You are on page 1of 254

7.10.

2013

MÜHENDİSİLK JEOLOJİSİ
Doç. Dr. Zeynal Abiddin ERGÜLER
E-mail: zerguler@yahoo.com
Tel: +90 274 2652031-4160

Haftalık Ders Planı


Ders Saatleri: Pazartesi, 1300 - 16 50

Hafta Tarih Ders İçeriği


1 24 Eylül 2012 Jeoloji, mühendislik ve mühendislik jeolojisi tanımlamaları
2 01 Ekim 2012 Kaya malzemesi, kaya kütlesi ve zeminlerin mühendislik jeolojisi tanımlamalarının gözden geçirilmesi

3 08 Ekim 2012 Saha araştırmaları, saha araştırma aşamaları ve teknikleri

4 15 Ekim 2012 Jeoteknik araştırmalar için yerinde deneyler


5 22 Ekim 2012 Kurban bayramı nedeniyle muhtemel tatil

6 29 Ekim 2012 Cumhuriyet Bayramı

7 5 Kasım 2012 Baraj ve rezervuar tanımı ve sınıflandırması


8 12 Kasım 2012 Baraj sahası araştırmaları ve temel kaya ile ilgili problemler
9 19 Kasım 2012 Yarıyıl İçi Sınavları
10 26 Kasım 2012 Yeraltı açıklıkları ve tüneller
11 3 Aralık 2012 Tünellerde ve yeraltı açıklıklarındaki yenilme türleri
12 10 Aralık 2012 Tünellerde ve yeraltı açıklıklarındaki yenilme türleri
13 17 Aralık 2012 Heyelanlar (kaya ve zemin şevlerin stabilitesi) ve şev duraysızlığı türlerinin sınıflandırılması
14 24 Aralık 2012 Eklemli kaya kütlelerinde kinematik analiz
15 31 Aralık 2012 Limit denge analiz yöntemleri
16 7 Ocak 2013 Limit denge analiz yöntemleri
17 14 Ocak 2013 Depremlerden kaynaklanan tehlikeler, tasman, göçen ve şişen zeminler (Derslerin sonu 12 Ocak 2012)

1
7.10.2013

DERS İÇERİĞİ

Bölüm 1: Giriş
- Jeoloji, Mühendislik ve Mühendislik Jeoloji
- Jeoloji Mühendislileri ile diğer alanlardaki mühendisler arasındaki
ilişki
- Jeoloji Mühendislerin görev ve sorumlulukları

Bölüm 2: KAYA MALZEMESİ VE KAYA KÜTLESİ


KAVRAMLARININ MÜHENDİSLİK TANIMLAMALARI

- Kaya malzemesi nedir?


- Kaya kütlesi nedir?
- Süreksizliklerin mühendislik özellikleri
- Kaya malzemesi ve kaya kütlesi
tanımlamaları

Bölüm 3: JEOTEKNİK SAHA ARAŞTIRMALARI

-Aşamaları ve saha
araştırmalarının planlanması

- Örnekleme Yöntemleri

- Yerinde deney metotları

2
7.10.2013

Bölüm 4: BARAJLAR VE REZERVUARLAR

Terminoloji ve Tanımlamalar
Baraj Türlerinin Sınıflandırılması
Baraj türü seçiminde etkin olan
faktörler
Ağırlık barajlarını etkiyen
kuvvetler
Baraj alanında yapılan
araştırmalar
Temel kayalardan kaynaklanan
problemler ve sorunlar
Barajlar ve Zeminler
Sızma (seepage) ve kaçak
(Leakage)
Rezervuar alanındaki şevlerin
stabilitesi
Rezervuarda meydana gelen
sedimantasyon

Bölüm 5: YER ALTI AÇIKLIKLARI (TUNELER)


Tünel terminolojisi
Yer altı yapılarının türleri
Tünel açma yöntemleri
Tüneller için yapılan saha araştırmaları
Jeolojik koşullar ve tünel açma
Tüneller üzerindeki deprem etkileri
Yerinde gözlemler
Tünellerde destek
Birincil destek çeşitleri
Destek seçimi ve gereksinimleri için
kaya kütlesi sınıflama sitemleri (RMR ve
Q sistemleri)
Tünellerdeki yenilme türleri
Tünellerde su durumu

3
7.10.2013

Bölüm 6: HEYELANLAR
(KAYA VE ZEMİN ŞEVLERİNİN STABİLİTESİ)

Tanımlamalar
Mühendislik Uygulamalarında Şev Duraysızlıklarının Önemi
Şev Terminolojisi
Heyelanların Oluş Nedenleri
Şev Hareketlerinin Mühendislik Sınıflaması
Şev Yenilmelerinin Temel Mekanizması
Eklemli Kaya Şevleri için Kinematik Analiz Yöntemleri
Limit Denge analiz Yöntemleri
Şev Stabilizasyon Yöntemleri

Bölüm 7: DİĞER JEOLOJİK TEHLİKELER


- Depremden Kaynaklanan Tehlikeler
Tsunami

Sıvılaşma

- Yer çökmeleri ve göçmeleri


- Şişen Zeminler

4
7.10.2013

MÜHENDİSİLK JEOLOJİSİ
Doç. Dr. Zeynal Abiddin ERGÜLER
E-mail: zerguler@yahoo.com
Tel: +90 274 2652031-4160

BÖLÜM 1
“MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ NEDİR?”

1
7.10.2013

JEOLOJİ, MÜHENDİSLİK VE MÜHENDİSLİK


JEOLOJİSİ
Jeoloji, yeryuvarının geçmişini, onun kayaç, zemin ve sudan
oluşan bileşimini ve evrimini inceleyen bilim dalıdır. Daha açık
bir ifadeyle, yerin yapısal özelliklerini yerkabuğunun
gelişimini ve onun kayaç, zemin ve sudan oluşan bileşimini ve
geçmişten günümüze değin ortamsal değişimleri de gözeterek
doğal süreçleri, yerin fiziki yapısını ve tarihçesini inceleyen
bilim dalıdır.

Mühendislik, güvenlik ve ekonomiklik koşullarını gözeterek,


bilimsel verileri uygulamaya yönelik amaçlarla kullanma
sanatıdır. Mühendislikte temel amaç bilimin ilkelerini ve
kuramlarını esas alarak güvenli, ekonomik ve uygulanabilir
çözümler üretmektir.

“Mühendis, başkalarının iki dolara


yaptığı işi bir dolara yapan kişidir”

Ekonomi oldukça
önemlidir

Jeoloji Mühendisliği, insanlığın sorunlarına çözüm üretmek


amacıyla jeolojik verileri uygulamalı, güvenli, ekonomik ve
pratik olarak kullanma sanatıdır.

Mühendislik jeolojisi, jeolojik verilerin sayısal olarak


belirlenmesi ve mühendislik işlerine uygulanması olarak
tanımlanabilir. Burada esas amaç, diğer disiplinler için gerekli
olan ve mühendislik amaçlı çalışmalara temel olacak jeolojik
bilgileri, kesit, harita, şekil ve sayılarla ifade etmektir.
Jeolojik bilgilerin pratik uygulamalarda kullanma sanatıdır

Mühendislik jeolojisi ile;


Mühendislik çalışmaların yerini, tasarımını, inşasını, yapımını, işletmesini ve sürdürülmesini
etkileyen jeolojik faktörlerin tanımlanması ve yeterince elde edilmesi sağlanır

2
7.10.2013

Mühendislik jeolojisinin çalışma alanları nelerdir….?

• Kütle hareketleri (heyelanlar) ve ilgili şev analizleri,


• Barajlar,
• Tüneller,
• Temel jeolojisi,
• Kazılar ve kazılardan kaynaklanan duraysızlıkların
önceden tahmini ve ihtiyaç duyulan önlemlerin
belirlenmesi ve alınması,
• Yeraltı suyu,
• Çevre jeolojisi, çevre kirliliği ve arazi kullanımı,
• Doğal yapı taşları farklı mühendislik amaçlar için
kullanımı şeklinde sıralanılabilir

Yerkabuğu ile ilgili uygulama ve süreçler en az üç


mühendislik dalını doğrudan etkilemektedir:

İnşaat mühendisliği Yapıların güvenli ve ekonomik şekilde


inşasını üstlenir
Mühendislik Jeolojisi

Maden Mühendisliği Emniyet ve ekonomi faktörlerini


gözeterek maden yataklarının
işletilmesi ve geliştirilmesi konusundaki
tasarımı üstlenir
Mühendislik jeolojisi ve Maden jeolojisi

Petrol Mühendisliği Petrolün çıkartılması ve petrol


ürünlerinin elde edilmesi için ekonomik
anlamda gerekli tasarımı üstlenir
Petrol Jeolojisi

3
7.10.2013

MÜHENDİSLİK UYGULAMALARINDA
MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİNİN ÖNEMİ

Alan araştırmalarında; inşa edilmesi düşünülen mühendislik yapısı için


seçilecek sahanın, yüzey ve yer altı zemin koşullarının belirlenmesi
amaçlanmaktadır. Yetersiz bilgilerle belirlenen zemin özellikleri
kullanılarak inşa edilen mühendislik yapılarında ciddi tehlikeler
görülebilir ve yapıda önemli hasarlarla karşılaşılabilir.

Alan araştırmalarının gereksiz bir harcama olarak düşünüldüğü


projelerde, daha sonra ek maliyet gerektiren yapı deformasyonlarının
meydana gelmektedir.

http://fotogaleri.ntvmsnbc.com/helikopterden-deprem-alani.html

Alan araştırmalarının maliyeti toplam inşa maliyetinin % 1-2’si kadar küçük bir bölümünü
oluşturmaktadır. Beklenmeyen zemin koşulları ile karşılaşıldığında bu oran % 10 gibi
değerlere ulaşabilmektedir.

Kötü koşullar maliyetler artar


Uygun koşullar maliyetler düşer
Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda mühendislik projelerinde;
Önce emniyet

Sonra ekonomiklik koşullar düşünülmelidir……!

4
7.10.2013

Profesyonel sorumlulukları

Jeoloji mühendisleri (Uygulamalı Jeoloji)


a. Mühendislik projesi ile ilgili jeolojik ortamın tanımlanması
b. Kaya ve zemin malzemelerinin tanımlanması, bunların dağılımı ve
genel fiziksel ve kimyasal karakteristiklerinin belirlenmesi
c. Kaya ve zemin malzemelerini etkileyen ilgili tarihsel olaylardan sonuç
çıkarma.
d. Gelecekte olabilecek olayların (sorunların) ve durumların önceden
tahmini.
e. Temsil edici örnekleme ve deneyler için malzeme önerilmesi
f. Yer malzemelerinin ve süreçlerinin kullanmak veya kullanabilme
durumuna getirmek için gerekli yöntemleri önermek; Mühendislik
deneylerinin uygun olmadığı veya stabilitesi jeolojik yapılar
tarafından kontrol edilen kazı tasarımlarında kriter sağlamak veya
önermek, özellikle şev kazısı açısı için,
g. Elde edilen sonuçların doğrulanması için yapım aşamasında bölgenin
denetlenmesi

İnşaat Mühendisi

a. Mühendisliğin hakim faktör olduğu yerlerde ekip eforu (gücünün)


yönlendirilmesi ve koordinasyonu.
b. Zaman ve parasal gereksinimler ile arzulanan güvenlik derecesinde
proje ekibinin kontrol edilmesi.
c. Mühendislik deneyler ve analizler.
d. Veri, sonuç ve ekip çalışanlarının tavsiyelerinin gözden geçirilmesi ve
değerlendirilmesi.
e. Optimum prosedürler için karar alınması.
f. Veriler ile ekip çalışanlarının görüşleri ile tutarlı tasarımın
geliştirmesi.
g. Yapım süresince denetlemelerin yapılması.
h. Ekonomi ve güvenlik konularında kararlar verme.

5
7.10.2013

Jeoloji mühendisliğinin “uygulamalı jeoloji-jeoteknik alanında yerine


getireceği işlevler

Ulusay, R., 2001. Uygulamalı Jeoteknik


Bilgiler, JMO yayınları No:38

http://www.avanceon.com/blog/bid/75543/The-Stupid-Question-Buddy

6
7.10.2013

MÜHENDİSİLK JEOLOJİSİ
Doç. Dr. Zeynal Abiddin ERGÜLER
E-mail: zerguler@yahoo.com
Tel: +90 274 2652031-4160

BÖLÜM 2
KAYA MALZEMESİ VE KAYA KÜTLESİ KAVRAMLARININ
MÜHENDİSLİK TANIMLAMALARI

1
7.10.2013

GENEL BİLGİLER
Kaya malzemesi ve kaya kütlesi kavramı:
Kaya: Mühendislik uygulamalarında tek eksenli sıkışma
dayanımı 1 MPa’dan yüksek olan doğal malzemelere
denilir.
Kaya malzemesi (Intact Rock or rock material): Sağlam,
kırık veya süreksizlik içermeyen kaya elamanı
şeklinde tanımlanır.
Süreksizlik (Discontinuity): Kaya kütleleri içerisindeki
ihmal edilebilir düzeyde çekilme dayanımına sahip
olan mekanik kırıklardır.

Kaya kütlesi (Rock mass): Farklı yönlerde gelişmiş


süreksizlikler tarafından ayrılmış kaya malzemesinin
süreksizliklerle beraber bulunduğu, diğer bir ifadeyle
yapısal süreksizlikleriyle birlikte yerindeki kayayı
tanımlayan bir sistemdir.

Çoğu kaya kütleleri, özellikle yüzeyden


Sağlam kaya Kaya kütlesi
birkaç yüz metre derinliğe kadar
bulunanlar, süreksiz (discontinue)
davranış gösterirler.

Süreksizlikler büyük ölçüde kaya


kütlelerinin mekanik davranışını belirler.
Dolayısıyla, kaya türünün litolojik
tanımlanmasının yanı sıra, hem kaya
kütlesinin yapısı ve hem de
süreksizliklerin doğası dikkatli bir şekilde
tanımlanmalıdır.

Mühendislik jeolojisinde önemlidir

2
7.10.2013

Çok zayıf kaya kütlesinden çok iyi kaya kütlesine doğru değişim

Kaya Malzemesi Tanımlamaları Kullanılan Özellikler ve İndeksler


Petrografik adlandırmanın yanı sıra, aşağıda verilen
özelikler ve indeksler kaya malzemesinin mühendislik
anlamda tanımlanmasını sağlarlar
Kaya türü
Renk
Tane boyu
1. Grup Yapı ve doku Tanımlayıcı özellikler
Bozunma
Alterasyon
Dayanım
Sertlik
Suda dağılmaya karşı duraylılık
2. Grup Gözeneklilik Az veya hiç örnek hazırlanması gerektiren sınıflama
Yoğunluk deneylerinden belirlenen özellikler
Dayanım
Sonik hız

Elastisite modülü Tasarımda kullanılan özellikler. Genel olarak


3. Grup
Poisson oranı sadece deneylerden belirlenir veya kapsamlı
Birincil permeabilite örnek hazırlama süreci gerektirir veya her
(geçirimlilik) iki durum birden söz konusu olabilir.

3
7.10.2013

Kaya türü: Petrografik tanımlamalarda kullanılan herhangi bir uygun


şema (sistem) kaya türü belirlemede kullanılabilir.
Renk: Ayrıntılı kaya rengi ölçülmesi güçtür ve herhangi bir standart
kullanılmadan bireysel yapılacak değerlendirmeler hatalı sonuçlar
doğurabilir ve kişiden kişiye değişebilir. Renk önemli bir
parametredir.
Renk tanımlamaları için iki yöntem vardır:
1. Kaya renk tanımı için oldukça basit bir yöntem olan ve kişisel
değerlendirmeye dayanan aşağıda verilen çizelgeden yararlanır
(Anon, 1972)
1 2 3
Açık Pembemsi Pembe
Koyu Kırmızımsı Kırmızı
Sarımsı Sarı
Kahverengimsi Kahverengi
Örnekler: Zeytin yeşilimsi Zeytin yeşili
1.Açık sarımsı kahverengi Mavimsi Mavi
Grimsi Beyaz
2. Koyu kahverengi
Gri
Siyah

2. Kayacın rengi , kantitatif olarak “Kaya renk kartı-


Rock color chart” kullanılarak da tanımlanabilir. Bu
amaçla “Geological Society of America” (ANON, 1963)
tarafından hazırlanan renk kartları yaygın olarak
kullanılmaktadır

Tane boyu:

? ? ?

4
7.10.2013

Tane boyu: Zeminlerin tanımlanmasında kullanılır.

(Holtz and Kovacs, 1981)

Doku (texture)ve Yapı (fabric):


Doku: Bir kayacı oluşturan
bileşenlerin düzeni olarak Doku
tanımlanır. El örneği ve veya
mikroskop altında ayırt
edilebilen özellikler için doku
sözcüğü kullanılır

http://poikiloblastic.wordpress.com/tag/research/

Yapı Saha da görülen özellikler Yapı


için, yani kıvrım, fay,
süreksizlikler tabakalanmalar
laminasyon vb. gibi özellikler
için ise yapı sözcüğü kullanılır

5
7.10.2013

Bozunma ve Alterasyon:
-Bir çok kaya oldukça derinlerde oluşurlar

-Oluşum koşulları, yeryüzünde maruz kaldıkları


koşullardan oldukça farklı

-Derinlerde yüksek sıcaklık ve basınç hakim iken,


yüzeye yakın koşullarda düşük sıcaklık basınç mevcut

-Kayalar bu nedenle yüzeyde mekanik ve kimyasal


bozunma süreçleri ile parçalanıp değişime uğrarlar

Bozunma: Fiziksel parçalanma ve kimyasal ayrışma ile yeryüzündeki kayaç ve


toprak malzemesinin parçalanma sürecidir.

Alterasyon: Hidrotermal çözeltilerin etkisiyle, bir kayacı oluşturan kimyasal


ve mineralojik kompozisyondaki değişikliklerin tümünü kapsar.

Alterasyonun tipik şekli: kaolinitleşme ve kloritleşme

Bazı kayaçlarda bozunma ve alterasyonun etkilerini ayırt etmek zordur.


• bozunmanın etkileri derinlikle azalıp, tükenir

• alterasyon, oldukça fazla derinlerde gerçekleşir

6
7.10.2013

Bozunma Süreçleri
 Kayaçların parçalanmasına neden olan süreçler:
• Fiziksel süreçler
 Kayaların fiziksel olarak daha ufak parçalara

ayrılması, bileşimde değişim olmaz


• Kimyasal süreçler
 Kimyasal süreçlerle bir mineralin başka bir
minerale dönüşmesi
 Su çok önemli bir faktördür

Fiziksel ve kimyasal bozunma genellikle birlikte meydana gelir ve


etkileri bir birleriyle ilişkilidir.

Fiziksel bozunma kimyasal bozunmanın etki alanını


arttırır

Fiziksel (Mekanik) Bozunma:


Fiziksel bozunma aşağıdaki şekillerde gelişir:

1. Donma-çözülme etkisi
2. Islanma-kuruma
3. Yük boşalması
4. Sıcaklıkla genişleme
5. Bitki köklerinin etkisi
6. Kristalizasyon; yer altı sularının buharlaşmasıyla oluşan tuz kristalleri

Fiziksel bozunmada kayaçlar parçalara ayrılır ama kompozisyonları değişmez.

Kimyasal Bozunma:
Kayacı veya toprağı oluşturan minerallerin yapısındaki elementlerin ayrılması
veya eklenmesiyle, minerallerin içsel yapılarının değişmesini içeren karmaşık
bir süreçtir.

7
7.10.2013

MEKANİK BOZUNMA SÜREÇLERİNE BAZI ÖRNEKLER

Donma-Çözülme
Çatlaklarda bulunan suyun donması ve çözülmesi

Suda meydana gelen faz değişimi


%9’luk bir hacimsel değişime
neden olur. Bu nedenle, çatlak
oluşumu ve ilerlemesi suyun
donmasıyla meydana gelir.
Gereksinimler:
Su ortamda olması,
Çatlaklar,
Su donmasına sağlayacak sıcaklık
değişimi (-18 ve daha düşük
sıcaklıklar)

Bu süreç gevşek ve köşeli parçaların


oluşumuna neden olur

Bitki köklerinin etkisi

8
7.10.2013

Yük boşalması: Örtü yükünün kalkması sonucu


meydana gelen gerilim boşalması kayaların
parçalanmasına neden olur

 Tipik olarak masif mağmatik kayalarda (örneğin granit) ve


masif kumtaşlarında gözlenir.

Başlangıçtaki Şimdiki yüzey


konumu

Sheet joints (Exfoliation) Exfoliated Domes, Yosemite (USA)

When a rock is exposed to the surface by uplift


and erosion, the rock expands and sheet joints
form parallel to the rock surface. This is also
called exfoliation.

9
7.10.2013

Kimyasal Bozunma türleri


Çözünme: Kalsit ve jips gibi su ile çözülebilen mineraller,
çözünmüş karbondioksit bulunduran süzülmüş su ile
reaksiyonu sonucu bozunurlar

Kalsit

Oksitlenme: Bir elementin oksijenle birleşmesini ifade eder

Siderit Hematit

pirit limonit

Hidroliz: Yeni mineral oluşturan su ve mineral


reaksiyonudur

Ortoklaz Kaolinit

Kil mineralleri, kimyasal bozunma sonucu oluşan en yaygın mineraldir.

Hidrasyon: Su ve mineralin bir hidrat minerali


oluşturması sürecidir.

Anhidrit Jips

Anhidritin hidrasyonu ile hacimde %63 artış meydana gelir ve tünellerde


taban kabarmasına neden olur (Zanbak ve Arthur, 1986)

10
7.10.2013

BOZUNMA HIZI

Kaya bozunmalarının hızını ve türünü kontrol eden


faktörler

(a)Kaya yapısı:

 Mineral bileşimi ve çözülebilirlik


 Fiziksel özellikler (çatlaklar, tabakalanma
düzlemeleri boşluklar vb.)

Yüksek sıcaklıklarda oluşan (kristalleşen) mineraller


daha kolay bozunurlar, Çünkü: içinde bulundukları
sıcaklık ve basınç koşullarında önemli farklılıklar söz
konusudur.

Bozunmaya karşı direnç


(1000 C)
Hızlı
İlk bozunur
kristalleşir

Goldrich
Bowen’s
Stability
Reaction
Series
Series

Yavaş
En son bozunur
kristalleşir
(300 C)

(Kil mineralleri)

11
7.10.2013

Olivin/Piroksen Kil

+ H2CO3 (Karbonik asit)

Feldispat Kil

+ H2CO3 (Karbonik asit)

12
7.10.2013

Kalsit …….
Kalsit

Karstik boşluklar

Granit Kil ve Kuvars


Bazalt Tamamen kile dönüşür

En az duraylı mineraller ultrabazik ve bazik


mağmatik kayalarda bulunur:

Dünit
Peridotit
Bazalt
Gabro

13
7.10.2013

Yüzey alanı:

Yüzey alanı ne kadar geniş olursa bozunmaya uğrayacak kaya yüzeyi


o kadar artacağından bozunma daha hızlı gerçekleşecektir.

Yüzey alanı= 6 m2 Yüzey alanı= 12 m2 Yüzey alanı= 24 m2

(b) İklim:
Sıcaklık ve nem koşulları bozunma üzerinde oldukça önemli bir
etkiye sahip. Bu parametreler,

 Doğrudan bozunma hızı


 Dolaylı olarak da bitki örtüsünün türünü ve miktarını
belirler.
Kimyasal bozunma için optimum ortam koşulları: sıcaklık ve
bol nem
Genellikle kutup bölgelerinde kimyasal bozunma etkin
değil.
Kurak bölgelerde (yetersiz su) kimyasal bozunma çok
yavaştır.
Bozunma hızı yağmur miktarı ve sıcaklıkla artar.
Kutup bölgelerinde ve çöllerde mekanik bozunma çok
önemli
Tropikal iklimlerde kimyasal bozunma önemli

(c) Topografya:
Topografya etkileri: Yüzeylenen kaya miktarını, yağış miktarı, bitki türü
ve miktarı şeklinde sıralanılabilir (dolaylı etkiler)

14
7.10.2013

Bozunmanın Mühendisliğe Etkileri


Bozunmanın sonuçları orijinal kayacın;
 mineralojisine
mikro yapısına
yapısına bağlıdır

Bozunma sonucu kayaçta;


 renk değişikliği
 gözeneklilik oranının artması
 kayacın yoğunluğu azalır
 mineral tanelerinde zayıflama
 taneler arası bağların zayıflaması ve yitimi
 kayaçtaki süreksizlik yüzeyleri zayıflar ve makaslama dayanımı azalır
 kayaç dayanımını yitirir ve daha fazla deforme olabilir
 çatlakların/eklemlerin gelişmesiyle kayaçların parçalanması
 özellikle karbonatlı kayaçlarda erime boşluklarının oluşması

Gibi mühendislik jeolojisi açısından önemli fiziksel ve


mekanik değişimler meydana gelir.

Bozunmadan Kaynaklanan Önemli Mühendislik


Problemleri:
Mağmatik kayalarda gözlenen farklı bozunma temel
tasarımında ve kazı yönteminin seçiminde sorunlar
oluşturabilir

Nemli iklim Kurak iklim

15
7.10.2013

Çekirdek taşı (Kapadokya Bölgesi)

Karbonatlı kayalar:

 Zemin-temel kaya dokanağı oldukça keskin (keskin


dokanak).
 Karstik mağaralar ani çökmelere neden olabilir.

 Eğer çözünme kanalları kum malzemesiyle doluysa, kum kaynaması söz


konusu olabilir,
 Bu erime kanalları barajlarda su kaçaklarına ve sızmalarına neden
olabilir, sorunun aşılması için yapılacak enjeksiyon ise ekstra maliyet
oluşturur.
 Kireçtaşı ve mermerden yapılmış anıt ve binalar asitlerden etkilenir

16
7.10.2013

Şeyl Bozunma Kil


 Düşük makaslama dayanımı (temeller için tehlikeli, özellikle
heyelan açısından riskli bölgelerde)
 Stabilizasyon (extra maliyet)
 Şişme
Oksidasyon:
Çevre düzenlemesi yapılmamış maden ocaklarında oluşan asitlerin
nemli iklimlerde çevredeki biyolojik denge üzerindeki öldürücü
etkisi (Asit Maden Drenajı Oluşumu)
Dayanım:
Süreksizlik yüzeylerinin makaslama dayanım parametreleri
bozunmaya bağlı olarak düşer. Benzer şekilde kaya malzemesinin
dayanımı da bozunma derecesine bağlı olarak düşer

KAYA MEKANİĞİ
Kaya kütlelerinin gerilme ve malzeme özellikleri
ile ilgilenen mühendislik dalı

Ampirik yaklaşımlar
Kaya kalite göstergesi (RQD): Tarama hattında veya
sondaj karotlarında sağlam kaya uzunluğunun tarama
uzunluğuna bölümünün 100 ile çarpılması ile elde edilen
değer (Deere, 1963)
100-90 Mükemmel
90-75 İyi
75-50 Orta
50-25 Kötü
<25 Çok Kötü

17
7.10.2013

Örnek
Toplam 10 m uzunluğundaki karotlu sondaj uygulamasında sadece
1 m ve 2m uzunluğunda iki sağlam karot alınmış, geri kalan
kısımlar kırıntılardan oluşuyor ise RQD?

