitap, ou spanya kkenli
olan ve hepsi tek bir prototipten, Asturlu kei Beatus de Libanann
8. yzyl sonlarnda Vahiy (The Apocalypse; Ahdi Cedidin son kitab,
[ev.]) zerine yazd bir tefsire dayanan bir grup ortaa el yazma
sndan biridir. Ayn Kuds- erif imgesi kk deiikliklerle bu el
yazmalarnn ounda yer alr; bu yzden minyatrn kompozisyonu
nun gnmzde kayp olan prototipe dayand kabul edilebilir.
Sanat ortaa okurlarnn aina olduu bir tr soyut perspektif
ten yararlanmtr: kutsal kenti, duvarlar yatay dzlemde yer alacak
ekilde stten grntlemitir. Bu ekilde drt ana yn, yani douya,
kuzeye, gneye ve batya bakan oniki kapy kutsal metne gre resme-
debilmitir. (XXI, 13)
'P aris Ulusal K tphanesi Cod. Lat 8878, fol. 207 V -208. Aziz S everin Vahyinden
K ud s- erif (11. yy.).
Aziz Severin Vahyinden Kuds- erif (llin c i yy)
2T itus B urckhardt, Chartres und die Geburt der Kathedrale, Olten, 1962.
3B u dkm am , H in d u oyraa sanat ve m im arsi ile ilgili nem li incelem elerin yazan
Miss Alice Boner Benarese borluyuz; bkz. m aara dnem i H in d u oyma sanatnn tem e
lini tekil eden geom etrik desenleri (yantralan) konu alan Principles of Com position in
H in du Sculpture (Leiden, 1962) ve H in d u m im arsi zerine, Alice B oner ve Sadasiva
Rath Sarma tarafndan evrilmi bir el kitab olan S ilpa Praksa (Leiden, 1966).
TRtftfpA ViBKt/T! M lK t/N T H A -M A N iH A N pA P A
kentinin ortasna ise Kuzu resmedilmitir. Ancak bu farkllk sadece
ikonografk dzenlemeden trdr; daha da derin bir analoji saklar
ardnda, nk Vahiyde lh kentin ortasnda yaam aacnn oldu
una da deinilir; Caddesinin ortasnda ve nehrin iki yakasnda bniki
eit meyvesi olan ve her ay meyve veren yaam aac bulunurdu...
(XXII, 2)
V aikuntka-m andaldnm ortasndaki alan kk dairelere bln
mtr. Puranaya gre 12x12=144 blme vardr; bizim izimimizde
ise muhtemelen yanllkla 13x12 blme vardr. Beatus grubunun da
ha eski el yazmalarnn bazlarnda da gksel kentin merkezindeki alan
ayn 12x12 ve bazen de 13x12 karelik dzenleme ile gsterilmi
tir.4 Vahiyde kentin duvarlarnn uzunluu olarak 144 rakam veril
mitir (XXI, 17); ekinokslar tam bir devir yaptnda 144x18= 25920
yl getii iin gne sistemi ile ilgili ve dngsel bir saydr.
V aikuntha-m andaldm n drt kesi ikinci derecede nem ta
yan trbeleri temsil eder; her biri onaltar blmeye ayrlmta. Bu da
toplam olarak kozmik mkemmellii temsil eden 64tr. Bu ayn za
manda satran tahtasnn, astapaddnn karelerinin saysdr; satran
tahtas, devalarla uralarn sava alan biimindeki bir kozmos man
dalardr?
Minyatrmzdeki Kuds- erifin kaplar gibi, Vaikunthann
kaplarnn da kristal ve akndan, deerli talardan ve incilerden yapl
d sylenir. Her ikisinde de kaplar kendiliinden k saar: Purana,
Bu kendinden kl parldayan tapma ne gne, ne ay, ne de yldz
lar aydnlatr der; Vahiyde ise Bu kentin onu aydnlatacak bir gnee
ya da aya ihtiyac yoktur. Onu Tanrnn grkemi aydnlatr ve Kuzu
buradaki ktr der. (XXI, 23)
Vaikunthann atsnn tepesinde lmszlk St ile dolu altn
bir ibrik vardr. Bu konuda Kuds- erif ile dorudan bir benzerlik
bulunmaz. Ancak Graal simgeciliini andrd akta; Titurelde an-
Tahta Sandk
LTI DZ YZEY ve gemiyle, evle ve sandukayla ortak ynleri
olan sandk (geleneksel olarak tek para tahtadan oyulur),
geometrik biiminden dolay tm halklarn geleneksel folklo
runda yeryznn bir simgesi olarak kabul edilir tabi, corafi an
lamda deil, deiik bir anlamda sandn deerli eyalar iermesi gibi
hayat ieren veya destekleyen ve bir gemi gibi derin sularda yzen bir
varolu kademesi (dnyev varolu kat) olarak. Dnyayi bir merkez
den yayhyormuasna temsil eden boyutlu veya alt kollu ha sim
gesiyle alt yzl, kristal gibi biimiyle yaratln son aamasnn sim
gesi olan kutsal sandk arasnda ters bir iliki vardr.
Gargoylelar
Roman slubuyla yaplm kiliselerin d duvarlarndaki biimsiz
masklar kukusuz kt ruhlar defetmek amacyla yaplmlard. nsan
KONA SANATI kelimenin tam anlamyla kutsal bir sanattr: tama
men resimle ifade ettii manev hakikatle beslenir. Bu yzden, d
ardan ve din d ve salt insanla ilgili sanatn ltlerine gre
yaklaldnda, genelde yetersiz ve yanl bir biimde deerlendiril-
mitir.
Sanatla ilgili ou inceleme tarihsel geliimi n plana koyar; etnik
ve coraf etkenlerin etkileimini analiz eder ve bu sayede bizzat sanat
aklamaya alrlarken bu resimle temsil biiminin dnsel ierii
ikinci plana itilir.
Ancak ikona sanatnda biimin lt olan ieriktir. Bu sanatn
zellikle retisel karakteri sadece ikonografiyi deil, sanatsal biimini
ve genel slubunu da belirler. Bunun nedeni, bir ikonann anlamnn
insann zne ok yakn bir merkeze temas etmesidir; yle ki, didaktik
elerden sanatsal esinlenmenin llmesi mmkn olmayan zellik
lerine kadar sanat eserinin btn ynlerine hkmeder.
Bir resmin konusunun sadece sanatnn kendi dehasn ifade et
mesine yarayan, hatta bunun seilen konudan daha hayati olduu ve
zenginliinin baka eylere bal olduu din d sanatta bu tamamen
farkldr.
Kutsal bir sanat, ierii sayesinde canl ve gerekten tkenmeyen
bir kaynaa ulamay salar. Bu yzden, bir sanat belirli bir konu
nun manev derinliini yeterince ifade edememise bile, doas gerei
kendisiyle tutarl kalr ve bylece dorudan doruya kutsalln kayna
ndan kmaz, sadece Gelenekin onaylad kutsal biimlerdeki
az ok yanstr.
kona temelde hep ayn kalr; slup farkllklar, gelenein zaman
dan bamsz ruhuyla zamana ve yere bal koullarn biraraya gelme
sinden kaynaklanr. Bu da, bizzat ikonann doasnda gizli eitli po
tansiyellerin gzler nne serilmesine yol aar sadece. Leonid Qus-
penskynin hakl olarak iaret ettii gibi,1 Bizans nasl teolojiyi m
kemmel bir biimde kelimelerle ifade etmise, Rusya da bunu resim
lerle gerekletirmitir.
Geleneksel bilgeliin yerine, burada hi yeri olmayan modern psi
kolojiyi koymay istemek kadar kstaha bir ey olamaz. Gzelliin
doasm psikolojik olarak aklamak ne kadar mmknse, manev ie
rii psikolojik olarak kavramak da o kadar mmkndr. .
'bkz. L eonid O uspensky ve V ladim ir Lossky, The M e a n in g o f Icons (St. Vladim irs
Seminary Press, restwood, N ew York, 1983).
BLM
III
SMGECLK YE MTOLOJ
i
lil
10
Ayna simgecilii
Su simgecilii
Simyay kavramak
2bkz. ev. Eugene Canseliet, Les dou ze Clefs de la Philosophie (Paris, 1956) ile
birlikte yaym lanan D e la grande pierre des Anciens Sages.
*La Lumiere sortan t p r soi-m em e des Tenibres, Paris, 1687.
Yeryznn gzenekli karn burada insan bedenine denk d
mektedir; safln yitirmi Kkrtlere gelince, onlar, biimsel ilkele
ri olan Kkrtlerinin iine hapsolduklarmdan kocaman bedenlerden
baka bir ey deildirler. Bedenin psiik biimiyle ibirliine giren Ci-
va, deyi yerindeyse katlarken, ayn zamanda da ar nemli halini
baka bir deyile hyli yani plastik maddesini oluturur.
Adi civa ise, Antikitede ve Ortaalarda bilinen madenler arasn
da apayr bir rnek olarak, norm alde sv biiminde bulunur ve
zanaatkrm ateinin yaklyla buharlar; bylece hem bir beden
hem de bir ruh olur. Altn ve gm bu yolla eritilebilir; metalrjide
safl bozulmu ve zlmeyen mineraller karmndan soylu maden
karma yoluna da bavurulur; ortaya kan alam, civay uzaklatrp
altn plak brakan atee dayankl deildir.
Nasl sradan civa altnla bir alam oluturuyorsa, inceltilmi K
krt de manev alnm tohum unu barndrr; yaam soluu, bir yan
dan doas gerei nemli olurken, br yandan diil kozmik ener-
ji-nin (Hindu retinin Shakti si) soluu yaamn ate ilkesinin bir
vastasdr. Evrensel prototipine indirgenmi olan Civa, dnyann altn
yumurtas Hiranyaharbay tayan, Hindu mitolojisinin ilk okyanu
su Prakritiye denk der.
Civa, bu evrensel prototiple uyum ierisinde, ana bir yn de kap
sar; daha kesin bir dille, animik dnyann materia snn ana yn ya
da gcdr. Bu nedenle baz simyaclar, bir lde birbirleriyle anla
amayarak ona menstrum adn verirler ve bununla da doru akma
d ve bozulmad srece embriyoyu besleyen rahim kannn kaste
derler; gerekten de Civa, simyann damarna kapatlm manev emb
riyoyu besler.
Simyac, grnte evresi sarl ve en iindeki derinliklere g
mlm bedensel bilin araclyla kozmik madde Civay yeniden
kefeder. Onu ele geirmek iin solunum gibi bedensel bir ilevi des
tek olarak kullanacaktr. Simyayla ilintili btn manev sanatlar a
sndan nemli bir noktadr bu; k noktas olarak fiziksel bir modali-
teyi (kiplii) alrsak, znde zek olan bilin, bir yansma ya da yank
olan sz konusu kipliin evrensel gerekliine ulamak iin kendi va-
rolusal zarlaryla ykselir. Ancak byle bir btnleme bir tr inayet
olmadan baarlamaz; dahas, hem kutsal bir ereveyi hem de her
trl zgrlk ya da bencil servenleri dlayan bir tutum u nge-
rektirir.
Demek ki Civa, bir ve ayn zamanda ve eitli tezahr dzlemleri
ne bal olarak, bedene can veren soluk, ruhun huzursuz maddesi,
ayn gc, btn animik dnyann materias ve son olarak materia
primadr. Nasl Hindularn Shakt dedikleri evrensel enerji yalnzca
ana deil ayn zamanda korkun ve ykc bir boyuta sahipse, Civa da
hem yaam suyu hem de lmcl zehirdir; baka bir deyile, Ci-
vann nemli nitelii, koullara bal olarak, ya retici ya da zc
bir yapdadr,
Synesius4 yle yazyordu:
Karmdan kann ve basit yann (sic) aln, nk bu onun
zdr. Srla (civa) dolu iki mkemmel organmz (altn ve g
m ya da kalp ve kan) olduuna dikkat edin. Sonra oradan
kendi srrnz ekin, z denen ve srekli, her zaman baarl bir
gce sahip olan bir ila elde edeceksiniz. Bu bir zamanlar ona
bakan her nefsi aydnlatan, canl bir ktr. Nasl her eyi besle
yip canlandran ruhsa ve doa evrende bu sayede hareket edi
yorsa, bu da kendi iinde tad btn elementlerin dm
ve badr. almann kuvveti, balangc, ortas ve sonudur.
Bir ka szckle toparlarsak, bil ki olum, bizim tamzn z
ve gizli gereklii, onu kendi bana yaratan m adenden5ustal
mzla trettiimiz ulu semav ve yapkan ruhumuzdan baka
bir ey deildir. Herhangi bir sanatla bu suyu oluturmak bizim
... kar kadar beyaz, baz iaretlerin kaznd altn bir yakann
takl olduu gzel, tek boynuzlu at bir pnara doru ilerledi ve
n ayaklan zerine eilerek, sanki pnarn nnde dimdik du
ran aslana biat edermi gibi diz kt. Hi hareket etmedii
iin tatan ya da pirintenmi gibi grnen aslan hemen pene
leriyle yaln bir klc yakalayp ikiye bld; iki paras da pnara
dt. Sonra gagasnda bir zeytin dal tayan beyaz bir gver
cin btn hzyla stne doru uana kadar kkremeye devam
etti aslan; gvercin dal, onu hemen yutup tekrar sessizleen as
lana uzatt. Tek boynuzlu at sonra neeli neeli zplayarak kendi
yerine dnd.
7Yaam hakknda hibir ey bilinm eyen bir orta a simyacs. A rtephius herhal
de b ir takma isim dir. (Bibliotheque des Pbilosophes chim igues.)