Sonuç; mühendislik çalışmaları açısından kötü kaliteli kaya

GERİLME VE BİRİM DEFORMASYON


Gerilme (σ), malzemenin belirli bir düzlemine birim alanda
etkiyen kuvvettir.

σ = F/A

Örnek, kesit alanı 4 cm2 olan silindirik bir çubuğa 2x104 N


kuvvet uygulanırsa,

σ = F/A = 2x104 N/ 0.0004 m2 = 5x107 N/m2 veya (Pa)

18
7.10.2013

Birim deformasyon (ε), yük altında kalan malzemenin


deformasyon ölçüsüdür. Uzunluklar oranı (m/m) olduğundan
birimsizdir.

Örnek; Boyu 1m olan demir bir çubuk, uzunluğu 0.99 m olacak


şekilde şıkıştırılırsa;

ε=(L-L0)/L0 = (1-0.99)/1=0.01

Yanal birim deformasyon (εl), endeki birim deformasyondur.


εl=(B-B0)/B0

Poisson oranı (v), Yanal birim deformasyonun (εl), eksenel birim


deformasyona (ε) oranıdır.

v = εl/ε

Elastisite modülü (Young modülü), E;

E= Gerilme/ Birim deformasyon = σ / ε birimi N/m2

Nihai gerilme, taşınabilen en büyük yükün kesit alanına bölümü

Tek eksenli basınç deneyi

19
7.10.2013

Örnek
Tek eksenli deney ile 1.6 cm yarıçapa sahip bir granit
örneğine uygulanan eksenel yüklere karşılık
meydana gelen birim deformasyon aşağıdaki şekilde
gösterilmiştir. Kütlenin Elastisite (Young) modulünü
belirleyin.
E= Gerilme/ Birim deformasyon = σ /ε
σ =100000 N / π(0.016m)2
ε = 4x10-3
E= 1.24x108/(4x10-3)= 3.11x1010 N/m2

Bazı kayaların seçilmiş mekanik özellikleri


Kaya Yer ρ E Nihai dayanım
Yoğunluk Elastisite modülü
(g/cm3) (Gpa) σc σt
Tek Çekme
eksenli dayanımı
sıkışma (MPa)
dayanımı
(MPa)
Dolomit Illionis 2.58 51.0 90.0 3.0
Gnays Idaho 2.79 53.6 162.0 6.9
Kireçtaşı Almanya 2.20 63.8 63.8 4.0
Mermer Tennessee 2.70 48.3 106.0 11.7
Granit Colorado 2.64 70.6 226.0 11.9
Kumtaşı Utah 2.20 21.37 107.0 11.0
(Rahn, 1996)

20
7.10.2013

ÇEKME DAYANIMI
Çekme dayanımı (σt ), çekme gerilmesi (tansiyon) altında
kaya malzemesinin yenilme gösterdiği en yüksek gerilme
olarak tanımlanır.
Genel bir kural olarak çekme dayanımı, tek eksenli sıkışma
dayanımının %10-%40’ ı arasında değişmektedir.

Örneğin granit örneklerinin tek eksenli çekme deneyleri, en


yüksek çekme dayanımının yaklaşık 12 MPa olduğunu
göstermektedir.

Kayaçlardaki mikroskopik ölçekli çatlak vb yapılar çevresinde


çekme gerilmesi nedeniyle çatlak oluşumu başlar. bu nedenle
kayaçlar kiriş gibi yapılarda inşaat malzemesi olarak
kullanılmazlar.

Normal
gerilme
y

Makaslama
gerilmesi

x x’
Makaslama
gerilmesi

y’
Normal
gerilme

21
7.10.2013

Üç Eksenli Deneyler ve Mohr Diyagramı

Doğal zemin ve kaya basınçlarını temsil etmek için farklı basınçların


uygulanabildiği içi sıvıyla dolu silindir düzenek.

Üç eksenli deneyde silindirik örnek her tarafından eşit basınca maruz


bırakılır, ek olarak bağımsız olarak eksenel basınç uygulanır.
Üç eksenli sıkışma deney sonuçları Mohr daireleri şeklinde çizilerek
makaslama ve normal gerilme değişimleri değerlendirilir. Normal
gerilmeler apsis, makaslama gerilmeleri ordinat ekseninde çizilir.
Çevre basıncı altındaki silindirik örnek tüm yönlerde eşit gerilme
altındayken , yenilme oluşuncaya kadar eksenel gerilme arttırılır. Farklı
çevre basınçları altında deney tekrarlanır. Deneyde uygulanan
gerilmeler apsise işaretlenir (OB ve OB’ iki deneyde uygulanan eksenel
yük, en büyük asal gerilmeler). iki yük arası çap olacak şekilde yarım
daireler çizilir
Makaslama gerilmesi kN/m2

O
A A’ B B’

Normal gerilmeler kN/m2

22
7.10.2013

Her iki daireye teğet olacak şekilde bir doğru çizilir.


Doğrunun ordinatı kestiği değer c, “birim kohezyon”, sağlam kaya için 1-6
MPa arasında değişir
Doğrunun eğimi ᶲ, “içsel sürtünme açısıdır.
Makaslama gerilmesi kN/m2

Normal gerilmeler kN/m2

Örnek
c=0 ve ᶲ=34º olan bir kum örneğinde yanal basıncının 1.7 x 105 N/m2
olduğu kabul edilirse bu örneğin yenilmesi için gereken düşey gerilmesi nedir?

σ = 6.0 x105 - 1.7 x105 = 4.3 kN/m2

23
7.10.2013

Örnek
Bir granit örneğinde elde edilen üç eksenli deney verilerini kullanarak bir
Mohr zarfı çiziniz, c ve ᶲ yi hesaplayınız.
• Ortalama tek eksenli basınç dayanımı, 6.5 x 107 N/m2
• Çevre basıncı 0.69 x 107 N/m2 olduğunda örneği kırmak için gereken
eksenel gerilme 12 x 107 N/m2 dir.
• Çevre basıncı 1.4 x 107 N/m2 olduğunda örneği kırmak için gereken
eksenel gerilme 17 x 107 N/m2 dir.

ZEMİN MEKANİĞİ
Zemin Dokusu
Zeminlerin dokusu, tanelerin şekil ve göreceli
boyları ile bunların zemin içindeki oranına veya
dağılımına bağlıdır.

İri taneli zeminler: İnce taneli zeminler:


Çakıl Kum Silt Kil

0.075 mm (Birleştirilmiş Zemin Sınıflama sistemi, USCS)


0.06 mm (BS) (Hong Kong)

Elek analizi Hidrometre analizleri


(Stokes yasası)

24
7.10.2013

Tane boyu dağılımı


•Deney
İri taneli zeminler: İnce taneli zeminler:
Çakıl Kum Silt Kil
0.075 mm (USCS)
0.06 mm (BS) (Hong Kong)

(Head, 1992)

Elek analizi Hidrometre analizi

25
7.10.2013

Amerikan
Elekleri İngiliz Elekleri
Çap Çap
Elek No. (mm) Elek No. (mm)
2" 50.80 2" 50.80
1½" 38.10 1½" 38.10
3/4" 19.00 3/4" 19.05
3/8" 9.51 3/8" 9.52
4 4.76 4 4.76
7 2.83 6 2.80
8 2.38 7 2.40
10 2.00 8 2.00
14 1.41 12 1.40
16 1.19 14 1.20
18 1.00 16 1.00
25 0.707 22 0.710
30 0.590 25 0.600
35 0.500 30 0.500
40 0.420 36 0.420
45 0.354 44 0.355
50 0.297 52 0.300
60 0.250 60 0.250
70 0.210 72 0.210
80 0.177 85 0.180
100 0.149 100 0.150
120 0.125 120 0.125
170 0.088 170 0.090
200 0.074 200 0.075

%P = 100 x Elekten Geçen Miktar/ Tüm Örnek

İyi derecelenmiş:
İyi Boylanmış:

26
7.10.2013

Tane boyu dağılımı

Logaritmik eksen
Efektif Çap,D10: 0.025 mm (Holtz and Kovacs, 1981)

D30:0.7 mm
D60:8.5 mm

Tane boyu dağılımı


Bir önceki şekildeki “A” zeminine ait tane boyu dağılım grafiğinin
tanımlanması
Boylanma katsayısı, Cu Eğrilik katsayısı, Cc
(ceofficient of (ceofficient of curvature)
uniformity)

27
7.10.2013

Değerlendirme kriteri

Örnek: iyi derecelenmiş

Zeminlerde Üç Faz
S : Katı Zemin taneleri
W: Sıvı Su Faz diyagramı
A: Hava Hava

Vt=Vv+Vs=(Va+Vw)+Vs Mt=Mw+Ms

28
7.10.2013

(1) Boşluk oranı (void ratio), e


(ondalıklı verilir, 0.65)

(2) Porozite (porosity), n


(yüzde olarak verilir, 100%, 65%)

(3) Doygunluk derecesi (degree of Saturation), S


(yüzde olarak verilir 100%, 65%)

29
7.10.2013

Doygunluk derecesi (S)

 Tamamen kuru zeminlerde: S = 0 %

 Tamamen doygun zeminlerde: S = 100%

Doygun olmayan zeminlerde (partially saturated soil) 0% <


S < 100%

Su içeriği (w)
Mw Ww
W= = X 100%
Ms Ws

Örnek 1: Nemli bir zemin örneğinin kütlesi kap ile beraber 462 g
olarak ölçülmüştür. Daha sonra nemli örnek etüve konularak 24
saat 1050C’de kurutulmuştur. Kurutma sonrası örnek kap ile
birlikte tekrar tartılmış ve 364 g olduğu ölçülmüştür. Kabın
ağırlığı 39 g olduğuna göre, bu örneği su içeriğini belirleyiniz.

Çözüm:
a. Nemli zemin + kabın kütlesi = 462 g
b. Kuru zemin + kabın ağırlığı = 364 g
c. Suyun kütlesi (a-b) = 98 g
d. Kabın kütlesi (darası) = 39 g
e. Kuru zemin kütlesi (b-d) =364-39 = 325g
f. Su içeriği (c/e) *100 (%) = %30.2

30
7.10.2013

Atterberg Limitleri
İnce taneli zeminler için suyun varlığı zeminin mühendislik davranışını
önemli oranda etkilemektedir. Dolayısıyla, bu etkilerin tanımlanması için
referans indeks parametrelere ihtiyaç duyulmaktadır. Belirli bir su
içeriğindeki ince taneli toprak zeminin fiziksel durumu kıvamlılık olarak
bilinir.
Akışkan zemin-
su karışımı Likit durum
Likit limit, LL
Su içeriğimde artış

Plastik
durum Plastik limit, PL
Yarı-katı
Büzülme limiti, SL
Katı
Kuru zemin

Zeminlerde su içeriği-hacimsel değişim arasındaki


ilişki

SL

(Uzuner, 1998)

31
7.10.2013

Likit limit, LL
(Liquid Limit)
Casagrande Yöntemi Konik Penetrometre Yöntemi
(ASTM D4318-95a)
(Cone Penetrometer Method)
Prof. Casagrande bu
deney üzerinde •(BS 1377: Part 2: 1990:4.3)
çalışarak,likit limit
deney aletini •Bu yöntem İngiltere Devlet
geliştirmiştir. Karayolları Kurumu
(Transport and Road
Research Laboratory)
tarafından geliştirilmiştir.
Atterberg limitleri deneyleri 40 no.lu (0.425 mm) elek altına
geçen malzeme kullanılarak gerçekleştirilir

Casagrande Yöntemi
•Casagrande likit limit cihazı ve oluk açma bıçağının şematik görünümü

N=25 düşüş

(Holtz and Kovacs, 1981)


Kapanma aralığı =
12.7mm (0.5 in)
25 düşüş sonrası, açılmış olan olukta 0.5 in (12.7 mm) kapanmanın gerçekleştiği andaki su
içeriğine likit limit denilir

32
7.10.2013

Likit limit değerinin hesaplanması

Das, 1998

Casagrande yöntemi
Tek nokta likit limit deneyi

• Sabit bir akış eğrisi kabul edilir.


• Bu akış eğrisi eğimi, 767 likit
limit deney sonucunun
istatistiksel analizi sonucu elde
N: oluğun kapandığı düşüş sayısı
edilmiştir.
wn: tek nokta likit limit deneyi yapılmış
örneğin su içeriği
tan : akma eğrisinin eğimi (0.121)

Sınırlamaları:
tan ampirik bir değerdir. 0.068 ile 0.121 arasında değişir.
En iyi sonuç; N’nin 20 ile 30 arasında olduğu zaman elde edilir. Bu
koşulda tan 0.1 alınabilir

33
7.10.2013

Örnek
Kohezyonlu zemin örneğinde yapılmış likit deneyi
sonuçları aşağıdaki tabloda verilmiştir. Zeminin
likit limitini
a) Grafik yöntemle
b) 3 nolu deneyin verisini kullanarak tek nokta limit
yöntemine göre
belirleyiniz
Deney Vuruş Yaş zemin, Kuru zemin,
No Sayısı g g
1 15 22.35 13.85
2 21 24.22 16.12
3 27 27.2 19.45
4 40 32.48 26

Çözüm
Deney Vuruş Yaş zemin, Kuru zemin, Su içeriği
No Sayısı g g %
1 15 22.35 13.85 61.4
2 21 24.22 16.12 50.2
3 27 27.2 19.45 39.8
4 40 32.48 26 24.9

a) LL = %42
b) N= 27, w= 39.8, tanβ=0.1

34
7.10.2013

Konik Penetrometre ile Likit limit tayini


(Cone Penetrometer Method)
•Cihaz

(Head, 1992)

Bu yöntem İngiltere Devlet


Karayolları Kurumu (Transport
and Road Research
Laboratory) tarafından
geliştirilmiştir.

Belli kütledeki (80 g) konik uç 5 s süreyle kap içine doldurulmuş yaş zemine bırakılır. Batma
miktarı mikrometre ile ölçüldükten sonra zemin su içeriği belirlenir . Deney farklı su içeriklerine
göre tekrarlanarak, su içeriği penetrasyon ilişkisi çizilir. 20 mm lik batmaya karşılı gelen değer
zeminin likit limiti (LL) değerini verir.

Bu yöntem birden fazla veriye dayanan yöntemdir


Penetrasyon miktarı

20 mm
(mm)

L
L
Su içeriği, w%

35
7.10.2013

Plastik limit,PL
Bu deney, zeminin plastik kıvamda olduğu durumdaki en düşük su
içeriğini belirlemek için yapılır. Cam veya plastikten yapılmış düz
bir yüzey üzerinde el ayasıyla veya parmaklarla muntazam bir
şekilde yuvarlanan zemin örneğinin, 3 mm çapında ve yaklaşık 10
mm uzunluğundaki bir silindir şeklini kazandığında, su içeriğinden
dolayı kırılıp çatlamaların meydana geldiği andaki su içeriği,
zeminin plastik limiti olarak tanımlanır

(Holtz and Kovacs, 1981)

ASTM D4318-95a, BS1377: Part 2:1990:5.3

Büzülme Limiti, SL

Büzülme limiti:
Zeminin hacminde
meydana gelen
değişmenin durduğu
andaki su içeriği
büzülme limiti olarak
SL tanımlanır.

(Das, 1998)

36
7.10.2013

Örneğin başlangıçtaki hacmi: Vi


Nemli örneğin kütlesi: M1

Kurutulmuş örneğin hacmi: Vf


Kuru örneğin kütlesi: M2

(Das, 1998)

İndeksler
Plastisite indeksi, PI
Zeminin plastik davranış gösterdiği su içeriği aralığının

tanımlanması için kullanılır


PI = LL – PL

Likit durum C
Likit limit, LL
PI Plastik durum B
Plastik limit, PL
Yarı-katı durum A
Büzülme limiti, SL
Katı durum
(Ulusay, 2001)

37
7.10.2013

Likitlik indeksi, LI
Bu indeks ile elimizdeki örneğin plastik, kırılgan katı ve sıvı
davranışlarından hangisi olacağı bilmemiz mümkün olmaktadır.

w, su içeriği

LI <0 (A), Makaslamaya karşı kırılgan çatlak oluşturur

0<LI<1 (B), Makaslamaya karşı plastik davranış gösterir

LI >1 (C), Makaslamaya karşı viskoz bir sıvı gibi davranır

Kıvamlılık indeksi, IC

(Ulusay, 2001)
Sıkışma indeksi, CC

Normal konsolide olmuş killerde, sıkışma indeksi ile likit limit arasında
aşağıdaki ilişki vardır.

(Terzaghi and Peck, 1948)

38
7.10.2013

Aktivite, A (Skempton, 1953)


Aktif olmayan killer (kaolinit) <0.75
Normal killer (illit): 0.75<A<1.25
Aktif killer (montmorillonit): A> 1.25

Yüksek aktivite:
Büyük hacimsel artış su ile karşılaştığında
Kurutulduğunda yüksek oranlarda büzülme meydana gelir

Mitchell, 1993

Dayanım

Zeminlerin dayanımı veya yük taşıma kapasitesi değişken olup,


genellikle makaslama gerilmesine karşı koyma yeteneği ile belirlenir.

Mohr-Coulomb Kırılma Teorisi

τ= c + σ .tanΦ (toplam gerilmelere göre)

τ’= c’ + (σ –u).tanΦ’ = c’ + σ’ .tanΦ’ (efektif gerilmelere göre)

τ, zeminin makaslama dayanımı (gerilmesi)

39
7.10.2013

τ’= c’ + (σ –u).tanΦ’
τ, zeminin kayma direnci (dayanımı)
Φ, içsel sürtünme açısı olup, zemindeki herhangi bir düzlem boyunca kaymaya karşı direnç
ve bu düzleme etki eden gerilmenin bileşeni arasındaki oranın tanjant değeridir
c, kohezyon olup zemin tanelerinin birbirini çekme özelliğini yansıtır.
Kil gibi zeminlerde c≠0, Φ =0
Temiz kum, çakıl gibi zeminlerde c=0, Φ ≠0
Killi, siltli kum ve çakıl gibi karma zeminlerde c ≠0 ,Φ ≠0

Örnek
Aşağıdaki şekilde gösterildiği gibi , kumdan oluşan bir
zeminde 30 m derinde yatay bir düzlem üzerindeki
kaymaya karşı makaslama dayanımını hesaplayınız
(Φ = 32 ve c=0).

40
7.10.2013

Çözüm

Dayanım Parameteleririni Belirlenmesi

1. Tek eksenli sıkışma deneyi


2. Üç eksenli sıkışma deneyi
3. Makaslama deneyi
4. Kanatlı kesici (Vane) deneyi
5. SPT deneyi

41
7.10.2013

http://blog.pe.com/hemet/2012/08/23/question-for-readers-who-is-to-blame-
for-valleys-problems/

42
MÜHENDİSİLK JEOLOJİSİ
Doç. Dr. Zeynal Abiddin ERGÜLER
E-mail: zerguler@yahoo.com
Tel: +90 274 2652031-4160

BÖLÜM 3
SAHA İNCELEMELERİ

1
AMAÇLAR
İnşaat ve maden mühendisliği uygulamaları yerkabuğunun en üst kısmın içinde veya
üzerinde geçekleştirilmektedir.
 Söz konusu bu yerkabuğunun en üst kısmı zemin, kaya, hava ve sudan oluşmaktadır.
Ancak, bunların birleşimi sonucu tamamen farklı saha koşulları oluşmaktadır
 Yerkabuğunun her noktası mühendislik özellikleri açısında farklı özelliklere sahiptir.

Her saha kendine has özelliklere sahip olacak ve yapılacak mühendislik


çalışmasına karşı farklı şekilde reaksiyon verecektir.

“Mühendislik yapıları veya yer kabuğu ile ilgili diğer


mühendislik çalışmalarında, yerüstü(yüzey) ve yer altı koşullarının
araştırılıp önceden bilinmesi, bu yapıların başarılı ve ekonomik bir
şekilde yapılması açısından önemlidir“

Saha incelemelerinin genel amacı:


“Önerilen bir mühendislik yapısının fizibilite, tasarım ve performansını
etkileyebilecek zemin koşullarını belirlemektir (sahanın planlanan
mühendislik yapısı için uygunluğunun araştırılmasını oluşturur)“

Jeoteknik Saha İncelemesi (Site Investigation): Herhangi bir sahadan gerekli


bilgileri elde etmek amacıyla kullanılan tüm teknikleri ve araştırmaları içerir.

2
Saha incelemeleri farklı disiplinlerden çok sayıda
personelin katılımıyla gerçekleştirilir. Projenin özeliğine
göre tümü görev almayabilir.

Mühendisler

Jeologlar Topoğ-
raflar

Jeofizikçiler
Ziraatçı-
lar
Saha
İncele-
meleri
Hidrojeologlar
Biyologlar

Foto-
jeolog Arşivciler
Kimyagerler

Yerbilimcilerin jeolojik-jeoteknik incelemelere katılımını ve katkısını gösteren


genelleştirilmiş grafik
Zaman
Efor (Katkı)

(Tilford, 1994’ten düzenlenmiştir)

3
İNCELEMENİN MALİYETİ VE ZAMANLAMASI
Jeoteknik incelemelerin maliyeti ve zamanlaması
projenin özelliğine ve zemin koşullarına bağlıdır. Ayrılan
bütçe genelde proje maliyetinin %1’i ile %5’i arasında
değişir.

Tipik jeoteknik saha incelemesi maliyetleri

Proje % Toplam % Temel maliyetleri


maliyetler
Binalar 0.05 - 0.2 0.5 - 2
Yollar 0.2 - 1.5 1-5
Barajler 1-3 1-5
İncelemeyle ilgili olarak incelemenin bütçesi, yeterlik ve zamanlama açısından
ortaya çıkabilecek gecikmeler ve eksiklikler projede başarısızlığa neden olur.

Ancak beklenmeyen saha koşulları bu payı %10’a çıkarabilir. Bu


aşamada planlama büyük önem taşır.
Yanlış veya eksik planlamanın sonuçlarına örnekler;

Temel kaya
derinliğinin doğru
belirlenmesi İri bloklar

Problemli bir dayk


içinde tünel açma

4
SAHA İNCELEMELERİNİN AŞAMALARI
TASARIM KAVRAMI

Ön Bilgi (Büro Çalışması)


Hava fotoğrafları
Jeolojik haritalar ve raporlar Eski ve yeni topoğrafik haritalar
Madencilik ve mineral kayıtları Zemin inceleme haritaları
Kamu kurumlarına danışma Komşu alanların inceleme raporları

Alan İncelemesi
Arazi sahibi, giriş, hizmetler

Ön Alan Araştırması
Sondajlar ve kazılar Jeolojik Haritalama
- Örnekleme ↓
- Yumuşak zemin sondajı Jeofizik İnceleme
- Dönel sondaj
- Araştırma çukurları
- Sondalama
Yerinde deneyler

Laborauvar deneyleri

Ön Rapor

Değerlendirme

Temel Alan Araştırması

Arazi Deneyleri Sondajlar, kazılar ve jeofizik


↓ Deneme dolguları
incelemeler
Kanatlı kesici ↓

Plaka yükleme Deney kazıkları
Özel inceleme alanları
Dutch cone ↓

Presiyometre Alet yerleştirme
Laboratuvar deneyleri
Yerinde makaslama

Sonuç Raporu ve Öneriler

İnşaat sırasındaki araştırma

İşletim sırasındaki araştırma

5
 Ayrıntılı İncelemeler:
Sonuç raporu çerçevesinde tasarımda değişiklik yapılabilir.

 İnşaat Aşaması:
 Ayrışma zonlarının kaldırılması
 Jeolojik koşulların kontrolü
 Yerinde deneyler
 Gerekiyorsa ilave jeolojik ve jeoteknik incelemeler

 İnşaat Sonrası Aşama:


Yapının çevreyle olan etkileşimi ve yapı civarında oluşabilecek değişimler.

Hareketler, oturmalar → hareket izleme çalışmaları (izleme çalışmaları)

(1) Büro Çalışmaları:


Herhangi bir konuda araştırmaya başlarken öncelikli olarak, ilgilenen alandaki
jeolojik malzemelerin doğası ve davranışı ile ilgili bütün verilerin toplanmalıdır.
1) Topoğrafik Haritalar:
1) Kullanılabilecek en küçük ölçek → 1/25 000
2) Ayrıntılar için → 1/10 000, 1/5 000, 1/1 000
2) Literatür İncelemesi:
3) Çalışılacak saha ile ilgili olarak aşağıdaki kaynaklardan yararlanılabilir:
1) Kamu ve özel kuruluşlarca hazırlanmış raporlar
2) Bilimsel yayınlar (makale, bildiri, tez)
3) Meteorolojik kayıtlar
4) Maden kayıt defterleri
5) Kişisel görüşmeler
4) Hava fotoğrafları

1) Haritaların aksine, fotoğraflar çekildikleri zamandaki durumu


gösterdiğinden, haritaların çiziminden bu yana oluşan gelişmeleri yansıtır.

2) 1976’dan bu yana Harita Genel Müdürlüğü tarafından 1/5000’lik siyah-beyaz


hava fotoğrafları çekilmektedir.
5) Jeoloji Haritaları
6) Yer kullanım haritaları

6
Yukarıdakilere ek olarak,

 Hidrojeolojik bilgiler (D.S.İ., E.İ.E.İ.)


 Batimetrik (bathimetric) haritalar (kıyı bölgelerinde çalışılıyorsa)
 Sismik veriler
Toplanır ve detaylı araştırmalar için değerlendirilir

(2) Ön Alan Araştırmaları:

 Bu kısım farklı kişiler tarafından farklı yorumlanır.

 Bu aşama genellikle sahada yapılan gezi sırasında


alınan ön gözlemlerin not edilmesinden ibarettir.

 Bulunan kaya ve zemin türlerinin dağılımı

 Arazinin rölyefi

 Yüzey drenajı ve ilgili özellikler

 Mevcut veya muhtemel heyelan alanları

 Arazi örtüsü

 Karstlaşma

 Sahaya en uygun ulaşım

Bitki örtüsünün az ve iyi mostra olması oldukça etkili sonuçlar doğurur.


Keşif amaçlı kuyular ve jeofizik çalışmaları bu aşamada gerçekleştirilebilir.

Bu aşamanın önemi:

Planlanan çalışma için sahanın uygunluğu konusunda değerlendirme sağlar

Büro çalışmaları sırasında varılan sonuçların kontrolü sağlar.