8Ya da, yine b ir zc olan ve m anev sim yada Civan n ismi yerine kullanlan An
timonda-
suyundaki bedenin zlmesi, bazen de nefsin bedenden ayrlmas
olarak anlatlr. Demek ki, bedensel bilincin psiik tzne indirgenme
si, nefsin duyusal organlardan ekilmesine ve hem ie dnk hem de
snrsz olan bir mekanda yaylmasna yol aar. Yeryznden Gk-
yzne ykselir, der Emerald Tablet, ve hem yksekteki hem de al
aktaki eylerin kuvvetini alarak Gkyznden Yeryzne iner. Ay
n anlamda yeni bir donmann takip etmesi gereken bir arnmadan da
sz edilir.
sel bilin bylece ana maddesine, ay ya da gmn edeerine
indirgendii zaman, Kkrt de asl doasyla, varln esrarengiz mer
kezinden, lh znden kan bir gn olarak grnr. Bu, sesli bir
a ya da parlayan bir sese benzeyen gne aslandr. Kkrt, hem be
den hem ruh olan yeni bir biim kazandrarak Civann akc ve elle
tutulamaz tzn sabitletirir.
Artephius yle der:
..doalar birbirine dnr, nk beden ruhu btnletirir ve
ruh da bedeni hem renkli hem beyaz olan bir ruha dnt
rr... kararana kadar bizim beyaz suyumuzda, yani Civada
kaynatr; sonra, devaml kaynatlnca siyahlk kaybolacak ve
bylece zlm beden beyaz nefs ile (bedensel bilin tekrar
ruhta zmlenmitir) birlikte ykselecek, biri dieriyle birlee
cek ve birbirlerini bir daha asla ayrlamayacaklar bir biimde
kucaklayacaklardr; sonra ruh gerek bir uyum iinde bedenle
(birincisine zt bir srele) birleir ve bylece tek bir kalc eyi
olutururlar (beden ruhu sabitletirirken, bedensel bilince
dnen ruh da saf bir ruhsal durum alr); bu, bir ve ayn ilem
olan, bedenin zlmesi ve ruhun phlamasdr.
9Op. cit. Bu, bedenin lm szlnn in sim yasnda oynad rolle karlatrla
bilir.
10D ialogue d u roi K h a lid avec I'erm ite M orienus belki de A rapadan Latinceye
evrilen ilk simya m etnidir.
"R ases, kukusuz, ta m ismi E bu Bekir Razi olan (826-925) A rap Razin in Grek-
e-Latincedeki karldr. (BibHotbeque des Philosopbes chitniques.i
Satran simgecilii
%kz. Ayn yazann, Sacred A r t m E ast a n d W est (Perennial Books, L ondra, 1986),
Blm 1, The Genesis o f the H in d u T em ple.
tH indu m itolojisinin devalar tektanrc geleneklerin meleklerini an d n r; her m ele
in lh b ir grevi yerine getirdii bilinm ektedir.
sC baturanga szc, d rt a n g a 'd a n (filler, atlar, arabalar ve askerler) oluan gele
neksel H int ordusunu gsterir.
lklarma ilikin bir allegori haline getirdii bu oyun zerine bir kitap
yazm olduu sylenir. Bu noktada Hindularn sekiz gezegen bildikle
ri hatrlanabilir: Gne, ay, plak gzle grlebilen be gezegen ve
Rhu, gne ve ay tutulmalarnda grlen koyu yldz6; bu geze-
genlerin her biri uzayn sekiz ynn yanstr.
Hintliler, der el-Mesud, satran tahtasnn karelerinde gerek
leen ikiye katlamaya, yani geometrik diziye esrarengiz bir anlam ka
zandrr; bunlar, btn alanlara egemen olan ve hereyin sonunu onda
bulduu birinci neden ile satran tahtasnn karelerinin toplam ara
snda bir iliki kurarlar... Burada yazar herhalde, atpada'da ierdi
devrevi simgecilik ile nl efsaneyi kartrmaktadr; buna gre, oyu
nun yaracs, hkmdardan, birinci kareye bir tane, kinciye iki,
ncye drt ve altmdrt karenin sonunda 18.446.744.073.709.
551.616 tane edecek ekilde satran tahtasnn karelerini dar tanele
riyle doldurmasn istemiti. Satran tahtasnn devrevi simgecilii, te
mel ynlerinin drtl ya da sekizli katma gre (4x4x4=8x8) mekann
yaylmasn ifade ediinde ve gnele aym birbirini tamamlayc iki
devresini kristallemi biimde birletirmesinde yatar; bundan baka,
satran tahtasndaki karelerin toplam olan 64 says, ekonokslar pre-
sesyonunu len temel 25920 saysnn tam blenidir. 8x8 emasnda
sabit olan bir devrenin her aamasnn bir gkyz varlyla temsil
edildiini ve ayn zamanda bir devann kiiselletirdii lh bir boyu
tu simgelediini grmtk.7 Demek ki bu mandala, bir ve ayn za
8l254te Fransa Kral St. Louis satran o y u n u n u uyruklarna yasaklamt. St. Louis,
zar oyununu akla getireceinden, satrancn harekete geirebilecei tutkulardan kayglan
yordu.
^Satrancn b u biim i Bhaveisya P urana da anlatlr. Akll Alfonso d a, talann m i
tolojik hayvanlar tem sil ettii ve 12x12 karelik bir tahtada oynanan byk b ir satran
oyunudan bahseder; oyunu H indistan bilgelerine atfeder.
lOKkeni H indistanda bulunan in satran tahtasnn iki renkli olm ad gzn-
ne alndnda, bu zelliin ran dan geldii farzedilm elidir; yine de satran tahtasnn
orijinal simgeciliine bal kalm aktadr.
rancn devrevi anlamn11 ortaya koyar ve Uzak-Doudaki yinyang
simgesinin dikdrtgen eklindeki karln oluturur. Temel ikilii
iindeki bir dnya imgesidir bu.12
Btnsel gelimesindeki duyarl dnya bir lde zamanda ve
mekanda ierdi niteliklerin oalmasnn rnyse, Vstu-mandala-
da zamann mekanla blnmesinden trer: Vstu-mandala'mn k
keninin asla sona ermeyen bir semavi devre olduu hatrlanabilir; bu
devre byk baltalarla blnyor, sonra dikdrtgen biiminde krista-
lize oluyordu.13 Demek ki mandala, zamanla mekann sentezinin ters
yz edilmi bir yansmasdr ve onuj ontolojik anlam burada yatar.
Baka bir adan bakldnda, dnya temel nitelik ym iguna-
lard m u dokunmutur ve mandala, mekann esas ynleriyle uyum
iinde, ematik bir tarzda bu dokunmay temsil eder. Vs-tu-manda-
la ile dokuma arasndaki benzerlik, zlme ile dokunmann grnr
ya da gizli olduu rlm bir kuma hatrlatan renk deiimiyle or
taya konur.
Siyah ve beyaz renklerinin bulunuu, mandala nn, ilke olarak
birbirini tamamlayan ama pratikte birbirine zt olan iki ynne denk
der: Mandala bir yandan, kozmosun deimez ve akn sentezi ol
duu kadaryla Purusna-mandala, yani Evrensel Ruhun (Prua)
simgesi iken, br yandan, ilh belirtilerin edilgen destei saylan va
roluun (Vstu) simgesidir. Simgenin geometrik zellii Ruhu ifade
etlerken, nicel olarak genilemesi de varoluu ifade eder. Ayn biimde
ideal deimezlii ruh, snrlayc phtlamas varlk, yani mate-
11Buradan hareketle tersi bir benzerliin simgesi ortaya karlabilir: lkbahar ve
sonbahar, sabah ve akam zt bir benzerlik tarlar. Genel bir anlamda siyahla beyazn yer
deitirmesi, gece ve gndz, yaam ve lm, da vurulamayann gn na karlmas
ve yeniden zmlenmesi ritmine denk der.
12Bu nedenle eitsiz sayda karesi olan V stu-m andala tipi satran tahtas ilevi g
remezdi: Satran tahtasnn temsil ettii sava alamnn aka gsterilen bir merkezi
olamaz, nk simgesel olarak kartlklarn stnde bir konumda olmas gerekmekte
dir.
13bkz. Yazarn Sacred Art in East and West, B lm 2, T he F oundations o f
Christian A rt (Perennial Books, Londra 1986).
14bkz. Rene G uanon, The Symbolism of the Cross (Luzac, Londra 1958).
ria 'dr; burada sz edilen ey, bakir ve cmert olan materia prima
deil, varoluun ikiliinin kknde yatan, karanlk ve kaotik olan
materia secundadr. Bu balamda, Vstu-M andalam nbir asray,
vahi varoluun cisimlemi halini temsil ettii efsane hatrlanabilir:
Devalar eytan malup etmi ve kurbanlarnn yere serilmi vcudu
zerinde ikametgahlarn kurmulardr; demek ki devalar biimle-
rini onun zerine kurarlar, ama onlar aa vuran da eytandr.15
Vstu-Purua-mandalay karakterize eden ve her simgede gr
len bu ikili anlam, bir bakma, satran oyununun temsil ettii savala
fiiliyat kazanr. Bu sava, daha nce sylediimiz gibi, znde, dnya
nn satran tahtasn blen daralar ile asura'tezm savadr: Satran
tahtasnn karelerinde zaten varolan siyah ve beyaz simgecilii gerek
deerine burada kavuur: Beyaz ordu aydnl temsil ederken, siyah
ordu karanl temsil eder. Satran tahtasnda gerekleen sava, ya bir
ilke adna den iki dnyevi ordunun savan16 ya da insandaki ru
hun ve karanln savam temsil eder; bunlar, kutsal savam (ciha
dn) iki biimidir; Hz. Muhammedin bir hadisine gre, kk ci-
had ve byk cihad temsil ederler. Ayn biimde Katriyalara hi
taben yazlm bir kitap olan, Bhagavad-Gta nn konusunda da sat
ran oyununda ierili olan simgecilik ilikisi bulunabilir.
Eer farkl satran talarnn anlam manev alana aktarlrsa, kral
kalp ya da ruh olurken, dier talar nefsin eitli yeteneklerini temsil
ederler. Dahas onlarn hareketleri, satran tahtasnda temsil edilen
kozmik ihtimalleri gerekletirmenin farkl ynlerine karlk gelirler:
Kaleler yani sava arabalarnn ekseni temel alan hareketi, tek bir
renkte gidebilen piskoposlar yani fillerin diagonal hareketi ve val
ye yani adarn hareketi sz konusudur.
158x8 karelik mandalctya., b t n evreni tayan, bilinm eyen ve farkllamam tj-
teria 'n m simgesi olan Byk K urbaaya (tn a h a -m a n d u k a ) dokundurm a yaplarak
M a n d u ka (kurbaa) da denir.
^K utsal b ir savata, savalarn her b irin in kendilerini hakl olarak karanlkla d
en Aydnln ncs diye grm eleri m m kndr. Yine b u da her simgenin ift anla
m nn bir sonucudur: Biri iin Ruhu n ifadesi o lan ey, bakasnn gzlerinde karanlk
m adden in imgesi saylabilir.
Farkl renklerIe kesilen eksen hareketi mantksal ve merte
iken, diagonal hareket varolusal dolaysyla diil sreklilie
karlk gelir. valyelerin zplamas da sezgiye denk der.
Soyl insanlar ve sava kast en ok byleyen ey, irade ile ka
der arasndaki ilikidir. eitli varyasyonlarnda anlalabilir kald
srece, satran oyununun ok ak biimde rnekledii olay tam da
bu ilikidir. Akll Alfonso, satran zerine yazd kitabnda, bir Hint
kralnn dnyann akla m yoksa ansa m boyun ediini bilmeyi ne
kadar ok istediini anlatr. ki zeki adam olan danmanlar birbirine
ters yantlar verirler ve tezlerini kantlamak iin rnek olarak birisi ak
ln ansa galip geldii satran oyununu seerken, dieri kaderciliin
simgesi olan zarda karar klar.17 Ayn ekilde el-Mesudi de, satran
oyununun kurallarn gelitirdii sylenen kral Balhitin satranc bir
ans oyunu olan nerde tercih ettiini, nk satranta akln cehalet
karsnda daima stn geldiini yazar.
Oyunun her aamasnda oyunca eitli ihtimaller arasnda seim
yapmakta serbesttir, ama her hareket beraberinde bir dizi kanlmaz
sonucu da getirir ve bylece zorunluluk gittike daha fazla zgr sei
me kstlama getirirken, oyunun sonu da geliigzel bir sonu olarak
deil, kat kurallarn sonucu olarak gzkr.
Burada grdmz yalnzca irade ile kader arasndaki iliki de
il, ayn zamanda zgrlk ile bilgi arasndaki ilikidir-, oyuncu, rakibi
dikkatsizlik yapmazsa, kararlar oyunun niteliiyle, yani oyunun ta
d ihtimallerle akt zaman ancak hareket zgrln koruya
caktr. Baka bir deyile, hareket zgrl burada ihtimallerin ng
rlmesi ve bilinmesiyle tam bir uyum iindedir; buna karlk, kr
krne oynamak, ilk bakta ne kadar zgr ve kendiliinden grne
bilirse grnsn, niha aamada zgrlksz olarak grnecektir.
Bu soylu sanat kendi yasalaryla uyum iinde dnyay ie ve
da doru ynetmektir. Bu sanat, ihtimallerin bilinmesi olan bilge
17Bir yanda satran tahtasnn m andala s, dier yanda zar, kozm osun iki farkl ve
birbirini tamam layc simgelerini tem sil ederler.
lii gerektirir; artk btn ihtimaller, birlemi bir tarzda, evrensel ve
lh Ruhta toplanmtr. Gerek bilgelik Ruhla (Purusa) az ok ku
sursuz bir zdelemeden geer ve bu da satran tahtasnn geometrik
zelliiyle,18 kozmik ihtimallerin zsel birliinin m hryle simgele
nir. Ruh Hakikattir; insan Hakikat sayesinde zgrdr; insan, Haki-
katin dnda, kaderin klesidir. Satran oyununun rettii budur;
kendini satranca teslim eden Katriya onda yalnzca bir megale ya da
sava tutkusu ve macere ihtiyacn ycelten bir vasta bulmakla kal
maz, ayrca, kendi entellektel kapasitesine bal olarak dnmenin
bir aracn ve eylemden tefekkre giden bir yol da grr.
l*Ruhu n ya da Sziln biim lerin biim i, deyi yerindeyse evrenin biim sel ilkesi
olduunu hatrlayabiliriz.