7
(3) Temel Alan Araştırması:
Bu aşamada; incelenecek sahanın doğal koşullarının
belirlenmesi amaçlanmaktadır. Bu aşama aşağıda verilen
çalışmaları kapsamaktadır :

• Haritalama
• Yüzey ve yer altı araştırmaları
• Jeofizik çalışmaları
• Yerinde deneyler
• İzleme (eğer gerekli ise)

(4) Yapım sırasındaki araştırma:


Bu aşama süresince,
• Kaya kütlesinin değerlendirilmesi ve tasarımın
kontrolü için izleme çalışmaları yapılmakta
• Yerinde deneyler
• Gerekli olması durumunda ilave jeolojik ve jeoteknik
araştırmalar.
(5) Yapı sonrasındaki araştırma:
Yapının çevre üzerindeki etkisi
İnşaat sonrası oturma ve hareket ölçümleri

8
Açık ocaklarda ve
madencilikte güvenlik
amaçlı hareket izleme

Yol, köprü ve binanın


güveliğini tehdit
edebilecek şev veya yamaç
duraysızlıklarının hareket
izleme çalışmalarıyla
kontrol edilmesi

JEOTEKNİK SAHA İNCELEMELERİNİN ORGANİZASYONU

SAHA ETÜDÜ

Yüzey Etütleri Yeraltı Etütleri

Harita, Hava Örnek alımı


Fotoğrafı ve deneyler

Arazide
örnek alımı

İndeks d.

Dayanım d.

Diğerleri

9
(a) Yeraltı araştırmaları:

(a.1) El Burguları (Hand Augering):


1. Hafif ve portatiftir.
2. Yüzeye yakın yumuşak ve sıkı zeminlerde kullanılır.
3. Örselenmiş örnek alımı, YASS gözlemi ve cihaz yerleştirme amacıyla
kullanılır.
4. Kullanılabileceği en fazla derinlik 6 m’dir.
5. Çap kalınlığı 50-200 mm arasındadır.
6. En yaygın burgu tipi ‘IWAN’ burgusudur.
Sınırlamaları:
→ Muhafaza kullanılmadığı için çökme
→ Blokların varlığı veya sıkı killerin bulunması nedeniyle penetrasyon
engellenebilir.

El burgu takımı

Burgular

Örnek tüpleri

Tijler

10
El Burgusu

(a.2) Deney çukurları ve araştırma galerileri:


Deney ve Gözlem Çukurları:
Kazma-kürek veya makine ile kazılırlar. Aşağıdaki amaçlar için kullanılırlar;
1. Zemin koşullarının yerinde tanımlanması
2. Zeminin değişkenliğinin, yapının ve bozunma profilinin ayrıntılı değerlendirilmesi
3. Su sızıntılarının gözlenmesi ve izlenmesi
4. Mevcut temellere ilişkin ayrıntıların incelenmesi
5. Yarmalarda, temellerde veya dolgularda duraysızlık modellerinin tayini
6. İnşaat kazısı için değerlendirilme yapılması
7. Büyük ölçekli yerinde deneyler (örn.: plaka yükleme deneyi)
8. Büyük boyutta blok örnek alımı
9. Kazıların duraylılığının değerlendirilmesi

Küçük makinelerle 3.5 m, büyük


makinelerle 7 m derine inilebilir.
Derinliğin 1.5 m’den daha fazla
olması durumunda kazı
duvarları desteklenmelidir.

11
Deney çukurları

Gözlem çukurundan örnek alımı

12
İri taneli zeminde açılmış ve desteklenmiş araştırma çukuru

Amaç:
 Yerindeki koşulların belirlenmesi
1. Yapısal özelliklerin ölçülmesi
2. Örselenmiş örnek alımı

Araştırma Galerileri:

Birimlerin incelenmesi, örnek alımı ve deney amaçlı kullanılır. Özellikle


barajlarda abatmanlardaki incelemeler için yararlıdır. Bazı durumlarda çimento
enjeksiyonu amacıyla da kullanılır.

Genellikle genişlikleri 2 m uzunlukları en az 40 m olmaktadır. Barajlarda 80-


100 m boyutlarında açılmalıdır.

13
(a.3) Sondajlar
(1)Darbeli sondajlar:
Çekme halatı

Makara
Kil Kesicisi

Tel halat

Kule ayağı Uzunluk 1.5 m


Haç şekilli kesit

Kesici
Güç kaynağı
halka
ve vinç Kesit
Kesici kenar
Çekme
tekeri
Delici
gereç

 Basit sağlam, hafif ve mobil bir makina olup, zeminler ve zayıf


kayalarda kullanılır

 Üç ayağa tutturulmuş bir vinç ve dizel motoru

Vinç → Tüpleri kaldırıp düşürmek için kullanılır.

 Killerde kil kesicisi (clay cutter) kullanılır.

En fazla derinlik → 60 m


Tüp (sheel) :
Açık tüp → bir vana ile sertleştirilmiş kesici bölmeye tutturulmuş
Çaplar → 140 mm, 194 mm, 254 mm
Tijlerle birlikte hareket eder.

Az pekişmiş zeminlerde kuyu göçmesini engellemek için muhafaza


borusu kullanılır

Amaç: örselenmemiş örnekleme


• yerinde deneyeler
• kazık sürülmesi

14
(2) Döner Sondaj:
en yaygın sondaj tekniği olup aşağıdaki amaçlar için kullanılır
1. Jeolojik birimlerin değişimini, temel kayanın derinliğini, fay, yer altı
boşlukları ve yer altı suyu koşullarını belirlemek

2. Örnekleme yapmak

3. Yerinde deneyler için gerekli ekipmanı kurmak

Sondaj çalışmalarında arazide gerekli ekipman ve tesisat

Sondaj makinesi

Karavan

Tijler

Su tankı

Su geri dönüşüm tankı Yüksek basınçlı su pompası

Değişik matkaplar

15
Döner Sondaj Yönteminin Ana Elemanları

1. Kule Döner Sondaj – Sondaj Dizisi


2. Motorlar ve Güç Dağıtım (Drill string)
Düzeneği 1. Su Başlığı (Swivel)
3. Vinç 2. Köşeli Boru (Kelly)
4. Halat ve Makaralar 3. Döner Masa (Rotary Table)
5. Sondaj Dizisi ve Döner Masa 4. Sondaj Boruları/Tij, (Drill Pipes)
6. Matkaplar 5. Manşon/Bağlantı Elamanları
7. Kuyu başı donanımı (Tool Joints)
8. Çamur pompaları 6. Ağırlık Boruları (Drill Collar)
9. Sallantılı elek, tanklar ve ayırıcılar 7. Matkap (Drill Bit)
8. Yardımcı Parçalar
10. Ölçme ve kontrol aletleri

1. Bu sistemde, tijler mekanik olarak döndürülür ve bu dönme


hareketi kuyu tabanındaki matkaba iletilir ve kazma işlemi
sağlanır.
2. Zayıf zeminlerde muhafaza borusunun kullanılması kuyu
stabilitesi açısından oldukça önemlidir.

 Uygun teknik kullanılarak sürekli karot almak mümkün


ve karotlar bir karot sandığında muhafaza edilmeli
(Karot: silindirik kaya ve zemin örneğidir)

Karot sandığı

16
 Sondaj sıvısı aşağıdaki amaçlarla kullanılır

• parçalanmış malzemeleri uzaklaştırmak


• Matkap ve tijleri soğutmak
• mekanik sürtünmeyi azaltmak
• kuyu duvarını desteklemek,

 Başlıca sondaj sıvıları:

• Su ( su-bentonit karışımı)
• Yağ tabanlı sıvı sistemi
• Hava
• Duraylı köpük.

Sondaj kuyularının yer, derinlik ve loglaması

Kaç tane sondaj kuyusu ve derinliği?

 Sondaj yeri ve derinliği ile ilgili herhangi bir belirli


kural yoktur. Bu iki koşul aşağıda belirtilen durumlara
bağlıdır:

• Jeolojik koşullar
• Yapının şekli, yükü ve genişliği
• Ön çalışmalar , deney ve gözlem
çukurlarından elde edilen bilgiler sondaj programı için
temel alınabilir.

17
Örneğin:
• Bazı durumlarda geniş aralıklı başlanabilir ve ilave
sondajlar elde edilen bilgiler ışığında yapılmalı.

• Büyük binalar

1 2 Eğer üniform ise yandaki


1
gibi açılabilir veya 10-30
5
m aralıklı yapılmalı
3 4

• Karayolu ve otobanlarda:

Eğer temel değişken ise - aralık 50-150 m


Eğer temel üniform ise - aralık 500 m

18
Yol kazısı (şev)

Boru hattı
1 m aşağıya kadar

5 m planlanan yol kazısının


altına kadar

Barajlar ve tüneller için bu konuda Toprak dolgu


detaylı bilgi Bölüm 4 ve Bölüm 5’te
sırasıyla verilecektir. Büyük toprak dolgu için
H=H

JEOTEKNİK LOGLAMA

Sondajlara ait veriler sondaj loglarına kaydedilir. Eğer sondaj mühendislik jeolojisi-
jeoteknik amaçlı ise, bu loglara → JEOTEKNİK LOG adı verilir.
Bu tür logların başlıca amaçları:
(a) Jeolojik birimlerin derinlikle değişimini göstermek
(b) Kaya ve zemin türü birimlerin bazı mühendislik özelliklerini tanımlamak
(c) Süreksizliklere ait parametreleri belirlemek
(d) Yeraltısuyu ile ilgili verileri kaydetmek

İLERLEME ARALIĞI: Sondaj sırasında belirli derinlikler arasında yapılan ilerleme


Bu aralık; zemin koşullarına, kullanılan ekipmanın ve karotiyerin uzunluğuna bağlı
olarak değişir. Güç koşullarla karşılaşılmadığı takdirde, ilerleme aralığı Türkiye’de
genellikle 3 veya 3.05 m’dir. Karot veriminin düştüğü durumlarda daha kısa
aralıklarla ilerlenir.

19
 Karot Verimi:
- İlerleme aralığı → 3.05 m, ancak sorunlu bir birim ise 3.05 m’den kısa olmalıdır.
- Toplam Karot verimi (TKV) → Alınan karotun boyunun ilerlemenin boyuna oranından belirlenir.
- Sağlam karot verimi (SKV) → Silindirik şeklini koruyan karot parçalarının boyunun
ilerlemenin boyuna oranından belirlenir.

Kaya Kalite Göstergesi (RQD):

RQD her karot parçasının


merkezinden geçen bir hat boyunca
ölçülür.
Dik ve dike yakın süreksizlikler
(karotun eksenine paralel) içeren
karot parçalarının boyları 10 cm ve
daha büyük ise, bu karotlar RQD’ye
dahil edilir.
Eğer karotlar karotiyerden
çıkartılırken kırılmışsa, bu kırıklar
doğal bir kırık olarak değerlendirilmez
ve karotlar bu yapay kırıklar boyunca
birleştirilerek RQD ölçümü yapılır.
RQD sadece kaya türü birimler için
uygulanır.

20
Kaya kütlesi kalitesi RQD kullanılarak sınıflandırılabilir.
RQD sınıflaması (Deere, 1964)
RQD Kaya Kalite Göstergesi
95-100 Çok iyi (mükemmel)
75-90 İyi
50-75 Orta
25-50 Zayıf
<25 Çok zayıf

 Eklem Sıklığı (FF):

Bir metredeki doğal süreksizliklerin sayısıdır

Eklem sayısı
FF = (m-1)
İlerleme aralığı

21
ÖRNEK

Düşük kalitedeki karotlar

TKV, SKV, RQD


çok düşük ve FF yüksek

22
Karot sandıklarının fotoğrafları çekilmeli

PROJE : ÖRNEK EĞİM : Dik KOORDİNATLAR :


LOKASYON : EĞİM YÖNÜ : — X ————————
MAKİNA TİPİ : Long Year-44 SAPMA :— Y ————————
SONDAJ YÖNTEMİ : Rotari (Dönel) DERİNLİK : 51.85 m Z ————————

Sondaj KAROTİYER VE
MATKAP
: 6.10 m’ye kadar NW,
gerisi NQ;elmasl? BAŞLAMA T. : 7.5.1988 LOGLAYAN

sırasında MUHAFAZA BORUSU : 40 m


DERİNLİĞİ
BİTİŞ T. : 12.5.1988

hazırlanan
DOLAŞIM SUYU KAYBI (%)

MANEVRA KAROT VERİMİ RQD SÜREKSİZLİKLER JEOT EKNİK TANIM


NOKTA YÜKÜ DAYANIM

BOZUNMA DERECESİ

BAŞI SONU TOPLAM SAĞLAM


İNDEKSİ ( I s (MPa)
DAYANIM İNDEKSİ

jeoteknik log (m) (m) (Silindirik


RQD İÇİN KAROT

DOLGUNUN TİPİ

SEMBOLİK LOG
ADET VE SIKLIK

Karot)
EĞİM YÖNÜ (*)

PÜRÜZLÜLÜK
KALINLIĞI VE

ÖRNEK NO.
DALGALILIK
DAYANIMI
BOYU (m)

EĞİM (a0)
RQD (%)

m (%) m (%)
TİP

...
6 xx Pembe, az bozunmu?
45.75 48.80 2.90 95 2.75 90 2.10 6.9 J 30 120 Dolgusuz 2 2 – R4 W2 25 ...
... ANDEZ?T , dayan?kl?, az –
2 xx geçirgen
...
...
11 Kil < 1mm,
xx Pembe, eklemli, orta
derecede bozunmu?
48.80 51.85 2.70 88 2.50 82 1.70 56 J 35 110
S3
2 2 – R3 W3 10 ...
... 10
4 xx ANDEZ?T , orta dayan?ml?
... ve orta derecede geçirgen

– S O N D A J S O N U –

Yeralt?suyu seviyesi ölçümleri


N O T L A R : Karotlar üzerinde dayan?m deneyi
Sondaj Muhafaza Suyun
Tarih Saat (nokta yükleme deneyi) uygulanmam??t?r.
Derinli?i (m ) Derinli?i (m ) Derinli?i (m )

23
Süreksizlik özellikleri (Hudson, 1989)
Süreksizliğin Türü Simgesi
Eklem J
Tabakalanma B
Fay zonu FZ
Fay F
Dilinim (klivaj) C
Şistozite S
Yapraklanma (foliasyon) Fo
Laminasyon L
Makaslanma yüzeyi SP
Gerilim çatlağı TC
Fisür F
Damar V

Zeminlerin dayanımları deneysel olarak ölçülemediği yerlerde, aşağıda


verilen tablodan tahmin edilebilir (ISRM, 1981)
Dayanım Tanım Sahada tanımlama Tek eksenli sıkışma
simgesi ölçütü dayanımı, c
(MPa)

S1 Çok yumuşak El, yumruk haline getirilerek zeminde < 0.025


zemin 1 inç civarında bir derinliğe kadar
bastırılabilir.
S2 Yumuşak zemin Başparmak, zeminin içinde birkaç 0.025-0.05
inç'lik derinliğe kadar bastırılabilir.

S3 Katı zemin Başparmak, orta derecede bir çabayla 0.05-0.10


zeminde birkaç inç'lik derinliğe
kadar bastırılabilir.
S4 Sert zemin Başparmakla kilde çentik 0.10-0.25
oluşturulabilir, ancak zemine
parmakla girilmesi için büyük çaba
gerekir.
S5 Çok sert zemin Zemine elle bastırılarak nüfuz 0.25-0.50
edilemez
S6 Aşırı derecede Zeminde tırnakla çentik >0.50
sert zemin oluşturulması güçtür (Ulusay ve Sönmez, 2002)

24
Pürüzlülük sınıfları (Golder Hoek and Associates, 1979a)

Tanımlama Sınıf Tanımlama Sınıf

Kaygan-parlak 1 Düzlemsel 1

Düz 2 Az dalgalı (düz 2


olmayan)
Pürüzlülük Pürüzlü 3 Dalgalılık
Dalgalı 3
Çıkıntılı 4
Kavisli 4
Basamaklı 5
Kıvrımlı 5

Kayaların dayanımlarının deneysel olarak ölçülemediği yerlerde, aşağıda


verilen tablodan tahmin edilebilir (ISRM, 1981)
Tek eksenli sıkışma
Simge Tanım Saha tanımlaması dayanımı,  c
(MPa)
R0 Aşırı derecede Kayacın yüzeyinde tırnak ile çentik 0.25-1.10
zayıf kayaç oluşturulabilir.

R1 Çok zayıf kayaç Jeolog çekiciyle sert bir darbeyle 1.0-5.0


ufalanan kayaç, çakı ile doğranabilir.

R2 Zayıf kayaç Kayaç, çakı ile güçlükle doğranır. Jeolog 5.0-25


çekici ile yapılacak sert bir darbe
kayacın yüzeyinde iz bırakır.

R3 Orta derecede Kayaç, çakı ile doğranamaz. Kayaç 25-50


sağlam kayaç örneği, jeolog çekici ile yapılacak tek ve
sert bir darbeyle kırılabilir.

R4 Sağlam kayaç Kayaç örneğinin kırılabilmesi için, 50-100


jeolog çekici ile birden fazla darbenin
uygulanması gerekir.

R5 Çok sağlam Kayaç örneğinin kırılabilmesi için jeolog 100-250


kayaç çekici ile çok sayıda darbe gerekir.

R6 Aşırı derecede Kayaç örneği, jeolog çekici ile sadece > 250
sağlam kayaç yontulabilir. (Ulusay ve Sönmez, 2002)

25
Kaya kütlelerinin bozunma derecesiyle ilgili sınıflama (ISRM, 1981)

Bozunmanın
Tanım Tanımlama ölçütü
derecesi
Bozunmamış (Taze) Kayacın bozunduğuna ilişkin gözle ayırdedilebilir bir W1
belirti olmamakla birlikte, ana süreksizlik yüzeylerinde
önemsiz bir renk değişimi gözlenebilir.

Az bozunmuş Kayaç malzemesinde ve süreksizlik yüzeylerinde renk W2


değişimi gözlenir. Bozunma nedeniyle tüm kayacın
rengi değişmiş ve kayaç taze halinden daha zayıf
olabilir.

Orta derecede Kayacın yarısından az bir kısmı toprak zemine W3


bozunmuş dönüşerek ayrışmış ve/veya parçalanmıştır. Kayaç;
taze, ya da renk değişimine uğramış olup, sürekli bir
kütle veya çekirdek taşı halindedir.

Tamamen bozunmuş Kayacın tümü toprak zemine dönüşerek ayrışmış W4


ve/veya parçalanmıştır. Ancak orijinal kaya kütlesinin
yapısı halen korunmaktadır.

Artık zemin Kayacın tümü toprak zemine dönüşmüştür. Kaya W5


kütlesinin yapısı ve dokusu kaybolmuştur. Hacim
olarak büyük bir değişiklik olmakla birlikte, zemin
taşınmamıştır.

Rapor için Sonuç Jeoteknik Log

26
Zemin logu

(a.4) Jeofizik araştırmalar:

 Jeofiziksel araştırma teknikleri çoğu zaman yüzeyde


kurulan ekipmanlarla yerin bazı fiziksel özeliklerinin
uzaktan belirlenmesini sağlar.

 Saha araştırmalarında jeofizik araştırmalar iki ana


kullanıma sahiptir:

• sondaj kuyuları arasını doldurması.


• Geniş alanlara araştırma yapma kapasitesi.

 Çoğu durumlarda daha ekonomiktir.

 Jeofizik yöntemler ile diğer tekniklerin birlikte


kullanımı yüksek standartlarda sonuçların elde
edilmesini sağlar

27
 Bütün mühendislik jeoloji problemlerine uygulanabilen tek
jeofizik yöntem yoktur.

 Jeofiziksel yöntemler, üzerinde çalışılan malzemenin belirli


fiziksel özelliklerinden (yoğunluk, elastisite, elektrik iletkenliği,
manyetik duyarlılık, yerçekimi) yararlanılarak:
• jeolojik birim ve
• yer altı kayaların yapısının belirlenmesinde kullanılır
 Ana Jeofizik yöntemler:
• Sismik Yöntem (sismik kırılma ve sismik yansıma)
• Rezistivite Yöntemi
• Manyetik Yöntem
• Gravite Yöntemi

Sismik Yöntemler

28
Kayıt cihazı

Sismik Yöntem

Jeofonlar

Sismik ölçüm hattı


(Jeofonlar ve kablo)

Rezistivite Yöntem
Özellikle maden, petrol, su, jeoteknik mühendislik problemlerinin
aydınlatılmasında ekonomik, hızlı ve en çok kullanılan yöntemdir.
Rezistivite yönteminin çalışma prensibi, yere iki elektrotla verilen akımla
diğer iki elektrotta oluşan potansiyel farkının ölçülmesidir.

ELEKTROD
DİZİLİMLERİ

Rezistivite yöntemi gömülü hidrotermal yapının boyutlarını belirlemek ve


onları jeotermal rezervuarlarla ilgili termal ve hidrojeolojik yapılarla
ilişkilendirmek için, Schlumberger veya Wenner elektrot dizilimi
kullanılarak, gerçekleştirilebilir.

29
Zeminlerde Örnekleme
Zeminler iki şekilde örneklenebilir

 Örselenmiş
 Örselenmemiş

 Örselenmemiş örnek:

 Doğal su içeriği,yoğunluğu ve gözenekliği değişmemiştir


 Yapı ve dokusu değişmemiştir
 Gerilim durumu

Bu koşulların tamamını sağlamak imkansızdır (özellikle gerilim


durumu)

Aşağıdaki örnekler örselenmemiş örnek kabul edilir:


(a) Blok örnekler
(b) Tüple alınmış örnekler
(c) Pistonlu tüple alınmış örnekler
(d) Dönel sondajla alınmış karot örnekleri

Örnek Alma Teknikleri


(a) Deney veya Deneme Çukurlarından Blok Örnek Alımı

(b) Zeminin İçine İtilen Örnek Alıcılar


• Açık Tüpler
→ Kalın çeperli tüpler
Örselenmiş örnek alırlar
- U100 tüpleri
- Ortadan ayrılan tüpler (SPT tüpü)
→ İnce çeperli tüpler (Shelby tüpleri)
• Pistonlu Örnek Alıcılar
→ Serbest pistonlu örnek alıcılar
→ Geriye çekilebilir pistonlu örnek alıcılar
→ Sabit pistonlu örnek alıcılar
(c) Dönel Sondajlarda Örnek alıcılar
→ Karotiyerler
→ Denison Karotiyeri
(d) Kumdan Örnek Alıcılar
→ Bishop kum örnekleyicisi
→ Delft örnek alıcısı

30
BLOK ÖRNEK ALIMI
- Muayene veya deney çukurlarında sıkı killerden ve dağılmayacak şekilde yeterli
sıkılıkta olan zeminlerden zemin traşlanarak blok örnek alınabilir.
- Kenarı yaklaşık 300 mm olan küp şeklinde kesilerek bir kutuya konur. Kutunun
kenarları ile örnek arasında 10-20 mm boşluk bırakılmalıdır.

31
TÜPLE ÖRSELENMEMİŞ ÖRNEK ALIMI

ZEMİNE İTİLEN ÖRNEK ALICILAR


U100 tüpü
 Açık Tüpler Çakma çekici ile bağlantı aracı

(a) Kalın Çeperli Tüpler


• U100 tüpleri Çakma
çekici
• Ortadan ayrılan U100 tüpü

tüpler (SPT tüpü) Hız


mekanizması

Örnek
Dw2-Dc2 tutucu Örnek
Alan Oranı= -------------- x 100 tüpü
450 mm
Dc2 Dişli kesici
pabuç

Kesici pabuç
U100 tüpünün Alan Oranı ≈ %30 Kesici pabuç

32
-Burgulu ve çakmalı sondajlarda kullanılır.
- 100 mm çaplı çelik bir tüp olup, ucunda kesici pabuç bulunur.
- Tijlere takılır.
- Üst kısmındaki subap, örnek tüpe girerken hava ve suyun çıkmasını sağlar
- Çakma şahmerdan kullanılarak zemine sokulur.
- Alan oranı %30, iç ferahlama oranı %1.4 olmalıdır.
- Zemin türlerine göre örnekleme sınıflamaları:
• Düşük kıvamlılığa sahip sıkı kohezyonlu ince taneli zeminlerde → 1. ve 2. sınıf
örnek
• Hassas killerde → 2. sınıf örnek
• Kırılgan veya sık aralıklı fisürlü malzemelerde (zayıf kayaçlar ve sert killer,
ayrışmış şeyller) → 3. sınıf örnek

Zemin örneklerinin kalitelerine (örselenme derecelerine) göre sınıflandırılması

SINIF TANIM TAYİN EDİLEBİLECEK BAZI ÖRNEKLEME YÖNTEMİ


ÖZELLİKLER

1 Örselenmemiş Sınıflama deneyleri, - Blok örnek (duyarlı olmayan killer)


(blok) elek analizi, dayanım, - Pistonlu ince çeperli tüpler (duyarlı ve
deformasyon özellikleri, gevşek siltler) suyla dengelenmeli
konsolidasyon vb.
2 Örselenmemiş Su içeriği, sınıflama Baskı ile sürülen ince ve kalın çeperli
(baskı ile) deneyleri, yoğunluk tüp, suyla dengelenerek
3 Örselenmiş Sınıflama deneyleri, su Baskı ile sürülen kalın çeperli tüp, burgu
içeriği veya kil kesici, suyla dengeleme
yapılmadan
4 Örselenmiş Sadece sınıflama Kavanoz, torba veya kutu örnekleri
deneyleri
5 Örselenmiş Sadece istifin Yıkanarak örnek alımı
tanımlanması

33
Ortadan ayrılan tüpler (SPT tüpü):

Ortadan
ayrılan
Konik SPT tüpü
başlık
Basket
63.5 kg’lık
şahmerdan

SPT tüpü ve örselenmiş örnek

Tüp uzunlamasına ikiye ayrılır.


Örnek alınırken bu iki parça bir
pabuç ve başlık tarafından tutulur.
SPT örselenmiş örnek alımında
kullanılır.
SPT deneyi
Alan oranı %100, iç ferahlama
oranı 0’dır.
Çakıllı zeminlerde kesici pabuç
çıkarılarak yerine tepe açısı 60’lik
çelik koni takılır.
3. veya 4. sınıf örnek elde edilir.

34
(b) İnce Çeperli Tüpler (Shelby tüpleri):
-Örselenmeye karşı oldukça hassas zeminlerde kullanılır.
- İri tane içermeyen kıvamlı (sıkı) ince taneli zeminler için uygundur.
- Alan oranı %10, iç ferahlama oranı %1-1.5’tir.
- 1. sınıf örnek alınır.
- Çok sıkı, sert ve çakıllı zeminlerde kesici uç bükülerek veya yırtılarak zarar görebilir.
- Çakma yerine itilerek zemine sokulması tübün hasara uğrama olasılığını azaltır.
- Tüp uzunluğu 610-762 mm, örnek uzunluğu 558- 592 mm’dir.

Bağlantı
başlığı
Bağlantı borusu
Hava
deliği
Sübap Vida

Vida
İnce
çeperli
örnek
İncetüpü
çeperli
örnek tüpü
Tüp

Kesici
ağız

35
 Pistonlu Örnek Alıcılar:
Örnek alıcıların pistonlu yapılmasındaki amaç,
-Tüp, örnek alma konumuna gelmeden önce zeminin örnek tüpünün içine girmesini
engellemek (özellikle sondaj deliği açılmadan örnek alınıyorsa).
- Tüpün geri çekilmesi sırasında örneğin tepe kısmında hava geçirmeyen bir tıkaç
koyularak örnek kayıpları önlenir (örneğin üzerindeki basınç azaltılıyor).
- Örneklerin son evrelerinde tübün içine aşırı miktarda zemin girmesini önlemek
- Kabul edilebilir uzunluk (L) / çap (D) oranını arttırmak.
→ L / D oranı artarsa tüp ile örnek arasındaki adhezyon verimi düşürür.
→ Pistonun sağlayacağı vakum etkisi bu olumsuzluğu giderir.

Pistonlu örnek alıcı ile


örnekleme işlemi

- Pistonlu örnek alıcılar → düşük dayanımlı ince taneli


zeminler, siltte, kilde ve duyarlı killerde 1. sınıf örnekler
- İnce çeperli tüplerle karşılaştırıldığında, örselenmiş
zonun altından örnek alınabilmesi bir avantajdır.
- Sıkı killer için de özel pistonlu örnek alıcılar vardır.

36
 DENİSON KAROTİYERİ N tipi matkap
kolukovan
Dış
• Üç tüpten oluşan ve dönerek zemine giren başlığı
Su kanalları ve boşluklar
Fırdöndü
bir karotiyer. Mil
İç kovan başlığı
- Dış tüple birlikte tungsten karbitten Kafes
Çelik valf
yapılmış matkap Plastik conta
astar
- İç tüp ve kesici kenar (pabuç) Dış kovan
İç kovan
- İç gömlek → Aliminyum veya ince pirinçten astar
Dış kovan delgisi
yapılmış tüp Basket
Kesici dişler
• İç tüp yavaşça itilerek dış tüpün dışına bir İç kovan delgisi

miktar çıkarılabilir → 50-75 mm kadar.


• Tungsten karbit matkap zemini örseler,
ancak iç tüp örseleme yapmaz. Basket

• İç tüpün 50-75 mm kadar dışarı itilmesi →


Gevşek ve yumuşak zeminler

• Kesici dişlerin kullanılması → çok sıkı ve kırılgan zeminler


• Karotiyerin ucundaki karot tutucular; - Basket tipi yumuşak zeminler için
- Yaylı tutucu karot için KUMLARDA ÖRNEKLEME
Bishop Kum Örnekleyicisi:

-Çift tüplü, iç tüp (örnek tüpü) 60 mm


çapında
Kablo
- YASS altında kumdan örnek alımında Sıkıştırılmış
hattı
kullanılır hava
- Örnek tüpü kuyu tabanına indirilir ve
zemine bastırılır.
Fren mekanizması
- Tüp dolunca tijler ayrılarak yukarı çekilir
ve sıkışmış hava dış tüpün içine çekilir. Örnekleyici başlığı
Wire-line sistemiyle tüp yukarı alınır.
- Örnek tüpü dinamik yöntemle (çakılarak) Örnek tüpü
zemine sokuldu ise → 3. sınıf örnek
- Örnek tüpü statik olarak zemine sokuldu
ise → 2. sınıf, bazen 1. sınıf örnek.

37
Plastik iç
 Delft Örnek Alıcısı tüp

- 29 mm ve 66 mm çapında örnek alınabilir.


- Örnek alıcı 200 kN’luk itki sağlayan makina Çelik dış
tüp
ile zemine itilir.
- Örnek alıcının çelik dış tüpü zemine
itilirken, örnek naylon bir kılıfın içine dolar, Örnek tutma
kelepçesi
buradan da plastik iç tübe geçer.
- İç tüp önce bentonitle doldurulur (zeminin
Naylon kılıf
yoğunluğuna yakın) → su geçirmeyen bir
kılıf oluşturur ve örneği destekler.
Örneğin
- En fazla penetrasyon derinliği → 18 m (30 üzerindeki
başlık
m’ye inebilir)
Kesici
pabuç

Taneli Zeminlerde Diğer Örnek Alım Teknikleri


→ Zeminin Doygunlaştırılması:
-Taneli zeminlerde kohezyonun arttırılması amacıyla zemine asfaltik bitüm emulsiyon
enjeksiyonu yapılır.
- Bitüm, örnek daha sonra karbon disülfit ve aseton ile yıkanarak zeminden çıkarılır.
- Bazı kimyasal maddeler, reçineler ve silis çimentosu örnekleme aşamasında
kullanılarak örneğin örselenmesi önlenir.
→ Zeminin Dondurulması:
- Özellikle örnek tüplerinin alt kısımlarını kapatmak, laboratuvara nakil sırasında
örselenmeyi önlemek amacıyla örnek alımından önce örneği dondurmak için
kullanılan bir tekniktir.
- Çok pahalı bir yöntemdir.
- Dinamik 3 eksenli test örneklerinin (sıvılaşma analizi için) elde edilmesinde çok
önemlidir.

38
Yöntem:
-73 mm çaplı ince çeperli bir tüp kuyuya indirilir.
- Dondurma işleminin yapılacağı derinliğe ulaşılınca tüpün alt ucu çimento ile kapatılır.
- Plastik dondurma tüpü çelik tüpün ortasına gelecek şekilde aşağı indirilir.
- 16 saat süreyle 40-60C’de etanol sirkülasyonu ve parçalanmış buz soğutucusu
yardımıyla dondurulmuş bir zemin kolonu oluşturulur ve tüp yukarı çekilir.

Kesici metal kalıplarla örnekleme

39
NEDEN ARAZİ DENEYLERİ?

- Örnekleme sırasındaki örselenme,


- Gerilme durumunun değişimi,
-Laboratuvara nakliye sırasında
meydana gelen örselenme

Sınır koşulları→ Laboratuvarda çeşitli ekipman ve teknikle bunu sağlamak


mümkün, ancak ilksel gerilme koşulları bozulunca bu husus da tartışmalı oluyor.

Duyarlı ve makro-fabrik Duyarlı ve makro-fabrik


içeren, karmaşık stratigrafi içeren, karmaşık stratigrafi
ve gerilim tarihçesi olan ve gerilim tarihçesi olan
zeminler zeminler

ÖNEMLİ ÖNEMSİZ

ARAZİ DENEYLERİ

Daha büyük hacimde test yapılarak ölçek etkisi dikkate alınıyor


Örselenme en az düzeyde
İstenilen derinliğe ulaşılır ve tanımlama da yapılabilir

40
Arazi Deney Türleri
(a) Penetrasyon Deneyleri → SPT, CPT, Dutch Cone
Zeminlerin dayanımının değerlendirilmesi
Zemin profili
Sıvılaşma analizi
Taşıma gücü hesaplamaları
(b) Kanatlı kesici → Killerin drenajsız makaslama dayanımı
(c) Presiyometre ve Dilatometre → Zemin deformasyon karakteristikleri
(d) Yükleme Deneyi → Plaka yükleme deneyi
California taşıma gücü deneyi
Kazık yükleme deneyi
(e) Makaslama Deneyi → Süreksizliklerde makaslama dayanımının tayini
(f) Gerilme Ölçümleri → Yassı veren (flat-jack)
Hidrolik çatlama
(g) Permeabilite ve Su Basıncı Ölçümü
Piezometre (su basıncı)
Pompa testleri
Packer, Lugeon veya Basınçlı Su Deneyi (eklemli kaya kütlelerinde)

Standard Penetration Test (SPT)

63.5 kg lik
şahmerdan
760 mm
yükseklikten
Tekrar tekrar
bırakılır
63.5 kg
Örnekleyicinin Ayrılabilen
150 mm ‘den Örnekleyici
450 mm ‘ye D.Ç.:50 mm
ilerlemes için İ.Ç.: 35 mm
760 mm L:760 mm
vuruş sayısı
kaydedilir

SPT-N

41
SPT

SPT (1902’den beri değişmedi!)

42
SPT tüpü ve örselenmiş örnek

SPT Deneyinin Uygulanması

Deney, 63.5 kg ağırlığındaki bir şahmerdanın, 760 mm’lik yükseklikten tijlerin


üzerindeki örsün üzerine bırakılması sonucunda standart bir örnek alıcının
(ayrılabilen tüp) zemine 300 mm girmesi için gereken darbe sayısının
belirlenmesi şeklinde yapılır.
 Şahmerdan 760 mm yükseklikten düşürülerek birbirini izleyen üç çakma
aşamasında tüpün 150 mm’lik penetrasyonunu sağlayan darbe sayıları
kaydedilir.
 İlk 150 mm’lik ilerleme örselenme nedeniyle dikkate alınmaz
 Daha sonra biribirini izleyen iki adet 150 mm’lik çakma sırasındaki darbe
sayılarının toplamı SPT darbe sayısı (N) olarak kaydedilir.
 N sayısı 50’yi geçerse veya ilk 10 darbede ilerleme kaydedilemezse deneye
devam edilemez.

43
SPT sonuçlarını etkileyen faktörler ve gerekli düzeltmeler

a) Enerji oranı düzetlemesi

Standart olarak 63.5 kg lik bir şahmerdanın, 760 mm’den düşerken tije
aktarılan enerji:
Ein= 63.5x9.81x 0.760 = 475 j

N darbe sayılarının standart tij enerjisine (Ein ) ve kullanılan şahmerdan ve


şahmerdanın serbest bırakılma yöntemine göre (Er) düzeltilmesi gerekir.
Genel olarak Ei=%60 , Türkiye’de halatlı tip şahmerdan ve halata iki çevrim
uygulanarak şahmerdan serbest bırakılması nedeniyle Er= 45 olarak alınır.

Düzeltilmiş darbe sayısı N60 simgesi ile gösterilerek aşağıdaki eşitlikten


belirlenir.

b) Gereç ve kuyu çapı ile ilgili düzeltmeler

Tij uzunluğu düzeltmesi Ct


Uzunluk>10 m Ct = 1.00
6-10 m = 0.95
4-6 m = 0.85
3-4 m = 0.80
<3 m =0.75
İç gömlek düzelmesi (Cö)
İç gömlekli (standart) örnekleyici Cö= 1.00
İç gömleksiz örnekleyici = 1.1-1.3 (1.2)
Kuyu çapı düzeltmesi (Cç)
Kuyu çapı: 65-115 mm Cç= 1.00
150 mm = 1.05
200 mm = 1.15

44
c) Etkin (efektif) örtü gerilmesi düzeltmesi

Zemin üzerindeki mevcut örtü yükü penetrasyon direncinin artmasına


neden olur. Bu nedenle SPT-N değerleri, etkin örtü yükü gerilmesinden
(etkin düşey gerilme, ’v) etkilenir. Örneğin aynı yoğunluktaki zeminlerde
yüzeye yakın derinliklerde daha düşük N-darbe sayıları elde edilir.
Düzeltme katsayısı CN bu gerilmeye göre ilişkilendirilmiş eşitlikten
belirlenerek , düzeltilmiş nihai darbe sayısı (N1)60 hesaplanır.

CN= 167/(’v+69) kPa (Tokimatsu ve Yoshimi, 1983)

CN değerinin 1.7’yi aşmaması önerilmektedir.

(N1)60 = CN N60

d) Su düzeltmesi

SPT yeraltısuyu tablasının altında yer alan çok ince kumlarda yapıldığında
N darbe sayısı 15’de büyükse.

N’=15+0.5 (N-15) (Peck vd., 1974)

SPT düzetlmesine ilşkin örnek


Bir temel araştırması sondajında elde edilen zemin profili aşağıda
görülmektedir. Sondajın 7.5-8.5 m leri arasındaki kum zeminde
yapılan SPT deneyinde elde edilen darbe sayıları aşağıdaki
çizelgede verilmiş olup, kil, silt ve kumun birim ağırlıkları sırası ile
17.5, 17 ve 16 kN/m3 tür. SPT-N değerlerini düzeltiniz (Ulusay,
2010).

N= 12+14 = 26

HSPT= 7.5+8.5 = 8m

Tij uzunluğu: 8 m  Ct=0.95


İç tüp kullanılmış  Cö=1
Kuyu çapı: 80 mm  Cç=1

45
(N1)60 = CN N60

CN= 167/(’v+69)

’v= (2x17.5)+(3x16)+(1x17)+(2x16)-(9.81x(8-6))= 112.4 kPa

CN= 167/(112.4+69) = 0.92

N60= 26(45/60)x0.95x1x1= 18.52

(N1)60 = CN N60 = 18.52 x 0.92 = 17

SPT kullanım alanları

(a)Kohezyonsuz zeminlerin bağıl yoğunluğunu belirlemek


(b)Sığ temeller için zeminlerin taşıma kapasitesini
hesaplamak (N-f)
(c) Kohezyonsuz kumların sıkışma (compaction) derecesini
değerlendirmek
(d) Zeminlerin sıvılaşma analizlerinde

46
Konik Penetrasyon Deneyi (CPT)

Ayrıca;
• Statik penetrasyon deneyi,
• Yarı-statik penetrasyon deneyi
• Hollanda konik penetrasyon deneyi
• Hollanda delme (sounding) deneyi

gibi adlarda verilmektedir

CPT’nın amaçları
1. Zemin profilinin tanımlanması
2. zeminlerin jeoteknik parametrelerinin yerinde
belirlenmesi
3. Temellerin taşıma gücü, oturma analizi ve sıvılaşma
analizi

CPT deneyinin yapılışı


Taban alanı 1000 mm2 ve tepe açısı
60 olan koni bağlı penetrometre,
zeminin içine sabit bir penetrasyon
hızı ile ilerletilir.

İlerleme hızı deney süresince sabit


ve 20  5 mm/s olmalıdır.

Konik uç üzerindeki kuvvet (Fc) ile


sürtünme halkası üzerindeki kuvvet
(Fs) sensörler yardımıyla aralıksız
ölçülerek, veri yüzeydeki kayıt
cihazlarına aktarılır.

47
CPT VE PENETROMETRE

Basınç ölçerlerden elde edilen kuvvet değerleri deney


formuna işlenir ve bu kuvvetler etkiledikleri alanlara
bölünerek konik uç direnci (qc) ile yüzey sürtünme direnci
(fs) ve ayrıca sürtünme oranı (Rf) belirlenir.

qc= Fc/AT (AT: Koni taban alanı, 1000 mm2)

fs= Fs/As (Sürtünme halkası yüzey alanı, 15000 mm2)

Rf= fs/qcx1000

Elde edilen verilerin sunumu için, konik uç direnci (qc),


yüzey sürtünme direnci (fs) ve sürtünme oranı (Rf)
değerlerinini derinliğe karşı işaretlenerek grafik halinde
sunulması gerekmektedir.

48
CPT Profili

fs

ub

qt

CPT – Zemin tanımlama grafikleri

Zemin davranış türü (Robertson et al., 1986; Robertson & Campanella, 1988)
1 – Hassas ince taneli 5 – Killi silt-siltli kil 9 – Kum
2 – Organik malzeme 6 – Kumlu silt-killi silt 10 – Çakıllı kum-kum
3 – Kil 7 – Siltli kum-kumlu silt 11 – Çok sert ince çakıl*
4 – Siltli kil- kil 8 – Kum-siltli kum 12 – Kum-killi kum*
*: Aşırı konsolide veya aşırı sıkışmış

49
Kanatlı Kesici Deneyi
Kanatlı kesici deneyi: doğrudan killerin drenajsız makaslama
dayanımını (su) tayin eder

Yumuşak killerde örnekleme Kanatlı kesici


sırasında meydana gelen
örselenmeden dolayı kanatlı
kesici deneyi yumuşaktan sıkı Tek eksenli
sıkışma deneyi
killere kadarki malzemelerin
drenajsız makaslama
dayanımının ölçülmesinde
yararlı olur

t
Tipik Değerler f=0
su = 12-192 kPa (250 - 4000 psf) su

Tek eksenli sıkışma qu 


su = qu/2

Tork cihazı Tij


Kanatlı kesici muhafazası

Kanatlı kesici

Tij

50
Deneyin uygulaması
Sondaj kuyusundan örselenmemiş
zona kadar itilir
Dakikada 60 açısal hız ile
döndürülür. Yenilme genellikle 2-5
dakika arasında gerçekleşir.

Yenilme anındaki tork (T)


kaydedilir.

su=T/K

H/D =2 için

D: Kanatlı kesicinin çapı (cm)


H: Kanatlı kesici yüksekliği (cm)

Su= [T/ (3.67-6D3)]

Drenajsız makaslama dayanımı


100 kPa altında olan killer için
uygundur

Kanatlı kesici deneyinden bir görüntü

Kanatlı kesici ve
muhafazası

51
Plaka Yükleme Deneyi
(a) Zeminlerde açılan temellerin taşıma gücünün,
(b) Zeminlerin oturma karakteristikleri ve oturma miktarının,
(c) Kohezyonlu zeminlerin drenajsız makaslama dayanımının (cu)
(d) Baraj inşası gibi büyük mühendislik projelerinde kaya kütlesinin
deformasyon modülünün (EM)
Belirlenmesi amaçlarına yönelik olarak uygulanmaktadır

Plakalar 0.5 m’den 1 m’ye kadar değişen çaplara sahip, ve deney temel
malzemesinin “yük-deformasyon” davranışı konusunda yararlı bilgiler
sunmaktadır

52
Deneyin Yapılışı

• Deney, genelde yapı temelinin oturacağı kotta gerçekleştirilir.

• Deney çukuru kepçe vb. kazma makinesi ile yapılıyorsa,


örselenmeyi önlemek için plakanın oturacağı seviyeye 20 cm
kalınca makine ile kazıma işlemi durdurulmalı, deney
seviyesine kadar kalan kısım daha dikkatli hazırlanmalıdır.
• Çukur taban düzlüğü su terazi yardımı ile yatay hale
getirilmelidir.

• Deney çukuru 200x200 cm boyutlarında , bazı durumlarda ise


plaka çapının 1.5 katı boşluk kalacak şekilde açılmalıdır.

• Çukur tabanındaki zeminini su içeriğinin değişmemesi için


deney öncesinde naylon bir örtüyle çukur tabanı güneş
ışığından korunmalıdır.

• Yük-oturma eğrisi elde etmek için zeminin tahmin edilen taşıma


gücünün 1/5 oranındaki yük artışları için yükleme aşamaları
uygulanır.
• Her yükleme aşamasına zamana karşı oturma değerleri ölçülür.
• Plakadaki oturma duruncaya değin (oturma hızı 0.05 mm/saat
altına düşünceye değin) plaka üzerindeki yük sabit tutulur ve
okuma alınır.
• Her bir yük aşamasında yük en az 1 saat sabit tutulmalıdır.
• Deney sırasında toplam oturma plaka çapının %15’ine ulaşıncaya
değin yük artışlarına devam edilir.
• Toplam oturma en az 25 mm olmalıdır.

53
Yerinde Makaslama Deneyi
Bir yer altı açıklığında makaslama deneyi
Yerinde bloklarda kaya veya
süreksizliklerin makaslama
dayanımını belirlemek.

Örnek düşey ve yatay yönde


yüklemeye maruz bırakılır.
Düşey
yük
Avantaj: Galerilerde yapılabilir
olması
Deney
Makaslama
Bloğu
Blok boyutu: 70x70 cm

Galeride deney

Yüzeyde makaslama deneyi

54
Adana Yedigöze Barajında yapılan
makaslama deneyi

http://doganjeoteknik.com/kaya.html Adana Sır Barajı araştırma galerisinde


yapılan makaslama deneyi

55
BÖLÜM 4
BARAJ VE REZERVUARLAR (Baraj Gölü)
(DAMS AND RESERVOIRS)

GİRİŞ

BARAJ akarsuların tutulması ve depolanması için nehir ve


akarsuların en ideal kısımlarında inşa edilen bariyerlere denilir.

Keban Barajı (Türkiye)

Hoover barajı (A.B.D)

1
Tarihte Baraj
Tarihte ilk baraj Nil nehrinin sularını çevirmek ve şehre içme suyu
sağlamak için M.Ö. 4000 yılında Nil nehri (Mısır) üzerinde inşa
edilmiştir.

Türkiye: Roma döneminde inşa edilen bir çok baraj mevcut (kısmen
yok olmuşlar veya hasar görmüşler).

Osmanlı devleti döneminde (17. ve 19. yüzyıllar arasında) bir çok


baraj (8) yapılmıştır. Örneğin İstanbul’un Belgrat ormanlarında
Elmali I, Kirazlı, Valide Sultan. Bunlar hala hizmet vermektedirler.

Barajların Önemli İşlevleri:


1. Yurtiçi ihtiyaçlar için su depolama
2. Enerji üretimi
3. Taşkın kontrolü
4. Sulama
5. Yeniden arazi düzenlenmesi (Recreation)
6. Akarsulardan suyun çevrilmesi
7. Veya bunların bileşimi

Terminoloji ve Tanımlamalar
Barajların yapısı
Kaynak yönü-Memba Baraj tepesi
Mansap –Akıntı yönü
(Upstream) (Crest) (Down stream)
Dolu savak
Maksimum su seviyesi (Spillway)

Normal su seviyesi

Hava payı Baraj ekseni


(Free board)

Ölü hacim su yüzeyi Dip savak


Giden su
Galeri (Tail Water)

Baraj Kesiti Baraj memba eteği Perde Baraj topuğu


(cut-off) (Toe)
(Heel)

2
Berke Barajı ve enerji yapılarının perspektif görünüşü (Berkün, 2007)

Berke Barajı (Kemer) ve HES (Berkün, 2007)

Tanımlamalar:
Abatman (Dayanaklar) (Abutments): Üzerinde barajın inşa edildiği vadinin
yan şevleri veya barajın vadinin bu şevleri üzerinde bulunan kısımlarına
denilir.
Sol Abatman (dayanak) (Left Abutment): Kaynak yönünden (memba
tarafından) bakıldığında vadinin sol tarafında bulunan kısım.
Sağ Abatman (Right Abutment): Aynı bakış açısıyla bakıldığında sağ tarafta
bulunan abatmana denilir.
Akarsu veya Kanal kesiti (River or Channel Section): Baraj gövdesinin nehir
yatağına yerleştirildiği yerdeki vadi (akarsu) kesiti.

Baraj gölü-Rezervuar
(Reservoir)

Sağ Abatman Sol Abatman

Akarsu kanalı

3
 Baraj memba eteği (Heel): Barajın su tarafındaki topuğu

 Baraj topuğu (Toe): Barajın mansap kısmındaki topuk

 Tepe (Crest): Barajın en üstü

 Hava payı (Freeboard): Barajın tepe kısmıyla baraj gölündeki


(rezervuardaki) en yüksek su seviyesi arasındaki mesafe.

 Baraj ekseni (Axis of the Dam): Barajın tepesi yüzeyinin tam


ortasından (veya memba tarafından) yamaçlara doğru geçirilen hayali
çizgi.

 Baraj kesiti (Dam Cross-Section): :Genellikle baraj ekseni


normaline dik düşey bir düzlem üzerinde çizilir.
Kenar (Parapet) duvarı: Barajın üstünde, iki tarafı dalga veya trafik
emniyeti için yapılan duvarlar

Baraj tepesi (Keban Barajı)

4
 Galeriler (Galleries): Baraj içinde, baraj aksi boyunca (veya aksa
dik) düz veya eğimli olarak yapılmış açıklıklardır. Amacı, baraj
yüzeyinden veya temelden çıkacak suları drene edip toplamak, baraj
temelini kontrol altında tutmak, sızıntı fazla olursa enjeksiyon
yapmak için yer temin etmek ve temelde sürekli gözlem yapmayı
sağlamak için inşa edilirler.

 Ölü hacim su yüzeyi (Dead-Storage Water Surface): Barajların


içinde daimi kalan ve atılamayan suyun üst seviyesi. Burada ayrıca
silt boyu malzemenin birikmektedir.Rezervuarda toplanacak silt
hacmi baraj hesaplamalarında daima dikkate alınmalı,
boyutlandırmada göz önünde tutulmalıdır. Bu seviyenin altında
kalan işe yaramaz hacme ise “ölü hacim” denilir

 Giden su (Tail Water): Dolu savak ve enerji santralinden gelen ve


akış yönünde bulunan suya denilir.

 Minimum su seviyesi (Minimum Water Surface): Rezervuarda en


düşük işletme seviyesi kotu

 Maksimum su seviyesi (Maximum Water Surface): Bir


rezervuarda dolu savaktan akmadan kalan suyun en yüksek
seviyesi.

Çevirme bendi, Batardo


(Cofferdams): Suyun yer
çekim kuvvetiyle
derivasyon tünellerine
akmasını sağlamak için
baraj gövdesinin memba ve
mansap kısmına inşa edilen
geçici yapılardır.

Perde (Cut-off): Suyun akışını durdurmak için baraj gövdesi


altına yerleştirilen yapıya veya enjeksiyon perdesine denilir.

5
Dolu Savak (Spillway): Bir barajın üstünden veya yanlarından
taşkın (fazla) suyun geçmesini sağlayan kanala (tesislere ) dolu
savak denilir.

Mansap –Akıntı yönü

KEBAN BARAJI

Çevirme-Derivasyon Tüneli (Diversion tunnel):


Baraj inşası öncesi akarsu tabanını kuru tutmak
için su çevirme için kullanılan tünele denilir.

Derivasyon tüneli
(Ermenek Barajı)

6
Baraj Türlerinin Sınıflandırılması
 Amaçlarına göre sınıflandırma:
1. Derivasyon (Diversion) →kanal veya diğer
derivasyon sistemlerinin girişine kadar su
seviyesini yükseltmek için inşaa edilir.
2. Denizcilik (Navigation) → gemi geçişlerini
Kontrol Barajları sağlamak için su seviyesini ihtiyaç duyulan
(Stage Control seviyeye çıkarmak için yapılır.
Dams) 3. Erozyon kontrol→ Dik kanallarda hız
düşürmek ve erozyonu kontrol etmek için
yapılır
1. Taşkın kontrol (Flood control) → Aşırı
akımları baraj gerisinde tutarak kontrollu akış
ile mansaptaki alanları taşkınlardan korumak
Depolama Barajları için yapılırlar.
(Storage Dams) 2. Su sağlama (Water Supply) → Su
ihtiyaçlarını karşılamak için su depolaması
amacıyla yapılan barajlardır.

a. Sulama (Irrigation supply)


b. Belediye (Municipal supply)
c. Sanayi (Industrial supply)
3. Hidroelektik santrallerı (Hydroelectric
Power) → Hidrolik yük (rezervuardaki
su seviyesi) yükseltilerek suyun
potansiyel enerjisinden düşü yolu ile
elektrik üretmi için yapılan barajlardır.
4. Sedimantasyon→ Akış halindeki su
içinde taşınan sediman yükünü
Depolama Barajları azaltmak için suyun hızını düşürmek
(Storage Dams) için
5. Yeniden arazi düzenlenmesi
(Recreation) → Kayakçılık, yüzme ,
balıkçılık, avcılı vb. etkinlikler için
yapılırlar.
6. Groundwater Recharge → taşkın
yükünü alarak uzun süreli yeraltısuyu
yapay beslenmesi için yapılırlar

7
Keban barajında
hidroelektrik enerji
üretimi

Okimino Barajı (Japan)

Alt baraj

Üst baraj Yer altı güç


istasyonu

8
1. Su depolaması, taşkın kontrolu,
elektrik üretimi gibi çoklu amaçlar için
yapılırlar
Çok Amaçlı Barajlar
(Multipurpose Dams)
1. Seddeler→ Taşkın zamanlarında suyun
Engel Barajlar kanallardan dışarıya akışını engellemek için
yapılırlar
(Barrier Dams)
2. Çevirme bendi (Cofferdams) → İnşaat
alanlarında suyu geçici olarak çevirip
ortamdan uzaklaştırmak için yapılırlar

 Kullanılan malzemeye göre sınıflandırma:


Kagir veya Taş barajlar 1. Beton ağırlık barajları (Concrete gravity dams)
(Masonary Dams) 2. Beton kemer barajlar (Concrete arc dams)
3. Payandalı barajlar (Buttress dams)
4. Kupola barajlar (Cupola or dome dams)
Toprak Dolgu Barajlar
(Earth Fill Dams)
Kaya Dolgu Barajlar (Rock-
fill Dams)
Çelikten yapılmış barajlar (Çelik, bazı durumlarda kaya dolgu barajlarda memba
(Steel Dams) tarafındaki yüzeyde kullanılır)
Ahşap barajlar (Timber (Ahşab barajlar sadece geçici olarak yapılırlar)
dams)

AĞIRLIK BARAJI
(GRAVITY DAM)

 Bu barajlar, ağır ve masif duvar


şeklindeki beton yapılar olup, bütün
ağırlıklar düşey yönde etki etmektedir.