14
Kutsal mask
zellikle Cava ve Siyah Afrika Mslmanlar arasnda. Mask, karnavalvari bir nite
lik tad Kuzey Afrika Berberileri arasnda da grlr.
2Germen topluluklarnda, hem grotesk mask "koruyucu bir nitelik tayan ve
ncelikle gndnm enliklerinde kullanlan hem de peri mask, hatta kahraman
mask grlebilir. Kahraman mask Ispanyol folklorunda da grlebilir.
deil de, Yce Gereklikin esiz ve sonsuz doasn gzard etmeden
kozmik ilevleri kendiliinden cisimletiren dnyaya ruhsal bir bak
olarak anlalrsa) balantldr.
Bu gr, tktannclkta bildiimiz anlamndan biraz daha farkl
bir kii anlayn gerektirir. Bu gr, persona ifadesinin kendisin
den trer. Din yinlerin kutsal tiyatrosundan tretilmi antik tiyatro
da, persona szcnn hem mask hem de rol anlattn biliyoruz.3
Mask artk ister istemez bir bireysellii ki onun temsil edilmesi pek
maska ihtiya duymaz-deil, bir tipi ve dolaysyla kozmik ya da l
h, zaman d bir gereklii ifade eder. Demek ki kii ilevle zde
lemitir; sonsuz nitelikli doas kiiselliin dnda kalan Tanrnm e
itli masklarndan biri budur.
Bir ilevler ve buna bal olarak lh kiiler hiyerarisi vardr;
ama bunlarn ok sayda olmas, ilerinden tek birinin sonsuz Tan-
rn esiz ve total mask olarak grlemeyecei anlamna gelir.
Tanr, kendini ibadet edene daha dorudan gstermek iin u ya
da bu mask takabilir; ya da, ibadet eden kendi dayana ve ibadet yolu
olarak belirli bir mask seebilir; ibadet eden bunda daima gksel b ir,
vakar bulma noktasna gelecektir, nk evrensel zelliklerin her biri
znde dier zellikleri de barndrr. Antik panteonlarn grnteki
dzensizliini aklayan budur.4
Evrensel zelliklerin z birdir; kald ki, lh kifnin birliinden
bahsettii zaman tektanrclm dorulamaya alt ey de budur.
Sanki zn birliini dorulamak zere kii fikrinden Mutlak ih
mal eden oktanrclm hl kavrayabilecei tek fikir yararlanlm
gibi bir durum vardr. br yandan, tektanrclk kii ile onun eitli
ilev ve zellikleri arasnda bir ayrm insan zne ile insann yete-
Persona, tem sil etm ek anlam na gelen personare'den tretilm itir mask, onun
araclyla da v u ran kozm ik z n kelim enin tam anlam yla s z c s d r-, ancak
Littr^ye gre bu etim oloji fonetik nedenlerden dolay kukuludur. Yine de, H indu ni-
m k ta anlam nda, aslnda asla tesadf olm ayan nem li akm alar asndan bakldnda
belirli b ir deeri korurlar.
4Alt dzeydeki bir tanrnn bazen daha yksek b ir rol gaspetm esini dnelim .
nekleri arasnda varolana benzedii iin gerekten aka grlebilen
bir ayrm yapmak zorundadr. Bununla birlikte, kiisel dhiliin da
ima insann zelliklerinden biri ya da br araclyla kavrand bir
gerektir; sz konusu zellikler kant dzleminde ayrdedilebilir, hatta
bazen birbirlerini dlayabilirler. Kendilerini hibir zaman tam olarak
aa vuramazlar ve aktklar yerlerde de ortak zlerinin farklla
mam biimlerinde artk gerekten bir kiiden sz edilemez, nk
bu z her trl apayrln ve dolaysyla kiinin tesindedir. Ne var ki
kiisel Tanr ile kiisel-olmayan z arasndaki ayrm batmlik alanna
zgdr ve bylece geleneksel oktanrclm altnda yatan metafizikle
yeniden btnleir.5 Ne olursa olsun, kiilerin oulluunu reddede
rek tektanrclk, ayn zamanda, maskn ritel kullanmn da reddet
mek zorundayd.
imdi genel olarak kutsal mask konusuna dnelim: Mask ncelik
le bir ilhn grnn anlatr; mask takann bireysellii temsil edi
len simge tarafndan silinmekle kalmaz, insanst bir varlkTn vas
tasna dnt lde onunla birleir de. nk maskn ritel kul
lanm basit fgrasyonun ok tesindedir: mask takann yzndeki
peeyi kaldrarak ya da da dnk egosunu ortaya kararak, onun
iinde gizli bir ihtimali gn na karan da maskn kendisidir sanki.
nsan, maskn biimiyle aktelleen manev bir etkiyi ve ruhun belli
bir plastikliini gerektirecek biimde, maski takt zaman gerekten
simgeye dnr. Ek olarak, kutsal bir mask genelde gerek bir varlk
olarak dnlr; sanki canlym gibi deerlendirilir ve baz saflatr
ma trenleri gerekletirilene kadar taklmaz.6
Bundan baka, insan kendisini kendiliinden oynad rolle, kke
ni, kaderi ve evresi tarafndan kendisine dayatlan rolle zdeletirir.
10M srhlann insan vcuduna ve hayvan kafasna sahip tanr imgeleri m askn ayin
lerde kullanm ndan gelir. Bu tanrlar meleklere karlktrlar; St. T hom as Aquinasa g
re, her melek b t n b ir t r n safim igal eder.
n bkz. Jean-Louis BM ouin, op. c it., s. 89ff.
12bkz. Ren G uanon, L Erreur Spirite, Blm 7.
sanlarn mumyalarn takdis ediyorlard, nk basit birinin psiikfi
ziksel kipliini muhafaza etmek tehlikelidir. Geleneksel ereve ayn
kald srece, bu tehlike ntralize edilebilir; tehlike yalnzca, tama
men farkl uygarlktan gelen ve gereklikleri hi bilmeyen adamlar me
zarlarn mhrlerini kopardklar zaman ortaya kar.
nsan yznn tipik stilizasyonu, ritel Japon tiyatrosu olan no
masklarnda da bulunur; burada niyet hem psikolojik hem de
manevdir. Her tipte mask ruhun belli bir eilimini da vurur; onun
iindeki ya lmcl ya da cmert olan eyi gstererek bu eilimi b
tn plaklyla ortaya koyar. Demek ki masklarn oyunu nefs iinde
ki gunalann, kozmik eilimlerin oyunudur.
N 'da tiplerdeki farkllama son derece ince yntemlerle salanr;
bir maskn ifadesi ne kadar gizli ve hareketsizse, oyunu o kadar canl
dr: Aktr her jestiyle onu konuturacaktr; her hareket, n maskn
hatlar zerinde gezinmesine yol aarak, maskn yeni bir boyutunu or
taya karacaktr; yani, bir derinliin ya da nefsin uurumunun aniden
grnmesine benzer bir durum sz konusu olacaktr.
15
Ulyssesin dn
M
ANEV gereklemeye kan her yol, insann kendisini, ger
ekten kendisi olabilsin, grnrdeki zenginliklerden ve
- bo gsterilerden feragat etmeden, yani hem aalanma
olmadan, hem de eski egonun dokusunun rld tutkularla m
cadele etmeden gereklemeyen bir dnm salasn diye, olaan ve
allm egosundan kurtarmasn gerektirir. Mitolojide ve hemen he
men btn halklarn folklorunda, pekok ey grp yaadktan sonra
kendi hakk olan ve bakasnn ondan gaspettii mlk yeniden fet
hetmek zere fakir bir yabanc, hatta bir hokkabaz ya da bir dilenci k
lnda krallna geri dnen kahraman kral temasna rastlanmasnn
nedeni budur.
Efsane, yeniden fethedilecek bir krallk ya da belki bu temaya
paralel bir ey yerine, dman bir kuvvet tarafndan esir tutulduu
fiziksel ya da sihirli zincirlerinden kurtarabilecek olan kahramana ait,
harika derecede gzel bir kadndan da sz eder. Efsanedeki bu kadn
kahramann karsysa, kadnn erkee ait olduu fikri pekimitir; kal
d ki, dman kuvvetlerin elinden kurtulmu kadnn, kahramann
retken doasn tamamlad iin zyle ve diiliiyle snrlanmam
biimde, kahramann nefsinden baka bir ey olmadn syleyen ef
sanenin manev anlam da budur.1
Bu mitolojik temalarn hepsini, Ulyssesin Ithacaya ve kendi evine
dnn, karsnn evinin gen aklarca igal edildiini, mlklerine
el konulduunu, hem evinin efendisi hem de onlarn szde-ilh ve
acmasz yargc olarak kendini bulduu ana kadar her trl aalan
maya uradn grn anlatan, Odyssey'in son ksmnda buluruz.
Manev alana yaplan en dorudan imalar (Hom erosn aktard
ya da uyarlad efsanelerin derin anlamnn farknda olduunu kant
layan imalar) da destann bu blmnde yer alr. Bylesi balanglara
artk ok ender rastlanyor ve ancak ok nsan kipliklere bal kalma
ya abalayan bir tr doalc eilimle sanki ntralize ediliyorlar. rne
in, Mahbhrata, gibi byk Hint destanlaryla, hatta akn bir ger
ekliin varln ihtimal d, ar, sreksiz, hatta korkun olann
temsil ettii Alman mitolojisiyle ne byk ztlk!
Odysseyin son ktalar iirin asl anlatsal ynn oluturur, n
k orada Ulysses, Phaeacianlarm konuu olarak Truvay terketme-
den nceki servenlerini aktarr; hem yle bir ekilde anlatr ki, gittii
her yer yurduna acl ve uzun bir geri dn, arkadalarnn asilii ya
da aptall nedeniyle defalarca ertelenmi bir dn olarak anlatlr;
nk gerekten de, Ulysses uykudayken, rzgr tanrs Aeolusun
kahraman saklamay onlara emanet etmeden nce sert rzgrlar ka
patt ieleri aanlar onlard. Bylece eytani gler onu gidecei yer
den uzaklatrmlard. Ayrca, lanetini stne ekerek gne tanrs
nn kutsal ineini ldrenler de onlard. Ulysses Hyperborean blgele
rini ziyaret etmek, orada yurduna dn yolunu yeniden bulmadan
nce Tiresiasn hayaletine danmak zorunda kalr. Yanndakiler ol
madan, tek bana kurtulur; nihayet gemisi kazaya uram ve muhta
bir durumda, ona barlarn aan Phaeacianlarn adasna varr. Onu
4H ellen eskatolojisine gre, tek alternatif ilhlemeyle kurtu lm a ile olm aya dn
arasndadr; ru h larn cennette srekli olarak oturm as tasarlanm az, bu ihtim al yalnzca
b ir ku rtanc ya da aracnn glgesindeyken ortaya kar.
5Zeytin aacnn yalnzca pagan dnyas iin deil, Musevlik ve slm iyet iin de
kutsal bir aa olduunu belirtelim .
da kazanr: Bu andan itibaren Ulysses yoksul ruhlu birine benzer:
dtan yoksul, ama iten zengin.6 Athena sihiri sayesinde ona yoksul
bir ihtiyar grnm verir.
Ulyssesin bilgelik tanras olan Pallas Athenanm himayesinde
olmas, bizi, her frsatta sergiledii ve neredeyse en arpc karakteristi
i olan hilekrln antikitenin Yunanllarn ruhsal kozmosunda,
Dante gibi bir Hritiyamn gznde oynad ayn rol oynadna
inandrr; Dante, bir yalanc ve mkemmel bir hilekr olarak Ulyssesi
cehennemin en korkun kelerinden birine yerletirir. Yunanllar
iin, Ulyssesin hilekrl, kendi bana olumlu olan ikna etme ve iki
yzllk yeteneine varyordu; stn bir zeknn iareti ve neredeyse,
bakalarnn dncesine nfuz edip etraflca anlayabilecek ruhun bir
sihriydi. Burada, Ulyssesin ruhsal ve ahlk doasn aadaki ekilde
analiz eden Porphyryye deinelim:
Ulysses/Polyphemusda/onu kr ettiine ve tek bir darbeyle
yok etmeye koyulduuna gre, duyular yaamndan kendini
kolayca kurtaramazd. Byle eyler yapmaya cesaret ettii iin
daima hem deniz, hem madde, tanrlarn gazabna uramtr.7
Bu yzden onlar ilkin fedakarlklarla, sonra dilenmeyi deneye
rek ve sebat ederek, bazen tutkularla savaarak, bazen byden
ve ikiyzllkten yararlanarak, paavralarndan kurtulup her-
eyin efendisi olmak iin btn kipliklerden geerek yattr -
maldr.8
Ithaca sakinleri Ulyssesin lm olduuna inanmaktadrlar; dai
ma sadk bir e olarak kalan Penelope bile dnp dnmeyeceinden
kukuludur. Aslnda Ulysses zaten dnmtr, kendi yurdunda bir ya
banc ve sanki bu yaama kar tamamen ilgisiz gibidir. Mlkne el
S A R I K U Y R U K LE LK KAR I L A MA
B
Z SARIKUYRUKLA ilk defa Pariste Htel des Champs
Elyssde karlatk. Sarkuyruk para kazanmaktan ok yaban
c lkeleri grmek amacyla birlikte seyahat eden Kzlderili
danslar grubuyla beraberdi. Dostumuz Frithjof Schuon bize dansla
rn otantik doasndan bahsetmiti; bir grup Kzlderiliyle aym otelde
kalmak bize onlarla tanma frsat verdi. Kzlderililer iinde, o srada
henz sihirbaz hekim olmayan Sarkuyruk gl kiiliiyle hemen g
ze arpyordu. Daha nce bu kadar gl ve ayn zamanda bu kadar
nazik bir adamla hi tanmamtm. Ar hareket ediyordu, neredeyse
papazlara zg bir yaval, berrak ve kuvvetli bir ifade tarz vard.
Manev gerekliklerden sz ettii zaman yz aydmlanrd.