 Baraj ağırlığı kuvvetleri karşılamakta

 Genelde beton veya taştan inşa edilir

 Avantaj: basit tasarımlardır

 Dezavantajı: çok miktarda malzeme


kullanılmaktadır

9
Ağırlık barajları
* Betondan yapılmış katı (sert) yapılardır
* Genellikle planda düzdür, bazen az kavisli olabilir
•Depolanan sudan kaynaklanacak yüklere karşı kendi ağırlığı ile
karşı koyar
•Temel kaya geçirimsiz olmalı

Ders notu, s.4-6’daki şekil

 Baraj gövdesinin inşa edildiği temel kayaların sağlam olması


gerekiyor. Çünkü, bütün yük çok az bir alana uygulanmaktadır.

 Yumuşak eğimli geniş kanyonlar ağırlık barajları için uygun


yerlerdir.

Three Gorges Dam, Çin

10
Ağırlık barajı

Rezervuar

Drenaj

Galeriler

KEMER BARAJLAR
(ARCH DAM)
 Bunlar kavisli veya dışbükey şeklinde
inşa edilen beton veya kagir (taş)
barajlardır

 Barajın dışbükey inşa edilmesi sudan


kaynaklanan yükün abatmanlara
aktarmasını sağlıyor.Dolayısıyla,
abatmanlarda bulunan kayaların
yüksek dayanıma sahip olması
gerekiyor.

 Kemer tipi barajlar genelde dar ve


derin akarsu geçitlerinde inşa
edilmektedir. Ancak, günümüzde biraz
geniş vadilerde de bu tür barajlar
düşünülmektedir.

11
Yükler yerçekimi kuvveti ve kemer kesiti birleşimi tarafından
karşılanıyor

Karakaya Barajı

Dar vadilerde
Sağlam kaydan
oluşan abatmanlar

Hoover Barajı,
Colorado Nehri,
A.B.D

12
Ağırlık Kemer Barajı
(Arch Gravity Dam)

Yük hem kemer tarafından hemde barajın kendi ağırlığından karşılanır

El Atazar Barajı (Madrid, İspanya)

Bir kemer barajından yakın görüntü (Okimino Dam, Japonya)

13
Payandalı Barajlar (Buttress Dams)
* Yapısal desteklerle sağlamlaştırılmış bir ağırlık barajıdır
* Payanda: çatı veya duvarlardan alınan yükü başka bir
destek yapısına aktaran ayak şeklindeki sisteme denilir.

Payandalı baraj

Beton agregasının sınırlı olduğu ve temel kayasının sağlam olduğu


yerlerde beton barajlarına bir alternatif olarak PAYANDALI barajlar
inşa edilir.

14
 Avantajları:

 Daha az malzeme gerekli

 Kemer tipi barajlarda olduğu gibi sağlam kaya


temeller gerekli
Payandara suyun kalın beton
kısma uyguladığı yükü
temellere aktarır

Zayıf kayalarda, payandalar


yerin içine batabilir ve bu
durum payandalar arasında
temel kayada kabarmalara
neden olur.

Payandalı baraj

Bartlett Barajı (Verde Nehri, AZ)

15
Kupola barajlar
(CUPOLA OR DOME DAMS)
 Bu barajlar hem yatay hem de düşey yönde kavisli olup, geçitler de
su toplamak için ideal bir baraj tipidir.
 En az kemer barajlardaki kadar basınçlar abatmanlara aktarır
 Bazen abatmanlarda yapı kalınlaştırılarak gerçek taşıma basıncı
azaltılır. Ermenek Baraj
alanı

TOPRAK BARAJLAR
( EARTH DAMS)

1. Yüzey erozyon kontrolü


(rip-rap veya
bitkilendirme ile)

2. Dış dolgu bölümü


(kaya veya toprak dolgu)

3. Kil çekirdek (geçirimsizlik)

Toprak veya Kaya dolgu barajlar. Akıntı ve sızıntılar en aza


indirilmeli. Barajın baraj gölü tarafının erozyonlara karşı korumak
için en ideal rip rap malzemesi kullanılmalı.

16
Toprak Baraj Kesiti

 Toprak barajlar, su tutmak için toprak veya kaya


malzemesinin kullanıldığı baraj çeşididir.
 Bir toprak baraj tasarımında,
• sızıntı ve akıntıların önlenmesi için düşük permeabiliteye
sahip çekirdek taşı
• toprak veya kaya malzemesi
• dalga etkisinden korumak için bir rip rap yüzeyi içermesi
gerekiyor
 Beton barajlarla karşılaştırıldığında temele daha az yük
uygular
 Bunlar, oturma gibi deformasyonları kolaylıkla karşılar
 Toprak barajlar çok farklı temeller üzerinde inşa edilebilir.

17
Rezervuar

Yol

Toprak Dolgu

Toprak dolgu baraj

18
Su seviyesi

Dalgalardan kaynaklanan erozyonu


önlemek için inşa edilen taş duvarlar

Rip rap malzemeleri dalgaların harekete geçiremeyeceği


büyüklükteki bloklardan oluşmalı. Ve rip rap toprak
barajların erozyona karşı korur

Baraj Tipi Seçimini Etkileyen Faktörler


Bir vadi üzerinde bir baraj yapılması düşünüldüğü zaman
ekonomik ve mali koşullar göz önünde bulundurularak çeşitli
imkanlar teker teker ela alınır. Baraj tipi seçimine etki eden
faktörler ayrıntılı bir şekilde incelenilir; en uygun baraj yeri ve
bu yere en uygun baraj tipi seçilir. Baraj tipi seçiminde etkili
olan faktörlerin en önemlisi aşağıda verilmiştir.

A. Arazi koşulları
B. Hidrolojik ve hidrolik faktörler
C. İklim etkileri
D. Sosyal faktörler

19
A. Arazi koşulları
A.1 Jeolojik koşullar
A.2 Sahanın topografyası
A.3 Kullanılacak malzemeyi sağlama olanakları

A.1 Jeolojik Koşullar (Litolojik ve Yapısal Özellikler):


Baraj yeri seçiminde, baraj yapılacak yerdeki kayaların litolojik ve
yapısal özellikleridir. Baraj yerindeki kayaların taşıma güçleri, su
tutma özellikleri, suya karşı duraylılıkları araştırılır. Bu özellikler
göz önünde bulundurularak baraj tipi ve yeri seçilir.

Ağırlık barajları için:


 yüzeyde veya yüzeye yakın yerde sağlam kayanın
bulunması
 Maksimum örtü kalınlığı: 5-10 m.
 Kaya kütlesi 9-10 kgf/cm2 (>1 MPa) yükü taşıyabilecek
kapasitede olmalı

Payandalı barajlar için:


Kaya kütlesi 20-30 kgf/cm2 (2-3 MPa) yükü taşıyabilecek
kapasitede olmalı.
Kayaların çok zayıf olması durumunda, payandalar zemine
batabilir (zımbalanabilir) ve kenarlarda kabarmalara neden
olur.

Kemer ve Kupola barajlar için:

 Hem sağlam temele hem de sağlam abatmanlara ihtiyaç


duyulur
 Kalın kemer tipi barajlar için vadide bulunan kayalar 30
kgf/cm2 (3 MPa) yükü taşıyabilecek kapasitede olmalıdır
 İnce kemer ve kupola tipi barajlar için daha sağlam
kayalara ihtiyaç duyulur →50-70 kgf/cm2 (5-7 MPa)

20
Kaya dolgu barajlar için:

 Belirsiz veya değişkenlik gösteren temellerde


 Yakın çevrede uygun kayaların bulunması (yakın çevredeki
bir taş ocağı olabilir)
 Baraj çekirdeğinde kullanılacak geçirimsiz malzeme için
yeteri miktarda killi malzemenin bulunması.

A.2 Sahanın Topografyası:


Vadiler baraj tepesinin uzunluğu (c) ile barajın yüksekliği (H)
arasındaki orana göre sınıflandırılır:

Geçit: C / H < 3 ince kemer ve kupola tipi barajlar

Dar vadiler: C / H = 3-6 Ağırlık barajı, kemer tipi ağırlık


barajı, kalın kemer barajlar

Geniş vadiler: C / H > 6-7 Ağırlık, payandalı, kemer, toprak


ve kaya dolgu barajlar

Daha geniş ve düz vadilerde: Toprak setler (Embankments)

Vadi

21
A.3 Kullanılacak malzemeyi sağlama olanakları:

Toprak ve kagir (taş) barajlar → uygun toprak ve agrega kaynakları

Payandalı barajlar → en az miktarda malzemenin varlığı durumunda

B. Hidrolojik ve hidrolik faktörler


Baraj beslenme alanının “Hidrolojik Bütçesi” (düşen yağış
miktarı, yağış süresi, yüzey akışı, buharlaşma, terleme, sızma)
akarsuların taşkın debileri, ve dalga etkileri baraj yapımından
çok önce alınan ölçümlerle tespit edilmeli. Uzun yıllar boyunca
yapılan bu ölçümlerden çıkarılan sonuçlara göre baraj tipi
seçilir.
Akarsuyun maksimum taşkın suyunu boşaltacak bir savak
yapmak, bunu barajın en uygun bir yerine yerleştirmek baraj
projelerinde ve baraj tipi seçiminde düşünülen problemlerin en
önemlilerinden ve en başta gelenlerinden biridir.
Baraj yapılacak yere ait en az on yıllık hidrolojik verileri (yağış,
akış, taşkın, buharlaşma vb. ) bulunmalı

•Dolu Savak gereksinimleri: Savak yeri, şekli ve büyüklüğünün iyi


seçilmemiş olması, bir çok barajın yıkılmasına neden olmaktadır

•Büyük kapasiteler için “üsten akan dolu savaklar” (over flow spillways)
en uygun → ağırlık ve payandalı barajlar için en ideal

• Yandan çevirmeli dolu savaklar (side-channel spillways) herhangi bir


baraj tipine uyarlanılabilir

22
C. İklim etkileri

Soğuk ikilim koşullarında betonun taze betonun priz alma


süresi, normal sıcaklık koşullarında betonun priz alma süresine
göre daha uzun, dayanım kazanma hızı ise daha yavaş
olmaktadır. Yerleştirilen betondaki sıcaklık ile çevre sıcaklığı
arasında büyük fark olması durumunda, betonda gerilmeler
oluşmakta ve çatlaklara yol açmaktadır. Kemer tipi ve
payandalı barajlar için dezavantaj oluşturur

D. Sosyal faktörler

1. Ağırlık barajları deprem, bombalama gibi ani yıkımlara


karşı en yüksek düzeyde güvenlik sağlar: yıkım sonuçları
bölge halkını önemli düzeyde etkileyebilir.
2. Çıkarılacak yararlar baraj maliyetini kontrol edebilir
3. İş olanakları (bölgesel işçilik olanakları)
4. Estetik faktörler

BARAJLARA ETKİ EDEN KUVVETLER

Barajlar, etki eden tüm kuvvetlere (statik ve dinamik) karşı


koyabilmelidir. Etki eden en önemli kuvvetler:

a) Barajın kendi ağırlığı,


b) Hidrostatik su basıncı,
c) Taban ve boşluk suyu basıncı,
d) Deprem kuvvetleri,
e) Buz basıncıdır.

23
Bir ağırlık barajı üzerine etki eden ana kuvvetler aşağıdaki şekil üzerinde
gösterilmiştir. Kuvvetler birim uzunluğa etki eden kuvvet şeklinde verilir.

FH : hidrostatik basıncın yatay bileşeni. Temelden H/3 yükseklikteki bir hat


boyunca etki eder (= 0.5* *H2)

FV : hidrostatik basıncın düşey bileşeni. Barajın memba kesimindeki yüzey


üzerinde düşey yönde etkili olan su kütlesinin ağırlığına eşittir.

W: barajın ağırlığı = A x S (A: baraj kesiti alanı, S: baraj inşaatında kullanılan
malzemenin özgül ağırlığı (= 2.4 veya 2.5)

FU : Taban ve boşluk suyu kuvvetleri (Baraj tabanında etkili olan yukarı


kaldırma kuvveti)

Fu = 0.5  H x B (barajın
memba kesimindeki
topuğundan B/3 mesafede
etki eder)

Eğer temel kaya homojen ve geçirimli ise memba eteği


ve topuk arasındaki “boşluk suyu basıncı” değişimi
doğrusal olacaktır.

24
FS: baraj gölünde biriken silt malzemesinden kaynaklanan kuvvet

Fs=0.5S hS2ka

Burada,
hs = silt derinliği
S = silt malzemesinin özgül ağırlığı
ka= silt malzemesinin katasayısı = (1-sinø)/(1+sinø)

FQD = sarsıntı ivmesinden kaynaklanan baraj üzerine etki eden


deprem kuvveti
FQD = (W / g ) a (a: ilgili bölgede beklenen deprem ivmesi)
a (ivme) → yatay yönde: Kaya temellerde (3 / 4) g
Toprak temellerde; (1/10) g

Düşey yönde: Kaya temeller için (1 / 6) g,


Toprak temeller için (1/ 12)

FQW : Depremin baraj gölündeki suda dinamik etkisi:

FQW= (5/9)  H2 a/g

Yatay yönde ve tabandan (4 / 3 )  H kadar yükseklikte


etkili olur.

Fi : baraj gölü üzerindeki buz basıncı (=5000 h1),

h1: suyun donan kısmın kalınlığı

Fw = dalga kuvvetleri ( = 2000 hw) ve hw dalga yüksekliği

R: Temeldeki makaslama ve taşıma basınçlarının sonucu

-Yatay bileşen
RH = FH + Fs + FQW + Fi + Fw (Baraj tabanı boyunca
etkili olur)

25
- Düşey bileşen (barajın topuğundan X kadar bir
mesafede etkili olur)
Rv = W + Fv - Fu

Baraj Yeri Araştırmaları

-Birçok doğal faktörün arasında, baraj


tasarımını doğrudan etkilenmesi konusunda
jeolojik faktörler oldukça önemli bir yere
sahiptir.

-Jeolojik faktörler

• baraj temelinin niteliğini kontrol eder


• yapı için elde dilecek malzemeyi etkiler.

26
- Cevaplanması gereken başlıca sorular:
• Temel için derinliği
• Barajda kullanılacak malzemelerin dayanımı
• Muhtemel su kayıpları
• Kazı ile ilgili özel durum var mı?
-Hatta yıllar sonra gözlenmeyen ve tahmin edilemeyen
zayıflıklar gözlenebilir
Örneğin: ABD’de, bir çok barajda yıllar sonra betondaki
alkali-silika reaksiyonu etkisi gözlenmiş.

Barajlardaki yıkılma nedenleri


Temelde yenilme/duraysızlık 40 %
Yetersiz dolu savak 23 %
Zayıf yapım 12 %
Farklı oturma 10 %
Yüksek boşluk basınc 5%
Savaş etkileri 3%
Dolgu (set) kayması 2%
Eksik malzeme 2%
Yanlış çalışma 2%
Depremler 1%

27
Vaiont barajı 1963
Baraj yıkılmalarına örnekler (ince kemer tipi baraj)
(ITALYA)
 1957-60 inşa edildi
 Yükseklik: 265.5 m. Dünyanın
ikinci en yüksek barajı
 Baraj gölü doldukça şevlerde
krip davranışları başlamış
 Deformasyon hızlandı
(80cm/gün)
 9 Ekim 1963 250 milyon m3
kaya parçası baraj gölünü
içine kaydı
 120 milyon m3 su barajın
üstünden aktı
 Üç kasaba yok oldu
 2600 insan öldü

Baraj rezervuarın 2 km uzunlukta, 1.6 km genişlikte bir alanda


kaya kayması gerçekleşiyor

28
Failure of St. Francis Dam (USA)

Yenilme öncesi
Yenilme sonrası

Sonuç →
Bütün jeolojik fizibilite ile ilgili
şüpheler giderilmedikçe projelere
başlatılmamalı.

Yüzey araştırmaları
- Yüzey araştırmaları aşağıda verilen konuların detaylı
değerlendirmelerini içermeli:

• topografya,
• hidroloji ve hidrojeoloji,
• stratigrafi,
• yapısal jeoloji,
• bölgenin sismik durumu,
• mühendislik jeoloji,
• ekonomik jeoloji,
• baraj yerinin arkeolojik önemi.

29
Rezervuar alanının seçimi için genel kurallar
-Rezervuar alanını en ideal yere yerleştirmek hemen hemen
imkansızdır.

Uygun baraj alanı var olmalı


Rezervuar maliyeti (yol, demiryolu,mezarlık ve yerleşim yerlerinin
başka yerlere aktarılması) aşırı olmamalı.
 Rezervuar alanı yeteri kapasiteye sahip olmalı.

 Derin rezervuar sığ olanına tercih edilir. Çünkü;


• birim kapasiteye düşük arazi maliyeti
• daha az buharlaşma kaybı
• daha az zararlı ot büyümesi
 Fazla sediman üreten (yankollar) bölgelerden mümkünse kaçınmalı.
 Su kalitesi kullanım amacına uygun olmalı.
 Sızmanın beklendiği arazilerden kaçınılmalı.
 Heyelana duyarlı alanlardan kaçınılmalı.

Topografya

Sahanın tümünün değerlendirmesi için topoğrafik haritalar


(1:25000 ve 1:100000 ölçekli) ve hava fotoğrafları (1: 25000,
1:35000, ve 1:60000) sağlanmalı.
- Yüzey jeolojik araştırmalar için (ayrıca detaylı jeoloji haritası)
• 1:1000 veya 1:2000 → baraj gövdesi
• 1:5000, 1:10000 or 1:25000 → rezervuar alanı için
Bu aşama boyunca:
• litolojik birimleri arasındaki kontak ilişkisi
• yapısal özellikler (kıvrımlar, aktif veya aktif olmayan faylar)
• Elde edilebilir yapım malzemesi kaynaklarının türü, miktarı ve
yeri araştırılmalı

30
Hidrojeolojik araştırmalar:

• var olan kaynak ve sızıntılar ve yerlerini kapsayan gözlemler


• boşalım debileri (discharge rates)
• yeraltısuyu tablasının konumu

Rezervuar alanı su geçirmez özellikte olmalı


Sızıntıları, rezervuar ve baraj gövdesinin bulunduğu yerde güvenlik
açısında sıkıntıya sokmayacak ve ayrıca ekonomik anlama önemli su
kaçaklarına sebebiyet vermeyecek derecede geçirimsiz olmalı.
Yüzde yapılan hidrojeolojik amaçlı gözlemlerin sonuçları sondaj
verileri ile desteklenmeli.

Mühendislik jeolojisi araştırmaları:

• Kaya malzemesi ve jeolojik birimlerin karakteristikleri


ile ilgili değerlendirmeler → arazi çalışmaları + laboratuvar
deneyleri
• yamaç ve şevlerin stabilitesinin değerlendirmesi
• Elastisite modülü (E):
•• ağırlık barajları → farklı temel kayaçlarının biribirileri ve beton ile
karşılaştırılması için
•• Kemer barajlar → Er < Ecveya Er kayaç genelinde değişiyorsa
Barajda tehlikeli stres koşulları
•• Kazıma aşamasında patlatma → kırık-çatlakların açılmasına
Temel kayaçta daha büyük deformasyona
•• Er / Ec < 1 /16 → Baraj, temelin deformasyon özelliklerine bağlıdır.
Er / Ec > 1 / 4 → Temelin etkisi çok az

31
Bölgenin sismik durumu:

• Bölgenin sismik durumu baraj alanı ve 100 km yarıçaplı bir


çemberin içine düşen alanı kapsayan sismoteknik haritalarla
değerlendirmeli
• Harita üzerinde aktif ve aktif olmayan bütün bilinen faylar ve
deprem merkez üstü noktaları girilmeli.
• Daha sonra sismik zon haritası hazırlanır.
• her zon için maksimum deprem büyüklükleri belirlenir ve
deprem tasarımı seçilir.

Yeraltı Araştırmaları
Bir baraj alanındaki yeraltı araştırmaları aşağıdaki
bilgilerin edinilmesinde katkı sağlamalı

• Detaylı jeoloji haritalarının elde edilmesi (jeolojik istif,


yapısal unsurlar, bozunma derinliği, yer altı su tablasının
durumu)
• Temel kayaların fiziksel ve mekanik özelliklerine ilişkin
bilgilere ulaşılması.

1. Jeofiziksel yöntemler
2. Sondaj çalışmaları
3. Galeriler
4. Araştırma çukurları

32
Jeofizik yöntemler
Bu yöntemlerden en çok elektriksel rezistivite ve sismik kırılma kullanılır.
•• Temel kaya derinliği
•• gömülü kanalların araştırılmasında
•• Yerinde deformasyon modülünün (Ekaya) belirlenmesinde (sisimik
kırılma) kullanılır

Sondaj çalışmaları
Yer altı araştırmalarında en önemli araçtır

• Başlangıçta → 2 sondaj baraj tepesi seviyesinde


her abatmanın ortasına 1 adet
1 veya daha fazla akarsu tabanına (alüvyon derinliği için)
Sondaj derinliği >= baraj yüksekliği
• Ek sondajlar → 3 tane dolu savak boyunca
derivasyon tüneli girişlerinde
çevirme bendi yerinde

33
Sondaj kuyularında amaca yönelik çeşitli yerinde deneyler
yapılabilir.

Basınçlı su deneyi
• Önceden belirlenen aralıkta her sondaj kuyusunda uygulanabilir
•• Muhtemel sızma (seepage) ve akmanın (leakage)
gerçekleşeceği zonlarla ilgili önemli bilgi sağlanabilir
•• "k“ sabiti hakkında bilgi sağlayabilir

Presiyometre
Temel kayanın deformasyon karakteristiklerinin tanımlanması
amacıyla uygulanır

Galeriler
Galeriler baraj abatmanları ile ilgili yapılacak araştırmalar
için oldukça önemli yer alır, özellikle vadi yamaçlarının dik
olduğu durumlarda kullanılır ( dik eğimli eklemler, faylar,
makaslama ve krip zonları ve boşlukların belirlenmesinde)
Galeriler vadiye dik yönde açılır ve normal olarak barajın tepesinin
uzunluğu kadar uzatılır

Araştırma çukurları

Temel kayanın bozunma derinliği tespitinde ve fay zonlarının


araştırılmasında kullanılır

34
Yerinde Deneyler
Basınçlı su deneyi
Enjeksiyon deneyi
Boya deneyi

Basınçlı su deneyi:

Barajda enjeksiyona ihtiyaç olup olmadığı konusundaki karar sıklıkla


Lugeon deney sonucunda elde edilen sonuçlara bağlı olarak verilir.
• Sonuçlar (Lugeon birimi olarak ifade edilir) →
1 MPa basınç altında akış 1 Lt/m/dakika (1 Lugeon  10-7 m/s)

• Ağırlık barajının altında → eğer k > 1 Lugeon → enjeksiyon gerekli

K kil < 10-9 m/s

Enjeksiyon deneyi
Enjeksiyon → çimento-kum –su, çimento-kil-su, veya çimento –su
karışımının barajlarda eklem, boşluk ve mağaralara enjeksiyonu
ile buradaki temel kayaların permeabilitesini azalma ve taşıma
kapasitesini arttırma işlemine denilir.

35
Bu deneyin amaçları:
• enjeksiyon kuyuları arasındaki optimum aralığın,
• optimum karışımın ve
• enjeksiyon basıncının belirlenmesidir

A,B,C  Enjeksiyon kuyuları


O  Kontrol kuyusu

Enjeksiyon sonrası → kontrol kuyusu açılır ve enjeksiyon ilerlemesi


1. Görsel olarak
2. Basınçlı su deneyi ile kontrol edilir.

Eğer sonuçlar tatmin edici değilse → ek kuyular (D, E, F} açılır ve


enjeksiyon yapılır. Aynı işlem devam edilir, istenilen sonuçlar elde
edilinceye kadar

Boya Deneyi
Rezervuar alanından muhtemel sızma ve akma yollarının
belirlenmesi için kullanılır

• Çeşitli boya ve izlemeler mevcut:


Uranin, Na veya K Klorit
Bazı radyoaktif izotoplar
floresan boyalar

• Bir noktada verilen boya başka


yerde gözlenme esasına
dayanır

36
Barajlarda Temel Kaya ile İlgili
Problemler
Şeyl (Shale)

Özellikleri ve kompaksiyon derecesi oldukça farklılık gösterir

• düşük dereceli şeyller birkaç kuruma-ıslanma çevrimi sonrasında


tamamen dağılırlar
• Ortaç (yarı-çimentolanmış) şeyller:
Kuruma-ıslanma süreçlerine karşı çimentolanma derecesine bağlı
olarak çamura veya ufak parçalara ayrılırlar
•İyi çimentolanmış şeyller buna benzer atmosferik süreçlere karşı
oldukça duraylıdır.

- İyi çimentolanmış şeyller:


•Minimum sorun
•E ve makaslama dayanımı betonlardan daha düşük. Kemer barajlar
için uygun değil.
-Sıkışmış killerden biraz daha iyi çimentolanmış diğer şeyller

• konsolidasyon problemi
• Yük kalkması sonrası kabarma
• Atmosferik süreçler sonrası hızlı parçalanma
• Dik vadi yamaçlarında ve şevlerde kaymalar
• makaslama ve kayma duraysızlıklar

37
Kumtaşları
Kumtaşları, çimento-matriks miktarı ve çeşidine bağlı olarak geniş
aralıkta değişen dayanım değerlerine sahiptir.

-Bu kayalar yüzeylenmesi durumunda atmosferik koşullara karşı hızlı


dağılma göstermezler
-Eğer şeyller ile ardalanmalı bir şekilde bulunuyorsa, mekanik
parametreleri negatif olarak etkilenir:

• Şeyl-kumtaşı kontağında su girişi


• zayıf şeyl yüzeylerinin kayganlaşması
• yüksek yukarı kaldırma basınçları

Temel, abatman ve şevlerin makaslama dayanımını düşürür → bu durum


kayma, oturma ve şevlerin kabarmasına neden olur

- Kumtaşlarındaki eklemler → sızma


- Gevrek kolay ufalabilen kumtaşları temellerde su yatağı aşınması
gibi probleme neden olur
Eğer açık eklemler boyunca yüksek hızda su akışı söz konusu ise,
açıklığın genişlemesine ve dolayısıyla temelde problemlere yol
açar

Karbonatlı kayalar
Kalın tabakalı, deforme olmamış ve içerisinde erime
boşlukları bulundurmayan kireçtaşları mükemmel baraj yeri
olarak kullanılabilir.

İnce tabakalı,yüksek kıvrımlı ve erime boşluklu kireçtaşları;

Muhtemelen bir çok temel ve abatman problemine neden olur


(taşıma dayanımı ve su tutma konusundaki problemler)

38
•Erime boşlukları genellikle kireçtaşlarında ve diğer karbonatlı
kayalarda :
• Erime boşluklarının geniş, çok sayıda olması, ve önemli bir
derinliğe kadar devam ettiği alanlarda baraj inşaatından kaçınılmalı
• Su sızdırmazlık için, erime boşlukları betonla doldurulmalı
• Kil veya şeyl arakatmanlı eğimli karbonatlı kayalar düzlemsel
kaymaya neden olabilir.

Evaporitler

Jips ve anhidrit çözülmesi → mağara oluşumu, taneli zonlarda


permeabilitenin yükselmesi, eklemlerin genişlemesi ve aşırı
oturma.

-Anhidritler tehlikeli çözülmeleri sızmaların hızlanmasına neden


olur (birkaç yıl içersisinde)

-Hem anhidrit ve hem de jips → yumuşak, düşük dayanımlı →


erime boşluklarda çökme

-Anhidritin jipse dönüşmesi → aşırı temel kabarmaları,


kıvrımlanması, hatta faylanması → suyun olması çatlakların
genişlemesine neden olur.

-Jips parçalarını veya kaplamaları içeren agregalar beton


dayanımını düşürür ve anhidrit beton dayanımını düşürür ve
çatlak oluşumuna neden olur

Anhidritin hidrasyonu ile hacimde %63 artış meydana gelir ve tünellerde


taban kabarmasına neden olur (Zanbak ve Arthur, 1986)

39
Plütonik kayalar

Bu kayalar → özellikle sağlam atmosferik süreçlere karşı duraylı ve


yeteri dayanıma sahipler

-Ancak, hidrotermal alterasyon veya atmosferik bozunma süreçleri


kayaların yumuşamasına ve zayıflamasına neden olabilir. Özellikle,
iri kristal tanesine sahip plütonik kayalar bozunmaya daha
meyillidir..
• bozunma ürünü → 30 m derinliği aşabilir.
• bozunma ürünleri yüksek kil içeriğine sahiptir.
• Makaslama dayanımı düşüktür → kayma
(bozunma zonunun derinliği veya temel kayanın derinliğini
belirler)
- Bir çok kaya kütlesinde bulunan eklemler, faylar, çatlak zonları→
kaya kütlesine su geçişlerini sağlar → bozunmayı kolaylaştırır.

Volkanik kayalar

Bazalt → en problemli volkanik kaya:


• Özellikle genç bazaltlar yüksek permeabiliteye sahipler
• Yaşlı bazaltlar → yeterince masif olurlar, sızmaya neden olacak
çatlaklar oldukça azdır

Genç volkanik birimlerde temel problemleri:


Bazalt akıntıları arasındaki zayıf kül tabakaları ve tüfler →
farklı oturma ve kayma duraysızlıkları

Bozunma → düşük dayanımlı zemin

-Riyolit ve andezitler → Bir çok alanda başarılı barajlar inşa etme


olanağı sağlar (bazaltlardan çok daha iyidirler

• bunların süreksizlikleri genelde çimento enjeksiyonu ile


kapatılabilir

40
• Bazı durumlarda kimyasal bozunma etkili olabilir → toprak dolgu
barajlar

-Piroklastik kayalar → dayanım, duraylılık ve permeabilite


açısından geniş aralıkta değişim gösterirler

• Birçok aglomera → yeterince iyi çimentolanmış, göreceli olarak


geçirimsiz olmaları beton barajları için uygundur

• Tüf → zayıf kaya kütleleri ve buradaki problemler genel olarak


şeyllerden kaynaklanan problemlerle karşılaştırılabilir.

• Vadilere doğru eğimli genç kül ve tüfler → abatmanlarda


problem oluşturur (potansiyel kayma problemi)

Metamorfik kayalar
Metamorfik kayalar, baraj alanına uygunluk açısından farklılık
gösterirler.
- Klivaj, şistozite, foliasyon metamorfik kayaların dayanımlarını
olumsuz etkilemekte ve bozunmasına neden olmaktadır.
- Bölgesel metamorfizma → kıvrımlanma → parçalanmış ve
deforme olmuş kayaların oluşumu
-Masif metamorfik kayalar (gnays ve kuvarsit) → sağlam ve baraj
için uygundur.
Bazı şist, slates ve piritler → baraj için uygun olabilir, ancak,
Diğerleri, bozunma ve deformasyon derecesine bakılmaksızın →
baraj alanları için istenmez

• örneğin:talk, klorit ve serisit şişt zayıf kayalar ve sık aralıklı


şiştoziteye sahipler

41
-Bozunmaya bağlı olarak, bazı şistler kaygan olabiliyorlar ve orta
hafif yükler altında yenilirler.

-Diğer karbonatlı kayalarla karşılaştırıldığında, mermerler bazı


avantaj ve dezavantajlara sahipler.

Zeminlerde Barajlar
Killer: düşük taşıma kapasitelerinden dolayı toprak barajlar
genellikle killerin üzerinde inşa edilirler.

• Vadi tabanlarındaki krip davranışından dolayı killer çatlarlar ve


yumuşarlar → dolayısıyla yükün geniş alanlara dağıtılması gerekli
• derin kazılar → kabarma problemi

• dairesel kayma duraysızlıkları yüksek ihtimal.

Alüviyal zeminler: önemli problem zayıf konsilidasyon özelliklerinden


kaynaklanıyor
• Silt ve killer → hafif yükler altında plastik deformasyonlar veya
makaslama yenilmesi, ve konsolidasyon
• Yumuşak alüviyal killer → eğer kalınlıkları < 2-3 m
İnşaat sırasında konsolide olurlar
• İri kum ve çakıllar → az konsolidasyon meydana gelir ve toprak
barajlar için çok ideal temelleri oluştururlar
→ Ancak, toprak ve kaya dolgu barajlarda doğal drenaj sağlarlar.

42
Sızma (Seepage) ve Kaçak (Leakage)

Sızma (Seepage) → Bir baraj rezervuarında su tutulmaya


başlandığında, rezervuardan barajın kenarlarından, altından ve /veya
rezervuarın kenarlarından sürekli bir su hareketi söz konusudur. Buna
sızma denilir.

Kaçak (Leakage) → Rezervuardan eklem ve açıklıklar boyunca


daha yüksek miktardaki su kaybına denilir..

• Barajın mansap kesimindeki su akışında meydana gelen ani


artış:
• • nehirde kaynama (boils in the river)
• • vadi yamaçlarında kaynakların gözlenmesi

Bu durum aşağıda verilen önemli nedenlerden kaynaklanabilir:


• Erime kanalları
• Fay zonları
• Gömülü kanallar

43
Yatay tabakalı ve kumtaşı-kiltaşı gibi bir ardalanmadan oluşan
istif su kaçakları açısından tehlike oluşturur

Vadiye paralel ve bir senklinal oluşturacak şekilde olduğunda (1


geçirimsiz şeyl, 2 eklemli kumtaşı), genelde herhangi bir su
kaçağı problemi yaşanmaz

kumtaşı kil-içeren kayaların


tabaka eğimi baraj altında
ardalanması → su tutulur
değişiyor → su kaçakları olabilir

Fay boyunca su kaçakları meydana gelebilir

44
Barajlardaki su kaçakları problemleri için aşağıdaki önemler
alınabilir.

• Temel kayda perde çukurların açılması

• Enjeksiyon perdesi aşağıdaki geçirimsiz zona kadar uzatılabilir

• barajın memba kesimindeki topuğunda(heel) geçirimsiz bir


katman oluşturulabilir.

Keban barajından bitişik vadiye doğru su kaçakları

45
Borulanma (Piping) → su kaçaklarından dolayı baraj tabanında
meydana gelen erozyon

Borulanma → baraj topuğunda (toe) başlar buradan baraj


rezervuarına doğru baraj gövdesi içinde veya altında kanalların
veya borulanmanın oluşmasına neden olur

• Baraj altındaki su sızmaları bazen küçük bir kaynak şeklinde


gözlenir, ancak daha sonra yavaş yavaş artış gösterir → çamurlu su
veya kum-su süspansiyonu topuk kısmında gözlenir, birkaç saat
içerisinde yenilme gerçekleşebilir

-Bir toprak dolgunun veya baraj temelinin borulanmaya karşı


direnci:

• zeminin plastisitesine
• zemin tane boyuna
• kompaksiyon derecesine bağlıdır

Minimum direnç → • zayıf sıkıştırılmış ve iyi derecelenmiş kum ve çakıl


• çok boylanmış ince kohezyonsuz kum (iyi
sıkıştırılmış olmasına karşın)
• Oturma çatlakları da borulanma oluşturabilir.

Borulanmadan nasıl kaçınılabilir? → lengthen the path percolation →


decreases the hydraulic gradient of flow and its
velocity

• • barajın akış yukarı kısmına geçirimsiz bir katmanın yerleştirilmesi


• • baraj tabanını genişletmek

Baraj gövdesine yerleştirilen drenaj sistemiyle barajda olabilecek


borulanmanın önüne geçilebilinir.

Bu durum:
• baraj yüksekliği
• geçirgen malzemenin maliyeti ve elde edilebilmesi
• Temelin permeabilitesine bağlıdır.

46
Topuk drenajı

Yatay drenaj

Baca şeklinde drenaj

Baraj rezervuarı Yamaçlarının Duraylılığı


Baraj gölü çalışmalarında üzerinde öncelikli durulacak konulardan
biri de yamaçların, özellikle baraj eksenine yakın kısımlardaki
yamaçların duraylılığı, heyelan ve akma olasılıklarıdır. Rezervuar
yamaçlarındaki krip belirtileri ve fosil (eski) heyelan topoğrafyası
araştırılır; aktif heyelan belirti belirli röperlere bağlanarak,
hareket yönleri ve miktarları belirlenir.

- En büyük değişiklik su tablası seviyesinin yükselmesine bağlıdır.


Daha önce doygun zonda bulunmayan bazı kayalar, özellikle
tabakalı olanlar, duraysız hale geçip bazı yenilmelerle
sonuçlanabilir (makaslama dayanımlarında meydana gelen azalma)

Rezervuar yamaçlarında kaymalar

-İnşaat sonrası yenilmenin gerçekleşmesi, rezervuar kapasitesini


düşürür veya felaketle sonuçlanabilir. (Vaiont barajı, İtalya, 1963)

- Rezervuar yamaçlarındaki eski heyelan bölgeleri su kaçağı


problemlerine yol açabilir.

47
Rezervuar şevleri

Baraj Rezervuarlarında Siltlenme


Bir baraj inşa edildikten sonra, yağış alanına düşen sularla baraj gölü su tutmaya, gitgide
büyümeye başlar. Yağış (drenaj) alanının topoğrafik, litolojik, yapısal özelliklerine ve
bitki örtüsünün miktarına, rezervuarın büyüklüğüne, iklim koşullarına göre, yağış
alanında blok, çakıl, kum, silt ve kil çapında, değişik büyüklükte ve bileşimde, çeşitli
maddeler akarsularla baraja sürüklenir. Baraj rezervuarı gitgide dolmaya, faydalı hacim
küçülmeye ve barajın ömrü kısalmaya başlar. İşte baraj rezervuarının blok, çakıl, kum,
silt ve kil tane boyundaki malzemeyle dolmasına barajlarda “siltlenme” denilir

- Siltlenme ciddi bir ekonomik problemdir.


-Akarsuların yüksek oranda sediman getirdiği yerlerde:

siltlenme hızının tahmin edilmesi  rezervuarın yararlı kullanma ömrünün
belirlenmesi

Bir projenin ekonomik fizibilitesinin değerlendirmesi açısından önemlidir.
Önemli faktörler:
• Drenaj alanının büyüklüğü
• Kaya türü
• Drenaj yoğunluğu
• Yamaçların eğimi

48
Baraj rezervuarının silt tutma niteliği (kapan etkinliği, Trap
efficiency) çok değişkendir. Silt tutma niteliği denince, rezervuara
gelen tüm silt miktarının, baraj gölünde alıkonulan yüzdesine
oranı akla gelir ve aşağıdaki gibi ifade edilir:

Te= (Si-So)/Si
Si: bir yılda rezervuara gelen malzeme hacmi
So: bir yılda rezervuardan geçip giden silt hacmi

• Bu parametre, gelen su miktarı, barajın yaşı, kullanma süresi,


topoğrafyası, gölün şekli, jeolojik yapısı, litolojisi, bitki örtüsü,
boşaltma yapıları vb. faktörlere bağlıdır.

-Siltlenme kaçınılmazdır, ancak kısmen üstesinden gelinebilinir.

• Sediman getiriminin az olduğu alan seçme

• iyi bir bitki örtüsü

• Sediman kapanları ile malzeme baraj rezervuarına gelmeden


daha yüksek kotlarda tutmak

Bu barajın türü?
bir toprak dolgu baraj

Butterley Dam, Marsden

49
Bu barajın türü?
Payandalı Baraj

Chief Joseph Dam, Washington State, ABD

Bu barajın türü?
Bir Ağırlık barajı

Grand Coulee Dam, Washington State, ABD

50
Bu barajın türü?
Kemer baraj

Kariba Dam, River Zambezi, Zimbabwe ve Zambia arasında

Bu barajın türü?
Payandalı/ağırlık barajı

Hume Dam, River Murray, Avusturya

51
İLGİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER

SORUSU OLAN VAR MI?

52
7.10.2013

BÖLÜM 5
YERALTI KAZILARI
(TUNELLER)

1. GİRİŞ

2030 Yılına Kadar Avrupa’ daki Tünel Aktiviteleri

 2100 km yeni tünel yapımı


 500 tünelin yenilenmesi
Tünelcilik, Avrupa’ da önemli bir endüstri olup, yaklaşık yarım milyon insana
iş imkanı sağlamaktadır.

(Ergin ARIOĞLU, 2009)

1
7.10.2013

(Ergin ARIOĞLU, 2009)

1.1. Tünel Terminolojisi

Farklı mühendislik amaçlarla bir çok yer altı kazı çalışması


gerçekleştirilmektedir
• 1. Kategori → kısa veya uzun, düşey, eğimli veya yatay → Tünel, Kuyu,
Yatay giriş galerisi, Başyukarı galeri ve Eğimli kuyu

2
7.10.2013

• 2. Kategori → büyük veya küçük, basit veya kompleks açıklıklar → Yer altı
odaları

- Tünel (Tunnel): Ulaşım, baraj ve maden arama-işletme gibi amaçlarla


yeraltında kazılan, yatay veya yataya yakın, hem girişi hem de çıkışı açık
olan geçitlerdir.

Karayolu tüneli
Demirolu tüneli

- Yatay giriş galerisi (Adit): Tünele benzer ancak sadece bir tarafı açık.

- Eğimli kuyu (Inclined shaft): 30° ‘den daha az açıyla açılan açıklık.

3
7.10.2013

- Kuyu (Shaft): Düşey veya düşeye yakın açılan açıklık.

Kuyu

Tünel

-Başyukarı (Raise): Genellikle araştırma amaçlı tünel veya galerilerden


yukarıya doğru sürülen eğimli açıklık.

-Örtü, örtü katmanı (Overburden): Yeraltı kazılarının üzerinde bulunan tüm


malzeme.

-Yer, Zemin (Ground): İçinde tünelin açılacağı malzeme.



Konsolide olmamış kuru ve suya doygun kil malzemesi, kum ve çakıldan zayıf,
sert, süreksizlik içeren veya içermeyen eklemli kaya kütlelerine kadar değişim
gösterebilir.

Yer koşulları bütün aşamalarda yer altı açıklıkları için önemli bir role sahiptir.

4
7.10.2013

- Taç veya tavan (Crown or roof): Bir tünel kesitinin en üst kısmı.

- Yan duvarlar (Walls): Tünel kesitinin her iki yanı.

- Taban (Floor or invert): Tünel kesitinin alt kısmı.

Tavan
Yan duvarlar

Taban

1.2. Yer altı yapılarının Türü ve Kullanımı

En önemli yer altı yapısı türleri: :

1. Maden tünelleri → Ekonomik mineral yataklarına ulaşımı ve çıkarılmasını


sağlar.

2. Ulaşım tünelleri → yay, karayolu, demiryolu ve metro tünelleri.

3. Su tünelleri (Aqueduct tunnels) → basınçlı veya yerçekimi kuvvetiyle su


sağlama amaçlı yapılan tüneller.

4. Kanalizasyon tünelleri (Sewage tunnels) → sıvı atıkların uzaklaştırılması


amaçlı açılan tüneller

5
7.10.2013

Yer altı kömür madeni

Ulaşım tünelleri

Bolu tüneli
Espiye tüneli

Kanalizasyon tüneli

Su tüneli

6
7.10.2013

5. Derivasyon tüneli → Baraj inşası sırasında çalışılacak alanın kuru


koşullarda kalmasını sağlamak için nehir suyunun çevrilmesinde kullanılır.

6. Kılavuz tüneller → Ana çalışma öncesi kazılacak kısmın koşullarının


değerlendirilmesi için açılan tünellerdir..

7. Kamu hizmetleri amaçlı tüneller (Utility tunnels) → Enerji, iletişim, gaz vb.
hatlarının sağlanması için inşa edilir.

8. Yer altı Odaları:


a. Yer altı enerji odaları,
b. Enerji depolama,
i. petrol,
ii. Sıvılaştırılmış doğal gaz (LPG),
c. Atık depolama,
i. Nükleer atık,
ii. Zehirli sanayi atıkları,
d. Sivil savunma veya kamu hizmetleri amaçlı açılan yer altı açıklıkları.

Kılavuz tünel
Derivasyon tüneli

Kamu hizmetleri amaçlı tünel

7
7.10.2013

Bir yer altı enerji santrali inşası

Yer altı kamu hizmetleri

8
7.10.2013

1.3 Zemin Koşullarına Göre Farklı Tünelcilik Yöntemleri


Herhangi bir açıklığın kazı çalışmaları sırasında malzemenin kazıya karşı tepkisi geniş
aralıkta değişim gösterebilir.

Tünel kazı çalışmalarının içinde yapıldığı yere göre, dört ana tünelcilik türü
tanımlanabilir:
1. Aç-kapa tünelciliği (Cut-and cover tunneling):
Yumuşak örtü ve zeminde tünel, aç-kapa yöntemi ile yapılabilir. Bu durumda önce açık
bir hendek açılır, önceden birleştirilen tünel parçaları (beton, çelik veya ahşap)
yerleştirilir ve tünelin üzeri kapatılır.

Metro hattı istasyonu


(Singapore)
Aç-kapa yöntemi
(Kasım 2006)

Dünyadan bazı örnekler:


 Londra metrosunun önemli kısmı,
 Toronto metrosu ve
 Buenos Aires metrosunun bir kısmı
 Wahington DC metrosu,
 Metropolitan Atlanta Rapid Transit
Authority aç-kapa yöntemi ile
yapılmıştır

9
7.10.2013

Kazıdan bir görüntü

Metro istasyonu

2.Yumuşak zeminde tünel açılması (Soft ground tunneling):

Hemen destek sağlanmalı. Yumuşak zeminlerde tünel için delme işlemi başlayınca,
tavan ve yan duvarlar kendi kendilerini tutamazlar, tabanda kabarma, çukurlaşma ve
ondülasyon meydana gelir.

Beklenen sorunlar:
1. Aşırı yeraltısuyu getirimi
2. Şişen killerden kaynaklanan şişme problemi
3. Tabanda kabarma, çukurlaşma ve ondülasyon

10
7.10.2013

3. Orta –Sert Kayalarda Tünel Açılması (Medium-hard rock


tunneling):

Orta-sert kayalarda veya daha fazla kohezyonlu zeminlerde,


koşullar tünel kesiti kazısına müsaade edebilecek kadar yeteri
dayanıma sahip olabilir. Burada kalıcı gerilim boşalmaları tünel
desteklenmeden önce söz konusu olabilir.

4. Sert Kayalarda Tünel Açılması (Hard-rock tunneling): Sert


kayada açılan tünellerde daha az stabilite problemi yaşanır.
Çoğu zaman kaya açılığın stabil kalmasını sağlar. Ancak
yüzeyde olabilecek dökülme ve ufak kopmalara karşı ince bir
kaplama gerekebilir.
TBM

11
7.10.2013

Sert kayalarda tünel açılması Tunnel Boring Machine (TBM)

2. Arazi Araştırmaları

- Tünel güzergahı boyunca yapılan saha araştırmaların amaçları:


• Alternatif planlar için teknik ve ekonomik değerlendirmelerde
kullanılmak üzere bilgi sağlamak
• En ideal ve uygun güzergahın seçimi
• Ekonomik tasarım hazırlıkları
• Yapım sırasında karşılaşılacak zorlukların önceden bilinmesi.

-Yer araştırmalarının yoğunluğu genellikle:


• yerin homojenliği
• tünelin amacı ve
• sondaj çalışmalarının maliyetine bağlı olacaktır

12
7.10.2013

2.1.Kayalarda Tünel Açılması

Tünel güzergahı jeoteknik birimlere (sektörlere) ayrılmalı

- Her sektörün jeolojik ve mühendislik tanımlamaları yapılır

• Birim adı
• Yapı ve yönelimi
• Renk, yapı, mineral bileşimi
• Kaya kütlesi parametreleri (hem arazide hem de
laboratuvarda belirlenir)

• Su durumu:
(1) Permeabilite

- k (m/s) (arazi deneylerinden)


- Lugeon birimi (Basınçlı su deneyi)

(2) Su basıncı
- Tünel seviyesinde (hidrolik yük)
- Sondaj kuyularını piezometrik seviyeleri

13
7.10.2013

•Kaya kütlesinin deformabilitesi


Defomasyon modülü:
1. Statik deformasyon modülü (dilatometre ve plaka yükleme deneyleri ile arazi
deneylerinden elde edilir) ve
2. Dinamik deformasyon modülü (sismik kırılma yöntemi ile belirlenir)

TBM tünel açma makinesi kullanıldığında ihtiyaç duyulan


özellikler:
• Aşındırıcılık ve sertlik
• Mineral bileşimi (ör. Kuvars miktarı)

-Şişme potansiyeli: Sülfat ve kil minerallerinin varlığı

- Yeraltı su durumu:
• Su seviyesi, piezometrik seviyesi ve değişimi
• Su kimyası
• Su sıcaklığı
• Tahmin edilen yeraltısuyu akış miktarı

2.2. Zeminlerde Tünel Açılması

Zeminlerin jeoteknik tanımlamaları aşağıda verilen özelliklerinin


önceden belirlenmesi gerekmektedir :

• Zeminlerin tanımlanması (lab. deneyleri):


tane boyu, Atterberg limitleri, g, wn, k

• Mekanik özellikler (lab. deneyleri):


c, f, sıkışabilirlik

• Mekanik özellikler (arazi deneyleri):


makaslama dayanımı, SPT (N), deformasyon modülü (E)

• Yeraltısuyu koşuları

14
7.10.2013

Tünel Güzergahının Belirlenmesinde Uygulanan Temel Kurallar

1. Tünel girişleri olabildiğince sağlam kayadan veya en az soruna


neden olacak yerden açılmalıdır. Duraysız malzemelerde tünel
açılmaz ve bu duraysız kısımlar ortamdan uzaklaştırılır.

2. Kanyon ve vadiler çoğunlukla kırık zonları boyunca uzanır ve üzeri


alüvyon malzemeleri ile kapalı ve yüzeyden gözlenmez Kaçınılmalı

• tünel güzergahı kanyon ve vadi tabanlarında, paralel veya yarı paralel
olmamalı
• Tünel güzergahı vadi ve kanyonların gidişine dik doğrultuda seçilmeli

Giriş
Giriş

15
7.10.2013

3. Eklemli ve/veya bozunmuş kayalar ile zaman zaman tünel


çalışmaları sırasında karşılaşılabilir. Bu durumda düzensiz
şekle sahip kaya bloklarıyla karşılaşılır. Bu şekildeki zonlar
geniş alanlara yayılmış olabilir ve genelde böyle bir durumdan
kaçınılmaya çalışılır.

2.4. Yer Araştırmaları

Ana yer araştırmaları aşağıdaki bilgiler ışığında planlanmalıdır :

• Edinilmiş olan saha koşulları ile ilgili bilgiler


• Tünel derinliği
• Tünel girişlerin ve kuyuların pozisyonları

Tünel giriş kısımları en kritik yapıyı oluşturur. Araştınma bu bölümde


ypğınlaşmalı

Bir tepeyi veya vadi yamaçlarını oluşturan kayalar:

• Bozunma,
• Gerilim boşalması,
• yer değiştirme (deformasyon) ve
• yamaç veya şev yüzeylerine paralel bir konuma sahip ana
eklem major yönelimlerinden etkilenirler.

16
7.10.2013

Tünel yapımı öncesi yer araştırmaları için aşağıdaki yöntemler kullanılır:

1. Deneme çukurları
2. Araştırma kuyuları, kılavuz tüneller ve geniş çaplı sondajlar
3. Sondajlar
4. Jeofiziksel yöntemler
5. Yerinde ve laboratuvar deneyleri.

2.4.1. Deneme çukurları


• Kuyu konumları ve sığ derinlikte açılan tüneller için bilgi sağlamak için üst
katmanlarda yapılacak araştırmalar için çok etkili ve ekonomik bir
yöntemdir.
2.4.2. Kuyu, Geniş Çaplı kuyular ve Pilot Tüneller
- Bu metot,
• Büyük ölçekli yerinde deney ve gözlemler ve
• örselenmemiş örnekleme sağlar

Bu da:
• Potansiyel duraysız zeminlerin desteksiz ayakta durma süresinin
değerlendirmesi konusunda önemli bilgi sağlar

2.4.3. Sondajlar

• Tünel girişleri ve her şaft için 1’er sondaj


• Jeolojik yapının yorumlanması için gerekli görülen yerlere sondajların
yapılması → faylar için eğimli sondaj
• Gerekli görülmesi durumunda bu sondajlar arasında başka sondajlar
•Eksik bilgilerin tamamlaması için sondaj sayısı arttırılabilir.

- Sondajlar planlanan tünel kotundan en az 5 m aşağısına kadar devam edilmeli


-Şaft yerlerinde, sondajlar önerilen kuyu ekseni üzerinde gerçekleştirilmeli

Eğer su içeren seviyeler tespit edilirse, şaftlar bu yerlerde yapılmamalı. Çünkü,
yapım esnasında şaftlara su getirimi söz konusu olacaktır.