Onunla baz danslardaki jestler ve kostmlerin anlamndan ko
nutuk. Sylediklerimizi biraz akn biimde onaylad. Ayn akam
geceyarsma doru bir haberci gndererek bizi odasna ard; otelde
bulduu bir bakr tepsi zerine bir ayin atei yakmt. Ksaca Gne
Dans denen, dolunay trenini yapacan anlatt bize.
Sarkuyruk ila torbasn at ve atein etrafna yerletirdii hay
van derileri, ku tyleri ve allmadk renklerdeki talar gibi hassas bir
gcn kulland eitli nesneler kard. Sonra biraz ot yakt ve yle
dedi: Kutsal ate zerinde gezdirdiim bu kartal tyyle hepimizi
arndracam; sonra size dinimizi anlatabilsin diye sesimi yce ruha
ulatracam. Anlattklarn bir rya biiminde alglayacaksnz.
Sonra, boynuna kartal kemiinden bir ddk ast ve ayaa kalkp,
Crow Kzlderililerinin dilinde yksek sesle dua ederken uzayn drt
tarafna srayla dnd. Sonra kartaln tslayan sesini taklit ederek defa
larca ddk ald.
Ardndan her birimiz, Plains Kzlderililerinin u ya da bu gelene
im ifade eden bir rya grdk. O srada Paristen ayrlmtk; ama Sa-
rkuyruk, ailesinin bir ka ferdiyle beraber, beklenmedik bir ekilde s
virede ziyaretimize geldi. Dostluk ba dostluktan da te bir ba
halen srmektedir ve biz sonralar her iki ktada da inanabileceimiz-
den ok daha fazla biraraya geldik.
G N E DAN S I
Wyomingin engin ovasn getikten sonra, gn akama dnerken
Crow Kzlderililerinin arazisine ulatk. Yaz gndnm nn ikinci
gnyd ve Gne Dans tam o akam balayacakt. evremiz iek
lerle kapl yamalarla kuatlmt; nceki yln kutsal aacnn artk
yapraksz bir iskeletti gkyznn karsnda grnd yksek bir
platoyu geene kadar kutsal yerin hibir iaretini grememitik. Biraz
leride, yeni yaplm Gne Dans alan uzanyordu. Kutsal aa yer
letirilmiti; alr bir yelpaze gibi yerletirilmi oniki kiriin st ular
aacn atalna dayanrken, alt ular kabuklar soyulmu ufak am
aalarnn oluturduu ite yaslanyordu. Sihirbaz hekim Sarkuyruk
bir ka Kzlderiliyle beraber oradayd. Daha yeni iki byk simge yer
letirmiti: Aacn gvdesinden aslan bizon ba ile kirilerin birine
konan ve azck bir rzgar esiinde hafif hafif sallanan kartal.
Yani biz geldiimizde dans yeri neredeyse tamamen doluydu.
Aacn kesilmesi ve itin ortasna dikilmesinden oluan trenin ilk b
lm zaten tamamlanmt. Dans yerinden yaylan ilklik (primordia-
lity) izlenimine, bir soukluk atmosferi ve reine aacnn gzel koku
lar elik ediyordu. Kutsal it kocaman bir daire biimindeydi ve yk
selen gnei karsna alan dou blm ak kalmt. Bana glmse
yen veAho (iyi) diyen Sarkuyruku kucaklamaktan kendimi alama
dm.
Bekleyerek saatler geti. Alacakaranlkta danslar, iki ters yne
yrdkten sonra alana girdiler. Byk bir davul yerletirilmi, be
arkc onun yannda durmulard. Yldzla dolu gkyzne doru
ykselen arklar szsz melodiler, grne baklrsa doann kar
d seslerin taklitleriydi. Bir ncekinden zorlukla ayrabildiimiz her
melodi bir alayan gibi akyordu: Yksek bir notayla balyor, sonra
yaklatka kuvyetlenen bir yank gibi, alalp kalnlaana kadar tonu
dyordu.
Dans gn gece srd ve bu srada danslar oru tuttular;
yorgunluktan tkendikleri zaman, am aalarnn glgesinde bir ka
dakika dinlenip sonra hemen dansa yeniden katlyorlard. Dans, am
aalarndan oluan itin belirli bir noktas ile ortadaki kutsal aa
arasnda yaplyor, her dans kendi kiriinin gsterdii izgide ileri
geri hareket ediyordu. Kutsal, aaca yaklaann hz artyor, aac her
zaman evreleyen soukluu hissedince bize byle aklanmt
ksa admlarla itin yanndaki eski yerine doru geri ekiliyordu.
kinci gnden itibaren aile fertlerince danlara teskin ediciler ve
rilmiti: Bir am aacndan tekine balanan su bitkileri, sazlar ve ka
mlardan yaplan kk alanlarda biraz glgelenilebiliyordu ve o bl
gede bol miktarda yetien kutsal adaay danslarn yollarn boydan
boya kaplamt. Erkek ve kadn, en az altm dans vard; alann do
u tarafndaki akla yakn bir yerde duruyorlard daha ok.
Gece boyunca alann iinde bir ate yanar. Ate, kutsal aac gne
in ykseldii ufuk noktasna balayan eksendedir. Gn r maz,
danslar, en nemli tren olan ykselen gnein selamlanmasna ha
zrlanrlar. Sarkuyruk ana diliyle uzun bir dua okur ve szsz drt
kutsal ark syler. Danslar bir sra halinde dururken gn nn ilk
nlarm alrlar ve kartal kemiinden ddklerinin seslerini ykseltir
ler. Ddklerine bal kartal tynn titremesiyle ddk allarnn
gzle grlebildii sylenebilir. Vcutlarnn st ksmlar gn boyun
ca plak duran danslar omuzlarn, ayrlardan esen souk rzgar
dan btn gn boyunca sren ve gne altndaki danslara byk
zdrap ektiren kzgn gnele keskin bir ztlk korunmak iin bat
taniyelerle rterler. Ancak, danslarn, gslerinin ya da srtlarnn
altndan geirilen deri kaylarla aacn gvdesine balandklar eski
zamanlarda ac daha bykm. Dansn bazen hzl, bazen ll ha
reketlerinde sanki bu gelenein bir hatrlatlr vardr. Merkezden
uzaklama hareketinde, deri kay, koparana kadar deriyi ekerdi. An
cak bu i ve d hareketlerde, ilkin nesnesini abucak kavrayan, sonra
belirli bir mesafeye geldiinde yava yava zmseyen bir ruhsal hare
ketin ifadesi de vardr. Dansa her katlan belli bir lde kendi zel
hareketlerini de yapar. Kk kk heybetli admlaryla ie ve da
doru hareketlerini baaryla yapan krk yalarndaki bir kadn zellik
le hi aklmdan kmyor.
Aacn gvdesine, dnyaya karlk gelen halka resmi izil
mitir. Kartal bu dnyalarn ne de egemen olduu halde, bizon
toprakla birliktedir; gnein karsndaki yapraklarn ortasnda bizo
nun kocaman ba grlebilir; aznda kutsal adaay, yanaklarnda
balk vardr, nk, Kzlderili dostlarmzn bize anlatt gibi, fkeli
bizon yeryzn titretir. Kartal ve bizon, kzgn gne baygnlk geir
dikleri ya da kendilerinden getikleri zaman Gne Dansna katlanla-
ra en sk grnen iki simgedir. Ruhun Kozmosa egemen olduu gibi,
kartal da aaca egemendir. Kutsal kartala Yoksul Kartal denir, diye
anlatmt Sarkuyruk. Bunda kuku yoktur, nk kozmik Ruh do
rudan Yce Ruhun altna yerlemitir.
Yukarda deinildii gibi, Gne Dansnn ikinci gn yumua
malar gndr. Ayrca doa-st grnmler gndr. kinci gnde
dans ailelerinin fertleri danslar Kzlderili resim sanatna uygun
biimde sslerler; bundaki ama, himaye ettikleri kiilerin bedeninde
baz kozmik glerin varln sabitlemektir. Danslar vcutlarnn
plak olan st ksmyla dans ettikleri iin, bu simgesel bir resimle te
mellenir. Bazen basit bir iaret gzn evresindeki bir halka ya da
kolla izilen bir zigzag sslenen kiinin ryalarda en sk biimde
grd grntyle ortaya kmasna yeter.
Btn trenler srasnda davulun al ve tekdze arklar gece
gndz hi durmakszn devam eder. Ritm hzldr ve gkgrltsn
andrr; gkgrlts, ddklerin tiz sesinde de duyulan kartalla z
detir. Kartal ruh, ruh kalptir. Geni ayrlar btn ruhsal gereklikle
rin ilk ve dorudan inandrc simgelerini salarlar. Gne battktan
sonra davulun ritmi, kartal kemikli ddklerin sesi ve rzgarda titre
en yapraklarla canlln hl koruyan alana yaklaldnda, sihirli
kuvvetle donanm yce bir canl yaratn huzurunda olunduu izle
nimi edinilir. Dansn kendisinden, kalpte gnlerce yanklanan kuvvetli
bir sihir yaylr.
kinci gn ayrca dansn doruk noktasdr. nc gn ifa gn
dr. Sabahtan itibaren beyaz iftilerin ailelerinin de dahil olduu ka
labalk bir insan topluluu Gne Dansmn yapld yere gelir ve sa
brla, sanki kutsal aacn ayinin sonucunda salad ifa verici kuvve
tiyle Sarkuyrukun onlara katlmasn beklerler.
Sarkuyruk, kendi koruyucusu olan kartal adna ve ayrca susamu-
ru adna ifa datr. Kartal tyyle kutsal aacn gvdesine dokunur
ve onunla hastann vcudunun hasta olan yerlerine vurur; bunu ya
parken bir elinde de susamuru derisi tutar. Gerekte btn bu jestlerle
koruyucu hayvann arketipi canlandrlmaktadr; Kzlderililerde ifa
datan kiinin levi bu gle donanm birinin ruhan yetkisinin bir
parasdr. Kzlderililer znde hem doann uyumunun, hem de
kendi halklarnn kozmik ortamlaryla uyumunun peindedirler.
nc gn, danslar iin zel dualar eden klandaki akrabalara
hediyeler verilmesiyle biter. Bu deitoku yaratklar arasndaki uyu
mun bir ifadesidir. Ayinin maliyetini stlenen ve bu srada Sihirbaz
Hekim Sarkuyrukla beraber ayinin dualarn eden sponsor adna
uzun bir dua edilir. Son olarak bizon etinden yaplm ayin yemei
btn kaplanlara sunulur.
Sarkuyruk, yama ramen tamamen din grnse bile, dansla ve
orula bitkin dmemi olamazd ve ona dinlenebilsin diye bizimle
birlikte Bighorn dalarnda bir ormanda kamp yapmasn teklif ettik.
Kabul edince neredeyse hemen yola ktk. Kamp yerimizi semeden
nce, bizim tarafmzdan tatl tatl ykselen, br taraf derin bir ko
yak olan dan srtna trmandk. Dan srtnda nl ifa Tekerlei
bulunmaktayd; onun anlamn, kendi kabilesinin geleneine gre
yle aklamt Sarkuyruk: Deri hastalndan muzdarip olan bir
adam dada inzivaya ekilmi, orada talara Gne Dansnn eklini
izmiti. Yirmisekiz yar ap izgisi tekerlein kenarn eksenine birle
tiriyordu; bunlar, ayn yirmisekiz biimiydiler. Drt ta yn belli
bal ynleri gsteriyordu; drt trbe gibi grnyorlard. Sarkuy-
ruka gre, kutsal tekerlei yapan orada stn am dallaryla rterek
uyuyabiliyordu. Tekerlein yapmnn yan sra Yce Ruha da dua
edilmi ve bu ilem tamamlannca (Gne Dans alanyla yaklak ayn
byklkteydi) yapan kii iyilemiti.
ifa Tekerleinden ayrldktan sonra, tekrar dalardaki byk ne
hirlerin byk bataklklar yarattklar ormann kenarndan ayrldklar
ve glgeler kadar sessiz olan geyiin oraya buraya kouturduu nok
taya inmitik. adrlarmz Dead Swede denen bir yerde suyun kena
rna kurduk. Kamp ateimizin etrafna oturup Sihirbaz Hekimi dinle
dik: Bize, esrarengiz Kk nsanlardan balayp Sarkuyrukin ken
disinde biten zincir vastasyla iyiletirici gcn bir sihirbaz hekim
den tekine nasl aktarldnn tarihini anlatt. Kzlderili gelenekleri
nin pek ounda, olduu gibi, insanlar dnyas ile ruhlar dnyas ara
sndaki ba kuran imektir. ifa verici g ruhsal gteyken, talar ya
da bitkiler gibi doal nesneler de yle ya da byle araclk ederler. Bu
balamda Sarkuyruk bana, hem ifal otlardan hem de duadan yapl
mazsa hi bir ilacn etkili olamayacam anlatt. Kendi deneyimine g
re, bu ekilde hazrlanan ilalarn ift katl etkisi bazen onlar kullanan
sihirbaz hekimin beklentilerini bile fazlasyla amaktadr.
Sarkuyruk bize ayrca bu glerin bekisi olan dehann ismini
verdi; ona, Merkezin simgesi olan bir isimle Yedi k denmekteydi.
Gelenee gre, bir ok uzay ynn gsterir. lkin balca ynlerin
drt oku gelir; Zenith (Baucu) ve Nadir (Ayakucu) ile birlikte alt
eder. Yedncisi gerekte bir yn deil, dier ynlerin ondan kt
Merkezin kendisidir.
BLM
IV
SLM TEMALAR
17
Fezde geleneksel bilimler
Hz. m erin aktard bu h a d is'in tam biim i yledir: Bir gn Allahn elisiyle
beraberken, giysileri apak, salar kapkara olan, seyahat ettiine dair hibir iaret grl
m eyen, m a hi birim izin tanm ad b ir adam bize doru geldi. Peygamberin karsna
diz dize o tu rd u , Ellerini kalalanna koydu ve yle dedi: Ey M uham m ed, syle bana, Al
laha teslim olm ak (el-slm ) nedir? Peygamber cevap verdi: R uhunu teslim etm ek iin,
Allahtan baka ilah olm adna, M uham m edin Allahn Elisi olduuna, nam az klaca
na, zekat vereceine, Ramazanda o ru tutacana ve olanan varsa Kbeye hacca gi
deceine ehadet getirm elisin. A dam Sen hakikati syledin dedi; o n u sorguya ekip
boyutunu teslimiyet (el-islm), inan (el-mn) ve erdem
ya da l tu f (el-ihsan) hatrlayabiliriz. lk iki boyut ngrlen ey
lemler ile nasslar oluturur bunlar skolastik bilimin alanna girer
ler iken, nc boyut, manev erdem, dnsel yaama girer. Pey-
gamberin kendi szlerine gre, el-ihsn undan ibarettir: Onu g
ryormu gibi Allaha ibadet etmelisin, nk sen Onu grmezsin
ama O seni grr. Bu bir ka szck kapsaml bir isel pratii zetler;
bunun gelimesi ilke olarak snrszdr, nk nesnesi sonsuzdur ve az
ok diyalektik bir bilgiyi deil, kalbin ilmini ngerektirir.
badette insann varl beden, nefs ve ruh, kolayca tanmla-
namayacak kadar hassas ve zengin olan tam bir ruhsal evren bu terim
lerle ifade edilebilirse, insandaki T annnn varlna kar. Belirli bir
anlamda, slm mistisizminin (tasavvuf) tamam, temeldeki itenlik
(ihs) gerekliliinden kaynaklanmtr: Onu gryormu gibi
Allaha ibadet etmek Ona ihlsla ibadet etmektir; bu aba mantki
olarak btn varln deimesine (tevbe) varr ve beraberinde isel
bir bakla zne-nesne ilikisinin tersine dnmesini getirir: O zamana
kadar insan herey bireysel egosunun gzyle, tutkulu nefsiyle gr
yordu ve onun iin herey kanlmaz olarak bu rengi alyordu; bun
dan byle insan kendi egosunu, onu aan ve yarglayan ruhu gzyle
grr: Hadiste dendii gibi: Kendi nefsini bilen, Rabbini de bilir.
(Men arefe nefse-hu, fa -ka d arefe Rabbe-h.)
Olaylar olabildiince basit ifade etmek iin u ekilde de anlatabi-
cevabm dorulam asna ardk. Sonra yle dedi: Bana inanm ann (imn) ne olduu
n u anlat. Peygam ber anlatt: Senin Allaha, meleklerine, kitaplarna, peygam berlerine
ve Kyamet G n ne inanm an, iyiliin de k t l n de yalnzca Allahta n olduuna
inanm andr. A dam yine, Sen hakikati syledin dedi ve devam etti: Bana ihsann ne
olduunu an lat. Peygam ber anlatt: Allah gryorm u gibi On a ibadet etm endir,
nk sen O n u grm ezsin, am a O seni grr. S onra yabanc uzaklat ve o gittikten
sonra, Peygamber benim le konuana kadar uzun sre orada kaldk: Ey m er, o sorular
sorann kim oldu u n u biliyor m usun? Ben, Allah ile Peygam beri en iyisini bilir, ama
ben hibir ey bilm em , dedim . O Cebraildi, dedi Peygamber. Dininizi retm ek iin
size geldi. ev. M artin Lings. bkz. A Sufi Saint of the Twentieth Century (Londra, Ai
len and U nw in, 1971). (Trkesi: U fukU yan-B ekir ahin, Yirminci Y zylda B ir Veli,
Yeryz Yaynlar, 1980, stanbul.)
liriz: slmiyette miimin esas olarak ikili ehadetle kurtulur: Al
lahtan baka ilah yoktur ve Muhammed Allahn elisidir. lk eha-
det bir anlamyla kincisini de kapsar. Tasavvufun yapt, bu ehadete
tayabilecei btn anlamn kazandrmak ve ayn zamanda mminin
tamamen iten olmasn istemektir. Bu da, tasavvuf iin, her eyin so
nunda Mutlakm nnde silindiini sylemeye varr: Onun tecellisin
den baka bir ey olmayan dnya ile hem tecellisi, hem de rts (hi-
cab) olan ego; tecellidir, nk, herey gibi, onun varl da Allahtan
gelir ve rtdr, nk, kendine a priori tqk bana Allaha ait olan
mutlak bir karakter atfeder: Allahtan baka ilah yoktur (l ilha
illallah).
Sylediimiz gibi, tarikatlar tasavvuf'un popler biimini temsil
ederler (otantik manev zenginliklerin varln dlamayan bir gerek).
bn Atullhn Hikem i gibi baz temel toavvw/klasikleri bu tr tari
katlarn yelerince (fukara, manev olarak yoksul) okunup yorum
lanmt. Meclisde (Allahn anlmas [zikr] adna dzenlenen ruhani
toplantlar) sylenen bnl-Ferid, uteri ve dier byk Suflerin i
irleri en yce manev hakikatleri aklyordu. Bazen basit ve grnte
cahil insanlar bunlar eitimli kimselerden daha iyi anlamaktadrlar,
nk kalbin akl ile beynin akl ayn ey deildir.
Fas her zaman Sfler lkesi olmutur; Fas, onikinci ve onnc
yzyllarda spanyadan gelip Kuzey Afrikaya yerleen zengin bir m a
nev ustalar mirasna sahipti. Avrupa, materyalizmin byk bir zaferi
demek olan Fransz Devriminin etkilerini hissetmekte olduu zaman
da, Fasta dnsel yaam yeniden iek amaktayd: el-Arabi,
ed-Darkv ve el-Marrk gibi ustalar en saf klasik Sflii temsil etme
yi srdryorlard.
el-Karavnde ok snrl olarak retilen geleneksel tp, Fransz
idaresi tarafndan yasaklanmt. Bunda modern AvrupalIlarn orta
a ve geri bilimlere kmsemeyle yaklamasnn kanlmaz bir
etkisi grlyordu. Gene de geleneksel tp gizli yollarla uygulanmaya
devam etti. imdi btnyle kaybolmu mudur ki? Eer kaybolduysa
gerekten ok yazk olmutur, nk Araplarn antik Yunanistandan
miras alp bir hayli zenginletirdikleri bu bilim, modern bilimin yok
sullam bak asna kyasla, sentetik (yapay) bir insan bakna sa
hipti (ve bu uzun sreli ve zengin deneyimine dayanyordu).
Greko-Arap tbbim slmn entellektel dnyasna balayan ba
da bu sentez oluturuyordu. Birlik-tambk-denge: slm dncesinin
referans noktalar bunlardr ve geleneksel tbbn bu biiminin ilkesi de
zaten dengeydi. Bu perspektife gre, doann tamam ve a fortiori in
san organizmas denge yasasyla ynetilir. Drt elemente benzer bi
imde, eitli hayat fonksiyonlarda hassas biimde birleen drt temel
huy vardr; bu huylarn ilikisindeki dengenin kopuu hastala yol
aar. Yunan bbm da doktorluk sanat doann ilk bataki dengesine
yeniden kavumasna yardmc, olmakt. Doa, tamamlayc glerle
hareket eder: Sca soukla, kuruluu nemlilikle yumuar ya da ge
nilemeyi daralmayla, zlmeyi phtlamayla dengeler; doktor da
doada bu glere denk den eylerden yararlanarak aynsn yapar.
Materia medica genellikle sebzelerden, zellikle ayn zamanda yene
cek maddeler olan ve vcudun kendiliinden emebilecei bitkilerden
oluuyordu. Bu aralarn pek ouna halk hekimliinde hl rastlan -
maktadr.
Geleneksel tbba deinildiinde, ayn zamanda slmiyetle mane
v adan btnlemi slm-ncesi kkenli bir sanat ya da bir bilim
olan simyaya da deinilmeHdir. Fezde son zamanlara kadar uygula
nan, simya konusunda ok yanl fikirler yaygndr. Simya genellikle
kurun ile dier adi madenleri altna tamamen kendi kendini alda
tan bir temelde evirmeye kalkan bir batl itikat olarak grlr.
Aslnda gerek simya b u karikatr grnm nn altna gizlenmiti.
Gerek simya iin, kurun ya da altna evrilebilen dier adi madenler
yalnzca karanla ve tutkularn kaosuna gmlm insan nefsinin
simgesi ok yeterli bir simge iken, aln insann, bedenin bile ru
hun yaamyla soylulap yceldii asl doasn temsil ediyordu. Nef
sin belirli bir durum unun imgesi olan her adi maden hasta altn sa
ylrken, alnn kendisi doa glerinin kusursuz dengesine denk d
er; bu noktada bir kere daha geleneksel Yunan tbbim yneten ayn il
kelerle karlarz. Gerek simya btnsel insann (beden, nefs ve ruh)
tbb olarak tanmlanabilir. Ancak tamamen farkl bir dzenin ger
ekliklerini ifade etmek iin niin tuhaf kimyasal ilemlerin tanmlar
ve metalurjik simgeler kullanlyordu? Bunun nedeni, kukusuz, ate
ten yararlanan mesleklerin metalurjistler, artclar, mineciler,
mlekiler vb.- varl ve bu mesleklerdeki ilemlerin tamamen do
al ve Allahn ltfuna bal olarak nefin en iindeki baz durum ve de
iimlerin ifadesini yanstmasyd.
Bilim ile sanatn genellikle bir ve ayn gelenein iki yz olduu
nu daha nce grmtk; rnein tp hem bir bilim hem de sanattr;
simya kendine kral sanat adn takar ve tasavvuf manev bir sanat
tr. Ayn biimde, mozaik, vb. belli bir bilgiyi gerektirir ve bu bil
gi, ak olmasa bile, yine de geleneksel bilimin alanna zgdr.
Geleneksel bir sanattaki maharetin belirli bir problemin hem tek
nik zmyle hem de estetik zmyle ilgilenmesi zellikle nemli
dir; demek ki, bir kemerin krokisinin izilmesi ilemi hem onun sa
lamlyla hem de gzelliiyle ilgilidir. Geleneksel sanatta gzellik ile
yarar elele giderler; gelenein tasarlad gibi, kusursuzluun iki ayrl
maz yndrler: Allah herey iin tekaml takdir etti (nna'llhe
ketebel-ihsna 'al klli ey), hadis byle diyordu. Yine burada
da, Tasavvuf da manev erdem ya da yalnzca erdem olarak evri
lebilecek, gzellik ve kusursuzluk fikirlerini kapsayan ihsn terimiyle
karlarz.
Sanatta ve zanaatkrlkta (geleneksel balamda ikisi birbirinden
ayrlamaz) eitim genellikle szcklerle aktarlmaz. rak ustasn al
rken izler ve taklit eder. Ancak bu yalnzca alma yntemleriyle s
nrl bir konu deildir; iyi zanaatkr, sabr, disiplin ve itenlik gibi bir
dizi nsan deerleriyle ayrdedilir. Terimlerin geleneksel anlamyla sa
natn (ya da zanaatn) pedagojik niteliini kmsemek kolay deil
dir. Fezde yakn zamanlara kadar u ya da bu bilimde rnein, hu
ku k (fkh) ve ruhanlik (tasavvuf) ustala ulaan ve daha zel olarak
mesleklerinin en mtevazi ynlerinde ruhsal kusursuzluun bir arac
n (ihsan) gren insanlar tanmtk.
Plastik bir sanatta gelenek yaratc zgrlkle (ki onsuz sanat sa
nat deildir) nasl uzlanlabilir? Sanat, gelenek sayesinde, koullara,
daha dorusu almasnn amacna gre kullanp uyarlayaca bir dizi
model ya da tipik biimlere sahip olur. Adapte ederek yaratr, ama bu
yarat belirli yasalara uyar: Modeller ya da tipik biimler, grameri ve
sentaks olan bir dilin unsurlardr; belirli bir sanatta ustalk kazanan
kendini dilin kurallarna uydurarak zgrce ifade edebilir, daha do
rusu, dilin kaynaklar sayesinde kendini zgrce ifade edebilir. Bu ifa
de edi almann amacna uygun ve yeterliyse, gelenein birey-tes
derinliinden kaynaklanan bir tr esin kaynayla beslenir; nk, na
sl slm biliminin kkleri Kurndaysa, slm sanann tipik biimle
rinin kkleri de slmiyetin ruhundadr ve bunun izleri grlebilir;
demek ki slmiyet, insanln btn byk manev gelenekleri gibi,
insan tarafndan icat edilmemitir.
18
bn Meiin duas
(Meiye duas)
2Peygam ber duasnn genel anlam zerine bkz. F rithjof Schuon, U nderstanditg
slam (Ailen and Umvin, M andala Books, Londra 1976).
yann niyazn iittiin gibi iit; Senden Sana bir inyet ile inyet et
bana, Senden Sana bir yardmla yardm et, beni huzuruna al, ve
Senden gayrisi ile arama gir: Allah, Allah, Allah! Muhakkak ki bir eri
at olarak Kurn sana indirmi olan O, seni vaadedilmi sona eritire
cektir (Kasas, 28:85)
Rabbimiz, katndan bize bir rahmet ver ve iimizden bize doru
yu kolaylatr (Kehf, 18:10).
Hi phesiz, Allah ve melekleri peygambere salat etmektedirler.
Ey iman edenler, siz de ona salat edin ve tam bir teslimiyetle ona se
lam verin (Ahzb, 33:56).
Allahn salavat, Selm, rahmeti ve berekt Onun kulu, Onun
resul, mm peygamberi olan Efendimiz Muhammedin ve onun ai
lesinin, sahabelerin zerine Efendimizin mbarek ve kamil szlerinin
adedince olsun.
stnlk ve g (izzet) sahibi olan senin Rabbin, onlarn nite
lendirmekte olduklarndan ycedir, gnderilmi peygamberlere selm
olsun. Ve lemlerin Rabbi olan Allaha ham dolsun. (Sffat, 37:
180-182)
Ey A llah'm , esrann kendisinden kt, envann kendisinden f
krd ona salt olsun. .
Srlar (Esrar) ile klar (envr) birbirlerini tamamlarlar, n
k srlar insann ya da kozmosun gizli eilimlerini yanstrken, k
lar derinliklerinde yatan eylere boyun emeden potansiyellerini ger
ekletirerek srlarm yanstan Varlktan fkran eyler ya da pa-
nltlardr.