17
7.10.2013

- Faylar, eklemler, makaslama zonları ve dayklar ile kesişmesi için yapılan


eğimli veya yatay sondajlar (jeoloji ve topoğrafyaya bağlı) en ideal açıda
olmalı
- İyi karot verimi ve sürekli örselenmemiş karot örneği alımı önemlidir.
- Tünele olacak su sızmalarını önlemek için bütün sondaj delikleri
kapatılmalıdır → enjeksiyon en ideal olanıdır
- Eğer tünel üstünde örtü kısmın koşulları iyi biliniyorsa, tünel tavanına 10 m
kalıncaya kadar karotsuz ilerleme sağlanabilir. Daha sonra karotlu ilerleme
yapılabilir (ekonomik yol)

2.5. Tünel Yapımı Aşamasında Yer Araştırmaları

- Tünel yapımı sırasında veya şaft kazılmasında zemin ve malzeme üzerinde


yapılan tahminler kontrol edilmeli ve ihtiyaç duyulması durumunda bu
bilgilerin düzeltilmesi gerekmektedir.

• Tünel kazımı ilerledikçe sürekli


jeolojik bilgiler ve kesitler
güncellenmeli

• Tünel aynasının içinde yatay


veya eğimli yapılacak sondajlarla
ileride karşılaşılacak tehlikeler
hakkında erken uyarı sağlar.
Örneğin:

- Su içeren fisürler
- Gömülü kanallar
-Zemin koşullarındaki değişmeler
-Eski madencilik çalışmaları

18
7.10.2013

3. Jeolojik Koşullar ve Tünelcilik

3.1 Eklemlerin etkisi:


Eklemeler tünel kazısı sırasında ana duraysızlık problemlerine neden olabilir.
Dolayısıyla, eklemlerin özellikleri ve koşulları hat etüdü yardımıyla önceden
hassas bir şekilde belirlenmelidir.
-Ana problemler aşağıda verilmiştir:
Tünel eksenine paralel uzanan ve eğim açısı 450’den büyük olan eklemler.
Tünel duvarlarının kavlaklanması, dilimlenmesi (slabbing) ve tünel
tavanında kaya düşmesi (fallout)

Optimum yönelim

Uygun olmayan yönelim

-Düz uzanan eklemlerin varlığı tavanda serbest blok düşmesine neden olur.

-15°‘den daha düşük eğime sahip eklemlere dik uzanan tünellerde



Tavanda büyük blokların düşmesi

19
7.10.2013

• Eğer tünel dik veya yüksek eğim açısına sahip tabakaların doğrultusuna dik
bir şekilde açılıyorsa → optimum yönelim , tabakalar kiriş gibi davranır.

Opalinus Clay (Mont Terri Rock Laboratory, Switzerland

20
7.10.2013

• Eğer tünel ekseni dik eğime sahip kayaların doğrultularına paralel


açılırsa, tavanın üzerinde bulunan kaya kütlesi, tabaka düzlemi boyunca
etkin olan sürtünme ile tutulur.

• Eğer süreksizliklerin yüzeyi düzensiz ise, bu örtü yükünün etkisini azaltır.


Gevşeyen kayaların sınırı (tünel tavanından yukarıya): < 0.25 B

Yatay tabakalı katmanları kesen eklem aralıkları > tünel genişliği (B)

Tabakalar katı bir levha gibi tünelde köprü kurarlar ve kayalarda kemerleme
oluşur, ve sadece kendi ağırlıkları altında eğilmeye (çekilme gerilmelerine)
maruz kalırlar

21
7.10.2013

Eğer çekme gerilmeleri < st (kayanın çekme dayanımı) → tünel tavanı için herhangi
bir desteğe gerek yok
• Eğer kayalar ince tabakalı ve bir çok eklem içeriyorsa, tünel tavanında boşluk oluşur
(peaked roof).

Bu tarz bir tabakalanma tabakların eğim açıları 5° - 10° arasında değiştiği yerlerde
daha tehlikeli olurlar. Bu tavan kavlaklanmasına neden olabilir → aşırı sökülme (over
break)

Bu tür kayalarda açılan tünellerde → yan duvarlar için destek gerekmez, ancak, tavan
desteklenmelidir.

Aşırı sökülme (Overbreak)

22
7.10.2013

Ödeme çizgisinin (B çizgisi) dışında


meydana gelen dökülme ve oyulmalara
“aşırı sökülme” (over break) denilir.
Bu aşırı sökülmenin hiç olmaması veya az
olması istenir.
Çünkü, işveren aşırı sökülen kısım için
ayrıca para ödenmez ve iş yapan
tarafından moloz ya da betonla
doldurulması, arada boşluk bırakılmaması
istenir.

Aşırı sökülme miktarı:


1. kaya türüne,
2. Bozunma derecesine,
3. Süreksizliklerin düzenine,
4. Tünel çapına, kullanılan patlayıcının cinsine, destek şekline, destek ile patlama
arasında bırakılan mesafeye ve
5. kazı yöntemine bağlı olarak %0-56 arasında değişir (Erguvanlı, 1982).

3.2.Faylar

- Genellikle, fay doğrultusu tünel ekseni doğrultusuna paralel


olması durumunda problemler artar.

-Ancak, fay doğrultusu tünele dik olsa bile, düşük eğim açılı
faylar tehlike gösterebilirler

-Önemli fay zonları genellikle bir takım küçük faylardan veya


fay zonundan oluşur

23
7.10.2013

• Fay zonu genişliğindeki artış → problemlerde artış:


a. Eğer bir fay zonu kum tane boyunda ezilmiş kayadan oluşuyorsa → bu
tünelin içine akacaktır.
b. Eğer kil dolgudan oluşuyorsa → şişme

Büyük miktarlarda su geçirimli kaya kütleri içerisinde fay zonları nedeniyle


tutulmaktadırlar. Tünelcilik çalışmasında önceden önlem alınmaz ise tünel kazısı sırasında
bu zonların kazınmasıyla tüne içerisinde büyük miktarlarda su boşalımı söz konusu olur.

Eğer fay zonu geçirimli fay breş içeriyorsa →ani olarak yeraltısuyu içeri akar

3.3. Jeolojik yapının (stratigrafinin) etkisi


Antiklinal (anticline)
Senklinal (syncline)

Senklinal → Tünel ortasında


büyük kaya basınçları mevcuttur
Bu durum, teknik ve ekonomik
zorluklara neden olur
Ayrıca, büyük miktarlarda su
birikimi oluşur

24
7.10.2013

Antiklinal → girişlerdeki basınç daha yüksektir.

-Dik şev veya yamaçlardaki tüneller:

a, d, e →duraylı tüneller b → duraysız (tabakalanma düzlemi boyunca kayma) c


→ orta duraylı; f → fisürlü veya kırıklı kaya güvenliğini zayıflatıyor → blowout

25
7.10.2013

4. Depremler
-Sahada yapılacak arazi çalışmaları sırasında fayların aktif (diri) olup olmadığı
belirlenir.

-Diri faylarda meydana gelecek bir hareket tünel hattını kesintiye uğratabilir ve
hatta tünel doğrultusunda ani ötelenmelere (yer değiştirmelere) neden olur.

Mümkün ise faydan kaçınmak için tünel güzergahı yeri değişmeli


→ diri fay bölümü açık yarma

-Kayalarda derinlerde açılan tünellerde meydana gelen yer değiştirme yüzeye


yakın derinliklerde açılan tünellerde meydana gelecek yer değiştirmeden
oldukça düşük olur.

Derinlik  250 m → yer sarsıntıların şiddeti  0.1 yüzeydeki şiddet

-Bir yer altı açıklığındaki deprem riski,


→ Malzeme ve
→ Derinliğe bağlıdır

5. Yerinde İzlemeler (In-Situ Monitoring)

- İzleme → Bir jeoteknik projede kaya veya zeminde inşa edilen bir yapıda
gözle veya hareket işleme cihazları ile yapılan izlemeleri kapsar.

-Yerinde izleme → kazı sırasında veya yapı inşasından sonra belli aralıklarla
alınan ölçümlerdir.

Yerinde izleme çalışmaları yapı tasarımın ayrılmaz bir parçasıdır,

• Yapı güvenliği ve uygulanan tasarım modelinin kontrol etmek,

• tünel açma sonrası kaya veya zemin kütlesinin davranışı ile ilgili daha önce
yapılan yorum ve tahminler ile destek türünün seçiminin etkili olup olmadığını
doğrulamak.

26
7.10.2013

Yeraltı açıklıklarında
konverjans ölçümleri

-Tüneller için yerinde izleme ana amaçları:


1. Tüneldeki deformasyonları kontrol etmek
2. Seçilen tünel açma yönteminin uygunluğunu değerlendirmek
3. Yüzeydeki oturmaları kontrol etmek
4. Yeteri dayanım veya muhtemel dayanımdan kaynaklanan yenilmeleri
gösteren ve kazı sonrası oluşan gerilmeleri ölçmek
5. Zemin koşullarının iyileştirilmesi veya desteğin güçlendirmesi için ani
önlem gerektiren ilerleyen deformasyonları önceden görmek

6. Tünel Destek Sistemleri


• Tünelerin içinde açıldığı kaya kütleleri desteksiz durabilir → kemerleme
kapasitesi (bridging capacity) veya desteksiz durma süresi (stand-up
time)

genellikle aşağıdaki faktörlere bağlıdır:
• Desteksiz olan kaya kütlesi içersindeki gerilmelerin büyüklükleri
• Kayanın dayanımı
• süreksizlik yoğunluğu ve koşulları

-Kemerleme kapasitesi,
•Yüksek →uzun süre için duraylı kalır
•Düşük → ani çökme

En kısa sürede destek uygulanmalı

Lauffer (1958)’in önerdiği desteksiz açıklık (S) kavramı: (a) aynaya yakın destek ve
(b) aynadan uzaktaki destek (S: desteksiz açıklık) (Hoek ve Brown, 1980a) (Ulusay ve
Sönmez, 2007).

27
7.10.2013

-Duraylılık açısından tünel kesiti:


• masif kaya malzemelerinde → istenen herhangi bir şekil
• Parçalanmış, bozunmuş duraysız kayalarda → dairesel açıklıklar
en uygundur
• Yumuşak zeminlerde → dairesel veya eliptik
-Süreksizlik yönelimi etkisinin doğru değerlendirmesi destek sisteminin
belirlenmesi kadar büyük öneme sahiptir.

-Destek gereksinimleri üzerinde yeraltısuyu etkisi:


• bozunma, dolgu veya eklem koşulları
• kaplama derinliğine bağlı olarak değişir.
-En zor destek koşulları → yüksek basınçlar altındaki aşırı su akışı

-Bir yer altı açıklığı destek tasarımında ana amaç:



Kaya Kütlesini Kaya Kütlesinin Kendisine Taşıttırmayı Sağlamaktır

7. Birincil Destek Türleri

Birincil Destekler:
• Kaya saplamaları (rock bolts)
• Püskürtme beton [shotcrete (gunite)]
• Tel kafes (wire mesh)
• Çelik bağlar [steel archs (ribs)]

Kaya saplamaları

b. Blokların kaymaya karşı c. Kiriş yapı (beam building),


a. Blokları askıda tutma direncini arttırmak genellikle laminalı kayalarda

28
7.10.2013

d.Dilim veya kaya bloğu kolonunun e.Blokların sabitlenmesiyle kemerlemeyi sağlamak ve


burkulma yenilmesinin önlenmesi stabilitesinin artmasını sağlamak

• Kaya saplamalarının uzunluğu plastik zonun derinliği ve diğer kaya kütlesi


koşulları göz önünde bulundurularak seçilmeli.
• Kaya saplamaları aralıkları kişisel yoruma göre verilmemesi gerekir.

Yanlış uygulamalar

29
7.10.2013

-Püskürtme beton (Shotcrete)


Betonun kaya yüzeylerine püskürtülmesiyle çatlak ve yarıklar
doldurulur,kısmen desteklenen parçalar birbirine bağlanır ve yüzeyin
bozulması önlenir. Kaya yüklerinin, stabil kayalara transferi sağlanır. Eğer
yapışma zayıfsa, eğilmeye çalışan bir membran olarak rol oynar. Yapışma,
betonun özeliklerine ve kaya yüzeyine bağlıdır.Pürüzlü,iyi yıkanmış kaya
yüzeylere yapışma, çatlaklı ,çamurlu ve su gelen yüzeylere göre daha
iyidir. Kaya yüzeylerinin temizlenmesi, püskürtme başlığından su ve
basınçlı havanın püskürtülmesi ile yapılır.

Sızıntı sular ,hasara yol açabilir.Püskürtme beton yapılmadan önce,bu


noktalardan delikler açılarak boru sokulmalı ve drenaja bağlamalıdır.
Kayaçların özeliklerine göre,sızıntı sular, betona etki ederek mekanik
özeliklerini zayıflatabilirler. Hızlı mukavemet artışı sağlayabilmek amacı ile,
priz hızlandırıcı katkı kullanılabilir.Nihai dayanımdaki düşüş, bazen
öngörülenden daha fazla olabilir.

Püskürtmenin etkinliği,
1. Sıkışma (compressive),

2. Yapışma (bond),

3. Eğilme (flexural) dayanımı ile

4. Elastisite modülü ile belirlenir.

Tünel çapı (D) = 10 m ve t püskürtme beton = 150 mm olduğunda yaklaşık


500 kPa ( 25 m kaya kalınlığı) yük kaldırır

Kaya saplaması-püskürtme beton birlikteliği →


bütün kalitelerdeki kayalar için mükemmel geçici destek sağlar

30
7.10.2013

Shotcerete pump

Tel kafes
• Küçük gevşek parçaları
desteklemek veya püskürtme
betonu güçlendirmek için
kullanılır.

31
7.10.2013

Çelik bağlar (steel archs)


Katı , yarı-katı destek sağlarlar.

• Zayıf tünel kesitlerini


güçlendirmek için kullanılır.
Özellikle yer altı kömür
madenciliğinde ağır tavan ve
yan duvar basınçları
karşılamada kullanılır.

• Bazen düzenli aralıklarla


yatay çelik bağlarla birlikte
kullanılır

8.Tünel Destek Analizi

-Bir yer altı projesinin fizibilite ve ön-tasarım aşaması süresince,


kaya kütlesi, gerilim ve hidrojeolojik koşullar hakkında çok az
bilginin olduğu zaman→ başlangıçtaki desteklerin tahmini için
kaya kütlesi sınıflama sitemlerini kullanılır.

- Unutulmamalıdır ki;

" Bir kaya kütlesi sınıflama sistemi, daha ayrıntılı olan tasarım
prosedürlerinin yerini alamaz“

Tasarım çalışmalarında,

• Yerinde gerilmelere
• Deformasyon verilerine
• Planlanan kazı sırasına ilişkin bilgilere ihtiyaç duyulur

32
7.10.2013

Özellikle yer altı kazı çalışmalarındaki destek gereksinimlerinden dolayı, son


100 yıldır kaya kütleleri sınıflama sistemleri ilişkin çalışmalar yapılmaktadır. Bu
sınıflama sistemleri önceki projelerde edinilen bilgi ve becerileri temel alan
ampirik tasarım yöntemleridir. Bazı önemli sınıflama sistemleri ilişkin özet
bilgiler bu ders kapsamında verilecektir.

8.1 Kaya Yükü Sınıflama Sistemi (Terzaghi Sınıflaması)

Terzaghi (1946) tarafından önerilen bu sistem, tünellerde


çelik destek tasarımı için kaya yüklerinin değerlendirilmesi
amacıyla geliştirilmiş ilk gerçekçi kaya sınıflama sistemidir. Alp
Dağları’ndaki demiryolu tünellerinde kullanılan çelik desteklerle
ilgili deneyim ve gözlemlere dayanmaktadır.

-Çelik-kemer destekli tünellerde kaya yükünün tahmin


edilmesini sağlamaktadır.

Terzaghi’nin önerdiği bu modele göre, tünel kazısında “abcd” ile


gösterilen alan içindeki gevşemiş kaya kütlesi tünele doğru
hareket edecektir. Bu hareket “ac” ve “bd” ile gösterilen yan
sınırlar boyunca sürtünme kuvvetleri tarafından karşılanacaktır.
Dolayısıyla tünelin tavanı ve yan duvarların, Hp yüksekliğine
eşdeğer bir bölgenin dengelenmesi için desteklenmeyi gerekli
kılar.
Hareketlerin meydana geldiği
kaya zonunun genişliği (B1),
kaya kütlesinin özelliklerine ve
tünelin boyutlarına (Ht ve B)
bağlıdır.

33
7.10.2013

- Kaya yükü miktarına ilişkin değerler ve buna bağlı


değerlendirmeler Tablo 1’ de verilmiştir.

- Bu yöntem,

• Kaya kalitesinin objektif bir şekilde değerlendirilmesi için çok


genel bir yöntemdir.

• Kaya çivisi ve püskürtme beton uygulamalarının kullanıldığı


modern tünelcilik için uygun değildir.

Tablo 1 - Çelik Destek kullanılan tüneller için Terzaghi tarafından yapılan


“Kaya Yükü Sınıflaması”

B: Tünelin taban genişliği


Ht: Tünelin yüksekliği
Hp: Kaya yükü (m)

34
7.10.2013

Sağlam ve çatlaksız kaya kütlesi: Sağlam kaya malzemesi, süreksizlik


veya kılcal kırıklar içermez. Bu nedenle yenilme, sağlam-taze kaya
malzemesinde gerçekleşir. Patlatmadan dolayı kayada oluşan ayrılmış dilimler,
patlatmayı izleyen uzun saatler veya günler sonra tavandan düşebilir. Bu tür
kayalar, kaya patlaması olarak adlandırılan ve kaya parçalarının veya
dilimlerinin ani ve şiddetli şekilde tavandan tünel içine düştüğü ortamlarda da
kendini gösterebilir.

Tabakalı Kayaçlar: Bu tür kayaçlar, tabaka düzlemleri arasındaki yüzeyler


boyunca ayrılmaya karşı çok az direnç gösteren veya hiç göstermeyen
münferit tabakalardır. Tabaka, kendisini verev yönde kesen eklemler
tarafından zayıflatışmış veya zayıflatılmamış olabilir. Bu tür kayalarda
kavaklanma türü davranış oldukça yaygındır.

Orta Derecede Eklemli Kaya Kütlesi: Bu kaya türü, eklemleri ve kılcak


çatlakları içerir. Ancak eklemler arasındaki bloklar birbirleriyle oldukça
kenetlenmiş bir konumda olup, tünelin yan duvarları için destek gerekmez.
Bu tür kayaçlarda hem kavaklanma, hem de kaya patlaması ile karşılabilir.

Parçalı ve Çatlaklı Kaya Kütlesi: Kimyasal olarak bozunmuş, sağlam,


birbirlerinden tamamen ayrılmamış ve sıkı kenetlenmiş kaya parçalarının
oluşturdeuğu bir kaya kütlesi türüdür. Bu tür kaya kütlelerinde oluşturulan
düşey aynalarda destek gereklidir.

Parçalanmış Kaya Kütlesi: Parçalanmış ancak kimyasal olarak


ayrışmamış saqğlam kaya parçalarını içeren bir kaya kütlesidir.
Parçacıkların çoğu veya tümü ince kum tanesi kadar küçükse ve yeniden
çimentolanma söz konusu değilse, bu tür bir kaya kütlesi, yeraltısuyu
tablasının altında su içeren bir kum malzemesinin davranşıını sergiler.

Sıkışabilen Kaya Kütlesi: Bu tür kaya kütleleri, farkedilebilir bir hacim


artışı göstermeksizin, tünelin içine doğru yavaşça hareket ederler. Sıkışma
için ön koşul; düşük şişme kapasiteli, fazla miktarda mikroskopik ve yarı
mikroskopik mika minerallerinin veya kil minerallerinin varlığıdır.

Şişen Kaya Kütlesi: Bu tür kayalar, tünel boşluğuna doğru önemli


miktarda genişleme şeklinde yer değiştirme gösterirler. Montmorillonit gibi
şişme kapasitesi yüksek kil minerallerini içeren kayalarda şişme oldukça
fazladır.

35
7.10.2013

Örnek:
Çok parçalı ve çatlaklı bir kaya kütlesinde (birim hacim ağırlık = 2.68 t/m3)
boyutları aşağıda verilen bir tünel açılacaktır.

B: 6 m,Ht: 3.6 m

Kaya kütlesi Tablo 1 deki tanımlamaya göre 5. grupta yer almakta olup,
kaya yükü;

0.35-1.10 (B+Ht)  (0.35 ile 1.10) x (6+3.6) x 2.68

Buna göre; kaya yükü ifadesinde yerine konarak destek sistemine


aktarılacak yükün 9 ile 28.3 ton arasında değişeceği sonuucuna varılır.

8.2 Kaya Kalite Göstergesi (RQD)


- RQD  Bu sistem Deere tarafından kaya kalitesinin
tanımlanması amacıyla yapılmıştır.

RQD (%) Yüzey Koşulları İhtiyaç Duyulan Destek


Miktarı
0-25 Çok Zayıf (Sıkıştırma) İyi
25-50 Zayıf Kapsamlı
50-75 Orta Orta
75-90 İyi Kısmi
90-100 Çok İyi Kısmi

-RQD ucuz ve hızlı bir sınıflandırma yöntemidir  Fakat RQD ile eklem
yönelimi, aralık, eklem koşulları vb. diğer faktörler göz ardı edilir

-Yeraltı kazısı sırasında karşılaşılacak koşullar hakkında yeterli öngörü


sunamaz.

36
7.10.2013

8.3. Kaya Kütle Sınıflama Sistemi (RMR)

-Bu sınıflama sistemi Bieniawski (1973) tarafından


geliştirilmiştir. Daha sonraki yıllarda ise 351 değişik
uygulamadan elde edilen yeni verilerle desteklenerek son
şeklini almıştır. (Bieniawski, 1983)

-Günümüzde popüler olan ve çok kullanılan iki sınıflama


sisteminden biri RMR’ dir.

-RMR sisteminde arazide veya sondajlar vasıtası ile ölçülebilen


6 parametre kullanılır

- RMR Kaya Kütlesi Sınıflama Sisteminde kullanılan


parametreler
1- Kaya malzemesinin tek
eksenli sıkışma dayanımı
(sc)

2- RQD

3- Süreksizlik aralığı

4- Süreksizliklerin durumu
(devamlılık, pürüzlülük,
dolgu, bozunma, açklık)

5- Yeraltısuyu koşulları

6- Süreksizliklerin yönelimi

37
7.10.2013

-RMR sisteminin uygulanabilmesi için kaya kütlesi belirli


özellikleri açısından benzerlik taşıyan yapısal bölgelere ayrılır.

-Tablo 2A yardımı ile her bölümün puanı (R) belirlenir.


Temel-RMR = R ( sc) + R (RQD) + R (aralık) + R (s.d) + R (GW)

Süreksizliklerin eğim ve doğrultularının etkisi Tablo 2C yardımı


ile belirlenerek Düzeltilmiş-RMR bulunur.

Tablo 2.RMR
Kaya Kütlesi
Sınıflama
Sistemi
(Bieniawski,
1989)

38
7.10.2013

39
7.10.2013

Tablo 3. RMR Sistemi’nde süreksizlik durumlarının puanlandırılması


için kılavuz (Bieniawski, 1989)

40
7.10.2013

RMR Sistemi’nin kullanımına ilişkin akış şeması

Düzeltme
katsayıları

41
7.10.2013

-RMR sisteminin kullanım alanları

a) Tablo 2D ve E bölümlerinden kaya sınıfı, kaya kütles sınıflarının


belirli boyutlardaki yeraltı açıklıkları için desteksiz durabilme süresi

b) RMR değeri Tablo 4’te verilen tünel destek sistemini belirleme


kılavuzu kullanılarak destek (tahkimat) sisteminin belirlenmesine
olanak sağlar.

Tablo 4. RMR sistemine göre tünel kazıları ve destekleri için kılavuz (Bienawski, 1989)
(Şekil at nalı; İnşaat: Delme ve patlatma; Genişlik: 10 m; Düşey gerilme <25 Mpa)

42
7.10.2013

c) Herhangi bir yeraltı açıklığının belirlenmiş boyutu için RMR


puanı kullanılarak o açıklığın desteksiz kalma süresi aşağıdaki
grafikten belirlenebilir.

d. Destek yükü RMR sistemi kullanılarak belirlenir.

P = ((100-RMR)/10)gB

P= Destek Yükü(kN)
B= Tünel Genişliği(m)
g = Kayanın birim hacim ağırlığı (kN/m3)

e. Kaya kütlelerinin yerinde (in-situ) deformasyon modülünün


belirlenmesi

• Eğer RMR>50 → EM=2 RMR - 100


• Eğer RMR<50 → EM=10 (RMR-10)/40

EM birimi GPa olup TemelRMR puanı kullanılır.

43
7.10.2013

Örnek
Eklemli ve nispeten zayıf bir silttaşı kaya kütlesi içinde 6m genişliğinde kısa
bir demiryolu tünelinin açılması planlanmış olup , kaya kütlesi özellikleri
belirlenerek aşağıdaki çizelgede verilmiştir. Tünel kazısının tabakalanmanın
eğim yönünde ilerlemesi öngörülmüştür.
Sınıflama Parametresi Parametre değeri veya Puanı
tanımı
1. Tek eksenli sıkışma dayanımı 67 7
(Mpa)
2. RQD (%) 18 5
3. Süreksizlik aralığı (mm) 110 7
4. Süreksizliklerin durumu
•Devamlılık (mm) >20 0
•Açıklık (mm) 0.3 4
•Pürüzlülük Düz 1
•Dolgu Yok (dolgusuz) 6
•Bozunma Az bozunmuş 5
5. Su koşulu Kuru 15
6.Süreksizlik yönelimi Eğim yönünde ilerleme -2
Sonuç RMR puanı = 48

Kazı sırasında denetimli “hafif patlatma” yapılacak olup,


patlatma düzeltmesi tablodan 0.95 olarak belirlenmiştir. Buna
göre düzeltilmiş RMR puanı:

RMR= 48 *0.95 = 45.6

Elde edilen bu sonuç Tablo 2D’ye göre III. Sınıf (orta) kaya
kütlesi sınıfına girmektedir.

Tünelin kesiti at nalı şeklinde ve genişliği 6 m olacağına göre


RMR= 45.6 puanı için, planlanan tüneln desteksiz olarak
duraylı kalabilme süresi grafikten yaklaşık 50 saat olarak
belirlenir.

44
7.10.2013

8.4. Kaya Kütle Kalite Sistemi (Q Sistemi)


- Q sistemi Barton, Lien ve Lunde tarafından 1974 yılında
geliştirilmiştir. Sistem uzun yıllar kullanıldıktan sonra, sistemin
destek seçim türlerinin seçimine yönelik bölümü Grimstad ve
Barton tarafından yeniden düzenlenmiştir.

- Q sisteminde kullanılan parametreler


• RQD
. Eklem sayısı  Jn
. Eklem pürüzlülük sayısı  Jr
. Eklem alterasyon sayısı  Ja
• Eklem su azalma faktörü  Jw
• Gerilme azalma faktörü  SRF
- Q değerinin sayısal değerinin bulunması için;

• RQD/Jn → kütle büyüklüğü


Jr/Ja → iç kesme mukavemeti
Jw/SRF → aktif gerilme

• Eğer RQD<10 (0 dahil) → RDQ 10 alınır.