Sr ( t ) ismi, klarn yeri ya da dnme organ olan ru
hun en i ksmna verilmektedir. Sf bn Atllh Hikem adl eserin
5Bizim m etnim izde kullanlan Arapa in akkat fiili iki anlam a da gelir.
6Ruhu n m eleksi y n zerine A bdulm erm el-C l yle yazar: Sflerin M elek
dedii b u d u r: H akikat o n u n araclyla yaratlr. A ynca M uham m edin H akikatidir
lel-hakhatu'l-m uham m edye). Allahn nazar b u m elein stndeyken ayn zam anda
kendi st n d ey d i; Allah o n u kendi n d an , o n d a n da dnyay y aratt... (el-
in sn u 'l-km il, er-rh b l m ). R uhu n ilh y n zerine ise yle yazar: Kutsal
Ruh (rhul-k u d s) ruhlarn ru h u d u r; varoluu aar, yle ki ona yaratlan denem ez, n
k Allahn zel bir y n d r ve dnya bu sayede varln s rdrr. Bu ru h tu r, am a d i
er ruhlara benzem ez, n k A llahn R u h u d u r; kald ki dem e can veren de bu
Ruhtu... (ib id., r h u 'l-ku ds blm ).
Ruhun bilincine benzer ve Ruh da kdn yaamna benzer. Eer sl
miyette lh AkFdan sz edilmiyor da lh Ruhtan bahsediliyor-
sa, bunun nedeni, lh Ruhun Allahtan sudur etmesi, daha do
rusu Varlkn btn derecelerini tayan bir solua benzemesidir; Akl
deyi yerindeyse statiktir, ama nesnesiyle tanmlanamaz: Bu yaratlm
evrense Akl yaratlmtr, halbuki dorudan nesnesi iin Mutlaka sa
hip olduu zaman ne yaratlm, ne de akldr, nk bu ilikide onu
lh Zttan ayran kendine zg hi bir nitelik yoktur; bildii eydir
o.7
0 Akln biri Allaha, dieri dnyaya dnk iki yz Peygam-
berin u hadisinde gsterilir: Allahn ilk yaratt ey Akld
(el-akF). Allah ona: al (ya da bana dn, ikbal) dedi, o da ald; sonra
gnder (ya da yzn dn, idbar) dedi; o da gnderdi. Peygamberin
u hadisi de yce Hintkamnn (el-Kalemul- a l) simgeledii
Aklla ilgilidir: Allahn ilk yaratt ey Hint kamyd. Allah ona
Yaz! dedi. O da cevap verdi: Ne yazaym? Yaz, dedi Allah, kya
mete kadar yarattklarm kuatan ilmimi. Bundan karlacak sonu,
Akl kozmik bir ara olduu srece yaratlm iken, onun kopya ettii
bilim ya da szerek elde ettii bilgi znde lhdir.
Demek ki lk Akl evrensel Aracdr ve burada Peygamber onun
fonksiyonunun srryla zdeletirilir.
H akikatlerin kendisinden ykseldii ve dem 'in ilimlerinin
kendisine indii
Yansyan akl insan iin neyse, lk Akl da btn lem (kozmos)
iin odur. Demek ki, isel bilinci lk Akl olan insan hem bir insan
hem de btnsel bir kozmik varlktr; kalbi evrenin kalbidir ve koz
mosun btn unsurlar bireysel doasnn deil, entellektel ve evren
sel doasnn kipliklerine benzerler; insan Evrensel nsandr
(el-insnul-kmil). Hakikatler (hakaik) Birlik iindeki btn eyle
rin yeniden btnlemesiyle onda ykselir ve bu, Aklri durmadan
7Allahn bu akl kendi kendine ayakta duran esiz bir z gibi ortaya koyduunu,
belirli bir okula gre snrlayp (m utehayyiz) baka bir okula gre snrlamadn bi
lin... (Muhyiddn bn Arabi, Beyaz nci/ed-D u rratu 'l-baid/).
gerekletirdii bir yeniden btnlemedir. Gereklikler yine onda,
Evrensel Insanda evrensel hakikatlerin insan zihnine yansmasyla al
alr: Kurna gre, Allah deme btn eylerin isimlerini ret
miti. (II, 30).
Ki o tm mahlkat aciz klmtr, idraklar onun nazarnda
klmektedir, ve iimizden kimse, ne ncekiler, ne de sonrakiler,
onu ihata edemez. '
Para btn asla kucaklayamadna gre, btn paray aciz b
rakr. Bu nerme, aym perspektife gre, Hz. Muhammedden bakas
olmayan Evrensel nsan iin de geerlidir. Hz. Muhammed, zama
nn son peygamberi ve peygamberlik m hrne sahip olarak, Evren
sel Aracnm, lk AklTn (Akl- Evvel) yeryzndeki en tam tezahr
n Yer ile Gk arasndaki ters bir benzerlik araclyla temsil
eder; baka dinlerde kurucunun tam mkemmillie eriememesinin
temeli, Tenash ya da Aydnlanma gibi baka bir metafizik iliki
dir.8
Melekt leminin baheleri onun cemalinin iekleriyle sslen
mitir, ceberut leminin havuzlan onun envanyla (nurlaryla) do
lup tamaktadr.
Evrensel Arac, ilk Akl, lh Gzelliki yanstan bir ayna gibidir,
retisi Sflerce onaylanp tamamlanm olan Plotinusa gre, lk
Akl (nous) srekli Bir zerinde dnrken, dndklerinin ierii
ni tketmeyi baaramadan, o da lk Akl zerinde dnen Evrensel
Ruha yansr. el-M elektun baheleri Evrensel Ruhtadr. Her eye
kadirlik (el-cebert) dnyasnn glcklerine gelince, onlar Saf Var-
lkta barnan grnmeyenin deposudur; ondan fkran Varolu,
8Belirli b ir anlam da byk lh elilerin hepsinin ism i Evrensel Aracm n ism idir,
am a dier konularda ayns sz konusu deildir. Evrensel nsan, bandan sonuna kadar
varolu alanlarnn etrafnda d n d k u tu p tu r. Evrensel insan evrenin balangcnda
yalnzd ve eitli dinlerde grnm tr, her seferinde zel bir g r n m n adm alp d i
erlerini dlyordu. Asl ism i M uham m eddir... H er d u ru m d a o haldeki g rnm ne
denk den ism i tar b en on u n la manev stadm eref e d -D n sm il el-C abart bii
minde karlatm... (A bdulkerm el- Cl, op. cit., el-in s n u 'l-k m il blm ).
asl saflyla, Muhammedin I n*dan (en-nrul-Muhammed)
baka bir ey deildir. Peygamberin bir hadisine gre, Allah nurun
dan bir avu ald ve ona, Muhammed ol! dedi.
Orada ona bal olmayan hibir ey yoktur, hatta denmitir
ki: Onun efaatine nail olmayan herey kaybolacaktr! Ona layk
biimde Senden Sana bir salat ile (Salat ona olsun, Ey A llahm).
Sflere gre, Allahn Peygambere yadrd inyetlerin (salt)
bolluu, ebed biimde kozmosa akan ve Muhammedin de onun sen
tezi olduu Zat- lhnin parlakhndan (tecell) baka bir ey deil
dir. Demek k Allahn Peygambere ltuf vermesini istemek, lh ha
reketle uyum iinde olmak ve bilerek ona katlmaktr; ayrca hadisler,
kim Peygamberi kutsarsa btn evrenin kutsamasn da aldn te
min eder.9
Ey A lla h m, o Sen'in k ll srrn, S en in Tecellin ve S en in
nnde ykselmi yce bir perdedir.
yle denebilirse, kk Allahta olan Aracnn zsel gereklii
(hakikati), varlk-olmayandan ('adem) belli bir tarzda ayrlabildii
srece, ilk lh iradeden (taayyn), varlktan (el-vcd) baka bir
ey deildir. Btn iradeleri kapsayan bu ilk irade kendi bana bir sr
yani bir esrardr; nk Belirlenmeyen nasl olur da kendini belirleye
bilir? Bir yandan, ilk irade Allah kantlar, nk belirlenmeyen
kavranlmazdr; br yandan, ilk irade Onu belli bir tarzda snrlaya
rak Onu rter; bir ve ayn zamanda Onu ortaya karr ve gizler.10
Ey A llahm, beni onun haleflerinin arasna ka?1 ve ona olan
sel soyundan gelen saysz evliyann varl, b u soyun m anev bir akrabaln m ateria pri-
m a 'sna benzediini kantlar.
12K endini beenm ilik olarak evirdiimiz e l-b til, sahte/geici ve yanltc olan
hereye iaret eder.
kl. Bunun anlam udur: Btn grnmlerin ilki, varlk, ruhumun
z olsun, Evrensel Arac ruhsal gerekliimin (hakikati) srr olsun
ve onun kendi ruhsal gereklii varlmn btn kipliklerini kendi
iine ekebilsin.
H akikat- Evvelin bilinmesiyle.
Bunun zerine Kur nda yle denir: Biz, gkleri, yeri ve her iki
sinin arasndakileri hakkn dnda yaratmadk. (XV, 85).
Allahn kendisine Hakikat (el-Hakk) denir.
Ey Evvel, Ey Ahir, Ey Zahir, Ey Batin.
Bu ilh isimler Kurnda ayn srayla geer.
N iyazm , kulun Zekeriyann niyazn iittiin gibi iit,
ki o (Zekeriya) Allaha onu mirassz brakmamas iin yalvarr; Allah
da yama ve karsnn ksrlna ramen arzusunu yerine getirdi (III,
37 ve devam).
S enden Sana bir inyet ile inyet et bana, Senden Sana bir
yardmla yardm et, beni huzuruna al, ve Sen'den gayrisi ile ara
ma gir:1*Allah, Allah, Allah! M uhakkak ki bir eriat olan K ur-
n sana indirmi olan O, seni vaadedilmi sona eritirecektir.
Son ifade Kurndan bir yettir ve Medineye g (hicret) vesile
siyle PeygamberVgnderilmitir. Burada ruhun dnyaya srgnne
deinilir: Allah, kendisini aran kiiyi, asl yurduna, ebediyete yani
Allahn kendisine geri getireceini vadeder.
Rabbimiz, katndan bize bir rahmet ver ve iimizden bize do
ruyu kolaylatr (Kehf, 18:10).
Kurna gre, bu, Efesteki yedi uyuyanlarn maaraya sndkla
r anda yaptklar duadr. Maara kendi iinde dnmenin tecrit edil
miliini (halvet) mkmmel biimde anlatr.
Hi phesiz, Allah ve melekleri peygambere salat etmekte
dirler. Ey iman edenler, siz de ona salat edin ve tam bir teslimi
yetle ona selam verin" (Ahzb, 33:56).
I3Bu Kurndaki yeti hatrlatr (VIII, 24): Allah kii ile kalbi arasna girer (yah-
vl)." Sfi terim i olan b t in kkeni bu kkten geiir.
A llahn salavat, Selm, rahmeti ve berekt Onun k u lu ,
Onun resul, mm peygamberi olan Efendimiz M uhamm edin ve
onun ailesinin, sahabelerin zerine Efendimizin mbarek ve kamil
szlerinin adedince olsun,
Allahn ilk ve eksiksiz yaratna bahettii ltuflar Onun yaratc
szleri kadar saysz ve sonsuzdur.
stnlk ve g (izzet) sahibi olan senin Rabbin, onlarn ni
telendirmekte olduklarndan ycedir, gnderilmi peygamberlere
selm olsun, Ve lemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun. (Sffat,
37:180-182)
Berzah zerine
'bkz. Ren G uanon, The Reign of Q u an tity a n d the Signs of the Times (Baltim o
re, M aryland, Penguin Books, 1972), Blm 30, T he Inversion o f Symbols . (Trkesi:
N iceliin Egemenlii ve an A lm etleri, ev: M ah m u t Kank, z Yaynclk, stan
bul, 1990.)
Tasavvufun bilinen yorumlarna gre, iki deniz zii ve zellik-
leri,2 ya da, baka yorumlara gre, grnmeyen ile grneni, biimsiz
ile biimseli, dorudan bilgi ile kurumsal bilgiyi vb. temsil ederler. K
sacas, iki deniz Varlk (vcd) hiyerarisinde az ok yce ama her za
man birbirini izleyen dereceleri temsil ederler!
Dardan grlen berzah ise ister istemez blme ya da ayr
c unsur gibi belirli bir anlama da sahip olarak, teki-olmayan ilkesi
nin uygulanaca bir ekilde yorumlanamaz. Ontolojik konum u a
sndan bakarsak, daha az gereklik asndan basit bir blm olarak
grnrken, yukardan bakldnda iki denizi birletirici olarak g
rnr.
Demek ki berzah, yce bir dnyann btnsel m krarak daha
aa bir dnyann deiik renklerine blen bir prizmayla, ya da yine,
tek bir deiim noktasndan szerek yukardan gelen nlar birleti
ren bir mercekle karlatrlabilir.
Yani berzah, bir snr olarak grnen ayrc bir perspektifin k
noktas olduuna gre, acak bu anlamda ayrmdr. Ve bu adan, op
tik sinirin deldii yerde, fiziksel gzdeki kr nokta denilen eyle bir
benzerlik kurulabilir. /
Berzahm iki tamamlayc yn ine ilikin bu etkenler, Sfzmde
bu ifadenin niin bazen kutupla eanlaml olarak kullanldn yete
rince aklar.
Belirli bir varolu leminin berzah denen ey, diye yazar eyh
Si Muhammed Tadil-i Cedide, bu lemi ynetip gelitiren kutuptan
baka bir ey deildir.3
Gelime ifadesinin kullanmndan da grlebilecei gibi, eyh
Tadilnin kafasnda ncelikle berzah teorisinin kozmolojik uygulama
6Tanklk ; baka bir deyile, temel form l L ilhe ill 'ilh, "Allahta n baka ilah
yoktur. Szck szck eviri yledir: L: olum suz, ilhe: tanr, in: eer, l: olum suz
(ill biim inde ksaltlm tr) ve Allah. Arap dilbilim cilerine gre, Allah ad aslnda be
lirli artikel El ile ilhu ism inden (ilhe' nin yaln hali) oluuyordu.
7lah yoktur ; eer deilse; Allah .
slbun: tanr, el-ilbu : Allah, ilhe: olum suzun - i hali.
myla ehdetin ilk parasnn yansma noktas, yani olumsuz L
ilahedit: Formln ilk ls belirsiz ilhun biimiyle ifade edilen
tanr nosyonunu olumsuzlarken, ikinci l ayn nosyonu belirli A l
lah biimiyle ne karr, bu da terimin kstlayc anlamna belirlen -
mezlii ve karlatrlmazl simgeler.
Demek ki ill ifadesi ok ak biimde berzahm iki fonksiyonu
nu gsterir; birincisi ykselen bir anlamda, baka bir deyile gr
nenden grnmeyene geite (tkenmiliin ya da lmn kr nokta
sn her zaman aan bir gei ya da dnm) araclk olarak grnr
ken, kincisi ilikilerin tersine dnd bir noktadr.
ehdet, grnte birbirine zt olan bu iki ynn teki-olma-
yan kavramyla (aka akl lemini aan ve bylece ehdefe belirli
bir gereksizlik izlenimi veren bir anlay) btnletirilebileceini gs
terir.9 -
Berzahn farkl ynleri Sleymann Mhr diyagramnda da g
rlebilir; bu, bizi, berzahm el-insnul-k m il'k ilikisini ele almaya
gtrr. Evrensel nsan, mikrokozmos ile makrokozmosun benzer
liini ifade ederek, gerekten mkemmel bir berzah, ya da ayn anlama
gelmek zere mkemmel bir simgedir.
slmiyette Evrensel nsan, varoluun olumlu yn olan btn
h a m d 10 kendisinde toplayan M uhammedundut. Onun berzah ola
rak rol, iki ehdetninin kincisiyle ifade edilir: Muhammedun
raslu'llh, (Muhammed, Allahn elisidir).
ki temel forml, L ilhe ill llh ile Muhammedun raslullh
karlatrld zaman, ilkinde berzahm ncelikle dntrc y
nyle (illa: eer olmazsa), kincisinde arac ve muhafaza edici (rasl,
eli) ynyle grnd gzlenebilir.
9Bu pek ok fantastik ehdet evirisine neden olmutur ve en az yanl olanlann-
dan biri yledir: Allahtan baka ilah yoktur, bu eviri, yetersizlii nedeniyle, pek ok
insann ehdet 'i yalnzca ok basiti bir tektanrclm olumlanmas olarak anlamas
na yol amtr.
10Peygamberin en zl isimleri unlardr: A bdullh, Allahn kulu; Ahmedut,
yceltenlerin en hayrls; M uhammedun yceltilenlerin en hayrls; Ahm edun, M u
hammedun un batm yn saylmaktadr.
Burada er-Rahmn suresinin aadaki yetinin Sfi yorumuna
da deinmeliyiz: Birbirleriyle kavuup-karlamak zere iki denizi
salverdi. kisi arasnda bir engel (berzah) vardr; birbirlerinin snrn
gemezler. Sz konusu yorum Evrensel nsanla ilintilidir ve Peygam
berin berzah olduunun, iki denizin Seyyidin A l ile Seyyi-
datn Ftima olduklarnn olumlanmasmdan ibarettir.11
eyh Ebl-Ksim el-Kueyrnin12 nl incelemesi olan Ris-
etu'l-Kueyrye (Kueyr Risalesi), pek ok eyin yamsra, Sflie z
g baz teknik terimlerin bir zetini de verir. Oryantalistler bu te
rimlerde bir tr dinsel psikoloji bulmaya amlardr ve bunun nede
ni, aslnda, Kueyrnin terimlerinin bazlarnn duygular simgeciliine
ait olmasdr. Bunda bir psikoloji, baka bir deyile insan psiesi bili
mi grmek yanl deildi, nk psiik unsurlarn ya da enerjilerin ge
liimi ve denetimi ister istemez yntemde ya da y o fd a (tarikat) b
tnsel bir para oluturur, ama Sfi psie biliminde varolan simgesel
perspektifin (ona btn manev anlamm kazandran perspektif) far
knda olmamak yanltr.
Yukarda formle ettiimiz berzahh. ilgili etkenleri Kueyr Risa-
lesinin baz blmlerine uygularsak, bazlarnn dinsel psikoloji de
dii eyin znde metafizik olan doas kolayca grlebilir.
Berzahm ikili doasnn, younlama ve genileme aamalarnn
birbirinin yerini almasyla kozmik bir dzeyde yansdn daha nce
grmtk. Duygular dnyasnda bu iki aama, en dorudan biimde,
psienin. gereklik olduu dnlen eye tepki gsterdii iki ilksel
yolda grlebilir: Bir yandan bilincin merkeze doru daralmas olan
korkuyla, br yandan genileme olan sevin ya da umutla. n
E
R-RAHMN, er-Rahm, lh Rahmet, her ihtiyac karlamas
anlamnda kusursuz, hak edenlere de hak etmeyenlere de ihsan
edilmesi anlamnda mutlaktr.
Yukarda anlan iki isimden ilki (er-Rahmn) bakalarna uygula
namaz, yalnzca Allaha zgdr. Bundan dolay kullanmda Allah
adna yaklar. De ki: ster Allah arn, ister Rahman veya her ne
yi olursa olsun arn, en gzel isimler Onundur.2 (Kurn)
er-Rahmin zelliinde kuFun (m mkinat belirledii.iin
Mutlak olan Rab tarafndan belirlendii merbb iin (varl)
mmkn varlk, abd) yer almas etkin bir cmertlik oluturur, er-
' n l Sfi ve ilhiyat Eb H m id et-T s el-G azl (1058-1111).
2slm kelam nda kullanlan zam an simgeciliine gre, Allah er-R abm n (yarat
m a d an n c e so n su z iyilii k e n d in d e n to p lay an ) ik en , y a ra tta n s o n ra
e r-R a h m d ir (m erham etini gsteren). nce deyiiyle bal bana ilke anlatlrken,
sonra ile g r n m kastedilir. H ristiyanlk da benzer bir zam an simgecilii kullanlr,
am a tersi b ir biimde: sa zam am n orfasm dadr, insana ve dnyevi olana dair Eski ahit
kullanlrken Allaha ve Gkyzne deinilirken Yeni Ahit kullanlr.
Rahmn sfatna katlmas mazhariyeti, kendi nefsinin ynleri olarak
btn nsan kusurlarn kavramasdr.
'
el-M elik
el-Melik, Varl ve sfatlaryla, herey her bakmdan ona bal olarak
varolurken, kendisi her varlktan bamsz olandr. Bu lh isme maz-
har olmak, peygamberlik halidir.
el-Kudds
e-K udds, alglanabilir, tasavvur edilebilir ve kavranabilir her trl
nitelikten arnm olan. Bu lh nitelie mazhar olma saflk ve manev
teklikle ilintilidir.
es-Seltn
es-Selm, her trl noksanlktan ve ayptan azade olandr. Ancak A l
lah sayesinde btnlk olabilir. Bu lh zellik manev ynden b
tnlemedir (varolu dengesizliinin lh Dengeye, es-Selm, dn
yle mmknn Mutlakta yeniden btnlemesi).3
3Dengesizlik kozm ik dsallatr m an n b ir etkisiyken, saf V arolu dengeye ya da
farkszlamaya denk der. Dsal dengesizlik ile isel denge arasndaki bu ayrm ,
inanlk lem inin slm iyet blgesi (d ru 'l-isl fn ) ile sava blgesine (drul-harb)
ayrlmasnda da grlr. el-sl m am a olan es-Selm a uygun derken, bar evi ya
d a huzur blgesi) (Kurndaki ifade) o lan d d r s-sel m , Kbi tarafndan yeryznde
canlandrlr. nsat m ikrokozm osunda selm evi yani Kbe kalple tem sil edilir.
Kalbe hac c yerine getirdii dikkate alndnda (Rbia el-Adevyenin) M ekkeye hac
ca gitmeyi niin ihm al ettii anlalabilir; baka b ir deyile, selm a ulalm olsa bile, o,
dsallam varoluun kargaasnn altnda zaten vardr . B undan baka, hakl bir sava
n hedefinin gerek bar olduu hatrlanrsa, ru h u n kutsal savam n (cihad) roln
anlam ak kolaydr: sel cihad aslnda baka b ir savan, dnyevi tutkularn lm sz ru
ha ve saf akla kar yrtt savan ortadan kaldm lm asdr.
el-M min
el-M 'm in,gvenlik verendir. Buna mazhar olan kul baka yaratkla
ra gvenlik salar; onlarn sna ve modeli olur.
el-Mheymin
el-Mheymin, kendi ngrs, mahareti ve koruyucu gcyle yara-
klar kollayandr. Demek ki bu isim, sentetik bir tarzda, nceden bil
me, gl olma ve vakf olabilme zelliklerini kapsar. Bu yzden eski
kutsal kitaplarda grlen isimler arasnda saylr. Bu lh zellie ina
nan kii hep tetikte durur, devaml uyank olur ve manev denetim al
tnda bulunur.
e l-A zz
el-A zz, bir ve ayn zamanda n planda, ender bulunan, kymetli ve
ulalamaz olandr. Bu zelliklerden biri grlmyorsa bu ismi kullan
mak olanakszdr, rnein gne parlyorsa kendince esizdir, ama
ona ulamak (rnein, bakarak) zor deildir; bu yzden el-A zz ismi
gne iin geerli olmaz. Nadir olmann mkemmellii (metafizik ola
rak) Birlikle zdeletirilebilir. Bu lh zellie inanan kul ender bu
lunan yce manev ustalarla karlatrlabilir.
el-Cebbr
el-Cebbr, muktedirliiyle hereye nfuz edendir (Onun dnda
olan hibir ey yoktur ve sonuta O eriilmez olandr). Bu zellie
mazhar olan kul bakalarndan etkilenmez; her yarak karsnda ken
di doasyla etkili olur ve ancak kendi bireysellii tkenmi (fen} biri
Larafndan farkedilir.
el-Mtekebbir
el-Mtekebbir, Kendisi karsnda ihmal edilebilir olduu iin hereye
yukardan bakan ve Kendi z(zt) dnda byklk ya da stnlk
tanmayandr. Bu zellie mazhar olan kul manev vakara sahiptir
(baka bir deyile, ruhun gcnn kalp-akl ve dolaysyla Ben zerin
de younlamas ve ruhtan kopan grnmlere azametli bir bak an
lamna gelir).
t
8B u , b t n geleneksel uygarlklarn sahip olduu t rd en , tam kapsam l ve trde
bir fiziksel kozm os anlayn gerektirir. Bu t r bir bak daim a ve ancak bir simge ola
caktr; asla b u n d a n baka b ir ey olamaz. M odern kozm ografi ne kadar ilerleme kaydet
mi olursa olsun, fiziksel d ny am n btnsellii incelem e aralarmzla olduka alacak
tr. Antik ve o rta alardaki dnya anlaylar doal bir deneyim e denk dyordu; b u n
dan dolay, btnsel kozm osun niteliksel bir sentezinin aralanydlar. Oysa m odern a
n yldz evrenine dair anlaylar bir tefekkr salayamayacak kadar ok soyut ve dolay
ldr; ayn zam anda, evre gereklii ile insan znesi arasnda m thi bir oranszlk yara
tan m ateryalist b ir bak asn yanstrlar: H er dnya anlaynn temelde insan zihninin
bir ierii old uunu, her isel hakikatini u n u tan b ir anlaytr bu.
9D em ek ki hayvan ve bitki biim leri, objektif biim sel karakteristikleri bakm ndan
ve bilincin eitli kipliklerinin davurum lar olarak anlalmaldrlar.
I0B unlar, klli akln kiisel-om ayan, zihinsel-olm ayan ve bireysel-olm ayan b i
imleridir. el-G azalin in deindii l anlam bakm ndan zengindir.
M o d e m bilim b u basit gerei gzard eder aslnda. el-G azalin in verdii tanm
(el-ayn) varoluunun12 nedenidir; zlerde barnan biimler de insan
kalbindeki ihmal edilebilir biimlerin fiililemesinin nedenidir. Bu e
kilde kul, el-Musavvir ismi sayesinde bilimin farkna varr. nsan
ihmal edilebilir biimleri zmleyerek kendisi ekil verene (Musav-
vir)u dnr, ama bu zellik onda yalnzca imkan bir tarzda bulu
nur. Gereklikte bu biimlerin hepsi insanda lh bir yaratma eyle
miyle fiilileir, yoksa bireysel yaratmla deil;14 bununla birlikte, kul
kendisini Rahman'm insafna terkeder, nk lerinde tadklarn
deitirmedike, Allah bir kavmin kaderini deitirmez (Kurn); ay
n anlamda Peygamber de yle demitir: Bu dnyada Allah size bir
ok kez merhametini gsterir; siz bu merhameti kabul etmeyecek mi
siniz?