- Q değerinin kullanımı:
1. Eşdeğer boyut (De)

De = (En, çap veya yükseklik(m))/ESR


ESR→Kazı destek oranı

45
7.10.2013

Q Sisteminin girdi parametreleri ve değerleri (Barton et al, 1974 ve Barton, 2000)

46
7.10.2013

47
7.10.2013

48
7.10.2013

49
7.10.2013

2. Uygun destek miktarlarının belirlenmesi

(Grimstad and Barton, 1993)

3. Kaya bulonunun ve ankraj boyutlarının tayini:


L=(2 + 0.15 B) / ESR (B: Kazı eni)

4. Desteksiz açıklığın belirlenmesi:


Mak. Açıklık (desteksiz) = 2 (ESR) Q 0.4

5. Tavan destek basıncının belirlenmesi


Proof=(2JnQ-1/3)/3 Jr

6. Em değerinin in-situ tayini:


Em = 25 log 10 Q
Qc = Q (sc /100)
Emass= 10Qc1/3

(sc : Kaya malzemesinin tek eksenli basınç dayanımı)

50
7.10.2013

RMR ve Q Sistemleri arasında ABD,Kanada,Avustralya ve Avrupa’


da yapılan çeşitli çalışmalara göregeliştirilen korelasyonlar:

Bieniawski(1989) : RMR = 9 InQ + 44 Q = e (RMR-44)/9 Barton


(1995): RMR = 15 logQ +15 Q = 10 (RMR-50)/15

9. Zeminde Yenilme Türleri


Kayalardaki yenilme

Kaya kütlelerinde açılan tünellerde 6 çeşit yenilme türü


belirlenmiştir.
a. Kaya Patlaması (Rock Burst):

• 600 m. Daha derindeki açıklıklarda kayalar aniden kazı yüzeyleri


boyunda yenilme gösterebilirler. Yüzlerce ton kaya patlatma etkisi
ile serbest kalabilir.

• Artık gerilimin dayanımdan daha


büyük olduğu durumlarda çökme
görülür.

• Görülme derinliği > 600 m

• Kayaç sağlam olmalı ve patlama


eğilimli olmalı

• Tek eksenli sıkışma dayanımının sc> 140


MPa ve E = 34500 MPa olduğu durumlarda en
çok görülen patlama görülür
• Sertlik, tane büyüklüğü ve kaya yapısı
önemlidir. İnce taneli kırılgan kayaçlar kaya
patlamasının daha çok görüldüğü türlerdir.

51
7.10.2013

b. Fırlama (Popping):

• Kaya patlamasına benzemekle birlikte onun kadar şiddetli


değildir.

• Açıklığın kenarlarında malzemenin aşırı gerilmeden dolayı içeri


girmesi sonucu yenilebilir.

c. Kavlaklanma (Spalling):

• Çok eklemli ve dilinimli kayaçlarda görülür.

• Genellikle tavan kısmında görülür.

52
7.10.2013

d. Eğilme (Bending):

• Şeyl, çamurtaşı gibi ince dilinimli kayaçların açıklığa doğru


eğilmesidir.

• Önlem olarak kaya saplaması kullanılabilir.

e. Kapak Atma, Ani Patlama (Bumping):


• Tünelin yan duvarlarında süreksizlik kesişmesi sonucunda
kamalar oluşur. Bunlarda ani şekilde düşme görülür.
• Genellikle kayaçların yer değiştirmesinden dolayı oluşan yeni
gerilme durumlarında görülürler.
f. Akıcı Zemin (Ravelling ground):
• Tünelin tavan ve yan duvarlarından pul pul dökülmeler görülür.
Önlem olarak püskürtme beton, çelik hasır kullanılabilir.

53
7.10.2013

e. Kapak Atma, Ani Patlama (Bumping):


• Sudden and violent earth tremors which at times dislodge
rock from the sides of the tunnel
• Probably due to rock displacements consequent upon the
newly created stress conditions.
f. Akıcı Zemin (Ravelling ground):
• If the blocks fall from the roof and sides of the tunnel
some after time the ground has been exposed → Ravelling

Practical indicators of some rock conditions :

•The ratio of sc / s1→ indicator for rock bursts and popping


of rock.

sc : uniaxial compressive strength


s1 : max. field stress
sc / s1 < 4-6 → rock burst and popping would be expected

• The ratio of st / sv may also be used for the same


purpose

st : tensile strength
sv :overburden stress (= g *H)
st / sv < 0.5 → rock burst would be expected

Tunnels in soft grounds

6 types of ground behavior were distinguished in tunnels


driven through soft grounds. This classification is based
on stand-up time of the ground.

1. Sıkı Zemin (Firm ground):

• Firm ground has sufficient shearing and tensile strength


• The tunnel heading can be advanced without support
• Typical soil types: stiff clays (low plasticity), loess
above GWT.

54
7.10.2013

2. Akıcı Zemin (Ravelling ground):


• Same as in rocks
• Typical soil types: Sand with small amounts of binder,
residual soils and stiff fissured clays
3. Sıkışan zemin (Squeezing ground):

• Ground squeezes or extrudes plastically into tunnel


without fracturing.
• Ductile, plastic yield and flow due to overstresses.
• Squeezing pressures can be large, particularly in
overconsolidated clays.
• Reasons for squeezing:
• • excessive overburden pressure,
• • the dissipation of residual stress
• Typical materials
• • Soils → soft and medium clays (at shallow to
medium depth)
• • Soft rocks → shales, highly weathered
granites, schists.

Amount of squeezing

55
7.10.2013

4. Çok hızlı akıcı zemin (Running ground):

• Cohesionless material run


into the opening like granular
sugar or dune sand until the
slope flattens to the angle of
repose of the running material.
• Typical materials: loosely
packed gravel and clean coarse
to medium sand above GWT

5. Akan Zemin (Flowing ground):


• A mixture of soil and water flows into the opening
like a viscous fluid.
• It can flow for great distances (filling the tunnel in
some cases)
• Flowing ground conditions → in any soil with
effective grain size De > 0.005 mm below GWT.

6. Şişen zemin (Swelling ground):


• Ground absorbs water,
increases in volume and expands
slowly into the tunnel.
• The movement is associated
with a considerable volume
increase.
• Migration of water from
surrounding rocks into the
material of the tunnel perimeter →
swelling
• Typical materials:
• • overconsolidated clays (PI > 30)
• • certain shales
• • mudstones especially those containing
montmorillonite.

Rocks → containing anhydrite → swells to form gypsium

56
7.10.2013

Estimation of the rate of squeeze


-Squeezing behaviour of clay in tunnel excavation is
related to a "stability factor, Nt" given by,

Nt = ( Pz - Pa ) /Su

where,
Pz: overburden pressure at depth z at the centre line of
the tunnel (g*z)
Pa: air pressure above atmospheric in tunnel, if any
Su: undrained shear strength of the clay

-As an indicator (Heuer, 1974):

Nt  4 → the rate of squeeze does not present a problem


during excavation
5 <Nt<6 → rapid squeezing to invide the annular void
6  Nt<7 → shear failure ahead of the tunnel→ ground
movement into the face
Nt > 7 → general shear failure → control of movement
is difficult

WATER IN TUNNELS

• Construction of a tunnel may alter the groundwater


regime of a locality, as a tunnel generally acts as a
drain.

57
7.10.2013

The alignment level of a tunnel in relation to the ground-water level


controls the discharge from the tunnel. 1. Neocomian marly limestone,
2. dolomitic breccia, 3. cavernous Triassic limestone.

Inflow and discontinuities

- Isolated heavy flows of water → from faults,


solution pipes and cavities or even
packets of gravel

- Under lakes and rivers → water may tap

- Generally the amount of water flowing into a tunnel


decreases as construction progresses. Due to →
gradual exhaustion of water at source and decrease in
hydraulic gradient, and hence in flow velocity.
- Blasting may open new water conduits → an increase
in flow.
- Principal problems created by water entering a tunnel:
- face stability
- removal of excessively wet mud
- Series of packer tests → for the selection of the best
tunneling horizon
- An impermeable boundary, such as dyke can form an
underground dam → advantage

58
7.10.2013

Water pressure

- Water pressures are more predictable than water


flows
- They are nearly always a simple function of the head
above the tunnel location → very large in confined
aquifers

Sulphate bearing solutions

- These solutions attack concrete


→ harmfull
→investigate water quality

- Particular attention should be given to water flowing


from sequnces containing gypsium and andhydrite.
- Like pyrite, decomposition of pyrotite gives rise to
solutions of sulphiric acid and iron sulphate which
attack steel and concrete.

59
BÖLÜM 6
HEYELANLAR
(ŞEV DURAYLILIĞI)

ŞEV: Düzensiz veya düzenli geometriye sahip eğimli yüzey


Mühendislik Şevleri
Doğal Yamaç (Düzenli geometri)

Karayolu şevi
Düzensiz
geometri

Açık işletme şevi


Dolgu şevi

1
Kaya veya toprak dolgu baraj

İnşaat kazısı

Pasa yığını Açık işletme

Atık barajı

Maden işletmelerindeki pasa yığınları ve atık barajları

2
G. Afrika Lahanos atık barajı

Atık barajında
makaslama yenilmesi

Şevi oluşturan kaya birimlerin veya toprak zeminlerin makaslama yenilmesi


ve/veya yerçekiminin etkisiyle dengeye ulaşana değin şev boyunca eğim
aşağı doğru hareket ederek konumlarını değiştirmesi

“ŞEV DURAYSIZLIĞI-HEYELAN”

3
HEYELAN (Doğal yamaç)

Açık işletme
Kaya
düşmesi

ŞEV DURAYSIZLIĞI
(Mühendislik şevi) Kayma

HEYELANLARIN/ŞEV DURAYSIZLIKLARININ ÖNEMİ


Dünya nüfusundaki hızlı artış, yerleşimlerin büyümesi ve yamaçlarda
yerleşimlerin artması, derin açık işletmeler, inceleme yapılmadan duraysız
alanların yerleşime açılması, şev tasarımlarıyla ilgili yapılan bazı hatalar, doğa
olaylarının katkısı vd. nedenlerle heyelanlar ve mühendislik şevlerindeki
duraysızlıklar giderek artmaktadır.

Çayyolu (Ankara)
(Foto: R.L. Schuster)

La Conchita-California (ABD)

4
Mühendislik şevlerindeki
duraysızlıklar (Açık işletmede
pasa şevi duraysızlığı)

Depremlerin tetiklemesi (2005 Kaşmir depremi,


Balakot kentindeki heyelan)

(Foto:Ö.Aydan)

Hatalı uygulamalar (Patlatma)

Şev duraylılığı çalışmalarına duyulan gereksinim giderek artıyor

Derin açık işletmeler

Otoyol inşaatları

Engebeli alanlardaki
yerleşimler

5
ABERFAN FELAKETİ-Galler (pasa şevi duraysızlığı, 116 öğrencinin yitimi)

Pasa yığınları

- Atık depolama alanlarına duyulan


gereksinimin artması

- Yerleşimler ve maden işletmeleri


civarında bu tür alanların sınırlı
olması

Atık ve pasa yığınlarının


duraylılığının önemini
arttırmıştır.

ÇİN

Tünel inşaatlarının artması


ve girişlerde şev duraysızlığı
sorunlarının önlenmesine
yönelik gereksinimler

BOLU TÜNELİ

6
HEYELANLARA/ŞEV DURAYSIZLIKLARINA NEDEN
OLAN FAKTÖRLER

Doğal Faktörler İnsan Etkileri

DOĞAL FAKTÖRLER
(a) Dış etkiler: Akarsu, göl veya deniz tarafından şevin (yamacın)
topuğunun aşındırılması, sismik etkiler (deprem) ve volkanik
aktivite.
Topuğun aşınması

Depremlerin Tetiklediği Şev Duraysızlıkları

Bakacak yol dolgusu


duraysızlığı (1999 Düzce
depremi)

2004 Chuetsu depremi (Japonya)

Foto: Ö.Aydan

7
Volkan Patlamaları

St. Helen (ABD) volkanında moloz akması

18 Mayıs 1980’de 2.8 km3 kayma ve moloz akması 22 km hareket


ederek malzeme 9 köprüyü ve kilometrelerce yolu tahrip etmiştir.
(Foto: USGS)

Fugendake
Mayuyama

Shimabara

Piroklastik akış

Shimabara
Körfezi
(Japonya)
(Aydan, 1992)

8
12 Mayıs 2008 Depreminin (ÇİN) Neden Olduğu Bazı Heyelanlar

Balakot kenti (2005, Pakistan)

(b) İklim etkileri: Aşırı yağışlar ve karın ani erimesi (yeraltı ve yerüstü
suları-gözenek suyu basıncındaki artışlar),

Hareket Babadağ (Denizli) ilçesindeki


yamaç hareketi

Yağış
Yağış

(Çevik ve Ulusay, 2004; Tano vd., 2006)

9
Türkiye’de 1971-1989
arasında heyelanların
mevsimlere göre dağılımı
(Yüzer, 2006’dan)

Campbell (1975) Kaliforniya’da gerçekleştirdiği çalışmada, yağışın


6.35 mm/saat’lik bir eşik değeri aşması halinde moloz yığınlarının
tetiklenerek aktığını saptamıştır.
Karın erimesi: 2005 Kuzulu (Koyulhisar-Sivas) heyelanı

Kayma

Akma

(c) Bozunma nedeniyle şevi oluşturan malzemelerin veya


süreksizliklerin makaslama dayanımında azalma.

Süreksizliklerde dayanım azalması

Malzemenin bozunması sonucu


dayanım azalması

(d) Şevde gerilme durumunun değişmesi.

10
İNSAN ETKİLERİ

(a) Dış Yükler: Yapı inşası, şev


üstüne dolgu yığılması vb. gibi
nedenlerden kaynaklanan statik,
trafik ve patlatma gibi dinamik etkiler
(b) Denetimsiz kazı yapılması
(örneğin; topukta kazı, özellikle
yerleşim alanlarında veya civarında
taşocağı ve maden işletmeleri)
(c) Boşluk suyu basıncının artması
(gömülü alt yapı elemanlarından
kaçakların olması) ve su tablasındaki
ani değişimler
(d) Bitki örtüsünün tahrib
edilmesi

Yapılaşma

Yığın

Dış Yükler

Yamaçlarda yapılaşma ve malzeme yığımı


(Ankara)

Dragline

Açık işletmede ağır kazı


ekipmanının şev tepesine
çok yakın konumda
çalışması

(Yatağan Eskihsar Linyit İşletmesi)

11
Malzeme dökümü

Dış yüklerin etkisi


Ümitköy-Çayyolu (Ankara)

26 Mayıs 2007

Kabaran kesim

12
PASA İLE YÜKLENMİŞ OCAK ŞEVİ

PASA

MARN

LİNYİT

Denetimsiz Kazı Yapılması

Harşit-Gümüşhane Karayolu

(Yüzer, 2006)

13
TOPUKLARDA DENETİMSİZ KAZI YAPILMASI

Heyelan nedeniyle Dere


boşaltılmış alan yatağı

(Haziran 2007)

14
Kullanım ve atık su şebekelerinden yamaçlara su kaçağı
Babadağ (Denizli)

Hasarlı su borusu
Hasarlı alt yapı elemanından su kaçağı

HEYELANLARIN ETKİLERİ
Heyelanların Sonuçları: 1. Can kayıpları
2. Ekonomik zararlar
ZARARLAR

1. Doğrudan Zararlar (can kayıpları ve gözle görülebilir hasarlar)


2. Dolaylı Zararlar (doğrudan zararlara göre çoğu kez daha fazla
olmakla birlikte, ihmal edilen zararlardır):

a) Heyelanlardan etkilenen alanlarda sanayi, tarım, ormancılık ve madencilik


sektörlerindeki üretim kayıpları.
Orman alanlarındaki zararlar Tarım alanlarındaki zararlar (pasa kayması)
(Yatağan-Muğla)

15
b) Heyelan nedeniyle ulaşım hatlarınının servise kapanması sonucu ürünlerin
ve hammaddelerin zamanında yerine ulaştırılamamasıyla ilgili kayıplar.

(La-Conchita heyelanı – California (ABD), 1995)

c) Heyelana maruz kalmış veya heyelana duyarlı bölgelerdeki yerleşimlerde


binaların değerlerinin düşmesi ve vergi kayıpları, turistik bölgelerde turizm
gelirlerinin azalması.

Babadağ (Denizli)’da yamaç


hareketinden etkilenmiş
bazı yapılar

16
Avcılar (İstanbul)

Marmara
Denizi

Balaban Heyelanı (birkaç bin yıl yaşında eski bir heyelan)


(Yüzer, 2006)

d) Heyelan bölgesi dışındaki akarsularda ve sulama kanallarında su


kalitesinin olumsuz yönde etkilenmesi.
e) Heyelanın yakın çevresinde meydana gelmesi olası yeni heyelanlara karşı
önlem alınması amacıyla uygulanabilecek iyileştirme ve koruma çalışmalarıyla
ilgili harcamalar.

f) Ölüm, yaralanma ve psikolojik travmalar nedeniyle ortaya çıkan iş gücü


kayıpları.
g) Heyelana bağlı olarak gelişebilecek su baskını vd. ikincil fiziksel etkiler.

17
Türkiye’de doğal afetlerin yüzdeleri (Yüzer, 2006)

Heyelanlar 2. sırada yer almaktadır

AFETİN TÜRÜ ETKİLENEN KONUT SAYISI AFET OLAYLARININ YAKLAŞIK ORANI

Deprem 230.508 %54


Heyelan 77.307 %18
Su Baskını 60.194 %14

Kaya Düşmesi 360.79 %8


Yangın 11.944 %3
Çığ 5.664 %1
Diğerleri 8.124 %2
429.820 100%

DEĞİŞİK ÜLKELERDEN ÖRNEKLER

Nevados Huascaran Moloz


Çığı (Peru, 1970)

- And Dağları’ndan akan moloz


(Foto: Servicio Aerofotografico Nacional de Peru)

Yungay ve Ranrahirca kentlerini


örttü
- M7.75 olan depremin tetik-
lemesiyle meydana geldi
- 50-100x106 m3 moloz 14 km aktı.
- 18000’den fazla insan yitimi

18
1972 Po Shan Road (Hong Kong) Heyelanı

-50000 m3 akma

-12 katlı bir binada


67 kişinin yitimi

FAKTÖRLER:

-600’lik şev ilave


kazıyla 700’ye
dikleştirilmiş

-Aşırı yağış

(Foto: Geotechnical Control Office, Hong Kong Government)

La Conchita Heyelanı (Kaliforniya, ABD)

Eski bir heyelanın aktive olması. Aşırı yağış nedeniyle kaymış eski malzeme
Hareket çok yavaş, can kaybı yok. moloz akmasına dönüşerek 36 yapıyı ağır
hasara uğrattı. 200.000 m3 malzeme kaydı
4 Mart 1995
ve 10 kişinin yitimiyle sonuçlandı.

10 Ocak 2005

(Foto.: USGS)

19
MÜHENDİSLİK ŞEVLERİYLE İLGİLİ TİPİK DURAYSIZLIKLAR

Panama Kanalı
80 km uzunluğundaki kanalın 1904–1914 arasında Amerikalılar
tarafından tamamlanması sırasında 60’dan fazla heyelan olmuş.
Öngörülen kazı 70 milyon m³ iken, 175 milyon m³’e çıkmıştır.

(Doğu-Batı Culebra Kaymaları,1915)

PANAMA KANALI KAZILARINDAKİ HEYELANLAR

(Doğu Cucaracha Kayması,1986)


(Doğu Culebra Kaymaları,1925-74)

20
PANAMA KANALI: DÜN VE BUGÜN

VAIONT BARAJ FELAKETİ (İtalya)

21
Kayma öncesi Hareket eden kütle

Baraj civarında etkilenen yerleşimlerden biri

CHUQUIMATA AÇIK İŞLETMESİNDEKİ (ŞİLİ) DURAYSIZLIK

Doğu şevi (1968 sonları)

(Hoek & Bray, 1977)

Doğu şevi (18 Şubat 1969)

(12 milyon ton malzeme)

22
ÜLKEMİZDE HEYELAN

• Türkiye’de Orta ve Doğu Karadeniz bölgelerinde heyelan ve moloz-çamur


akması türünde, Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde ise kaya
düşmesi türünde kütle hareketleri daha sık görülüyor.

• Doğu ve Orta Karadeniz bölgesindeki heyelanlar:


(Bölgenin yaklaşık %90’ı heyelana duyarlı!)
(1929–1990 Tortum, Geyve, Ayancık, Sinop, Of, Sürmene, Sera/Trabzon, Maçka-
Çatak
Tarımsal alan, konut, alt ve üst yapı kayıplarının karşılığı belli değil!

Türkiye’deki Önemli Heyelanlar

• Of-Sürmene Heyelanı (H.N.PAMİR, 1930)


1929 Temmuz 146 can kaybı, 2500’den fazla bina yıkılmış. Of-Zisino köyünde 9 milyon m³,
Sürmene Kaçalar Dağında 15 milyon m³ moloz birikmiş. 30–35 m derinlikte göller oluşmuş.

• Sera Heyelanı (K. ERGUVANLI)


Şubat 1951’de Trabzon-Akçaabat’ın 7 km güneyindeki Sera Deresi vadisine 5 milyon m³ kadar
piroklastik malzemenin kayması ile vadi kapanmış ve 30–35 m derinliğinde, 125 m genişliğinde ve
1.6 km uzunluğunda bir göl oluşmuştur.

Sera Heyelanı (Maçka-Trabzon.1951)

GÖL SEFASI !

(Yüzer, 2006)

23
Doğu Karadeniz Heyelanları (ÖNALP, A., TARHAN, F., SEVİNÇ, H., 1987)
•92 Heyelan incelenmiştir.
•1970-95 arasında aşırı yağış (sel), denetimsiz insan girişimi ve yüksek
topoğrafik eğim nedenleri ile oluşan bu heyelanlarda 236 can kaybı olmuştur.

Işıklar (Trabzon-Gümüşhane Karayolu) Moloz Akması


Mayıs 1959’da şiddetli yağışlarla topuğu aşınan Değirmendere yamaçlarında
150.000 m³ volkanik malzemeden oluşan moloz akması olmuş.
Çatak (Maçka-Trabzon) Moloz Akması
Haziran 1988 yılında şiddetli yağışlardan sonra potansiyel heyelan sahasındaki
volkano-sedimanter malzemeden oluşan 500.000 m³ moloz akması. 64 can kaybı.

Ayrışmış zon

Ana kaya

Yağış-süzülme

Yol kazısı

Çatak (Maçka-Trabzon) Moloz Akması Doğu Karadeniz Heyelanları Modeli


(Yüzer,2006)

SON 12 YILA AİT ÖRNEKLER


(a) Senirkent Moloz Akması Felaketi

13 Temmuz 1995: Moloz akması, 74 kişinin yitimi.


Kaynak: Torosların kuzey eteklerindeki kireçtaşları

Moloz çevirme kanalı


Kaynak
KAPIDAĞ bölge

Senirkent

24
Senirkent İçin Hazırlanmış Moloz Akması Duyarlılık Haritası

(Tonoz vd., 2007)

(b) Babadağ Heyelanı (Türk –Japon ortak araştırma projesi)

Gündoğdu K
Mah.

Meteoroloji Hareket izleme

Lab. deneyleri
YASS izleme

Tezgahlarda AE ölçümü
ivme ölçümü

25
Tipik yapısal hasarlar

26
Yapılardaki düşeyden sapmaların
ölçülerek hareket yönünün ve hareketten
etkilenen alanın belirlenmesi

27
Hareket hızı: 3.8-15 mm/yıl

Etkiyen faktörler:

1. Yağış-yeraltısuyu
2. Malzeme özellikleri
3. Alt yapıdan su kaçakları
4. Eski depremler ve dokuma
tezgahları ile ilgili
sarsıntılar (?)

En kritik koşul: Aşırı yağışlı bir


dönem sonrasında ilçenin
çevresinde 20 km çaplı bir
alanda büyüklüğü 6’dan yüksek
bir depremin meydana gelmesi.

BABADAĞ

Boşaltılacak kısım

28
c) 17 Mart 2005 Kuzulu (Koyulhisar-Sivas) Heyelanı

2. Aşama: Akma

1. Aşama: Kayma

12.5x106 m3 malzeme (Gökçeoğlu vd., 2005)

(Ulusay vd., 2007)

29
Akan malzeme

ÖNCE SONRA

ŞEV DURAYSIZLIĞI TÜRLERİ


VARNES SINIFLAMASI (1978)

Dr. David VARNES (Golden-Colorado; Foto: Yüzer, 1994)

30
MALZEMENİN TÜRÜ
DURAYSIZLIK TÜRÜ TOPRAK ZEMİNLER
ANA KAYA
İNCE TANELİ İRİ TANELİ

DÜŞME Zemin düşmesi Moloz düşmesi Kaya düşmesi

Zemin
DEVRİLME devrilmesi
Moloz devrilmesi Kaya devrilmesi

DÖNEL Sınırlı Zeminde Molozda dairesel Kayada dairesel


(Dairesel) sayıda birim dairesel kayma kayma kayma

KAYMA
Zeminde blok Molozda blok türü Kayada blok türü
Çok sayıda
ÖTELENMELİ birim
türü ötelenme ötelenme ötelenme
Zemin kayması Moloz kayması Kaya ötelenmesi

YANAL YAYILMA Zemin yayılması Moloz yayılması Kaya yayılması

Zemin akması Moloz akması Kaya akması


AKMA (Derin krip)
(Zeminde krip)

Yukarıda belirtilen diğer duraysızlık türlerinden ikisinin veya


KARMAŞIK KAYMALAR birkaçının birleşmesiyle gelişen duraysızlıklar

DÜŞME

Ürgüp (2007) (ABD)

31
DEVRİLME

(Kastamonu kuzeyi)

KAYMA
a) Dönel (dairesel) Kayma:

32
b) Ötelenmeli kayma
b.1) Düzlemsel kayma
Eskihisar işletmesi

Altındağ (Ankara)
b.2) Kama tipi kayma

S1
S2

b.3) Çok yüzeyli kayma

b.4) Türkiye’de bir açık işletmede pasa yığınlarında dairesel olmayan kayma

Zayıf taban veya süreksizlik

33
+
Fay yüzeyi
_

Tabakalanma

YANAL YAYILMA
Yanal kaya yayılması Yanal zemin yayılması

AKMALAR

- Zemin akması
- Çamur akması
- Kum akması
- Moloz akması

34
Santa Tecla (Las Colinas, San Salvador) Kuzulu (Koyulhisar, Sivas)

California (ABD) Kurtuluş köyü-2003 Bingöl depremi

Kaynak kaya 1995 Senirkent Moloz Akması

Akma kanalı

Senirkent

35
Senirkent

Senirkent’in doğusu

Doğal drenaj
kanallarında
birikmiş moloz
malzemesi

36

You might also like