Yaradan el-H lik ve Kusursuz Yaratan el-Bri isimleri kula
ancak dolayl bir ekilde, kulun bilimine temellenen kuvvetinin geli
mesiyle geer... Bireye ancak mmkn ve geici bir tarzda atfedilebile
cek Halk ve Bri isimleri gibi yalnzca Allah iin kullanlabilecek lh
isimler (aslnda ou yledir) ve ayrca gerekte yaratk isimleri olan,
Allaha ancak geici ve btnyle simgesel bir tarzda uygulanabilecek
baka isimler es-Sabr (sabreden) ve e-ekr (kreden) de vardr...
el-Gafr
el-Gafr, gzellii koruyan ve gnahlarn irkinlii gibi irkinlik-
N ot
Allahn isimlerinin toplam says doksan dokuzdur. el-Gazaliden
evrilen paralarda yer almayan isimler yledir:
el-Vehhb (hsan Edici), er-Rezzk (Rzk Verici), el~Fettb (i
gz, baar ve zafer yolunu ac), e l- 'Alim (Hereyi Bilici), el-Kbiz
(Skan, Daraltan), el-Bsit (Ferahlk Veren), el-H fid' (Haddini Bil
dirici), er-Rfi (Yceltici), el-M u 'izz (ereflendirici), el-M uzill (Ze
lil Klc), es-Sem (Hereyi itici), el-Bsir (Hereyi Grc),
el-H akem (Yarglayc), EV A di (Adil), el-Latf (Hereye nfuz eden,
ltfeden, ncelikle Yaratan), el-H abr (Hereyden Haberdar Olan),
el-H alm (Ho Davranan), e l- A zim (Yce), el-G afr (Affedici),
e-ekr (Deer Bilen), e l- A l (En Yce), el-Kebr (Mutlak Olarak
Byk), el-H afz (Koruyan), el-M uktt (G Veren), el-Hasb (Her-
eyin Hesabn Bilen), el-Cell (Ulu), el-Kerm (Cmert), er-Rakb
(Gzeten), el-M ucb (cabet Eden), el-Vs (Hereyi Kuatan),
el-H akm (Hikmet Sahibi), el-Vedd (efkatli), el-Mecd (Azametli),
el-B is (Yeniden Yaratan), e-ehid (Hereyi Bilip Mahede Eden),
el-H akk (Adil-i Mutlak), el-Vekl (Gvenilir), el-K an (Kuvvetli),
el-M etln (Salam), el-Vel (Koruyucu Efendi), el-H am d (vlmeye
Layk), el-M uhs (Hereyin. saysn bilen), el~Mubd {Yoktan Vare-
den),e l-M u (Aslna eviren), el-M uhy (Hayat Veren), el-M um t
(lm Veren), el-H ayy (Diri), el-Kayyum (Ezelden Ebede Kaim,
Daim ve Varolan), el-Vcid (Vcuda Getiren), el-M dd (Soylu),
doas gerei entellektel olarak, Allahn dnyay iine ald gibi, kendi nefsini iine
alr.
el-Vhid (Esiz), ei-Eha (Bir), es-Samed (Hibir eye mutha ol
mayan), el-Kdir (Kudret Sahbi), el-M uktedir (Hereyi Belirleyen),
el-M ukaddim (Evveli Olmayan), e l-M ehhir (Tehir Eden), el-Evvel
(lk), el-Ahir (Son), ez-Zhir (Apak), el-Btn (Gizli), el-Vli
(Hereyi dare Eden), el-M te'l (ok Byk), el-Berr (yilik Ya
pan), et-Tevvb (Rahmet ile Balayan), el-M untakim (ntikam
Alan), el-'A fuv (Gnahlar Affeden), er-R 'f (Acyan), Mli-
k l-M lk (Hereyin Mutlak Sahibi), Z l-C ell-V el-krm. (Aza
met ve kram Sahibi Olan), el-M uksit (Hak ve Adaletle Gren),
el-C m ' (Toplayan), el-G an (Zengin), el-M uni (Zengin Eden),
el-M ni' (Engel Olan), E-Drr (Eksilten), en -N f'lFayda Veren),
en-N r (Aydnlk Veren), el-H d (Hidyete eritiren), el-Be-
d i'(Kimseye Benzemeyen), el-Bk (Daimi ve Sonsuz Olan), el-Vris
(Miras), er-Rad (Doru Yola Gtren), es-Sabr (ok Sabr Gs
teren).
21
slm eitimde
gzel sanadann rol
t
NCE modern akademik retide slm sanatnn kaplad
*
SLM sanatnn Bizans, ran, Hint ve Mool kaynaklarnda nce
1ok tanrc olduu halde, gerek putlarn geici ve sembolik doasn ve gerekse
"tanrlar'ln (devalar) nisbiliini Mutlak'n "vecheler"i olarak kabul ettiinden, hibir e
kilde putperest saylamayacak olan Hinduizm rneiyle gsterildii gibi, "putperest ok-
tanrclk"tan sz etmek abes kamaz. Mslman batnler, Sufler, zaman zaman, putla
r, putperestlerin anlamlarm unutmu olduu lh simlere benzetirler.
deti arndran bir ate gibi, her eye egemen olup iine almas gibi, is
ter fiil ister rtk olsun, putlarn inkar genelletirilmitir: bylece re
suln, enbiyann ve evliyann resmedilmeleri menedilmitir. Bu imge
lerin putperest bir inacm nesnesi haline gelebilecek olmalar tek neden
deildi, taklit edilemeze sayg da bir etkendi; onlar Allahn yeryzn-
deki halifeleridir; onlar sayesinde insan tanr-merkezli doas aa
vurulur; ancak bu ilah-merkezcilik cisman dnyada tezahrleri kav
ranamayan bir gizdir; insan-tanrnn taklit edilemez ve donmu imge
si yalnzca bir kabuk, bir hata ve bir puttu. Snni Arap balamda, ya
ratlanlarn tad lh gize saygdan dolay,2 ne olursa olsun bir can
lnn temsil edilmesinde bile isteksizlik vardr. Ve imgenin yasaklan
mas dier etnik evrelerde yaygn kabul grmemise de, slmn iba
detle ilgili erevesinin parasn oluturan hibir durumda imge kul
lanm grlmez.
Kutsal sanatn normal temeli simgesellik olduundan, bu durum
paradoksal grlebilir; baka yerde kendini insan-merkezli simgelerde
ifade eden bir dinde imgelerin reddi kutsal bir karakterin herhangi
trden bir grsel sanatnn temelini rtyor. Ancak, zellikle aa
daki gibi, burada incelikli karlklarn karmak etkileimlerini gz-
nne almak zorundayz; bu terimin en geni anlamnda bile, kutsal bir
sanat zorunlu olarak imgelerden olumaz; sadece bir tefekkr duru
m unun dlanmas olduunda ise bu sanat belli fikirleri yanstamya-
cak, ama, ortamn arlk merkezi grlemiyende olan ruhsal bir den
gede btnlemesini grerek ortam nitel olarak dnme uratacak
tr. slm sanatnn doasnn byle olduunu kabul etmek kolaydr:
nesnesi hereyden nce insann evresidir mimarnin egemen ro
lnden dolay ve nitelii asl olarak tefekkre dayanr. Benzetmesiz-
lik bu nitelii zayflatmaz; tersine, insan zihnini kendi dnda bir eye
3Aziz trenaeus'un bir ifadesine gre, "nsann Tanr olabilmesi iin Tanr(nn) in
san oldu"u Hristiyanlktaki gibi.
i ve biimsel dili geleneke garantiye alnmas kouluyla, doan yer
lerde kutsal imgeler tefekkr iin birer dayanaktrlar. Ama, biimleri
insan merkezli olan dinsel sanatn, ona ok kolayca szan ve iyi bildii
miz tepkileri ile onu doalc bir evrime srkleyen, hem bireysel hem
de kollektif fiziksel eilimler yznden ok kararsz bir doas vardr.
slm, ibadet mekannda hibir insan imgesi brakmayarak bu sorunu
zer. Bununla slm, insann zihinsel kurgular ve kurgular karsn
da tepkilerinden oluan bir dnyann karmakark evriminden uzak
duran, gerin konumunu savunur.
slm sanatndaki benzetme yokluu temel olarak iki zellii yan
str: bir yanda, Allahn suretinde yaratlan biimi ne taklit edilebilir
ne de kanlmaz olarak snrl ve tek yanl olan bir sanat yaptyla gasp
edilebilir olan insann asl faziletini korur; te yanda, greli ve bt
nyle geici bir tarzda bile olsa, put olma ihtimali tayabilen hibir
ey insan ve Allahn grlmez varl arasna giremez. Her eyden n
ce, Allahtan gayri ilah yoktur: Bu da lh Varlkm her nesnelleti
rilmesini, oluundan bile nce, engeller.
24
Islm grsel sanatlar zerinde
Arap dilinin etkisi
,0Bnun rol bir anlamda Hristiyanlk'taki ikonann rolne benzer, zira ikon gibi
o da lh Kelm'm grnr biimini temsil eder.
kontrastlarm vurgulayarak, olanak bulduunca harfleri birletirir: ya
z sadan sola akar, ve bu ufuk dorultusunda biimler birbirleriyle
balanrlar ve kucaklarlar, ama dikine yazdaki harflerin biri birin
den ayr durur ve bir anlamda hatlarn sregden izgilerini vurgular.
Konumuza uygun ve ayn zamanda dokuma sanatnn doasnda olan
uzaysal eksenlerin sembolizmi asndan yaznn akm aan harflerin
dikey elementleri doalarna uygun der, ama ufuk ynnde hareket
biimlerin maddi srekliliini gsterir; dikine duru, gemile gelece
i ayran mevcut an gibi, birlii ayran tek zden kan bir a ben
zer; ufuk ynnde hareket, te yandan, oluun ya da yaamn imgesi
dir, sregiden dalgalar gibi ilerler. Sls gibi, belli yaz sluplarnda,
rnein, bu kutupsallk u noktasna kadar gtrlr; ufka ak y
nnde, bolluun ve deien kvrmlarn ezgisi, elif ve lam'm dikey hat
larnn zellikle oluturduu keskin dikeylerinin ritmine denk der:
ruhun cokulu ve dingin yaylmas eliinde Birlikin bitip tkenmez
bir ehadet 'ine benzer.
Mslman Araplarn klasik iiri biim bakmndan karmak
ls ve monoton ritmiyle slm ncesinin Bedevi iiriyle balan
tldr. Bu yzden Kurnm etkisini ancak tayabildii fikirlerle gste
rir. . .
Ancak, biimleri Kurna, yani, dualara, mnacatlara ve kutsal
din byklerinin derslerine, benzer yar iirsel bir edebiyat vardr. Bu
trn bir rnei, Peygamber vglerinin, ya da tam olarak Peygam
ber iin dualarn bir derlemesi olan eyh el Cazulinin Delailul Hai-
re sidir: birletirici bak asna uygun olarak bir Mslman dualarn
tek Allaha yapar, ama Allaha Peygamberi balamas iin yalvarr
ken, neredeyse onunla arkdar. Bu dualar, biri biri ardna, Muham
medin doasnda mevcut, btn lh akislerin yaratlanda sentezi, in
sani ve kozmik kusursuzluk retir. Karlatrma terimleri, hikmetler
den grnen ya da grnmeyen evrenin gzelliklerine akan deiimler
gsterirken, dualarn ya da derslerin biimi bazen ayn kalr; ve bazen,
biimler deiirken dualarn znesi sabit kalr; ve bu karlkl yer de
itiren tekrar, hedefi dnyann btn olumlu zelliklerini, Ruhta,
Kurnm bir yetine gre, insanlara ruhlarndan daha yakn iimiz
deki peygamberde btnletirmektir.
Hristiyanlkla karlatrldnda baklarn kart olduu aktr;
Hristiyanlk Allah insana balang olarak grrken slmiyet her
hangi bir insan-merkezli imgenin tesbitinden kanarak Allaha ba
lang noktas olarak insan grr; lh insann imgesi elementlerine
ayrlr; evrensel tecelli iinde kaybolmu ve yldzlarn prtlar ya da
denizin dalgalar gibi kiisel olmayan bir sihir haline gelen plastik sa
natlarn dnda kalmtr.
Arap ruhunda iitselin grsel zerindeki egemenlii kendisini
plastik sanatlarda da gsterir; ve dayanan zellikle ritim ve seste bu
lan manev sezgi ya da huunun belli biimleri iin durum ayndr; bu
zamann aniden durmas, katksz imdinin parlayan nda btn
devinimlerin son bulmas gibidir. Artk dnya biim deitirmeden
akan bir alayan, ya da duyulsa da kprtsz grnen bir alevle kar
latrlabilir. Arap-Mslman ssleme sanat z olarak o anda asl ka
l ifade eder.
BLM
BTRRKEN
25
Manev yntem zerine
bir mektup
Sd pio und Hannibal: Kam pfum das M iltelm eerby Friedrich D onaucr. Covcr
design and six illustrations by T itu s Burckhardt. Oltcn and f rciburg,
W a!ter-Vcrlag, 19 39 .
IVallis (D as Volkscrbc der Schwciz, Band 2) by C harles Fcrdinand Ramuz.
Translated and edited by T itu s Burckhardt. Bascl, Urs G r a f Vcrlag,
I9s6-
Zeus und Eros: Briefe und Aufzeichnungen des Bildhauers Cari Burckhardt
( 18 7 8 - 19 2 3 ) , cditd by T itu s Burckhardt. Basel, U rs G rafV e rlag, 1956.
Das Emie im Verganglichen by I'rith jof Schuon. Translation from the French
by T itu s Burckhardt o f Regards sur Ics Mondes am'icns. \Veilheim,
O bcrbaycrn, Otto Wilhelm Barth-Verlag, 1970.
Alhus, iler Berg des Schmeigeps by Philip Shcrrard. Traslation ironi thc
Fnglish by T'itus Burckhardt ot'/m, t/te Motntain u f Silence. Fatsannc
and Frcibcrg, U rs G rafV e rlag, 19 59.
Al M A N C A MAKAI.H.KR
; \{ \ \ s 1 / 1 \ t. : I \ 1' ! a K
FRANSI/CA MA KA I I I li
ARAPADAN F R A N S I Z C A YA E V R L E R
TALYANCA KTAPLAR
TALYANCA MA K A L P I . KR .
1
A R A !>.(; A : ! ) A N l: R A N S I / C A Y A V : I) A II A S O N R A
, I I Al . Y A N C A ' Y A V. V 1 R I I II R
PANYOl.A K I T A P l AR (
I S I A N Y o l t A M A K A l I I I H
Nota sobrc cl Profcta M oham cd c Fontta e'Sustanda ett las Rdigimes por
F rith jo f Schuon, captulo sobrc M olm ed (M adrid, T au ru s Edicioncs,
19H 1).
E l Sim bolism o del A jcdrcz , Cieloy 'I'tcrra (llarcclona), N o. 1, 19 82.
El Arte sagrado , CAeloy Ticrra (Barcelona), N o. 6, 19 8 3 /19 8 4 .